18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 29 ŞUBAT 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Edirne’den Yunanistan’a geçmek isteyen göçmenler tarlalardan yürüyerek sınır kapısına ulaşmaya çalıştı. Vedat ArIK İGAM MERKEZİ BAŞKANI ÇORABATIR İnsan kaçakçıları uyarısı Belirsizliğe gidiyoruz İdlib’de Suriye güçlerinin saldırısında 33 askerin şehit olmasının ardından Türkiye’nin Avrupa’ya gitmek isteyen mültecileri engellemeyeceği haberleri üzerine çok sayıda göçmen Kapıkule ve Pazarkule sınır kapılarına akın etti. TarlaZEHRA lardan yürüyen bazı göçÖZDİLEK menler, “Belirsizliğe gidiyoruz” dedi. İstanbul’da birçok noktadan göçmenler otobüs, minibüs ve taksilerle Edirne’ye doğru yola çıktı. Edirne’ye ulaşan göçmenler, Yunanistan’a varma Türkiye’nin kapıları açmasıyla çok sayıda göçmen sınırlara akın etti. Yunanistan askerleri, mültecileri gaz bombasıyla engellemeye çalıştı. Yolculuklarında yanında olduğumuz mülteciler nereye gittiğini bilmiyor, “Mecburuz” diyor. hayaliyle Kapıkule Sınır Kapısı önünde toplanmaya başladı. Buradaki görevlilerin “Bu kapıdan geçiş yok, Pazarkule’ye gidin” uyarıları üzerine aralarında Suriye, İran, Irak, Fas, Pakistanlıların da bulunduğu göçmenler, Pazarkule Sınır Kapısı’na yöneldi. Sırtlarında çantaları, kucaklarında çocuklarıyla Karaağaç Mahallesi’nden Yunanistan’a açılan Pazarkule Sınır Kapısı’na ulaşmak için yürüyüşe geçti. Yolu kısaltmak amacıyla tarlalara yönelen mülteciler zaman zaman girdikleri arazilerin askeri bölge olduğu uyarıları üzerine geri dönmek zorunda kaldı. Ekin tarlalarında çamurlu yollarda yürüyen mültecilere eşlik ederken onların hayat Mülteciler ücretsiz otobüsler ya da tuttukları taksiler ve minibüslerle sınıra gitti Taksi tarifesi 200800 lira ECE PİROĞLU İstanbul’daki göçmenler Avrupa yollarına düştü. İstanbul’da birçok noktadan mülteciler minibüs ve taksilerle Edirne Kapıkule Sınır Kapısı’na gitti. Zeytinburnu Kazlıçeşme Sahili’nde aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu, çoğu Afganistanlı yüzlerce mülteci, dün sabah saatlerinden itibaren toplanmaya başladı. Kapıkule Sınır Kapısı’na ulaşıp oradan Avrupa’ya geçmek isteyen mültecilerin bir kısmı ücretsiz otobüslerle, bir kısmı da taksi ve minibüs tutarak yola çıktı. Bayrampaşa Otogarı’nda otobüs firmaları ek seferler koyarak mültecileri Kapıkule Sınır Kapısı’na götürdü. Otobüs şoförü Salih Adıyaman, haberi duymasının ardından mültecileri götürmek için gönüllü olarak geldiğini belirterek “Edirne Kapıkule Sınırı’na bırakacağım” dedi. Taksi şoförü Mehmet Ş. ise “Haberi duyduktan sonra ilk başta çekimser davrandım. Çünkü mültecileri sınıra götürmemiz yasaktı, hapis cezası var. Sabah giden arkadaşlarımdan bir sıkıntı olmadığını, devletin onay verdiğini öğrenince geldim. Yoğunluk yaşıyoruz. Ben taksimetreyi açıyorum. Kişi başı 200 lira alanlar da var. 800 liraya götürenler de aralarında anlaşıyorlar” diye konuştu. Afgan mülteci H.S, iki yıldır Türkiye’de olduğunu ve kararı duyduğunda heyecanlandığını söyleyerek “Yunanistan’a geçip oradan Almanya’ya gitmek istiyoruz. Türkiye artık çok kalabalık, yaşama imkânımız yok gibi bir şey. Avrupa’da orada okuma imkânım olacak, daha iyi iş fırsatlarım olacak.Yunanistan’a geçtikten sonra her şey çok kolay, istediğimiz yere gideriz. Şu an tek sorunumuz Yunanistan’ın kapıları açması. Açmazsa da bekleyeceğiz” dedi. Ankara’dan uçakla İstanbul’a geldiğini söyleyen bir mülteci ise çok mutlu olduğunu belirterek “Türkiye’de koşullar kötü, burada evim, işim vardı ama orada, bize kimlik verecekler. Artık görünmez olmayacağız” dedi. l İSTANBUL Lastik botlarla tehlikeli yolculuk Göçmenler, dün sabah saatlerinde İzmir, Aydın, Çanakkale, Muğla bölgesinde kıyılara akın etti. Otobüs ve taksi gibi farklı araçlarla gelen göçmenler, Yunan adalarına gitmek için bekledi. Göçmenlerin sadece Suriye uyruklu değil, Afganistan, Irak ve İran uyruklu olması da dikkat çekti. Aydın’ın Kuşadası ilçesinde de bazı göçmenler lastik botlarla Sisam Adası’na doğru yola çıktı. İzmir’in Dikili ilçesinde de Suriyeli ailelerden oluşan 160 kişilik grup, Salihleraltı mevkisinde bir araya geldi. Halit Sait, kendi imkânlarıyla bot temin edeceklerini be lirterek “Eşyamızı topladık, bota binip Yunanistan’a gideceğiz” dedi. Muğla’nın Bodrum ilçesi de göçmen hareketliliğinin gözlendiği diğer merkez oldu. Sahil bölgesine gelen göçmenlerin “Avrupa, Avrupa” sloganı atmaları dikkat çekti. Çok sayıda göçmen, Bodrum’a yakın Yunan adalarına geçmek için yanlarında getirdikleri lastik botlarla yola çıktı. Öte yandan, Aydın Göç İdaresi’nde kalan göçmenler serbest bırakıldı. Göçmenler önceki gece yarısı gelen otobüslere binerek Avrupa’ya geçmek üzere sahil bölgelerine hareket etti. l İZMİR/Cumhuriyet hikâyelerine de kulak verdik. 7 aylık hamile Arkamızda yürüyen Nesibe dikkatimizi çekti. Nesibe, eşi, 3 çocuğu ve karnındaki bebeğiyle sınır kapısına ulaşmaya çalışıyor. Karnı burnunda, kan ter içinde kalan Nesibe’nin karnına baktım: “7 aylık. Zor ama mecburuz. İki yıl Türkiye’de yaşadık. Afganistan’dan buraya kaçıp geldik. Burada da savaş var, hayat zor” diyerek dert yandı. ruptaki gençlerden Mobin Mahmodi, “3 senedir Türkiye’de yaşıyordum. İnşaatta çalışıyorum. Dün (önceki) akşam Türkiye’nin sınır kapılarını açtığını duydum. ‘Savaş var’ dediler. Ben Türkiye’yi seviyorum ama gitmek zorundayım” dedi. Afgan olduğunu söyleyen Sefrullah Elbibi hikâyesini şöyle anlattı: “19 yaşındayım. Annem ile babam Afganistan’da öldü. Bıraktım onları. Afganistan’dan kaçak İran’a, oradan da Türkiye’ye geldim. Burada 12 saat çalışıyoruz, az para veriyorlar. Kira pahalı.” İki çocuğuyla beraber Avrupa’ya gitmeye çalışan Rabia Yesifi de “Suriye’den Türkiye’ye geldik. 6 yıldır buradayız. Ülkemizde savaş var, burada da savaş var, o yüzden Avrupa’ya gitmek istiyoruz” dedi. Elinde ekmek poşetiyle, amcası ve kuzenleriyle sınıra ulaşmaya çalışan Muhammed Hamut da “Ailem Suriye’de yaşıyor. Onları 6 senedir görmüyorum. Türkiye’de çok kalabalık olduk, o yüzden Avrupa’ya gitmek istiyorum” diyor. Eşi ve çocuklarıyla yürüyen Mislime Kurabi ise, “Şu an nereye gittiğimiz, bilmiyorum. Sadece belirsizliğe gittiğimizi, biliyorum” dedi. Göçmenlerin büyük bölümü zorlu bir yolculuk yaparak sınır kapısına ulaşırken, bir at arabacı tarlalar içinde yürüyen bazı mültecilerden kişi başı 100 TL alarak sınır kapısına kadar götürdü. Gaz bombası Pazarkule Sınır Kapısı’ndan geçerek Yunanistan’a geçmenin hayalini kuran göçmenler, Türkiye sınırını geçerek tampon bölgeye giriş yaptı. Ancak Yunan askerleri, tampon bölgeye otobüs çekerek göçmenlerin ülkelerine geçişine izin vermedi. Pazarkule’den ülkeye giriş ve çıkışları durduran Yunan askerleri, güvenlik gerekçesiyle yaya ve araçlarla gelenlerin ülkeye sokulmayacağını duyurdu. Yunan askerlerinin zaman zaman göçmenleri korkutmak için ses ve gaz bombaları kullandığı da duyuldu. Bunun üzerine göçmenler Türkiye’ye döndü. Sınır kapısından çıkarak yanımıza gelen bir çocuk ise “Yunan polisleri bizlere hakaret ediyor, vuruyor” dedi. Göçmenler, Yunanistan’a geçmek için başka yolları deneyeceklerini söyledi. l EDİRNE HAMİ AKSOY: Politikada değişiklik yok Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye’nin mültecilere yönelik sınır kapılarını açtığı yönündeki iddialara ilişkin “Ülkemizin mülteciler ve sığınmacılara yönelik politikasında bir değişiklik yoktur” dedi. Son gelişmelerin Türkiye üzerindeki mevcut göç baskısını daha da artırdığını kaydeden Aksoy, “Gelişmelerden endişeye kapılan ülkemizdeki bazı sığınmacı ve göçmenler Batı sınırlarımıza doğru hareketlenmeye başlamışlardır. Durumun kötüleşmesi halinde bu risk artarak devam edecektir. Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkemizin mülteciler ve sığınmacılara yönelik politikasında bir değişiklik yoktur” ifadelerini kullandı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik de dün “Şimdiye kadar mülteci politikamız aynıdır. Ortada bir durum var, artık mültecileri tutacak durumda değiliz” demişti. l ANKARA AB KOMİSYONU SÖZCÜSÜ: Mutabakat geçerli ABKomisyonu Sözcüsü Peter Stano, dün düzenlediği “Türkiye’nin mültecilere kapıları açtığına” ilişkin iddialar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Stano, Türkiye’den bu yönde resmi bir açıklama yapılmadığını belirterek “Bizim için TürkiyeAB göçmen mutabakatı geçerliliğini koruyor ve Türkiye’nin bu mutabakattan doğan taahhütlerini yerine getirmesini bekliyoruz” diye konuştu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın da mülteci politikasında bir değişiklik olmadığını teyit ettiğini anımsatan Stano, AB’nin göç akınıyla ilgili üye ülkelerle görüşerek kendi değerlendirmesini yapacağını kaydetti. Stano, “Durumu yakından takip ediyoruz ve gerekli olması halinde harekete geçeceğiz” değerlendirmesinde bulundu. l Dış Haberler MERKEL İLE GÖRÜŞME Yunanistan alarmda AYŞE FERLİEL BAROUNOS Türkiye’deki düzensiz göçmenlerin Yunanistan sınırına yönelmesi Yunanistan’ı alarma geçirdi. Yunanistan’ın Kastanyes Sınır Kapısı’nın tüm geçişlere kapatıldığı belirtildi. Yetkililerin, “Yunanistan kara ve deniz sınırlarındaki korumanın mümkün olduğunca” artırıldığını vurguladıklarına işaret edildi. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in, Alman mevkidaşı Angela Merkel ile telefon görüşmesi yaptığı ve Atina hükümetinin aldığı önlemler hakkında bilgi verildiği belirtildi. Yunanistan’da son günlerde hükümetin adalara yeni mülteci kampları inşa edilmesi planları da Yunanistan basınında geniş yer buldu. Midilli Adası’nda hafta başında yapılan protestolar yer yer polisle çatışmalara dönüşmüştü. l ATİNA Af örgütü’nden çağrı: Sığınmacıları kabul edin Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Yunanistan ve Bulgaristan’a, topraklarına girmeye çalışan sığınmacılara kapılarını açmaları çağrısı yaptı. Örgütün Araştırma Direktör Yardımcısı Massimo Moratti, AB Komisyonu’na sığınmacıların uygun şekilde karşılanması ve sığınma prosedürleri konusunda Bulgaristan ve Yunanistan’a gerekebilecek her türlü desteği koordine etme çağrısı yaptı. Bulgar sınırına bin asker Öte yandan Bulgaristan Başbakanı Boyko Borissov, “Türkiye sınırını en üst düzeyde kontrol ediyoruz” dedi. Bulgaristan Savunma Bakanı tarafından yapılan açıklamada ise mülteci akınını engellemek için Türkiye ile olan sınıra bin asker göndermeye hazır oldukları ifade edildi. l Haber Merkezi MİNE ESEN İdlib’den gelen şehit haberlerinin ardından gözler Ankara’nın “Mülte ci yükünü artık çe kemiyoruz” çıkışına çevrildi. Reuters’ın önceki gece ismini vermediği bir Türk Çorabatır yetkilinin “bundan sonra göçmenlerin sınırlardan geçiş lerinin engellenmeyeceği” yönünde ki ifadeleri dikkat çekmişti. AKP Söz cüsü Ömer Çelik de dün “Türkiye’nin yeni gelen mülteci baskısını taşıyama yacağını söylemiştik... Mülteci politi kamız aynı ama ortada bir durum var, artık mültecileri tutacak durumda de ğiliz” derken Avrupa Birliği’ne destek verin çağrısını yinelemişti. Gelişmele rin ardından önceki geceden itibaren Türkiye’de birçok mültecinin Yuna nistan, Bulgaristan sınırına yöneldiği, Ege’den Yunan adalarına doğru hare ketin başladığı haberleri peşi sıra gel di. İltica ve Göç Araştırmaları (İGAM) Merkezi Başkanı Metin Çorabatır’a ge linen durumu, Ankara’nın izlediği po litikayı sorduk. Zor yaşam koşulları... Çorabatır, hem doğu hem de batı sınırlarımızdaki durumun derin kaygılara yol açtığını vurguluyor. Göç dalgasının tam da koronavirüsün dünyada yayıldığı bir döneme denk düşmesinin de endişeleri yoğunlaştırdığını söylüyor. Çorabatır, “İnsanların bu kadar kısa bir süre içinde iyi kötü sürdürdükleri yaşamı bir anda bırakıp birkaç saatte örgütlenerek yollara dökülmesini, belki insan kaçakçıları ve diğer rant sağlayıcıların, insanların içinde bulundukları zor koşullardan yararlanma niyetiyle açıklayabiliriz” diyor ve ekliyor: “Bugün medya haberlerinden, mültecilerin bazı yerlerde sınırın sıfır noktalarına gelebildiklerini, hatta karşı tarafa geçebildiklerini anlıyoruz. Buna karşılık güvenlik güçlerinin çoğu yerde, göçmenleri engellediğini de duymaktayız.” Çorabatır’a göre, son Avrupa’ya gidiş girişimlerini tetikleyenin ne olduğu bir tarafa, bu kadar insanın bir düğmeye basılır basılmaz mobilize olarak göç yollarına çıkmalarının temelinde Türkiye’de kayıt dışı düzensiz göçmen olarak yaşadıkları zor yaşam koşulları da yatıyor. Sahadan gelen kimi iddialara göre, bu son olaylarda sınıra yönelenlerin daha çok Afganlar, Pakistanlılar, Fas ve Cezayirlilerin olduğunu belirtiyor. “Bu da şunu gösteriyor ki ülkemizde geçici koruma statüsü altındaki 3.6 milyon Suriyelinin önemli bir kısmı yaşamlarını istikrara kavuşturmuş durumda. Diğer ülke vatandaşı göçmenlerin ise bir bölümü statüsüz, kayıtsız, dolayısıyla sosyal hizmetlere erişemedikleri koşullarda yaşıyor. Suriyeliler, Türkiye’nin katkılarıyla sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor, çocuklarını okutabiliyor, AB’nin de desteğiyle nakit yardımlarla kiralarını ödeyebiliyorlar” diyor. Yardıma izin verilmeli Asyalı, Afrikalı göçmen grupların sınırlara doğru aniden ilerlemeye başlamalarının nedenlerinden birinin de sosyal medya aracılığıyla kendi aralarında kurdukları iletişimin olduğu görüşünde. Çorabatır’a göre, Avrupa’ya geçiş arzusunun kuvvetli olması, Türkiye ile Batılı müttefikleri arasında her zaman bir sorun oluşturacak. Türkiye’nin İdlib’den yeni bir mülteci akımını önlemesinde Suriye yönetimi ve Rusya’nın saldırılarının durdurulmasının gerekliliğine dikkat çekiyor. Çorabatır aynı zamanda Türkiye’nin insani yardım konusunda uluslararası toplumla acil işbirliğine gitmesinin önemine de değiniyor. “Böyle bir işbirliği hem Türkiye üzerindeki mali yükü azaltacak hem de İdlib’de ülke içinde yerinden edilmiş bir milyona yakın sivilin acısını azaltacaktır. Uluslararası insani yardım toplumu bu yardımı başlatmak için Türkiye’den İdlib’e girme izni almayı beklemektedir. Yardımlara izin verilmesi bu korkunç insani trajedinin tüm dünyada daha iyi duyulmasını sağlayacaktır” diyor. Çorabatır, insan kaçakçılarının faydalanacakları muğlak ifadelerden kaçınılması ve basının abartılı haberler yazmaması gerektiği görüşünü dile getiriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle