Katalog

HABER 9 3 KASIM 2020 SALI YAŞAMINI YITIREN ASKER MUSTAFA ARAZ’IN AILE AVUKATI MSB’YE BAŞVURDU Şüpheli ölüme aylık talebi Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde askerlik yapan 23 yaşındaki Mustafa Araz’ın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin Araz ailesinin avukatı Milli Savunma Bakanlığı’na başvurarak askeriye içerisinde etkin bir soruşturma yürüSEYHAN tülmesini ve acılı aileye AVŞAR 620 bin TL manevi, 370 bin TL ise maddi tazminat ödenmesini talep etti. Ayrıca dilekçede acılı aileye ölüm aylığı bağlanılması istedi. Babaeski’deki 1’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Hava Savunma Füze Komutanlığı’nda askerlik yapan Mustafa Araz, 12 Mayıs günü yaşamını yitirdi. Askeri yetkililer tarafından yapılan açıklamada, Araz’ın 11 Mayıs günü rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırıldığı, hastaneye gittikten sonra kendisinden haber alınamadığı ve bir gün sonra ise metruk bir AVM binasında intihar ettiği kaydedildi. Sapasağlam askeAraz ailesinin avukatı Milli Savunma Bakanlığı’na başvurarak askeriye içerisinde etkin bir soruşturma yürütülmesini ve acılı aileye 620 bin TL manevi, 370 bin TL ise maddi tazminat verilmesini talep etti. re gönderdikleri çocuklarının cenazesini teslim alan ailesi, çocuklarının vücudunun değişik bölgelerinde darp izleri olduğunu fark etti. Bu izler üzerine çocuklarının işkence edilerek öldürüldüğü şüphesine kapılan aile, Babaeski Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. ‘Mustafa öldürülmüştür’ Dört aydır devam eden soruşturmada herhangi bir yol katedilmezken Araz ailesinin avukatı Milli Savunma Bakanlığı’na başvurdu. Başvuru dilekçesinde Mustafa Araz’ın ailesinin asker ocağına çocuklarını güvenerek gönderdiği ancak çocuklarının yaşamını yitirmesinin ardından yıkıldıkları anlatıldı. Askeriyeye emanet edilen Mustafa Araz’ın yalnız başına hastane bahçesinde bırakılması ve sonrasında kendisine ulaşılamaması iddiasının askeriyedeki disiplinsizliği ortaya koyduğunun belirtildiği dilekçede özetle şu ifadeler yer aldı: “Yaşamını yitiren Araz’ın ailesi çocuklarını vücudunda, bileklerinde izler, vücudunda morluklar, çenesinde yarık varken görmüş ve yerle bir olmuştur. Olayla ilgili soruşturma devam etmektedir. Müvekkilin cesedinin bulunduğu nokta ve vücudundaki izler göz önünde bulundurulduğunda olayın intihar olmadığı açıktır. Mustafa Araz öldürülmüştür. Bu husus soruşturmanın sonunda netliğe kavuşacaktır. Ancak gerek öldürülmüş, gerekse intihar etmiş olsun bu ölümde idarenin ciddi anlamda ihmali bulunmaktadır. Devlete emanet edilMustafa Araz miş, zorunlu askerlik yapan bir askeri korumak idarenin sorumluluğudur.” Dilekçede Milli Savunma Bakanlığı’nın Mustafa Araz’ın yakınları için 620 bin manevi, 370 bin ise maddi tazminat ödemesi talep edildi. l İSTANBUL Orhan Yıldırım, özel mesleki ve teknik okullar’a yatırım teşvikinin artırılma planına tepki gösterdi Çocuk işçilik özendiriliyor SEFA UYAR Eğitimİş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım, özel mesleki ve teknik okullardaki öğrencilere yönelik destek ödemesi yapılması ve özel sektörün okul açmasına yönelik yatırım teşvikinin artırılmasının planlanmasına, “Bu, fabrikalarda ucuz işgücü temininin sağlanmasına yönelik örtülü bir çocuk ve genç işçiliğini özendirmedir. Öğrencisine tablet veremeyen bakanlık, parasını özel sektöre aktaracak” diyerek tepki gösterdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca hazırlanan 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda, özel mesleki ve teknik okullarda eğitim gören öğrencilere yönelik destek ödemelerinin sağlanması, özel sektörün okul açmasına yönelik yatırım teşviklerinin artırılması yer aldı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da 26 Ekim’de yaptığı açıklamada, fabrika içine okul açılabilmesi için mevzuat düzenlemesi yaptıklarını belirtirken “Almanya’da mesleki eğitimin yüzde 85’i özel sektörün elinde. Bizde meslek okullarının yüzde 5’i özel sektörle ilgili. Makine parkını okula kurmak yerine orada hazır olanı kullanalım, beraber çalışalım ve ustabaşıları da derse girsin. Bunun yasal ve uygulama altyapısı hazır” ifadelerini kullanmıştı. ‘Mevcut sistem geliştirilsin’ Eğitimİş Genel Başkanı Yıldırım, “meslek lisesi eğitiminin özel şirketlere, fabrika sahiplerine devredilmesinin öngörülmesinin, devletin meslek lisesi sürecinden kendini çekmesi olarak gördüklerini” belirtti. Yıldırım, “Fabrikalarda verilecek olan eğitim, sadece kişinin meslek edinimi üzerinedir. Bu, fabrikalara sokulan çocuklarımızın, gençlerimizin okul eğitiminden tamamen çıkarılması; fabrikalarda ucuz işgücü temininin sağlanmasına yönelik örtülü bir çocuk ve genç işçiliğini özendirmedir. Her türlü iş riskini ve çocukların emek sömürüsünü de beraberinde getirecek uygulamadır” dedi. Öğrencilerin eğitim öğretim faaliyetleri içinde kalmasından ve meslek edinimi konusunda mevcut sistemin geliştirilmesinden yana olduklarını söyleyen Yıldırım, toplanan vergilerin de bir şekilde özel sermayeye teşvik olarak aktarılmasını doğru bulmadıklarını kaydetti. l ANKARA 291 bin kişi cezaevinde Türkiye İstatistik Kurumu’nun, 2019’a ilişkin ceza infaz kurumu istatistiklerine göre, ceza infaz kurumunda bulunan kişi sayısı 291 bin 546 oldu. Ceza infaz kurumlarında bulunanların yüzde 96.1’ini erkekler, yüzde 3.9’unu ise kadınlar oluşturdu. Suçu işlediği sırada çocuk yaşta olanların sayısı ise geçen yıl yüzde 10.3 düşüşle 13 bin 15 olarak kayıtlara geçti. Ceza infaz kurumlarına giren hükümlülerden yüzde 15.2’sinin hırsızlık, yüzde 12.4’ünün yaralama, yüzde 7’sinin uyuşturucu veya uyarıcı madde imali ve ticareti, yüzde 5.4’ünün İcra İflas Kanunu’na muhalefet, yüzde 3.4’ünün öldürme suçu işlediği tespit edildi. Öldürme suçu işleyenlerin yüzde 30.3’ü ortaokul ve dengi meslek okulu, yüzde 28.7’si lise ve dengi meslek okulu, yüzde 15.8’i ilkokul mezunuyken, cinsel suçları işleyenlerin yüzde 30.7’si ortaokul ve dengi meslek okulu, yüzde 23.5’i lise ve dengi meslek okulu, yüzde 19.5’i ilköğretim mezunu hükümlüler olarak kayıtlara geçti. l ANKARA GAMZE A, OTELIN 5’INCI KATINDAN DÜŞTÜ Gamze A. Şule Çet cinayetini anımsattı Ankara’da yaşayan 17 yaşındaki Gamze A., isimli genç kız, Kızılcahamam’da termal bir otelin 5. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetti. Olay sonrasında 5 şüpheli gözaltına alındı. İddialara göre A, sözde devre mülk satıcılığı adı altında kurulan sahte bir şirketin satış danışmanı ilanındaki numarayla iletişime geçti. A, sahte şirketin elemanları tarafından önceki gece Kızılay’dan alınarak otelde konaklaması için Kızılcahamam’a götürüldü. Burada bir otele 3 kişi tarafından getirilen A,’ın lobideki görevli atlatılarak otel odasına götürüldüğü belirtildi. Otelde konaklayan A,’ın dün sabah saat 08.00 sıralarında bulunduğu 5. kattan aşağı düştüğü ihbarı geldi. A,, önce Kızılcahamam Devlet Hastanesi’ne ardından da Ankara Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Olay, akıllara Çankaya’da Yelken Plazanın 20. katından düşerek ölen Şule Çet cinayetini getirdi. Cinayet polisi, A,’ın ölümünün Çet olayı ile benzerliğini araştırdı. Yapılan çalışmalarda 5 kişi gözaltına alındı. Hayat doluydu Acılı baba Ferhat A, olayın takipçisi olduklarını belirterek “Olayda adı geçen otelden, zanlılardan şikâyetçi olduk. Yaşanan bu durumun araştırılıp gerçeğin ne olduğunun ortaya çıkarılması için uğraşacağız” dedi. Sınıf arkadaşları, “Gamze hayat dolu, idealleri olan bir kızdı. Asla kalkıp intihar edecek bir insan olmadı. Çok fazla hayali vardı. Okul içinde okul dışında neşe kaynağımızdı. Artık başka Gamze’lerin başına gelmesin istiyoruz” dedi. l Haber Merkezi Patlamadan cinayet çıktı Bahçelievler’de önceki gün sabah saatlerinde dınla buluşup Taksim’e gittik. Sabah 07.00 sıralarınmeydana gelen patlamada da olayın yaşandığı eve gelyaşamını yitirdiği sanılan 31 dik. Başka bir kadın yüzünyaşındaki Fatma Mavi’nin den bu sırada Fatma’yla cinayete kurban gittiği oraramızda kıskançlık tartıştaya çıktı. Gözaltına alınan ması çıktı. Kendimi tutamaErgin A., tartıştığı Fatma dım. O an cinnet getirdim Mavi’yi önce boğduğunu dave Fatma’yı ellerimle boğha sonra da benzin alıp yakdum. Sonra Ali İlkay S., adtığını itiraf etti. Patlamanın ardından FatFatma Mavi lı arkadaşımı çağırdım. Benzin istasyonuna gittik. Ona ma Mavi’nin ölümünde şüppara vererek benzin aldırheler tespit eden Bahçelievler İlçe Em dım. Sonra eve geldim. Ali çıkmadı yuniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği karı. Ben daha sonra benzini dökerek ekipleri soruşturmayı derinleştirdi. Ya evi ateşe verdim. Fatma’yı da yaktım” pılan çalışmalarda genç kadının en son dedi. Ellerinde ve kollarında yanıklar Ergin A., ile sık sık görüştüğü tespit bulunan Ergin A’nın ifadesinin ardından edildi. Bunun üzerine Ergin A. gözaltı Bahçelievler Asayiş Büro Amirliği ekipna alındı. Engin A.’nın ifadesinde, “Ge leri Ali İlkay S’yi de gözaltına aldı. ce Fatma ve yanında bulunan iki ka l Haber Merkezi İki kadın daha saldırıya uğradı Adana’da Volkan K. İsimli kişi kendisine kahvaltı hazırlamayan eşi Gül G.’yi önce darp edip sonra bıçakladı. Gözaltına alınan koca çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hâkimliği tarafından tutuklandı. İstanbul Esenyurt’ta ise Öner G. isimli kişi önceki gün tartıştığı eşi Pakize G’ye bıçakla saldırarak yaralandı. Öner G., gözaltına alındı. l Haber Merkezi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERSOY: AYASOFYA IÇIN TAZMINAT ÖDENMEYECEK SARP SAĞKAL Ayasofya’nın statüsünün müzeden camiye çevrilmesinin ardından, Ayasofya’yı 9 yıl boyunca müze olarak işletme hakkı kazanan İsviçre merkezli Sicpa Turkey şirketine yüklü miktarda tazminat ödeneceği iddialarına karşın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, tazminat ödenmeyeceğini bildirdi. TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, “2018 yılındaki ihaleyi kazanarak 9 yıl boyunca Ayasofya’nın gişe gelirlerini toplayacak Sicpa isimli şirket ile olan sözleşme devam etmekte midir? Sözleşmeden kaynaklı bir tazminat ödemesi yapılacak mıdır” sorularını yöneltti. Önergeye yanıt veren Ersoy, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesiyle, İsviçreli şirketle 54 müze ve örenyerinin işletmesi için yapılan sözleşme kapsamı dışına çıktığını belirtti. Ersoy, “Firmaya herhangi bir tazminat ödemesi söz konusu değildir” dedi. l ANKARA Tunç Soyer’in elindeki çıkış yolu... Churchill’e atfedilen bir söz var: “Büyük krizleri heba etmemek gerekir...” Merkez üssü Seferihisar’la Sisam arasındaki deprem, İzmir’i ve Ege Bölgesi’ni sarstı. Kurtarma çalışmalarında günler sonra canlı bedenlere ulaşılması bir nebze yüzümüzü güldürdü. Dileğimiz, Bayraklı’daki enkazın altında kalanlardan da ses alabilmek. Uzun erimli dileğimiz, dilekten öte istemimiz ise şu: Depremin acil yaralarını sardıktan hemen sonra sorumluların kolları sıvayıp sıradaki felaketten en az zararla çıkmanın yollarını bulmaları ve uygulamaları. Aramakurtarma çalışmalarında gerek kamu gerekse sivil toplum kuruluşları olarak ciddi bir yol aldığımızı yaşadık. Ama asıl yaşamak istediğimiz, bir daha böyle bir acı yaşamamak... Bu bağlamda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in elinde Churchill’in sözünü anımsatır nitelikte bir çıkış yolu var. “Önünde” demiyoruz, “elinde”! Bu çıkış yolunu çok iyi kullanıp, Türkiye’nin depreme karşı kurtuluşunu İzmir’den başlatabilir. Bütün mesele bilime kulak verip adım atmak. HHH Pazar günkü “Burunova, Bornova olunca” başlıklı yazımıza özellikle İzmir’den çok yanıt geldi. Kimi okurlar Bayraklı ayrı belediye yapıldıktan sonraki imar değişikliklerine gönderme yapıyor, kimileri firma adı vererek bu bereketli ovanın enkaza çevrilişinin sorumlularını listeliyordu. Bölgeyi iyi bilen bilim insanları ise önceki raporlara dikkat çekip şöyle diyordu: “Depremde büyük hasar gören bölge Yamanlar Dağı’ndan inen üç derenin alüvyonlu toprağından oluşuyor. Devamı deniz kıyısına doğru zaten bataklıktı...” Yazımızı eleştirenlerse, “teknoloji gelişti, artık her yere inşaat yapılabilir” diyordu. Gazeteci her şeyi bilen kişi değildir, hangi bilgiyi nerede bulacağını bilen kişidir. Bilim insanları ağırlıklı olarak sağlam bina kadar sağlam zeminin de önemli olduğu vurguluyor. Bunun örneklerini sıralıyor. İşte 25 milyon nüfuslu Mexico City, yeni kenti yamaçlara taşıdı. Yeri gelmişken vurgulayalım, kazıklı inşaat bugünün buluşu değil. Aztekler binlerce yıl önce bugünkü Mexico City’nin bulunduğu sulak alanda zemine kazık çakıp bina yapmışlar. Meksika gezimde bunun örneğini müzede görmüştüm. Bugün o zemine ne kadar derin kazık çakılırsa çakılsın, yüksek yapıların depreme dayanmadığı ortaya çıktı. Şehir adım adım taşınıyor. Bu sürecin danışmanları arasında ODTÜ’den Prof. İlyas Yılmazer de vardı. İlyas Hoca’yı Meksika’da dinliyorlar, Türkiye’de dinlemiyorlar, diye yazmak hiç de iç açıcı değil! HHH Endonezya da başkenti Cakarta’yı bin kilometre ötedeki Borneo Adası’na taşıyor. Her yıl 25 santim çöken fay hattındaki Cakarta, 40 milyar dolarlık harcamayla 2035 yılına kadar zemin değiştirecek. İzmir’in kilometrelerce öteye taşınmasına da gerek yok. Çevresinde kayalık, sağlam zeminli alanlar var. İzmir son yıllarda özellikle İstanbul’dan çok göç alıyor. Bu durum inşaat sektörünün iştahını kabartıyor. Nüfusu 15 yılda 3.5 milyondan 4.5 milyona çıktı. Pek çok kolay inşaat yapılacak, düz, rantlı alan imara açıldı. Sırada İzmir’in Kuş Cenneti Sasalı ve devamının bile olduğu söyleniyor. Soyer, İzmirlileri yanına alıp “yeni bir İzmir” hayali kurmalı. Yere sağlam basan bir İzmir, Türkiye’ye de örnek olabilir. AİLE UMUTLU Tarhan’a ağırlaştırılmış müebbet istemi Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde intihar eden Emre Y.’ye (23) 9 yaşından 18 yaşına kadar cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan akrabası Vedat Tarhan (68) hakkında savcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini istedi. Edirne 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamanın dün görülen dokuzuncu duruşmasına tutuklu sanık Tarhan, cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Emre Y’nin anne ve ablaları ile Tekirdağ Kadın Meclisi üyelerinin katıldığı duruşma basına ve izleyicilere kapalı gerçekleşti. Duruşmada savcı, sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini istedi. Duruşma 16 Kasım gününe ertelenirken, adliye çıkışı açıklama yapan Emre Y’nin ablası Derya Gür, savcının talebinin kendilerini çok mutlu ettiğini ifade ederek “Ağırlaştırılmış müebbet alsa da hiçbir şey Emre’yi geri getirmeyecek. Emre’nin artık daha rahat uyuması için bir nebze onu rahatlatacak, bizleri rahatlatacak. İstismara uğramış diğer çocuklar için söz konusu ses kaydı ve Emre’nin yaşadıkları onlara yol olacak” dedi. l DHA