16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 11 NİSAN 2020 CUMARTESİ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER BURHAN KUZU’NUN 5 YILA KADAR HAPSI ISTENDI Ayber Zindaşti’nin çıkarına Özdoğan UYGUN DAVRANDI Karaveli Soma’da göçük: 3 ölü Manisa’nın Soma ilçesindeki İmbat Maden Ocağı’nda, madenin galeri bölümünde dün yapılan bakım onarım çalışması sırasında patlama oldu. Patlamanın etkisiyle oluşan göçüğün altında kalan 4 işçiden Salih Ayber, Ersin Özdoğan ve Erdinç Karaveli yaşamını yitirdi. Yaralı kurtarılan 1 işçi hastaneye kaldırıldı. Olaya ilişkin açıklama yapan Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin, facianın göz göre göre yaşandığını belirterek “Salgın nedeniyle günlerdir ocaklarda üretim durdurulsun, maden işçilerinin özel olarak alınacak sağlık ve güvenlik koşulları sağlan sın diyerek tüm maden patronlarına, Çalışma Bakanlığı’na yazılar yazarak çağrı yaptık. Maden işletmeleri açıklama yaparak gerekli tedbirleri aldıklarını ifade ettiler. Yaptığımız uyarılar nedeniyle hakkımızda savcılığa suç duyurusunda bulundular. Burada çalışan 4 bin 500 işçinin 2 bine yakınını ücretsiz izin ve yıllık izin yöntemleri ile işten çıkardılar. Bakım ve onarım işlerinde gerekli önlemleri almakla görevli işçi arkadaşlarımız da çıkarılanlar arasında. Yine olan madencilere oldu, canlarımızı elimizden almaya devam ediyorlar” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet Tarım işçisi tehlikede BÜLENT ECEVİT Kalkınma Atölyesi’nden Ertan Karabayık, koronavirüs salgınının mevsimlik tarım işçileri ve onların çocuklarına dair etkileri ve bu kapsamda yapılanlar hakkındaki gelişmeleri, iller ve ülkeler düzeyinde ortaya koyacak bir haritalama çalışmasına başladıklarını açıkladı. Türkiye’nin tarımsal üretiminin bu krizle planlanması sürecinde geç kalındığını, koordinasyonun ve eşgüdümün yeterli olmadığını, merkezden alınan kararların taşraya uygulama süreçlerinde operasyonal işlere yeterince yansımadığını düşündüklerini söyleyen Karabıyık, “Kalkınma Atölyesi olarak özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının, uluslararası kuruluşların, meslek örgütlerinin sürece katılmalarını önemsiyoruz. Mevsimlik tarım işçilerinin bu süreçten hem sağlık hem de işgücü olarak etkilenmemeleri, üretim açısından önemli. Çiftçilik yapanların yoksullaşmaması için sorunu tanımlama ve çözme noktasında herkesin irade göstermesini istiyoruz” dedi. l ANTALYA ‘Yaşamak için tohum toprakla buluşmalı’ CHP Antalya İl Başkanı ve Demreli bir üretici olan Nusret Bayar, koronavirüs ile mücadelede çiftçinin unutulduğunu vurguladı. “Elbette ekonominin çarkları dönmeli, salgın nedeniyle işlerini yapamaz hale gelen sektörler desteklenmelidir. Ancak unutulmaması gereken gerçek şu: Hastalıklar karşısında ayakta kalabilmek için beslenmek şarttır. Market rafında, pazar tezgâhında gıdaya ulaşmak istiyorsak tarıma üvey evlat muamelesinden vazgeçilmeli. Fideler serayla, tohum toprakla buluşmalıdır. Bunun için de üreticiye verilen destekler öncelikli olmalı, banka borçları ertelenmeli, tohum, gübre, ilaç, yem, elektrik gibi üretim maliyetleri düşürülmelidir. Tarım emekçileri sağlık kontrolünden geçirilerek üretimin devamlılığı sağlanmalıdır” dedi. l ANTALYA/Cumhuriyet İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin tahliye edilmesi olayında ismi geçen eski AKP milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu hakkında yürütülen soruşturma İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tamamlandı. Kuzu’nun, Zindaşti’nin menfaatları doğrultusunda hareket ettiğinin aktarıldığı iddianamede Kuzu’nun “nüfuz ticareti” suçundan 5 yıla kadar hapsi istendi. Hâkime telkin İddianamede Kuzu’nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturma kapsamında tutuklu olan Naci Şerifi Zindaşti’nin tahliye edilmesi için ısrarlı bir şekilde Sulh Ceza Hâkimi olan Cevdet Özcan’ı aradığı, Zindaşti’nin tutuksuz yargılanması için tavsiye ve telkinde bulunduğu, tahliye verilmesi üzerine itiraz merci hâkimini de telefonla aradığı ve Zindaşti’nin tutuksuz yargılanmasını söylediğinin anlaşıldığı aktarıldı. İddianamede ayrıca, şüpheli Burhan Kuzu’nun uzun yıllar anayasa hukuku öğretim üyesi olarak görev yapması, üstlendiği konumlar gereği, hukuk ve yargı camiasında tanınırlığı ile nüfuzunun bulunduğu belirtilerek “hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz’ amir hükmünün bulunduğu” denildi. ‘İki hâkimi aradım’ Kuzu’nun soruşturma aşamasında verdiği ifade de iddianamede yer aldı. Kuzu’nun, Zindaşti ile 2011 yılında ünlü bir et restoranında tanıdık vasıtasıyla tanıştığını söylediği, anayasa hukuku profesörü olması vesilesiyle her daim yargı bağımsızlığını savunduğunu, herhangi bir şekilde yargıya baskı yapmadığınını suç örgütü li NE olmuştu? Zindaşti’nin kızı ve şoförünün öldürülmesi olayının azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan ve beraat eden Orhan Ünğan, Burhan Kuzu hakkında, “Nüfuzunu kullanarak yargıya baskı yaptığı” iddiasıyla suç duyu rusunda bulunmuştu. Cumhuriyet ortaya çıkarmıştı Uyuşturucu ticareti yaptığı ileri sürülen ve hakkında “adam öldürmek”, “FETÖ üyeliği” suçlamaları da bulunan Zindaşti, 19 Ekim 2018 akşamı tartışmalı şekilde 3 adamıyla birlikte tahliye edildi. Savcılık itiraz etti. Hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ancak bulunamadı. Zindaşti’nin tahliyesinin arkasındaki ismin Burhan Kuzu olduğu iddia edildi. İddiaları, “Kendisini tanımam” diyerek reddeden Burhan Kuzu’nun Zindaşti bağlantısını Cumhuriyet, yemek yerken çekilmiş fotoğrafını yayımlayarak ortaya çıkarmıştı. Zindaşti’nin tahliyesine ilişkin soruşturma başlatan HSK’nin görevlendirdiği müfettiş lere ifade veren cumhuriyet savcısı Ercan Devrim ile hâkimler Özkan Gürel ve Ersin Öztürk “Sürekli arıyordu. İran ile ilişkiler için serbest kalmalı diye” diyerek Kuzu’nun Zindaşti’nin tahliyesi için yaptığı baskıları detaylarıyla anlatmıştı. Hakkında yürütülen soruşturmada ifade veren Kuzu, “Eski bir öğrencim olan Zindaşti’nin avukatı İlker Dağlı uzman görüşü şeklinde hukuki mütalaamı mahkeme hakimine bildirmemi istedi. Talimat ve telkinde bulunmaksızın düşüncemi iletmek amacıyla Cevdet Özcan’ı telefonla aradım. Eğer delil yoksa tutuklanmanın bir tedbir olduğunu serbest bırakılabileceğini söyledim” demişti. deri olduğunu sonradan basından öğrendiği Naci Şerifi Zindaşti’nin kendisini işadamı olarak tanıttığını söylediği aktarıldı. Kuzu’nun ifadeleri iddianamede şu şekilde yer aldı: “Birçok dosyada taraflar özellikle akademisyenlerden suç vasfına ilişkin görüş alarak bunu dosyaya sunarlar. Ben de bu çerçevede İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan’ı telefonla aradım. Zindaşti hakkında delil olmadığını ve tutukluluk süresinin dolduğunun iddia edildiğini ilettim. Ancak tutukluluğun devamı ya da tahliye edilmesi yönünde görüş bildirmedim. Zindaşti’nin tahliye edilmesinin ardından itiraz mercii olan İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimi’ni de telefonla aradım. mahkeme hâkiminin itirazı kabul ettiğini ve şahıs hakkında tutuklama kararı verdiğini söylemesi üzerine telefonu kapattım.” ‘Nüfuzunu kullandı’ Kuzu’nun Zindaşti’nin menfaatına yönelik hareket ettiğinin belirtildiği iddianamede Kuzu’nun nüfuzunu kullandığı aktarıldı. Kuzu’nun “nüfuz ticareti” suçundan hapsi istendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Laiklik Özgür Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve İstanbul Barosu, “10 Nisan Laiklik Günü” dolayısıyla açıklama yaptı. Açıklamada, “Laik düşünce, bilimde, kül türde ve sanatta ilerlemenin itici gücüdür” denildi. düşüncenin temeli Laiklik ilkesi 10 Nisan 1928 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Cumhuriyet tarihinin dönüm noktalarından biri olan 10 Nisan “Laiklik Günü” olarak kutlanıyor. ÇYDD’den “Laiklik Günü” dolayısıyla yapılan açıklamada, “Laiklik, günümüzde çağdaş devlet olmanın temel gereğidir. Çünkü laiklik farklı din ve mezheplere sahip yurttaşların, inançsız olan yurttaşların hak ve özgürlüklerini ve inanç sahibi yurttaşların ibadet haklarını korumakla toplumsal barışı ve huzuru kurmakta ve korumaktadır. Laik düşünce, bilimde, kültürde ve sanatta ilerlemenin; insan zekâsının ve yaratıcılığının itici gücüdür” denildi. İstanbul Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada da laiklik ilkesinin de mokrasinin olmazsa olmaz koşulu olduğu vurgulandı: “Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke olmasının yanında, ay nı zamanda aklı, bilimi esas alan eğitimin, yönetimin, hukukun dayanağıdır ve barış içinde birlikte yaşamamızın, din ve vicdan özgürlüğünün, özgür düşüncenin temelidir. Ülkemizde hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laiklik ilkesi, demokrasinin temel kriteri olan kadın haklarının da güvencesidir. Koronavirüs pandemisi, bir kez daha göstermiştir ki ülkeler küresel krizlerle ve salgınlarla mücadele ederken de ancak akla, bilime dayanarak çıkış yolu bulabilmektedir. Özgür düşüncenin ve demokrasinin güvencesi olan laikliğin korunmasına, yaşamın her alanında aklın, bilimin önderliğinin kabul edilmesine bugün her zamandan çok ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz.” l Haber Merkezi ‘GELİR DESTEĞİ ARTMALI’ SEFA UYAR Eski Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, özel şehir içi toplu ulaşım araçlarına yönelik “gelir desteği miktarında herhangi bir artış olup olmadığına” ilişkin 16 Şubat’ta CİMER’e başvurdu. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan 8 Nisan’da gelen yanıtta, verilen maddi desteğin, koronavirüs salgınına karşın 2018’de belirlenen rakam üzerinden devam edeceği bildirildi. Esen, salgından en fazla etkilenen sektörlerden birinin toplu taşıma hizmetleri olduğuna dikkat çekerek “Özel kişi ve kuruluşlara bakanlıkça yapılması gereken desteğin günün koşularına göre acilen artırılması, tüm yükün belediyelere bırakılmamasında yarar vardır” dedi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle