25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 7 16 ARALIK 2020 ÇARŞAMBA ABD’de Seçiciler Kurulu, Trump’ın yenildiği 3 Kasım seçiminin sonucunu onayladı Biden dönemi resmileşti ABD’nin yeni başkanı seçilen Joe Biden’ın zaferi dün Seçiciler Kurulu tarafından resmen kabul edildi. Kurul, 3 Kasım başkanlık seçimlerinde 538 delegeden 306’sını alan Demokrat cepheden Biden’ı, ABD’nin 46. başkanı olarak resmen tescil etti. Biden, ilk açıklamasında, Cumhuriyetçi rakibi, mevcut Başkan Donald Trump’ı “ABD demokrasisine eşi benzeri görülmemiş bir saldırıya girişmekle” suçladı. “Amerika’nın ruhu için verilen bu mücadelede demokrasinin galip geldiğini’’ belirten Biden, “şimdi tarih boyunca yaptığımız gibi sayfayı çevirme, birlik olma, iyileşme zamanı’’ diye konuştu. Biden, önlerinde koronavirüs salgınını kontrol altına almak ve ekonomik destek sağlamak gibi acil görevleri olduğunu söyledi. Gözler Kongre’de Trump, eğer Seçici Kurul Biden’ın seçimin galibi olduğunu onaylarsa görevden ayrılabileceğini söylemişti. Buna rağmen hile yapıldığına yönelik iddialarını Twitter üzerinden sürdürdü. SeçiTrump, kararın ardından hile iddialarını sürdürürken Rusya’dan dün Biden’a yeni dönem için tebrik mesajı geldi. ciler Kurulu oylama sonuçları, eyalet valilerince onaylanarak başkent Washington’a gönderilecek. Söz konusu sonuçlar, 6 Ocak’ta ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in başkanlığında yapılan bir Kongre oturumunda, tekrar onaylanmak üzere alınacak. Kongre üyeleri, kendi eyaletlerinin gönderdiği Seçiciler Kurulu oylarını kabul etmezse, Kongre’de yapılacak görüşme ve oylamayla o eyaletle ilgili karar alınacak. Trump, başkan seçilmek için gereken 270 delege oyuna ulaşamamış, 232’de kalmıştı. Seçimlerin sonrasında, oylamada hile yapıldığı iddialarını sıklıkla dile getiriyor. Trump cephesinin yargıya da taşıdığı bu iddialar birçok eyalette reddedildi. Barr istifa etti İddiaların asılsız olduğunu savunanlar arasında kimi Cumhuriyetçiler de var. Adalet Bakanı William Barr’ın da dün istifasını sunduğu haberi gündeme yansıdı. Barr’ın istifa mektubunda Trump’ı seçimlerdeki usulsüzlük iddialarına yönelik soruşturmadaki son durum hakkında bilgilendirdiği ve 23 Aralık’ın görevdeki son günü olacağını yazdığı belirtildi. İstifa haberini Twitter hesabından duyuran Trump, Barr için “İlişkimiz çok iyiydi. Harika bir iş çıkardı” diye yazdı. Trump, Barr’ın yerine vekâleten Adalet Bakanı Yardımcısı Jeff Rosen’ın görev yapacağını duyurdu. Barr, Trump’ın iddialarını araştırdıklarını, ancak şu ana kadar seçim sonucunu etkileyecek bir usulsüzlüğe yönelik kanıt bulunmadığını söylemişti. Trump’tan Barr’a tepki yükselmişti. Adalet Bakanı için “hiçbir şeyi incelemedi, baksaydı görürdü” diyen Trump, “Barr’a hâlâ inancınız var mı?” şeklindeki soruya, “Bunu bana birkaç hafta içinde sorun” diye yanıt vermişti. ABD’de başta başkent Washington başta olmak üzere birçok kentte, Trump’a hafta sonundaki destek eylemlerinde, karşıt gruplar arasında çıkan çatışmalarda en az 5 kişi yaralanırken onlarca kişi de gözaltına alınmıştı. Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Biden’ı ABD Başkanı olarak kutladı. Kremlin’den yapılan açıklamada “Putin’in Biden ile birlikte çalışmaya hazır olduğu” belirtildi. Rus liderin kutlama için Biden’ın zaferinin resmiyet kazanmasını beklediği duyurulmuştu. ‘Zehirlemede FSB izi’ iddiası Sinir gazı noviçok ile zehirlenmesi olayında gözlerin Moskova’ya çevrildiği, Almanya’da tedavi gören Rus muhalif Aleksey Navalny dosyasında iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Alman Spiegel dergisi, İngiltere merkezli araştırmacı gazetecilik sitesi Bellingcat, The Insider ve Amerikan CNN’in yaptığı ortak araştırmada, Navalny’nin zehirlenmesiyle ilgili yeni bilgilere ulaşıldığı duyuruldu. Navalny’nin zehirlenmesi için Rusya’nın iç istihbarat servisi FSB çalışanı olduğu tahmin edilen en az sekiz kişinin görevlendirildiği öne sürüldü. Haberde bu kişileNavalny rin kimlikleri de paylaşıldı, Navalny’yi 2017 yılından beri özel seyahatleri de dahil olmak üzere takip ettikleri savunuldu. Ekipte geçmişinde zehirleme olaylarıyla bağlantılı ajanların bulunduğu, iki kişinin Rusya’da zehirli madde noviçokun üretildiği kimya laboratuvarıyla iletişim içinde olduğu iddiası da aktarıldı. Buna göre muhalif liderin zehirlendiği fark edilen Tomsk kentinden Moskova’ya uçuşu öncesi sekiz FSB ajanı arasında yoğun telefon trafiği yaşandı. E AĞIR AKSAK YARDIM tiyopya’nın kuzeyindeki Tigray eyaletinde çatışmalarla birtiği belirtilmişti. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in operasyon emrini likte gerek bölgede gerekse ateşvermesinin ardından 4 Kasım’dan bu ten kaçan binlerce kişinin sığındıMerkezi yönetim, ayrılıkçı olarak yana bölgeden 45 binden fazla kişiğı Sudan’daki derme çatma kamplar gördüğü, terörle bağlantılı olmakla nin kaçtığına dikkat çekiliyor. Öte yanda insani kriz kaygıları artıyor. Kızılhaç, suçladığı eyaleti yöneten isyancı Tig dan kimi kaynağa göre Sudan BaşbaTigray’a geçen cumartesi günü ilk ray Halk Kurtuluş Cephesi’ne karşı ge kanı Abdullah Hamduk, bölgedeki çauluslararası insani yardım konvoyunun niş çaplı operasyon başlatmıştı. Böl tışmalarla ilgili arabuluculuk teklif etgönderildiğini duyurmuştu. BM’den geden kaçan sivillerin büyük çoğunlu mek üzere önceki gün Etiyopya’ya gitise yardımların ulaştırılmasında engel ğunun Sudan’ın doğusundaki Gedaref ti. Ancak teklifin Etiyopya tarafından lerle karşılaşıldığı çıkışı geldi. eyaletindeki Um Raquba kampına git geri çevrildiği savunuldu. Ukrayna’ya giden heyete, ABD’nin S400 yaptırım listesinde yer verdiği Demir (solda) başkanlık etti. Kiev’le savunma işbirliği artıyor AnkaraKiev arasında, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları için Türk şirketleri ile teknoloji paylaşımını, korvet tipi gemi ile SİHA’ların (silahlı insansız hava aracı) üretimini içeren anlaşmalar imzalandı. Anlaşmalar Türkiye Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir başkanlığındaki Türk heyetinin önceki gün Kiev ziyareti kapsamında gerçekleşti. Ukrayna Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, iki ülke arasında daha önce varılan anlaşmaların ele alındığı heyetler arası görüşmelerde, Ukrayna ile Türkiye’nin savunma alanında işbirliğinin stratejik nitelikte olduğu kaydedildi. Açıklamaya göre Ukrayna Savunma Bakanı Andriy Taran görüşmelerde KaradenizAzak bölgesinde güvenliği artırmaya ve Ukrayna donanmasının güçlendirilmesine yönelik projelere öncelik verildiğini belirtti. İki ülke arasındaki ilişkiler özellikle Kırım sorunu çerçevesinde pekişmişti. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinden sonra Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne destek verdiğini açıklamıştı. ‘Riyad’ın ölüm timi Norveç’e de gitti’ Suudi Arabistan’ın 2018 yılı yaz aylarında Norveç’e muhalif bir gazeteciyi hedefleyen 10 kişilik bir “güvenlik timini” gönderdiği iddia edildi. Dagbladet gazetesinin haberine göre Riyad, ekibin “diplomat” olarak kaydedilmesini istedi. Riyad’ın hedefinde Norveç’te yaşayan muhalif Iyad el Bağdadi olabileceği belirtilirken güvenlik güçlerini Suudi konsolosluğunda artırılan koruma