23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ dishab@cumhuriyet.com.tr 7 11 MART 2020 ÇARŞAMBA Erdoğan, haftaya Almanya ve Fransa liderleriyle İstanbul’da bir araya gelebileceğini söyledi AB ile çözüm çabası Dikkatler AnkaraBrüksel arasında Suriye krizi, Türkiye’nin İdlib saldırısı sonrası sınırlarını açmasıyla tırmanan gerilimdeyken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gelecek hafta Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un katılımıyla bir zirve düzenleneceğini açıkladı. Brüksel dönüşü uçakta konuşan Erdoğan, 17 Mart’ta İstanbul’da yapılması planlanan toplantıya İngiltere başbakanı Boris Johnson’ın da katılmasının mümkün olabileceğini söyledi. Erdoğan, AB ile 18 Mart 2016’da varılan tartışmalı göçmen anlaşmasına işaret ederek “AB Başkanlarının Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, öte yandan kendilerinin yavaş hareket ettiklerini kabullendiklerini” belirtti. “Türkiye’nin göçmenlere kapıları kapatmayacağı, Yunanistan’ın kapılarını açmak zorunda olduğu” vurgusu da yaptı. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis’in “Eğer Erdoğan TürkiyeAB ilişkilerinin tekrar gözden geçirilmesini istiyorsa sınıra topladığı çaresizleri geri çeksin ve tutukladığımız mültecileri kabul etsin” açıklamasıyla ilgili bir soruya ise “Yunanistan uluslararası hukuku bilmiyor. Bunların sınırda öldürdükleri 45 tane mülteci var. Hesabını soracağız” yanıtını verdi. Daha önce Merkel ve Macron’un, Er Suriye ve göçmen kriziyle birlikte Avrupa BirliğiAnkara hattında gerilimi düşürme yönünde temaslar sıklaştı. Ancak taraflar arasında görüş farklılıkları sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Michel ve Von der Leyen ile görüştü. PETROL BÖLGELERİ İÇİN İŞBİRLİĞİ ÖNERDİ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Brüksel dönüşü Suriye ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın, terör örgütü YPG’nin etkin olduğu Kamışlı ve Deyr ez Zor’da petrol rezerv alanlarına ilişkin ABD ve Rusya’ya işbirliği önerisi dikkat çekti. “Burada teröristler kaynağı sömürüyor” dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendisini ve Türk heyetini beklettiği iddiasıyla servis edilen videoya “Her ülkenin medyasında maalesef bu tür fevri örnekler yer alabiliyor. Ancak Türkiye ve Rusya ilişkileri bu tür manipülasyonlara kurban edilemez. Sayın Putin bizi arabaya kadar uğurladı. Tabii niyet kötü olun ca bunu göstermiyorlar” dedi. S400 bilmecesi ABD ile yaşanan S400 gerilimi ile ilgili olarak ise ABD’nin Patriotların Türkiye’ye satışı konusunda duruşunu yumuşattığı görüşünü dile getiren Erdoğan, “S400’leri devreye almayacağınıza dair bize söz verin noktasına geldiler” diye konuştu. Öte yandan, ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Jonathan Hoffman, dün yaptığı basın açıklamasında konuya ilişkin “Türkiye S400’leri geri vermediği sürece Patriot hava savunma sistemine sahip olamaz” ifadelerini kullandı. doğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dörtlü bir zirve için 5 Mart’ta İstanbul’da bir araya gelmeyi teklif ettiği açıklanmıştı. Ancak Moskova’dan “Putin’in başka planları olduğu” çıkışı gelmişti. Erdoğan, önceki gün Belçika ziyareti kapsamında AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ile temaslarına değindi. 26 Mart’taki AB liderler zirvesine kadar sorunun çözümüne yönelik adımların atılması hedefine işaret etti. “Dedik ki vakit kaybetmeden arada ki diyaloğu koparan konuları ortadan kaldıralım. Bakın ben Dışişleri Bakanımı görevlendiriyorum. Onlar da olumlu yaklaştı. Temenni ederim ki zirveye kadar arkadaşlarımız bir mesafe alırlar” ifadesini kullandı. ‘Masadan kalktı’ İngiliz Times gazetesinin haberinde ise “AB yetkilileriyle 1 saat 45 dakika süren görüşmenin gergin geçtiği ve Erdoğan’ın anlaşma sağlanamayınca masadan kalktığı” iddiası aktarıldı. Habere göre Erdoğan AB’yi, yeterli sa yıda göçmen almamakla, Türkiye’ye yeterli maddi yardımda bulunmamakla ve Ankara ile Brüksel arasında 2016’da varılan anlaşmaya uymamakla suçladı. Erdoğan’ın AB’den, Türkiye’ye 6 milyar Avro yardım öngören anlaşmanın yenilenmesini istediği savunuldu. Görüşmenin ardından Türk tarafından bir açıklama gelmezken AB yetkilileri Erdoğan olmadan bir basın toplantısı düzenlemişti. Görüş farklılıklarının olduğu ancak işbirliğinin süreceği mesajı verilmişti. ANKARA MUTABAKATI TARTIŞIYOR Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 2016’da imzalanan sığınmacı mutabakatının İdlib krizinden sonra ihtiyaçları karşılamadığını belirtti. Mutabakatla ilgili Türkiye ile AB heyetlerinin yapacağı çalışmayla ilgili olarak “Bugünün şartları 2016’daki göçmenlerin ihtiyaçlarından farklı. Yeni şartlar çerçevesinde neler yapabiliriz, bunları konuşacağız” dedi. Çavuşoğlu, AA Editör Masası’nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’de AB yetkilileri ile yaptığı görüşmelere değindi. Türkiye ve AB arasında 18 Mart 2016’da imzalanan sığınmacı mutabakatının “AB Türkiye’ye para versin, Türkiye de göçmenleri tutsun” anlamına gelmediğini söyleyen Çavuşoğlu, mutabakatın vize serbestisinden sığınmacıların gönüllü geri dönüşünün sağlanmasına ve terörle mücadeleden Türkiye’nin üyelik sürecinin hızlandırılmasına kadar birçok konuyu kapsadığını kaydetti. Çavuşoğlu, “Bugüne kadar AB’nin özellikle verdiği sözleri tutmadığı açık” diye konuştu. Brüksel’de AB yetkilileriyle göçmen krizi konusunda yapıcı görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, “Toplantının sonunda da ‘AB ve Türkiye siyasi ve teknik görüşmeleri devam ettirsin” kararı çıktığını vurguladı. l ANKARA/Cumhuriyet SINIRDA BANDO... Türkiye Yunanistan sınırında sığınmacı, göçmenlerin bekleyişi sürerken Berlin hükümeti Yunanistan’daki göçmen kamplarında kalan 80100 çocuğu başkente alacaklarını duyurdu. Öte yandan Yunanistan hudut birliklerinin, Avrupa’ya geçmek isteyenleri önlemek için sınır hattına siper kazdığı haberleri dün gündeme yansıdı. Sınır yakınında Yunan ordusu bandosunun da ulusal marşı çaldığı anlar kameralara yansıdı. Rus heyetle İdlib mesaisi başladı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in üzerinde uzlaştığı mutabakatın ardından güvenli koridor kurulmasına yönelik görüşmeler dün Ankara’da başladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Moskova’da sağlanan mutabakatla etrafında güvenli koridor oluşturulması öngörülen M4 karayolunun kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri, (TSK) güneyinde ise Rus askerlerinin denetim sağlayacağını açıkladı. Şubat ayı başından bu yana süren İdlib geriliminin görüşüldüğü ve sonucunda 3 maddelik mutabakat metninin açık landığı 5 Mart’taki Moskova zirvesinde Halep’i Lazkiye’ye bağlayan ve İdlib’den geçen kısmı silahlı muhaliflerin elinde bulunan M4 karayolunun güney ve kuzeyinde 6’şar kilometre derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilmesi kararlaştırılmıştı. Mutabakat uyarınca bu koridorun işleyişine dair esas ve usullerin konuşulacağı Türk ve Rus savunma bakanlıkları arasındaki görüşmeler dün Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı’nda başladı. Görüşmelerin 15 Mart’ta başlayacak olan Türk ve Rus askerlerinin İdlib’de M4 karayolundaki devriyelerine kadar sürmesi bekleniyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün katıldığı AA Editör Masası’nda konuyla ilgili, “Ateşkes anlaşması çerçevesinde M4 yolunun güvenli bir şekilde trafiğe açılması var. Güney kısmını Ruslar denetleyecek, kuzey kısmını biz, yani ortak devriyeler. Bu yola rejim ya da radikal gruplar tarafından bir saldırı ya da müdahale olmayacak” dedi. Öte yandan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, dün akşam Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile telefonda görüştü. Görüşmede İdlib konusu ele alındı. l ANKARA/Cumhuriyet Jeffrey geçen hafta Türkiye’de temaslarda bulunmuştu. Savunma Bakanı Akar ile de görüşmüştü. Washington’dan NATO hamlesi HÜSEYİN HAYATSEVER İdlib’de gerilimin yükseldiği dönemde Türkiye’ye gelen ve “Türkiye’yi destekliyoruz” açıklamaları yapan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, krizin NATO’ya yansımaları ve Ankara’ya verilebilecek destek konusunu görüşmek üzere Brüksel’e gitti. Jeffrey’e ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield’ın da eşlik etmesi dikkat çekti. İdlib geriliminin yükseldiği dönemde Türkiye, hava savunması için ABD’den Patriot desteği talep etti ancak ABD Türkiye’ye halen net bir yanıt vermedi. Jeffrey, Brüksel’den telekonferans yöntemiyle Cumhuriyet muhabirinin de aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin ABD’den NATO dayanışması kapsamında talep ettiği Patriot desteği ve kendisinin ABD Savunma Bakanlığı ile Türkiye’ye Patriot desteği verilmesi konusunda tartışma yaşadığı haberlerinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi: “Türkiye’ye yardım etmenin yollarını arıyoruz, bu yüzden buradayız. Türkiye, NATO’nun 4. maddesi kapsamında tüm üyeleri istişareye çağırdı ve biz de diğer NATO ülkeleriyle Türkiye’ye yardım için hangi seçenekler kullanılabilir, bunu tartışıyoruz. Türkiye’de halihazırda NATO görevi kapsamında İspanya’ya ait bir Patriot sistemi bulunuyor. Suriye krizinin başlangıcından bu yana 2012’den beri çeşitli ülkeler Türkiye’ye hava savunma sistemi gönderdi. Şu anda NATO ek olarak ne yapabilir, bunu konuşuyoruz.” ‘İdlib’e asker göndermeyi düşünmüyoruz’ Jeffrey, ABD’nin İdlib için asker göndermesinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine “İdlib’de ABD’nin sahaya asker göndermesi söz konusu değil. Sahaya güç konuşlandırmak ancak en son çare olarak düşünülebilecek aşırı bir önlemdir. Türkiye ve muhalifler sahada ne kadar güçlü olduklarını gösterdiler. Dolayısıyla burada asıl mesele havadaki durumdur, asıl odaklandığımız nokta burasıdır” diye konuştu. Rusya’nın uzun süreli bir ateşkese niyetli olduğunu düşünmediklerini söyleyen Jeffrey, “Bizim amacımız, Brüksel’de Avrupalı ve NATO müttefiklerimizle Rusya ve Suriye’yi ateşkesi bozma düşüncesinden caydıracak askeri ve ekonomik adımlarımızı tartışmak. Bizim hazırlıklarımızı görmezden gelip ilerlemeye çalışırlarsa NATO müttefiklerimizle birlikte buna en hızlı şekilde nasıl bir yanıt geliştirebiliriz, bunu konuşacağız” ifadelerini kullandı. Jeffrey, Türkiye ve Rusya’nın İdlib için Moskova’da vardıkları mutabakat konusunda BMGK’den destek açıklaması çıkmasını ABD’nin engellemesiyle ilgili ise şu görüşünü dile getirdi: “ABD, ilan edilen ateşkesi memnuniyetle karşılıyor. BMGK’de bir oylama olmadı. BMGK’de Rusya tarafından bir metin getirildi, diğer BMGK üyelerinin bu metin hakkında bazı rahatsızlıkları ve soruları vardı, bu sorulara yanıt verilmedi, Türkiye’ye de bunlar sorulamadı, bu yüzden bu metne destek verilmedi.” l ANKARA T.C. İZMİR 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/73 Esas Davacı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Davalılar, Akif Tarkan Kâya, Ali Kâya, Ali Sürücüoğlu, Ali Emre Büyükkalp, Alp Özışıkcılar, Asuman Acındankunuk, Aygün Taşyuran, Aysun Dalkırmaz, Cengiz Karakurun, Cihat Gök, Dilber Adatepe, Dilek Bircan, Ebru Bulut, Elvan Kâya, Erdinç Büyükalp, Ergül Büyükalp (karakurun), Ergül Özışıkcılar, Erhan Sürücüoğlu, Ersin Büyükkadif, Ertan Sürücüoğlu, Esma Bükey, Ezgi Uyaroğlu, Fatma Tanık, Fatma Uzalp, Feheda Sevil Kâya, Ferhan Kâya, Gonca Sertkaya, Gülperi Demir, Hakan Mercan Özışıkcılar, Halil Faruk Bulanalp, Harun Kâya, Havva Akgün Kartal, Hikmet Demir, İhsan Burak Kaynar, İsmet Oran, Kadri Kaya, Kadri Kaan Kâya, Kadri Kaya Mirasçısı Musa Kaya, Kadri Kaya Mirasçısı Veliittin Kaya, Latif Kâya, Lebibe Kaya, Mahmut Sürücüoğlu, Mehmet Ağırman, Mehmet Sürücüoğlu, Mehmet İsa Demir, Metin Karakurun, Mustafa Kâya, Mustafa Sürücüoğlu, Muzaffer Özışıkcılar, Naciye Sürücüoğlu Demiröz, Nazlı Kaya, Necdet Ala, Nevin Sürücüoğlu, Nilgün Büyükkalp, Nilgün Doğan, Ömür Çetintaş, Özbil Büyükalp, Özgür Büyükalp, Özkan Büyükalp, Sacide Taylan, Saime Kurultay, Sevinç Kâya, Sezer Sürücüoğlu, Şaziye Sürücüoğlu (Kırkaç), Şebnem İnan, Şenay Aksema, Şükran Gök, Tamer Sürücüoğlu, Uğur Acındankunuk, Yılmaz Karakurun, Yusuf Acındankunuk, Zehra Büyükalp arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davası nedeniyle; Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalıların paydaş malikleri olduğu İzmir ili, Konak İlçesi, Memduhiye Mah. 12005 ada 10 parsel sayılı taşınmazın afete maruz bölgede kalması nedeniyle kamulaştırılmasına karar verildiğini, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedel üzerinden anlaşma sağlanamadığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10.maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydı üzerindeki ipotek vb. tüm şerh ve takyidatlarının terkini ile taşınmaz için belirlenecek kamulaştırma bedeli üzeri nakline, taşınmazın davacı belediye adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 01/03/2018 tarihli 2017/4140 Esas 2018/3392 Karar sayılı ilam ile; “... 1)Aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 2017/1625 Esas sayılı ilamı iledenetimden geçen İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/278 Esas sayılı dava dosyasında aynı değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaza bitişik olup aynı amaçla kamulaştırılan benzer nitelikteki 12005 ada 11 parsel sayılı taşınmazın metrekaresine 678,00TL değer biçildiği halde, mahkemece, bilirkişi kurulundan bitişik parsel için tespit edilen m2 değerinden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2) Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapılar için mahallinde bilirkişi kurulu eşliğinde yeniden keşif yapılarak kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan yapıların iç kısımları da gezilip, mahkemece yapılan gözlem tutanağa geçirilerek fotoğrafları da çekilmek suretiyle yapıların tüm nitelikleri (cinsi, yaşı, fiziki durumları) kesin ve net olarak tespit edildikten sonra yapılara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı birim maliyet cetvelindeki sınıfına göre değer biçen ve yapıların yaşları itibariyle yıpranma oranlarını belirleyen rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirkendenetime elverişli olmayan rapor esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi, 3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 02.10.2010 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA,” karar verilmiştir. TC. Kimlik bilgileri ve tebligata yarar açık adresleri tespit edilemeyen davalılar Ertan Sürücüoğlu, Havva Akgün Kartal, İsmet Oran, Ömür Çetintaş ve Şaziye Sürücüoğlu (Kırkaç)’a Yargıtay bozma ilamının ve 18/02/2020 tarihli son duruşma zaptının ilanen tebliği gerekmiştir. Tebliğ tarihi ilan tarihinden itibaren 7 gün sonradır. Durusma Günü: 31/03/2020 Saat:09:40’dadır. Belirtilen tarihte duruşma salonundaduruşması yapılacaktır. Duruşma gün ve saatindegeçerli özrünüz olmadan mahkememizde hazır bulunmadığınız taktirde karşı tarafın yargılamaya devam etmek istemesi durumunda yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz; karşı tarafın muvafakatınız olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği, yahut değiştirebileceği, sulh için gerekli hazırlığı yapmanız ihtar ve tebliğ olunur. HMK139. Mad.duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu,duruşma günü yerine geçerli olmak üzere, Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 05/03/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1148544) Çekilme adım adım... Washington ile Taliban arasında varılan tarihi anlaşma çerçevesinde ABD’nin dün itibarıyla Afganistan’daki iki üssünden asker çekmeye başladığı belirtildi. Anlaşma, ABD’nin Afganistan’da konuşlu yaklaşık 12 bin kişilik gücünün temmuz ortasında kadar 8 bin 600’a düşürülmesini içeriyor. “Afganistan’a Barışı Getirme Anlaşması”, ABD ile Taliban arasındaki görüşmelere yaklaşık iki yıl ev sahipliği yapan Katar’ın başkenti Doha’da şubat ayı sonunda imzalanmıştı. Anlaşmaya, ABD adına ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, Taliban adına Siyasi Ofis Başkanı Molla Abdulgani Berader imza atmıştı. Putin’in iktidar hesabı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2024 seçimlerinde tekrar aday olmasının Anayasa Mahkemesi’nin onaylaması halinde mümkün olabileceğini söyledi. 4 yıl sonra anayasaya göre görevi bırakması gereken Putin’in Birleşik Rusya Partisi’nden bir milletvekili, “Rus liderin devlet başkanlığı yaptığı yıl sayısının sıfırlanması” için teklifte bulundu. Putin oylama öncesi yaptığı konuşmada sınırsız dönem süresine karşı çıktığını söylese de, mahkemenin onay vermesi halinde değişikliğe yeşil ışık yaktı. Tasarı meclisin alt kanadı Duma’da kabul edildi. Üst kanat Federasyon Konseyi’nin tasarıyı bugün gündeme alması bekleniyor. Gelecek ay yapılacak anayasa referandumunda da onaylanması halinde Putin’in arka arkaya iki dönem 6 yıl daha iktidarda kalmasını sağlayabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle