16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA 9 2 NİSAN 2020 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.6790 10.6 kuruş 7.3080 10.9 kuruş 8.3220 14.2 kuruş 11.83 0.61 puan 89.85 558 puan 2298.61 94 kuruş 339.70 12 kuruş 1 milyon emekçiye üç ay süreyle sağlanacak asgari ücret düzeyindeki bir destek için gerekli kaynak 7 milyar lira İŞÇIYE FONU YETER İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken 131 milyar liralık kaynağın yine işçilere kullandırılması durumunda milyonlarca işçi, işi ile sağlığı arasında bir seçim yapmak zorunda kalmayacak. Dünyayı etkisi alan salgının ülkede de görülmesiyle işlerin durdurulması önlemi bir başka yakıcı kaygıyı gündeme getirdi: İşini kaybetme... Oysa işini geçici süre kaybedenler için kuru lan ve hatırı sayılır bir miktar toplanan İşsizlik Fonu, tam da bugünler için. Salgınla mücadeOLCAY le kapsamında artBÜYÜKTAŞ ması muhtemel sağ lık önlemleri çerçevesinde daha çok işin durması ve malhizmet üretimine ara verilmesi söz konusu olabilecek. Ekonomik durgunluğun artacağı, talebin düşeceği, on binlerce işletmenin kapanacağı öngörülüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün dünya çapında 25 milyon kişi olarak tahmin ettiği bu rakamın Türkiye’de de yüz binleri bulması muhtemel. Bilançoları daha iyi, finansal yapıları birkaç aylık talep düşüklüğünü karşılayacak kurumlar tek tek de olsa işçi çıkarmadan birkaç haftalık iş durdurmaya gideceklerini açıkladı. Ancak tüm işçiler ne yazık ki bu kadar şanslı değil. Zaten işçinin, işverenin insafına bırakılması da hem vicdana hem de sosyal devlet anlayışına sığmaz. İşte tam da bu ortamda salgının yaratacağı büyük toplumsal tahribata karşı diğer kamusal önlem lerle birlikte İşsizlik Sigortası Fonu önemli bir işlev görebilir. Kendi parasını kullansın İşçinin kendi fonundaki paradan; asgari ücret düzeyinde 1 milyon işçiye 3 ay süreyle ödeme için 7 milyar, 5 milyon işçiye 34.9 milyar, 10 milyon işçiye 69.8 milyar ve 15 milyon işçiye 3 ay süreyle sağlanacak asgari ücret düzeyinde ödenek için 104.7 milyar lira yeterli olacak. Bu kaynak İşsizlik Sigortası Fonu’nda var. Hatta, işverenin 2018 ve 2019 yıllarında teşvik ve destek olarak aldıkları toplam 27 milyar lira fonda kalmış olsaydı bu kaynak binlerce işçiye daha derman olacaktı. İşsizlik Sigortası Fonu’nun 131.5 milyar TL kaynağı bulunmasına karşın fon kaynaklarının 122 milyar TL’si akışkan (likit) değil, istenildiğinde kullanılabilir değil. Çünkü bu miktar devlet tahvillerine yatırılmış ve İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları AKP hükümetleri tarafından ucuz iç borçlanma kaynağı olarak kullanılıyor. Fon kaynakları uzun vadeli devlet tahvillerine yatırılmış durumda. Ancak bugün hükümetin vakit kaybetmeden yapması gereken şey, borçlanma maliyetine bakmaksızın, işçinin olanı işçiye vermesi ve bu kaynağı acilen nakte çevirmesi... Beko: Parayı çarçur ettiler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başlattığı ‘yardım kampanyası’yla ilgili tartışmalar devam ederken CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da yardım isteyen devlet anlayışını “İşsizlik fonu çarçur edilmeseydi şu anda işsiz kalmış işçilere yeterdi” sözleriyle eleştirdi. CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, AKP iktida rı eliyle zenginleşen şirketlerden yardım isteyen Erdoğan’ın şirketlerin geriye dönük vergisinden düşecek bu kampanyayla yine çalışan kesimin, işçinin, memurun cebine göz diktiğini belirtti. Beko, “9.5 milyon emekli açlık sınırının altında yaşıyor. 2 milyon memur yoksulluk sınırı altında ücret alıyor. 8.5 milyon insan maalesef tek kuruş geliri olmadan, işsiz dolaşıyor. 16 milyon yoksul, sosyal yardıma ihtiyaç duyduklarını ifade ediyorlar. Bu küresel salgının yarattığı ekonomik süreçte kepenklerini kapatan esnaf var. Fabrika ve birçok işyerleri bir milyona yakın işçinin işsiz kalmasına neden oldu” dedi. Sanayide çarklar yavaşladı Sendikalardan acil önlem çağrısı DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, Covid19 salgınıyla mücadele için yedi acil önlemin yer aldığı çağrı metnini imzaya açtı. Ortak çağrıda, şu talepler yer aldı: 4 Temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde salgın süresince çalışma acilen durdurulmalı. 4 Salgın süresince işten çıkarmalar yasaklanmalı, küçük esnaf desteklenmeli, çalışanlara ücretli izin verilmeli ve işsizler için ise koşulsuz işsizlik maaşı ödenmeli. 4 Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları ve elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca faiz işletilmeden ertelenmeli. 4 Bu süreçte özel sağlık kuruluşları kamu kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalı. 4 Salgın dönemlerinde dezavantajlı kesimler olarak kabul edilen; hiçbir geliri ve birikimi olmayan yoksullar, göçmenler ve tutuklu/hükümlüler için yaşamlarını ve sağlıklarını koruyacak fiili ve yasal düzenlemeler hayata geçirilmeli. l Ekonomi Servisi İş’ten 10 milyon TL’lik destek Koronavirüs salgını ile mücadele sürerken iş dünyasının bağış ve destekleri de artarak devam ediyor. Türkiye İş Bankası, salgınla mücadeleye destek vermek amacıyla Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki hastanelerin ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılmak üzere 10 milyon TL’lik kaynak ayrılmasına karar verdi. Akbank da Sağlık Bakanlığı’na teçhizat ve sarf malzemesi tedariki konusunda destek amacıyla 10 milyon liralık kaynak ayırdığını açıkladı. Sabancı Topluluğu, Sağlık Bakanlığı’na 150 bin adet tanı kiti, aşı ve serumun geliştirilmesi çalışmalarında kullanılmak üzere 1.7 milyon lira bağış yapacağını açıkladı. BP Türkiye Ülke Müdürü Joe Murphy, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne ait ambulanslara BP istasyonlarından ücretsiz akaryakıt desteği verileceğini açıkladı. l Ekonomi Servisi MALIYET ENFLASYONU ARTTI İSO Sektörel Satınalma Yöneticileri Endeksi’ne (PMI) göre, üretim son 5 ayda ilk kez hız kaybetti. Toplam 10 sektörün incelendiği endekse göre gıda ürünleri ile kara ve deniz taşıtları sektörleri olmak üzere sadece iki sektör faaliyet koşullarında iyileşme kaydetti. İvme kaybının en sert yaşandığı sektörler, giyim, ağaç ve kâğıt ürünleri ile metalik olmayan mineral ürünler oldu. Satınalma faaliyetleri gıda ürünleri ile elektrikli ve elektronik ürünler sektörlerinde artarken diğer tüm sektörlerde azalma kaydetti. Maliyet enflasyonundaki artış, mart ayının öne çıkan gelişmeleri arasında yer aldı. Salgın, üretim ve yeni siparişlerin yavaşlamasına yol açtı. Yeni siparişler iki aylık genişleme sürecinin ardından düşüş gösterdi. İstanbul Sanayi Odası’nın Satınalma Yöneticileri Endeksi’ne göre, salgın nedeniyle üretim ve siparişler daraldı. Koronavirüsün sanayide yarattığı şok ve daralma, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) İmalat ve Sektörel Satınalma Yöneticileri Endeksi’nde (PMI) ortaya çıktı. Ekonominin öncü göstergelerinden biri kabul edilen endeks, şubatta yüzde 52.8’den mart ayında yüzde 48.1’e geriledi. Sanayiciler salgın nedeniyle üretim ve siparişlerin yavaşladığını belirtirken, anketi düzenleyen IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, küresel krizin etkisi ile önümüzdeki ayların daha da zor geçeceğini açıkladı. İSO’nun nisan itibarıyla açıkladığı Türkiye İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta sektörlerde iyileşmeye işaret eden 50’nin altına düştü. Üretim son beş ayda ilk kez hız kaybederken, iş yüklerindeki yavaşlamaya rağmen sanayiciler mart ayında ek personel almaya devam etti. İstihdam böylece üst üste üçüncü ay arttı. l Ekonomi Servisi Dolardan yeni rekor: 6.67’yi aştı Merkez Bankası, koronavirüsün ekonomiye etkilerine karşı aldığı tedbirleri tahvil alımlarını artırmak başta olmak üzere genişletirken, dolar/TL küresel piyasalarda devam eden koronavirüs endişeleriyle yükselişini sürdürdü. Önceki gün 6.556.60 aralığında seyreden dolar/TL, dün sabah 6.6260’a kadar yükselerek Eylül 2018’den bu yana yeni zirvesini gördü. Güne 6.57’den başlayan kur, gün içerisinde 6.67 seviyesini aştı. Hükümetlerin ve merkez bankalarının attığı adımlar gün içinde dalgalanmalara sebep oluyor. Avro/TL ise, 7.29’da seyretti. Dünya borsalarındaki satışlardan etkilenerek dün güne yüzde 1.5 civarında ekside başlayan Borsa İstanbul ise günü yüzde 0.62 düşüşle 89 bin 85 puandan kapattı. Öte yandan, Borsa İstanbul’da işlem gören şir ket ve bankaların 2020 ilk çeyrek finansal sonuçlarını son açıklama tarihleri koronavirüs nedeniyle revize edildi. Buna göre, daha önce 30 Nisan 2020 olarak belirlenen şirketlerin konsolide olmayan finansal sonuçlarını son gönderme tarihi 1 Haziran 2020, 11 Mayıs 2020 olarak, belirlenen konsolide finansal sonuçlarını son gönderme tarihi 9 Haziran 2020 olarak yeniden belirlendi. BENZINE ZAM LPG’YE İNDİRİM Bugünden itibaren geçerli olmak üzere benzinin litresine 8 kuruş zam yapıldı. Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası’nın (EPGİS) duyurusunda, zammın pompa fiyatlarına yansıdığı belirtildi. EPGİS’in duyurusuna göre, LPG Oto gazda ise 95 kuruş pompa fiyatlarında indirim gerçekleşti. Koronavirüs vurdu, ihracat sert düştü Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, martta ihracatta yüzde 17 civarında azalma beklediklerini açıkladı. Pekcan, şu bilgileri verdi: “Avrupa’nın durumu bizi de etkiledi. Martta İran ihracatı yüzde 82, Irak yüzde 48, İspanya ve İtalya yüzde 40 düştü” dedi. Türkiye İhracatçılar Mecli si (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise, hedeflerinden sapmadıklarını belirterek, “Hedeflerimizin arkasındayız. Aksama olabilir ama telafi edecek zamanlar var önümüzde. Nisan ve mayıs ayında salgın kontrol altına alınırsa bu sürecin kazananı olacağız” dedi. l Ekonomi Servisi İstanbul’da en fazla fiyat artışı giyimde İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul’un mart ayı enflasyonunu açıkladı. Buna göre, İstanbul’da perakende fiyatlar mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0.33, toptan fiyatlar ise yüzde 1.78 arttı. Yıllık artış ise perakendede yüzde 12.47, toptan eşyada yüzde 9.91 oldu. En yüksek artış yüzde 3.84’le giyim harcamalarında yaşandı. Diğer harcamalar grubunda yüzde 2.56, gıda harcamalarında yüzde 0.98 artış gerçekleşti. Kültür, eğitim ve eğlence harcamalarında ise yüzde 0.25 azalma oldu. l Ekonomi Servisi ‘Büyük Savaş’ yerine Covid19 mu? Birinci Dünya Savaşı’yla başlayan ve II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar uzanan dönemi tek bir dönüşüm dönemi olarak düşünmek olanaklıdır. Şimdi yine benzer bir dönemden geçiyor olabilir miyiz? Kriz ve değişim I Öldürücü bir virüs salgını ortasında, tıbbi bir metafor çok uygun düşer: Ya hastanın bünyesi kendini tamir ederek iyileşir ve yaşamaya devam eder ya da hasta, yenik düşerek ölür. Kriz bu iki olasılığın birden ortada olduğu karar anıdır. “İki Dünya Savaşı”nı, büyük depresyonu, yeni teknolojilerin doğuşunu, faşizmleri ve devrimci gelişmeleri kapsayan dönemi böyle de düşünebiliriz. Bu son derecede sarsıntılı ve yıkıcı dönem, hem kapitalizmin ufkunu aşma (hastanın ölme), hem de kapitalizmin değişerek yenilenme olasılıklarını gündeme getirmişti. Faşizm, kapitalizmin varlığını tehdit eden akımları yok etti. Büyük bunalım ve ona karşı devreye giren yeni ekonomi politikaları, kapitalizmin aşırı birikim/üretim ve talep yetersizliği sorunlarını tamamen aşamasa bile büyük ölçüde hafifletirken daha derinde, teknoloji, Taylorizm ve Fordizm gibi yeni emek süreçleri “kâr oranları düşme eğilimini” tersine çevirecek koşulları yaratıyordu. II. Dünya Savaşı, Avrupa ve Japonya’da yarattığı yıkımla, yeni üretken (Fordist) modelin gelişmesine zemin hazırladı. Bu gelişmelerin başını çeken ve savaşın galibi ittifakın lideri ABD, nükleer bombaların ve savaş sonrasında yeniden inşası sürecindeki, mali ideolojik liderliğinin etkisiyle, kapitalizmin yeni düzenini tehdit eden gelişmeleri durdurdu, “Soğuk Savaş” ile engellenebilir bir düzeyde sınırladı. İngiltere hegemonyası yerini ABD hegemonyasına bıraktı. Kriz ve değişim II Covid19, yukarıda özetlediğim kapitalizmin yapısal krizinin çok özel bir anına denk geldi. ABD’nin 11 Eylül saldırısından sonra başlattığı hegemonya restorasyonu süreci tükenmişti. Finansal krizin tetiklediği kronik düşük büyüme içinde ABD içine kapanıyor, müttefikleriyle bağları zayıflıyordu. ABD kaynaklı neoliberal küreselleşme modeli hızla dağılırken, Çin (SSCB yıkılırken ayakta kalmayı başarmıştı) yeni bir hegemonya adayı olarak yükseliyor, “devlet kapitalizmi” modeli giderek ilgi çekiyordu. Kronik düşük verimlilik ve artmaya devam eden borç yükü, “kâr oranları düşme eğiliminin” ve bundan kaynaklanan birikim/kapasite sorununun aşılamadığını, aksine büyümeye devam ettiğini gösteriyordu. Covid 19, “krizin” adeta kötü “sonsuza dönüşmüş” (giderek dejenere olan) sürecinin üzerine hem bu sürecin bir ürünü hem de dengeleri altüst etmeye aday bir hızlandırıcı olarak geldi. Covid 19 salgınının ekonomik etkileri, sağlık alanında devreye giren “sosyal izolasyon”, “işyeri kapatma” gibi önlemler bir “Büyük Depresyon” tehlikesi yarattı. Hükümetlerin, “ekonomide hem arz hem de talep yönetme”, büyük çaplı bir sağlık krizi karşısında büyük çaplı merkezi planlama çabaları, serbest piyasaya inancını yıkıyor; uzmanların, bürokrasinin, kamu mülkiyetinin, planlamanın önemini vurguluyor. Kısacası devlet kapitalizmi eğilimini besliyor. “Devlet Kapitalizmi” eğilimi, biri olumlu (“piyasa devletinin” yerine “refah devleti”) diğeri olumsuz (“yeni faşizm”) iki olasılığı aynı anda güçlendiriyor. Covid 19 krizi, Rusya’nın petrol fiyatını hızla düşürerek ABD “Şel” petrolü, “kaya gazı” sektörünü piyasadan çıkarma taktiği sonuç alırken geldi, düşüşü güçlendirdi. Şimdi, ABD’nin enerji sektöründe bağımsızlaşarak stratejik üstünlük kazanma planları çökerken ilaç, tıbbı malzeme tedarikinde Çin pazarına bağımlı olduğu görülüyor. Çin, petrolün yeni fiyatından da yararlanarak, Covid krizinden sağlık ve ekonomik açıdan “herkesten” önce çıkmaya başlıyor. Covid krizinin ekonomide yarattığı yıkım, Çin’in herkesten önce bu krizden çıkarken birçok ülkeye sunduğu ekonomik tıbbi yardım, ekonomik model, “Büyük Depresyon”dan sonra ABD’nin yükselişini ve II. Dünya Savaşı’nın ardından, yeniden inşa sürecindeki lider rolünü anımsatıyor. Yine de analojiyi abartmamakta yarar var, çünkü Çin henüz, emek sürecinde “devrim” yapacak yeni bir sermaye birikim modeli üretemedi; büyük bir borç ve kapasite fazlası sorunuyla boğuşuyor. Egemen sınıfı, ancak “totaliter nüfus kontrol rejimiyle” ayakta durabiliyor. Benzerlikler güçlü ama sürecin ucu hâlâ açık! Tofaş’tan üretime ara Tofaş, dünya çapındaki koronavirüs salgını sonucu yurtdışından gelen parça tedarikindeki aksamalar nedeniyle cuma akşamından itibaren iki hafta üretime ara verecek. Tofaş ile birlikte Türkiye’deki otomotiv ana sanayinin neredeyse tamamı üretime ara vermiş oldu. l REUTERS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle