18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 11 21 ŞUBAT 2020 CUMA Jeopolitik riskler, faiz kararı ve virüs endişesi doları yükseltirken BİST’i düşürdü Piyasada endişe güçlü Mali piyasalarda özellikle hafta başından bu yana yaşanan dalgalanma, dün şiddetini artırdı. Dolar 6.10 TL’yi aşarken, BİST 100 Endeksi yüzde 3 düştü. Mali piyasalarda özellikle hafta başından bu yana yaşanan dalgalanma, dün şiddetini artırdı. Suriye kaynaklı artan jeopolitik endişeler ve küresel ekonomik aktiviteye koronavirüs salgının etkisinin artabileceğine yönelik beklentiler, dolar/ TL’de yukarı yönlü baskı yaratırken, Borsa İstanbul’da dikkat çekici düşüşlere neden oluyor. Dolar kuru, Mayıs 2019’dan beri gün içinde görülen en yüksek seviye olan 6.10’a kadar yükseldi. Yükseliş TCMB’nin dün 50 baz puanlık faiz indirimi ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tutanakları sonrası geldi. Dolar, perşembe günü Japon yeninde ani ve sert bir düşüş olmasıyla Asya’daki fonları kendisine çekti. Yendeki sert düşüş, yenin güvenli liman konumunu sorgulatırken, yerel varlıklara sahip yatırımcıları ise kaygılandırdı. Dolar/ TL dün gün boyu 6.07706.1011 arasında dalgalandı. Merkez Bankası’nın son faiz kararını değerlendi ren Commerzbank uzmanları, hazırladıkları raporda reel faizin negatif olduğunu, gelişen piyasalarda risk iştahı düştüğünde TL’nin da sert biçimde zayıflayabileceğini söyledi. Güne yatay başlayan BİST 100 Endeksi de gün içinde 114 bin 999 puan kadar çekildi. Günü yüzde 2.98 düşüşle 115 bin 642 puanda tamamladı. Bankacılık hisseleri ise yüzde 4.22 geriledi. Futbol şirketlerinin hisselerindeki düşüş de dikkat çekti. l Ekonomi Servisi KISA VADELI DIŞ BORÇ ARTTI Merkez Bankası’nın verilerine göre, kısa vadeli dış borç stoku, 2019 yılının aralık ayında bir önceki yılın sonuna kıyasla yüzde 4.3 artarak 118.2 milyar dolara yükseldi. Bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 1.7 azalarak 56.2 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 6.6 artarak 53.6 milyar dolar oldu. ‘TL’ye dayalı fonlamaya geçilecek’ Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “ileri, verimli, milli endüstri” (İVME) finansman paketinde TLREF endeksli ve sabit faizli döneme geçileceğini açıkladı. Dün Gaziantep’te sanayicilerle buluşan Albayrak, bu konuda şunları anlattı: “Faiz oranı 5 yıla kadar olan İSTOD kredisinde yüzde 10’dan yüzde 9’a indi. Artık Türkiye’nin ithal ikamesi yapacağı, ihracatı artıracağı, yüksek katma değerli üretim yapacağı alanlarda uzun vadeli TL’ye dayalı bir fonlama modelini hayata geçireceğiz. Makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin, piyasalardaki rahatlamanın yakın zamanda tabana yayılacağından kimsenin şüphesi ol masın.” Albayrak, ayrıca ekonomideki tüm kurumların ortaya koyduğu güçlü koordinasyonla, iş dünyasına verdikleri desteklerle “kriz sevdalılarını” hüsrana uğrattıklarını iddia etti. Albayrak, “Enflasyonda, kurda ve faizlerde ihtimal dahi verilmeyecek bir iyileşmenin başarısını sağladık ama yetmez, daha yeni başladık” dedi. Sevgililer için 3.3 milyar lira Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde kartlı ödeme tutarı geçen yılın aynı gününe göre yüzde 28 artarak 3.3 milyar liraya yükseldi. Sevgililer Günü’nü içeren 814 Şubat haftasında kartlarla yapılan ödemelerde, bir önceki haftasına göre en fazla artış yüzde 65’le kuyumculuk sektöründe yaşandı. Bu sektörü yüzde 7’şer artışla elektronik eşya ve sağlık ürünleri/kozmetik sektörleri takip etti. Ortalama kartlı ödeme tutarı kuyumculuk sektöründe 1388 lira, elektronik eşya sektöründe 423 lira ve sağlık ürünleri/kozmetik sektöründe 149 lira oldu. Banka kartları ve kredi kartlarıyla ocak ayında yapılan toplam ödeme tutarı 2019’un aynı ayına kıyasla yüzde 25 artarak 89 milyar liraya çıktı. l AA ‘Kadın olmadan büyümek zor’ Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Turkish Women’s International Network (TurkishWIN) ve UPS’in işbirliğiyle düzenlenen Kadın Liderlik Platformu’nun (KLP) beşinci zirvesinde, özel sektörde kadın istihdamının nasıl artıralabileceği masaya yatırıldı. KAGİDER Başkanı Emine Erdem, “Kadınlara eşit fırsatlar sunmadıkça, ekonomiye dahil etmedikçe ne Türkiye için ne de dünya için sürdürülebilir kalkınmadan, ekonomik büyümeden söz etmemiz mümkün değil” dedi. Girişimci kadınların ürünlerini yeni pazarlara ulaştırmalarını desteklemek amacıyla 2 yıldır Kadın İhracatçı Programı’nı hayata geçirdiklerini anlatan TurkishWIN Kurucusu Melek Pulatkonak ise “Kadın istihdamını artırmayı ve kapsayıcı kurum kültürüne yatırım yapmayı hedefleyen tüm şirketleri, Kadın Liderlik Platformu ekosistemimize davet ediyoruz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Güven ve istihdam azaldı Toplantıya TİM Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. TİM Başkanı İsmail Gülle (ortada), Afrika pazarının öneminin artacağını söyledi. İhracatta petrokimya ve altın öne çıkacak Küresel ithalat trendlerinde yaşanan değişimin etkisiyle 2030’da Türkiye’nin ihracatında petrokimya ürünleri ve altın ile mücevheratın ağırlığının artması, örme giyim ve demir çeliğin ağırlığının ise gerilemesi beklenirken, ihracat pazarları arasında Sahraaltı Afrika ülkelerinin önem kazanması bekleniyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde hazırlanan “İhracat 2020 Raporu”nu dün açıklayan TİM Başkanı İsmail Gülle, küresel ticaretteki gelişmelere paralel olarak 2030 yılında Türkiye’nin ihraç ürünleri ve ihracat pazarlarında yaşanacak değişime işaret ederek, “Rapor, değişen küresel tabloda Türkiye ihracatı ve iş dünyası için 10 yıl içinde hangi pazarlara, hangi ürünlere öncelik verilmesi, Türkiye’de özel sektör yatırımlarının da hangi sektörlere yönlendirilmesi gerektiği konusunda önem taşıyor” dedi. Rapora göre, otomotiv ve makina 2030 yılında da Türkiye’nin en önemli ihracat kalemleri olmaya devam edecek. Gülle, ayrıca “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” hedefine ulaşmak adına ihracatçılara 7 gün 24 saat hizmet verecekleri önemli dijital dönüşümlere imza attıklarını, ihracatçıların artık TİM web sitesi ve mobil uygulaması üzerinden “Fuar Destek Paneli”ne tek tıkla ulaşabileceklerini söyledi. l Ekonomi Servisi Tüketici güveni 4 ay sonra düşüşe geçti ve 57.3 puan oldu. Geçen yılın son 3 ayında inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında istihdam yüzde 0.3 geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından dün açıklanan “Tüketici Güven Endeksi, Şubat 2020” ve “İşgücü Girdi Endeksleri, IV. Çeyrek: Ekim Aralık, 2019” raporları krizin etkilerini bir kez daha gösterdi. Tüketici güven endeksi verileri kapsamında mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2.7 azaldı ve 58.8 puandan 57.3 puana düştü. Bu endeks Ekim 2019 itibarıyla düzenli artıyordu. Ayrıca bu endeksin 100’den küçük olmasının tüketici güveninde kötümser durumu gösterdiği de unutulmamalı. İnşaat sorunlu Güveninin alt başlıklarına bakıldığında gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi yüzde 3.4 azalarak 76.8, gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 1.9 azalarak 75.9 ve gelecek 12 aylık döneme ilişkin işsiz sayısı beklentisi endeksi yüzde 5.3 azalarak 53.8 oldu. İşsiz sayısı beklentisindeki azalma işsizliğin artacağı anlamına geliyor. Ayrıca gelecek 12 aylık döneme ilişkin tasarruf etme ihtimali endeksi ise yüzde 4.2 artarak 22.5 oldu. İşgücü girdi endeksleri kapsamında ise sanayi, inşaat ve ticarethizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, geçen yılın dördüncü (ekim, kasım, aralık) çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0.3 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde endeks, sanayi sektöründe yüzde 2.1 arttı, inşaat sektöründe yüzde 19.1 azaldı, ticarethizmet sektörlerinde ise yüzde 2.5 arttı. Yine bu sektörler toplamında çalışılan saat endeksi, yüzde 1.3 azaldı. l Ekonomi Servisi ‘KANUN’DAN VAZGEÇ, VERGI CEZALARI INSIN Hazine ve Maliye Bakanlığı “kanun yolundan vazgeçme” müessesesi yürürlüğe girdi. Buna göre mahkeme tarafından vergi ve cezanın tamamının onaylanmasına karar verilmesi ve mükellefin kanun yolundan vazgeçmesi durumunda, cezanın yüzde 25’inin tahsilinden vazgeçilecek. Mahkemenin vergi ve cezayı iptal etmesi ve mükellefin kanun yolundan vazgeçmesi halinde, cezanın tamamı ile verginin yüzde 40’ının tahsilinden vazgeçilip verginin kalan yüzde 60’ı tahsil edilecek. Elektriği maliyet ve zam çarptı Ağustos 2018’den bu yana elektriğin beş kez zamlanması, maliyet artışları ve mevsimsel etkiler tüketimi düşürdü. Boğaziçi Elektrik Dağıtım’ın (BEDAŞ) “2019 Yılın En’leri” raporu, abone sayısı artarken tüketimin azaldığını ortaya koydu. Buna göre, 2018’de 5 milyon 29 bin olan abone sayısı, 2019’da 5 milyon 134 bine çıktı. Ancak aynı dönem aralığındaki tüketim 27.3 mil Murat Yiğit yar kWh’den 27 milyar kWh’ye indi. BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit, tüketimdeki düşüşün mevsimsel etkilerden kaynaklandığını belirtti. Cumhuriyet’e konuşan enerji uzmanı Olgun Sakarya ise “Sanayiye elektrik enerjisi talebi son bir yılda yüzde 49’dan yüzde 46’ya indi. Tüketimin yarısına yakınının sanayiden geldiği, konutlarda da yurttaşın tasarrufa git tiği düşünüldüğünde tüketimin düşmesi normal” dedi. BEDAŞ’ın raporunda dikkat çeken diğer noktalar şöyle: n Avru pa yakasında en yüksek abone sayısı ve tüketim Esenyurt’ta. n Şişli en fazla abone sayısına sahip 10. ilçe iken tüketimde 2. oldu. Bu ilçeyi tüketimde Bağcılar, Küçükçekmece ve Fatih izledi. n En az abone sayısı ve tüketime sahip ilçe Çatalca oldu. n 2018’de 70 bin 184 olan arıza sayısı 2019’da 38 bin 159’a düştü. n Arıza nedenleri yüzde 31 ile havai hat arızası, yüzde 29 ile kazılar, yüzde 24 ile yeraltı kablo arızası ve yüzde 16 ile teçhizat arızaları ve aşırı yüklenme olarak öne çıktı. l Ekonomi Servisi 1000 GENCE YAPAY ZEKÂ DERSI Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen “Yarını Kodlayanlar” projesi kapsamında 1417 yaş arasındaki gençlere yapay zekâ eğitimleri verilecek. İstanbul, Ankara ve Trabzon’da toplam 1000 gence ulaşılması hedefleniyor. Proje için 45 gönüllü eğitmen, minimum 3 hafta, maksimum 3 ay boyunca, haftada 2 gün gençlerle çalışıp onların proje geliştirmelerine yardımcı olacak. Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, “Bu modeli çerçevesinde, gençler, kendilerini bir kalıba sokmadan proje geliştirebilecekler” dedi. l Ekonomi Servisi Hukuksuzluk kanser gibi ülkeyi sardığında... SES... Hukuksuzluk ülkeyi kanser gibi sarmış durumda... 845 gündür tutuklu olan siyasi rehine iş insanı Osman Kavala’dan tutun, Kavala’ya beraat kararı veren hâkimlere bile soruşturma açılmasına; iki yıl önce kuşkulu bir olayda yaşamını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz’ın öldürüldüğünü iddia eden babasının başına gelenlere, AKP’nin Atatürk’ün mirası olan CHP’nin İş Bankası hisselerine el koymak için özel yasa çıkarma peşinde olmasına, halkın oyları ile seçilmiş mazbataları kendilerine verilmiş belediye başkanlarının görevden alınmalarına... Saymakla bitmez. Her alanda... “Benden değilsen, beni eleştiriyorsan, karşı çıkıyorsan eğer senin iplerin benim elimde, istediğim anda çekerim o ipi” diyen tek adam ve onun emirlerinin uygulayıcıları... Hukuksuzluklar üzerinden yönetiliyor ülke, hukuksuzluklar üzerinden belirlenip sürdürülüyor gündem.. İşsizlik, derinleşen yoksulluk, her gün en az bir yurttaşın çaresizlikten intihar eder hale gelmesi; artan kadın cinayetleri; artan cehalet; artan kutuplaşma bunlar ana gündem haline bile gelemiyor bir türlü. Gelemediği içindir ki, siyaset bunlar için çözüm üretmiyor. Hatta bunlardan besleniyor. Belli ki sürecek... Hukuksuzluk kanser gibi yayıldıkça demokratik çözüm arayışları da tükeniyor. Bir yanda hayvansever olmayı, doğaya sahip çıkmayı bile potansiyel terörist olarak görme eğiliminde olan bir zihniyet; öte yanda demokratik hakları sürekli tırpanlanan, üzerindeki baskıların sürekli arttığı bir kitle, yani bizler... Peki, ne yapacağız o halde? Neye tutunacağız? 7 yıl önceki Gezi Direnişi bir umuttu. Ardından CHP’nin başlattığı Adalet Yürüyüşü de.. Umutsuzluğun tavan yaptığı dönemlerde insanlara “Biz değiştirebiliriz” gücünü vermişti. Ya şimdi? SES hareketi ve kadın dayanışması Beklemek ve beklerken de giderek çürümek... Ya da bir şeyler yapmak? Herkes kendi gücünün yettiğince... Kendi çapında bir yerlerde bir değişim yaratabilmek, birilerinin yaşamlarına dokunabilmek.. Böyle baktığımızda bu ülke çok güzel örneklerle dolu. Zaman zaman bu köşede değinirim. Örneğin Sultanbeyli Gönüllüleri’nin yıllar boyunca o ilçede yaptıkları güzel şeyler? Neden sayı artırılmasın, bu örnekler başka şeyler için ilham kaynağı olmasın. İşte onlardan biri daha diyerek bu noktada sözü Gülseren Onanç’ın SES hareketine getireyim. Onanç’ı bir iki sözcükle tanımla derseniz “yılmayan, pes etmeyen kişiliği ve bir şeyleri değiştirme arzusu” derim. Kadının toplum içindeki rolünün güçlenmesi için mücadele eden, ardından siyasete soyunan, bir dönem CHP Genel Başkan Yardımcılığı yapan, yerel yönetimlerin değişimdeki gücüne inandığı için bir dönem belediye başkanlığına adaylığını koyan biri.. Şimdi yeni bir oluşumun içinde: Geçtiğimiz ağustos ayında kurdukları SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği. “Dünyanın ve Türkiye’nin geleceğinden endişe ediyoruz. Bizi bu çıkmazdan, kaostan kurtaracak birilerini bekliyoruz. Bu kimi zaman bir siyasetçi kimi zaman 16 yaşında bir genç kadın olabiliyor. Oysa sihirli bir formül, insanüstü bir siyasetçi yok. Çözüm bizim aktif vatandaşlar olarak kendi geleceğimizi ellerimize almamızda yatıyor” diyor. Ve ekliyor: “Demokrasinin ve gelişmişliğin özündeki en önemli değerin eşitlik olduğuna inandım. Öte yandan kutuplaşma toplumsal barışı yaralayan ve gelişmeyi engelleyen bir olgu. Kutuplaşmayı dayanışmayla yenebilir; eşitliğe dayanışmayla ulaşabiliriz. Bu nedenle savunduğumuz diğer olgu, DAYANIŞMA. Başta toplumsal cinsiyet eşitliğinin, dayanışmayla yaşama geçmesi için projelerimizi gerçekleştireceğiz.” Aslında dernek, bir sürecin sonucu 2017 yılındaki Adalet Yürüyüşü’nün ardından düzenlenen Eşitlik, Adalet, Kadın Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde alınan bir karardan yola çıkılarak kurulan Eşitlik Adalet Kadın Platformu’nun bir devamı. Hedefleri var, projeleri var. Detaylı bilgiyi www.sesdernegi.org sitesinden alabilirsiniz. Ama ben yaklaşan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için yapacakları bir etkinliği anlatacağım. SES’in Vital Voices işbirliğiyle geliştirdiği ve ilk kez Türkiye’de yapılacak olan, deneyimli kadınlar ile daha kariyerinin başında olan genç kadınların birkaç saatliğine birbirlerini tanımalarını ve dayanışmayı geliştirmelerini hedefledikleri bir etkinlik bu. Her yıl tekrarlanacak, isteyen kadınlar iletişimlerini sürdürebilecekler birbirleri ile. SES’in yeni tip bir sivil toplum olmasını hedefliyoruz. Üyelerimiz arasında erkekler de olacak. Derneğimiz, uluslararası kadın hareketlerini takip edecek, uluslararası işbirliklerini hayata geçirecek ve iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma perspektifine sahip çıkarak savunuculuk yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle