Katalog

EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ l İbrahim Tuncay l Murat Sayın l Ahmet Öztürklevent 13 11 TEMMUZ 2020 CUMARTESİ l İsmet Lokman l Birol Çün l Cem Koç l Zafer Temoçin l Cemalettin Güzeloğlu l Kürşat Coşgun l Oğuz Gürel l Zeki Bol l Mehmet Selçuk YÜKSEK YERİLİM HATTI Erdinç UTKU Bir “kendim” bile yok, anlıyor musun? H Hiç ölmeyecekmiş gibi çalış, ÖLDÜĞÜNÜ BİLE FARK ETME! H İktidar, olmadı parti içi iktidar da olur. İktidar olsun da... H Sahillere tatile giden arkadaşlar haber verin: fiyatlar boyu aşıyor mu? H Yalnız kalmaktan korkma, YANLIŞ kalmaktan kork! H Konsensus değil, SEN SUS demokrasisi bizimki... l Kadir Doğruer l Akdağ Saydut l Raşit Yakalı l Ercan Baysal l Murteza Albayrak CUK Günel ALTINTAŞ “Arabım fellahi, yedi bitirdi bizi billahi!” H Devletin rejimini koruyamayan yasaların ahlakı korumaya çalışması ne tuhaf! H Herkes davaların sonuçlanmasının çabuklaştırılmasını beklerken Temyiz Mahkemesinin sekiz dairesi kapatılmış. Darısı öteki dairelerin başına! l Halit Kurtulmuş Aytoslu HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ Günhan AYDIN Vasıfsız Eleman ve Roket Nuri 1 TEMMUZ: Bazı günler aklınızda kalır, neden kaldığını bilemezsiniz… Bazı günleri unutamam sanırsınız, unutulup giderler… Bazı günleri ölene dek unutamayacağınızı o günü yaşarken hissedersiniz; yaşadığınız her günde o günü arayacaksınız, her gün biraz o günü yaşayacaksınız… Peki, sizin unutamadığınız o gün hangisi? Sıcak bir vakitte birdenbire bir esinti gibi miydi? Okuldan kaçan iki çocuk gibi miydi? 5 yaşındayken hani mor yeşil uçurtma gibi miydi? “Her gün bir ömür” diyen şırıltılı ışıltılı o ses miydi? Var mutlaka o gün, ama o günler içinde hangisiydi ve nasıldı? Bir külah çilekli dondurma mıydı yoksa sessiz bir odada gizli adımlar gibi miydi? Ben masmavi bir melek görmüştüm. Rakının ilk yudumunda genzinizde açan yapraklar gibiydi. O günden beri her günün içinde o gün… Günlerden bir gün… “Mutluluk bir erdemdir” demişti Hollandalı bir dostum. 6 TEMMUZ: “Seni çocuklarıma dinleteceğim. Vasiyet edeceğim onlar da çocuklarına dinletsin. Kıyamete kadar yaşatacağız ulan” yazmış rumuz Vasıfsız Eleman, Cem Karaca’nın şarkısının altına. İster istemez aklıma çocukluk arkadaşım Roket Nuri geldi. Galiba mucit bir yönü olduğundan “Roket” derdik ve onun için dünya bir yana Cem bir yanaydı. Elektrik mühendisliğini üstün başarı ile tamamlayıp yüksek lisans için Almanya’ya gidecekken Çorumlu bir kıza âşık olup Çorum’da televizyon tamirciliğine başlamıştı. “Manyak mısın oğlum” demiştim, “Manyağım güzel kardeşim” demişti. Giderek uzayan aralıklarla haberleştik, sonra hepten kesildi. Bestekar Sokak 21’de karşılaştım onunla dün akşam. “Midye tava ısmarla da yiyelim” dedi, zaman hiç geçmemiş gibi. “Sabahleyin Cem Karaca dinliyordum, aklıma sen geldin” dedim. “Rinanay rina rinanay” dedi. Tam arkamızda Tokat Reşadiyeli Serkan, Trabzon Çaykaralı Melek’e “Hamamönü’nde 120 yıllık falan bir evde yaşıyordum, kim bilir kimler geçmiş… tavanda ulu bir ağacın altında, ‘yüce Pan beni insan kokusundan koru,’ yazıyordu” diye anlatıyordu. Reşadiye, Çaykara, Çorum, Ankara… “Seviyorum oğlum bu memleketi,” dedim Roket’e. “Çok ihtiyarlamışsın sen” dedi Roket.