18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 4 ŞUBAT 2020 SALI EDİTÖR: CAFER KURT HABER Emekli generaller Ahmet Yavuz ile Naim Babüroğlu, İdlib’deki saldırıyı yorumladı STRATEJI DEĞISIYOR Emekli Tümgeneral Yavuz, Türkiye’nin Suriye’de strateji değişikliğine gittiğini ve ABD ile birlikte yürümenin adımlarını attığını belirtti. Emekli Tuğgeneral Babüroğlu da Rusya’nın ilk kez Türkiye’nin “İdlib’de saldırıları durdurun” çağrısını yanıtsız bıraktığına dikkat çekti. İdlib’deki gerilimin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Suriye ordusu arasında sıcak çatışmaya dönüşmesini değerlendiren emek li Tümgeneral Ahmet Yavuz, Türkiye’nin Suriye’de strateji değişikliğine gittiğini ve ABD ile birlikte yürümenin adımlarını attığını be lirtti. Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu da Rusya’nın ilk kez Türkiye’nin “İdlib’de saldırı ları durdurun” çağrısını yanıtsız bıraktığına dikkat çekerek, “Bu gün İdlib’de Suriye hava kuvvet lerinin 200’den fazla operasyon HÜSEYIN HAYATSEVER yaptığını duyuyoruz. Bu, Türkiye şehit vermesine rağmen Rusya, Suriye ordusunun operasyonu nu durdurmayacak demek. Yoksa çoktan Putin, Cumhurbaşkanı’nı arar ‘Geçmiş olsun’ derdi, böyle bir görüşme de olmadı” diye konuştu. ‘Israr anlaşılır değil’ İdlib’de TSK ve Suriye ordusu arasında sıcak çatışma yaşanmasını ve 7 asker ile 1 sivil personelin şehit olmasını Cumhuriyet’e değerlendiren emekli tümgeneral Ahmet Yavuz, “Ben bu gelişmeyi Suriye’de genel bir strateji değişikliğine bağlıyorum. Türkiye, tekrar ABD ile birlikte yürümenin adımlarını atıyormuş gibi görünüyor. Yoksa sıcak çatışmayı körükleyecek bu ısrar anlaşılır değil” dedi. Türkiye’nin ulusal çıkarlarının şu anda İdlib’de M4 ve M5 karayollarının kuzeyine ve batısına çekilmeyi gerektirdiğini vurgulayan Yavuz, “Eğer bu yapılsaydı ne askerlerimiz şehit olurdu ne de göç bu kadar büyük bir tehlike haline gelirdi. Fakat anlaşılan Türkiye, Suriye rejimiyle hiçbir şekilde uzlaşmak istemiyor” diye konuştu. Yavuz, Türkiye’nin her fırsatta vurgu yaptığı Suriye’nin toprak bütünlüğü doğrultusunda adımlar atması gerektiğini vurgulayarak “Eğer Suriye’nin toprak bütünlüğü savunuluyorsa rejimle anlaşarak Suriye sınırında güvenli bir bant oluşturacak adımlar atılması lazım. Ama bu adımlar atılmıyor. Şu anda sanki Suriye’de adımlar, ABD’yle birlikte atılıyor gibi görünüyor, öyle bir izlenim var. Bu da yine bir zaman kazanma taktiği gibi görünüyor ama maalesef bu arada olan askerlerimize oluyor” ifadelerini kullandı. ‘Masada çözüm aranmalı’ Emekli Tuğgeneral ve Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naim Babüroğlu da Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, Türkiye ve Rusya’nın arasının açılmasına neden olan İdlib’de TSK ve Suriye ordusu arasında yaşanan sıcak çatışmanın “ABD provokasyonu” olduğunu söyledi. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in hafta sonu gazetecilere yaptığı açıklamada İdlib’in büyük bir bölümünü kontrol eden El Kaide bağlantılı terör örgütü HTŞ’yle ilgili “Henüz biz bu iddiaları kabul etmedik ama kendileri, terörist değil vatansever muhalif savaşçılar olduklarını iddia ediyorlar. Bir süredir uluslararası bir tehdit oluşturduklarını görmedik” dediğini anımsatan Babüroğlu, “Bu açıklama, kâğıt üstünde terör örgütü olarak görseler de HTŞ’nin İdlib’deki mücadelesini meşru gördükleri anlamına geliyor. Ayrıca ABD’nin İdlib’de desteklediği gruplar olduğunu biliyoruz. Onları hem Suriye ve Rusya’ya karşı hem de Türkiye’ye karşı provoke ediyorlar” dedi. Türkiye’nin Rusya’yla 17 Eylül 2018’de imzaladığı Soçi Mutabakatı’nda İdlib’den geçen M4 ve M5 karayollarının güvenliğini sağlama ve kullanıma açma sözü verdiğini anımsatan Babüroğlu, bu taahhüdün yerine getirilmemesiyle birlikte Suriye ordusunun bu yolları ele geçirme operasyonuna yeşil ışık yaktığını söyledi. Babüroğlu, “Rusya, ilk kez Türkiye’nin ‘İdlib’de operasyonu durdurun’ çağrısını yanıtsız bıraktı. Oradaki terör gruplarının varlığı nedeniyle Suriye’yi tercih etti. Bugün İdlib’de Suriye hava kuvvetlerinin 200’den fazla operasyon yaptığını duyuyoruz. Bu, Türkiye şehit vermesine rağmen Rusya, Suriye ordusunun operasyonunu durdurmayacak demek. Yoksa çoktan Putin, Cumhurbaşkanı’nı arar ‘Geçmiş olsun’ derdi, böyle bir görüşme de olmadı” dedi. ‘Soçi Mutabakatı öldü’ Soçi Mutabakatı’nın “öldüğünü” söyleyen Babüroğlu, mutabakattaki hiçbir maddenin fiilen uygulanır durumda olmadığına dikkat çekti. Babüroğlu, Soçi Mutabakatı’nın çökmesine karşın Astana sürecinin devamının önemli olduğunu vurgulayarak “Astana çökerse Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı da sorgulanır hale gelir, ayrıca PYD/PKK de güçlenir. Babüroğlu, “ABD, burayı provoke ederek S400 hava savunma sistemleriyle stratejik işbirliğine giden, Suriye’de Astana sürecini yürüten Türkiye ve Rusya’nın arasını açmayı başardı” dedi. AB ve ABD, İdlib’de devreye girmeli” çağrılarını da değerlendiren Babüroğlu, “ABD’nin, AB’nin buraya daveti PYD/PKK için bulunmaz bir fırsattır. Zaten bu gerilimden kim mutlu oldu diye sorarsak ABD ve PYD/PKK mutludur” diye konuştu. l ANKARA İstanbul Tuzla’da ikamet eden şehit Halil Demir’in annesiyle her akşam konuştuğu öğrenildi. Sekiz ocağa şehit ateşi düştü Suriye’nin İdlib kentinde dün Suriye güçleri nin açtığı ateşte 7 asker ile 1 sivil şehit oldu, 13 asker yaralandı. Türkiye’nin gözlem nok talarına sahip olduğu İd lib kentinde bir süredir de vam eden gerginlik dün TSK’ye yönelik silahlı saldı rıya dönüştü. İdlib’de Suri ye askerlerinin açtığı ateş te, Uzman Çavuş Onur Şük rü Özler (24), Uzman Ça vuş Uğur Kurt (25), Uzman Çavuş Serkan Deprem (27), Uzman Çavuş Halil Demir (31), Uzman Onbaşı Gökhan Orhan (26), Uzman Çavuş Uğur Katran, Piyade Uzman Çavuş Kadir Yıldız (25) ve Acı haberi alan Kadir Yıldız’ın yakınları TIR şoförü İsmail Akatay fenalık geçirdi. Yıldız’ın annesini 4 ay şehit oldu. Acı haber dün ai önce kaybettiği öğrenildi. lelere yetkililer tarafından ulaştırıldı. acı haberi ise Osmaniye’deki ai ‘Suriye tarafına geçiyorum’ le evine ulaştı. Evli ve bir çocuk babası olduğu öğrenilen şehit Deprem’in evi Türk bayrakları İstanbul Tuzla’da ikamet eden Uzman Çavuş Halil Demir’in şehit haberinin ulaşması üzerine evin ile donatılırken, ailesi ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Piyade Uzman Onbaşı Gök bulunduğu sokağa Türk Bayrağı han Orhan’ın şehit haberi, asıldı. Şehidin ağabeyi Mücahit De Afyonkarahisar’ın Sandıklı il mir taziyeleri kabul etti. Mücahit çesinde oturan annesine verilDemir, “Akşam (önceki gün) arka di. Şehidin babasının ise kamyon daşa söylemiş ‘Suriye tarafına geçi şoförü olduğu ve kent dışında yorum’ diye. Bize öyle şeyleri söy bulunduğu belirtildi. Şehidin an lemezdi. Sabah komutanlar geldi. Onlar haber verdiler. En son ben 1 hafta önce görüşmüştüm. Her ak nesi Fatma (50) acı haberi alınca fenalaştı. Şehit Orhan’ın bekâr olduğu bildirildi. şam annemle konuşuyorlardı. Annem ve babam yolda, onlar da, geliyor. Vatan sağ olsun” dedi. Gaziantep’te iki acı birden Uzman Çavuş Serkan Deprem’in Gaziantep’te oturan şehit Uz man Çavuş Onur Şükrü Özler (24) ile Uzman Çavuş Uğur Kurt’un (25) acı haberini alan aileler gözyaşı döktü. Şehit Özler’in merkez Şehitkamil ilçesi Gaziler Mahallesi’ndeki evinin bulunduğu sokağa Türk bayrağı asıldı. Şehit Uğur Kurt’un (25) merkez Şahinbey ilçesi Mimarsinan Mahallesi’ndeki acı haberi alan yakınları gözyaşı döktü. Baba Abdurrahman Kurt ile anne Döndü Kurt’u, askeri yetkililer ve yakınları teselli etti. Şehit Uzman Çavuş Uğur Katran’ın Mersin’in Gülnar ilçesinde yaşayan ailesi de acı haber üzerine büyük üzüntü yaşadı. Annesi yaklaşık 11 yıl önce vefat eden Şehit Katran’ın, bekar ve bir kardeşi olduğu öğrenildi. Şehit Piyade Uzman Çavuş Kadir Yıldız’ın acı haberi, Aksaray’ın Paşacık Mahallesi’nde yaşayan ailesine askeri yetkililer tarafından verildi. Evde şehidin ağabeyi Barış Yıldız’ın olduğu, anne Kıymet Yıldız’ın 4 ay önce yaşamını yitirdiği öğrenildi. TIR şoförüydü Saldırıda şehit düşen TIR şoförü İsmail Akatay’ın acı haberi de ailesine ulaştı. 34 yaşındaki üç çocuk babası Akatay’ın Hatay’daki evi bayraklarla donatıldı. Şehit TIR şoförü Akatay’ın acı haberini ailesine Kaymakam Ali Cancan, Reyhanlı Belediye Başkanı Mehmet Hacıoğlu, Garnizon Komutanı J. Binbaşı Abbas Çelik verdi. l Haber Merkezi Komutanlar sıfır noktasında Hulusi Akar ORTAK DEVRIYE IPTAL EDILDI Suriye’nin Ayn el Arap bölge ya ile Ayn el Arap bölgesinde sinde dün yapılması planla gerçekleştireceği ortak devriye nan TürkRus ortak devriyesi, görevini iptal edildi. Rusya’dan Suriye güçlerinin İdlib’de Türk saldırıya ilişkin yapılan açıkla askerlerini hedef alması sonrası mada, Türkiye’nin Rusya’yı ope iptal edildi. rasyon konusunda uyarmadığı Suriye’nin İdlib kentinde re için Türk askerinin Suriye ordu jim unsurlarınca yapılan saldırı su tarafından vurulduğu belirtil nın ardından, Türkiye’nin Rus mişti. l Haber Merkezi Milli Savunma Bakanı (MSB) Hulusi Akar ve TSK komuta kademesi, Suriye sınırının sıfır noktasında, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki faaliyetlerinin yönetildiği Harekât Merkezi’nde birlik komutanlarıyla bir araya geldi. İdlib’de meşru müdafaa çerçevesinde rejim hedeflerine misliyle karşılık verildiğini söyleyen Akar, “54 rejim hedefi ateş altına alınmış, çeşitli kaynaklardan aldığımız bilgilere göre, 76 rejim mensubu asker etkisiz hale getirilmiştir” diye konuştu. Akar, dün beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Hatay’a gitti. Havalimanında İkinci Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla ve diğer yetkililer tarafından karşılanan Akar ve TSK komuta kademesi, ardından helikopterle sınırın sıfır noktasındaki birliklerde incelemelerde bulundu. Akar, İdlib’deki saldırıya ilişkin soru üzerine, “Milletimizin, gerekenlerin yapıldığından, yapılacağından şüphesi olmasın” dedi. Daha sonra Harekât Merkezi’ne gelen Akar ve TSK komuta kademesi, burada sınır birliklerinin komutanları ile görüşerek ayrıntılı brifing aldı. l AA Şam ve Moskova, ne pahasına Suriye’yi böldürür? ABD ile Rusya arasında sırat köprüsü üzerinde bir Suriye politikasının sürdürülebilir olduğuna ve sonuç vereceğine, bu politikanın sahipleri dışında inanan kimse var mıydı? Ankara, Rusya’dan S400 savunma füzeleri alarak, gerekirse Rus savaş uçakları da satın alabileceğinin işaretlerini vererek ABD ve AB’nin Türkiye üzerindeki baskısını azaltmaya çalıştı. Mesajı netti: Rusya ile ittifakı ilerletirim. Ama Moskova’dan da isteği vardı: “Suriye ordusu İdlip’de dursun, ÖSO paralı askerlerinin Suriye’deki konumuna ve 30 bin kişilik kadar silahlı külahlı uluslararası teröristin İdlib’de varlığına göz yum..” Yani “Suriye’nin bölünmesini ve bu bölümlerinin Ankara’nın kontrolünde, himayesinde, vesayeti altında kalmasını kabul et... bak sana nükleer santral yapımını da verdim...” Şu Şam da ne yapıyor?! Ankara’nın göz ardı ettiği başka bir güç daha var: Şam, Suriye’nin esas sahipleri! Bir ülke, topraklarının bölünmesini kabul eder mi? Türkiye neden PKK’ye karşı savaşıyor ve Batı’nın PKK üzerindeki vesayetine karşı çıkıyor? ÖSO ve HTŞ çatısı altında bin bir terör grubunun varlığı Şam için ne anlam ifade ediyorsa PKK de Türkiye için benzer anlamı ifade etmiyor mu? Yani “sen beni bölemezsin, ama ben seni bölerim” politikasının şu veya bu biçimde destek bulacağına nasıl inanıyorlar? Hayret ki hayret! Suriye, “bir veya iki adım ileri, bir adım dur” politikasıyla HTŞ’nin elinden topraklarını kurtarıyor mu kurtarmıyor mu? Herkes şapkasını önüne koyup önce bunu düşünsün. Kim onlara, “Bırak vatanın bölünsün, bundan ne çıkar” diyebilir? Ankara imkânsızı ve yanlışı zorladı. Gelinen nokta, ülkemiz için çok daha büyük tehlikelere gebe... Saray politikacıları, şimdi Rusya ve Suriye’ye karşı, ABD ve AB’yi Suriye’de adeta savaşa davet ediyor: Gel İdlib’i vermeyelim! Yani yanı başımızda, daha büyük kıyametler kopartma riski yüksek olan, küçük kıyamete çağrı! Saray’ın dış politika aşçıbaşıları SETA’cılar mı vatansever?.. Hepsi savaşsever! Suriye pahasına iyi ilişki! Rusya’nın Ankara ile iyi ilişkilerin sürmesinden yana olacağı şüphesiz ki kesin. Ama yanlış bir hesap yapıyor Ankara, “benim dostluğum önemli” diyor.. Tamam da ne pahasına? Dostluğuna karşı ne istiyorsun? Ankara diyor ki “Suriye pahasına!” Görüyoruz ki dünyada böyle bir alışveriş yok. Hele Suriye üzerinden! Rusya ve Şam hiçbir zaman böyle bir alışverişe yanaşmadı. İki adım ilerledi, bir adım durdu, sonra yeniden bir adım daha ilerledi. Aylar önce burada sormuştum: Suriye ordusu bizim sınırımıza doğru topraklarına sahip olarak ilerledikçe sonuçta TSK ile karşı karşıya gelecek, peki o zaman ne olacak? Erken sorulmuş bir soruydu ama gelişmenin yönü açık ve seçikti. Hiçbir ülke, toprakları üzerinden pazarlığa açık değildir. Bu soruyu niye ta o zaman sorduk? Varılacak çıkmaza işaret etmek için. Şam’sız, işgalci uluslararası terörist tugay karşısında bir çözüm aramadan ve göz yumarak, çözümsüzlükte ısrar ederek bir sonuca varamazsınız, demekti bu. Gelin daha şimdiden Şam ile doğrudan ilişki ile “Suriye’nin kesin toprak ve siyasi birliği çerçevesinde bu konu çözülsün.” ABD, Suriye’yi böldü... 10 km. geri giderek PKK ile ülkenin en zengin petrol bölgelerini kuşattı. ABD ile anlaşmanızın vardığı sonuç, ha sınırımızda ha ötemizde, ama bir PKK yapısını ABD ile işbirliği içinde gayri resmileştirmek oldu. Şimdi aynı politikayı bu kez Batı ile sürdürmek istiyorsunuz. Bedeli, ABD köleliğidir. Sonucu savaştır ve faturası Türkiye’yedir. Rusya’nın eli güçlüdür, hayal görmesin SETA savaş örgütü. Tarım başta bir sürü ihracat, inşaat, işçiler, Rus turistler, doğalgazlar, boru hatları Türk Akımı falan. Üstelik bir de Libya var! Bırakın boş, temelden yanlış hayalleri.. Bütün bu yanlış politikaların faturasının kesilmesi hızlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle