Katalog

HABER 5 16 ARALIK 2020 ÇARŞAMBA Cumhurbaşkanlığı’nın harcaması 20 milyondan 279.8 milyon TL’ye çıktı ZAFER TEMOÇIN ‘Örtülü’de de denge şaştı MUSTAFA ÇAKIR “Dengelenme” hedefiyle yola çıkan bütçe 11 ayda 132.1 milyar TL açık verdi. Faiz gideri 130 milyar TL’ye dayandı. Kasımda “örtülü ödenekten” yapılan harcama bir önceki aya göre 20 milyon TL’den 279.8 milyon TL’ye fırladı. Bu rakam “örtülü ödenekten” yıl içerisinde yapılan en yüksek harcama oldu. Kasım ve ocakkasım dönemi bütçe gerçekleşme sonuçları belli oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre Cumhurbaşkanlığı’nın kullanımında bulunan ve nereye harcandığı açıklanmayan “örtülü ödenekten” yapılan harcama ekim ayına göre 20 milyon 25 bin TL’den 279.8 milyon TL’ye fırladı. “Örtülüden” 11 ayda yapılan harcama toplamı da 1.8 milyar TL’ye ulaştı. Kasımda bütçe giderleri 96.3 milyar TL, gelirleri 109.7 milyar TL oldu. Bütçe 13.4 milyar TL fazla verdi. Vergi gelirleri geçen yılın kasım ayına göre 73.3 milyar TL’den 99.2 milyar TL’ye çıktı. Artan vergi gelirleri kasımda bütçeyi kısmen toparladı. Geçen yılla karşılaştırıldığında ÖTV gelirleri 13.9 milyar TL’den 21.1 milyar TL’ye, ithalde alınan KDV de 9.7 milyar TL’den 17.6 milyar TL’ye yükseldi. Bunda dış ticaretteki artış etkili oldu. 11 aylık dönemde ise ÖTV’deki artış 133 milyar TL’den 185.4 milyar TL’ye, ithalde alınan KDV’deki artış da 110.6 milyar TL’den 140.6 milyar TL’ye çıktı. Ocakkasım döneminde ise bütçe giderleri 1.064 milyar TL, bütçe gelirleri 931.9 milyar TL oldu. Geçen yılın 11 ayında 92.9 milyar TL olan bütçe açığı bu yıl 132.1 milyar TL’ye çıktı. 2020 için öngörülen açık (revize öncesi) 138.9 milyar TL’ydi. Açık uzun bir aradan sonra hedefin altına geriledi. Nereye harcandığı belli değil! Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler 3.3 milyar TL’ye ulaştı. Başlangıç ödeneği 2.9 milyar TL’ydi. Ödenek aşılmış oldu. Hanehalkına yapılan transferler 11 aylık dönemde 56.3 milyar TL’ye çıktı. “Diğer” kaleminden hane halkına yapılan transferler de 7.4 milyar TL’ye ulaştı. Nereye harcandığı belirtilmeyen “diğer sosyal amaçlı transferler” ocakkasım döneminde 20.9 milyar TL oldu. IĞNELI FIRÇA ÖDENEN FAİZDE BÜYÜK ARTIŞ Bütçeden 11 ayda faize 129.1 milyar TL gitti. Geçen yıl bu, 95.7 milyar TL’ydi. Mal ve hizmet alım giderleri kasımda 9.8 milyar TL’ye çıktı. Bir önceki ay 1.6 milyar TL olan güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları 2.1 milyar TL’ye yüksedi. 11 aylık tutar 9.5 milyar TL oldu. Hizmet alımları için bütçeden 11 ayda 24.9 milyar TL çıktı. Aynı dönemde 1.2 milyar TL kira ödemesi yapıldı. Temsil, ağırlama, tören, fuar, organizasyon giderleri pandemi nedeniyle birçok etkinlik iptal edilmesine karşın bir önceki aya göre 8.2 milyon TL’den 10.7 milyon TL’ye çıktı. l ANKARA UYDU KİRASINDA ISRAR TÜRKSAT dolar seviyor MUSTAFA ÇAKIR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından “Ülkemizin içinden geçtiği bu kritik dönemde tüm vatandaşlarımızdan birikimlerini dövizden TL’ye çevirerek mücadelemize destek vermelerini bekliyorum” dedi ancak TÜRKSAT AŞ pandemi nedeniyle zor durumda olan yerel televizyon kanallarından dolarla uydu kira bedeli almakta ısrar ediyor. TÜRKSAT AŞ’nin hesaplarının görüşüldüğü KİT Komisyonu’nda İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, yerel televizyon kanallarının yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. Öztürk, özellikle pandemi nedeniyle reklam gelirlerinin neredeyse tamamını yitiren yerel televizyon kanallarının uydu kira bedellerinin dolar yerine TL üzerinden ödenmesi konusunda bir çalışma yürütülüp yürütülmediğini sordu. TÜRKSAT AŞ’nin soruya verdiği yazılı yanıtta, güncel döviz kurlarındaki artış göz önünde bulundurularak TV ücretlerinin makul kur seviyelerinde sabitlenmesi uygulamasına devam edildiği belirtildi. Yayıncıların daha düşük ücretlerle yayın yapmasını sağlayacak MPEG4 formatında yayın gibi yeni tarifeler oluşturulduğu belirtilen yanıtta “dolarla kiradan” vazgeçilemeyeceği savunuldu. Yanıtta şöyle denildi: “Uydu projeleri kapsamında döviz bazında maliyetlerimiz ve yurtdışı kaynaklı döviz bazlı yükümlülüklerimiz bulunması nedeniyle, müşterilerine döviz bazlı tarife sunmak zorunda olan şirketimiz 2015 yılından itibaren devam eden sabit kur uygulaması kapsamında, varsa yayıncılarımızın geçmiş borçlarını da kapsayacak şekilde 2020 yılı içinde ABD Dolar kurunu aşagıdaki şekilde sabitlemiştir: Nisan ayında ortalama kur 6.83 TL iken 4.50 TL’ye sabitlenmiştir. Mayıs ayında ortalama kur 6.94 TL iken 5 TL’ye sabitlenmiştir. Haziraneylül döneminde ortalama kur 7.47 TL’ye kadar çıkmış iken kur 5.60 TL’ye sabitlenmiştir. Ekim ve kasım dönemlerinde ise kur 7 TL olarak sabitlenmiştir.” Fark azaldı Yanıtta belirtilen dolar sabitlemede ise makas giderek daraldı. Nisan ayında fark 2.33 TL iken ekim ve kasım dönemlerinde yer yer 50 kuruşa kadar düştü. l ANKARA KADINLAR IÇIN ‘KENDINE AIT BIR ODA’ Beşiktaş Belediyesi bir kadın sığınma evi açnız veya bir nedenle mağdur olmanız gerekmiyor. mak için yola çıktı. AnKadın sığınma evine gicak İstanbul Büyükşehir denlerin öncesinde veBelediyesi, Beşiktaş ilçeya sonrasında psikolosi sınırlarında bir sığınma jik danışmanlık alabileceevi açınca onlar da buraği merkezde istihdam ofisi ya destek olacak başka de var. Beşiktaş Belediyebir proje geliştirerek Kadın Dayanışma ve Yaşam Akpolat si Başkan Yardımcısı Zeynep Karaman, burada kaMerkezi’ni kurdu. Peki, merkeze dın örgütlerinin randevuyla kullakimler gidebilecek? nabilecekleri bir toplantı salonu, Aslında burası kapılarını her çocuk oyun alanları, atölyeler de kadına açıyor. Levent’te yer alan yer aldığını söyledi. Merkezin ilmerkezden yararlanmak için illa gi çekici bölümlerinden biri VirBeşiktaş sınırları içinde oturma ginia Woolf’un aynı adlı eserinden esinlenerek adını koydukları “Kendine Ait Bir Oda”... Burayı da yine randevuyla olmak üzere kadınlar ofis gibi kullanabilecek. Her alanda eşitlik Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “Ülkemizin farklı alanlarda sorunları olsa da kadınların yaşam mücadelesi ve karşılaştıkları bütün olumsuzluklar temel bir mücadele süreci olarak insani, vicdani ve tarihi sorumluluğumuzdur” diyor, toplumsal cinsiyet eşitliğini yaşamın bütün alanlarında egemen kılmak, bütün boyutları ile yaşama geçirmek için Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nü kurduklarının altını çiziyor. Akpolat, son 18 yılda 15 bin kadının katledildiği bir ülkede, bu cinayetlerin tümüyle politik, sistemik ve erkek egemen sistemin tezahürü olduğunu belirtiyor: “Cumhuriyetimizin kadına yaklaşımını esas alarak her alanda eşitliği egemen kılmaya, hiyerarşileri kaldırmaya çalışıyoruz. Bu yüzden bütün imkânlarımızla kadın mücadelesini destekliyoruz.” l İSTANBUL / Cumhuriyet İBB’nin büfelerin sayısını artırma girişimini hukuk komisyonuna havale ettiler Halk Ekmek yine engele takıldı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), Halk Ekmek büfelerinin sayısını artırma girişimi ikinci kez AKP engeline takıldı. İBB Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran AKP grubu, belediyenin 142 yeni Halk Ekmek büfesi açılması teklifinin, hemen oylanmasını kabul etmeyerek komisyona havale etti. Yeni Halk Ekmek büfelerinin HDP’lilere verileceği imasında bulunarak yeni büfe açılmasıyla ilgili teklifi reddeden AKP grubu, İBB Meclisi’ne yeni büfelerin listesinin sunulmasını istemişti. CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı önceki gün gerçekleşen mecliste CHP tarafından sunulan teklifi okudu. Balyalı “Halk Ekmek büfelerinde yaşanan yoğun talebin karşılanması için yeni büfelerin açılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Ekteki listede adresleri bulunan 142 adet nokta için ihtiyaç sahipleri olan üçünçü kişiler tarafından çalıştırılmak üzere yeni Halk Ekmek büfe yerlerinin İstanbul Halk Ekmek A.Ş’ye tahsisi konusunda yetki verilmesi hususundaki teklifimizin gündeme alınarak ‘teklif karar’ olarak oylanmasını arz ederiz” ifadeleri kullandı. Ancak mecliste çoğunluğu elinde bulunduran AKP grubu bu teklife karşı çıktı. AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş, “Biz bu teklifin ‘teklif karar’ olarak değil, komisyonlara havale edilmesi ve kimlere büfe verileceğinin hukuk komisyonunda incelenmesini teklif ediyoruz” dedi. Hukuk Komisyonu’na havale edilen teklif, komisyon tarafından incelenip rapor haline getirilerek önümüzdeki günlerde meclise sunulacak ancak teklifin ne zaman geleceği belli değil. l İSTANBULCumhuriyet ÇAKICI: ÇAĞIRIRLARSA IFADE VERIRIM Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili sosyal medyada paylaştığı mesajlar için savcılık ifadesini almak isterse gideceğini söyledi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın, “Bir mafya bozuntusu genel başkanımızın üzerine salınıyor. Bu soruşturma ne aşamada, bu mafya bozuntusunun ifadesi alındı mı?” sözleri üzerine Çakıcı sosyal medya hesabı üzerinden özetle şunları söyledi: “Benim üzerimden Cumhur İttifakı’nı yıpratmak isteyen CHP Genel Başkanı, HDP’liler ismimi sürekli gündeme getirmek kaydıyla ahlaki kurallar dışında söz sarf etmektedirler. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, şahsıma ‘mafya bozuntusu’ diye hitap etmektedir. Şimdi ben de PKK ile işbirliği yapan HDP’nin ortağı olan CHP Grup Başkanvekili’ne soruyorum, be Batı’ya hizmet eden sen vatan sever misin? Ağzının ayarı olmayan, sürekli tehdit eden, hakaret eden Sayın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile ilgili söylediğim sözlerle ilgili Cumhuriyet savcılığı mutlaka soruşturmayı yürütmektedir. Merak etmeyin, Türkiye Cumhuriyeti savcılığı çağırdığı an mutlaka gidip ifademi vereceğim.” l İç Politika Çakıcı Herkes krala çıplak diyebilir, kraliçeye de... Tüm devrimlerin, mücadelelerin temel sorunudur: İstenilen sonuca ulaşmak için izlenecek yolda neler göze alınabilir, neler alınamaz? Neler feda edilebilir, neler edilemez? Kestirmeden gidenler “Devrim önce kendi çocuklarını yer” derler... Uzun yolu seçenler hayalperestlik ve romantiklikle etiketlenirler. Bu kısırdöngüde, son söz devrimlerin ardından sistemi ele geçiren ve aynı şiddetle şekillendikleri için hep birbirine benzeyen sorunlu iktidarlara düşer. Tarih o yüzden, devrimlere rağmen, tekerrürden ibaret ola ola sürer gider. İdeolojileri tanımlayan hassasiyetler Hukuksuz ve güvensiz ortamlarda, hukuksuzluklara ve haksızlıklara karşı mücadele verirken belirlediğiniz yöntemlerin içeriği ve sınırları çok önemlidir. Bu sınırlarla dilerseniz kendinize hassasiyetlerden müteşekkil daracık bir alan çizersiniz, dilerseniz uçsuz bucaksız bir dünyada rahatça ilerlersiniz. Eğer sizin sınırlarınız; İstemeden ya da fark etmeden ya da mecburiyetten yaratılabilecek yeni hukuksuzluklara ve güvensizliklere... Düşmana ait, itiraz edilen yöntemleri yeniden yaratarak düşmana karşı kullanma ahlakına... Mevcut sorunlu hukuka benzer bir hoyratlık, ayrımcılık ve haksızlık içeren yöntemlere karşı hassassa... Ve şiddetin hiçbir türünü içinde asla barındırmamayı önemsiyorsa... O zaman hangi gerekçe ile ve ne uğruna olursa olsun bazı mücadele yöntemlerini sorgularsınız. Mesela açlık grevlerine her koşulda sonuna kadar karşı olabilirsiniz. Savaşın her türlüsüne hayır diyebilirsiniz. Kurtuluş savaşlarını, dağlarda verilen mücadeleleri bile sorgulamak isteyebilirsiniz. Köleliğin ve sömürünün her halini, hayvan insan ayırmadan deşifre edebilirsiniz. Tüketimin vahşetini, elinizde tuttuğunuz akıllı telefonu, cebinizdeki kredi kartını, bindiğiniz uçakları, kullandığınız arabaları, sevdiğiniz yiyecek ve içecekleri görmezden gelmeden, dürüstçe tanımlayabilirsiniz. Fırsat eşitsizliğinin adını, sahip olduğunuz ufacık bir konfora dahi ayrıcalık tanımadan, tüm gerçekliğiyle ortaya koyabilirsiniz. Metoo Gündemdeki tartışmalara gelecek olursak... Gücünü öncelikle adaletten, eşitlikten, vicdandan almaya hassasiyet göstermeyen tüm mücadele yöntemlerine her zaman kuşkuyla bakmışsanız... Ve başka bir ahlakı inşa etmenin türlü yollarla mümkün olduğunda ısrarcıysanız... Gücünü ifşadan alan metoo eyleminin “kurunun yanında yaşın yanmasını” dikkate almamasının yan etkilerini sonuna kadar ısrarla sorgulayabilirsiniz. Feminist hareketin haklı ve hararetli yükselişi sırasında bazı eylemcilerin kendi kullandıkları bazı yöntemleri, soruna duyarlı olan herkesin hiçbir tereddüde mahal vermeden desteklenmesini istemesi, eylemin yapısı açısından pratik bir beklenti olabilir. Ancak eylemi desteklediği halde sonuçlarından da endişe duyulması gerektiğini öneren birilerinin bu beklentiyi karşılamama özgürlüğüne kim ne diyebilir? Demokrasi baştan sona bir yöntem tartışmasıdır. Neticede; Herkes krala da çıplak diyebilir... Kraliçeye de... Hatta bazen aynadaki kendine bile. YİK, ABD’nin yaptırım kararını kınadı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK), eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın istifasının ardından ilk kez toplandı. Toplantıda ABD’nin yaptırım kararı kınandı. Toplantıya, kurul üyeleri İsmail Kahraman, Cemil Çiçek, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan da katıldı. İletişim Başkanı Altun tarafından yapılan yazılı açıklamada, toplantı sonucu olarak ABD’nin bir NATO müttefiki olan Türkiye’ye ilişkin tek taraflı yaptırım kararına kınama çıktığı belirtilerek, “Türkiye’nin milli güvenlik ve egemenlik haklarıyla ilgili bir konu üzerine alınan bu yanlış karara karşı atılabilecek adımlar değerlendirilmiştir” denildi. “Eğitimöğretim” ve “aile kurumu” başlıklarının ele alındığı belirtilen açıklamada, “Özellikle medya yoluyla dayatılan çarpık, bireysel ve toplumsal ilişki biçimlerinin ve gençlere rol model olarak çıkarılan örneklerin önce aileyi hedef aldığı; kültür kodlarımızla taban tabana zıt fikirler ve hayat tarzlarının sürekli yüceltilmesinin, özendirilmesinin bu oyunun bir parçası olduğu belirtilmiştir” ifadeleri yer aldı. l ANKARA