sayısı, bu kişiler için istenen statü gibi unsurlardan şüphelendiği belirtildi. Norveçli yetkililer, Suudi Arabistan’ın bu talebine müdahale ederek sadece 1 kişiye diplomatik dokunulmazlık verdi. Bu kişinin Oslo’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nde “güvenlik şefi” olarak çalıştığı kaydedildi. Dokunulmazlık alamayan diğer 9 kişi de Temmuz 2018’de Norveç’e giderek bir süre burada bulundu. Haberde, Norveç İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı’nın daha sonra bu kişilerin Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine karıştıklarını açıkladığı kaydedildi. Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmüştü. Norveç tarafından siyasi sığınma talebi kabul edilen El Bağdadi, 5 yıldır bu ülkede yaşıyor. Dagbladet’e açıklamalarda bulunan Bağdadi, Mayıs 2018’de Kaşıkçı’nın kendisini Oslo’da ziyaret ettiğini söyledi. Bağdadi, “O günlerde Suudi Arabistan kafayı tamamen Cemal Kaşıkçı’ya takmıştı. Onu izlettiklerine eminim” dedi. LAVROV’A TEPKİ Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un iki günlük Bosna Hersek ziyaretine ülkedeki Sırp yetkililerle görüşerek başlaması ortalığı karıştırdı. Bosna Hersek’e önceki gün giden Lavrov’un, ilk önce ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti (RS) içindeki Doğu Saraybosna’ya giderek Sırp temsilcilerle görüşmesi ve görüşmede Bosna Hersek bayrağı bulundurulmaması tepkiye neden oldu. Lavrov’un programında dün başkent Saraybosna’da Devlet Başkanlığı Konseyi’nin üç üyesi ile görüşmesi yer alsa da toplantıya sadece Sırp üye Milorad Dodik katıldı. Konseyin Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic ile Hırvat üyesi Zeljko Komsic, Lavrov ile görüşmeyi reddetti. AA’nın haberine göre Lavrov, mevkidaşı Bisera Turkovic ile görüştü. İki bakan ortak istişare planı imzaladı. İKLİM REFERANDUMU Fransa iklim değişikliğiyle mücadeleyi anayasa koymayı planlıyor. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, iklim değişikliğiyle mücadelenin anayasanın ilk maddesine eklenmesi için referandum düzenleneceğini açıkladı. Macron, sera gazı salınımı konusunda Avrupa düzeyinde belirlenen hedefe ulaşılmadığını belirterek ülkede iklim değişikliğiyle mücadele etmek için 2.5 saatten az süren tren seferlerinin de kaldırılacağını söyledi. Boko Haram’ın hedefi yine çocuklar Nijerya’da, geçen cuma günü bir erkek okulundan yüzlerce öğrencinin kaçırılmasını cihatçı örgüt Boko Haram üstlendi. 11 Aralık’ta Nijerya’nın kuzeybatısında bulunan Katsina eyaletindeki Kankara bölgesinde 800’den fazla erkek öğrencinin bulunduğu bir yatılı okulu basan motosikletli ve silahlı 100’den fazla saldırgan yüzlerce öğrenciyi kaçırmıştı. Kimi kaynak yaklaşık 400 çocuğun kaçırıldığını, ardından 200’ünün okul bölgesine geri döndüğünü savunmuştu. Bazı yetkililer ise şu ana kadar 333 çocuktan haber alamadıklarını belirtti. Örgüt tarafından yayımlanan sesli mesajda “Batı tarzı eğitime karşı oldukları” vurgusuyla saldırı üstlenildi. Saldırıyı kınayan Nijerya Cumhurbaşkanı Muhammadu Buhari, okullarda güvenlik önlemlerinin en yüksek seviyeye çıkarılması talimatını vermişti. Katsina’daki okullar saldırının ardından kapatıldı. Boko Haram örgütü 2014 yılında ülkenin kuzeyindeki Çibok kentinde 276 kız çocuğunu kaçırması ile gündeme gelmişti. 57 kız çocuğu örgütün elinden kurtulmayı başarmış, 107’si de kurtarılmıştı. 112’sinden bugüne dek haber alınabilmiş değil. VEFAT DENİZ BERKTAY Moldova’da bitmeyen gerilim Moldova’da 15 Kasım’da düzenlenen ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Batı yanlısı kadın aday Maia Sandu, rakibi Rusya yanlısı olarak bilinen mevcut Cumhurbaşkanı İgor Dodon karşısında yüzde 57’den fazla oy alarak seçimleri kazanmış olsa da, ülkedeki siyasi krizin önümüzdeki yıl da devam edeceği görülüyor. Yaklaşık 34 bin kilometrekare yüzölçümü ve 3.5 milyonluk nüfusuyla Moldova, yüzölçümü bakımından Avrupa’nın küçük ülkeleri arasında yer alsa da burası hem siyasi istikrarsızlıkları, hem de Rusya’yla Batı’nın (AB ile ABD) çatışma alanlarından biri olması nedeniyle ve Türkiye’nin yanıbaşında olmasından ötürü, dikkatle izlenmesi gereken bir ülke. Yolsuzluk tepkisi Doğu Avrupa’da Belarus, Ukrayna ve Moldova, Rusya’yla Orta ve Batı Avrupa arasında yer almaları nedeniyle, Rusya ve Batı arasında sürekli çatışma bölgesi özelliğini taşıyor. Bu üç ülkedeki siyasi gelişmeleri bu nedenle Rusya ile Batı arasındaki çatışmadan ayrı değerlendirmek mümkün değil. Moldova aynı zamanda Avrupa’nın en istikrarsız ülkelerinden birini oluşturuyor. (2009 ile 2012 arasında, iki buçuk yıl ülkenin yeni cumhurbaşkanı seçemediğini hatırlamak lazım). Ülke, bir tarafta Batı yanlılarının, diğer taraftaysa Rusya yanlılarının olduğu iki kutba bölünmüş durumda. Ayrıca, eski Sovyet coğrafyasındaki beş ayrılıkçı bölgeden biri olan Transdinyester, Moldova’da bulunuyor (diğer dördü, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ, Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya ve Ukrayna’nın Donbas bölgesidir). Etnik Moldovalılar, Rumenlerle aynı kökenden. Bu nedenle, nüfusun bir kısmı Romanya’yla birleşmeyi savunuyor. Bu seçimlerde, Rusya’ya yakın olan aday Dodon’un kaybetmesinin çeşitli nedenler var: Birincisi, Dodon’un cumhurbaşkanlığı döneminde yolsuzlukla mücadelede fazla aşama kat edilmediği gibi, Dodon kendi ailesini zengin etme suçlamasına hedef oldu. Bu hayal kırıklığı, Rus yanlısı seçmenin sandığa gitmemesine neden oldu. İkincisi, Maia Sandu, Batı yanlısı kesimin tamamının desteğini alırken Rusya yanlısı seçmen kitlesi, İgor Dodon ile Renato Usatiy arasında bölündü. Usatiy, ilk turda yüzde 17 civarında oy alaSandu yanlıları erken seçim talebiyle geçen hafta meydanlardaydı. rak üçüncü olmuştu ve Batı yanlısı aday Sandu ile yaptığı görüşmenin ardından, kendi seçmen kitlesini, Dodon’a oy vermemeye çağırdı. Böylece, Dodon, Rus yanlısı seçmenin de önemli bir kısmının desteğinden mahrum kaldı. Üçüncüsü, Avrupa ülkelerinde yaşayan Moldova diyasporası, zaten Batı yanlısıyken, Dodon’un onlar hakkında söylediği “Moldova’dan uzakta yaşayıp ülkenin kaderini belirleyen paralel seçmen” şeklindeki sözler, bu kesimin tepkisini çekti. Özellikle diyasporanın seçimlere yoğun katılımı Sandu’nun zaferini sağladı. Erken seçime doğru Ancak, cumhurbaşkanlığı seçimleri, henüz Batı yanlılarının zaferi anlamına gelmiyor. Zira, Moldova Anayasası’nda, yetkilerin büyük kısmı, parlamentoya ait ve parlamentoda en büyük parti, şimdiki Cumhurbaşkanı Dodon’un Moldova Sosyalist Partisi. Batı yanlısı Sandu’nun göreve 24 Aralık’ta başlaması bekleniyor, Sandu, ilk icraatlarından birinin parlamentoyu feshedip erken seçimlere gitmek olacağını açıkladı. Dodon da bunu kabul etti. Ancak Sandu’nun parlamento seçimlerine en kısa sürede gidilmesini istemesine karşılık Dodon, sonbaharı işaret ediyor. Böylelikle, son yenilgisinin ardından parlamento seçimlerine hazırlanmayı planlıyor. Dolayısıyla, 2021 yılı da Karadeniz’in kuzeyindeki bu ülkede, Rusya’yla Batı’nın yoğun güç mücadelesine sahne olacak. l KİEV Çok değerli mücadele arkadaşımız, SEYITHAN KAPLAN’I kaybetmenin büyük üzüntüsü içersindeyiz. YENIDEN CHP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle