18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 21 ŞUBAT 2020 CUMA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Genelİş Sendikası Genel Başkanı Çalışkan’dan ihraç edilenlerle ilgili dikkat çekici iddia: B. Kuzu’yu bakan yapmalı Şöyle bir düşünelim: Eğer İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Osman Kavala ve sekiz arkadaşı hakkında verdiği beraat kararı uygulansa ve sonra da kesinleşse idi acaba “Sonunda adalet yerini buldu” denebilecek miydi? Tabii ki hayır. Çünkü Osman Kavala beraat etmesine karşın bu dava yüzünden iki yılı aşkın bir süre hapis yatmış olacaktı yine de. Yani bu davada beraat kararı çıkması ve sanıkların tahliye edilmeleri sonrasında yoldan geçen biri, bir hukukçuya “Bu karar ne anlama geliyor” diye sorduğunda şu yanıtı alması hiç de şaşırtıcı olmayacaktı: Biz sizi Gezi davasından suçsuz bulduk, ama yine de 4.5 yıl hapsin karşılığı kadar yatırmayı uygun gördük. Hadi şimdi güle güle!.. Evet, durum aynen budur. Kavala suçsuz bulunmuş, ama 4.5 yıl hapislik bir suçun cezası da tutuklama ve tahliye taleplerinin reddi kararlarıyla fiilen infaz edilmiştir. Ama buna karşılık da “Türkiye’de bağımsız yargı yok diyorlardı, oysa bak Tayyip Bey’in istemediği bir karar yine de yargıdan çıkabilmiştir” cevabını verecek olanlara da suçsuz bulunan kişilerin fiilen 4.5 yılın karşılığını yatmış olmasının bizatihi kendisinin bağımsız yargı olmadığının kanıtı olduğu yanıtını verdikten sonra da durup düşünebilirsiniz: Nasıl oluyor da Yargı, Saray’ın istemediği böyle bir kararı verebiliyor? HHH Bu sorunun yanıtı önemlidir önemli olmasına, ama mahkemenin bu kararının kendisi hiçbir etkiye sahip olmadığından önemsizdir. Çünkü beraatına ve sonra da tahliyesine karar verilen O. Kavala’nın yeniden tutuklanması yoluna gidilerek fiilen hiçbir şeyin değişmemesi ve mahkeme kararının hükmünün sıfır olması sağlanmıştır. Bu kararı verenlerin, kararın bedelini ödeyip ödemedikleri sorusu ise kararı veren hâkimler hakkında inceleme başlatıldığı haberiyle yanıtlanmış olmaktadır. Ama ne yazık ki, bedelin ödeneceğini bile bile böyle bir kararın çıkması hepimizin göğsünü gere gere “Türkiye’de hâkimler var” diyebilecek olmamızdan kaynaklanmıyor. Türkiye’de bağımsız yargı yok. Yargıyı içi karıştırılmış ve kimi yerlerde kendi başına bağımsız feodaliteler oluşturulmuş hale getirmiş bir siyasi sistem var. Bu açıdan bakıldığı zaman görülür ki, AKP bugün yargıya hem egemendir hem de değildir. Yargının denetimi tümüyle kimin eline geçecektir kavgası, bugün hiç beklenmeyen kararların verilebilmesine yol açan etkendir. Bu kavga, hukuku egemen kılmanın değil, hukuku, kimin adına, kimin talimatıyla çiğneneceği kavgası olduğundan, buradan adalet sadır olmaz. HHH Cumhurbaşkanı’nın zaman zaman, buram buram hukuk özlemi kokan demeçler veren Adalet Bakanı, durumu kontrol edememekte, AKP içindeki yargıya hâkim olma kavgası artık sokaktaki adam tarafından bile bilinmektedir. Kavgada henüz adalete gelmeyen sıra, alana kim hâkim olacak aşamasındadır. Bu çok önemlidir. Çünkü aksi takdirde, görüldüğü gibi istenmeyen kararlar da çıkabilmektedir. Şöyle hukuku bilen unvanı olan, politik deneyimi zengin cerbezeli, dosyalara hâkim biri bu savaşa son verebilir. Şimdi tam kim olmalı sorusuna geldiği zaman sıra, aklınıza hemen Burhan Kuzu’nun adının düştüğünü tahmin ediyorum. Doğrusu Burhan Hoca, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapmış kişi ne kadar bilebilirse hukuku bilir. Unvan desen hukuk profesörü, siyasi deneyimi zengin, cerbezeli olmasına cerbezeli, dosyalara hâkimiyete gelince, Zindaşti konusunda da kanıtladı. İlgilendiği dosyaları iyi biliyor. Eh bu iş için daha iyisini mi bulacaksınız? En iyisi Burhan Kuzu’yu Adalet Bakanı yapmak. Hem Burhan Kuzu şu sıralarda yargıdan beklenmedik, ters kararlar çıkması konusunda çok da duyarlı. 6 HDP’li vekilin dosyası Meclis’te HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli’nin de aralarında bulunduğu HDP’li 6 milletvekiline ait dokunulmazlık dosyaları, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Buldan ve Temelli ile HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, HDP Mardin Milletvekili Pero Dundar’a ait yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Cumhurbaşkanlığı tezkereleri dün TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’na sevk edildi. Gelen dosyalar arasında Temelli’nin 4, Koçyiğit’in ise 2 dosyası bulunuyor. l ANKARA/Cumhuriyet KESK’ten, Grup Yorum üyesi Bölek’e ziyaret Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, İçişleri Bakanlığı tarafından haklarında çıkarılan yakalama ve konser yasaklarının kaldırılması talebiyle ölüm orucunda olan Grup Yorum üyesi Helin Bölek’i ziyaret etti. Ziyaretin ardından yapılan açıklamada, “Özgürlük, mücadelesinin sesi, halkın türküsü Grup Yorum’un taleplerinin karşılanmasını adil yargılanma hakkının tanınmasını için konulan engellerin kaldırılmasını istiyoruz” denildi. l Haber Merkezi Bu da ‘iade borsası’ Son genel kurulda DİSK yönetimine de seçilen Genelİş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, KHK’ler ile ihraç edilenlerin kamuya dönüşlerinde “iade borsa sı” oluşturulduğunu savundu. Çalışkan, “Maddi ödeme karşılığı iadeler yapıldığı bilgileri geliyor” iddiasında buMUSTAFA lundu. Genelİş, Urla’da ÇAKIR 1975 yılında aldıkları denize sıfır konumdaki 61 dönümlük arazileri hakkında verilen acele kamulaştırma kararının iptali için de Danıştay’a başvurdu. Remzi Çalışkan, gazetemizin Ankara Bürosu’nu ziyaret etti. Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş ile görüşen Çalışkan, çalışma yaşamına dair değerlendirmelerde bulundu. Çalışkan, AKP’li yöneticiler ile kayyımların olduğu belediyelerde çalışanlara yönelik baskı olduğunu söyledi. 4 bin üyelerinin KHK’ler ile ihraç edildiğine işaret eden Çalışkan, DİSK yönetimine de seçilen Genelİş Genel Başkanı Çalışkan, KHK ile ihraç edilenlerden bazılarının maddi ödeme karşılığı işe iade edildiğine dair duyumlar aldıklarını söyledi. Çalışkan, Urla’da kamulaştırılan arazi ile ilgili de Danıştay’a yü rütmenin durdurulması için dava açtıklarını belirtti. “Bu insanlar aileleri ile birlikte açlığa mahkum edildi. Bu insanlar hakkında kovuşturma, soruşturma yok. Ben bilmiyorum. Eğer varsa ben de öğrenmek istiyorum” dedi. İhraç edilenlerin sonrasında göreve iadeleri konusunda da Çalışkan, şu değerlendirmeyi yaptı: “İhraç edilenlerin yeniden işe dönüşlerinde ‘iade borsası’ oluşmuş durumda. Maddi ödeme karşılığı iade işlemlerinin yapıldığı duyumlarımız var. Bu yönde bilgiler geliyor.” Çalışkan, tüm baskılara karşın üye sayılarını 53 binden 103 bine çıkardıklarını söyledi. 12 Eylül öncesinde Abdullah Baştürk döneminde üye sayılarının 140 bin olduğunu belirten Çalışkan, hedefleri nin üye sayılarını ilk etapta 141 bine sonrasında da 200 bine çıkarmak olduğunu dile getirdi. Bergama Belediyesi’nde 3 üyelerinin işten atıldığını anımsatan Çalışkan, “Üyelerimiz arasında her düşünce ve inançtan insan var. Bergama’da olduğu gibi atılan arkadaşlarımıza yönelik mezhepsel yaklaşım olduğu duyumları alıyoruz. Bu çağda, bu ülkede bunlar yapılmamalı” dedi. ‘Kıdem kırmızı çizgimiz’ Türkiye’de emeğe yönelik saldırıların olduğu süreçte, kıdem tazminatının kırmızı çizgileri olduğunu, asla gerim adım atmayacaklarını kaydeden Çalışkan, DİSK’in son genel kurulunda emeğe yönelik tüm saldırılara karşı mücadele kararı aldıklarını söyledi. Çalışkan, emek karşıtı politikalara karşı duracaklarını, grev yasakları, enflasyon karşısında eriyen ücretler, açlık ve yoksulluğa karşı mücadele edeceklerini söyledi. Çalışkan, “Emeğe yönelik tüm saldırılara karşı alanlarda, işyerlerinde olacağız. Güçlü ses çıkaracağız” dedi. Ülkede çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu 7 milyon işsiz bulunduğuna işaret eden Çalışkan, DİSK’in genç işsizlere de umut olması gerektiğini vurguladı. Danıştay’a dava Çalışkan, Urla’da 1975 yılında aldıkları, 61 dönümlük arazilerinin acele kamulaştırma ile “gasp edildiğini” söyledi. Arazinin uluslararası şirketlere peşkeş çekileceğini dile getiren Çalışkan, “Burası işçilerin yanından bile geçemeyecekleri bir alan olacak. Danıştay’a yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtık” dedi. l ANKARA IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN AKŞENER’DEN İDLİB AÇIKLAMASI: Türkiye’nin çıkarının yanında dururuz İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, il ve ilçe gezileri kapsamında dün de Edirne ve Kırklareli’ni ziyaret ederek esnaf ile bir araya geldi. Partisinin Edirne il başkanlığında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İdlib’e yönelik askeri operasyon gerçekleştirilmesinin masada olduğu yönündeki açıklamalarına karşı “Bizim bakış açımız Türkiye’nin çıkarıdır. Türkiye’nin çıkarı neyi öngörüyorsa onun yanında dururuz” dedi. ‘Gündem değiştirme’ Gezi davası ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Meral Akşener, “Gezi, doğrusuyla eğrisiyle yaşandı ve bitti. Şimdi bütün bunları ben gündem değiştirme, ger çek problemleri örtmek için hükümet tarafından ortaya konulan bir tavır olarak görüyorum. Yalnız bir vahim durum var. Bu ikidir oluyor. Bir mahkeme tahliye veriyor, beraat veriyor. Birden bir şey oluyor. Sayın Cumhurbaşkanı sert şekilde konuşuyor, yeniden başka savcılar, Akşener başka hâkimler o kararı yok hükmünde kabul ediyor. Bu tür zikzaklı davranışları doğru bulmuyoruz. Hukuk tektir, adalet tektir, suçlu olan cezasını alır suçsuz olan beraat eder” diye konuştu. ‘Şikâyetler ekonomik’ Ziyaret sırasında en çok ekomomik sıkıntılardan şikâyet duyduğunu anlatan Akşener, “Çok ciddi bir üretim esaslı, istihdam odaklı, tarımında da, sanayisinde de, esnafında da bir ekonomik bir model ortaya konması lazım” ifadelerini kullandı. l İç Politika Temelli, HDP’nin büyük kongresi öncesi Cumhuriyet’e konuştu Hedef ‘Demokrasi İttifakı’ İLAYDA KAYA HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin hafta sonu Ankara’da düzenleyeceği 4’üncü Büyük Olağan Kongresi öncesinde görev süresini değerlendirerek “Mücadele ve direnişle geçen iki yılı arkamızda bırakıyoruz. Zor bir dönemdi, eksikliklerimiz oldu ama parti olarak önemli bir mücadelenin taşıyıcısı olduk” dedi. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Temelli şunları söyledi: ‘Mücadele dolu 2 yıl’ n Geçen 2 yıllık görev sürenizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni dönemde aday mısınız? Geride bıraktığımız iki yıl hem Türkiye siyaseti açısından hem de HDP açısından yoğun ve dramatik bir süreçti. OHAL sürecini kalıcılaştıran, tek adam rejimi ile otoriter bir sistemi inşa etme gayretinde olan Saray, siyasi, ekonomik ve toplumsal barışı adeta dinamitledi. Hukuk ve insan hakları adına ne kadar kazanım varsa yok saydı. Kuvvetler birliği anlayışıyla adaletsizliği yaygın hale getirirken, yargı bağımlı ve taraflı yapısıyla toplumsal ve siyasal yaşamda onarılması güç tahribatlar yarattı. Tüm bu saldırılara karşı kararlı bir direnişi var ettik. Bizim için yerel seçimlerde verdiğimiz mücadele önemli bir kavşaktı ve iktidarın yenilmesi açısından kritik bir momentti. Direnişle geçen iki yılı arkamızda bıraktık. Zor bir dönemdi, eksikliklerimiz oldu ama önemli bir mücadelenin de taşıyıcısı olduk. Adaylık konusunda ise, bizde adaylık süreci yok. Ku DEMİRTAŞ: DOĞAYA SAHIP ÇIKMAK ONURLU BIR TUTUMDUR Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla Kanal İstanbul’a karşı çıkan Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’na yürüttükleri mücadeleden dolayı tebrik mesajı gönderdi. Demirtaş mesajında, “İnsan, doğanın tek sahibi ve patronu değil, bir parçasıdır. Doğayı savunmak insanı savunmaktır. Rant uğruna canlıların yaşam alanlarının talan edilmesine hiç kimsenin gönlü razı olmamalı. İstanbul kimsenin ‘malı’ değil, insanlığın, medeniyetin ortak değeridir. Bu anlayışla herkesin doğaya ve kültüre sahip çıkması onurlu bir tutumdur” dedi. l İç Politika Sezai Temelli rullarımız hem geçmişi hem de geleceği, teamüllerimiz ve ilkelerimiz ölçeğinde ele alıp değerlendirmekte. 22 Şubat’ta yapılacak MYK’de kurullarımız kararını verecek. Sadece şunu söyleyebilirim, 4. Büyük Kongremizde şekillenecek olan yeni kurullarımız geçmiş dönemin birikimiyle eminim bir kartopu gibi mücadeleyi büyüterek ilerletecektir. ‘İttifakı büyüteceğiz’ n Millet İttifakı’nı dışardan desteklediniz. Hangi şartlar altında bu destek devam edecek, kongrenin ana gündem konusu ne olacak? HDP, 31 Mart seçimlerinde herhangi bir ittifaka destek vermedi. Bizim AKP/MHP blokunu geriletmek üzerine bir hedefimiz vardı ve seçim stratejimizi bu hedef üzerine kurduk. Bu hedef doğrultusunda aday çıkarmadığımız kentlerde bu blokun karşısındaki adayları destekledik. 31 Mart’ta HDP bir strateji benimsedi ve bu strateji karşısında AKP/MHP bloku kaybetti. Biz de bu stratejimizi geliştirerek “Demokrasi İttifakı”nı tanımladık. Şimdi toplumsal zeminde ‘Demokrasi İttifakı’nı büyütmeli, demokratik çözümleri her alanda yaşama geçirmeliyiz. Kongremizin temel hedefi de Türkiye’yi demokratik iktidarla tanıştıracak bir hamle sürecini örmektir. Bunun için de Demokrasi İttifakı’nı büyütmeye yönelik gündemimiz var. Bu gündemimizi kongremizde bir kez daha güçlü şekilde vurgulayacağız. Kongremizin ana teması “Demokrasi İttifakı’yla demokratik iktidar” olacak. Bu temanın içinde eşit yurttaşlık temelinde yerel demokrasi ile güçlendirilmiş parlamenter sistem olacak. Demokratik değerler, evrensel hukuk ve özgür siyaset etrafında bir araya gelerek önümüzdeki süreci karşılayacağız. l İSTANBUL IYI PARTI’DEN İSTİFA EDEN ISMAIL OK Akşener’i üstü kapalı hedef aldı İYİ Parti’deki tüm görevlerinden istifa eden Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, TBMM’de bir basın toplantısı düzenledi. Ok, eski İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen’in çözüm sürecinde “Denge Denetleme Ağı”nda görev aldığı ve eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’la görüştüğünü ancak bir ay boyunca görevden alınmadığını belirterek üstü kapalı Genel Başkan Meral Akşener’i hedef aldı. Ok, gazetecilerin ısrarlı “Partinizde Sorosçu olarak Akşener’i mi suçluyorsunuz” sorusu üzerine dikkat çeken “Sorosçu olduğu bilinen bir adamın, ne bir üye ne de bir milletvekili, başkanlık divanında ve en kritik yerde görevlendirme yetkisine sahip değildir. Akıllıya lafın tamamı anlatılmaz” ifadelerini kullandı. CHP ile yerel seçimlerde yapılan ittifakta Balıkesir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı gösterilmesini “kendisinin istemediğini” belirten Ok, “Balıkesir teşkilatı ısrarla aday olmamı istedi, kabul etmedim. En sonunda Genel Başkanım büyük bir ısrarla benden Balıkesir adayı olmamı rica etti. İYİ Parti HDP ile ortaklık yapmıyor ama CHP, HDP ile ne anlamda? Takdir kamuoyunun” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle