21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 21 TEMMUZ 2020 SALI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.8830 0.3 kuruş 7.8410 1.2 kuruş 8.6830 6.9 kuruş 10.22 Sabit 119.281 495 puan 2698.62 9 lira 401.58 79 kuruş Türkiye’de 4 milyon 179 bin 840 emeklinin aldığı maaş, asgari ücretin altında kalıyor Emekli açlığa mahkum CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in yaptığı araştırma, emeklilerin yoksulluğa mahkum edildiği ni ortaya koydu. TÜİK eliyle ekonomiye iliş kin açıklanan rakamların al datmacadan ve göz boyamadan ibaret olduğuna dikkat çeken Özel, MAHMUT LICALI “Emeklilerimizin neredeyse yarısına denk gelen 4 milyon 179 bin 840 emeklimiz, asgari ücretin altında bir maaş alıyor. İktidar partisi eliyle açlığa ve yoksul luğa mahkum edildiler” dedi. İki yılda yüzde 50’yi buldu Özel’in; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın son verilerini kullanarak yaptığı çalışmaya göre emeklilerin yüzde 49.31’inin asgari ücretin altında bir geliri bulunuyor. Bu veriler, 4 milyon 179 bin 840 CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 2018’de emeklilerin yüzde 11.96’sı asgari ücretin altında gelire sahipken bu oranın, son iki yılda yüzde 50’ye dayandığına dikkat çekti. emeklinin maaşının asgari ücretin altında olduğunu gözler önüne serdi. Özel’in yaptığı çalışmaya göre 4/a statüsünden emekli olan vatandaşların yüzde 50.8’i; 4/b statüsünden emekli olan vatandaşların yüzde 89.5’i ve 4/c statüsünden emekli olan vatandaşların ise yüzde 0.7’si asgari ücretin altında bir gelire sahip. Özel’in çalışmasına göre 2018’de emeklilerin yalnızca yüzde 11.96’sı asgari ücretin altında gelire sahipken, son iki yılda emeklilerin neredeyse yarısı asgari ücretin altında gelirle yaşamaya çalışıyor. Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara dikkat çekerek şunları dile getirdi: “Erdoğan, cumartesi günü yaptığı açıklamada, ‘Mayıs ayında küresel ölçekte en hızlı toparlanan ilk 3 ülkeden birisi olduk. Bu performansla Amerika, Çin, Almanya, Güney Kore ve Rusya gibi ülkeleri de geride bıraktık. Sahadan bire bir aldığımız bilgiler de ekonomideki canlanmayı güçlü bir şekilde teyit ediyor’ ifadesini kullanarak bazı rakamlar açıkladı. Emeklilerimize reva görülen ekonomik gerçeklik dikkate alındığında açıklanan rakamların aldatmacadan ve göz boyamadan ibaret olduğu anlaşılmaktadır. İşsizliğin giderek arttığı, tüm çalışan kesimlerin ve emeklilerin giderek hayatlarını idame ettirmede zorlandıkları bir dönemi yaşıyoruz. Çalışma Bakanlığı’nın son verileri durumun vahametini ortaya koymaktadır. Emeklilerimiz iktidar partisi eliyle açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmişlerdir.” l ANKARA AKÖIYSÖDASDEOÇNENANEULCEINĞEŞDKMI AA A oçol3T5aloatlkoa8Llaarr0llr2eınclçaıaa;tna2sc2çaş0arr7ıBaıun4aarlnm9ana22y2aTkyırklTklTlaıüç9rbLa8ı.asZnay,TLb.şearati;pHocluüie“aaimBnTmlTöolnT4aıüne2rmmıielredişzEtl1CağTa,cmlüa6mtmbmhimbemrk7cLırÇşantün8ökiaeuniakom8nşmenaaluoütıd0nitzeakilnm6tlzindalc’euS5eöıu9rğl”adToşe2rarumzslaTed0iz7niameLiadmr’şyi’krLlye0d2b7ld,;teçeasauB01a;ainaii4an5uldilrTnrbTaet35z3ıeS,auvdk2ğiıLöLlikr6b.r6ğ6in8eem,uıbibıdk2aninoiol1k2trn.oimienS8odanyilenlvvıb2nSalasmTı4olarTaameıiainnaeşTaLsZnLsnT2enylLkllmieyLala7laaıaharrsuaılaz İSO’dan gençlere çağrı: Meslek liselerini seçin İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, bu hafta lise tercihlerini yapacak öğrencilere önceliklerini meslek liselerine vermeleri çağrısında bulundu. Bahçıvan, İstanbul’daki 35 meslek lisesi öğrencilerini geleceğe hazırlamak adına “ortak yönetim modeli” ile iki yıldır önemli çalışmalar yaptıklarını bildir di. “Daha önce mezun olunduğunda sanayici ile temas kurmakta zorlanan bu öğrencilerimiz, artık okula kayıt oldukları anda sanayicilerimiz ile kol kola eğitimlerini sürdürüyor” diyen Bahçıvan, şöyle devam etti: “Mezun olduklarında büyük ölçüde ‘ara’ değil ‘aranan eleman’ olarak üretim hayatındaki kariyerlerine baş lamış oluyorlar. Bu nedenle LGS seçimlerinde bu okullarımızı dikkate alarak tercih yapmalarını öneriyorum. Gelecek meslek liselerindedir.” l Ekonomi Servisi Atilla’nın mahkumiyeti onandı ABD’de “İran yaptırımlarını delme” suçlamasıyla yargılandığı davada 32 ay hapis cezasına çarptırılan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkındaki mahkumiyet kararı onandı. Atilla, 28 ay tutuklu kaldığı ABD’den geçen yıl Türkiye dönmüştü. Manhattan’daki Temyiz Mahkemesi, hâkim Richard M. Berman’ın Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası hakkında jüriye “kısmen” yanlış bilgi verdiğini kabul etse de bu hatanın “zararsız” ol duğunu belirtti ve Atilla’nın diğer iddialarınınsa “boş” olduğunu ifade etti. “Jürinin kararını desteklemek için yeterli kanıt olduğu sonucuna varan” üst mahkeme kararında, “İşbirliği yapan bir görgü tanığı, görüşme kayıtları ve yüzlerce belgeden oluşan deliller, Atilla’nın ABD mali sistemi üzerinden yüz milyonlarca dolar nakledilmesini de içeren bir yaptırımdan kaçınma tertibine bilinçli olarak katıldığını ortaya koyuyor” denildi. l Haber Merkezi ‘Temassız’ patladı Küresel Covid19 salgını tüketim kalıplarını dikkat çekici şekilde değiştirirken ödeme biçimlerini de yeniden şekillendiriyor. Bankalararası Kart Merkezi’ne göre ilk 6 ayda kartlı ödemelerin hacmi 2019’un aynı dönemine kıyasla yüzde 499.5 milyar lira oldu. Bu kapsamda kredi kartıyla ödeme yüzde 6 artarak 420.7 milyar lira, banka kartıyla ödeme yüzde 32 artarak 78.8 milyar lira oldu. En dikkat çekici değişim ise virüsten korunmak için büyük talep gören temassız ödeme özelliği olan kartlarda görüldü. Salgınla birlikte günlük limiti 250 liraya çı İlk 6 ayda banka kartlarıyla yapılan temassız ödeme sayısı, salgının da etkisiyle yüzde 203 artarak 563 milyon adede ulaştı. karılan bu tür kartlarla ödemeler yüzde 203 artarak 185 milyondan 563 milyon adede ulaştı. Ayrıca ilk 6 ayda geçen yılın tümü için açıklanan 502 milyon adetlik kullanım da aşılmış oldu. Yine bu kapsamda mağaza içi ödemelerde temassız ödemelerin payı ise yüzde 6.8’den yüzde 21.6’ya yükseldi. İnternette canlılık Yine BKM’ye göre ilk 6 ayda internetten yapılan kartlı ödemeler ise yüzde 24 artarak 107 milyar liraya ulaş tı. Toplam ödemelerdeki payı da yüzde 18.1’den yüzde 20.9’a yükseldi. Yılsonunda her 4 TL kartlı ödemenin 1 TL’sinin internetten yapılacağı öngörülüyor. Öte yandan kartlı ödemelerde, 2020 yılının ilk altı ayında en fazla artışın hangi sektörlerde gerçekleştiği detaylı incelendiğinde, pandemide bireylerin hayat şartlarındaki değişimin kartlı ödemelere de yansıdığı görülüyor. En dikkat çekici artış yüzde 43 ile elektronik eşyada. l Ekonomi Servisi Kamu bankalarında döviz alarmı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) göre 10 Temmuz itibarıyla kamu bankalarının yabancı para açık pozisyonu bir haftada 8.3 milyar dolardan 9.7 milyar dolara çıktı. BDDK’ye göre kalkınma bankaları da dahil kamu bankalarının piyasalara ve diğer kuruluşlara verdiği dövizin bir göstergesi olan yabancı para net genel pozisyon açığı en az 5 yılın yeni zirvesine çıkarak bankaların özkaynaklarının yüzde 24.3’üne yükseldi. Oysa BDDK herhangi bir bankanın yabancı para net genel pozisyon açığının art arda iki haftadan uzun bir süreyle özkaynakların yüzde 20’sini aşmasını istemiyor. Düzenlemelere göre bankalar yılda altı defa bu limiti iki hafta sürey le aşabiliyorlar. Ancak kamu bankalarının yabancı para açık pozisyonları 3 Temmuz’dan bu yana yüzde 20 eşiğinin üzerinde yer alıyor. Reuters’da geçen hafta yayımlanan bir başka haberde de Merkez Bankası rezervlerinden yapılan döviz satışlarına son dönemde kamu bankalarının kendi bilançolarından yaptıkları satışların da eklendiği yer almış, son 1.5 yılda toplam rakamın 100 milyar dolar olduğu belirtilmişti. 6 AYDA 36 BIN IŞYERI KAPANDI GÜMÜŞ FIYATLARI 4 YILIN ZIRVESINDE Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) verilerine göre 2020’nin ilk 6 ayında 35 bin 965 işyeri kapandı. Sadece haziran ayında kepenk indiren esnaf sayısı 7 bin 222’yi buldu. Bu rakam son 5 yılın en yüksek haziran ayı rakamları olarak kayıtlara geçti. İnternet üzerindeki satılık dükkân ilanları yüzde 51 yükseldi. Dünya gazetesinden Yener Karadeniz’e konuşan TESK Başkanı Bendevi Palandöken, “Destek gelmezse kapanan işyeri sayısı yüzde 20 artar” dedi. Palandöken, “Büyük hacimli dükkânların hepsi boş. Eğlence sektörü, barlar, içkili yerler açılamadı. En yüksek kiralar onlardaydı” dedi. l Ekonomi Servisi Gümüş fiyatları günlük yüzde 1.35 artışla ons başına 20 doları aştı. Böylece en son 2016 Eylül’de gördüğü düzeye yükseldi. Covid19 salgınının ekonomik etkileri sebebiyle Avrupa ekonomisinin II. Dünya Savaşı döneminden bu yana en büyük durgunluğa girmesi ve teşvik paketi beklentilerini artırması yatırımcıların piyasalardaki belirsizliklerden kaçarak güvenli limanlara yönelmelerine sebep olurken emtia fiyatları yükseliyor. Öte yandan Citigroup’a göre altın piyasasında yukarı yönlü faktörler, fiyatların 2011’de gördüğü tüm zamanların en yüksek seviyesini aşmasına neden olabilir. Ayasofya’da, 24 Temmuz’da cuma namazı.. Dün öğleden sonra TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’ndan gelen uzun ayrıntılı açıklamayı, öncelikle tarihe, üstelik Osmanlı’nın çok savunduğu değerlere meraklı olanların da okumalarını dilerim. İstanbul Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü’nün (Defteri Hakan Nezareti), binasının Ayasofya Müzesi’ne dönüştürülmek üzere 24 Temmuz Cuma gününe kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmesine itirazları var. O kadar uzun tarihi gerekçeleri içinde barındıran açıklamaları bir köşe yazısına sığdıramayacağım için, yarım yamalak bilgi vermektense, Cumhurbaşkanlığı’nın talimatla devrin gerçekleştirilmesi kararına ilişkin itirazların içerik tartışmalarına, haklılık haksızlık değerlendirmelerine girmek haddim değil demekle yetineceğim.. Ancak açıklamayı, apar topar sorgulamasız devir talimatına ilişkin tarihsel sorgulamaları, ayrıntılı itirazların tartışmalarını, iş işten geçmiş olarak taraflara, işe yaramayacağını bile bile bırakmak zorunda kalacağım.. 24 Temmuz gününün seçildiği cuma namazı töreni için yapılan hazırlıkların, ülkenin yakıcı pek çok gündeminin önünde tutulabilmesine dönük medyatik haberler bana göre de çok başarılı.. Dış dünyadan özellikle, siyasal İslam karşıtlığı ağır basan haberler, elbette siyasal İslamdan yanan cepheyi, coşkuyu besleyecek içerikte görülerek, yorumları da katılmış olarak ön plana çıkarılıyor. İç kamuoyuna dönük olarak ise en çok, siyasal İslamın farklı tonlarından Ayasofya’nın cami olarak kullanılması, müze kararından geri dönülmesi yolundaki ortak düşleri besleyen örnekleri pekiştirmek üzere, coşkulu hazırlıklar, bekleyişler üzerinde duruluyor. Ülkenin içinde bulunduğu Libya Azerbaycan Suriye Irak darboğazlarındaki sorunlar, güçlüklere ilişkin, yeni yeni olumsuz gelişmeler yaşandıkça da.. Bir yandan siyasal İslamcılar cephesini büyütebilme atakları için ince ince ayarlarla yeni yeni dolaylı ataklar için hamleler esirgenmezken diğer yandan, iplerin elden kayması kaygıları ile, Cumhuriyet, Mustafa Kemal’in hedef alınmadığına ilişkin de resmi açıklamalar esirgenmiyor.. HHH Dün sabahın magazin tadında haberleri arasında Bahçeli’nin yaptırdığı özel yüzüğü, Erdoğan’a armağan edip etmeyeceği bile tartışıldı. Ayasofya’da 24 Temmuz günü yapılacak cuma namazının görkemli kutlanmasının pazarlamasında yok yok. Siyaseten içinde barındırılacak artılarının, Cumhuriyetin kuruluş günlerinden, Ayasofya’nın Mustafa Kemal’in özlemi ve iradesi ile müze yapılması gerekçelerinin karşısındaki siyasal İslamcıların çoklu cephelerini, çoklu özlem ve düşlerinde buluşturacak görkemli bir şov özlemi öylesine odakta ki.. Hazırlıkların içeriklerine ilişkin karar ve bilgiler kamuoyuna yansıtıldıkça, ister istemez İslamın, Kuran’ın gerçek değerleri üzerinden de aralarında çok ciddi tartışmaları gündeme getiriyor. Şimdilik zorunlu, sınırlı sayıda konuklar için İslam ve Kuran üzerinden çıkan tartışmalar ön planda.. Haberlerden anlaşılacağı üzere, Sünni İslam ağırlıklı dünyanın en simgesel konuklarının bir araya güçlü getirilebilmesi düşü ile yapılanların, İslam inancı ve Kuran, namaz kılma hakkı ile çelişkilerinin tartışmaları büyüdükçe büyüyor. Satır aralarından ön saflar için yapılacak bağışlar söylentisinin çıkmış olması ise başından siyasal İslamın kirli kullanılmasına ilişkin giderek büyüyen tartışmaları da büyütüyor. Elbet Türkiye’nin istese de istemese de içine bulaştırıldığı, ne yazık ki de İslamcılık odaklı, arada halkçılığı, Türk dünyasına dönük dayanışmayı da gündeme getiren siyasal hesapların, acul adımlarla atılmış kazançlı çıkma hesapları ile, dünyanın kaosunda tersine sonuçlar üreten, ters tepen boyutlarının sorunları da günbegün açığa çıkıyor.. Demem o ki Erdoğan’ın Dolmabahçe’nin önünden, İstanbul’un fethi törenleri kapsamında geçirilen kayıkları selamlaması sahnesinin görkeminden günümüze, şu kısacık zaman dilimi içinde bile, tarihsel gerçekler, yalpalamalar öylesine öngörülmemiş yeni sorunları üretmekte ki.. Hani cuma gününe kadar pazarlanmış projeler içinde, Papa simge, Hıristiyan dünyası, Ortodoks patrikhaneleri arasındaki ekümeniklik savaşlarını da dengeleyebilecek, en azından gönül alınabilecek projeler içinde, Ayasofya kilisesinin yer olmadığı için sergilenemeyen müzelik eşyalarının sergi alanı, müze olarak düşünülmüş binaya el konulması kararı vardı ya.. Baksanıza o bile İslami değerler üzerinden de, Ayasofya’nın müze değeri üzerinden de gönül almalara yönelik adımlar bile tersine, siyasal İslamcı değerlerle bile çelişebiliyor, ötesinde eksiler yaratabiliyor..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle