02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 2 ARALIK 2020 ÇARŞAMBA HABER Ülke ekonomik sıkıntılarla boğuşurken AKP’li belediyeler bol keseden harcıyor ‘Yeni tedbir paketi’ Öyle bir virüs ki, çok seçici! Hafta içi akşam işten sonra ya da hafta sonu açık havada bulaşıyor ama hafta içi kalabalık, iç içe çalışılan işyerlerinde, fabrikalarda bulaşmıyor. İşine yetişmeye çalışan işçinin “tezcanlılığından” bulaşıyor ama sorumluluğu halka yükleyen iktidar siyasetinden bulaşmıyor. Hafta içi akşam dokuzdan sonra bulaşıyor ama hafta içi sabah 5 ile akşam 9 arasında bulaşmıyor. Toplu taşımada bulaşıyor ama özel araçlarda bulaşmıyor. Kafede, lokantada bulaşıyor, açık havadaki lunaparkta bulaşıyor ama AVM’lerde bulaşmıyor. 64 yaş o denli sorun değil, 65 yaşta ise risk büyük. 19 yaşındaki genç çok gezerse virüsü yayıyor, 21 yaşındaki ise o kadar yaymıyor. Okullarda bir süre bulaşmıyor sonra bulaşıyor. Nereden bilinsin ki öyle değil mi? İktidar partisinin il, ilçe kongrelerinde, millete çay fırlatılan mitinglerinde ya da açılış törenlerinde bulaşmıyor ama evlerdeki mevlitte, taziyede, yılbaşı kutlamasında bulaşıyor. Öyle bir virüs işte. Komik ve çelişkili ama gülmüyor, ağlıyoruz; canlarımızı yitiriyoruz. Vaka sayılarında ilk beşteyiz. Bu seviyede vaka sayısının olduğu ülkelerde tam kapatmaya geçildi ya da buna yakın tedbirler alındı, alınıyor. Avustralya’da Viktorya eyaleti katı bir kapatma tedbiri uyguladı; şimdi virüsü neredeyse yendiler. İngiltere’de kapatma tedbirlerinden bu yana virüsün yayılımında yüzde 30’luk düşüş gerçekleşti. Ekonominin bu halinden kim sorumlu? Bizde mi? Hazırlıklar yeterli düzeyde yapılmadı. “Yazı bir atlatalım, turizmi bir canlandıralım da” mantığıyla geldik buralara. Karakış kapıda. Tam kapatma zorunlu. Kimsenin sokakta yatmaması, her yurttaşın evde faturayı düşünmeden, hastalanmadan ısınabilmesi, bağışıklığı için gıdasını çeşitlendirmesi de gerekiyor. İktidar bu bütünsel tedbirleri alamıyor. Niye? Yine kötü ekonomik durum yüzünden. “Üretim durmasın”. Model çöktü, bedeli halk ödüyor. Görülmesin, konuşulmasın diye, “Eyyy CeHaPe” nutukları devreye giriyor. Başka ülkeler üretimi durdurabiliyorsa iki nedenle. Ya zor günler için hazinede para vardır ve milletin vergileri yerinde kullanılmaktadır ya da ekonomik model, Kuzey ülkelerinde olduğu gibi evden çalışmaya daha fazla olanak sağlayan sektörlere doğru uzmanlaşmasını sağlamıştır. Her ikisini de yapan tedbirleri alıyor; ekonomisi zora düşmüyor. Yine bize bakalım: Maliye’nin, Hazine’nin hali ortada. Bakan gitti; acı reçeteden de bahsediyorlar. Vergi mi eksik? Değil, gelirimizden, tükettiğimizden vergi üstüne vergi alınıyor. Nerede bu paralar? Nasıl harcanıyor? Halktan alınan halka böyle bir dönemde de geri verilemeyecekse, o vergileri niye ödüyoruz? İyi de işler daha da kötüleşince tam kapatma tedbiri mecburen alınacak, göreceğiz ve çok geç kalınmış olacak. O zaman bilim insanları, muhalefet partileri çıkıp da “gördünüz mü biz haklı çıktık” dese ne fayda? Sonuçta o tarihe kadar on binlerce yeni hasta, yüzlerce de kaybımız olacak. Gidenleri geri getirecek mi? Getirmeyecek. Peki, gerekli tedbirlerin alınamamasının, ekonominin iki haftalık tam kapatma kararını bile kaldıramayacak durumda olmasının sorumlusu halk mı ya da muhalefet partileri mi? 18 yıldır iktidarda hangi parti var? Kim yönetiyor ülkeyi? Kim Cumhuriyet ekonomisinin kazanımlarını özelleştirmelerle, ballı ihalelerle tarumar etti? Kanadalı madenciye, Katarlı emirlere ülke kaynaklarını açtı? Kim? Hep söylüyoruz; kötü yönetim bir halk sağlığı sorunudur. Böyle bir ortamda açık olmak gerek: Memleketin ekonomisi, küçük bir azınlık için iyi durumdadır. Büyük çoğunluğa ise bu küçük azınlığın refahı sürsün diye virüs ve ölüm riski altında çalışmaya devam etmek dayatılmaktadır. Yasaklarla bir yandan da gündelikle geçinen güvencesiz yüz binlerin ekmek kapısı kapatılmaktadır. Çalışamayan milyonlara, müzisyene, seyyar satıcıya, lokantadaki garsona, sokaktaki simitçiye yeterince el uzatmayan modelin sorumlusu kimlerdir? Önce bu derinleşen sorunları konuşalım ve çözüm arayalım. Asıl soruna odaklanalım. DAYANIŞMA AKP PARA SAÇIYOR Leblebi sahnesine 40 bin TL SEYFETTİN METE TRT’de yayımlanan Payitaht Abdülhamid dizisinde Çorum leblebisinin yer aldığı sahne için Çorum Belediyesi’nin 40 bin lira reklam ücreti ödendi. Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Çorumlu 78 Hasan Paşa’nın yanı sıra Çorum leblebisinin de Payitaht Abdülhamid dizisinde yer almasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Aşgın, “II. Abdülhamid’in en güvendiği paşalarından biri olan 78 Hasan Paşa, Osmanlı ordusunda erlikten mareşalliğe yükselen ender askerlerden biridir. Hasan Paşa’nın en bilinen özelliği ise 20 Mayıs 1878’de Çırağan Baskını olarak bilinen darbeyi bir sopa ile önlemesidir. Bir Çorumlu olarak bizler de 78 Hasan Paşa ile gurur duyuyoruz” dedi. MasterChef’e 600 bin TL ödeme TV8 kanalında yayımlanan MasterChef’in Bursa’da çekilen bölümü için Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 600 bin TL+KDV tutarında ödeme yaptığı belirtildi. AKP’li Bursa Belediye Başkanı yarışma için yapılan ödemenin yarısının Bursa Ticaret Sanayi Odası (BTSO) tarafından karşılandığını açıkladı. Ancak BTSO Başkanı İbrahim Burkay ise bunu yalanladı. İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu duruma tepki göstererek “Alinur Aktaş, herkesin evine ekmek götürebilmenin derdine düştüğü bir dönemde, TV programı için Bursa’nın yaklaşık 500 bin TL’sini daha heba etti” diye konuştu. Türkoğlu, daha Rize’de yapılan meydan için gönderilen 584 bin TL’nin mürekkebi kurumadan, şimdi de TV kanallarına tanıtım için büyük paralar ödendiğini söyledi. l Haber Merkezi İYİ PARTI LIDERI MERAL AKŞENER’DEN ERDOĞAN’A ELEŞTIRI ‘Yarım yamalak’ önlem İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, açıklanan Covid19 tedbirlerini “yarım yamalak” olarak nitelendirerek “Bu iktidar, milletimiz için pandemi kadar tehlikeli bir hale gelmiştir” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Covid19 tedbirlerini “yarım yamalak” olarak nitelendiren Akşener, “siyasi hesaplarla milletin sağlığını riske atmaya devam ettiklerini” söyledi. Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Türkiye’nin vaka sayısında dünyada üçüncü sıraya çıkınca “Her yerde tablo vahim” dendiğini söyleyen Akşener, “Sayın Erdoğan, aylardır, ‘Çok iyi durumdayız. Zaten şehir hastanelerimiz var’ diye caka satarken iyiydi de dünyadaki duruma işaret etmek, milletimiz virüsten kırılırken mi aklına geldi? Ayıptır, günahtır. Yok öyle yağma Sayın Erdoğan. Ekonomiyi damadının, pandemiyi de vatandaşın üzerine yıkıp bu işten elini yıkayıp çıkamazsın. Madem tek adam düzenini kurdun, o zaman tek sorumlu var, o da sensin” dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında Covid19 aşılarının ücretsiz olması teklifinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini anımsatan Akşener, “Sayın Erdoğan çıkıp ‘Aşılar ücretsiz yapılaAsgari ücret önerisinde bulunan Meral Akşener, grup toplantısı sırasında kürsüyü Türk Metal Sendikası Diler Demir Çelik İşyeri Baş Temsilcisi Nurdoğan Çakır’a bıraktı. cak’ dedi. Güler misin, ağlar mısın?” diye konuştu. Asgari ücret önerisi Asgari ücretin 3 bin liraya çıkarılmasını öneren Akşener, bunun bütçeye maliyetinin 71 milyar lira olacağını belirterek 675 TL’lik farkın devlet tarafından karşılanmasını önerdi. Akşener, “Bu düzenleme sadece asgari ücretliyi kapsamasın. Asgari ücretin üzerinde maaş alan çalışanların da asgari ücretten doğan SGK primini ve gelir vergisini devlet üstlensin. Bir başka deyişle, devletimiz bütün çalışanlarının cebine, aylık 675 lira koysun ama bu parayı işverenden almasın” dedi. Akşener, bu öneri ile kazanç arttığı için tüketimin de artacağını, bu artışın milli gelire etkisinin yaklaşık 450 milyar lira olacağını; istihdama ise 1 milyon 550 bin yeni çalışan ekleneceğini aktardı. Akşener, şunları kaydetti: “Bu maliyet, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçtikten sonra bütçedeki faiz harcamalarındaki artış oranına eşit. Bu kaynağı, sadece faiz harcamalarından yapacağımız tasarrufla bile çıkarabiliriz. Bu maliyet, eski Damat Bakan’ın dâhiyane bir fikirle hazinemizi döviz cinsinden borçlandırdığı dönemde, Türk Lirası’ndaki değer kaybından dolayı karşılaştığımız maliyetin yarısı. Bizim asgari ücret düzenlememiz, Katar İstanbul projesinin üçte biri kadar” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet MHP’li vekilin kızı avukatlık ruhsatı için 2. baroyu tercih etmedi MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in kızı, avukat ruhsatnamesini İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu’ndan aldı. AKP ve MHP’nin Meclis’ten baroları bölen yasa tasarısını geçirmesinin ardından İstanbul’da Cumhur İttifakı’na yakın ikinci bir baro kurulmuştu. Erdem’in kızının yeni kurulan baroyu tercih etmemesi ise dikkat çekti. Erdem, sosyal medya hesabından “Su artık avukat. Adalet terazin hiç şaşmasın canım kızım. Çok gururluyum, çok mutluyum” ifadeleriyle kızının avukat olduğunu duyurdu. l Haber Merkezi TANK PALET FABRIKASI’NIN DEVRINI ELEŞTIRENLERE TEPKI GÖSTERDI Bahçeli’den hakaret CHP’li Ali Mahir Başarır’ın Sadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle bu karya’daki Tank Pazehirli ve zillet CHP anlet Fabrikası’nın Kalayışına diyorum ki ‘Astar ordusuna devrikere düşmanlık, düşmane ilişkin eleştirilerina askerliktir’” ifadelerine isim vermeden tepni kullandı. ki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçe Bahçeli Partisinin grup toplantısında konuşan Bahli, “Bir CHP milletvekiçeli, Türkiye ile Katar linin kalkıp Türk ordusuna ‘sa arasında yapılan anlaşmalara tılmış’ demesi bize göre hesa ilişkin eleştirilere tepki göstebı sorulması gereken şerefsiz rerek “Batı’nın oyunlarına ses liktir, kepazeliktir. Orduya sa çıkaramayan densizler Katar’la tılmış demek, bedelsiz satılyatıyor, Katar’la kalkıyor” dedi. mışlığın, uşaklığın aleni beyanı Bahçeli, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un iç siyasette sıkıştıkça Türk ve İslam düşmanlığı yaptığını kaydetti. Meclis’teki bütçe görüşmeleri nedeniyle birkaç hafta grup toplantısı yapmayacaklarını kaydeden ve milletvekillerine seslenen Bahçeli, “Hepinizden beklentim, hazırlıklı ve sabırlı olarak genel kurul görüşmelerini takip etmeniz, uzmanlık alanınıza uygun şekilde, Cumhur İttifakı’nın ruhuna aynen riayet eden titizlikle çalışmalarınızı yürütmenizdir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet HDP’Lİ SANCAR: İktidar Katar’ı kayyım yaptı HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Borsa İstanbul’un yüzde 10 oranında Katar’a satışına ilişkin “Bu iktidar, ülkeye Katar sermayesini kayyım yapmış. Şimdi bu ülkenin kaynaklarının başına Katar kayyımı gelmiş. İktidarın buradaki tek derdi, kendi varlığını sürdürmek. Bunun için de Katar sermayesine ihtiyaçları var. Bunların hesabını mutlaka soracağız” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Sancar, “Pandeminin başından beri kamuoyuna duyurulan rakamlar yalanmış. Biz bunu zaten söylüyorduk. Yalan olduğunu biliyorduk” diye konuştu. Ölenlere ilişkin açıklanan rakamlara da inanmadıklarını ifade eden Sancar, iktidarın özür dilemesi gerektiğini kaydetti. İnkâr ve yalanın iktidarın neredeyse artık tek yöntemi haline geldiğini kaydeden Sancar, şu değerlendirmede bulundu: “Belki ilk yıllarında başka yöntemleri de vardı yönetmek için ama hepsini tükettiler. Tükete tükete geldiler, tükenmekteler ve yalandan, inkârdan medet umuyorlar. Ne diyorlar? ‘Kürt sorunu yoktur’. Belki de bu iktidarı ayakta tutan, iktidar ortaklarını birbirine yapıştıran şey de tam bu Kürt düşmanlığıdır. Emin olun bir süre sonra ‘Kürt de yoktur’ diyecekler.” l ANKARA/ Cumhuriyet ‘MAKAS KAPANIYOR’ Soylu kendi tarihini yazdı! Gölbaşı Vilayetler Evi’nde düzenlenen “Nüfus Dijital Arşiv Projesi Tanıtım” programına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye 1990 ve 2000 yıllarını ıskalamıştı. Fakat Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini ıskalamadı ve 2002’den bugüne kadar yaklaşık 300 yıllık bir makası kapatıyoruz” dedi. Soylu, “21’inci yüzyılın başında değişimi bir strateji olarak belirleyen Türkiye, önce altyapısını geliştirdi, sonra da altyapısının gücüyle hem üretmeye hem de kronik sorunlarını çözmeye başladı. Bugün insansız hava araçları teknolojisinde, yazılım teknolojisinde, dijital altyapılarda dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz” dedi. Soylu, ocak ayında elektronik kimlik doğrulama sistemine noterlerden başlanacağını açıkladı. l ANKARA/ Cumhuriyet Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. BİT’74 DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. İnş.Yük.Müh. SERDAL KUYUCUOĞLU 26. Dönem Mersin Milletvekili DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. Prof. Dr. HİKMET URGANCI Cumhuriyet Okuru (SBF. 1962) DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. İTÜ MAÇKA MADEN FAK. 19737475 GİRİŞLİLER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle