Katalog

DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE [email protected] 7 25 HAZİRAN 2020 PERŞEMBE Tahran, bin kilometrelik hat sayesinde ihracat rotasını değiştirme planı yapıyor İran’dan Hürmüz alternatifi Cumhurbaşkanı Ruhani, Gure ile Cask Limanı arasındaki petrol boru hattının Hürmüz Boğazı’na bağımlılığı keseceğini söyledi. İran’a maksimum baskı politikasında ABD’nin ağır yaptırımlarının hedefindeki Tahran yönetimi, büyük oranda sekteye uğrayan petrol ticaretini arka kapıdan sürdürerek içerisinde bulunduğu ekonomik krizi aşma çabasında. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkenin güneyine döşenen 1000 kilometrelik yeni petrol boru hattı sayesinde artık petrol ihracatı için Hürmüz Boğazı’na bağımlı olmadıklarını söyledi. İran, bir yandan Basra Körfezi’ndeki stratejik Hürmüz Boğazı’nı kapatma kozunu elinde tutarken, diğer yandan Hürmüz Boğazı’nı hiç kullanmadan Çin, Hindistan gibi Asya devlerine ve bazı Afrika ülkelerine petrol ihracatı yapmasına izin verecek projede ilerleme işareti verdi. Yerli üretimin teşvik edilmesi ve artırılması için “Üretimde Atılım” sloganıyla düzenlenen bir programda konuşan Ruhani, ülkenin güneyinde Basra Körfezi kıyısında bulunan Buşehr’e bağlı petrol bölgesi Gure ile Umman Denizi kıyısındaki Cask Limanı arasında 1000 kilometre uzunluğunda bir petrol boru hattı döşendiğini belirtti. Ruhani, “Petrol ihracatımız artık Hürmüz Boğazı’na göbekten bağlı değil. İran tarihinde ilk defa böyle bir proje gerçekleştiriliyor” dedi. Dünya petrol ticaretinin ana güzergâhlarından biri olan Hürmüz Boğazı’nın güvenliği, ABD’nin iki yıl önce tek taraflı olarak çekildiği, İran’la imzalanan 2015 tarihli uluslararası nükleer uzlaşıyı devam ettirme çabasındaki Avrupa Birliği (AB) açısından da önem taşıyor. BatıTahran hattında geçen yıl, Hürmüz Boğazı ekseninde gerilim yükselmişti. İran petrolünü Suriye’ye taşıdığından şüphelenilen bir geminin Cebelitarık yönetimi tarafından İngiliz donanmasının desteğiyle AB’nin Suriye yaptırımlarını ihlal ettiği gerekçesiyle alıkoymasının ardından Tahran’dan misilleme gelmişti. İran, geçen temmuzda İngiltere’ye ait tankeri alıkoymuş, müdahaleye sebep olarak ise tankerin balıkçı teknesiyle bir kazaya karışmasını göstermişti. Gerilimin ardından İngiltere’nin de çağrılarıyla ABD donanması, geçen ağustos ayında Hürmüz Boğazı’nda seyrüsefer güvenliği için askeri operasyon başlatmayı planlamıştı. Misyona İngiltere, Avustralya ve Bahreyn destek vermiş, Almanya ise operasyona katılmayı reddetmişti. Trump’a eleştiri İran Cumhurbaşkanı konuşmasında nükleer anlaşmadan çekilip Tahran’a “en ağır yaptırımları” uygulayan ABD Başkanı Donald Trump’ı “toy” olarak nitelendirdi. Ruhani, Trump’ın müzakere çağrılarını şöyle değerlendirdi: “Şimdi müzakereye hazır olduklarını söylüyorlar. Sözleri çok ilginç. Müzakere yapmaya hazırım ne demek? Kim müzakere masasından çekildi? Kim müzakere masasını kırdı? Kim müzakere odasını ateşe verdi? Biz uluslararası taahhütlerimize bağlı kaldık ve mantıklı, makul, ahlaklı bir siyaset yürüttük. Her gün yalan söylüyorlar. Halkımız bu gerçeği bilmelidir.” İdlib’de cihatçı çatışması Suriye’nin cihatçılar tarafından kontrol edilen son vilayeti İdlib’de MoskovaAnkara hattında ilan edilen ateşkese rağmen askeri ve siyasi gerilim artarken, bölgede etkin olan örgütler arasında da çatışmalar yaşanıyor. Vilayetin batısında önceki gün El Kaide bağlantılı Hurras el Din’le Nusra uzantılı Heyet Tahrir Şam arasında yaşanan çatışmada, çok sayıda sivilin yaralandığı bildirildi. İHA’nın haberine göre, orta ve ağır silahların kullanıldığı çatışmalar, Hurras el Din örgütünün birkaç mensubunun HTŞ militanları tarafından gözaltına alınmasının ardından başladı. Öte yandan Suriye ordusu, İsrail’in Hama’da hava saldırısı düzenlediğini, saldırının püskürtüldüğünü duyurdu. AA’nın haberine göre yerel kaynaklar, saldırılarda 14 kişinin öldüğünü, 40 kişinin yaralandığını aktardı. Afrin’de saldırı Bu arada TSK destekli ÖSO güçlerinin konuşlu olduğu Afrin’de dün ilçe merkezinde motosiklete yerleştirilmiş bomba infilak ettirildi. Patlamada 2 sivilin yaşamını yitirdiği, 5 sivilin yaralandığı bildirildi. AA’nın haberine göre bölge kaynakları, eylemin terör örgütü YPG/PKK tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Taçi’ye savaş suçu iddianamesi Hollanda’nın Lahey kentinde uluslararası mahkeme Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi ve 9 eski asker hakkında 19981999’daki Kosova bağımsızlık savaşında insanlığa karşı 10 savaş suçu işlendiği gerekçesiyle iddianame düzenledi. Taçi ve diğer isimler yaklaşık 100 cinayetin sorumlusu olarak gösteriliyor. Taçi, Kosova Savaşı sırasında Sırbistan karşıtı güçlere liderlik etmişti. OTOYOLDA FLOYD PROTESTOSU ABD’de George Floyd’un polis şiddeti ile öldürülmesinin ardırdan patlak veren ırkçılık karşıtı protestolar sürüyor. Başkent Washington’da önceki gün Beyaz Saray önünde toplanan eylemciler daha sonra yürüyüşe geçti. Washington’ı diğer eyaletlere bağlayan arterlerden biri olan 395 no’lu otoyolu ise 8 dakika 46 saniye süreyle trafiğe kapattı. Eylemciler Floyd’un yaşamını yitirdiği sırada yerde yatmasına atıfta bulunarak otoyol üzerin de yere uzandı. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, dün seçim turları kapsamında ABDMeksika sınırını ziyaret etti. Trump (yanda), yeni duvarın hem yasadışı göçü hem de koronavirüsü durdurduğunu öne sürdü. İtalyan bakandan Libya çıkarması İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, dün resmi temaslar için Libya’daydı. Di Maio, Birleşmiş Milletler’in tanıdığı, Ankara destekli, Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Sarraj ile bir araya geldi. İtalyan bakanın, Libyalı mevkidaşı Muhammed Tahir Siyala ve İçişleri Bakanı Fethi Başağa ile de görüşeceği belirtildi. Bu, geçen hafta Türkiye’ye gelen Di Maio’nun altı ay içinde yaptığı üçüncü Libya ziyareti oldu. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın önceki gün ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert C. O’Brien ile telefonla görüştüğü duyuruldu. Görüşmede, Libya’da sür dürülebilir ateşkes için uygun koşulların sağlanması gerektiği belirtildi. Mısır’ın talebi üzerine toplanan Arap Birliği’nden ise “Libya toprakları ve karasularındaki tüm yabancı güçlerin çekilmesi” açıklaması geldi. Trablus Di Maio, Sarraj ile görüştü. hükümeti temsilcisi Salih El Şemahi, açıklamaya çekince koyarak, “yabancı güçlerin, ülkenin doğusunu elinde bulunduran Tobruk cephesine bağlı Halife Hafter güçlerinin saldırısını püskürtmeyi sağladığını” söyledi. Bu arada NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’den, Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki tutumunun NATO nezdinde rahatsızlık yarattığı çıkışı geldi. German Marshall Fund adlı düşünce kuruluşunca düzenlenen “Brüksel Forumu” adlı programda konuşan Stoltenberg “NATO üyeleri, Rusya’nın Libya’da artan mevcudiyetinden endişe duyulması gerektiği konusunda hemfikir” ifadelerini kullandı. T.C. İSTANBUL 34. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN 2016/3563 ESAS İİK. 128. Md. GÖRE KIYMET TAKDİR RAPORUN İLANEN TEBLİGİ İSTANBUL 34.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’den 2016/3563 ESAS BORÇLU: AYŞE BAŞIŞIK T.C. No: 22762680160 TAKİP ALACAKLISI/VEKİLİ:ERBAY PAZARLAMA VE TİCARET A.Ş. Vekili Av. ABDULLAH KAYA DEĞER KONULAN TAŞINMAZ TAPU KAYDI: DENİZLİ İLİ, MERKEZEFENDİ İLÇESİ, KARAMAN MAHALLESİ, KÜÇÜK KARAMAN MEVKİSİ M22a22c1a PAFTA 4269 ADA 8 PARSEL KAYITLI OLAN 2.KAT 5 NOLU BAĞIMSIZ BÖLÜM BİLİRKİŞİ RAPORU TARİHİ ve KONULAN DEĞER: 13.07.2018Tarih 142.593,91 TL DEĞER Yukarda adı, soyadı (şahsiyeti) yazılı borçlunun belirtilen taşınmazı dosyamızda ipoteklidir. Taşınmaza bilirkişi vasıtasıyla İİK. 128. maddesine göre belirtilen tarihte belirtilen değer konulmuştur. Taşınmazın fiili durumu, imar durumu ve evsafı dosyada mevcut kıymet takdiri raporunda gösterilmiştir. Muhatap taşınmazın maliki borçlunun yazılı adresine gönderilen kıymet takdir raporu bila tebliğ iade edilmiş, mernis adres kayıt sisteminde kayıtlı olmadığından ve Emniyet vasıtasıyla yapılan tahkikata netice alınamadığından ve borçlunun başkaca adresleri tespit edilemediğinden. 7201 sayılı Kanun’un 28 ve müteakip maddeleri gereğince kanuni süreye 15 gün ilave’si suretiyle kıymet taktir raporunun İLANEN tebliğine karar verilmiştir. İşbu İlanın gazetede neşrinden itibaren 22 gün içinde kıymet taktir raporuna bir itirazınız varsa İcra Mahkemelerine bildirilmesi ve itiraz edildiğine dair alınacak derkenarın icra dosyasına intikal edilmesi hususu ilanen tebliğ ve ihtar olunur. 09.03.2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1179293) T.C. AFŞİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) ESAS NO: 2018/469 Esas KARAR NO: 2020/37 DAVALI: KEMAL YALVAÇ T.C.NO:447*******54 İsmet ve Bahar oğlu, 1971 doğumlu. Gaziantep, Şehitkamil, Karadede nüfusuna kayıtlı. Mahkememizde görülen Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi gerekçeli kararda açıklandığı üzere, 1 Davanın KABULÜ ile; Gaziantep İli Şehitkamil İlçesi, Karadede Mahallesi nüfusuna kayıtlı Cilt No 78,H.No: 7, BSN:77 da nüfusa kayıtlı Ahmet ve Şerife kızı 1973 doğumlu, 44******74 TC Kimlik Nolu Sultan Yalvaç ile aynı yer BSN: 35 da nüfusa kayıtlı İsmet ve Sahar oğlu1971 doğumlu, 447*****54 TC Kimlik nolu Kemal Yalvaç’ın TMK 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, 2 Tarafların müşterek çocukları 137*****64 TC kimlik numaralı Şevval Yalvaç ve 436*****00 Leyla Yalvaç’ın VELAYETİNİN DAVACIANNEYE VERİLMESİNE, 3 Velayeti davacı anneye verilen çocuklar ile davalı baba arasında, gerekçeli kararda belirtildiği şekilde ŞAHSİ İLİŞKİ KURULMASINA VE DEVAMINA, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış mahkememize, en yakın Aile Mahkemesine ya da en yakın Aile Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. (Davalıya)Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1178084) Dünyanın en tehlikeli adamı ABD Başkanlık yarışı bir hayli heyecanlı olacak. Gerçekte bunu söylemek bile tuhaf. Trump’ı da Biden’ı da tanıyoruz... Ortada ne sürpriz bir isim ne de heyecan yaratan yeni bir siyasi söylem ya da konu var. Obama yıllarının eski Başkan Yardımcısı Biden neredeyse artık bir hayaleti andırıyor. Öyle ki Trump takımı kendisini “Varla Yok Arası Biden/Barely There Biden” lakabıyla tiye alıyor. Biden’dan yalnızca üç yaş genç olan 74’lük Trump da yeni olmanın heyecanını tümüyle tüketmiş durumda. Başkanlık sloganı bile bir önceki kampanyadan kalma: “Amerika’yı Yeniden Büyük ve Yüce Yapalım/Make America Great Again”. Baş harflerinin kısaltmasıyla özetle “MAGA!” Heyecan bunun neresinde diyeceksiniz? Şöyle ki “hayalet başkan adayı” Biden yoklamalarda o hayalet haliyle bile, konumu gereği fersah fersah avantajlı olması varsayılan ve 2020 başında çantada keklik seçimi alması beklenen mevcut başkan Trump’tan 12 puan önde görünüyor. Seçim tarihi kasıma dek elbette çok zaman var. Trump şapkasından daha çok tavşan çıkarır. Ama varla yok arasındaki rakibin dahi bu kerte önde olması yarışa beklenmedik bir heyecan katıyor. Gözlemcilerin “Olur mu olur? Bakarsın Biden Trump’ı tahtından indirverir!” kontenjanından izlediği kampanya, ABD demokrasisinin geldiği tıknefes noktanın aslında kanıtı. Diktatörlere al takke ver külah Konulardan ziyade sansasyonla öne çıkan 2020 yarışının heyecan kotasını şimdilik yalnız Trump’ın yakın çevresinden gelen peş peşe ifşaatlar dolduruyor. İlk bombayı Başkan’ın eski “Ulusal Güvenlik Danışmanı” John Bolton’ın “Bir Beyaz Saray Anısı: Her Şeyin Olup Bittiği Oda/ The Room Where It Happened: A White House Memoir” ismli kitabı patlattı. Önceki gün piyasaya çıkan kitap kitapçı raflarında yer almadan dünyanın dört bir yanında gazetecilerin posta kutularına düştü. Trump’ın “devlet sırlarının ifşasını engelleme” gerekçesi ile yayınını engellemek amacıyla yargıya kurduğu tüm baskılar neticesiz kaldı. Trump’ın yeniden başkan seçilmek için Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’den yardım talep etmek dahil “sevdiği diktatörlerle” nasıl al gülüm, ver gülüm... al takke, ver külah ilişkiler içinde olduğunu anlatan Bolton’ın “Beyaz Saray Anılar”ı ne ki yalnız sofistike New York Times okurlarını ilgilendirecek cinsten. Başlangıcını okuduğum kitabı kendi adıma sıkıcı buldum. Bolton, sözgelimi ilk bölümde uzun uzadıya nasıl “dışişleri bakanlığı” beklerken “ulusal güvenlik danışmanlığına” kaydırıldığını anlatmış... En fazla Washington kliklerini heyecanlandırıcak konunun, Trump’ın “göbeğini kaşıyan MAGA” seçmenleri üzerinde bir etki yaratması beklenemez. Yarışa asıl “Anlat anlat... heyecanlı oluyor” unsuru katacak kitap, Başkan’ın doğrudan kendi ailesinin içinden, yeğeni Mary Trump’tan geliyor. 28 Temmuz’da okurla buluşması gereken aile anılarında yeğen Trump, kirli çamaşırla rı ortaya döküyor. Trump Trump’a karşı Aslında fazla bir şey söylemeye gerek yok. Kitabın adı yeterince açık. “Çok Aşırı ve Yetersiz: Ailem Dünyanın En Tehlikeli Adamını Nasıl Yarattı?/Too Much And Never Enough: How My Family Created the World’s Most Dangerous Man” adlı, “Hanedan/Dynasty” kıvamındaki eserin gün yüzü görmemesi için Trump ailesi yek vücut seferber olmuş durumda. Başkanla yeğen arasındaki husumetin temelinde miras davası var. Mary Trump, eski emlak kralının genç yaşta ölen abisinin kızı. Donald Trump ve hayattaki öteki kardeşler, abilerinin arkasından ölen babalarının mirasından yeğenlerini kısaca mahrum ediyor, yeğenlerinin hakkına çöküyorlar. Buna bilenen Mary sağda solda konuşmaya başlayınca, “The Donald” devreye giriyor, yeğenine “sus payı” olarak rüşvet verip karşılığında bir daha bu konuya girmemesi için bir “gizlilik mukavelesi” imzalıyor. Tipik Trump’lık bir davranış. 2000’de cereyan eden olaydan 20 yıl sonra Mary şimdi “gizlilik anlaşmasına” meydan okuyarak, seçim arifesinde eteğindeki taşları döküyor. Her şey bir yana... iletişimci zekâsı keskin olan Başkan, TV dizilerine rahmet okutan bu konunun yol açacağı hasardan belli ki emin. Bu nedenle Mary’yi durdurmak için her yolu deniyor. 120 bin duvarını aşan COVID ölümleri, 40 milyonu bulan işsizler ordusu, ırkçılık karşıtı isyanlardan çok, seçim platformunu belirleyen konular şu ara bunlar. Trump’ın karşısında varla yok bir aday olunca, vurucu darbeyi heyhat! bir Trump’ın indirmesi umuluyor. ‘Uçağı virüs düşürdü’ Pakistan Havacılık Bakanı Ghulam Sarwar Khan, ön inceleme sonucunda Karaçi yakınlarında geçen mayısta düşen Pakistan Havayolları’na ait uçağın pilotları koronavirüs nedeniyle konsantrasyon eksikliği yaşadıkları için düştüğünü açıkladı. Kazada 91 yolcu ve 8 mürettebat ölmüştü. Küresel çapta salgında dün itibarıyla vaka sayısı 9 milyon 382 bin 647 oldu. Yaşamını yitirenlerin sayısı 480 bini aştı. Brezilya’da virüsü “küçük bir grip” olarak nitelendiren Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’ya mahkeme tarafından maske takma zorunluluğu getirildi.