Katalog

4 11 TEMMUZ 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER CHP lideri Kılıçdaroğlu, İBB Genel Sekreterliği’ne yönelik eleştirileri yanıtladı: Yeni sistemle iki sene 24Haziran 2018’de Erdoğan cumhurbaşkanı seçildi ve 9 Temmuz’da yemin ederek göreve başladı. Demek ki bütün yetkiyi Saray’da toplayan yeni sistem uygulamaya gireli iki yıl oldu. Neler söylenmemişti ki bu otoriter yeni sistem için? İşsizlik ve enflasyon tek haneye inecek, ekonomi şahlanacaktı; bir de 3600 ek gösterge vaadi vardı, sahi o ne oldu? İktidar ve ortağı, sorunların sorumlusu olarak parlamenter sistemi gösteriyordu. Bu yüzden de Meclis’in elinde kalan sınırlı yetkiler bile “zaman kaybı” olarak yansıtılıyor; cumhurbaşkanının tek başına kararname çıkarma yetkisiyle yasamanın alanına doğru gücünü genişletmesi isteniyordu. Yürütmeye gelince: Çift başlılık vardı, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu kaldırılmalı, bütün yetki cumhurbaşkanında toplanmalıydı. Yaptılar. Engel olarak sunulan ne varsa kaldırdılar. Otoriter tek adamlık sistemi, yürütmede kuvvetler birliği her şeyi çözecekti. Sonuç mu? Bugün işsizlik oranı, iş aramaktan umudu kesenleri de üstüne eklersek iki yıl öncesine göre katlanarak büyümüş durumda, milyonlar işsiz; bırakalım tek haneli oranları görmeyi, ekonominin çarkları yavaşladıkça memleketin başat sorunları arasında işsizlik zirveye tırmandı. Keyfilik, atama ve yükseltmelerde kayırmacılık da farklı bir yerde değil. Hayat pahalılığı deseniz, çarşıya, pazara çıkan herkes farkında. İki yıl önceye göre peynir mi ucuzladı, eti mi daha fazla alabiliyoruz; sebzeyi, meyveyi mi daha fazla doldurabiliyoruz filelere; ulaşıma ya da elektriğe, suya mı daha az para ödüyoruz? Yanıtı belli; pahalılık cep yakıyor; maaşlar enflasyon karşısında eridikçe, alım gücümüz düşüyor. Bir de dolar düşecekti, milli paraya güven artacaktı yeni sistemle; öyle ya! Dolar, altın düşeceğine, alım gücümüz düşüyor. Özetle, yeni sistem iki yıldır uygulamada ve halkın ekonomik sorunlarını çözmek bir yana, derinleştirmekten başka bir sonuca yol açmış değil. Yurttaşa anayasa yok mu? Gelelim anayasal düzen ayağına… Sonuçta yeni sistemin yürürlüğe girmesi için anayasa köklüce yeniden yazıldı. Ancak yeni bir anayasa yapılmadı; neden? Çünkü anayasalar, genel esaslar haricinde başlıca iki bölümden oluşur: Yurttaşların hak ve özgürlüklerini devlet güvencesine alan bölüm ve devlet organlarının kuruluşunu, işleyişini ve aralarındaki ilişkileri düzenleyen, kurallara bağlayan bölüm olmak üzere. 16 Nisan 2017 değişikliklerinde asıl olarak ikinci bölüme dokunuldu; demek ki ilk bölüm hâlâ yürürlükteydi. Öyle mi gerçekten? Son iki yıla göre bakalım. Anayasanın 26. maddesine göre, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetimiz var. Peki, yurttaş, hele de eleştirel düşünceye sahipse, bunu korkmadan, özgürce açıklayabiliyor mu? Sansür, otosansür, medyaya baskı ve tasfiyeler, gazetecilere dönük tehditler, son olarak da sosyal medyayı kapatma eğiliminin açık edilmesi, anayasanın bu maddesinin ne ölçüde uygulamada olduğunu sordurmaz mı? Madde 28, “basın hürdür, sansür edilemez” diyor. Son iki yıldır durum nasıl, sizce bu anayasa maddesi uygulanıyor mu? Madde 34, “herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” diyor. İyi ama, baro başkanlarına abluka, şehre sokmama, engellerle yıldırma neyin nesi? Sosyal haklarda durum farklı mı? Madde 48, “herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir” diyor. İyi güzel de, eğitimli gençler geçim için geçici işler ararken, aldıkları eğitim ve kamunun kaynakları bu yolla heba edilirken; kimisi de en tepelerden sağladığı imkânlarla ilgisinin olmadığı alanlarda bankaların yönetim kuruluna atanıyorsa; yoksul, eğitimli genç dilediği alanda çalışmış mı oluyor? Oysa Madde 70’te kamu hizmetine girme hakkı güvenceye kavuşturulmuş: “Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez.” Ne dersiniz, son iki yıldır bu madde ne ölçüde uygulanıyor? Görevin gerektirdiği nitelikler mi; yoksa kişilere, partilere, kimi tarikat ehline sadakat mi atama ve yükseltmede belirleyici oluyor? Madde 73’te, “vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” yazılı. Soralım öyleyse, son iki yılda halk çoğunluğunun sırtındaki vergi yükü azaldı mı yoksa arttı mı bu yeni sistemle? Bir de Madde 24 var gerçi; hiç kimsenin siyasi veya kişisel çıkar için dini duyguları istismar edip kötüye kullanamayacağını kurala bağlıyor. Öfkeyle tebessüm ettiniz bence. Son iki yıldaki tabloyu anlatmama gerek yok bu yüzden de. Uzatmayayım; anayasalar öncelikle yurttaşları korumak içindir; oysa son iki yıldır, iktidarın yurttaşa karşı gücünü arttırmaya yarayan yeni maddeler fazlasıyla uygulanırken yurttaşı koruyan diğer maddeler tersine işletiliyor. İktidar kendisini güçlendiren maddeleri, yurttaşın elini güçlendiren özgürlükleri boğmak için kullanıyor. Biri, diğerine rağmen değil; biri, diğeri sayesinde oluyor. “Anayasa değil, banayasa” benzetmesini haklı çıkaran gelişmeler. Projelerine bakalım Kılıçdaroğlu, “Genel Sekreter üzerinden yapılan tartışmaları doğru bulmuyorum. Belediyede siyaset yapacak bir kişi var, o da belediye başkanıdır. Onun dışındakilerin liyakatli ve teknik kişilerden oluşması gerekiyor” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreterliği’ne Can Akın Çağlar’ın atanmasına yönelik eleştirilere yanıt veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yönetici kadrosuna müdahaleyi doğru bulmuyorum. Genel Sekreter üzerinden yapılan tartışmaları doğru bulmuyorum; biz Ekrem Beyin geliştirdiği projelere bakmalıyız” dedi. Kılıçdaroğlu, YouTube üzerinden yayınlanan “Bir Ülke Bir Kent” programına katıldı. Burada gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Can Akın Çağlar’ın İBB Genel Sekreterliği görevine atanmasına ilişkin soruya, “Ekrem Beyi’ eleştirenler şuna baksın. Onların 20 yıldır ya pamadığını Ekrem Bey 1 yılda yaptı. Ana kararlar Ekrem Bey ve kadrosunda. Genel Sekreter üzerinden yapılan tartışmaları doğru bulmuyorum. Biz Ekrem Bey’in geliştirdiği projelere bakmalıyız. Belediyede siyaset yapacak bir kişi var, o da belediye başkanıdır. Onun dışındakilerin liyakatli ve teknik kişilerden oluşması gerekiyor. Belediye başkanı bir hedef verecek, diğer kadrolar da bunu en iyi nasıl gerçekleştireceğini konuşacaklar” dedi. Londra’daki müzayedede Fatih Sultan Mehmet’in tablosunun satın almasından mutluluk duyduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Önemli bir tablo. Değeri parayla ölçülebilecek gibi değil” dedi. “Çoklu baro” düzenlemesi ve polisin avukatlara müdahalesini değerlendiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “20 Temmuz sivil darbe döneminde yaşıyoruz. Polisten oluşan etten bir duvar ve baro başkanlarının arkadaki oturması... Bu tablo yargının vesayet altında olduğunu gösteriyor. Devlet etki ve tepkiyle yönetilmez. Devlet akılla, bilgi birikimle yönetilir. Bu devleti tahrip yasasıdır. Ben, Erdoğan’ın Büyük Ortadoğu Proejesi Eşbaşkanı olmaya devam ettiğini düşünüyorum. Milleti kurumları bölüyorlar. Erdoğan’ın görevi bu zaten. Egemen güçlerin taleplerini yerine getiriyorlar. Erdoğan bugüne kadar bu ülkeye en büyük zararı veren kişidir.” Bahçeli’den yanıt bekliyor Kılıçdaroğlu, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın “FETÖ, PKK baro kurabiliyorsa kursun” yönündeki sözlerini de bölücülük olduğunu ve Devlet Bahçeli’den yanıt beklediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, iktidarın gündeme getirdiği “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılıp, çıkılmayacağı” yönelik soruya “Gündemi değiştirmek için söylendi” dedi. l İç Politika DUDULLUBOSTANCI HATTINDA ÇALIŞMALAR YENİDEN BAŞLADI İmamoğlu, “Bu tür işlerin sahibi devletimiz, milletimiz. Yani burada zayi olan paralar hepimizin. Projeler ne bir partinin, ne bir dönemin ne bir belediye başkanının şahsına ait” dedi. Gecikmenin bedeli 8.7 milyar TL İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçmiş yönetim döneminde inşası durdurulan DudulluBostancı metro hattının yeniden çalışmalarını başlattı. İmamoğlu gecikmelerden dolayı yaşanan kur artışıyla birlikte 8.7 milyar TL zarar edildiğini söyledi. İmamoğlu, havai fişeğin yasaklanmasına ilişkin, “Sakarya Hendek’teki olay, trajik durum ister istemez havai fişek gördüğümüzde bile bize o günleri ve oradaki acı kayıplarımızı hatırlatacak. Biz, İstanbul’da ne böyle bir uygulamayı yaparız, o bitmiştir, ne de böyle bir uygulamayı İstanbul’un herhangi bir yerinde görmek isteriz” dedi. Yüzde 65 tamamlandı İmamoğlu, 2016 yılında başlanan ve 2019 yılının mart ayında durma noktasına gelen DudulluBostancı metro hattının yapımını yeniden başlattı. Törende konuşan İmamoğlu, “Bu tür işlerin sahibi devletimiz, milletimiz. Yani burada zayi olan paralar hepimizin. Projeler ne bir partinin, ne bir dönemin ne bir belediye başkanının şahsına ait. Topluma ait. İlk ihale edildiğinde, eşzamanlı planlamalar olsaydı bu süreçler tutardı. Ama ne yazık ki 9 metro hattında açılış hedefleri tutmadı. Zamanında yapılmış olsaydı bütün bu hatlarda şu anda günlük 2.8 milyon kişi daha fazla seyahat ediyor olacaktı. Bir rakam verirsek bugün toplam maliyeti 17.3 milyarın üzerindeki dokuz raylı sistemin gecikmesinden dolayı dolar kuru artışına göre, İstanbullulara ve ülke ekonomisine bunun maliyeti tam 8.7 milyar liradır. Yani bizim bütçemizden ekstra 9 milyar TL’ye yakın bir para çıkmış olacak” diye konuştu. İmamoğlu, dün itibarıyla metronun tamamlanma oranının da yüzde 65 olduğunu söyledi. l İç Politika ESENLER BELEDİYESİ’NİN 2019 FAALİYET RAPORU GÖRÜŞÜLDÜ Harcamaların adresi bulunamadı CEMIL TUGAY TOKİ’ye rant suçlaması İzmir Karşıyaka’da TOKİ’nin satışa çıkardığı Karşıyaka Mavişehir’de imar planlarında rekreasyon ve açık spor alanlarının satılmasına Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’dan tepki geldi. Karşıyaka Mavişehir’de bulunan imar planında açık spor tesisi görünen arazi 60 milyon ve yeşil alan olan rekreasyon alanı 52 milyon ile TOKİ tarafından yapılan ihale ile satıldı. Arazilerin bir kısmında deniz olduğu belirlendi. Satışa günlerdir tepki gösteren ve Ankara’da yapılan ihaleyi takip eden Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, satışa ve alanda yapılacak yapılaşmaya karşı yasal haklarını kullanacaklarını söyledi. Tugay, “Halkımıza ait olan iki arazi, tahmini bedellerin çok üzerinde, astronomik rakamlara satılmıştır. Bu satış basit bir satış değildir. Rant amaçlı olduğu çok açıktır. Yükseltilen satış rakamları belediye bütçesi ile karşılanabilecek miktarlar değildir. Başından beri satılmaması yönünde ikazlarımıza ve belediyeye devredilmesi yönündeki taleplerimize karşın yine ve yeniden rant alanı yaratmak için gerçekleştirildiği çok açık” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet HAZAL OCAK yenin taşınmazlarını satarak günü kurtarmaya çalışıyorsu Toplam borcu 240 milyon lirayı aşan AKP’li Esen nuz” dedi. Faaliyet raporunun “Ca ler Belediyesi’nin 2019 yı ri Transferler” bölümünde lı içerisinde yaptığı harcama “Kâr Amacı Gütmeyen Kuru lar tartışma yarattı. Esenler luşlara Yapılan Transferler” Belediyesi’nin 2019 Faaliyet kaleminin 2 milyon 117 bin Raporu’na göre sadece fa 403 lira olduğunu vurgulayan iz gideri 8.5 milyon lira olur Şahin, “Bu kuruluşlar kim ken, borçlarını taşınmaz sa Kemal Şahin lerdir, bilmek istiyoruz” di tarak kapatmaya çalışan be ye sordu. Şahin dökülen as lediye, tam 66 bin 842 ton asfalt döktü, falt miktarını 66 bin 842 bin ton oldu 1.8 milyon çiçek, 73 bin çalı ve süs bit ğunu belirterek, “Bir kamyon 20 ton as kisi dikti. Esenler Belediye Meclisi’nin falt aldığına göre 3 bin 342 kamyon as CHP’li üyesi Kemal Şahin, “Ana arter ve falt yapmaktadır. Ana arterler ve cad caddeler İBB’nin görevi. Peki, siz bu as deler İBB’nin görev alanında olduğuna faltı nereye döktünüz? Bu bitkileri nere göre, bu durum çok manidar. Fen İşle ye diktiniz” dedi. ri Müdürlüğü’nün 3 bin 342 kamyon 66 ‘2 milyon kime gitti?’ bin 842 ton asfaltı nereye döktüğünü açıklamasını istiyorum? Park Bahçeler Esenler Belediyesi’nin önceki gün ya Müdürlüğü’nün mevsimlik dikilen çiçek pılan meclis toplantısında 2019 yılı Fa adedi 1 milyon 800 bin, dikilen çalı ve aliyet Raporu görüşüldü. CHP’li Mec süs bitkisi sayısı 73 bin 38 adettir. Bu lis üyesi Kemal Şahin, belediyenin mali bitkileri nereye diktiniz?” diye konuştu. bütçesinin 375 milyon 100 bin lira, top İstanbul’un 39 ilçesinde cemevi olma lam borcun ise 244 milyon 863 bin li yan 3 ilçeden birinin Esenler olduğuna ra olduğunu belirterek belediyenin borç dikkat çeken Şahin, 13 Haziran 2019’da batağında olduğunu söyledi. Belediye tarihinde 3 Alevi derneği ile imzalanan nin sadece faiz giderlerinin 8 milyon 12 maddelik protokolün meclisten oy 520 bin lira olduğuna dikkat çeken Şa birliği ile geçtiğini anımsatarak neden hin, “Taşınmaz satış geliri 114 milyon cemevi yapılmadığını sordu. Talep edil 569 bin lira olarak görülmektedir. Taşın mesine karşın CHP grubunun meclis maz bütçe gelirinden elde edilen mik te odası bulunmadığını dikkat çeken Şa tar gerçekleşen bütçe gelirinin yaklaşık hin, “İstanbul’un 39 ilçe belediyesi için yüzde 33’lük kısmına denk gelmektedir. de sadece Esenler Belediyesi’nde CHP Bütçeyi denkleştirmedeki bu çabanı meclis grup odası bulunmamaktadır. Bu zın her zamanki gibi gayrimenkul satış da sizin demokrasiye karşı tavrınızı gös larından olduğu anlaşılmaktadır. Beledi termektedir” diye konuştu. ÇİÇEK, ÇAĞLAR’LA GÖRÜŞTÜ Kumpası kuranları açıklamalı ALİ AÇAR Eski CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreteri Can Akın Çağlar ile telefon Dursun Çiçek da görüştüğünü belirterek, “Kendisinden kumpası kuranların isimlerini istedim. Henüz bir yanıt alamadım. İsmi açıklamasını bekliyorum” dedi. Çiçek, kumpas davalarında yargılandığı dönemde eşi Gülşen Çiçek’in İstanbul’a tayinini istediğini ancak dönemin Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar’ın Ardahan’a sürgüne gönderdiğini açıkladı. Kamuoyunda ve CHP’de tartışmaya neden olan gelişmelerin ardından Çağlar, önceki gün Dursun Çiçek ve eşini arayarak yaklaşık bir saat görüştü. Cumhuriyet’e değerlendirme yapan Çiçek, “Tayin gerekçesini ve nedenini sordum. Kendisi haberinin olmadığını yaklaşık 400 kişilik bir isim listesinin önüne geldiğini ve imzaladığını söyledi. Olayı öğrendikten sonra ise düzeltilmesini istediğini ancak görevden alındığını belirtti. Ben de listeyi kimin önüne getirdiğini sordum ancak yanıt alamadım” dedi. Çiçek, Çağlar’ın kendisi ve eşinden özür dileyip dilemediğine yönelik soruya ise “Olayı kabullenmediği için özür dileme olmadı. Listeyi önüne getirenlerin isimlerini vermeden ikna olmayacağımı söyledim. Eşimin sürgüne gönderilmesindeki kumpasta parmağı olanları açıklarsa kamuoyuna açıklayacağım. Ama şu an sözlerimin arkasındayım. Tartışmalı bir isim olmaya devam edecek” dedi. CHP’Lİ ERDOĞDU: Çağlar üstadımdır Eski Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Genel Sekreterliği görevine getirilmesiyle ilgili ilk kez açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, “Kendisi mes Aykut Erdoğdu lektaşım ve ‘üstadımdır.’ KİT Komisyonu’ndayken bana kapsamlı bir rapor ulaştı. Raporda yer alan iddialar belgeli ve ciddi olduğu için Can Bey’i Hazine’den tanımama rağmen hiçbir ayrımcılık yapmadan dosyayı açıkladım” dedi. Erdoğdu, daha sonra Çağlar’ın tüm iddialardan aklandığını öğrendiğini söyledi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile görüşlerini paylaştığını söyleyen Erdoğdu, “Ekrem Başkan, başta finans konuları olmak üzere teknik konularda büyük sıkıntılar yaşadığını, Can Bey’in hem konsantrasyonu hem de teknik bilgisiyle bu göreve layık olduğunu düşündüğünü söyledi. ‘Bütün Türkiye’yi kucaklayacaksak insanları kökenlerine göre değil, liyakatlerine göre değerlendirmeliyiz’ deyince, ‘Siz bilirsiniz, bundan sonra bize düşen size destek olmaktır’ dedim” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘YENI BİR DEVLET KURUYORUZ’ Oğan, danışman oldu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile dün Resmi Gazete’de bir dizi atama kararı yayımlandı. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı danışmanlıklarına “Yeni bir devlet kuruyoruz. Yeni devletin kurucu lideri Erdoğan’dır” sözleri tepki çeken, “çözüm süreci” döneminde akil insanlar heyetinde yer alan Ayhan Oğan ile Cumhurbaşkanı Özel Kalem ekibindeki Hamza Gedikoğlu atandı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda açık bulunan Muğla, Amasya, Osmaniye ve Tekirdağ il müdürlüklerine atama yapıldı. Tekirda’a asaleten atanan Ülkü Uslu’nun, bu görevi vekâleten yürüttüğü dönemde depreme dayanıksız olduğu için tahliye edilmesi istenen müdürlük binasındaki odasına, personel ile aynı tuvaleti kullanmak istemediği için 12 bin liraya tuvalet yaptırdığı iddia edilmişti. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda başmüfettişlik görevine Mustafa Koç getirilirken, 11 Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne de atama yapıldı. l ANKARA SU HATLARI DÜZELTİLECEK ABB bu kez onayladı Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Meclisi, Polatlı ve Ankara’nın birçok bölgesinde acil yapılması gereken su altyapı yatırımları için istenen kredi kararını oybirliği ile onayladı. Kararı duyuran ABB Başkanı Mansur Yavaş “Polatlı halkına müjdemiz olsun. İhaleyi Polatlı’da yapacağız” dedi. Daha önce de meclise gelen, Polatlı ile Ankara’nın birçok bölgesinde acil yapılması gereken su altyapı yatırımları için istenen kredi kararı AKP ve MHP’lilerin oylarıyla reddedilmiş, Yavaş ise kararı mahkemeye taşımıştı. Mahkemenin Yavaş’ı haklı bulması üzerine, altyapının yenilenmesi için istenen kredi teklifi tekrar meclise geldi. Teklif bu sefer oybirliği ile kabul edildi. Kararı duyuran Yavaş “Israrlı mücadelemiz sonuç verdi. Yıllardır kangren haline gelmiş olan, Polatlı ve Ankara’nın birçok bölgesinde acil yapılması gereken su altyapı yatırımları kredi kararı Meclis’ten oybirliği ile çıktı” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet