17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 9 MART 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN HABER CEVAP VE DÜZELTME >> Baş tarafı 1. sayfada Arsa üzerinde herhangi bir inşaa işlemi yapılmadığı gibi arsanın niteliğini değiştirecek hiçbir girişimde de bulunulmamıştır. 2003 yılında Müvekkilimin babası tarafından alınan ve ranta dönük hiçbir hesap olmadan kullanılan arsa ile müvekkilimin aldığı bitişik arsa fiilen tevhit yolu ile birleşmiş, arazi üzerindeki prefabrik yapı ve köy evi de muhafaza edilmiştir. Evrensel gazetecilik değerlerinden nasibini almayan ve somut vakayı Müvekkilim aleyhine kamuoyu oluşturmak amacı ile kullanan önyargılı Cumhuriyet Gazetesi muhabirine bakanlıktan yetkili bir kişi tarafından olayın iç yüzü ve yaşanan süreç olduğu gibi aktarılmasına rağmen, gerçekleri bilinçli olarak bağlamından kopartarak söz haberini art niyetli olarak kamu oyuna “Nasılsa alıcısı var” mantığı ile servis etmiştir. Özellikle son günlerde Kanal İstanbul tartışmaları gerçek dışı iddialarla adeta bir rant projesiymiş gibi kasıtlı bir şekilde kamuoyuna sunulmaktadır. Kanal İstanbul’un gündeme geldiği tarihten çok daha geçmişe dayanan bir mazisi olan söz konusu arsa ile ilgili yapılmış olan haber basın meslek ilkelerini tümüyle ihlal etmektedir. Ülkesini seven, görev bilinci taşıyan tüm eylem ve işlemlerini hukuk dairesinde yapan Müvekkilim Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat ALBAYRAK karanlık odaklara karşı mücadelesini tüm kararlılığı ile sürdürecek, Cumhuriyet Gazetesinden hızlı ve etkin bir şekilde bu hukuk dışı eyleminin yargı önünde hesabı sorulacaktır. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat ALBAYRAK Av. Ahmet ÖZEL Erdoğan adına açılan ‘cumhurbaşkanına hakaret’ davasında, ‘partili cumhurbaşkanı’ kararı Hakaret genel başkana! Son dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sayısı artan hakaret davalarıyla ilgili, Ankara’daki bir mahkemeden dikkat çeken karar çıktı. Ankara 46. Asliye Ceza Mah kemesi, Erdoğan’a, “Al seçim senin olsun iblis” diyen bir kişiye, Türk Ceza Yasası’nın 299. maddesinde düzenlenen “cumhurbaşALICAN kanına hakaret” suçundan ULUDAĞ değil, 125. maddedeki “hakaret” suçundan ceza verdi. “16 Nisan 2017’deki referandumdan sonra cumhurbaşkanının tarafsızlığının hukuken ortadan kalktığına” işaret eden mahkeme yargıcı, kararın gerekçesinde, “sanığın Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı sıfatıyla yaptığı icraatlarından dolayı değil, siyasi bir kişilik, parti başkanı olarak gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle hakaret suçunu işlediğini” kaydetti. ‘Seçimde hırsızlık’ eleştirisi K.D. adlı bir yurttaş, 2018 yılında, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Erdoğan’ın seçimleri usulsüz şekilde kazandığını ima ederek, “Atatürkçü en az yüzde 30’un, Erdoğan’ı ‘hırsızlıklarıyla’ anacağını” öne sürdü. K.D. paylaşımında, “Al, seçim senin olsun iblis” ifadesini kullandı. Savcılık K.D. hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan dava açtı. Ankara’da başlayan davanın duruşmasında sanık avukatı Doğan Erkan, “Resmiyette dahi olsa partiler üstü cumhurbaşkanı için düzenlenmiş TCK 299 maddesi, 16 Nisan referandumundan sonraki Cumhurbaşkanlığı’nın yeni statüsü karşısında uygulanamaz” dedi. Mahkemenin kıdemli yargıcı, 25 Şubat’taki duruşma sonunda sanığın “iblis” sözüyle hakaret suçunu işlediğine karar verdi. Ancak sanığı, savcının istediği “cumhurbaşkanına hakaret” maddesinden cezalandırmayan yargıç, bunun yerine sanığa TCK’nin 125. maddesindeki normal kişilere uygulanan “hakaret” suçundan 5 ay hapis cezası verdi. ‘Tarafsızlık hukuken yok’ Kararın gerekçesinde, “Söz konusu suçun, katılanın Cumhurbaşkanlığı sıfatı ile ilgili değil, iktidar partisinin genel başkanı olması sıfatıyla, seçimde ‘hile’ yapıldığından söylendiğinden anayasa değişikliğinden sonra cumhurbaşkanının tarafsızlığı en azından hukuken ortadan kalktığından ve de cumhurbaşkanı aynı anda yürütmenin başı ve de iktidar partisinin lideri olduğundan, bu husus TCK 299. maddesinin kabul edildiği dönemde öngörülmediğinden, eylemine uyan TCK’nin 125. maddesinden 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi” denildi. ‘Mahkemeyi ilgilendirmez’ Sanığın “hırsızlıklar” sözünün ağır bir eleştiri olduğunu, bu nedenle ceza verilmeyeceğini belirten mahkeme, sanığın “Al, seçim senin olsun iblis” sözüne ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: “Burada sanık, katılanın parti başkanı olarak seçime hile karıştırdığını düşünürek (doğru ya da yanlış mahkemeyi ilgilendirmez), ‘iblis’ demiştir. Katılanın Cumhurbaşkanlığı ya da yürütmenin başı olarak yaptığı icraatlerinden dolayı değil, siyasi bir kişilik olarak, parti başkanı sıfatıyla yapmış olduğunu düşündüğü haksız eylemlerinden dolayı hakaret etmiştir ve ‘iblis’ sözü ‘hırsızlık’ biçiminde dahi olsa, herhangi bir eylemi içermeyip doğrudan doğruya kişinin sıfatına ilişkin soyut bir nitelendirme olduğundan, ağır eleştiri sınırları dışındadır.” ‘Önemli karar’ Kararı değerlendiren avukat Doğan Erkan ise mahkemenin bu kararıyla, “Erdoğan’ın cumhurbaşkanı sıfatıyla siyasi parti genel başkanı sıfatlarını ayırdığına” dikkat çekerek, kararın “Erdoğan’a yönelen her sözün onun cumhurbaşkanı sıfatına yöneldiği kümülatif yorumun terk edilmesi” açısından önemli olduğunu vurguladı. l ANKARA Olcay Büyüktaş Akça Türk Metal Sendikası’nın verdiği ödülü, Olcay Büyüktaş Akça adına gazetemiz yazarı Işık Kansu aldı. Akça’ya ‘Emek Dostu’ ödülü Türk Metal Sendikası’nca bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Emek Dostları Ödülleri” sahiplerini buldu. Sendika, gazetemiz Sorumlu Yazıişleri Müdürü Olcay Büyüktaş Akça’yı, “Emek Dostu” ödülüne değer gördü. Önceki gece Ankara Büyük Anadolu Oteli’nde düzenlenen törende konuşan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, “Emekçiden yana olmanın bedel ödemeyi gerektirdiğini” belirterek “Emekçiden yana olmak, yaşamın her alanında, fabrikada tezgâh başında, maden ocağının dibinde, sokakta, meydanda, yağmurda, çamurda onlarla olmaktır. Onların acısını, hüznünü, mutluluğunu, yüreğinin derinliklerinde hissetmektir” dedi. Bu yıl imzalanan toplusözleşmede zafer elde ettiklerini aktaran Kavlak, toplusözleşmede emeği geçen kadınlara da teşekkür etti. Kavlak, şunları kaydetti: “Akademik çalışmalarıyla emeğe katkı veren öğretim üyelerine, sayfalarını ve ekranlarını bizlere açan, haberlerimizi cesaretle yapan basın çalışanlarına, uluslararası sendikal mücadelede omuz omuza olduğumuz dostlarımıza metal emekçilerinin şükranlarını sunuyoruz.” Törende, gazetemiz Sorumlu Yazıişleri Müdürü Olcay Büyüktaş Akça da “Emek Dostu” ödülüne değer görüldü. Ödülü, Büyüktaş adına gazetemiz yazarı Işık Kansu aldı. Geceye, Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş de katıldı. l ANKARA/Cumhuriyet YILLIK ORTALAMA Bu neyin farkı? KAZANÇ, KADINDA 62 BIN, ERKEKTE 78 BIN TL KÜBRA KÖKLÜ Uluslararası Çocuk Merkezi, Adolesan, Genç, Kadın Sağlığı ve Hakları Program Koordinatörü Dr. Ayşegül Esin, dünyada her yıl 2.5 milyon kız çocuğunun 16 yaşından önce doğum yaptığını belirtti. Esin, “20182019 yıllarında her 1 dakikada 23 kız çocuğu zorla ve erken yaşta evlendirilirken 16 yaşından küçük 2.5 milyon kız çocuğu ise doğum yaptı. 3 kadından birisi eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor” dedi. Ulusal ve uluslararası kurumların hazırladığı raporları inceleyen Esin, yaptığı değerlendirmede, “Raporlara göre, 20182019 yıllarında 200 milyon kız çocuğu sünnet olmaya zorlandı. Üç kadından biri eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldı. Erkek bebek tercihi yüzünden 130 milyondan fazla kız çocuğu öldürüldü. Dünyada 64 milyon kız çocuğunun zorla çalıştırıldığı ve insan kaçakçılığı mağdurlarının yüzde 71’nin kadın olduğu kaydedildi” açıklamasını yaptı. Esin, “2018 TÜİK Kazanç Yapısı Araştırması’nın sonuçlarına göre, 9 meslek grubunda çalışan kadınlar erkeklerden daha az aylık ücret alıyor. Yüksek eğitim alsalar dahi kadınların yıllık ortalama brüt kazancı 62 bin 051 TL, erkeklerinki ise 78 bin 041 TL” dedi. l İSTANBUL ERDOĞAN YUNANISTAN’A SESLENDI: Kapıları aç, yükten kurtul Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdo içinde olmamız gerekiyor” diye konuştu. Prog ğan, Belçika’da bugün ramın ardından Kuzey AB yetkilileri ile mülte Marmara Otoyolu açılış cilere ilişkin toplantı ya törenine katılan Erdoğan, pılacağını söyleyerek Kanal İstanbul için en ya Yunanistan’a, “Ey Yuna kın zamanda ihaleye çıkı nistan, bu insanlar sen lacağını söyledi. de gelip kalmayacak. Sen de kapılarını aç, ‘Boğaz artık yükten kurtul. Gitsinler diğer Avrupa ülkelerine” diye seslendi. Erdoğan, Haliç Kong bize yetmiyor’ Erdoğan, Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğine katıldı. Daha sonra Silivri’de halka seslenen Erdoğan, re Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye’nin “Ey CHP zihniyeti sizin gücünüz kuv Kahraman Kadınları” programına katıl vetiniz Kanal İstanbul’u engelleyeme dı. 7 şehit annesinin konuşmalarının yer yecek. Zira Boğaz artık bize yetmiyor. aldığı videoyu seyrederken gözyaşlarını Kanal İstanbul’la biz stratejik bir adım tutamadığı görülen Erdoğan, “Erkek ola atıyoruz. Attığımız bu stratejik adımı rak kendimiz için ne düşünüyor, ne is engellemeye gücünüz yetmeyecek” tiyorsak kadınlar için de aynı duygular dedi. l İç Politika KAFTANCIOĞLU Ev işçisi kadınlara örgütlenme çağrısı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle, önceki gün CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal ile birlikte İmece Ev İşçileri Sendikası Başkanı Ayten Kargın’ı Ümraniye’deki evinde ziyaret etti. Kaftancıoğlu, “Ev işçilerinin sorunlarının çözümü için hem TBMM tarafında hem de İstanbul’da her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Örgütlü kadın mücadelesinin sonuç almaması mümkün değil. Birlikte başaracağız” dedi. Kargın da “Ev emeği görünmeyen emek. İş tanımı yok. İş tanımının olmaması demek, ev işçisinin ezilmesi demek” diye konuştu. Sarıbal da ev işçilerinin sorunlarını Meclis gündemine taşıyacağının sözünü verdi. l İç Politika Neden yürüyor doktorlar? 15Mart Pazar günü Ankara’da “Beyaz Gömlekliler Yürüyüşü” var. Tıp doktorları ile bütün sağlık çalışanları, diş hekimleri, eczacılar, veteriner hekimler, hemşireler, sağlık teknisyenleri yürüyecekler. Neden yürüyecek bu beyaz gömlekliler? Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Tabip Odaları adına açıklıyor “neden yürüdüklerini”? Can güvenlikleri için yürüyorlar. İnsanların hayatlarını kurtarmaya çalışırken saldırıya uğramamak için yürüyorlar. Halkın sağlık hakkı için yürüyorlar. İnsanın yaşama hakkı için yürüyorlar. Tarihe geçecek bir yürüyüştür bu. Toplumu uyaracak bir yürüyüştür. Halkla beraber, halk için yapılan bir yürüyüştür. HHH Bugün herkes “koronavirüs”ten kaçıyor. Maskeler aranıyor, ellerin yıkanması öneriliyor. Ama tıp doktorları kaçmazlar, hemşireler, hastabakıcılar bu hastalık için alarmda bekliyorlar. Onlar, maske de taksa, eldiven de giyse risk altındalar. Onları düşünüyor musunuz? Öksüren, aksıran, acısına çare arayan hastalarla karşı karşıya çalışan, onları iyileştirmek için uğraşan bu insanları düşünüyor musunuz? Onları düşünmelisiniz. Onlara hak vermelisiniz. Onlar, “iyi hekimlik” için yürüyorlar. Bu beyaz gömlekliler “herkes için sağlık” adına yürüyorlar. Herkes için sağlık bir insan hakkıdır. Ücretsiz, eşit koşullarla sağlık bir insan hakkıdır. Her insanın, her toplumun hakkıdır bu. Bu yürüyüşe katılın ve hakkınıza sahip çıkın. Tarihin büyük yürüyüşleri vardır İnsanlar tarih boyunca büyük yürüyüşler yapmışlardır. Köleler özgürlük için yürümüşlerdir. Amerikalı köle çocukları ırk ayrımcılığına karşı yürümüşlerdir. Mao’nun “Büyük Yürüyüşü” vardır. Nükleer savaşa karşı her ülkede yapılan yürüyüşler vardır. Kadın hakları için yapılan yürüyüşler vardır. Adalet için yapılan yürüyüşler vardır. Çiğnenen haklar için yapılan yürüyüşler vardır. Büyük madenci yürüyüşü ülkemizin işçi tarihine damgasını vurmuştur. İşçilerin büyük yürüyüşleri vardır. Özgürlük, adalet, emeğin hakkı, ayrımcılığa karşı yürüyüşler uygarlık tarihinin onurlu sayfalarıdır. Her yürüyüş insanlık tarihinin anlamlı bir yol işaretidir. “Beyaz Gömlekliler Yürüyüşü” de, bizim tarihimizin yol işaretleri olmuştur. Beyaz gömlek, saflığın, temizliğin, sağlığın sembolüdür. Beyaz gömlek yürüyorsa haklılık yürüyor demektir. Savaştan barışa giden yol Hekimler, barışı savaşarak öğrenen bir mesleğin insanları. Ağabeyleri “Verem Savaş Tabipleri” olarak çalıştılar. “Sıtma Savaş Tabipleri”, yurt yüzeyinde malaria taramaları yaptılar. “Trahom Savaşı”, “Frengi Savaşı” bu hastalıkların ön cephesinde savaşan hekimlerle kazanıldı. Bu savaşların şehidi kaç hekim vardır biliyor musunuz? Savaş hastalıkları koleralar, dizanteriler, açlık, susuzluk askerlerin korkulu rüyası oldu. Savaş yaraları, akan kanlar, yaralı kollar, bacaklar ameliyat masalarına geldi, hasta yataklarında iyileşme bekledi. Balkan Savaşı, askerlerimizin aynı zamanda hastalıklarla boğuştuğu bir savaştı. I. Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu’nun her cephede savaştığı büyük bir çatışmadır. Bu savaşlarda görev yapan hekimler bulaşıcı hastalıklarla uğraşmış, tifo gibi, tifüs gibi, kolera gibi hastalıklarda kimi zaman kendi yaşamlarını kaybetmişlerdir. Savaş cerrahları, sayısız yaralıyla kimi zaman anestezi bile olmadan geceli gündüzlü çalışmışlardır. Savaşta görev yapan hemşireler duygularını bastırarak hastaların, yaralıların acılarıyla uğraşmışlardır. Hekimler barışın değerini savaşlarla öğrenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hekimleri, savaşları yaşayarak barışın değerini görmüşlerdir. Bu yürüyüş barış yürüyüşüdür, demokrasi yürüyüşüdür. Hepimiz orada olacağız. İnsan için, insanlık için yürüyeceğiz... Pervin Buldan: Sizden korkan sizin gibi olsun HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, dün Diyarbakır’da düzenlenen 8 Mart mitingine katıldı. Burada konuşan Buldan, “18 yıllık AKP iktidarında, kadın düşmanı politikaları ile uygulamalar yaptılar ve bunun sonucunda kadının ezilip yok sayılmadığı, şiddete ve baskıya maruz kalmadığı, katledilmediği tek bir yok gün bile yok” dedi. Buldan, “Biz onlara itirazımızı sonuna kadar haykırarak cevap verdik. ‘Sizden korkmuyoruz, sizden korkan sizin gibi olsun’ dedik” diye konuştu. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle