18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 9 13 ŞUBAT 2020 PERŞEMBE CHP hisselerinin Hazine’ye devrini yeniden gündemine alan Erdoğan’dan talimat ‘İş Bankası’ için komisyon İBB’DEN SUÇ DUYURUSU Hurda yolsuzluğunda kuzene suçlama İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Şehir Hatları AŞ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kuzeni H. Erdoğan’ın da aralarında olduğu 4 personel hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda bulunulan H. Erdoğan, Z. Yerlikaya, B. Gültekin ve S. Kesim’in, çalışanı oldukları Şehir Hatları AŞ’ye ait gemilerin tamiri ve bakımları esnasında ortaya çıkan hurdayı şirkete mali veri girişi olmadan kayıt dışı şekilde şirket dışına çıkardıkları tespit edildi. Hurda hırsızlığı soruşturmasında ifade veren şüpheli B. Gültekin, üç defa müdürlerin bilgisi dahiline hurda gönderimi yapıldığını, elde edilen gelirin kendi şahsi hesabına yatırıldığını, talimatı gemi operasyon müdürü H. Erdoğan’ın verdiğini iddia etti. l İç Politika YAVAŞ’A IFTIRA ATMIŞTI Kesgin için yakalama kararı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Mansur Yavaş aleyhinde ortaya çıkarılan ve AKP’nin “saygın işadamı” dediği Necmettin Kesgin hakkında yakalama kararı çıkardı. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Kesgin’in, Yavaş’ın şikâyeti üzerine sahte senet düzenlediği için resmi belgede sahtecilikten 4 yıl, şantajdan 1 yıl 3 ay, özel hayatın gizliliğini ihlalden 1 yıl 3 ay olmak üzere toplam 6 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Kesgin’in daha önce de resmî evrakta sahtecilik suçundan 1 yıl 8 ay kesinleşmiş cezası bulunuyordu. Kesgin, geçen ay ise “çocuklara ilişkin müstehcen görüntü bulundurmaktan” 3 yıl ceza almıştı. Kesgin’in yakalandıktan sonra cezaevine konulması bekleniyor. l ANKARA/Cumhuriyet YALOVA BELEDİYESİ Tutuklu sayısı 3’e yükseldi Yalova Belediyesi’ndeki yolsuzluk soruşturması kapsamında önceki gün adliyeye sevk edilen belediye mali işler müdürü Ş.R.K. ile muhasebe elemanı R.E. tutuklandı. Belediye başkan yardımcısı Halit Güleç’in de aralarında bulunduğu 3 kişinin ise sorgusu sürüyor. Soruşturma kapsamında, Denizli’de yakalanan muhasebe elemanı R.E., mali işler müdürü Ş.R.K. ve ile aynı birimde muhasebe elemanı olarak çalışan S.Ö. Emniyet’teki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmişti. Sanıklardan Ş.R.K. ve R.E., çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. S.Ö. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Daha önce de bir müteahhit tutuklanmıştı. l İç Politika POLİS İNTİHARI Soruşturma başlatıldı İzmir’in Çeşme ilçesinde, beylik ta bancasını göğsüne ateşleyerek intihar eden polis memu ru Muhammed Emin Kaya’nın (23) baba sı tarafından yapılan suç duyurusunun ar Kaya dından bir Emniyet müdürü ve bir komiser yardımcısı po lis hakkında “intihara yönlendirme” suçundan soruşturma başlatıldı. İlk görev yeri Çeşme’de çalışan 2.5 yıllık polis memuru Kaya, 15 Ocak’ta evinde intihar etti. İddiaya göre geçen yıl mayıs ayında dilencilere yönelik yapılan operasyonda el konulan 315 TL’yi Kaya, karakolda çelik kasa ve ya kilitli bir dolap bulunmaması nede niyle, kaybolmaması amacıyla cebine koydu. Ancak parayı, eve giderken ce binde unuttu. Paranın sahibi yurttaş, polis merkezine gelince olay duyuldu. Yaklaşık 7 ay açığa alınan Kaya, zim met suçundan açılan kamu davasında beraat etti, ancak hırsızlık suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı. 13 Aralık 2019’da göreve iade edi len Kaya’nın depresyona girdiği, mob binge ve amirlerinin hakaretlerine ma ruz kaldığı öne sürüldü. l DHA FETÖ’nün siyasi ayağı konusunda CHP ve AKP arasında liderler düzeyin seyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Hazine’ye gitsin diye verdi. Bu hisseler Allah’ın izniy deki tartışma sürerken; AKP, le Hazine’nin malı olacaktır, bu CHP’nin İş Bankası hisselerinin Hazine’ye devri konusunu yeniden gündemine aldı. Cum EMINE KAPLAN parlamento bu kararı alacaktır” açıklamasını yapmış, konu AKP ve CHP arasında sık sık tartı hurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkan şılmıştı. Ancak tüm bu tartışmalara lığı Sarayı’nda konuyla ilgili nasıl bir rağmen AKP, bugüne kadar bir adım düzenleme yapılabileceğini belirle atmamış ve TBMM gündemine bir mek üzere bir komisyon oluşturul yasa teklifi getirmemişti. 2 ay önce ması talimatını verdi. Erdoğan, 2 yıl ki MKYK toplantısında da değerlen önce CHP’nin hisselerinin Hazine’ye dirilen konuyla ilgili olarak nasıl bir devredilmesi gerektiğini belirterek, düzenleme yapılabileceğine ilişkin “İş Bankası’nda yüzde 28’e yakın his Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir ko misyon oluşturulması kararlaştırıldı. 3 formül tartışılıyor Atatürk’ün vasiyetini de tartışma konusu yaptırmayacak bir formül bulunması üzerinde durulurken, daha önce de dile getirilen hisselerin Hazine’ye devredilmesi, CHP’nin yönetim kurulu üyeleri yerine bağımsız üyelerin banka yönetiminde yer alması, bankanın CHP hisselerinden kar payı alan Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu üzerinden bir düzenleme yapılması olmak üzere 3 formül tartışılıyor. l ANKARA DDÖatveAayVanbAduangBaürUansıGndÜa İNlha mi Balı’nın bulunduğu 16 firaAriraslanrınıkdahaİlkhkamınidBaaklı’inGınar dabvualusınndıunğguö1r6üflimrareissianneıkbugüghnaökrdükeılnmvdaeamskiineGedabirluedgcaeüvkna.sdıenvınam edilecek. Gar davasında mahkeme, IŞİD üyesinin gübre temin etmeye çalışmasını Emniyet’e sordu İhmali açıklayamadı ALİCAN ULUDAĞ Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, Ankara Tren Garı katliamdan 10 gün önce IŞİD üyesi Yakup Şahin’in Nizip’te patlayıcı madde yapımında kullanılan gübre temin etmeye çalıştığına ilişkin ihbar üzerine, o dönem yapılan işlemleri soran Ankara’daki mahkemeye yanıt veremedi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 100 kişinin öldüğü gar katliamının firari sanıkları yönünden süren davanın 21 Kasım 2019’da görülen duruşmasında Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne kritik bir soru sorulmasına karar verdi. Mahkemenin Emniyet’e gönderdiği yazıda, “davanın tutuklu sanıklarından Yakup Şahin’in katliamdan 10 gün önce bir gübre bayisinden 2 ton gübre almak istediği ve satıcı tarafından satış yapılmadığı” ola Dava dosyasındaki ihbar tutanaklarını mahkemeye göndermekle yetinen Emniyet, Yakup Şahin’in katliamdan önce neden gözaltına alınmadığı, bağlantılarının ortaya çıkarılmadığı ve IŞİD hücresinin çökertilmediği sorularını yanıtsız bıraktı. yıyla ilgili gerekli araştırmanın yapılmasına ilişkin ihbar evreklarının akıbetinin ve Emniyet’in yaptığı işlemler konusunda bilgi verilmesi istendi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, mahkemeye gönderdiği yazıda, ihbardan sonra Yakup Şahin’in o dönem kimliğinin tespit edilmesine ilişkin mahkeme dosyasında da olan tutanakları gönderdi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, mahkemeye gönderdiği tutanakların üst yazısında, Yakup Şahin’in ihbardan sonra neden yakalanmadığı sorusuna yanıt vermezken şunları kaydetti: “30 Eylül 2015 tarihinde yapılan ih barla ilgili olarak Nizip Terörle Mücadele Büro Amirliği görevlileri tarafından Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı’na aynı gün, yani 30 Eylül 2015 tarihinde konu iletilmiş, yapılan görüşmede ihbarın araştırılması yönünde talimat alınmıştır. Yapılan ihbarla ilgili olarak kamera, plaka tanıma sistemi, sistemsel sorgu ve yapılan diğer çalışmalar neticesinde bahse konu şahsın Yakup Şahin isimli şahıs olduğunun tespitinin yapıldığı, akabinde Nizip Terörle Mücadele ve İstihbarat Büro amirliklerinin koordineli çalışmalarının devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.” l ANKARA TAHIR ELÇI CINAYETI SORUŞTURMASI Üç polisten ifade Halen görevde olan üç polis, soruşturma savcısına verdikleri ifadede suçlamaları reddedip Tahir Elçi’yi kendilerinin vurmadığını söyledi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi soruşturmasında 4 yıl sonra şüpheliler tespit edildi. Savcılık, soruşturma dosyasına “şüpheli” olarak kaydedilen ve halen aktif görevde olan üç polisin ifadelerini aldı. Böylece dört yıl sonra ilk kez dosyada Elçi şüpheliler yer almış oldu. Şüpheli polislerden ikisi başka şehirlerden ses ve görüntü bilişim sistemi ile biri ise bizzat savcılığa gelerek ifade verdi. Şüphelilerin ifadesi 9 ve 10 Ocak’ta soruşturma savcısı tarafından alındı. İfadeleri alınan ve Elçi cinayeti ile ilgili sorgulanan şüpheli polislerin üçü de suçlamayı reddetti. Deutsche Welle’nin haberine göre, şüpheli polislerden S.T. silah sesi duyduktan bir dakika sonra önünden bir kişinin geçtiğini, bu kişiye ateş ettiğini, hemen arkasından bir kişinin daha geçtiğini ve bu kişiye de ateş etmeye başladığını kaydetti. 56 el ateş ettiğini söyleyen şüpheli, “Şahıs beni geçtikten sonra arkası dönük vaziyette bana bir el ateş etti. Karın boşluğumdan yaralandım. Yaralandıktan sonra bulunduğum yere çöktüm ve ateş etmedim. Olay esnasında Elçi’yi görmedim. Ateş ederken atış menzilimde kimse yoktu. Elçi’yi ben öldürmedim. Teröristleri et kisiz hale getirmek için ateş ettim” dedi. Olay sırasında silahını ateşleyen polislerden F.T. ise çatışma başlamadan önce Tahir Elçi ile arasında bir ya da iki metre mesafe olduğunu söyledi. Sokağa giren ikinci kişinin kendilerine ateş ettiğini söyleyen F.T., kendisinin de bu kişiye doğru ateş ettiğini ifade etti. Daha sonra Dört Ayaklı Minare’nin altında bir kişinin yerde yattığını gördüğünü söyleyen F.T., “Tahir Elçi’nin vurulma anını görmedim. Elçi’ye ben ateş etmedim. Benim atış menzilimde değildi. Kimin vurduğunu görmedim. Olayın teröristler tarafından planlandığını düşünüyorum. Olay yerinde kimlik tespiti yapılan teröristlerin siyasi ve askeri eğitim aldıklarını biliyorduk. Tahminim suikast için oraya gelmişlerdi” ifadelerini kullandı. ‘Gömleğinden anladım’ Şüphelilerden M.S. ise ilk anda Dört Ayaklı Minare’nin altında yatan kişinin Tahir Elçi olduğunu anlamadığını belirterek “Bir süre sonra bu kişinin Elçi olduğunu giydiği gömlekten anladım. Vurulduğu anı görmedim. Bulunduğumuz yerin 10 metre ötesindeki hendek kazılmıştı. Tahmin ettiğim kadarıyla başka terör örgütü üyeleri buradan bize ateş ediyordu. Elçi’yi vuran kişi ya da kişileri bilmiyorum. Olay anında silahlı şahsı durdurmak için ateş ettim. Elçi’yi ben vurmadım” dedi. l Haber Merkezi YARGITAY BAŞKANI UYARDI Cirit: Güven yoksa yargı bağımsızlığı sağlanamaz Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Bir veya birkaç değişiklik paketiyle yargıya ilişkin her meselenin çözüleceği şeklinde bir algıya yol açılmamalıdır” dedi. Yargıtay Başkanlığı ve Ufuk Üniversitesi işbirliğiyle İncek’te düzenlenen sempozyumda konuşan Cirit, “Bir hukuk kuralı, yurdun bir bölgesinde fark Cirit lı, başka bir bölgesinde farklı uygulanırsa eşitlik ilkesi ihlal edilir. Bu sebeple Yargıtay’ın en önemli görevi kanun önünde eşitliği ve hukuki öngörülebilirliği sağlamak amacıyla içtihat birliğini gerçekleştirmektir” dedi. Yargıya güven “Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, anayasanın yargı mensuplarına bir lütfu değil, halkın güvenine layık olunarak kazanılacak bir konumdur” diyen Cirit, bu güvenin, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığın en önemli teminatı olduğunu belirtti. Cirit, bu yılın mayıs ayında açıklanan “Yargı Reformu Stratejisinin adalet alanında atılan önemli bir adım olduğunu vurgulayarak hâkimlere coğrafi teminat sağlanmasının yargı bağımsızlığını güçlendireceğini söyledi. Cirit, “Ancak, bir veya birkaç değişiklik paketiyle yargıya ilişkin her meselenin çözüleceği şeklinde bir algıya yol açılmamalıdır. Kamuoyunda aşırı bir beklenti oluşturulması da halkın yargıya olan güvenini uzun vadede olumlu etkilemeyecektir. Bu konuda ihtiyatlı olmalıyız” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet FETÖ ile mücadele için... Bundan beş bin yıl önce Anadolu’da büyük bir imparatorluk kuran Hititlerin iki önemli sorunu olmuş: Bütünlük ve güvenlik! Kavimler kapısı, Asya ile Avrupa’nın birleşme noktası Anadolu’nun bu özelliği, üzerinde devlet kuranların karşılaştığı sorunların özünü hiç değiştirmemiş. Bugün de Türkiye’nin yaşadığı sorunların temelinde bu iki konu geliyor. İpleri zaman zaman el değiştiren terör örgütleri, Türkiye’nin bugününü ve geleceğini tehdit ediyor. Türkiye’nin toplam gücü bu tehlikeleri etkisiz hale getirmeye yeter. Ancak maddi ve manevi zarar hayli büyük. FETÖ ise sadece terör örgütü olarak değerlendirilemeyecek kadar ciddi bir tehdit. Zira hedef sadece devlet değil, aynı zamana toplum. Devleti ve toplumu ele geçirip başkalaştırmak! Kimin adına? FETÖ şu anda neredeyse onun adına! Bu anlamda FETÖ, memleketindedir! HHH FETÖ’nün tarihsel süreç içinde doğumu, gelişimi, büyümesi, ABD tarafından kullanılmaya başlanması bir süreç... Türkiye’deki bütün iktidarların FETÖ’ye bakışı ayrı bir süreç... Özü şu: 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesinin ardından ABD öncelikle Orta Asya ülkelerinde Sovyet etkisini yıkmak istedi. Bunu yıkarken yerine “Türk Cumhuriyetleri” yapısının yerleşmesini de istemedi. Bunun yerine Amerİslam diyebileceğimiz Amerika’ya bağlı bir yapı öngördü. FETÖ de buna göre kullanıldı. Orta Asya’dan sonra Afrika’da da aynı siyaset güdüldü. Bu coğrafyanın ortasındaki Türkiye, çağdaş, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak elbette bırakılamazdı! FETÖ, AKP’den önceki bütün hükümetler döneminde devlete sızdı, AKP döneminde ise devleti ele geçirme aşamasına geldi. AKP, mevcut devlet yapısına karşı kendi iktidarımı kuracağım diye, 2012’ye kadar FETÖ’nün devleti ele geçirme hareketine izin verdi. Kendi ifadeleriyle “ne istedilerse verdi”! 2012’den sonra devleti ele geçirme yarışında AKP ile FETÖ arasında kıyasıya çekişme yaşandı. 15 Temmuz 2016 bunun son düğümüydü. HHH FETÖ’nün, içinde terör dahil, her türlü yöntemi barındıran, uluslararası kullanıma açık bir örgüt olduğunun ortaya çıkması, bunun tüm siyasi partilerce böyle kabul edilmesi çok önemlidir. Mücadelenin başarılı olabilmesi için önce neyle mücadele edildiğinin bilinmesi gerekir. AKP bugün bu mücadeleyi verirken içine “muhalefetle mücadeleyi” de katıyor. Mücadele stratejisi olarak da kendi koyduğu miladı ve kendi koyduğu kriterleri geçerli sayıyor. O da şu: Suç tarihi 1725 Aralık 2013 ve sonrasıdır. AKP’ye biat edip teslim olanlar her türlü suçtan varestedir! Gelinen noktada iktidar ve muhalefet okları birbirine çevirip FETÖ’nün siyasi ayağını açıklıyorlar. Çağrımız şu: FETÖ ile mücadelede bütün partiler birbirlerine karşı bir adım geri çekilsin! Gelin, bugünü ve geleceği kaybetmemek adına bir daha FETÖ benzeri yapılanmalar olmaması için mücadele edelim... Gelin, FETÖ’nün ayaklarından çok ana kaynağına inelim... Gelin, devlet kurumlarını her türlü paralel yapılanmadan kurtaralım... Gelin, okları birbirimize değil, cehalete, emperyalizmin uşaklarına, dini türlü kullanıma açık hale getirenlere çevirelim... Çıray’dan Abdülhamit portresine soru önergesi İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Erdemir’in makam odasında Osmanlı padişahı Abdülhamit’in portresinin yer almasını TBMM’ye taşıdı. Sağlık Bakanı’na soru önergesi sunan Çıray, “Eldemir, makam odasına Osmanlı padişahı Aldülhamit’in fotoğrafını bilginiz ve izniniz dahilinde mi asmıştır? Bakanlığınızın başka birimlerinde de Abdülhamit portreleri asılmış mıdır?” dedi. Çıray, “Bakanlığınızın kurumsal şahsiyetinin şekillenmesinde bu kadar önemli yeri olan Refik Saydam’ın portrelerinin Abdülhamit portrelerine tercih edilmesi daha doğru ve uygun düşmez miydi” diye sordu. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle