23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 9 21 ŞUBAT 2020 CUMA DINK DAVASI ‘İfadem alınsaydı yaşıyordu’ Hukukçular, Cumhurbaşkanı’nın grup toplantısındaki konuşmasıyla tutuklama emri verdiğini söyledi ‘Erdoğan cüppe giydi’ MEHMET KIZMAZ Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi kapsamında kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 104. duruşması dün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 3 gün süren duruşmada, Yakup Kürşat Yılmaz ile Dink’in katledildiği dönemde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Birimi Aşırı Sağ Faaliyetler Tim Komutanı olan Üsteğmen Serkan Özel dinlendi. Kocaeli 2 No’lu Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla ifade veren Yılmaz, “Mahkemeye getirilmedim. Zamanında ifadem alınsaydı Dink yaşıyor olacaktı. Cinayeti ile ilgi İsmail Issız, Ömer Küçükyurt ile Hüseyin Albay yanıma geldi. Bana Dink’in fotosunu gösterdiler. Ve ‘Bunu da öldürt. Olayda ismini geçirmeyiz. Seni Avrupa’ya göndeririz’ dediler. Bu işte olmayacağımı belirterek ‘Türkiye zor duruma düşer. Bu işe siz de girmeyin. Sizi de kullanıyorlar’ dedim” diye konuştu. ‘Soruşturma yapmadık’ Şu an Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı’nda binbaşı olan Serkan Özel, avukatların sorduğu soruların çoğuna, “Bilmiyorum, hatırlamıyorum” cevabını verirken “Cinayet gününde personelimin hangi görevde olduğunu hatırlamıyorum. Cinayetten sonra herhangi bir değerlendirme ya da bir soruşturma yapmadık” dedi. Mahkeme, tutukluların tahliye taleplerinin reddine, firari sanıklara çıkarılan yakalama kararının infazının beklemesine, HTS kayıtlarının yeniden şemalandırılmasının reddine, sanık Ali Öz’ün ev hapsinin kaldırılıp adli kontrol kararına çevrilmesine karar verdi. Dava 121314 Mayıs 2020’ye ertelendi. l İSTANBUL MEDENI YILDIRIM DAVASI ‘Kurumlar rapordan kaçıyor’ Diyarbakır Lice’ye bağlı Kayacık köyünde, 28 Haziran 2013’te kalekol protestoları sırasında açılan ateşle yaşamını yitiren Medeni Yıldırım’ın (18) ölümüne ilişkin görülen dava Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım ve avukatları Reyhan Yalçındağ, Zeynep Işık, Mehmet Emin Aktar ve Raci Bilici katıldı. Daha önce SEGBİS ile katılma talebinde bulunan sanık A.Ç. ve avukatı ise müsait SEGBİS odası bulunmadığı gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. Er A.Ç. “olası kastla öldürme” suçlamasıyla yargılanıyor. Mahkeme başkanı, TRT ve İstanbul ATK’nin görüntüleri iyileştirebileceğini, TÜBİTAK’ın ise görüntülere dair rapor düzenlenemeyeceğini bildirdiğini kaydetti. Yalçındağ, bilirkişi raporlarının zamanında tebliğ edilmemesine tepki gösterirken Aktar da TRT ve TÜBİTAK’ın rapor hazırlamaktan kaçındıklarını dile getirdi. Mahkeme bir sonraki duruşmada sanık ve müdafilerinin SEGBİS’le duruşmaya katılması için mahal mahkemelerine talimat yazılmasını istedi. Mahkeme ayrıca Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’na müzekkere yazılarak Biksi silahının tetiğine basmakla 10 adet mermi atıp atmadığı hususunda rapor istedi. Güvenlik kamera kayıtlarını içeren CD’nin TRT’ye gönderilerek, ses kalitesinin ileri teknoloji ile iyileştirilmesi sağlanarak CD’nin mahkemeye gönderilmesinin de isteyen mahkeme heyeti duruşmayı 14 Mayıs’a erteledi. l Haber Merkezi 1 KİŞİ TUTUKLANDI ‘Reklam panosu’ operasyonu İstanbul Kabataş İskelesi’nde bir reklam panosunda bulunan erkek figürünün boğazına, ay yıldızın geçirilmiş halde yapıştırılması ile ilgili gözaltına alınan 6 şüpheli adliyeye sevk edildi. İstanbul resminde karalama yapan Mehmet B., İsmail Can N., Nisa Firdevs G., Anthony Kaya K., Ata U. ile Ömürcan İ., hakkında “Türk bayrağını alenen aşağılamak” suçundan işlem yapılırken Ömürcan İ., sosyal medya paylaşımları dolayısıyla “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan sevk edildiği mahkemece tutuklandı. l AA İş insanı Osman Kavala’nın avukatlarından İlkan Koyun cu, “AKP grup toplantısında Erdoğan cüppe giydi” derken Köksal Bay raktar, Kavala’nın tutuklandığı dos ZEHRA ÖZDİLEK ya için de AİHM’nin hak ihlali kararı ver diğini söyledi. Avukat Şahin Mengü de Kavala’ya yapılan ların hukukta bir izahının ol madığına işaret etti. Gezi Direnişi davasından beraat ettikten sonra 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında yeniden tutuklanan iş insanı Osman Kavala’nın avukatlarından İlkan Koyuncu, “AKP grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cüppe giymiş, müvekkilim hakkında tutuklama kararı vermiştir” dedi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında “Bir manevra ile beraata kalktılar” demişti. Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar ise yargı reformu yürürlüğe girdiğinde 15 Temmuz soruşturması ile ilgili tahliye kararı aldıklarını belirterek “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu kararı çıkarmıştı. İkinci önemli konu AİHM’in kararının 154 ve 155. paragrafı doğrudan doğruya dünkü (önceki günkü) olayla ilgili. Orada da tutukluluğun sözleşmeye aykırı olduğunu söylüyor. Biz AİHM’ye iki tutukluluk hali için de müracaat ettik. İki dosyadan tutukluluğu insan haklarına aykı rı buldu mahkeme” dedi. Yargıda bazı kuralların olduğunu söyleyen Bayraktar, şöyle devam etti: “Mahkeme kararları, yargı kararı hem kesindir hem soyut olarak insan ona tam olarak inanır. Bir inanç yaratır ve bu inanç ona güven verir. Bizde bu da ihlal edildi. Mahkemenin kararına saygı göstermeleri lazımdı. Biz bir hukuk mücadelesi verdik. Onların tüm dosyaları incelediğine eminim. Duruşmalar büyük bir mücadele ile geçti. Onların kararına itimat etmek gerekirdi. Yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına aykırıdır. Bundan sonra yargı nasıl bağımsız olabilir? Korku altında karar verilebilir mi?” ‘Büyük tehlike’ Avukat Şahin Mengü ise Kavala’ya yapılanların hukukta bir izahının olmadığını ifade ederken Cumhurbaşkanı’nın, açıklamalarıyla ikinci tutuklama emri 15 Temmuz soruşturması kapsamında gözaltına alınan Osman Kavala, sevk edildiği Nöbetçi Sulh ceza hâkimliğince önceki gün tutuklandı. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal düzenini cebir, şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs etme” suçundan tutuklanan Kavala Silivri Cezaevi’ne konuldu. ni verdiğini söyledi. Mengü, konuşmasını şöyle sürdürdü: “1958 yılında rahmetli Turan Selçuk’un çizdiği bir karikatür var. Muhalefete baskı yapıyor diyor. O yıl ne olmuşsa Türkiye’de yine aynı şeyler oluyor. Kavala’nın görüşüne katılırsın katılmazsın o başka, ama hukukla öç, intikam alınmaz. Bugün yargı silahını kullanlar için de bu çok büyük bir tehlike. Tahliye ve beraat kararı veren heyete soruşturma açılması onları baskı altına almaktan başka bir şey değildir. Bu olayı kabullenmek mümkün değil. İnsanın vicdanını sızlatır. Bu olay yargı içindeki güçler mücadelesinden öte bir siyasi iktidarın basın ve yargıyı ele geçirmesidir. Evvela basını susturdular. Sonra da yargıyı ele geçirdiler. İnsanların sığınacağı son noktayı bir siyasi partinin kalesi haline getirirseniz toplumda büyük infiallere neden olur.” l İSTANBUL TBB BAŞKANI PROF. DR. FEYZIOĞLU’NDAN HSK’YE GEZI HÂKIMLERI TEPKISI ‘Yargı yıpratılmamalı’ Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, HSK’nin Gezi davasında beraat kararı veren mahkeme heyeti hakkında inceleme başlatmasına ilişkin, “Bu durumu yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından büyük bir endişe ile karşılıyoruz” açıklaması yaptı. TBB Başkanı, HSK’nin so TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Konya Barosu Sosyal Tesisleri’nde katıldığı “Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Usulü” konulu seminerde gazetecilerin sorularını yanıtladı. ruşturma açmasının gerekçelerini bir an önce kamuoyu ile paylaşmasını beklediklerini söyledi. TBB Başkanı Feyzioğlu, “Aksi takdirde ve haklı gerekçeler gösterilemezse, bu durumun hâkimler üzerinde baskı olarak algılanacağının açık olduğunu ve vatandaşların yargı güvencesine zarar vereceğini herkesin bilmesini istiyoruz. Her vatandaşımızın adil yargılanması ve herkesin yargı güvencesinden eşit şekilde yararlanabilmesi hedefine ulaşmak istiyorsak, devlette yetkili her kişi ve kurumun yargıyı baskı altına almaya yönelik veya bu algıyı yaratacak iş, işlem ve açıklamalardan titizlikle kaçınması gerektiğini vurguluyoruz. Soruşturulan veya yargılanan kişilerin kim olduğundan veya haklarında hangi yargı kararları verildiğinden bağımsız olarak şunu bir kez daha vurgulamak zorundayız. Adaletin tek güvencesi olan yargı, devletimizin ve milletimizin taşıyıcı sütunudur. Yargı, hiçbir gerekçe ile yıpratılmamalıdır” görüşünü ifade etti. l ANKARA / Cumhuriyet Polisin kimlik bilgilerine ulaşma ve araştırma yetkisini anayasaya aykırı buldu AYM’den sanal takibe iptal Yüksek mahkeme, “polisin sanal takibini” iptal ederken devlet arşivinden bilgi ve belge alınmasını da yasaya aykırı buldu. İşe alınacak sözleşmeli personel için güvenlik soruşturması yapılması şartı da iptal edildi. ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi (AYM), polisin sanal ortamda işlenen suçlarda internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşma ve sanal ortamda araştırma yapma yetkisinin anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Buna ilişkin yasal düzenlemenin iptal edilmesiyle polis, herhangi bir mahkeme kararı olmadan sosyal medyada kullanıcılarının kimlik bilgilerine ulaşamayacak, bu yönde araştırma yapamayacak. AYM, CHP’nin TBMM’de kabul edilerek yasalaşan bazı kanun maddelerinin iptali talebini önceki gün görüştü. TBMM’de 1 Şubat 2018’de kabul edilen ve 8 Mart 2018’de yürürlüğe giren kanun değişikliği ile polise sanal ortamda takip etme yetkisi veril ‘KEYFI UYGULAMAYA SON VERILDI’ Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, sanal ortamda polise verilen yetkinin iptaline ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu yetki son zamanlarda sanal devriyeler tarafından keyfi bir şekilde kullanılmakta haklarında herhangi bir savcılık soruşturması olmayan vatandaşlar özellikle sosyal medya ak Akdeniz tivitelerinden dolayı Emniyet müdürlüklerine ifade vermeye çağrılmaktaydı. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ile bu keyfi uygulamaya artık son verilecek. Özel hayata ancak katı kurallar çerçevesinde ve hâkim kararı ile müdahale edilebilir. Keyfiyete izin veren yetkiler ise kötüye kullanıma ve suiistimale izin verir.” di. Yüksek mahkeme, yaptığı toplantıda söz konusu düzenlemeyi anayasaya aykırı bularak iptal etti. Bu kararla artık polis, herhangi bir mahkeme kararı olmadan internet ortamında bir suç işlendiği iddiasıyla internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşmak için araştırma yapamayacak, bu yönde erişim sağlayıcılarından veya internet sitelerinden bilgi talebinde bulunmayacak. Örneğin bir sitede yayımlanan bir paylaşımın sahibinin kim olduğunun belirlenmesi için ancak savcı veya mahkeme kararı gerekli olacak. Öte yandan polise verilen sanal ortamda istihbarat yapma yetkisi ise iptal edilmedi. SÖZLEŞMELI PERSONEL KARARI AYM, sözleşmeli olarak işe alınacak personelin “Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olması” şartının da iptaline karar verdi. Mahkeme, daha önce de memuriyete girişte yapılan güvenlik soruşturması uygulamasını iptal etmişti. FIŞLEYEMEYECEKLER Mahkeme, güvenlik soruşturmalarıyla ilgili de dikkat çekici iki iptal kararına imza attı. Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarının arşivinde fişleme niteliğinde yer alan ve hukuki denetimden geçmeyen bilgiler artık güvenlik soruşturmalarında kullanılamayacak. l ANKARA BAROLARDAN TEPKİ ‘Çekiştirilen yargı adalet dağıtamaz’ İstanbul Barosu: Çekiştirelen yargı adalet dağıtamaz. İktidar odaklarında veya iktidar partisi içinde yaşanmakta olan “iktidar savaşlarının” taraflarının, güçlerini yargı bürokrasisindeki egemenlikleriyle ifade etmeleri, bu ülkeye verilecek en büyük zarar olacaktır. Yargıyı siyasal örgütlenmelerin parçası olmaya dönüştüren girişimlerin vereceği zarar, basit bir “bürokrasi egemenliği” tartışması değil, onu çok aşan bir hukuk güvenliği tartışması olacaktır. İstanbul Barosu olarak, daha önce yaşanan benzeri olayları değerlendirirken “tuz koktu” demiştik. Şimdi tuzun koktuğu bir evrede, adalet arayışındayız. Ankara Barosu: Hukuk kıyafeti giydirilmiş bu siyasi gözdağı olmak üzere yargı üzerinde kurulmaya çalışılan her türlü tahakkümün karşısında olduğumuzu, her zaman da olacağımızı ve bu karşı duruşun bizim mesleki borcumuz olduğunu tüm kamuoyuna saygıyla arz ederiz. İzmir Barosu: Yargıya el uzatarak adaletin içini boşaltanları, yıllarını boş yere cezaevinde geçiren ve masumiyeti daha bu sabah mahkeme kararıyla tespit edilen Osman Kavala’ya özgürlüğü düşletip aynı gün tekrar gözaltına alma kararı vererek işkence yapanları, tarih, hukuk, insanlık affetmeyecek. Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez: Yargının; yasama ve yürütme erkine karşı bağımsızlığını koruyacak bir sistem kurulamaz; savunma hakkı kısıtlanır, doğruyu yanlıştan, haklıyı haksızdan, suçluyu suçsuzdan ayırmayı kavramamış meslek mensupları bünyeden uzaklaştırılamaz ise bu beraat kararı ertesi gün yargıdaki güç savaşları eliyle çok kolay değişir. Adana Baro Başkanı Veli Küçük: Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere siyasi iktidarın temsilcileri yargının üzerinden elini çekmeli, yargı üzerinden ayrıştırma ve polemik çabaları artık son bulmalıdır. Amasya Barosu: Hâkimler görevlerinde bağımsızdır. Anayasa, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar verirler. Hiçbir organ, makam, mercii veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. HSK üyelerini istifaya davet ediyoruz. l Haber Merkezi CEZAEVİNDEN MEKTUP Alınak Alınak: Dışarısı büyük bir hapishane “Devletin birliğini bozmak” iddiasıyla geçen günlerde tutuklanan eski Halkın Emek Partisi (HEP) milletvekili ve OdaTV.com yazarı Mahmut Alınak, avukatı aracılığıyla mektup gönderdi. Alınak mektubunda, “Dışarısı büyük bir hapishane, burası ise o hapishanede bir özgürlük adası. Dışarıdaki sönük hayatıma burada güneş açtı. Herkese tavsiyem, bir defa bile olsa bu özgürlük adasına misafir olmalarıdır. Dışarıdaki korku duvarlarının nasıl yıkıldığını ve hayatlarının nasıl anlam kazandığını şaşırarak göreceklerdir. Beni merak etmeyin. Devletin polis ve ordusunun korumasında olan zavallılardan çok çok mutlu ve özgürüm” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle