25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY 5 8 ŞUBAT 2020 CUMARTESİ >> Baş tarafı birinci sayfada Şirket, 700 milyonluk ihalede (2018 / 200226 ihale kayıt nolu) ise ihaleye davet edilmemiş olup teklif dahi verilmemiştir. “MetGün İBB’den bugüne kadar yaklaşık 15 milyar tutarında ihale aldı” haberi de yanlış ve yalan bir haberdir. Gerçek olan ise 17 yılda MetGün A.Ş. İBB’ye 2.8 milyarlık iş yapmıştır. Bunun devamında “hak edişlerin MetGün şirketine peşin ve nakit ödendiği” şeklinde aslı astarı olmayan haber niteliği taşımayan yazı yalan ve iftiradır. MetGün A.Ş. olarak İBB ile imzaladığımız sözleşmenin 11.2. maddesinde ..........hazırlanan hakediş ra CEVAP VE DÜZELTME METNİ porları idarece onaylandıktan sonra 30 gün içerisinde taahhuka bağlanarak 15 gün içinde ödenir yazmasına rağmen haberde geçen peşin ödeme bir tarafa, İBB’ye Müvekkil tarafından kesilen ödenmemiş fatura tarihleri 240 gün geçmiş olup herhangi bir ödeme yapılmamış ve oluşan finans yükü firmamız tarafından karşılanmıştır. Haber içerisinde geçen “METGün AŞ’ye haziran 2019 yılında ödenen 78.112.000 TL’lik ödeme” ise o zamana kadar oluşan alacağımızın devlete ödenecek olan KDV ve vergi tutarını ancak karşılamakta olup geriye kalan alacak ise halen beklemektedir. Haberde bahsi geçen “kişiler ve kurgulanan sistem” ile Müvekkil şirketin hiçbir alakası olmayıp bu kurgu tamamen hayal ürünüdür. Yazı içeriğinde gerçekle alakası olmayan beyanlarda bulunularak, müvekkilim kamuoyunun husumetine maruz bırakılmıştır. Gazetede yer alan bu satırlar bir durum ya da olay anlatımından çok, müvekkilimi zan altında bırakmak maksadıyla kaleme alınmıştır. Müvekkilin itibarına karşı yayınlanan bu kin ve nefret yazısının arka planındaki kirli düşünceleri ve hesapları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Söz konusu haber, Basın Kanunu ile basın ve meslek ilkelerine aykırıdır. Adalet ve tarafsızlığa saygılı olma, kişi ya da kuruluşları aşağılayıcı yalan haber yapma veya iftira niteliği taşıyan yayın yapmama, özel amaçlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan yayın yasağı ilkelerine uygun değildir. Söz konusu hakaret içeren bu yazı ile ilgili tüm yasal haklarımızı hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatlerinize sunarız. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. 13.12.2019 Vekili Av. Beybin SOMUK CMK’nin 250. maddesinde ‘hali dahil’ ibaresi yerine ‘halinde’ sözcüğü getirildi ‘Tek sözcüklük’ oyun Başbuğ’un “Bu kanun teklifinin FETÖ’nün emriyle, hazırlandığını düşünüyorum” dediği 2009 yılındaki yasa değişikliğinde, AKP muhalefeti oyuna getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerinde çalışıldı”, ancak CHP’lilerin “Bize bilgi veril CHP’nin de destek ver medi” dediği kritik diğini söylediği askerlerin sivil yargıda yar EMINE önerge gece yarıKAPLAN sı saat 00.50’de ve gılanmasına ilişkin ya rildi. Üzerinde ko sa Meclis’ten gece yarısı nuşma yapılmadan kabul operasyonuyla geçerken, edilen önergeyle, CMK’nin AKP “uzlaşma” görüntüsü 250. maddesinin 3. fıkra altında muhalefeti oyuna sında geçen “savaş ve sı getirdi. Ceza Muhakemesi kıyönetim hali dahil” iba Yasası’nın 250. maddesin resi “savaş ve sıkıyönetim de “hali dahil” ibaresi ye halinde” olarak değiştiri rine “halinde” sözcüğünün lerek, askerlerin yalnızca getirildiği önergenin asıl “savaş ve sıkıyönetim hal amacını geç fark eden mu leri dışında” anayasayı ih halefet partileri, düzenle lal, yasama organına karşı meye engel olamadı. suç, hükümete karşı suç, Cumhurbaşkanı Erdo Türkiye Cumhuriyeti hü ğan ve AKP yöneticileri, kümetine karşı silahlı is eski Genelkurmay Başka yan suçlarının da yer aldı nı İlker Başbuğ’un “Bu ka ğı bazı suçlarda özel yet nun teklifinin FETÖ’nün kili mahmelerde yargılan emriyle, direktifiyle ha ması hükmü getirildi. Bu zırlandığını düşünüyo değişikliğin ardından bu rum. Kanun teklifini kim gün FETÖ firarisi olan dö hazırladı? Ben bilmiyo nemin Ergenekon Savcı rum. ‘Araştırsınlar’ diyo sı Zekeriya Öz tarafından rum” dediği 2009 yılın Dursun Çiçek başta olmak daki askerlerin sivil mah üzere askerler, Ergenekon kemelerde yargılanması ve Balyoz davalarına da nın önünü açan yasa de hil edildi. ğişikliğine muhalefetin 4 Muhalefet geç fark de destek verdiğini ileri etti: 26 Haziran’ın ilk sa sürüyor. TBMM’de yasa atlerinde yapılan bu deği nın tümünün oylamasında şiklikle AKP’nin asıl ama CHP’liler başta olmak üze cı, muhalefet partileri ta re muhalefet milletvekille rafından sabah fark edil rinin de kabul yönünde oy di. Hatta 26 Haziran’da kullandığı görülüyor, an Genelkurmay Askeri cak AKP bu konudaki ger Savcılığı’nın “İrtica Eylem çekleri tam olarak ortaya Planı”yla ilgili kovuştur koymuyor. O güne gelin maya yer olmadığı kara mesinden önce ve sonra rıyla ilgili basın toplantısı sında yaşanan bazı geliş düzenleyen ve düzenleme meler şöyle: den bilgisi olmayan döne 4 AKP harekete geçti: min Genelkurmay Başkanı Taraf gazetesinde 12 Hazi İlker Başbuğ, askeri mah ran 2009 tarihinde yayım kemelerin yetkisiyle ilgi lanan ve Dursun Çiçek’in li tartışmaların sorulması altında imzasının oldu üzerine askeri mahallerde ğu ileri sürülen “İrtica Ey askeri kişilerle ilgili ola lem Planı”yla ilgili ola rak askeri mahkemelerin rak Genelkurmay Aske görevli olduğunu söyle ri Savcılığı, 24 Haziran’da mişti. İzleyen günlerde dö kovuşturmaya yer olma nemin CHP Genel Sayma dığına karar verdi. AKP, nı Mustafa Özyürek, söz 15 Ocak 2009 tarihinde konusu önergeden kendi TBMM’ye sunulan ve 16 Ni lerinin haberi olmadığı san 2009 tarihinde Ada nı belirterek “Bu son dü let Komisyonu’nda ka zenleme son anda gelmiş bul edilen “yolsuzluklar tir. Önceden yapılan gö la mücadele için uluslara rüşmelerle bunun bir il rası yükümlülüklerin ye gisi yoktur” demişti. Yine rine getirilmesi”ne iliş dönemin MHP Grup Baş kin düzenlemelerin yer al kanvekili Oktay Vural da, dığı Türk Ceza Yasası’nda AKP’nin son dakika deği değişiklik öngören ya şikliğini fark edemedikle sa tasarısının TBMM Ge rini ve iktidar partisinin nel Kurulu’nda görüşülme kendilerini kandırdığını si için muhalefetle temas söylemiş, “Askerler aske kurdu. ri, siviller sivil mahkeme 4 ‘AİHM kararları’ ba de yargılanacak dediler. hanesi: O dönem CHP, Ki ilk önerge düzenlemesi MHP ve DTP ile görüşmeler de bu yönde oldu. Ama da yapan AKP yöneticileri, si ha sonra yeni önerge geti vil kişilerin askeri mahke rip apar topar oylamışlar” melerde yargılanması ne açıklamasını yapmıştı. deniyle AİHM’den ihlal ka 4 AYM’nin iptali: Ana rarları çıktığını, bunun da yasa Mahkemesi, CHP’nin Türkiye’yi sıkıntıya soktu başvurusu üzerine CMK ğunu, yasa tasarısına bu 250. maddesinde “hali da yönde düzenlemeler getir hil” ifadesinin “halinde” mek istediğini belirterek ibaresiyle değiştirilerek destek istedi. Yasa tasarısı getirilen hükmü 21 Ocak nın görüşmelerine 25 Hazi 2010 tarihinde iptal et ran 2009’da başlandı. 4 Zekeriya Öz dahil edildi: AKP yöneticilerinin bugün “Önergeler mu ti. Bu iptalin ardından yapılan ve 12 Eylül 2010 tarihinde kabul edilen anayasa değişikliğiyle askeri halefet partilerine önce mahkemeler tümüyle kalden verildi, kelime kelime dırıldı. l ANKARA Mustafa Elitaş Suç duyurusu öncesi AKP Genel Merkezi’nde toplantı yapıldı. Elitaş, toplantı çıkışı açıklama yaptı. BAŞBUĞ VE ÇIÇEK’E SUÇ DUYURUSU Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine 6 AKP’li milletvekili, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa değişikliğinin arkasında FETÖ’nün olduğunu belirten eski Genelkurmay Başkanı İller Başbuğ hakkında “hakaret”, eski CHP’li vekil Dursun Çiçek hakkında ise “iftira” iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçede teklifin yasalaşması sürecinde örgütün etkisinin olmadığı ileri sürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında tüm milletvekillerine suç duyurusunda bulunma çağrısı yapmasına karşın dilekçede 6 milletvekilinin imzası yer aldı. 2009’daki yasa teklifinin altında imzası bulunan AKP milletvekilleri Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Mustafa Elitaş, Mehmet Ceylan, Ahmet Müfit Doğan ve Yahya Doğan, avukatları aracılığıyla savcılığa suç duyurusu dilekçesi verdi. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından savcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde, ilker Başbuğ hakkında kamu görevlesine görevinden dolayı hakaret suçundan dava açılması istendi. Dilekçede, “TBMM’nin iradesiyle yasalaşan kanun tasarası ve değişiklik önergelerinin FETÖ’nün direktifiyle hazırlandığı nı iddia etmek, 15 Temmuz gecesinde FETÖ’ye karşı kahramanca direnen ve bu nedenle bombalanan Gazi Meclisimize ve onun mensuplarına açık bir saygısızlık olup bu nitelikteki bir ithamın Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir kişiden sadır olması büyük bir talihsizliktir. Şüpheli, ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak, müvekkilimizin onur şeref ve saygınlığını rencide etmek suretiyle atılı suçu alenen işlemiştir” denildi. Elitaş: Tehdit unsuru Kayseri milletvekili Mustafa Elitaş, AKP Genel Merkezi’nden çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Parlamentoda yapılan icraatlara karşı bir tehdit unsuru bulunduğunu savunan Elitaş, CHP’li Özgür Özel’in “Bundan Tayyip Bey’in haberinin olmaması mümkün değildir” dediğini anımsattı. Elitaş, “Yani o önergeden Sayın Baykal’ın haberdar olmaması mümkün mü? Hiç kimse sesini çıkarmamıştır. Demek ki bir gün Sayın Baykal’a telefon gitmiş, Sayın Baykal şiddetli bir şekilde buna itiraz etmiştir. Şimdi de bu konu ile ilgili mesele gündemde, anlaşılan o ki geçmişte CHP Genel Merkezi’ni telefonla uyaranlar, herhalde şimdi CHP’deki birilerini de hızlı bir şekilde uyarmıştır” dedi. l ANKARA CHP’LI ÖZGÜR ÖZEL, ÖNERGEYI SORDU: Kim tutuşturdu CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, askerlerin olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bütün ba sivil mahkemede yargılan kanların imzasıyla sunuldu masına ilişkin 2009 yılın ğunu dile getiren Özel, “Öner da yapılan değişiklikle ilgili gede ‘hali dahil’ ifadesi ‘...ha olarak “Bu işi bir şeytan bir linde’ olarak değiştiriliyor ve FETÖ biliyor. Bir de bu im ‘savaş ve sıkı yönetim halle zayı atanlar biliyorlar suç rinde askeri mahkemeler gö lular, bilmiyorlarsa önerge revde oluyor, onun dışında si yi ellerine kim tutuşturmuş vil mahkemelerde İlker Baş bunu açıklasınlar” dedi. buğ ve 125 tane albay, 68 ge CHP’li Özel, AKP’lilerin Özgür Özel neral ve amiral yargılanıyor, eski Genelkurmay Başka içeri atılıyor. Yerlerine FE nı İlker Başbuğ’un FETÖ’nün siya TÖ’cüler yerleşiyor” diye konuştu. si ayağına yönelik iddialarına ara Özel, Meclis kayıtlarından da görüle dan 10 gün geçtikten sonra suç du bileceği gibi söz konusu düzenleme yurusunda bulunmasının dikkat çe ye CHP’nin bir desteği olmadığını, kici olduğunu belirterek, tartışmala partisinin anayasa Mahkemesi’ne ip ra konu olan tasarının TBMM Genel tal davası açtığını ve düzenlemenin Kurulu’ndaki görüşmelerine ilişkin iptal edildiğini anlattı. Özel, “Öner video kayıtlarını izlediğini, arşivleri geye sahip çıkmak, FETÖ şeytanlığı incelediğini ve o dönemki CHP’li yö na sahip çıkmaktır” dedi. neticilerin her biriyle görüşerek olayın detaylarını öğrendiğini anlattı. Dervişoğlu: FETÖ’cüleri Özel, kanun tasarısının AB’ye sevindirecek hamle uyum kapsamında bir değişiklik ola İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsa rak lanse edildiğini ifade ederek, bu vat Dervişoğlu da, yasa değişikliğiy değişikliğin her aşamasına yönelik le Türk askerinin FETÖ’nün yargıya haberlerin, daha sonradan FETÖ’nün sızmış “akbabalarının” önüne atıldı yayın organı olduğu gerekçesiyle ka ğını söyledi. AKP’lilerin Başbuğ hak patılan Cihan Haber Ajansı tarafın kında dava açmasına ilişkin Dervi dan dakika dakika servis edildiği şoğlu, “Eksik bilgilerle bu hataya dü ne işaret etti. Özel, “FETÖ’nün bu işi şüp, üzerine bir de milletvekillerini santim santim planladığı ve dakika dava açmaya çağırmak, olsa olsa FE dakika kurguladığı ortada” dedi. TÖ’cüleri sevindirecek bir hamledir” Tasarının o dönemde başbakan dedi. l ANKARA Kırım, Soçi, Astana danalar girdi bostana Suriye sahasında Türkiye’nin yaşadığı gerilimlerin biri bitip biri başlıyor. Bu gerilimlerle birlikte müteffiklerimiz ve hasımlarımız da sık sık yer değiştiriyor. Ekranlara çıkan uzmanlarımızın sözüm ona kamuoyunu aydınlatma adına anlattıkları genelde, “Bilmem hangi köy rejim güçlerinin eline geçerse biz de falanca köyün kuzeybatısında gözlem kulesi kurarız, filanca köy HTŞ tarafından kontrol edildiğinde rejim güçleri güneybatı bölgesine açılan falanca numaralı otoban üzerinden bir kavis çizerek bilmem kaç numaralı gözlem noktasını ortaya alır......” şeklinde oluyor. Maşallah hükümetimizin müthiş Suriye politikası sayesinde sadece şehirlerin, kasabaların ve otobanların değil, köylerin bile adını ezberledik. İyi de bütün bunları ezber etmemizin bize faydası ne? Daha doğrusu İdlib’deki varlığımızın ülkemiz adına hangi çıkarlara hizmet ettiğini anlayan var mı? İster filanca köy rejim güçlerinin eline geçsin ister rejim karşıtlarının. Bize ne? Tam tersine rejim karşıtlarının eline geçmesi demek Ortadoğu planlarını uygulama konusunda ABD’nin önünü açar. Eğer isteğimiz ve amacımız bu ise o zaman ne diye Barış Pınarı Harekâtı’na girişip şehitler verdik ki... Bıraksaydık ABD kafasındaki planı uygulasaydı. “Ama olur mu canım, bizim oradaki varlığımız Barış Pınarı Harekâtı’yla kontrol ettiğimiz alanı korumamız için gerekli” diyecekler, şu sorunun da yanıtını vermeli. Eğer biz, Barış Pınarı ve Afrin’de kontrol ettiğimiz bölgeleri korumak için İdlib’e müdahil oluyorsak o zaman ABD ve AB’nin de bu işe müdahil olmasını neden istiyoruz? Hem ABD, hem AB, Barış Pınarı ve Afrin harekâtına en sert tepkiyi vermedi mi? Yok eğer “Suriye’de bizim de hâkim olduğumuz bir alan olmalı” niyetiyle hareket ediyorsak Suriye’nin toprak bütünlüğünü kabul ettiğimize dair açıklamalarımız bir kandırmacadan ibaret. Geçen hafta 8 şehit verdiğimiz İdlib konusunda NATO’dan yardım istediğimizi duyunca ister istemez aklımıza Libya’nın parçalanması geliyor. Libya’ya da NATO’nun müdahalesini savunmuştuk. Sonrası malum. O müdahale sonrasında kucağımızda Doğu Akdeniz ve Libya krizini bulduk. Libya parçalanmayıp Suriye’nin parçalanmasına yönelik harekâtlar başlayınca elimizdeki tuzlukla koşturmasaydık o günlerde iyi ilişkilerimizin bulunduğu bu iki ülkeyle Doğu Akdeniz’in en büyük paydaşı biz olacaktık. Soçi anlaşmasıyla üstlendiğimiz taahhütlerin hangisini yerine getirdik ki, anlaşmanın kar şı tarafından da taahhütleri bekliyoruz. Hem BM’nin terör listesinde olanlara, kontrol edemeyeceğimiz ÖSO’ya kefil olmak, onları silahsızlandırmak ve radikaliyle ılımlısını ayırmak neden bizim görevimiz olsun. Biz onların hamisi, BM’nin de bölge mümessili miyiz? “Öyle demeyin onlar Afrin ve Barış Pınarı’nda canla başla çalıştı ve cephede öncü kuvvet olarak savaştıkları için Mehmetçiğimiz daha az zayiat verdi” deniyor ya, işte bunu anlamak mümkün değil. Bu mantıkla hareket ettiğinizde ÖSO’nun bize verdiği hizmetin aynısını PYD de ABD’ye veriyor. O zaman ABD’ye kızma hakkımız da yok demektir. Oraya sığınmış radikali, ılımlısı, elinde silah olan bin türlü grup sürekli saf değiştirirken ve istihbarat güçlerine bedeli mukabilinde hizmet verirken Türk askerini yok yere ateşe atmanın mantığı, izanı ve izahı var mı? Rejimin operasyonları sonucu sınırımıza yığılma olmasını önlemek istiyorsak bunun rejimle aracısız diyalog kurmanın dışında bir yolu yoktur. Unutmayalım ki hiçbir rejim, topraklarında kendisine karşı silahlı mücadele eden grupların varlığını görmezden gelemez. Ancak silahlarını bıraktıktan sonra onlara yönelik bir operasyon olursa dünya kamuoyuna ayağa kalkması için çağrılar yapılabilir. ÖSO diye eğitip donattığımız ve maaşlarını ödediğimiz rejim muhalifleri bizim de terörist olarak kabul ettiğimiz HTŞ ile birlikte rejim muhaliflerine ve Rus askerlerine saldırı düzenliyor. Kontrol edemeyeceğimiz daha başından beri belli olan bu lejyoner ve radikal grubu şimdi de Libya’ya gönderdik. Yarın Hafter daha fazla para verdiğinde onların safına geçmeyeceği ve bizim verdiğimiz silahları satmayacaklarının garantisi var mı? Bunun en önemli örneği Milli Mücadele’de Çerkez Ethem olayıdır. Düzenli ordunun henüz kuralamadığı ilk günlerinde Ethem, Demirci ve Gökçen efeler gibi gruplardan yararlanıldı. O günlerde bu bir zorunluluktu. Ama sonradan asayişsizlikleri nedeniyle mücadeleye zarar verilince, tasfiye edildiler. Sonra ne oldu? Ethem ve adamları düşmanın safına geçti. Tarihten hiç ders alınmamış demek ki? Bu sorunlar yetmezmiş gibi bir de Kırım meselesi çıktı. Kırım’ın Rusya tarafından ilhakının üzerinden 6 yıl geçmiş, biz o günlerde gıkımızı çıkarmamış şimdi onların da hamiliğine soyunuyoruz. Kırım Konseyi de dün açıklama yaparak “Sizin himayenize ihtiyacımız yok” demesin mi? Hadi buyrun bakalım. Koçarlı Kaymakamı Çelik’e soruşturma İçişleri Bakanlığı Aydın’ın Koçarlı ilçesi Kaymakamı Fırat Çelik hakkında FETÖ ile iltisakı ya da irtibatı olduğu iddialar üzerine soruşturma başlattı. Bakanlık’tan yapılan açıklamada, soruşturmalar sonucu iddialar kapsamında maddi gerçekliğin ortaya çıkarılması için mülkiye müfettişlerince hazırlanan raporun başsavcılığa verildiği, yargı mercilerince gerekli soruşturmanın başlatılmasının sağlandığı kaydedildi. l İHA Akın Öztürk’ün emir astsubayına gözaltı 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerden eski orgeneral Akın Öztürk’ün emir astsubayı Mehmet Serdar Ö. gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltı kararı verilen Serdar Ö. 4 Şubat’ta düzenlenen operasyonda yakalandı. Emniyet’teki işlemleri devam eden Serdar Ö’nün bugün adliyeye sevk edileceği belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet “Sevdiklerinizi eğitim bursuyla yaşatın!” CUMHURİYET’TEN YENİ BİR ATILIM... Cumhuriyet Vakfı’nda eğitim bursu için fon oluşturduk. CUMHURİYET GELECEĞİN ÖNCÜSÜ GENÇLERE DESTEK OLUYOR. Gazeteniz Cumhuriyet’te yayınlanan vefat ve başsağlığı ilan gelirlerinin %20’sini Atatürk Cumhuriyeti’nin ilerici gençleri için Cumhuriyet Vakfı tarafından oluşturulan eğitim fonuna aktarıyoruz. Başarılı ve ihtiyaç sahibi gençlerimizin eğitim masraflarına destek olmanız acınızın bir parça dinmesine ve sevdiğinizin adının yaşamasına yardımcı olacaktır. C ANKARA: 0312 442 30 50 İZMİR: 0232 441 12 20 İSTANBUL: 0212 343 72 74
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle