Katalog

14 12 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN KÜLTÜR OPKYEAILTMM, P1A5AZYN’LIYLAASIKOYINANRPCAAI KCCEAEZKM YAZGÜLÜ ALDOĞAN Bir benzin istasyonu sadece aracınıza benzin alınan yer değildir, mola verilen yerdir. “Çay ve ihtiyaç molası” deyiminin içindeki “ihtiyaç” en önemli faktördür, çünkü söz konusu olan o ihtiyacını hijyenik bir ortamda gidermektir. Bunu da başaran, uzun yıllar önce “Temiz Tuvalet” kampanyasıyla OPET’in sosyal projelere milyarlar harcamasının müsebbibi, markanın ilk sahiplerinden Nurten Öztürk olmuştur. Böylece diğer markalar da benzin istasyonlarını düzeltmiş, rekabet temizlik, güzellik getirmiş. OPET hâlâ ülkede bulunan 23 milyon araçtan 18 milyonunun durduğu ve günde Cem Yılmaz yapar, her şey değişir! 2.5 milyon kişiye hizmet veren, pazar payı yüzde 19 olan bir marka. OPET Genel Müdürü Cüneyt Ağca’nın deyimiyle 1. Cem Yılmaz döneminden sonra, 2. Cem Yılmaz döneminden amaçlanan ne? İki yıllık bir anlaşmayla markanın tekrar yüzü olacak komedyen, kendi deyimiyle “Birbirimizi olumlu anlamda değiştireceğiz” diye açıklıyor durumu ve esprisini de patlatıyor: “Küçük Kemal okuluna devam edebilecek.” Tabii ki Cem Yılmaz’ın oğlu Kemal’i oku tabilmek için projeden kazanacağı paraya ihtiyacı yok, ama benim de basın toplantısında kendisine sorduğum gibi asıl amacı yeni filmler yapmak olmalı! Malum Cem Yılmaz, parayı reklamda, standup’ta kazanıyor, sinemada batırıyor. Ama film yapmayı sevdiği için yine kazanması ge rekiyor! “Yeni kaynak geldiğine göre yeni filmler de gelecek mi” sorusuna yanıtı da şu oldu: “Sinema çok pahalı. Son yaptıklarım da çok sevildiğine göre!” OPET ve Cem Yılmaz işbirliğinde filmler ekip çalışmasıyla hazırlanıyor. Bir sanatçı ve komik ustası olarak Cem Yılmaz’ın ekibe katkıları büyük oluyor, hiç kuşkusuz ekibin de Cem Yılmaz’a. Zaten sanatçı da mizah “Prodüksiyona katkım var, Kooperatif çalışmaktan daha olumlu bir iş çıkıyor” diyor. Bunu sinema filmlerinde de uygulasa ve ekibini genişletip her şeyi kendi yapma sa acaba filmleri daha başarılı olmaz mı? Teklif ettiği bir senaryoyu anlatıp herkesi güldürüyor: Yolda boş bir otobüs, yolcuları yok. Muavin geliyor ve ıslık çalıyor. Yandaki tarladan pantolonunu çeken yolcular fışkırıyor. Cem, ortaya çıkıp “Bu kadar zahmete gerek yok, yakında OPET var!” diyor! Murat Zengin’in verdiği bilgiye göre filmlerin lansmanı mart başında yapılacak. Amaç da OPET’in farkını anlatmak olacak. “Yeni nesil” istasyonlarda “Kadın Gücü” projesiyle en az iki kadın çalıştıran şirketin fahri müfettişlerinden biriyim. İstasyonu her kullandığımda rapor veririm! 2. Cem Yılmaz döneminin de komedyene sanat, tüketiciye kalite açısından geri döneceğini düşünüyorum! Karikatürün KONUK YAZAR BÜLENT C. KARAKÖSE sıra dışı ustası: İsmail Gülgeç Bülent C. Karaköse, Kamil Masaracı, Kemal Gökhan ve İsmail Gülgeç. “Bütün dinler karadır!” dediğinde ATV’de Ali Kırca’nın moderatörlüğünü yaptığı Siyaset Meydanı programı aniden yayınını kesip reklama gitmişti. Canlı yayımlanan programın sunucusuyla yayın yönetmeninin paniğine neden olan bu cümlenin sahibi, Cumhuriyet gazetesinin ünlü karikatüristi İsmail Gülgeç’ten başkası değildi. Gülgeç’i çok yakından tanımış olmamdan ya da Gülgeç’in yokluğunu ve hayatımdaki eksikliğini hâlâ kabul edemeyişimden olsa gerek, ne zaman onunla ilgili bir yazı kaleme almaya kalksam, kalemim iki satırdan ötesine gitmiyor, nutkum tutuluyor, hüznüme yenilip yarıda bırakıyordum yazdıklarımı. Yukarıdaki anekdotu yazıp bir kenara koyalı beş yıl, Gülgeç ise aramızdan ayrılalı tam dokuz yıl olmuş. Cumhuriyet gazetesinde yaklaşık on yıl aynı odada mesai yaptığım, son nefesini verene kadar dirsek temasında bulunduğum sevgili çalışma arkadaşımın, değerli ustamın, hüzün, mutluluk, sevinç ve başarılarla dolu övgülere değer kocaman hayatını yazıya dökmem kolay değil. Cumhuriyet’te çizmeye, Gülgeç’i de zamanla yakından tanımaya başladıktan bir süre sonra onun gönüllü asistanı olmuştum. Gülgeç’i, gazetenin giriş kapısında her gördüğümde koşarak yanına gidip çantasını taşımak, zaman zaman arabasını parka çekmek, çizim yaptığı kartonundan kurşunkalem lekelerini silmek, kısacası Gülgeç’in götür getir işlerini yapmak bana mutluluk vermişti her zaman. İlkokul yıllarında geçirdiği hastalık sonrası doktordan yediği yanlış iğne, sadece ayaklarını felç edip iki değnekle yaşamaya mahkum etmemişti onu; diğer yaşıtları gibi güle oynaya okula gitmesinin de önünü kesmişti. Yaşadığı talihsizliğe fazla aldırmayıp gülüp geçmiş olacak ki Gülgeç, hayatın acımasızlığı ve eşitsizliği karşısında onuruyla, insan ve hayvan sevgisi taşıyan koca yüreğiyle, aklı, beyni ve azmiyle, nasırlı ellerinin ömrünün sonuna kadar tutmak zorunda kaldığı bir çift değnekle ve 115 cm’lik boyuyla nasıl dik durulabileceğini göstermişti bizlere. Gülgeç’in, Entelektüel Ayı’sının “Düşünüyorum, öyleyse niçin ayıyım?” repliği aklına gelip de tebessüm etmeyenimiz var mıdır; ya, sırtında AKP yazan takunyalı Truva Atı’nın içinden çıkan kara çarşaflı, cüppeli yobaz karikatürünü hatırlamayanınız var mıdır? Gülgeç’in yaşadığı dönemde Türkiye’ye beş numara büyük gelen çizerliğini, mizahçılığını biz meslektaşları, okurları ve takipçileri iyi bilirler. Okul hayatından uzak, resim eğitimi bile almayan Gülgeç’in, kendini her konuda yetiştirerek kendisinin ustası olmasının yanı sıra, onu usta ve özel kılan en önemli özelliklerinden biri de sanat hayatı boyunca genç yeteneklere, kıyıda köşedeki değeri anlaşılmamış usta çizerlere verdiği samimi destekti. Cumhuriyet’ten ayrılıp Evrensel gazetesinin kuruluş aşamasında kurucu kadrosunda görsel yönetmen olarak yer aldığı günler de Gülgeç, spor servisi şefliğini üstlenen eski milli futbolcu Metin Kurt’a beni bulması için talimat vermiş, gazetede çizeceğim köşeyi ayırmakla kalmamış, günlük çizeceğim bant karikatürün adını bile koymuştu: Bizim Çöplük. Güldemir, patronu ve yöneticisi olduğu Habertürk gazetesine Gülgeç’i hatırı sayılır bir maaşla transfer etmiş, lakin Gülgeç’i kısa sürede canından bezdirmişti. Patron Güldemir, çizimlerini internetle gönderme imkânı varken Gülgeç’i, yaz kış demeden, hafta sonu da dahil her sabah saat 10.00’da gazetede masasının başında görmek, ödediği maaşı da hak ettirmek istiyordu. Entelektüel Ayı’nın yaratıcısı hay van dostu sevgili Gülgeç, ağır iş temposundan mı yoksa patronu Ufuk Güldemir’in çocukluğundan beri içselleştirdiği avcılık hobisini ve Kuzey Kutbu’na kutup ayısı öldürmeye gittiğini öğrendikten sonra mı Habertürk’ten istifa etmişti, bilemiyorum. Hayvanlardan, Entelektüel Ayı’dan söz ederken, Gülgeç’in Evrensel gazetesine çizdiği davalık “Entelektül Ayı karikatürü” hikâyesi geldi aklıma. Gülgeç, Evrensel gazetesinin ilk sayısına şöyle bir karikatür çizer: Entelektüel Ayı boynunda fuları, ağzında piposu kütüphanedeki masasına otur muş sesli sesli düşünüyor: “Oh be, çok mutluyum, bu ülkeyi hayvan lar yönetiyor!” Gazetenin yayın yönetmeni Celal Başlangıç, Gülgeç’e “İsmail, bu laftan bize dava açarlar” der ve Entelektüel Ayı’nın konuşma balonunu biraz törpülerler: Oh be, çok mutluyum, bizi hayvanlar yönetiyor! Konuşma balonunu törpülemelerine rağmen, karikatür “hükümete hakaretten” yine de mahkemelik olur. Gülgeç, hâkimin karşısında kıvrak zekâsını kullanarak “Bizi, yani gazeteyi, gazete yönetimini kastettim efendim” der ve dava beraatla sonuçlanır. Onca işinin, onca sağlık sorunlarının arasında üç dönem Karikatürcüler Derneği’nde başkanlık görevi de üstlendi Gülgeç. Başkanlık sürecinde derneği yeniden prestijli haline kavuşturup derneğe uzak duran üyeleri bir araya topladı. Bugün “adı var kendi de var olmakta zorlanan” dernek, onun dönemi kadar renkli, prestijli ve faal olmadı... Gülgeç, hayalindeki çiftliği Eceabat’ın bir köyünde kurdu. Projesini kendi çizdiği taş evinde, Ahmet Ümit’in romanlarını çizgi romana uyarladı. Gülgeç ölmeden, hayatında ilk defa bir roman yazma girişiminde bulunmuştu. Çok keyif aldığı, heyecanlandığı telefon konuşmalarımıza yansıyordu. En son arayıp sorduğumda, doksanıncı sayfasına geldiğini söylemişti. Ondan enfes bir roman bekliyordum; ama olmadı. Yaptığı bir işi ilk defa yarım bıraktı Gülgeç. 2011’in on beş Şubat’ında aramızdan ayrıldı. Yazımı, Gülgeç’in de çok sevdiği Yaşar Abisinin sözleriyle bitirmek istiyorum: O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler; demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. T.C. HATAY 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2019/1098 Karar No: 2019/1129 Mağdurlar: Emrah METLİLER, Ali ve Ganime oğlu, 10/08/1993 doğumlu, TC 4801......76,İplik mah Gökçen sokak no 49 Antakya Hatay Suç: 5607 S.Y Aykırılık Suç yeri: Hatay/Merkez Suç tarihi: 16/04/2013 Karar Tarihi: 08/10/2019 Kanun maddesi: 5607 S.Y nın 13, 5237 SZ.Y’nın 54 maddesi Verilen ceza: 10 Ay hapis (erteli), 20 TL adli para cezası Temyiz Talebi:Gümrük vekili Av Eda YOLDAŞ tarafından Temyiz talebinde bulunulmuştur. Yukarıda özeti yazılı kararın Tebligat Yasasının 28 ve müteakip maddeleri gereğince Gazetede ilanına, ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde kararı veren mahkemeye veya bulunulan yer Asliye Ceza Mahkemesine verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle Temyiz edilebileceği,yasal bir başvuru olmadığı takdirde kararın kesinleşeceği hususları ilanen tebliğ olunur. 06/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1129845) T.C. İSTANBUL ANADOLU 32. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/808 Esas Davacı, RAMA NASRI ile Davalı, ÜSKÜDAR NÜFUS MÜD arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davası nedeniyle; Mahkememizin 17/12/2019 tarihli kararı ile; isim değişkliği yönünden DAVANIN KABULÜNE, İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Acıbadem Mah. Cilt No:50, Hane No:292, BSN:1 de nüfusa kayıtlı, 18905941052 T.C. Kimlik Nolu davacı Rama Nasrı nın nüfus kayıtlarında “RAMA” olan adının “RANA”, “NASRI” olan soy adının “SÖNMEZ” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE ve nüfusa TESCİLİNE karar verilmiş olmakla, ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1130250) T.C. İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/885 Esas Davacı, SATU DOĞAN ile Davalı, KARTAL NÜFUS DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davası nedeniyle; Samsun ili, Bafra ilçesi, Eldavut Mh, Cilt no: 53, Hane No:212 BSN: 29’da nüfusa kayıtlı Necip ve Kezban kızı, 08/08/1983 doğumlu, 38474028602 TC kimlik nolu Satu’nun isim hanesinin”SEMA” olarak değiştirilmesine, Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1130261) T.C. KARS SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2018/476 Esas 26/06/2019 Mahkememizde görülmekte olan Mirasçılık Belgesi İstemi davası nedeniyle; Davacı Botaş tarafından hasımsız olarak mahkememize açılan davada, Ardahan İli, Merkez İlçesi, Balıkçılar Mah/Köy, Cilt No:8 Hane No:17’de nüfusa kayıtlı, 12945080054 TC kimlik numaralı HÜSNİYE YILMAZ’e ait mirasçılık belgesi istenmiş olup, muris HÜSNİYE YILMAZ’ın kardeş, eş, ana, baba, çocuk bilgisine ulaşılamadığından TMK 594 maddesi “Miras bırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa, sulh hakimi uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilan yapıp hak sahiplerini son ilandan başlayarak en geç bir yıl içinde mirasçılık sıfatlarını bildirmeye çağırır. İlan süresinde kimse başvurmazsa ve sulh hakimi de hiçbir mirasçı tespit edememişse, miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere miras Devlete geçer.”uyarınca ilan yapılmasına karar verilmiş olup,miras üzerinde hak sahibi olduğunu iddia edenlerin mahkememize başvurması hususu ilanen tebliğ olunur. 26/06/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1130184) T.C. KÜTAHYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2020/87 Esas 06/02/2020 MALİYE HAZİNESİ ile KAYYIM KÜTAHYA İL DEFTARDARI arasında mahkememizde görülmekte olan Gaipliğe Karar Verilmesi davası nedeniyle; TMK’nun 588 maddesinde belirtilen “10 yıllık süre dolması” nedeniyle aşağıda adı geçen tapu malikleri hakkında davacı Maliye Hazinesi tarafından gaiplik kararı verilmesi istenmiş olup, Kütahya İli Merkez Börekçiler Mahallesi 58 pafta 372 ada 10 parsel maliki Abdullah (Hacımollazade) hakkında bilgisi bulunan kişiler ve hak sahibi olduğunu ileri sürenlerin mahkememize ilk ilan tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde bilgi vermeleri, aksi taktirde adı geçenlerin gaipliğine karar verileceği, malvarlıklarının devlete geçeceği ilan olunur. 06/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1130671) T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/748 Esas KARAR NO: 2020/37 Davacı ENGİN YILDIZ tarafından davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davanın kabulü ile, Tunceli ili, Mazgirt ilçesi, Danaburan Mahallesi, cilt no:24, hane no:88, BSN:44’de nüfusa kayıtlı, 42670984426 T.C. Kimlik noda kayıtlı Serdar ve Yıldız oğlu, Mazgirt 20/02/1985 doğumlu davacının “Engin” olan isminin “Hakan” olarak, “Yıldız” soyisminin “Karakaya” olarak tashihine, nüfusa bu şekilde kayıt ve tesciline, karar verilmiş olduğu ilan olunur.07/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1130178) 40 YILDA BİR Hayata çizgilerim vasıtasıyla değer katabilmek ve bu güzel coğrafyanın güzel insanlarıyla birlikte gülebilmek ve düşünebil mek arzusuyla tam kırk yıl önce, çocuk denecek yaşta çıkmıştım yola. Kırk yıllık çizgi serüvenime altı kitap sığdırdım. Bu serüvende birçok ulusal ve uluslararası karma karikatür sergilerine katılsam da 40 YILDA BİR kırk yıllık çizgi serüvenimde açtığım ilk kişisel sergidir. En uzun mesai harcadığım gazete Cumhuriyet’tir. Keyifle izlemenizi arzu ettiğim, herhangi bir konu üzerine odaklanmadan kırk yıllık çizgili geçmişimden süzdüğüm bir seçki sergisidir 40 YILDA BİR. Kesintisiz kırk yıllık çizgi serüvenimde ülkemizin çok kıymetli usta yazar ve çizerleriyle aynı odalarda aynı atmosferi kokladım. Bu ilk kişisel sergimi, üzerimde emeği olan o güzel yürekli çizgi ustalarıma ve çizer olabilmem için desteğini her zaman arkamda hissettiğim güzel anneme adıyorum. Karikatürde 40. yılımı bir sergi ve bir albümle taçlandıran Kadıköy Belediyesi’ne ve Karikatür Evi’nin değerli emekçilerine çok teşekkür ederim. TELEVİZYON Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK YAYIN AKIŞI 07.15 İsmail Küçükkaya İle Çalar Saat 10.00 Çağla İle Yeni Bir Gün 12.15 Sizi Böyle Alalım 14.00 Temizlik Benim İşim 16.00 Zuhal Topal’la Sofrada 19.00 Fatih Portakal İle FOX Ana Haber 20.00 Yaparsın Aşkım 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Güçlü Kadın 11.00 Medya Masallesi 13.00 Haber Masası 17.40 Piyasalar Kapanırkan 18.00 Halk Ana Haber 20.00 Halk Ana Haber 21.00 Siyaset Kültürü 07.00 Güne Bakış 10.30 Biz Bize 12.00 Haber 13.30 İllerimiz 15.30 Dünyadan Haberler 16.00 Güncel 20.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Bizim Türküler 22.00 Güncel 23.00 Müzelerin Dili 23.30 Geçmişten Günümüze Demir Yolları 11:00 Belgesel: Eski Mısır Hazineleri 3 12.00 Tarihin Ruhu 12.30 Hayat Sanat 14.30 Sinema Dünyası 15.00 Sarayın Lezzetleri 17.00 Aramızda Müzik Var 18.00 Hayat Sanat 18.30 Resim Sevinci: Bob Ross 07.00 Gün Başlıyor 09.30 18 Dakika 11.00 Haber 10 13.00 Kulis 14.00 Haber 13 16.20 TELE Ekonomi 17.00 Sağlık Masası 18.00 Ana Haber 20.00 18 Dakika 21.00 Haberin İçinden 23.00 Gün Bitiyor 00.30 18 Dakika 10.00 Yıldızlarla Buluşma 10.55 Büyüleyici İnsan Irkı 11.45 Sıra Dışı Bir Kaya 12.40 Bear Grylls ile Yabanda 13.35 Araba S.O.S. 14.25 Yıldızlarla Buluşma 15.20 Ahmak Bilimi 15.42 Ahmak Bilimi 16.10 Büyüleyici İnsan Irkı 17.05 Araba S.O.S. 18.00 Yıldızlarla Buluşma 20.00 Yüzyılın Petrol Sızıntısı 21.00 Korkusuz Balıkçılar: Kuzey Güney’e Karşı 22.00 İnkaların Kayıp Tapınağı 23.00 Sınır 23.55 Mega Yapılar: Beluga XL 00.45 Salgın 01.30 Korkusuz Balıkçılar: Kuzey Güney’e Karşı [email protected]