16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER [email protected] 7 3 KASIM 2020 SALI Kutuplaşmanın daha da arttığı ülke, karşılıklı suçlamalar gölgesinde seçimlere gidiyor ABD’de nefesler tutuldu ABD, bugün 59. başkanlık ve kongre seçimleri için sandık başında. Tüm dünyada dikkatle izlenen seçimlerde, Cumhuriyetçi kanattan ikinci dönem için yarışta olan halihazırdaki Başkan Donald Trump (74) ile Demokrat rakibi Joe Biden (77), önümüzdeki dört yıl Beyaz Saray’ın yeni ev sahibi olmak için mücadele ediyor. Yeni tip koronavirüs (Covid19) salgınının da etkisiyle on milyonlarca kişinin postayla oy kullanması, bunların sayım sürecindeki farklılıklar ve sonuçların hemen netleşmeme ihtimali gibi nedenlerden dolayı ülkeyi yakın tarihinin en zorlu seçim süreçlerinden birinin beklediği yorumları yapılıyor. Trump, geçmiş açıklamalarında postayla oy sisteminin güvenilir olmayacağı iddiasında bulunmuş, buna kendi partisinden isimlerin yanı sıra Demokratlardan tepkiler yükselmişti. Trump’ın kendisiyle yapılan bazı söyleşilerde kaybetmesi halinde sonuçları kabul edeceğini net bir dille söylememesi tartışma yaratmıştı. ABD’de başta Washington DC olmak üzere bazı kentlerde dükkân sahipleri, seçimlerin ardından protesto gösterilerinde hasar görmemesi için çeşitli önlemler almaya başladı. Beyaz Saray’da güvenlik önlemleri artırıldı. Başkentte ve Chicago’da birçok dükkânın ahşap paravanlarla kapatıldığı görüldü. Ülkede halihazırda ırkçılık, polis şiddetine karşı protestolar yer yer sürerken yerel basında bazı eyaletlerde valilerin askerleri devreye soktuğu haberleri dikkat çekti. ‘Avukatlar devreye girer’ Pensilvanya’da hafta sonu düzenlenen seçim etkinliğinde konuşan Trump’ın ise seçimin kazananının hemen belli olmaması halinde ülkede “kaos çıkabileceği” çıkışı dikkat çekti. Trump, seçimin sonucunun belli olmasının haftalar alabileceğini, bu süre içerisinde de Trump önceki günkü mitingde dans etti. “çok kötü şeyler” olabileceğini savundu. “Oy sayımının aynı gün bitmemesi durumunda avukatlarının devreye girebileceğini” belirtti. ABD basınında kimi yorumda ise Trump’ın, seçimlerde postayla kullanılan oyların sayımını beklemeden zafer ilan etmeyi planladığı iddiası yer aldı. Demokrat aday Biden ise Trump’a atıfla “Seçimi çalamayacak” tepkisini gösterdi. Son anketler, ülke genelinde Biden’ı Trump’ın önünde gösteriyor. Ancak kimi yorumda kararsızların azımsanmayacak oranda olduğuna dikkat çekilirken son dakikaya kadar sandığa katılım oranlarının da etkileyici faktör olacağına değiniliyor. Florida gibi kritik eyaletlerin önemine vurgu yapılıyor. Öte yandan ABD’de bu seçimlerde salgının etkisiyle erken oy sürecinde rekor bir katılım yaşandıSandık öncesinde Trump, “Sonuçlar hemen belli olmazsa kaos çıkar” dedi. Biden ise Trump için “Seçimi çalamayacak” ifadesini kullandı. ğı yorumları da var. Bu çerçevede oy verenlerin sayısının 93 milyonu geçtiği savunuluyor. Bunların yaklaşık 59 milyonunun posta yoluyla, 34 milyonun da seçim merkezlerinde oy verdiği belirtiliyor. Kritik seçimlere ilişkin AFP’nin haberinde, “Dünya, Vietnam Savaşı döneminden bu yana en fazla bölünmüş, öfkenin olduğu bir ABD’deki seçime tanıklık edecek” denildi. Yüksek Mahkeme tartışması Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre halkın birçoğu 2020 başkanlık seçiminin büyük bir stres kaynağı olduğu görüşünde. Amerikan Psikoloji Birliği raporunda, yetişkinlerin yüzde 68’i, seçimi hayatlarındaki ciddi bir stres kaynağı olarak tanımlıyor. Demokratların yüzde 76’sı, Cumhuriyetçiler’in yüzde Kimi çevreler, sonuçların netleşmesinin uzaması halinde ABD’nin anayasal krize sürüklenmesinden sokak çatışmalarına kadar gidebilecek gerilimlerin yaşanmasından kaygılı. Washington’da bazı binaların alt katları olası protesto, şiddet olaylarına karşı güvenlik gerekçesiyle tahta perdelerle örtüldü. 67’si, bağımsızların ise yüzde 64’ü stres içinde olduklarını söylüyor. Amerikalı yetişkinlerin yüzde 77’si ise ülkelerinin geleceğinden endişeli olduklarını dile getiriyor. Kimi seçmenin ise Trump’ın sık sık hile olasılığı iddialarını dile getirmesi, Biden’ın zaferi durumunda Trump’ın koltuğu bırakmak istemeyeceği yönündeki söylemlerden dolayı güven kaygıları yaşadığı savunuluyor. Trump, postayla kullanılan oylara ilişkin itiraz edebileceğini daha önce gündeme getirirken konunun böyle bir durumda Yüksek Mahkeme’ye gitmesi bekleniyor. Son dönemde ise mahkeme, Demokrat kanada yakın yargıcın yaşamını yitirmesinin ardından ondan boşalan koltuğa, Trump’ın seçim sonrasını beklemeden kendi önerdiği ismin gelmesiyle tartışmaların merkezinde. Demokratlara yakın ABD medyasında yer alan haberlerde de Trump’ın seçim gecesi hile yapmaya hazırlandığı yönündeki iddialar dikkat çekiyor. Seçimlerde ekonomik kriz, Covid19 salgını, sağlık sigorta sistemi, ırkçılık konuları adayların kampanya dönemlerinde sıklıkla yer aldı. ABD’de Covid19 salgınında yaşamını yitirenlerin sayısı önceki gün itibarıyla 236 bin 505’e çıktı. Trump yönetimi, Demokrat cephe tarafından salgınla mücadelede yetersiz kalmak, virüsün etkisini küçümsemekle suçlanıyor. Trump da Covid19’a yakalanmış, kısa sürede yoğun tedavi görüp iyileştiği duyurulmuştu. Karmakarışık bir seçim sistemi Okadar ilgilendiğimiz, yaşamımızı etkileyen ABD seçimMUSTAFA K. ERDEMOL lerinin tuhaflığı konusu bilinmedik değil. Kafa karıştırıcı, belirsiz, karmakarışık, çok aşamalı bir süreçtir bu. Bir kere adaylar, adaylıklarını seçimden iki yıl önce açıklar. Ardından ekip oluşturmaya, kampanya için personel toplamaya başlarlar. Ulusal çapta bir kampanyadır ilk hedef, ardından bağış toplama kampanyaları gelir. Adaylar, parti içinde yapılacak bir önseçimle kesin aday olurlar. Bu süreç bile başkanlık seçimleri kadar önemlidir. Her bir parti için her eyalete, büyük ölçüde nüfusun büyüklüğüne göre belirli sayıda delege verilir. Bu delegeler, her bir adayın her eyaletin ön seçimlerinde ne kadar iyi performans gösterdiğine bakarak yaparlar “aday adayı” seçimini. Tüm eyaletlerin delege oyları, her bir partinin adayının kim olacağını belirlemek için toplanır. Sonrasında Demokratik ve Cumhuriyetçi partilerin ulusal kongrelerinde adaylar resmi olarak ilan edilir. Yarışlar şubat başından haziran ortasına kadar sürer, parti toplantıları da temmuz ayı sonlarında başlar. Başkanlık sisteminin olduğu ülkelerin aksine ABD Başkanı, seçici kurul olarak bilinen bir kurum tarafından gizli bir sürece göre belirleniyor aslen. Yani bu kurulda, her eyalete, nüfuslarına göre paylaştırılan bir dizi “seçmen” verilir. (Resmi olarak bu bölüştürme, her eyaletin ABD Kongresi’nin üst ve alt meclislerinde bulunan temsilcilerinin toplamına dayanmaktadır.) Nüfusu az eyaletlerde en az 3 seçmen bulunurken örneğin Kaliforniya 55 seçmen/ delege ile en fazlasına sahiptir. Amerikan eyaletlerine dağılmış 538 seçmen var. Kazanan aday, en az 270 oyu alan adaydır. Bu kişi başkanlık seçiminin galibi olur. Al Gore olayı Bu karmaşık seçim sistemi bazen olmadık sonuçlara yol açıyor. 2016’da oyların çoğunu alan Hilery Clinton’ın kaybetmesinin nedenlerinden biri budur. Bu ayrıca yazılmaMilyonlarca kişi, seçim gününden önce oy kullandı. yı hak eden bir seçim ama en çarpıcısı 2000 seçimlerinde, Demokrat Parti başkan adayı Al Gore’un başına gelendir. Cumhuriyetçi aday George W. Bush’u yenmişti aslında Gore ancak New Mexico, Oregon ve Florida’dan gelen oyların sistem gereği tamamının Bush’a kaydedilmesi sonucu seçimi kaybetti. Gore’un yeniden sayım itirazı ABD Yüksek Mahkemesi’nce reddedildi. En rahat seçim Ülke tarihinin en rahat Başkanlık seçimi 1788 seçimleridir. Siyasi partiler yoktu henüz, kimse aday olan George Washington karşısına çıkmamıştı. Yukarıda sözünü ettiğim seçim kurulunun yüzde yüz oyunu almıştı Washington. 1800’de biraz daha ciddiyet kazandı seçimler. Adaylar çoğalmıştı. Thomas Jefferson ile John Adams da vardı adaylar içinde. O sıralarda eyaletler kendi seçim günlerini seçiyorlardı, bu yüzden tüm ülkede oylama nisandan Ekim’e kadar sürdü. Seçimi Jefferson kazandı. 1828’de işler kötüleşti. Rezalet diz boyu idi. Adaylardan biri Andrew Jackson, diğeri John Quincy Adams’dı. Adams, Amerikalı bir kızı Rus Çarı’na satmakla suçlandı. Yani o zaman da Rusya seçimlerin malzemesiydi demek. Adams taraftarları da Jackson’un eşini zina yapmakla suçlamıştı. Çünkü iddiaya göre ilk eşinden boşanmadan Jackson’la evlenmişti. Grant’a seçim kazandıran ölüm 1872’de, görevdeki Ulysses S. Grant, ikinci bir dönem için aday olduğunda işinin bu kadar kolay olacağını düşünmemişti hiç. Rakibi Horace Greeley seçici kurul oyları başlamadan önce öldü, aldığı oy diğer adaylar arasında paylaşıldı. Greeley, ülke tarihinin seçim kesinleşmeden ölen tek başkan adayı olmaya devam ediyor hâlâ. Bakalım karışık seçim sistemi, 2016’nın “en kazanamaz aday” denilen Trump’ı başkan yaptığı gibi, bu kez de sürprizlerle mi geçecek? Uzaktan oy, postayla oy, elektronik oy gibi seçenekler yüzünden seçim sonuçları, eğer Trump kaybederse hayli tartışmalı olacak. Yarın anlarız durumu... BİTTİ Viyana’da saldırı Avusturya’nın başkenti Viyana’da dün bir sinagog yakınlarında silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda yaralılar olduğu bildirildi, kimi kaynaklar bir kişinin yaşamını yitirdiği iddiasını aktardı. Yerel basına göre saldırgan kaçtı. Saldırganların birden fazla olduğu, aralarından birinin kendini patlattığı da iddialar arasında. Avusturya Haber Ajansı (APA), İçişleri Bakanlığı’na dayandırdığı haberinde bir kişinin gözaltına alındığını aktardı. Paris’ten yeni kararlar Fransa’da hükümet önce bir öğretmenin ardından Nice kentinde bir kilisede üç kişinin İslamcı radikaller tarafından katledilmesi sonrasında, tartışma yaratan “İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele”, adımlarını adım adım yürürlüğe sokuyor. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, bu kapsamda karşı cinsten doktoru ya da öğretmeni reddeden kişilerin, ayrımcılık suçu işledikleri gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis ve 75 bin Avro parayla cezalandırılacağını belirtti. Darmanin, La Voix du Nord gazetesine verdiği demeçte, sınır kontrollerinin de sertleştirileceğini belirtti. Öte yandan dün Compiegne kentinde bir camiye domuz kafası bırakıldığı gündeme yansıdı. Bölgeye çok sayıda güvenlik gücü konuşlandı. Geçen hafta da Kâbil’in batısında bir eğitim merkezini hedef alan saldırıda, çoğu öğrenci 24 kişi yaşamını yitirmişti. Saldırının arkasında IŞİD olduğu haberleri gündeme yansımıştı. Üniversiteye ölümcül saldırı Afganistan’ın başkentindeki Kâbil Üniversitesi’ne düzenlenen bombalı ve silahlı saldırıda en az 22 kişi yaşamını yitirdi, 22 kişi yaralandı. İçişleri Bakanlığı, ülkenin en büyük üniversitesine dün öğle saatlerinde saldırının yapıldığını, yaşamını yitirenlerin çoğunun öğrenci olduğunu duyurdu. Güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada üç saldırganın öldürüldüğü açıklandı. Bir görgü tanığı saldırganlardan birinin yerleşke içinde kendini havaya uçurduğunu söyledi. Bazı öğrenciler, iki saldırganın sınıflara girerek ateş açtığını anlattı. Yerel kaynaklara yansıyan haberlerde, saldırıda 10 kadının yaşamını yitirdiği belirtildi. İran fuarı vardı Üniversitenin hukuk fakültesinde dün sınav olduğu, saldırının bu bölüme yapıldığı iddialar arasında. Ayrıca üniversitede dün birçok üst düzey yetkilinin katılımıyla “Afganistanİran Dostluk Kitap Fuarı”nın açılışının yapılacağı” haberi de gündeme yansıdı. Taliban’dan olayla ilgilerinin bulunmadığı açıklaması gelirken dün ilerleyen saatlerde IŞİD bağlantılı kaynaklar saldırıyı üstlendi. Ancak Afganistan Devlet Başkan Yardımcısı Emrullah Saleh, Taliban’ı ve Pakistan’daki destekçilerini de sorumlu tuttu diğer yandan da istihbarat alanında başarısızlık olduğu yönündeki eleştirileri kabul etti. Şiddet ve istikrarsızlık döngüsündeki Afganistan, son dönemde Kâbil yönetimi ile Taliban arasında barış müzakerelerine sahne oluyor. Görüşmelere ABD de aracılık ediyor. Ancak ülkede Taliban ve IŞİD bağlantılı saldırılar hız kesmiyor. Kabinede bir ilk Yeni Zelanda’da 19 Ekim’deki gesil ediyor. Ataları Maori topluluğunun öndernel seçimlerden zaleri arasında yer alan ferle çıkan Başbakan Mahuta’nun çenesinJacinda Ardern, ka Mahuta de “moko kauae” adı binesini açıkladı. Arverilen Maori dövmesi dern, ülkenin ilk kadın dışiş bulunuyor. Ülkenin eski dıleri bakanını atadı. İlk kez şişleri bakanı Winston Pe1996’da parlamentoya se ters da Maori’ydi. Ardern, çildiğinde ülkenin ilk yerpartisinin tek parti hüküli kadın milletvekili olan na meti kurabilmek için yeternaia Mahuta, mecliste Ma li oy almasına rağmen Yeorilerin yoğun yaşadığı Te şiller ile işbirliği anlaşması Tai Hauauru bölgesini tem imzalamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle