18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET 5 12 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında ‘İdlib’ mesajı verdi ‘Gereği neyse yapın’ İYİParti Genel Başkanı Meral Akşener, İdlib’deki saldırıda şehitler olmasıyla ilgili iktidara, “Diplomasi seçeneği elbette kıyıda durmalı ama Mehmedim toprağa düşerken ve bunu bir devletin askeri yaparken lafı uzatmanın anlamı yok. Mikrofon delikanlılığını artık bırakın ve gereğini yapın” tepkisini gösterdi. Akşener, virüslere karşı “dut pekmezi” yiyerek korunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da koronavirüs ile ilgili, “Ölümcül virüslere karşı dut pekmezi yemek tedbir değildir” göndermesinde bulundu. Akşener, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi: Mikrofon delikanlılığını bırakın: Maalesef İdlib’deki askerlerimize yapılan saldırıda, 5 Mehmedimizi daha şehit verdik. Bu iş öyle açıklamayla falan olmaz. Ülkemizi soktuğunuz Suriye bataklığında, Mehmedim can veriyor, siz daha neyi bekliyorsunuz? Diplomasi seçeneği elbette kıyıda durmalı ama Mehmedim toprağa düşerken ve bunu bir devletin askeri yaparken, lafı uzatmanın anlamı yok. Mikrofon delikanlılığını artık bırakın ve gerekeni yapın. l Nasıl uyuyabiliyorsunuz?: (Van’daki çığ, İstanbul’daki uçak kazası üzerine) Sabiha Gökçen’de yıllardır bitirilemeyen ikinci piste ve bunun sonucunda kullanılmaya devam edilen, Sayın Bakan’ın tabiriyle “yorgun piste” dikkat çekiliyor. Biliyorsunuz, İstanbul’da kaza yapan uçaktan hemen önce, aynı piste iniş yapmaktan vazgeçen bir başka uçağın yolcularından biri de bendim. Aynı şartlarda, güvenlik gerekçesiyle pas geçen uçaklar varken, diğer bir uçağın inişine izin verilmesinin ya da pilotların inme kararı verebiliyor olmasının üzerinde düşünülmesi ve detaylı bir inceleme yapılması gerekir. Ama yapılmıyor. Yaşadığımız her felakette sergilenen bu beceriksizlik, benim uykularımı kaçırıyor. Siz bu halde, nasıl bu kadar rahat uyuyorsunuz? l Dut pekmezi tedbir değildir: Dünya, Çin’den yayılan bir virüse karşı ayakta. “Acaba biz ne kadar hazırlıklıyız” diye sormamız gerekir. Olası bir salgında, hastanelerimiz, doktorlarımız, hemşirelerimiz, ne yapacaklarını biliyor mu? Türkiye’de herhangi bir ku Akşener rum, bu senaryoya karşı herhangi bir çalışma yapıyor mu? Karantina merkezimiz var mı? Maske, serum ve ilaç stoku yapılıyor mu? İş işten geçtikten sonra ailelere başsağlığına gitmek, tedbir değildir. Cenazelere katılmak, tedbir değildir. Ölümcül virüslere karşı, dut pekmezi yemek de tedbir değildir. l Ankara’dan Ay’a duble yol getir: (Olası İstanbul depremi üzerine) Kanal İstanbul için seferber olacağımıza gelin, bir kentsel dönüşüm seferberliği başlatalım. Gelin, gereken adımları atalım, “İstanbul depreme hazır” diyelim. Ondan sonra ne kadar fantastik projen varsa getir, tartışalım. İstersen, Karadeniz’den Akdeniz’e kanal projesi getir; istersen, İstanbul’dan Diyarbakır’a tüp geçit projesi getir; istersen, damadının “Biz dersek vatandaş inanır” dediği Ankara’dan Ay’a duble yol projesini getir, onu tartışalım. l Siyaseti FETÖ’den temizlemeye varız: (İlker Başbuğ’un sözleri...) O sözler bir yorum değil, bir durum tespitiydi. Türk ordusuna kurulan tuzağın nedenini sorgulayan sözlerdi. İşin ilginç yanı, aslında Sayın Erdoğan’ın da kabul ettiği bir sürece işaret ediyordu. İhtiyacımız olan, FETÖ’yü sevindirecek kavgalar değil. İhtiyacımız olan, FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarıp siyasetimizi bu kirden, bu pastan temizlemektir. Biz buna varız. l Kapanmadıkça yara kanar: Bir kez daha çağrı yapıyorum: Madem bizim önergelerimize destek vermiyorsunuz, o zaman siz bir önerge verin, “FETÖ’nün siyasi ayağını araştıralım” deyin, biz sizin önergenize destek verelim. Çünkü Türkiye’nin bu hesabı artık kapatması lazım. Kapatmadıkça, bu yara kanamaya devam edecektir. l Bayrak indi de haberimiz mi yok? (KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ya tepki) Hayırdır Mustafa Bey? Bayrak indi de bizim mi haberimiz yok? “Slogan” deyip geçtiğin o sözler işkembeden atılmadı. O sözler, o bayrak oraya dikildiği gün, koca bir milletin yüreğinden kopup söylendi. İşte o nedenle, herkes sussa da biz susmayacağız ve Mustafa Akıncı gibi rahatsız olanlara inat diyeceğiz ki, Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacak. Ne mutlu Türküm diyene. l ANKARA / Cumhuriyet İYİ PARTİLİ AYTUN ÇIRAY Abdülhamit portresini Meclis’e taşıyor İYİParti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir’in makam odasında Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in portresinin yer almasının ardından kendisini aradığını belirterek, “Asılan fotoğrafın kendisinden önceki dönemde olduğunu söyledi. Madem öyle kendisinin çıkarmasını beklerdim” dedi. Çıray, konuyla ilgili de Meclis’e soru önergesi vereceğini belirtti. Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir’in makam odasında Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in portresinin yer almasına yönelik tartışmalar sürerken İYİ Partili Aytun Çıray, attığı tweetin sosyal medyada gündem olmasının ardından Cumhuriyet’e konuştu. Bakanlıkta yer alan fotoğraftan üzüntü duyduğunu anlatan Çıray, “Sayın Eldemir ve Türkan Saylan’ı, Uğur Mumcu’yu ‘hain’ ilan eden zavallı Bursa Belediye Başkanı’nın 2. Abdülhamit’in önünde bir fotoğraflarının yayımlanması, laik demokrasimizin hassas günlerden geçtiği bu dönemde birçok kişi gibi beni rahatsız etti. Siyasal İslamcıların tarihte yerini almış olan 2. Abdühamit’i Atatürk’e karşıtlık nedeni olarak istismar ettiklerini biliyoruz. Sağlık Bakanlığı eski müsteşarı olarak bu beni çok üzdü” dedi. Eldemir ile aralarında geçen görüşmeye ilişkin de Çıray şunları söyledi: “Kendisine iyi niyetli bir tutum olmadığını söyledim. Sayın Eldemir, makam masasının arkasında Atatürk’ün resminin olduğunu, portrenin kendinden önceki bakan yardımcısı döneminde Abdülhamit’in sağlığa yaptığı hizmetler nedeni ile asılmış olduğunu söyledi. Madem öyle kendisinden doğrusu bu tartışmaların bu noktaya gelmesinden sonra tabloyu çıkarmasını beklerdim.” Konunun kamuoyunda dikkat çektiğini anımsatan Çıray, konuyu soru önergesi ile Meclis’e taşıyacağını söyledi. l İç Politika HDP Eş Genel Başkanı Buldan da, FETÖ’nün siyasi ayağının AKP olduğunu söyledi ‘Bunlar dava arkadaşları’ HDPEş Genel Başkanı Pervin Bul dan, iktidarın FETÖ’nün si yasi ayağını gizlemeye ça lıştığını belirterek “İste dikleri kadar reddetsinler, FETÖ’nün siyasi ayağı, ko lu, beyni de AKP’dir, AKP iktidarıdır. Bunların hepsi dava arkadaşlarıdır” dedi. Buldan, partisinin grup toplantısında yaptığı ko nuşmada, Van Bahçe saray’daki özellikle ikin ci çığın yaşanmasının ciddi bir biçimde araştırılma Buldan sı ve sorumluların açığa çı karılması gerektiğini dile getirdi. Cum hurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kırıkkale’de insanlar çığ altındayken mi ting yaptığını söyleyen Buldan, “Miting de keyif çayı dağıttı ve TOKİ pazarlama sı yaptığını hepimiz gördük. Buradan di yoruz ki; Allah bunlara birazcık vicdan, izan, utanma duygusu versin” ifadele rini kullandı. Erdoğan’ın sosyal medya ya ilişkin açıklamalarına atıf yapan Buldan, “Sosyal medya çöplük değildir. Kirlilikten eğer söz edilecekse AKP ve Saray trollerinin yarattığı çöplüklerden bahsedilmelidir. Çöplüğü yaratan sizin trollerinizdir. Tabii bir de suç olmalı diyerek sosyal medya kullanıcılarını tehdit etmekten de geri kalmadığını bir kez daha görüyoruz” dedi. ‘Beyni de AKP’dir’ FETÖ’nün siyasi ayağı konusunda bir süredir tartışmaların sürdüğüne işaret eden Buldan, “İktidar ayak oyunlarıyla siyasi ayak olduğu gerçeğini gizlemeye çalışmaktadır. İstedikleri kadar reddetsinler, FETÖ’nün siyasi ayağı, kolu, beyni de AKP’dir, AKP iktidarıdır. Bunların hepsi dava arkadaşlarıdır” diye konuştu. AKP’nin FETÖ ile dava arkadaşlıklarının Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ davasında devam ettiği ni kaydeden Buldan, “Darbenin, cemaatin siyasi ayağının araştırılması için Meclis’te grubumuzun defalarca araştırma önergesi vermesine rağmen bu önergeler, AKPMHP çoğunluğuyla reddediliyor. Siyasi ayak ortaya çıkmasın istiyorlar” dedi. AKP’nin suç ortağı olduğunu ve suçunu saklamaya çalıştığını kaydeden Buldan, “FETÖ’nün siyasi ayağı değilseniz cemaat savcılarının açtığı Ergenekon davalarını bir bir düşürürken KCK davalarını neden düşürmediğinizi buradan size sormak isteriz” diye konuştu. Kayıplar üzücü... İdlib’de yaşanan gelişmelere değinen Buldan, “İdlib’de yeniden kayıp haberlerinin geldiğine hep birlikte tanıklık ettik. AKPMHP ittifakının iktidar hesapları nedeniyle özellikle Suriye’den cenazelerin gelmeye devam etmesi hepimizi derinden üzmüş, yaralamıştır. Kayıpların sorumlusu tezkereye ‘evet’ diyenlerdir” görüşünü belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet DEMIRTAŞ KÖŞE YAZARI OLUYOR HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Edir ne Cezaevi’nde kitap yazması nın ardından şimdi de köşe ya zarlığına başlıyor. Yeni Yaşam Gazetesi haberi, “HDP’nin ön ceki dönem tutuklu eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ar tık yazılarıyla gazetemizde ola Demirtaş cak!” tweeti ile sosyal medyadan duyurdu. 2020’de son ki tabı Leylan’ı yayımlayan Demir taş, cezaevindeyken 2019’da Devran, 2017’de ise Seher’i yazmıştı. l Haber Merkezi Dolar yükselirken neler alçalır? Dolar yükseliyor... Ve ülkenin sağduyusu alçaldıkça alçalıyor. Yoksul yoksullaşmış olduğunun, yenik yenilmiş olduğunun, ezik ezilmiş olduğunun farkında değil. Oysa; Burası, daha dün “Çocuklarım aç” diyerek kendisini yakan ve ardından kalbi hemen duran bir adamın öldüğü bir ülke. O adam, artık sonsuza kadar donmuş bir karede, köpükler içinde iki büklüm kıvranıyor hâlâ yerde, gözler önünde. Onu gözyaşlarıyla toprağa gömdüğünü sanan bu ülkede... Dolar yükseliyor ve insanlar geride kalan o aç çocuklarla nefes almaya devam ediyor aynı iklimde. Herkes, kendini yakacak, asacak, yükseklerden atacak daha nice insana hazırlıklı. Başına gelen onca şey karşısında sessiz kalan toplum, onların mezarlarını kendi eliyle çoktan kazdı. O yüzden her ölüm haberinde herkes başını yere eğiyor. Ve “Sıra şimdi kimde?” diye için için deliriyor. Bu arada dolar bir yükseliyor bir iniyor. HHH Dolar yükseliyor... Ve ülkenin hafızası küçülüyor, kalbi kararıyor, aklı bulanıyor. Ahlak çizgisini bel altına sabitleyen... Ve bu sayede, kadınları türlü bahanelerle öldüren erkeklerin cinayetlerine cinnet süsü verme becerisi geliştiren bu ülkede... Öldürülecek kadınların isim listesi, şimdiye kadar öldürülmüş kadınların isim listesinden çok daha uzun, bunu herkes biliyor. Ama yine de, bir erkeğin öldüreceği kızlar ve bir kızı öldürecek erkekler bugün şu anda doğmaya, büyümeye devam ediyor. Aklı yosunlu, kalbi paslı evlerde herkesin gözü ekranda, dolar bir yükseliyor bir düşüyor, erkekler öldürüyor, kadınlar öldürülüyor. Dolar yükselirken ve düşerken, her şey alçalıyor da alçalıyor. Politikacılar alçalıyor. “Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad” diyor bir parti lideri. Suriye yanarken, İdlib yıkılırken ve Esad kahrolurken... Orada, o ülkenin evlerinde, sokaklarında... Ve burada, bu ülkenin evlerinde, sokaklarında aslen nelerin yandığını, nelerin yıkıldığını ve aslen kimlerin kahrolduğunu umursamıyor. Sadece şehitliğe methiyeler düzmeyi, bayrağa sarılı tabutları gözyaşlarıyla gömmeyi ve soyuyla sopuyla övünmeyi biliyor. Dilinin ve aklının savaş çığırtkanlığından başka bir şeye dönmemesi onu yerinden etmiyor. Dünya onun gibilerin temsil ettiği politikalar yüzünden bu denli tehditkâr dönüyor. HHH Dolar yükseliyor. Ve iktidarlar alçaldıkça alçalıyor. Başkalarının savaşına ısrarla müdahil olan... Başkalarının hırslarından kendine pay çıkaran... Büyük kayıpları umursamadan küçük hesaplar yapan... Cehenneme asker gönderen ve gönderdiği askerlerin cesetlerini toplamayı hüner bilen tehlikeli bir iktidar... Her şeye rağmen hâlâ tahtında fütursuzca duruyor da duruyor. Dolar... Bir iniyor bir yükseliyor. Her şey alçalıyor. Hollywood Oscar’ı görkemli törenlerle yoksulluğa boşuna vermiyor. MECLIS’TE BAŞKAN DA VEKIL DE DINLEMIYOR! TBMM Genel Kurulu’nda dün görüşülen Organ ve Doku Alınması, Saklanma sı, Aşılanması ve Nakli Hak kında Kanun’da değişiklik ya pılmasına ilişkin kanun tek lifi ile ilgili konuşmak için kürsüye çıkan CHP’li Mah mut Tanal, yaşanan uğultuyu Süreyya Bilgiç şikâyet etmek için Meclis’i yöneten TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç’e döndü. Bilgiç’in de o sırada telefonla konuştuğunu gö ren Tanal, “Sayın Başkan da dalmış zaten” diye rek tepki gösterdi. İYİ Partili Türkkan ise Tanal’a seslenerek “Mahmut, protesto et, konuşma sen de, in” ifadelerini kullandı. Yeniden Bilgiç’e dö nen Tanal, çok uğultu olduğunu söylerken Bil giç, milletvekillerini sessiz olmaya davet etti. Tanal’ın konuşmasının ardından teklif oylandı ve kabul edilmedi. Bilgiç ise oylamadan sonra otu ruma ara verdi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle