25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY 5 29 ŞUBAT 2020 CUMARTESİ Savunma Bakanı Akar, askerlere yönelik saldırının uyarılara karşın yapıldığını açıkladı Anında karşılık verildi Acı dakika dakika katlandı İdlib’de 33 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili önceki gece Ankara’da olağanüstü bir hareketlilik yaşandı. Saat 21.00 sıralarında İdlib’de çok sayıda askerin şehit olduğu haberleri sosyal medya üzerinden yayılırken ilk şehit haberi 23.50’de Hatay Valisi Rahmi Doğan tarafından açıklandı. İdlib konusunda dakika dakika yaşanan gelişmeler şöyle: 19.30 Dışişleri Bakanlığı’nda TürkRus heyetleri arasında yapılan İdlib konulu görüşme sona erdi. 20.25 Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ABD Savunma Bakanı Mark Esper’le telefon görüşmesi yaptığı açıklandı. 21.30 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında güvenlik toplantısı başladı. 22.40 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İdlib’deki gelişmeleri MYK üyeleriyle genel merkezde izlediği bildirildi. 23.20 Birçok televizyon kanalı aynı anda canlı yayında İdlib’deki operasyonlarda 17 günden bu yana 1709 “rejim unsurunun” etkisiz duruma getirildiği yönünde haber yaptı. Şehit haberi açıklandı 23.30 Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşık 2 saattir güvenlik toplantısı yaptığını bildirdi. 23.46 Hatay Valisi Rahmi Doğan, İdlib’de Suriye ordusunun hava saldırısında 9 askerin şehit olduğunu açıkladı. 23.47 İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüştüğü, İdlib’deki gelişmeler üzerine Balıkesir programını iptal ederek Ankara’ya dönme kararı aldığı bildirildi. 00.07 Reuters haber ajansı, bir Türk yetkiliye dayandırarak Türkiye’nin Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya gidişini engellememe kararı aldığını duyurdu. 00.09 Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile telefonda görüştüğü bildirildi. 00.34 Hatay Valisi Doğan, İdlib’de şehit sayısının 22’ye yükseldiğini açıkladı. 01.14 Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Namlusunu, askerlerimize doğrultan gayri meşru rejime misliyle mukabele edilmesi kararlaştırılmıştır” açıklamasını yaptı. 01.20 Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Başkanı Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien ile telefonda görüştü. 02.00 Hatay Valisi Doğan, İdlib’de şehit sayısının 29’a yükseldiğini bildirdi. 02.05 CHP Sözcüsü Faik Öztrak, TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdıklarını açıkladı. 02.40 NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Suriye ordusunun İdlib’deki TSK güçlerine yönelik hava saldırısını kınadı. 03.44 Hatay Valisi Doğan, İdlib’de şehit sayısının 33 olduğunu açıkladı. 03.48 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile telefonda görüştüğü bildirildi. l ANKARA/ Cumhuriyet İdlib’de 33 askerin şehit olduğu saldırının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin, ABD Başkanı Trump ve Almanya Başbakanı Merkel’le telefonla görüştü. İdliB’e sevkIyat sürüyor TSK, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne obüslerden oluşan 15 araçlık askeri sevkıyat yaptı. HataySuriye sınır hattına zırhlı personel taşıyıcıları (ZPT) ile komando sevkıyatı da yapıldı. Askeri araçlar ve komandoların, ihtiyaç duyulan sınır birliklerinde konuşlandırılacağı öğrenildi. Saldırının ardından Rusya Savunma Bakanlığı, Türk askerlerinin konumunun kendilerine bildirilmediği için İdlib’deki Suriye ordusunun hava saldırısının yapıldığını savunurken, Milli Savunma Bakanı Akar, “Birliklerimizin bulunduğu yerler önceden Rusya Federasyonu’nun sahadaki yetkilileri ile koordine edilmesine rağmen bu saldırı gerçekleştirilmiş, ilk atışa müteakip bir kez daha uyarı yapılmasına rağmen maalesef saldırı devam etmiştir. Bu hava saldırıları sırasında ambulanslar dahi vurulmuştur” dedi. Saldırının ardından dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefonda görüştü. Türkiye’nin girişimiyle yapılan telefon görüşmesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, uluslararası toplumun, sivilleri korumak ve uçuşa yasak bölge oluşturmak için harekete geçmesi gerektiğini belirterek “Bütün bu olanları durup hiçbir şey yapmadan izleme lüksümüz yok. Bizden Suriyelileri terk etmemizi bekleyenler kendilerinden utanmalıdır” diye konuştu. ‘Başka çare kalmadı’ Cumhuriyet’in davet edilmediği basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıda Altun, “Mültecilerden gelen yoğun baskıyı engellemekle ilgili gösterdiği yoğun iradeyi gevşetmekten başka Türkiye’nin başka çaresi kalmamıştır” ifadesini kullandı. TSK’nin Suriye’de yürüttüğü tüm faaliyetlerin, TBMM’nin verdiği yetki temelinde olduğunu belirten Altun, “Suriye’de atılan adımların yönetilmesi noktasında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği elbette son derece kritik unsurdur fakat Suriye’de ordumuzun gerçekleştirdiği faaliyetleri sadece Cumhurbaşkanımızın şahsi tasarrufu olarak tanımlamak, Gazi Meclis’in iradesini yok saymak anlamına gelir” dedi. Kremlin’den yapılan açıklamada ise Erdoğan ve Putin’in İdlib’de “durumun normalleştirilmesi adına ek tedbirler alınması gerektiğini vurguladığı” belirtilirken iki ülkenin ilgili kurumları arasındaki istişalelerin yoğunlaştırılmasına karar verildiği kaydedildi. Kremlin, görüşmede Putin ve Erdoğan’ın “en yakın zamanda bir araya gelmeleri ihtimali üstünde çalışılması konusunda” anlaştığını duyurdu. Trump’la da görüştü Erdoğan akşam saatlerinde de ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Erdoğan’ın, “Türkiye’nin İdlib’de, Soçi Muhtırası ile belirlenen alanın rejim unsurlarından temizlenmesi hususunda kararlılığını yeniden teyit ettiği” kaydedildi. Açıklamada, Erdoğan ve Trump’ın İdlib’de yaşa 5 ya da 6 mart’ta yüz yüze konuşacaklar Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında dün yapılan telefon görüşmesine ilişkin “İki liderin en kısa sürede bir araya gelerek yüz yüze görüşmelerinin sağlanması kararlaştırıldı” açıklamasını yaptı. Ardından Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov da Putin ile Erdoğan’ın 5 ya da 6 Mart’ta bir araya geleceğini duyurdu. nan büyük insanlık dramının önüne geçilmesi için ilave adımların vakit kaybetmeden atılması hususunda mutabık kaldığı ifade edildi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise, “Trump, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeybatısındaki çatışmaları azaltma ve insani felaketi önleme çabalarına desteğini yineledi” denildi. Erdoğan, yine akşam saatlerinde Almanya Başbakanı Angela Merkel’le görüştü. Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, “Merkel, Türk birliklerine yönelik acımasız saldırıyı kınadı ve Suriye rejimi ile destekçilerinin saldırılara son vermesi çağrısında bulundu” ifadesini kullandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de, ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley ile telefonda görüştü. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile birlikte geceyi geçirdiği Hatay’da sınırın sıfır noktasındaki Taktik Komuta Yeri’nde yaptığı açıklamada saldırının ardından Suriye ordusuna ait 200’den fazla hedefin ateş altına alındığını söyledi. Akar, “5 helikopter, 23 tank, 10 zırhlı araç, 23 çeşitli cins ve çapta top ve obüs, 5 mühimmat kamyonu, bir SA17, bir SA22 hava savunma sistemi, 3 mühimmat deposu, bir karargâh binası ve 309 rejim askeri etkisiz hale getirilmişti” dedi. Akar, saldırıya uğrayan TSK birliklerinin etrafında başka hiçbir silahlı grubun bulunmadığını da söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet Ambulanslara ateş açıldı İdlib’de 33 askerin şehit olduğu saldırının detayları ortaya çıktı. Suriye ordusu, İdlib’in güneyindeki Baylun köyünde, Türk birliklerinden iki bölüğün karargâh olarak kullandığı binayı vurdu. Saldırı sonrası bölgeye takviye olarak gönderilen askerlere ve zırhlı ambulanslara da ateş açıldı. Edinilen bilgiye göre vurulan Türk birliklerinin çevresinde Esad güçlerinden hiçbir unsur yoktu. Esad güçleri, Türk birliklerinden iki bölüğün karargâh olarak kullandığı eski belediye binasını vurdu. Can kayıpları büyük oranda binanın enkazında kalmalar nedeniyle meydana geldi. Hava saldırısı sonucu bölgeye takviye olarak gönderilen askerlere de ateş açıldı. Ayrıca yaralıları ve şehitleri tahliye için gönderilen zırhlı ambulanslar da havadan vuruldu. Bölgeye yapılan yoğun hava atışı nedeniyle gün batmadan önce meydana gelen olayda yaralananlar, gece yarısında ancak Reyhanlı Hastanesi’ne sevk edilebildi. Bu nedenle şehit sayısı arttı. Havadan tahliye için helikopterin Suriye topraklarına girmesine izin verilmedi. Tahliye işlemleri dün sabaha kadar sürdü. Olayın Hatay’daki taktik karargâhta duyulmasının ardından İdlib’de konuşlu Türk birlikleri, ilk anda tespit edilen Esad güçlerine ait mevzileri vurmaya başladı. Ankara’da, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan toplantıda da Suriye hedeflerine yönelik daha kapsamlı atışlar yapılmaya başlanması kararı alındı. Suriye sınırında ve Güneydoğu’da konuşlu İHA ve SİHA’ların büyük bölümü Hatay üzerinden İdlib’e yönlendirildi. Bu aşamadan sonra sahada görerek atışlar büyük yoğunluk kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ile kuvvet komutanları Ankara’daki harekât merkezinden atışları ilk başta canlı olarak seyretti. Sabaha karşı Akar başkanlığındaki TSK komuta heyeti taktik karargâha gelerek atışlar konusunda rapor aldı. Tüm hedefler vurulacak Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan toplantıda özellikle Serakip bölgesine saldırmaya hazırlanan tüm Suriye hedeflerinin vurulması kararlaştırıldı. Dün, gün içinde Serakip’i tekrar kontrol altına almak için Halep ve İdlib yönünden gelen Esad güçlerinin püskürtüldüğü bildirildi. M4 karayolunun güneyinde TSK’nin oluşturduğu yeni mevzi bölgesi için de aynı kararın alındığı, bu bölgeye yönelen Suriye güçlerinin havadan ve karadan vurulacağı öğrenildi. l ANKARA Rusya: Biz vurmadık Suriye’nin İdlib’de 33 askerin şehit olmasının ardından Suriye ordusuna destek veren Rusya cephesinden dün üst üste açıklamalar geldi. Rusya Savunma Bakanlığı’nın sabah erken saatlerde yaptığı açıklamada, kayıpların yaşandığı Behun yerleşimi yakınlarında Rusya’ya ait savaş uçaklarının kullanılmadığı savunuldu. Bakanlık, “Çatışmanın İdlib gerilimi azaltma bölgesinde bulunan HTŞ terör örgütü üyelerinin, Suriye ordusu mevzilerine yönelik büyük çaplı operasyonuyla başladığı ve Suriye ordusunun, bu sadırıya yanıt verdiğini” öne sürdü. Açıklamada, “Saldırının teröristlerle bir arada bulunan Türk askerlerinin de vurulmasıyla sonuçlandığını” ileri sürüld. Moskova cephesi “Türk makamlarının kendilerine verdiği bilgilere göre, Türk askerlerinin çatışma bölgesinde olmaması gerektiğini” ileri sürdü. Bakanlık ayrıca Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi’nin Türk gözlem noktalarına ve birliklerine yönelik güvenlik risklerinin ortadan kaldırılması için Türkiye’nin İdlib koor dinasyon merkezi ile temas halinde olduğunu aktardı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise “Türk askerlerin hiçbiri, gözlem noktalarında hayatını kaybetmedi. Bu noktalardaki askerler ne yaralandı ne de bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı” şeklinde konuştu. Peskov ayrıca, SuriyeTürkiye sınırında oluşturulan “fiili güvenlik bölgesinin” AnkaraŞam arasında 1998’de imzalanan Adana Mutabakatı’nda belirtilen 5 kilometrelik hattı aşarak 30 kilometreyi bulduğunu da savundu. l Dış Haberler RUS HEYETİ ANKARA’DA Görüşmelerden sonuç çıkmadı Türk ve Rus heyetleri arasında Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan görüşmeler dün tamamlandı. Rus heyet, İdlib’de önceki gün yaşanan 33 askerin şehit olduğu hava saldırısının ardından dün Dışişleri Bakanlığı’nda, Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki Türk heyet ile yeniden bir araya geldi. Görüşme, İdlib saldırısının ardından yüz yüze ilk görüşme oldu. 3 gün süren görüşmelere ilişkin bilgi veren diplomatik kaynaklar, “Rus tarafına derhal sürdürülebilir bir ateşkes ilan edilmesi, gerginliğin azaltılması ve rejimin Soçi Mutabakatı sınırlarına çekilmesi gereği vurgulandığını” bildirdi. Görüşmelerde Rusya ile bir mutabakata varıldığına dair bir bilgi verilmedi. Rus heyeti, görüşmelerin ardından Ankara’dan ayrıldı.l ANKARA/Cumhuriyet Türkkye İşçç Parttss Ankara Merkez İlçe Başkanı (1963), Radyo propaganda konuşmacısı(1963 yerel seççmlerr), YSK partt temsslccss (1965 mmlletvekkll seççmlerr), Ankara İl Hayssyet DDvanı Başkanı (1963) ve MHD üyess (1966), bağımsızlık, demokrass ve sosyallzm mücadelessnnn emektarı, değerll hukukçu ŞEKİBE ÇELENK’’ yyttrmmş olmanın acısını, aalessyle, dostlarıyla, yoldaşlarıyla paylaşır, onun değerll anısı önünde saygıyla eğğllrrz. TÜRKİYE İŞÇİ PARTİLİ ARKADAŞLARI VEFAT Annemiz, Babaannemiz, Büyük Babaannemiz MÜYESSER ATAYAKUL’U kaybettik. 29 Şubat 2020 Cumartesi günü Moda Camii’ndeki öğle namazından sonra Karacaahmet’te toprağa vereceğiz. EVLATLARI Nurettin Ateş ATAYAKUL, Fatma Aynur KABALAK, Mehmet Aydın ATAYAKUL, Meral ATAYAKUL, Yörük KABALAK, Özden ATAYAKUL, Alev BALKANCI, Fatih BALKANCI, Bora ATAYAKUL, Burcu ATAYAKUL, Asude BALKANCI, Aydın Aras ATAYAKUL. Bir inat uğruna ya Rab ne ocaklar sönüyor! Dilimizde “İnat da bir murattır” sözü, kendisinin de zarar göreceğini bile bile bir kişinin fikrinde ve eyleminde sonuna kadar direnmesine vurgu yapar. Eğer inadının zararını sadece fikrinde inat edenin kendisi görecekse eyvallah, buyursun etsin. Ama inadından başkaları, hele hele koca bir toplum zarar görüyorsa bunun hoşgörülebilir, affedilebilir bir tarafı olamaz. Önceki geceden beri hem acı hem öfkeyle kabaran yüreğimizi teskin edecek bir söz olmadığı gibi, şehitlerimizin sayısının kaç olduğuna ve yaralılarımızın durumuna ilişkin açıklamaların da Hatay Valisi tarafından yapılması da duygularımızı tahrik etmekten öte bir işe yaramıyor. Vatan savunması için verilen şehitleri bu millet hiçbir zaman sorgulama ve şikâyet konusu yapmamıştır. Ama elin cihatçılarına yaşam alanı bulunması, onların özerk bir bölgeye sahip olması bizim karar vereceğimiz bir konu olamaz, olmamalıdır. Evet, o bölgede sivillerin zarar görmemesi, bu karda kışta çoluk çocuk, yaşlı, kadın, hastaların yerlerinden yurtlarından olmaması insan olan herkesi ilgilendiren bir konudur. Ama bunun ülke olarak sadece bizim sağlayabileceğimiz bir iş olmadığını da bilmemiz gerekiyor. Biz ancak diplomasi yoluyla uluslararası topluma çağrıda bulunabilir, dünya kamuoyunun dikkatini çekebiliriz. İdlib’de Suriye devletine karşı mücadele eden silahlı muhalif gruplar ile ailelerini korumak için Türk ordusunu açık hedef haline getirmek akla ziyan bir iştir. Şimdi şehitler üzerinden Suriye politikasının ve özellikle de İdlib’deki inadımızın sorgulanmasını önlemek amacıyla hamaset nutukları atılıyor, yazılar yazılıyor. Suriye politikamızı eleştirenleri ve şehitlerimizi sorgulayanları neredeyse vatan haini ilan edecekler. Hadi oradan... Asıl vatanseverlik, yurt savunması dışında bir tek insanımızın bırakın şehit olmasına, burnunun kanamasına dahi göz yummamaktır. Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Geçen günlerde verdiğimiz 8 şehidimize, Suriye ordusunun Soçi Mutabakatı öncesindeki sınırlarına çekilmemesi halinde operasyona başlayacağımız tehdidine karşı Rusya’nın tutumunda bir değişiklik olmaması ve Rusya’ya “Komşu, bi maniniz yoksa 5 Mart’ta diğer komşularla birlikte size geleceğiz” dememize karşın, “Kusura bakmayın, o tarihte kayınçolar bize gelecek” türünden yanıtlar verilmesi önceki gece yaşadıklarımızın bir habercisiydi aslında. Restimize restle karşılık verildi. İdlib’de ne istediğimizi biliyor muyduk? Türk ordusunun İdlib’de hangi amaçla bulunduğu konusunda da bırakın dünya kamuoyunu, kendi kamuoyumuzu bile ikna etmekte zorluk çekiyorduk. Çünkü resmi ağızdan açıklamalar bile birbirini tutmuyordu. İdlib ve çevresinde bulunma nedenlerimizi bir gün “sivillere yönelik saldırı önleme”, bir başka gün “Afrin’deki terör unsurlarından arındırılmış bölgenin korunması”, bir başka gün “masada elimizi güçlü kılmak” diye açıkladık. En son Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın CNN’de Hande Fırat’ın programında yaptığı açıklamalarda ise bunların hiçbirinin olmadığını öğrendik. Programda Hande Fırat’ın sorduğu “Türk ordusu Suriye’den ne zaman çıkacak” sorusuna Akar şöyle yanıt vermişti: “Anayasa yapılacak, meşru bir seçim yapılacak, meşru bir yönetim olacak, demokrat bir devlet olacak, herkes yerini alacak, biz de yerimizi alacağız.” Başka bir devletin yapacağı anayasa bizi neden ilgilendiriyor, yapılacak seçimler kime ve neye göre meşru ya da gayri meşru sayılacak ve en önemlisi “Kurulacak bu demokrat devlette herkes gibi biz de yerimizi alacağız” demek ne anlama geliyor? Bu cümlede sarf edilen “biz”den kasıt ne? Biz Suriye’de koalisyon ortağı mı olmak istiyoruz yoksa “biz” derken İdlib’de başımızı bin türlü belaya sokan silahlı muhalif güçlerden mi bahsediyoruz? Allah aşkına, sağduyulu biri bize Milli Savunma Bakanı Akar’ın bu söylediklerini şerh etsin. Akar’ın şerhe muhtaç başka sözleri de vardı o programda söylediği. “Türkiye geçmiş yıllarla karşılaştırılmayacak bir şekilde, uluslararası sahada iddiası, yeri olan bir ülke...” Yani? Türkiye’nin artık emperyal amaçları olan bir ülke olduğunu mu demek istedi Sayın Akar? Programda Mehmetçiğin can güvenliğiyle alakalı hiçbir sorunun olmadığı, tüm tedbirlerin alındığını da söylemişti Akar. Tüm tedbirler alındığında bir ay içinde 51 şehit veriyorsak, bir de söylenen tedbirler alınmasaydı acaba kaç şehit verecektik? Şehit haberleri gelince hemen sosyal medya hesapları kısıtlandı. Sarıkamış faciasının duyulmasını önlemek için Enver Paşa da basına tam 7 yıl sansür uyguladı da ne oldu? Cephede olan bitene tanıklık etmiş 9. Kolordu Komutanı Emekli Yarbay Köprülü Şerif 1922’de hatıratını yazınca gecikmeli de olsa yurdum insanı olan biteni öğrendi. Bu iletişim çağında mı bilgiye ulaşılamayacak?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle