18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 13 ŞUBAT 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Ayrıntılar Ya Atatürk ya Abdülhamit Siyasal İslam ve ülkücü hareket öteden beri Amerikancı siyaset izlemiş, bugün de aynı çizgiyi sürdürmektedir. Bunda şaşacak bir yan yok. Tarihsel veri bu! Suriye konusunda kol kola girip ülkeyi savaşa sürüklemelerinin nedeni ideolojik varlıklarıdır. TSK; eskiden ulusal görünen NATO kuvvetiydi, şimdi mücahit kılıklı NATO ordusu oldu. Nihayetinde çizgisi Amerikancıdır. Kürt hareketi farklı gerekçelerle Amerika ile yan yana düşmüştür. Benzer durum CHP için de geçerlidir. Hal böyle olunca Suriye meselesinde sağlıklı tutum alacak, daha doğrusu AKP’nin neoOsmanlı hayallerine set çekecek hakiki bir siyasal hareket yazık ki Meclis’te bulunmamaktadır. İhvancı miting Geçen pazar Abdülhamit ve Erbakan posterleri altında Kudüs Mitingi’nde konuşan Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, İhvancı AKP’yi meşrulaştırdı. Siyasal İslam Türkiye’de kazanmıştır. (Bu konuyla ilgili Fatih Yaşlı Sol’da yazdı, mutlaka okunmalı) Yazık ki laiklik kaygısı güden büyük Atatürkçü kesim yenildiğinin farkında değildir. Üç beş belediye kazanmakla övünen, mutlu olan insanlar büyük çöküşün ya farkında değil ya da kondurmak istemiyor. Oysa hakikati olduğu gibi görmeden mücadele etmek, yeniden ayağa kalkmak mümkün değildir. Bugün Uğur Mumcu’nun, Aziz Nesin’in kemiklerini sızlatacak ölçüde ürkütücü bir tablo ile karşı karşıyayız. İşin tuhaf yanı Kemal Kılıçdaroğlu daha dün Sivas’ta olduğu gibi yakılmak istendi. Merak ediyorum, kendisini yakmaya gelenlerin hangi düşünsel çevreden olduğunu sanıyor? Siyasal İslam tonları arasında bizim göremediğimiz hangi farkı algılamış durumda? Ne olduğu belirsiz ittifak uğruna toplumu ateşe atıyor. Her tür gericilik Siyasal, toplumsal olaylar arasında bağ vardır. Örneğin Canan Karatay’ın tüm bilimsel ilkeleri yok sayıp “Turp yiyin turp gibi olursunuz, fıstık yiyin fıstık gibi olursunuz” tezi, bilimden kopan toplumun sefaletini gösterir. Doğru dürüst üniversitesi olan bir memlekette artık psikiyatrinin konusu olan bir kadın bu kadar rahat konuşabilir mi? Her gün ekranlarda aşı karşıtı, bilim dışı tezler savunulabilir mi? Hal böyle olunca Meclis’te bir vekil, depremden korunmak için hangi duaları okumamız gerektiğini anlatır. Birine “fesuphanallah”, diğerine de “hıyar yersen hıyar gibi olursun” demek geliyor insanın içinden. Cennetten tapu vaat eden Diyanet’in başına şaşırmıyoruz, meşhur Züğürt Ağa filminde alay ettiğimiz insanlar, bugün ülke yönetiyor. Büyük çöküştür bu. Siyasi ayak safsatası “FETÖ’nün siyasi ayağı kimdir” sorusu öteden beri güldürdü beni. 80’de inşa edilen, büyük sermaye eliyle güçlendirilen Türkİslam sentezinin ürünüdür Fethullah çetesi. Büyürken siyasal İslamcı diğer hareketlerle ve sağ partilerle işbirliği yapmıştır. Sanıldığı gibi TSK bu konuda duyarlı falan da değildir. Evren’in gerici ordusu ve NATO’cu takipçi Genelkurmay başkanları soğuk savaş güdüsüyle İslamcılarla kol kola girmiştir. Nasıl oluyor da ellerinde onca istihbarat kadrosu varken olan bitenin farkında değillermiş, hayret! İş döndü sonunda onları da vurdu. Subaylar sonsuza dek sürecek iktidarları (!) çöktüğünde çok geç kaldıklarını fark ettiler. Eğer gericilikle bir kez tokalaşırsanız, kolunuzu, bedeninizi kaptırırsınız. Bugün İlker Başbuğ’a neredeyse FETÖ sanığı muamelesi yapma keyfiyeti nereden kaynaklı sanıyorsunuz? Kafasını kuma gömenler Etik açmaz büyük sorundur kuşkusuz toplumlar için. Ancak düşünsel sefalet daha tehlikelidir. Aydın çevrenin günlük kişisel çıkarları uğruna kafasını kuma gömmesi, sanatçıların ölçüsüz bir süreçte, birkaç konser, söyleşi için görevlerinden vazgeçmesi utandırıcıdır. Diyeceğim; AKP kurmaya çalıştığı düzeni inşa etti. Geçen gün sosyal medyada bir yobazın videosunu gördüm, diyor ki: “yüz yıllık Cumhuriyet bitti, şimdi ikinci Osmanlı dönemindeyiz, ilk padişah da Erdoğan.” Bence adam doğru söylüyor. Kızmak, sövmek yerine Cumhuriyeti yeniden kazanmak için kafa yormalıyız. Unutmayalım, Cumhuriyeti yıkmak isteyenler, bunu bir başına yapamazdı, bu büyük ittifaktır. Diyorum ki; ya Atatürk ya Abdülhamit... İkisi birden olmaz! Çeşme koruma ve gelişim bölgesinin sınırları genişletildi MUHABİRİMİZ YARGILANIYOR Adalar da girdi Özdilek Ayrıntılar hâkim Ayrıntılar karşısında URLA’DA SERGİ MEKÂNIYDI Zeytineli’ndeki karaya yakın bazı küçük adalar da bölge içerisine alındı. Bazı parseller de çıkarıldı. Çeşme’yi “Cannes gibi yapacağız” diye yola çıkan hükümet dün yeni bir kararla Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin sınırlarını ge nişletti. Zeytineli’ndeki ka raya yakın ba zı küçük adalar da bölge içerisi ne alındı. Daha MUSTAFA ÇAKIR önce kamulaştırılmasına karar verilen bazı parsellerin ka mulaştırılmasından ise vaz geçildi. Hükümet, 25 Ocak’ta ya yımlanan Cumhurbaşka nı kararı ile Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Ge lişim Bölgesi kapsamında Çeşme Alaçatı ile Urla Zey tineli’ndeki toplam 511 par selin turizm yatırımları na tahsis edilmesi için Kül Kayyım sanat evini kapattı FETÖ üyesi olmak suçundan tutuklu bulunan Urla’nın CHP’li belediye başkanı Burak Oğuz’un yerine kayyım olarak atanan Urla Kaymakamı Önder Can, 10 yıldır sergilere ev sahipliği yapan Urla Fotoğraf Sanat Evi’ni kapattırdı. Zarar ettiği iddia edilen sanat evi binası ihaleye açılarak kiraya verilecek. Sanat evinin kapatılmasıyla ilgili belediyeden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Personel, ısınma, elektrik, su vb. giderler toplamı olarak 2017 yılında 110 bin TL, 2018 yılında 150 bin TL ve 2019 yılında ise 200 bin TL kamu bütçesi kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Günlük ortalama 3 4 kişinin ziyaret ettiği mekânda 2 belediye personeli görev yapmaktadır. Bina, birkaç hatırlı siyasetçi yakınına hizmet eden bir lokal haline gelmiştir. Binada açılması planlanan sergilerin hiçbiri iptal edilmemiştir. Sergiler Belediyemizce belirlenen Eski Tamirhane Binası’nda veya Atatürk Kültür Merkezi’nde devam edecektir” denildi. l İZMİR/Cumhuriyet tür ve Turizm Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına karar verdi. Karar hâlâ tartışılırken hükümet dün yeni bir Cumhurbaşkanı kararı ile Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin sınırlarını biraz daha genişletti. Zeytineli’ndeki yeni yerler de alan içerisine alındı. Bu arada karaya çok yakın bazı küçük adalar da alanın içerisine dahil edildi. Bölge güneyde denize doğru, doğuda ise karaya doğru biraz daha genişledi. Ayrıca yeni Cumhurbaş kanı kararı ile Zeytineli’ndeki 293 parselin kamulaştırılmasından vazgeçildi. Ancak DİSK Genelİş Sendikası’na ait Zeytineli köyü Böğürtlen mevkiindeki 61 dönümlük denize sıfır arazi yine kamulaştırılacak alan içerisinde kaldı. Genelİş Sendikası kamulaştırmanın iptali için dava dosyasını hazırladı. Sendika dosyada kamulaştırmada kamu yararı olmadığına dikkat çekecek. Ayrıca mülkiyet hakkının ihlal edildiğine de vurgu yapacak. Davanın önümüzdeki birkaç gün içerisinde açılacağı bildirildi. Çeşme ve Didim Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy geçen günlerde yaptığı açıklamada, “Ege’nin cazibesini artırmak için Çeşme ve Didim’i merkez olarak belirledik. Antalya’ya 40 defa gelen yabancılar var. Eğer farklı alternatifler sunmazsak, bir süre sonra onları kaybedeceğiz. Bu sebeple Çeşme’yi Cannes gibi yapacağız” demişti. l ANKARA Alev Coşkun, Çeşme’de okurlarıyla buluştu Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve gazetemiz İmtiyaz Sahibi Alev Coşkun, Çeşme Kent Konseyi’nin düzenlediği “Bir Konu Bir Konuk” programı kapsamında Çeşme’de yurttaşlarla bir araya geldi. Çakabey Kültür Merkezi’nde konuşan Alev Coşkun, dokuz ay süren Lozan Konferansı’nda yaşanan lar, müzakereler, diplomasi savaşları ve gizli yazışmalar başta olmak üzere birçok konuda tarihin bilinmeyenlerine ışık tuttu. Coşkun, Montrö Konferansı’nın önemi hakkında da bilgi aktardı. Coşkun, konferansın ardından okurlarıyla bir araya gelerek son kitabı “Diplomat İnönü Lozan”ı imzaladı. Alev Coşkun okurlarıyla buluşmasında kitabıyla ilgili bilgiler vererek “Diplomat İnönü Lozan” kitabında sadece bütün yönleriyle 9 aylık Lozan Konferansı’nı incelemiyor; aynı zamanda o 9 ay boyunca İngiliz ve Fransız temsilcilerinin başkentleriyle yaptığı gizli yazışmaları ve yıllar sonra Lozan’da diplomasi savaşı veren Avrupalı dip lomatların anılarını da inceliyor. Tabloyu özetleyen mektuplardan birini daha konferansın başlarında, 14 Aralık 1922’de, Lord Curzon eşine yazıyor ve şöyle diyor: Tahmin edilebilecek her özveride bulunduk ama Türkler, sanki dünyanın fatihleriymiş gibi her noktaya karşı çıkıyorlar” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet Gazetemiz muhabiri Zehra Özdilek hakkında, daha önce defalarca basında yer alan gizli bir tanığın adını haberde açık yazdığı gerekçesiyle “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef göstermek” suçunu işlediği iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Özdilek ve gazetemiz avukatı Buket Yazıcı katıldı. Duruşmayı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) temsilcileri ve gazeteciler izledi. Kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı Özdilek’e “Savunmana başlayabilirsin” dedi. Özdilek ise, “Suçlu olduğumu düşünmüyorum. Savunma değil açıklama yapacağım” şeklinde yanıt verdi. Mahkeme başkanı ise “Kelime oyununa girme” dedi. 2015’ten bu yana Cumhuriyet’te çalıştığını belirten Özdilek, “Hak ihlalleri haberi yapıyorum. Haberimde bir öğretmenin yaşadıklarını yazdım. Bu gizli tanık B.E’nin ifadesiyle cezaevine giren bir öğretmenin haberiydi. Suç işlediğimi düşünmüyorum. Bu haber basın özgürlüğü kapsamında halkın haber alma hakkında sahip çıkmak için yapılmıştır. Ayrıca haberde gizli tanığın ismi öğretmenin ifadelerinde geçmiştir. Bu kısım ise tırnak içerisine alınarak belirtilmiştir. Beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı. ‘Kamu davası açılmaz’ Usule ilişkin beyanda bulunan avukat Buket Yazıcı, “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla başlatılan soruşturmanın ilk önce “kovuşturmaya gerek yoktur” denilerek kapatıldığını ve bu kararın kendilerine tebliğ edilmediğini söyledi. Daha sonra aynı delillerle Özdilek hakkında iddianame düzenlendiğini aktaran Yazıcı, “Kovuşturmaya yer yok kararı üzerine hâkimlik kararı yokken kamu davası açılamaz” dedi. Ayrıca Yazıcı, Basın Kanunu’ndaki 4 aylık hak düşürücü sürenin aşılmasından sonra açıldığını belirtti ve davanın düşürülmesini talep etti. Mahkeme heyeti Yazıcı’nın taleplerini reddederek esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar verdi. Duruşma 14 Nisan’a ertelendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet T.C. ACIPAYAM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2020/19 20 21 Esas sayılı dosyalar Mahkememizin aşağıda esas numarası belirtilen dosyasında verilen ara karar gereğince; Davacı T.C.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından davalı malikler aleyhine kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davası (10.madde) açılması sebebiyle; Aşağıda belirtilen taşınmazla ilgili, tüm ilgililere esası yazılı dosyadaki taşınmazla ilgili konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeleri gerektiği,İlan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal ve adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açılabileceği, bu davalarda husumetin davacı T.C.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) yöneltilmesi gerektiği, süresi içerisinde idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği, dosya tarafının her dosya için ayrı belirtilen duruşma gün ve saatinde aşağıda belirtilen davanın duruşmasında mahkememizde hazır bulunulması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi gerektiği, duruşmalarda bulunmadığı veya vekil ile temsil ettirmediği takdirde duruşmanın yokluklarında devam edeceği; Kamulaştırma bedelinin Ziraat Bankasının Acıpayam Şubesine yatırılacağı hususlarının 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 10/45 maddesi uyarınca ilan olunur. 30/01/2020 1)ESAS NO: 2020/19 Dava konusu Denizli ili Acıpayam ilçesi Yazır Mahallesi 693 parsel sayılı taşınmazın 366,82 m²’lik kısmında irtifak hakkı tesisi TAŞINMAZ MALİKİ DAVALI: Süleyman kızı Zeynep Semerci DURUŞMA GÜNÜ: 01/04/2020 DURUŞMA SAATİ: 10:35 2)ESAS NO: 2020/20 Dava konusu Denizli ili Acıpayam ilçesi Dodurgalar Mahallesi 5113 parsel sayılı taşınmazın 77,12 m²’lik kısmında irtifak hakkı tesisi TAŞINMAZ MALİKİ DAVALILAR: Mehmet kızı Ayşe Deniz mirasçıları; Ramazan Deniz ve Hatice Deniz DURUŞMA GÜNÜ: 01/04/2020 DURUŞMA SAATİ: 10:25 3)ESAS NO: 2020/21 Dava konusu Denizli ili Acıpayam ilçesi Dodurgalar Mahallesi 4501 parsel sayılı taşınmazın 111,47 m²’lik kısmında irtifak hakkı tesisi TAŞINMAZ MALİKİ DAVALILAR: Mehmet kızı Ayşe Çakar mirasçısı; Ali Mengi, Ayşe Çal, Fatma Mengi, Gülbahar Kayaçelik, Kerime Tolgay, Keziban Gül, Rukiye Çetin, Şaban Mengi ve Şerife Sağ DURUŞMA GÜNÜ: 01/04/2020 DURUŞMA SAATİ: 10:15 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1130904) T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/488 KARAR NO: 2019/378 Davacı YILDIRAY AKÇAOĞLU ile Nüfus Müdürlüğü arasında görülen İsim Tashihi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM:Açılan davanın KABULÜ ile,Zonguldak ili, Çaycuma ilçesi, Akpınar Köy/Mah. 40 cilt no, 12 hane no da bsn:15’te nüfusa kayıtlı 19/07/1979 tarih Çaycuma doğumlu Kamil ve Zeynep’den olma 44995958014 TC Kimlik Numaralı Yıldıray Akçaoğlu’nun Nüfus Kaydında Yıldıray olan adının Deniz Dua olarak düzeltilmesine 28/11/2019 tarihine karar verildiği ilan olunur. 05/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1130872) T.C. İSTANBUL 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2018/313 Esas 05/02/2020 Davacı, Oya Gülarar tarafından davalılar; Sultan Yurdayiğit ile Şirin Yurdayiğit aleyhine açılan Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan yargılamasında; İstanbul İli, Şişli 1. Bölgesi, Hacıhüsrev Mah., Paşalı Hasan Sk, 227 Pafta, 1634 Ada, 16 Parsel No’da kain 58 m2 dükkanı olan ahşap ev vasıflı taşınmazın muris Satılmış Yurdayiğit’ten, Yaşar Yurdayiğit ve Elmas Öklügil’e intikal eden hissesinin Beyoğlu 12. Noterliği’nin 33812 yevmiye nolu 28/06/1985 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereğince Yaşar Yurdayiğit ve Elmas Öklügil tarafından davacı Oya Gülarar murisi Hüseyin Yurdayiğit’e satılması vaad edildiğinden Yaşar Yurdayiğit ve Elmas Öklügil’in mirasçılarına intikal eden hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı Oya Gülarar adına tescili istemli açılan davada; İstiklal Mah. Hacıhüsnü Cad. No:4/4 Beyoğlu, İstanbul’daki adreste ikamet ettiği bildirilen 15859782410 T.C kimlik numaralı davalı Sultan Yurdayiğit ile Hacımehmet Mah. Yenibostan Sok. No: 12/6 Beyoğlu, İstanbul’daki adreste ikamet ettiği bildirilen 15829783430 T.C kimlik numaralı davalı Şirin Yurdayiğit’e tebligat yapılamadığı, Mernis sisteminde adresleri olmadığı, tüm adres araştırmalarına rağmen davalıların adreslerinde bulunamadığı gözetilerek Tebligat Kanunu 31. maddesine göre ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.Bu ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra dava dilekçesinin tebliğ edilmiş sayılacağı; dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesi vermeniz, ilk itirazlarınızı bildirmeniz (YetkiİşbölümüTahkim), süresi içinde cevap dilekçesi vermediğiniz takdirde, ilk itirazların ileri sürülemiyeceği ve HMK’nın 128. Maddesi uyarınca, “ davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağınız, mahkememiz duruşmasının 16/04/2020 tarihine atılı olduğu hususu tarafınıza ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1131211) T.C. MURADİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2019/239 Esas Davacı BOTAŞ Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ tarafından davalı İsmail Akgüneş aleyhine mahkememize açılan Kamulaştırma Bedelinin tespiti davasında verilen tensip ara kararı gereğince; Van İli Muradiye İlçesi Dürükkaş Mahallesinde kain 14 parsel sayılı taşınmazın 85,68 m²’lik kısmının geçici irtifak hakkı ile 31,03 m²’lik kısmının daimi irtifak hakkının BOTAŞ Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ tarafından kamulaştırılmasına ihtiyaç duyulmuş, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu 4650 sayılı yasa ile değişik 27. Maddesi uyarınca Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/143 Esas sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporları doğrultusunda verilen Acele El Koymaya ilişkin kararı ile dava konusu taşınmaz için toplam 132,99 TL bedel takdir edilmiş, bu bedel üzerinden bahse konu taşınmazın rızai ferağ ile alınması için taşınmaz maliklerinin belirlenen bu bedel üzerinden anlaşmaya yanaşmadıkları ve tapuda ferağ vermedikleri, bu nedenler ile mahkememize 2942 Sayılı Kanunun 10. Maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin peşin ödenmesi karşısında taşınmazın 85,68 m²’lik kısmının geçici irtifak hakkı ile 31.03 m²’lik kısmının daimi irtifak hakkının BOTAŞ Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş adına tapuya tescili talep olunduğu hususu kamulaştırılma kanununun 10/4 maddesi gereğince tüm ilgililere ilanen tebliği ilan olunur. 21/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1130940)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle