18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL 3 ŞUBAT 2020 PAZARTESİ 5 ‘Gizliliğe dikkat’Sayıştay’ın raporlarında Roketsan’da bilgilerin ‘ortalığa saçıldığı’ vurgulandı PROF. KABOĞLU’NUN ÇALIŞMASI: Sayıştay Başkanlığı’nın Türkiye Vagon Sanayi Anonim Şirketi (TÜVASAŞ) 2018 yılı denetim raporu, Roket Sanayii ve Ticaret A.Ş. (Roketsan) ile or tak gerçekleştirilen “10x10 Silah Sistemleri Platformu (SSP) Prototipi Geliştirme Projesi İşi” sürecinHAZAL de güvenliğin dikkaOCAK te alınmadığını ortaya çıkardı. “Tesisin Güvenlik Belgesi”nin alınmadığını tespit eden Sayıştay, ülke güvenliğini ilgilendiren gizli belgelerin yetkisiz ve ilgisiz kişilerin eline geçebileceği uyarısında bulundu. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, “Ulusal güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren yerli ve milli silah projelerimizin gizliliği hususunda tehlikeli ihlaller yaşanmaya devam ediyor. Sayıştay Roketsan’ı gizlilik konusunda uyarıyor” dedi. Sayıştay Başkanlığı TÜVASAŞ 2018 yılı denetim raporu ‘ULUSAL GÜVENLIĞE TEHDİT OLUR’ Raporu inceleyen ve değerlendiren CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, “2016 yılında Makine Kimya Enstitüsü Kurumu (MKE) Kırıkkale Silah fabrikası müdürü, ABD’li bir silah firması yetkilisine, milli piyade tüfeği MPT76 ile MP5 marka silahların çizim ve üretim planlarını pazarlayıp satmaya çalışırken suçüstü yakalanmıştı. Fabrika müdürü tutuklanırken, MKE’nin bu ABD’li firmayla çalışmaya devam etmesi ise soru işaretlerine yol açmıştı. Bu olaydan tam 2 yıl sonra Sayıştay 2018 yılı denetim rapo runda uyarıyor. Sayıştay daha ne yazsın, nasıl uyarsın! Kritik projelerin kozmik bilgileri etrafa saçılıyor diyor” ifadelerini kullandı. Yavuzyılmaz özetle şöyle dedi: “Deşifre edilen gizli bilgileri nedeniyle milli projeler iptal ediliyor, ulusal güvenlik tehdit altına giriyor. Roketsan’ın Silah Sistemleri Platformu projesi 1. aşamayı başarıyla geçtiği halde, 2. ve 3. aşamaları olan 10x10 SSP prototip üretimine geçerken de bazı karanlık ellerin devreye girerek, bu hayati projeyi durdurdukları anlaşılmaktadır.” nu tamamladı. Çarpıcı verilerin bulunduğu raporda “Roketsan ile yapılan sözleşmenin yürütülmesindeki belirsizlikler” adlı bir bölüm yer aldı. Bu bölümde Roketsan AŞ İle TÜVASAŞ arasında “10x10 Silah Sis temleri Platformu (SSP) Prototipi Geliştirme Projesi İşi” için 3 Ocak 2018 tarihinde sözleşme imzalandığı anımsatıldı. Raporda TÜVASAŞ’ın sorumlulukları arasında projenin tüm faaliyetlerinde gizlilik sağlanma sı, bu kapsamda ‘Tesis Güvenlik Belgesi’nin almasının da olduğu vurgulandı. Gizlilik uyarısında bulunulan raporda “Şirket içi 17.04.2018 tarihli yazışma ile söz konusu projede gizlilik hususu önem arz etmekte olduğundan bahisle, proje ile ilgili detay bilgilerin ve belgelerin yetkisiz ve ilgisiz kişilerle paylaşılmaması gerektiği duyurulmasına karşın, Tesis Güvenlik Belgesi alınmamıştır. Akabinde, 1 adet 8x8 SSP için nihai montaj ve devreye alma işine 02.05.2018 tarihinde başlanılmış ve 12.06.2018 tarihinde tamamlanmıştır” denildi. ‘Akıbetini netleştirin’ Projede sözleşmenin yürürlükte olmasına karşın 2. aşamaya geçilemediğine dikkat çekilen raporda “Projenin akıbetinde belirsizlik devam etmektedir” denildi. Raporda projenin diğer aşamaları ile ilgili belirsizliğin giderilerek projenin akıbetinin netleştirilmesi istendi. AOÇ kötü yönetiliyorSayıştay’ın AOÇ Müdürlüğü’ne ilişkin 2018 yılı raporunda dikkat çeken tespitler yer aldı Sayıştay, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde bataklıktan çiftliğe dönüştürülen Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) Müdürlüğü’ne ilişkin hazırladığı 2018 yılı raporunda, “AOÇ’nin kötü yönetildiğini” ortaya koydu. Raporda, müdürlüğün AOÇ’ye ait boş alanlar ile şehir içinde kaldığı için ekim yapılmayan arazinin ağaçlandırılmadığı tespit edilirken, AOÇ’de çalışan sınırlı sayıdaki personel için de “yeterince eğitim programı düzenlenmediği” belirtildi. AOÇ bünyesindeki süt fabrikasındaki süt dolum makinelerinin de eski olduğuna yönelik tespitler yer alan raporda, “bu nedenle hijyen problemi yaşandığı ve sütün son kullanma tarihinin dolmadan bozulduğu” vurgulandı. Sayıştay Başkanlığı, AOÇ’ye ilişkin 2018 yılı denetim raporunu tamamladı. Raporda çok sayıda eksiklik tespit edilirken, eksikliklere ilişkin öneriler de yer ‘SKT’ DOLMADAN BOZULUYOR Raporda, AOÇ bünyesinde bulunan süt fabrikasındaki “süt dolum makinesine” ilişkin tespitler de yer aldı. Fabrikada halihazırda 2 adet şişe dolum makinesinin bulunduğu ve bin mililitrelik şişe süt dolum makinesinin 1973, 500 mililitrelik şişe süt dolum makinesinin ise 1989’da alındığına dikkat çekilen raporda, “Bu makinelerin her biri maksimum 4 bin adet/saat kapasiteye sahip olup dolum ünitesi kapalı sistem olmadığı için ortam havası pastörize süte bulaşabilmekte, dolayı sıyla hijyen konusunda problem yaşanabilmektedir. Nitekim pastörize edilmiş süt dolum esnasında kontami ne olmakta, bu durum ürünün raf ömrünün kısalmasına, son kullanma tarihi dolmadan bozulmasına neden olmaktadır” ifadeleri yer aldı. Öte yandan, bin mililitre şişe süt dolum makinesinin 30 mililitre, 500 mililitre şişe süt dolum makinesinin ise 20 mililitre fazla dolum yaptığı tespit edilirken, arızanın giderilmesi için yapılan çalışmaların da sonuçsuz kaldığı kaydedildi. aldı. Orta Anadolu steplerinde kurulan Ankara’nın “yaşanabilir bir kent olması” için “AOÇ arazilerinin yeşil ve açık alanlar için önemli bir potansiyel olduğu” vurgulanan raporda, AOÇ arazilerinin yeterince ağaçlandırılmadığı tespiti yer aldı. Boş alanların dışında, daha önce hububat ekimi yapılırken ekim alanlarının şehrin ortasında kalması ve ekim, gübreleme, ilaçlama, sulama, hasat işlemle ri ile tarım sigortası yaptırılmasında zorluklar yaşanması nedeniyle “buğday ekimi yapılmama kararı alınan tarım arazisinin de ağaçlandırılmadığına” dikkat çekilen raporda, söz konusu alanın daha önce ağaçlandırılması için Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ile Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuru yapıldığı kaydedildi. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun “uygun”, Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ise “uygun bulmadığı” için ağaçlandırmanın yapılmadığı belirtilen raporda, “arazinin ağaçlandırılması için girişimlerin sürdürülmesi” önerisinde bulunuldu. ‘Personel de eğitim de az’ AOÇ personeline yönelik “yeterince eğitim programı düzenlenmediğine” işaret edilen raporda, 2018 boyunca yalnızca 4 konuda toplam 6 eğitim düzenlendiği vurgulandı. AOÇ Müdürlüğü’nün faaliyetlerini program kadrolarının gerisinde, sınırlı sayıda personelle yürüttüğüne ve mevcut personelin bilgi birikiminin ve uzmanlığının sistematik çabalarla artırılması gerektiğine dikkat çekilen raporda, daha önce müdürlük faaliyet alanı içinde olan ancak daha sonra durdurulan bazı hizmetlerin yürütülmesi için öngörülen kadroların ise iptal edilmediği belirtildi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Bizim Sivas’, Madımak hükümlüsü Kılıç’ı ‘Hoş geldin Ahmet Dede’ haberiyle karşıladı Katliamcı için skandal manşet İSTANBUL BAROSU’NDAN AVUKATLARA BOYKOT ÇAĞRISI İstanbul Barosu, adliyelerdeki kafeteryalarda uygulanan fiyatlara karşı avukatları boykota çağırdı. Barodan avukatlara gönderilen mesajda kafeteryalardaki ürünlerin; hâkim, savcı ve diğer adliye personeline farklı fiyatta satıldığı belirtilerek fiyat eşitliği sağlanıncaya kadar boykot edilmesi istendi. Boykot bugün başlayacak. İstanbul’daki adliyelerde uygulanan fiyatlar nedeniyle bir avukat, 2019 yılının temmuz ayında suç duyurusunda bulunmuş tu. Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde geçen yaz uygulanan fiyatlara göre, simit 3.5, büyük çay 7, Türk kahvesi 9, nescafe 10 ve kahvaltı tabağı 25 liradan satılıyor. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde ise yine geçen yaz paylaşılan fiyat listesine göre, simit 3, karton bardak çay 4, nescafe 6 ve karışık tost 9 liradan satışa sunuluyor. Adliye personeli de kendilerine uygulanan fiyatlar nedeniyle kafeteryaları kullanmama kararı almıştı. l Haber Merkezi Sivas’ta Madımak Oteli’nde 33 aydın ve yazar ile 2 otel görevlisinin katledilmesine giden süreçte Aziz Nesin’i hedef gösteren “Bizim Sivas” gazetesi, katliam davasında aldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından affedilen Ahmet Turan Kılıç’ı “Hoş geldin Ahmet Dede” manşetiyle karşıladı. Gazetenin manşettine tepki yağdı. Sivas Katliamı’nda yangın sırasında otele benzin getirdiği mahkeme kayıtlarında sabit olan ve açılan davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen Kılıç, sağlık sorunları gerekçe gösterilerek Erdoğan tarafından affedilmesinin ardından tahliye edildi. Kılıç, Nesin’i hedef gösteren ve olayların büyümesine sebep olan Bizim Sivas gazetesi tarafından “Ahmet Dede” olarak nitelendi. AKP’den 2015’te İstanbul milletvekili aday adayı olan Muhsin Kaya’nın imtiyaz sahibi olduğu gazete, 1 Şubat 2020’deki baskısında manşetten verdiği haberde, katliam hükümlüsünün “hasta” ve “yaşlı” olarak hapis yattığı öne sürüldü. Gazetenin manşettine sosyal medyada tepki yağdı. Sivas’ta katledilen şair Metin Altıok’un kızı, eski CHP milletvekili Zeynep Altıok, Kılıç ile ilgili mahkeme kayıtlarında yer alan ifadeleri hatırlatarak tepki gösterdi. “Ahmet Dede” ifadesiyle yapılan paylaşımda, iddianamede Kılıç için kullanılan şu ifadeler paylaşıldı; ‘Cihada çağrı’ diyerek slogan atıp arkasındaki vatandaşları tahrik ediyordu. ‘Şeriat gelecek zulüm bitecek, Müslümanlar ne duruyorsunuz, katılın’ diyerek topluluğu galeyana getiriyordu.” TİP milletvekili Barış Atay, “Sana söz Ahmet Dede. 33 kişiyi diri diri yakanlardan biri olduğunu ve bu iktidarın seni kolladığını, hayat boyu kimsenin unutmasına izin vermeyeceğiz” sözleriyle tepki gösterdi. Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin’in eşi Hilal Nesin’de, “Yine utandım şehrimden. Katile methiyeler dizen insanlarından utandım. Güzelim şehrim bunun gibi yobazların adıyla anıldığı için utandım. Müslümanlığı insan yakmak sanan hemşerilerimden tiksindim” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Yeni sistem sürdürülemez MAHMUT LICALI ne verilmiş olsa da yasa öne CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu tarafından rileri genellikle TBMM dışında, Saray’da ya da bakanlıklarda hazırlandığından; inisi hazırlanan “Yasama Yetkisi yatif, komisyonlar, TBMM Ge Devredilemez” adlı çalışmada, nel Kurulu’ndan oluşan yasa Temmuz 2018’den bu yana yü ma sacayağı kırılmış bulunu rürlükte olan Cumhurbaşkan yor. Erkler ayrlığı vaadiyle ge lığı Hükümet Sistemi’nin ak tirilen yeni sistemde üç erkin sayan yönleri ele alındı. “Ye yürütme tekelini elinde tutan ni sisteme karşı yeni bir muha tek kişi güdümünde birleşme lefet yönteminin geliştirilmesi tehlikesi doğdu. gerektiğine” dikkat çekilen ça Bir düzenleme birçok kez de lışmada, dikkat çeken “Millet ğiştiriliyor: Art arda yürürlüğe İttifakı’nda yer alan partiler ka konulan farklı torba yasalarda dar HDP, TİP gibi muhalefette kısa zaman diliminde sıkça de yer alan partileri de kapsamı ğiştirilmekte ve birden çok kez na alan demokratik muhalefe düzenleme konusu olabiliyor. tin tek kişi yönetimini aşmaya TBMM dışında hazırlanan dar özgü muhalefet yol ve yöntem madağın teklif metinleri, bir leri geliştirmesi gerektiği” tes yasa metninin yansıtması gere piti yer aldı. ken asgari özelliklerinden yok CHP Genel Başkanı Ke sun oluyor. Taslağı TBMM gün mal Kılıçdaroğlu’nun talima demine taşıyabilmek amacıyla tı üzerine CHP’li Kaboğlu ta imzalamış olan vekiller tarafın rafından hazırlanan çalışma dan ikna edici biçimde komis da, Avrupa ve yonlarda savu Türkiye’nin CHP’li anayasa nulamadıkları anayasal mirasıyla ilgili giriş bölümünün ardın profesörü Kaboğlu, Temmuz 2018’den bu yana yürürlükte olan gibi, aynı vekiller TBMM Genel Kurulu’nda hazır bulunma dan 2017 yı Cumhurbaşkanlığı gereğini bile lındaki anayasa değişikliği ele alını Hükümet Sistemi’ni analiz etti. ‘Yasama duymuyor. Yeni bir mu halefet yönte yor. TBMM Yetkisi Devredilemez’ mi olmalı: Yeni ve Cumhurbaşkanı yetkilerinin kapsamlı bir şe adlı çalışmada yer alan veriler, yeni sistemin sürdürülebilir sistemin sürdürülebilir olmadığı 18 aylık uygulamay kilde anlatıl olmadığını ortaya la teyit edil dığı bölümün yanı sıra 27. koyuyor di. Demokratik hukuk devleti dönemde yaşananlar tek tek sı ne dönüş için yeni bir muhale ralanıyor. Kitabın öneri bölü fet yöntemi geliştirilmesi gere münde ise “sistem ve rejim tar kiyor. CHP öncülüğünde olu tışmalarının bilimsel verilerle şan Millet İttifakı içerisinde yapılması gerektiği ve nitelikli yer alan partiler kadar, HDP ve yasa ile demokratik bir anaya TİP gibi muhalefette yer alan sa için nasıl bir yol haritasının partileri de kapsamına alan izlenmesi gerektiği” anlatılıyor. “demokratik muhalefet”, Cum “Cumhurbaşkanlığı Hükümet hurbaşkanlığı Hükümet Siste Sistemi’nin 18 aylık uygulama mi olarak adlandırılan tek ki larının sürdürülemezliğin teyi şi yönetimini aşmaya özgü mu di olduğu” belirtilen çalışmada halefet yol ve yöntemlerini ge öne çıkan tespitler özetle şöyle: liştirme ve uygulamaya koyma İttifaklar gündeme geldi: Yak tarihsel sorumluluğu ile karşı laşık 20 yıldır Türkiye par karşıya bulunuyor. lamenter rejimde koalisyon Muhalefet gelişmezse sis suz yönetildi. Parlamenter re tem meşrulaşır: Yeni bir mu jim kaldırıldıktan sonra kuru halefet yönetimi uygulan lan Cumhur İttifakı, müzakere maz, muhalefet edilemezse ci demokrasi ortamını yok et Cumhurbaşkanlığı Hükümet miş bulunuyor. “Koalisyonlar Sistemi’ne karşıtlık söylemle olmayacak” söylemiyle getiri sınırlı kalacağı gibi erken bir len yeni sistemde ittifaklar dö tarihte yapılacak genel seçim nemi başladı. ler de tek kişi yönetimi için TBMM yasa yapmıyor: Ya meşrulaştırıcı bir işlev göre sama girişimi TBMM tekeli cek. l ANKARA ŞANLIURFA’NIN EYYÜBİYE BELEDİYESİ Araç da şoför de benzin de belediyeden! Şanlıurfa’nın Eyyübiye Belediyesi’nde müdür ve üst düzey pozisyonlarda çalışanların, belediye araçlarını hafta içi, hafta sonu ve resmi tatil fark etmeksizin “şahsına tahsis edilmiş gibi şoförlü ya da şoförsüz olarak kullandığı” ve bazı araçların yakıt giderlerinin belediyeden karşılandığı ortaya çıktı. Sayıştay Başkanlığı, Şanlıurfa Eyyübiye Belediyesi’ne ait 2018 yılı Denetim Raporu’nu tamamladı. Belediyeye ait araçların yakıt, HGS ve OGS giderleri ile görev kâğıtlarını inceleyen denetçiler, araçların hafta içi, resmi tatil ve hafta sonlarında görevlendirme olmadan şehir dışına çıkarıldığını tespit etti. Makam araçlarının, belediyenin müdür ya da üzeri pozisyonlarda bulunan birçok kişi tarafından “şahsına tahsis edilmiş gibi şoförlü ya da şoförsüz olarak kullanıldığı” belirtilen raporda, araçların resmi tatil ve hafta sonlarında belediyenin garajına bırakılma gibi bir uygulamanın bulunmadığı ve araçların kişisel kullanımının olup olmadığına ilişkin herhangi bir takibin yapılmadığı kaydedildi. Raporda, “Araçların herhangi bir görev emri olmaksızın özellikle hafta sonları ve resmi tatillerde, il dışında şahsi işlerinde kullanılmasının hiçbir izahı bulunmamaktadır” denildi. Bazı araçların şehir dışına çıkmadan önce akaryakıtlarının belediye kaynakları ile karşılandığı, bazı kişilerin ise yıllık izinde oldukları dönemlerde araçlar ile birlikte il dışına seyahat ettiği belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle