22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ 11 8 ŞUBAT 2020 CUMARTESİ ‘Noktasız Dr. Erdal Atabek, 1960 80 döneminde TTB çatısı altında, doktorlar ve tüm sağlık emekçilerinin insan için sağlık savaşçıları cephesinde örgütlü yerlerini almaları yolunda hep en başta.. aydınlanmacılık savaşı’ “İnsan için mi? Para için mi?” En keskin savaş alanlarından sağlıkta, her güçlü eylem, çıkışın ardından gelen yargılamalarda, fotoğraf karelerinin biri kürsü, eylem başında ise ötekisi mahkemede.. 19 Şubat 1997 Düşünceye Özgürlük duruşması. Atabek Prof. Özek Prof. Özdemir Tıp öğrencisi Barış Yıldırım’ın öldürülmesini protesto eyleminde. Dr. Erdal Atabek’in üç döneme ayırdığı yaşamının, sorun ve sağlık hizmetlerinin gerçekleri gündemler üzerinden ayrı ayrı boyut 19802000’li yıllar 1960 80 yıllarını içine alan Türk Tabipleri Birliği için larıyla masaya yatırılarak kamuoyunun gündemine de taşı BARIŞ DAVASI deki, doktorluk nıyor.. kimliği ağır basan Hekimler, eczacı toplumsal mücade lar, sağlık emekçileri le döneminde, önce bir bütünlük içinde SSK Hekim ve Eczacıları Derneği Başkan burjuvazinin eliti olmaktan, sağlık emek lığı görevi var. Türk Tabipleri Birliği’nin çisi sınıfsal tanımına taşınıyorlar. Türk güçlü bir meslek örgütü olması yolunda Tabipleri Birliği adım adım her ilde il yö çok hızlı bir geçiş de yaşanıyor. Atabek, neticileri örgütlenme toplantıları da yapa bu dönemleri birkaç cümle ile şöyle özet rak örgütsel mücadele dönüşümünün taş leyiveriyor.. larını örüyor.. “Birlik, geçmiş yıllarda bir ‘protokol derneği’ kimliğine tıkanmıştı. Hekimler Beyaz gömlekliler yürüyüşü Atabek, Barış Davası’nda savunma yapıyor. de kent burjuvazisi içinde yer alan seçkin İlk beyaz gömlekliler yürüyüşünün tari bir meslek gurbu idi. hi 1967. Klinik şefleri bile katılıyor. Mer Biz, hekimlerin ‘sağlık emekçisi’ olarak kez Konseyi Kararı ile 1968 öğrenci işga sınıfsal konumu linde, öğrencilerin hak ara nu yeniden tanımla yışının yanında arabulucu dık. Bütün hekimle luk görevi bile üstleniliyor. rin ancak halk sağlı 1971 sonrasında da TBB ğı içinde değerlendi çalışmaları engellenemi rilmeleri gerektiği yor. Gerçek şu ki: bir yan ni ilke olarak kabul dan da 197180 arası tüm ettik. 1970’ler faşist etkin çalışmalarının önüne terörün can güven setler çekilmesi gelişmele liğini ve demokratik ri de duraksamıyor. Sağlık hakları tehdit ettiği ve eğitimin ücretsiz devlet dönemdir. 1971 as hizmeti olması gereğinin keri darbesi ülkenin algısı, savaşımı güçlendik ulusal sol güçlerine çe, baskı altına alma, yar karşı yapılmış bir gıyla sindirme girişimle hareket olarak tarih 1 Mayıs 1977 DİSK’in bayramında. rinin de ardı arkası kesil teki yerini almıştır. miyor. Bu dönemde ‘sosyal Hem Türk Tabipleri Bir mücadelemiz’ can liği Başkanı hem de SSK güvenliği, demokra müdürlüğü ikili görevle tik özgürlükler ola ri sürecinde Erdal Atabek rak belirlenmiştir. aleyhine açılan yargılama Biz de mücadelenin bir tipik örnek. Savunma ön safında TMMB sında geçerli anayasal, hu ile (Başkan Teoman Türk Tabipler Birliği Genel Kurulu 1979. kuk devleti düzeni içinde, Öztürk) ve Türki TTB Başkanı olarak sorum ye Barolar Birliği ve lulukları ile sağlıkçı olarak çalışmalarının Türkiye Eczacılar Birliği olarak birlikte karıştırılamayacağı savunmasının anlamı yer almıştık. Bu mücadele güçlükle sürdü da.. Geçerli anayasal, yasal hukuk devleti rülmüştür..” düzeninin işleyişinde, “hakadalet” düze Yeri geldiği için doğrudan tanıklıkları ninde, bugüne göre ileri bir yerlerde hâlâ mı da katarak yaşanmışlıkları ayrıntılan olunduğunun kanıtı açılmış davanın düş dırmak sorumluluğumla paylaşmalıyım.. mesi sonucu var.. Herkes için, her toplumsal alanın örgütlülükleri, sol siya set, sendikal, meslek örgütlülükle ri ağırlıklı olanlar, on binler için ge çerli olduğu üzere. 12 Eylül faşist darbesi gündem de. Örgütler kapatılıyor, Erdal Ata bek pek çok yakın dava arkadaşı ile birlikte Barış Derneği gerekçe yapılarak 38 ay 20 gün tutuklu ka lıyor. Davanın sonradan beraatla so süreçlerin de tanıklığı, paylaşımları nuçlanmasının elbette fazlaca bir an şemsiyesinde, Erdal Atabek’in kendi, lamı yok. Atabek, yine özetle: “insan için, halktan yana savaşım” “Bu dönem artık benim için ‘eğitim sağlık hizmetlerindeki duruşuyla ters ve kültür mücadelesi’ dönemidir” di düşmemek için, mesleği adına açı yor. Çocuk yuvası yöneticieğitmen lan kapılardan, bilimsel birikimleriyle danışmanlığından başlayın (14 yıl) İs görev yapma istenci ile de savaşıyor tanbul Erkek Lisesi İlköğretim Kolu olarak, girmeme direncinin tanıklık danışmanlığı (2 yıl), Moda Koleji eği larına mim koyma sorumluluğum da tim danışmanlığı (2 yıl), çeşitli yurti olmalı değil mi? Sonuç özet, doktor çi ve yurtdışı konferanslar, seminer luk, uzmanlık alanlarındaki gelişimle ler dönemi.. Toplumun eğitim kurum rinin birikimlerini kullanmaktan dahi larında “aydınlanma ve Rönesans ışı vazgeçerek kendine yeni birikim, ge ğında” geleceğin aydınlık insanları lişim alanları açmayı seçti.. nı yetiştirme çabası içinde, halen de Çok satan kitapları, fuarlardaki im mücadelesinin devam ettiğini za günleri kala söylüyor. Elbette çok 14 Kasım 1999 TÜYAP balıkları, söyle sayıda kitap çalış imza gününde Erdal şilerdeki saygın ması, yayını, ma İnönü ile birlikte. lığı ile yetinme kaleler eşliğin yi, durmaksızın de, topluma yeni yeni bilgi bi dönük nerede rikimleri, uzman alan yaratılabi lık alanları ya liyorsa, yer al ratma adına bi ma koşturma limsel etkinlikler caları içinde.. içinde yer almayı Yine söz konusu yeğledi.. Cumhuriyet gazetesinin gazeteciliğe baş ladığım tarihi binası ile TTB ve İstanbul 2000’LI YILLARDAN GÜNÜMÜZE Oda Merkezi binalarının komşuluk yakın lığı içinde, habercilik sorumluluk alanımın içinde de olarak tanıklık yaptığım ça lışmalar ve eylemlerin öyle birkaç cümle ile geçiştirilemeyecek boyutlarını, Cumhuriyet gazetesinin sayfalarını da doldurmuş, TTB odaklı çalışmalarının haberleri, eylemleri, bilimsel makaleleri, yazı dizilerinden oluşmuş önümdeki dosyalardan da paylaşmalıyım. Tabii ki sayfalarımıza sığdırılabilecek birkaç fotoğraf ve kupürler eşliğinde.. Bu kez de çok kısa kişisel özetine, sonra yaptıklarına bir göz atmakta yarar var değil mi? “Bu dönem AKP iktidarının dönemidir. 2002’de tek parti olarak iktidara gelen AKP, dinci siyaset çizgisini adım adım ilerleterek bugüne geldi. Benim için bu dönem ‘Cumhuriyet mücadelesi’ dönemidir. Çünkü, siyasal İslam ile bu yımlıyor olarak, soluksuz üretiyor, üretiyor.. Toplumu uyarma sorumluluklarının gereklerini yerine getirmeye dönük olarak, ödünsüz görüşlerini paylaşıyor.. İki kitabından yerim elverdiği ölçeklerde kimi görüşlerini sözlerle de paylaşmak istiyorum.. “Kendi Yurdunda Sürgünsün” kita şarıya taşmış. Bir susamışlık mı? Birden gözüm sağ tarafa ilişti. Bir ka mera, paneli filme alıyor. Kameranın yanında da ses kaydeden teyp çalışıyor.. Özmenek’e sordum “Dergi mi filme alıyor?” Sonradan saflığıma çok güldüm ya.. İnsanın duyması başka.. Polis toplantıyı filme alıyor. Bandı bilirim ya, fil Burjuvazi elitinden sağlık emekçisine geçiş iktidar, doğrudan Cumhuriyeti ve onun bından önce “önsöz yerine..” me almak yeni uygulama.. kuruluş değerlerini yıkmayı hedefle İnsanı anlamak, / İnsanın korkuları “Tehlikeli Cehalet” Erdal Atabek’in mektedir. nı anlamak. / İnsanın susmalarını anla Cumhuriyet Yayınları’ndan derlemesi.. Erdal Atabek’in TTB Başkanlığı’na hızla seçilişi 1966, benim Cumhuriyet’te çalışmaya başlamam da aynı yıl olunca.. Kamuoyunu sarsan “insan için sağlık ile para için sağlık..” hizmetlerinin savaşlarının keskinliği çok çarpıcı eylem ve haberlerin odağında da yer alıyor. Hızlı geçişlerle Erdan Atabek, 1960’ta Hekim ve Eczacılar Derneği Başkanı. 196162, SSK Hekim ve Eczacıları Sendikası Başkanı. 1965’te Türk Tabipleri Birliği yönetimine, SSK’den arkadaşı eczacı Tonguç Görker ile birlikte seçiliyor. Türk Tabipleri Birliği çatısı altında he Bağımsızlık değeri, İslam ülkele mak. İnsanın kapanmalarını anlamak. / ri bağlantılılığı ile değiştirilmek isten Güç ama gerekli. mektedir. Laiklik İnsanımız hep değeri, şeriat hü güçlüklerde yaşadı. kümleri ile değiş / 80’lerden beri da tirilme yolunda ha güçlüklerde ya dır. Uygarlık de şıyor. / Acılarla, öf ğerleri, geleneksel kelerle yaşıyor. / ortaçağ değerleri Umarsızlıklarla ya ile tehdit altında şıyor. / Ama insan dır. Bu dönem be burada kalamaz. / nim için ‘Cumhu Çözümü gene ken riyet mücadelesi’ Gazetede çocuklarla. disi bulacaktır. / dönemidir. Cum Geleceğini kendi huriyet adını taşıyan her şey baskı altı si kuracaktır. / Umudunu kendisi yara Önce “Önsözü” paylaşalım.. Ayın dünyadan uzaklığını bilememek “tehlikesiz cehalet”tir. / Bunu bilmezseniz “tehlikesi yoktur.” Ama önünüzdeki çukuru görmezseniz, bu “TEHLİKELİ CEHALET” olur. / Çukura düşer ve kurtulmayı bekleyerek debelenirsiniz. / Belki birisi sesinizi duyar ve sizi kurtarır. / Ama artık siz kendinizi “onun sizi kurtardığı duygusu”ndan kurtaramazsınız. / Eğer o çukurdan kendi gücünüzle çıkabilirseniz özgüveniniz artar. / Bağımlılıkla bağımsızlık arasındaki fark kısaca budur. / Durumunuzu bilirseniz bir belki kim ve eczacıların yeri üzerinden, ülke na alınmıştır. Bu dönem, bizim için öz tacaktır. / Nedenini anlayarak, nasılı kendinize yardım edebilirsiniz. / Ama nin sosyal toplumsal açılımlarına paralel gürlükler ve uygarlık mücadelesi döne nı bularak. / İnsanı anlamak gerekiyor. başkasının kolunda yürürken kendini tartışmalar giriyor.. Özel hastaneler, para midir. Bu mücadelemiz, uygarlık ve öz İnsana güvenmek gerekiyor. / Toplu zi bağımsız sanarsanız, işte bu “TEHLİ lı sağlık, ilaç hizmetlerinin işleyişi.. Halk gürlükler kazanıncaya kadar da devam mun bu sürecindeki insanı yazmak iste KELİ CEHALET”tir. / Bugün Türkiye’yi sağlığının, bilimsel kalite, koruyucu sağ edecektir.” dim. / İnsansız ne olur ki?/ bağımsız sanmak, bu nedenle “tehlike lık hizmetleri de içinde olarak, kamunun Erdal Atabek, 2000 sonrası yıllarda “Gözaltında” demokrasi! li cehalet”tir. / Gönlü Arap ülkelerinde, sorumluluk alanı içinde olması gereğinin tartışmaları.. Özetle, sağlık hizmetlerinin paranın önlenemez kâr alanı içinde mi, yoksa insan hakları kapsamında para karşılığı ilişkinin, bilimsel sağlık hizmetleri kalitesi de korunuyor olarak koparılması gerekleri.. üzerinden akla gelebilecek her da hiç boş durmadan, bireysel sorumlulukları kapsamında gücünün yettiği her alana yönelmiş olarak, en çok da konferanslara, söyleşilere katılarak ulaşabildiği her kurumun çatısı altında kamuoyuna dönük görüşlerini paylaşıyor, bol bol makale ve kitaplar yazıyor, ya Paneldeyiz. Bilim ve sanat dergisinin yedinci yılı. Türkiye’nin yedi yılı gözden geçirilecek. Ben de yedi yılda barış konusunu anlatmaya çalışacağım. Solumda Varlık Özmenek oturmuş, paneli yönetiyor. Sağımda Halit Çelenk. Salon ağzına kadar dolu. Kalabalık dı beyni Amerika’ya ipotekli, cebi uluslararası sermayeye çengelli bir siyasal iktidarla Türkiye bağımsız olamaz./ Atatürk Türkiyesi ile bugünkü ülkemiz arasındaki farkı görmemek, görüp de kabul etmemek, kabul edip de Atatürk’ü eleştirmek “TEHLİKELİ CEHALET”tir. RUS ELÇİ KARLOV SUIKASTI Yargıda TRT krizi ALİCAN ULUDAĞ Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik suikast görüntülerinin TRT’de yayımlanmasına ilişkin 6 TRT çalışanı hakkında hazırlanan iddianame adliyede krize neden oldu. Mahkeme, “eksik araştırma yapıldı” diyerek iddianameyi iade etti. Karlov suikastı davasını da açan soruşturma savcısı Adem Akıncı, iddianamede ısrar edince başsavcı tarafından dosyadan ve görev yaptığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’ndan alındı. Rusya Büyükelçisi Karlov’un 19 Aralık 2016’da öldürülmesine ilişkin 28 kişiye dava açan Ankara Cumhuriyet Savcısı Adem Akıncı, suikast anının TRT 1 Ana Haber’de yayımlanmasına ilişkin ayrı bir soruşturma yürütüyordu. Katil polis Mevlüt Mert Altıntaş’ın Karlov’u öldürme imkânı varken, bunu kamera önünde yaptığına dikkat çekilen Karlov iddianamesinde, “TRT’nin 3G sistemini göndermiş olması ve sonrasında yaşanan gelişmelerin gerçekleşen saldırı ile bağlantılı olduğu, bu hususun habercilik ve haber yapma kavramları ile açıklanamayacağı anlaşılmıştır” denilmişti. Savcı Akıncı, TRT soruşturmasını yürütürken ilk engeli o dönem haber sunucusu olan Erhan Çelik’i gözaltına aldırmak isterken yaşadı. Çelik’in evine giden polisler, evde olmadığına ilişkin tutanak tuttu. Devreye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun girmesiyle polisler Ankara’ya geri çekilirken, Çelik hakkındaki gözaltı kararı da kaldırıldı. Savcı Akıncı, Çelik’i Ankara’ya davetle çağırarak ifadesini aldı. Savcı dava açtı Savcı Adem Akıncı, soruşturmayı geçen kasım ayında tamamlayarak 6 TRT çalışanı hakkında iddianame düzenledi. Erhan Çelik hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Dosyayı inceleyen Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “Eksik araştırma yapıldığı” gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verdi. İddiaya göre, bu süreçte eski bir AKP’li vekilin yaptığı kulis sonucunda Adalet Bakanlığı yöneticileri devreye girerek TRT dosyasının kapatılmasını istedi. Ancak Adem Akıncı geri adım atmak istemedi. Başsavcılık bunun üzerine TRT dosyasını savcıdan aldı. Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman, önceki gün yayımladığı yeni işbölümünde de Adem Akıncı’yı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’ndan alarak Genel Soruşturma Bürosu’na gönderdi. l ANKARA MÜFTÜDEN İLGİNÇ AÇIKLAMA Kaçak çay olduğu için içmemişler Gaziantep’in Yavuzeli ilçesinde kaymakam tarafından cemevinde düzenlenen toplantıya katılan görevlilerin alevi yurttaşların elini sıkmadığı ve ikram ettikleri çayı içmediği öne sürüldü. Yavuzeli İlçesi Müftüsü Halil Bilik, “Kaçak çay olduğu için içmemişler” dedi. Gaziantep’in Sarılar Köyü Cemevi’nde Kaymakamlık tarafından “Bilinçli Toplum Aydınlık Yarınlar Projesi” adıyla toplantı düzenlendi. Yavuzeli Kaymakamı Ramazan Taşkın, Müftü Halil Bilik ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kıraç’ın da katıldığı toplantıda türbanlı görevlilerin erkeklerle tokalaşmaması gerginliğe yol açtı. OdaTV’ye konuşan, Gaziantep Çepniler Derneği Yöneticisi Hüseyin Keskin, “Müftü Bey’in konuşmasının büyük bölümü Arapça idi, anlamadım. Verilen çayı kadın arkadaşlar içmedi. Müftü Bey Kuranıkerim’den bahsetti, Müslümanlıktan bahsetti. Alevilikle ilgili hiçbir kelime konuşmadı” dedi. İddialara yanıt veren Müftü Halil Bilik de, “Bayan psikoloğumuz konuşuyordu. Konuşması bitince çay çok soğumuş oldu. ‘Bayanlar Alevi köyü olduğu için çay içmiyor’ gibi bir şey yok. Çay, kaçak çay olduğu için içmemişler yani” şeklinde konuştu. Müftü Bilik “el sıkmama” iddiası için de, “El sıkmama gibi bir durum da yok. El uzatanlara, ben gözlerimle gördüm, bayan arkadaşlar da el uzattı” dedi. l Haber Merkezi CUMHURİYET’E KONUŞUNCA Cizrespor Başkanı Sefinç PFDK’ye sevk edildi Uğradıkları ırkçı saldırılar ve hakemlerin tutumları nedeniyle ligden çekilme kararı alan Cizrespor Başkanı Maruf Sefinç, gazetemize yaptığı açıklamalar nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edildi. Bütün başvurularını yanıtsız bırakan TFF’nin, yaptığı açıklamalar nedeniyle hemen ertesi gün soruşturma başlattığını belirten Sefinç, “TFF, beni yıldırmaya, ağzımı kapatmaya, önümü kesmeye çalışıyor. Ama şunu unutmasınlar ki benim hiç kimseden korkum yok. Haklı sebeplerimle kendi memleketim olan Cizre ve Cizrespor için mücadelemi sonuna kadar vereceğim, sonucu ne olursa olsun. Ben sadece güzel ülkemde Türk futbolu ve Türk sporu gelişsin, Cizremdeki ve bölgedeki gençlerini spora teşvik edip, güzel bir gelecek kursunlar diye uğraşıyorum. Genç kardeşlerimize iyi bir birey, iyi bir gelecek vaat etmek için biz bu yola girdik. Karanlık yolu değil aydınlık yolu seçmelerine vesile olmak istiyoruz. Bayrak bizim, vatan bizim. Ben bir Kürt olabilirim ama inanın ben ülkemi de bayrağımızı da çok seviyorum” diye konuştu. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle