15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 29 KASIM 2020 PAZAR HABER 5 YIL ÖNCE VURULARAK KATLEDILEN ELÇI IÇIN BIR KEZ DAHA ADALET ISTENDI Elçi vurulduğu yerde anıldı DEVA ve Gelecek, Diyarbakır Dört Ayaklı Minare önünde 5 yıl önce katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, dün düzenlenen törenle anıldı. Anmada konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, “Beş yıldır kalın bir cezasızlık zırhıyla korunan Tahir Elçi’nin faillerini arıyoruz. Şark cephesinde değişen bir şey yok” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise “Hükümetin ve devletin bu cinayeti aydınlatmaya hiç niyeti yok. Çünkü aydınlatılırsa arkasında çıkacak karanlığın nerelere uzanacağını onlar da biliyor” diye konuştu. Bu yıl Tahir Elçi için düzenlenen anma etkinliği salgın nedeniyle temsili düzeyde yapıldı. Diyarbakır Adliyesi önünde toplanan ve aralarında Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, aile üyeleri, bölge baro başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, avukatlar ve HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın da bulunduğu grup, “Seni unutmayacağız” yazılı pankart eşliğinde Dört Ayaklı Minare’ye yürüdü. Grup, Dört Ayaklı Minare’nin önünde Ahmet Kaya’nın “Diyarbakır Türküsü” eşliğinde karşılandı. Burada açıklama yapan Cihan Aydın, Tahir Elçi’ye, “Gözün arkada kalmasın Sevgili Başkan” diye seslendi. Aydın, “Demokratik, özgür ve barış içinde bir yaşam hayalin, bizim de hayalimiz. Düşlerinin ve düşlerimizin savunucusu olmaya, bunlar için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu. ‘Tedirgindi’ HDP Eş Genel Başkanı Sancar da konuşmasında Elçi ile katledilmeden 5 gün önce görüştüklerini ve “tedirgin” olduğunu söylediğini aktardı. Sancar, “Şimdi onun katledilişinin ardındaki hakikati ortaya çıkarmak ve adaleti sağlamak için hepimiz üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Adaleti, barış için vazgeçilmez bir şart olarak görüyordu Tahir. O nedenle bu kadar tutku ile adalet arayışındaydı” dedi. Açıklamanın ardından Tahir Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare’ye karanfil bırakıldı. l İç Politika Baro Başkanı Aydın, Elçi’nin faillerinin korunduğunu belirterek, “Şark cephesinde değişen bir şey yok” dedi. Sancar ise “Hükümetin cinayeti aydınlatmaya hiç niyeti yok” diye konuştu. 43 ÖRGÜTTEN ‘ADALET’ ÇAĞRISI Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin, öldürülmesinin üzerinden 5 yıl geçmesine karşın davanın yeni başlaması ve ilerleme kaydedilmemesi uluslararası insan hakları ve baro örgütlerinin tepkisine yol açtı. Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, 43 uluslararası hak örgütünün imzası ile Elçi cinayeti davası için “Savcılığın ve bu davanın görüldüğü mahkemenin adil yargılanma hakkına saygı göstermemesinden dolayı endişeliyiz” açıklaması yaptı. Avrupa, Güney Afrika, Kanada ve ABD’den baro, insan hakları kuruluşu ve gözlemci kuruluşlardan oluşan 43 uluslararası hak örgütünün imzası bulunan açıklamada, “Üç polis memurunun yargılandığı bu davada önümüzdeki duruşmalarda uygun adli güvenceler sunan bir yargı sürecinin izlenemeyeceğinden ve yargılama sırasında Sayın Elçi ve ailesinin haklarına saygı gösterilmeyeceğinden de endişe etmekteyiz. Bu endişe, ilk duruşma sırasında meydana gelen ciddi yargı süreci ihlallerine dayanmaktadır” denildi. l Haber Merkezi AYDOĞAN İÇİN ADALET... AKADEMİSYENLER İÇİN RAPOR Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 818’incisini gerçekleştirdi. Bu haftaki eylem de koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya üzerinden canlı yapıldı. Bu haftaki eylemde Mardin Midyat Doğançay köyündeki evinden 30 Kasım 1994’te gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan 39 yaşındaki Nihat Aydoğan’ın akıbeti soruldu. Nihat Aydoğan’ın eşi Halime Aydoğan, “Ne iz var ne ses var ne kemik var ne mezarı var. Hâlâ bir iz bulamadım. Bir mezara koysam cuma günleri gitsem Fatiha okusam” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), yurtdışında yaşayan ihraç edilmiş “Barış Akademisyenleri”nin uğradığı hak ihlallerini konu alan rapor yayımlandı. Raporda, ihraç edilmiş kişilerin konsolosluklar nezdinde vatandaş olmaktan kaynaklı haklarının kullanılmasında engeller çıkarıldığı, mahkeme kararlarının göz ardı edildiği ve akademisyenlere yönelik keyfi yok sayma uygulandığı belirtildi. Raporda, “10 Ocak 2016 tarihinden bu yana, bildiri imzacısı olan ve Türkiye üniversitelerinde çalışan akademisyenler çoklu hak ihlallerine maruz bırakıldı” denildi. l Haber Merkezi tek adam rejimine karşı demokrasiyi güçlendirir Bir süredir aklımda dönüp dolaşıyordu, yeni kurulan partiler muhalefeti dağıtıyor, demokrasiyi zayıflatıyor, ülkemizdeki tek adam rejimini güçlendiriyor ve diktatoryaya daha mı çok yaklaştırıyor? Bu görüşün kaynağı “rejime, tek adama karşı gelişen muhalefeti dağıtması” görüşüdür. Bir de “iktidarın parçası” oldukları görüşüdür. Kurucularına “bizim cenah”tan bazı uç noktalarda ağır eleştiriler ve reddiyeler yöneltildiğini görürüz. Eleştiriler “hesap sorar”. Kurucular “sigaya çekilir”. Ortak oldukları RTE iktidarındaki pozisyonları, ortaklıkları dile getirilir, aslında söylenmek istenen, “yoktur birbirlerinden farklılıkları”dır. En iyisi “hepsi kahrolsunlar”dır. “Önce iktidar dönemlerinin hesabını versinler, şöyle devrimci adam gibi özeleştirilerini yapsınlar, sonra parti kursunlar ve legalite kazansınlar”! Hiç öyle düşünmüyorum Hiç mi hiç... Mesela DEVA ve Gelecek Partisi’nin kuruluşlarının iyi olduğu ve demokrasi cephesini genişlettiği kanısındayım. Hele bu partilerin otoriter yönetimden ayrılanlar kopanlar tarafından kurulduğu düşünülürse. Daha da önem kazanır partileri... Bu partiler, RTE iktidarının parçalanması, zayıflaması, dağılması ve RTE otoritarizminin giderek güçlenmesi dönemlerinin doğumlarıdır. Tek adam rejimi, iktidarın “güçlü hali”ni resmetmez, giderek artan otoritarizmi, zayıflığının, dağılmasının ifadesidir. AKP ve RTE iktidarı parçalanmıştır. Bu iki parti ve kurucuları, RTE partisi içinde varlıklarını sürdürememişlerdir. RTE tek adamlaştıkça, partisi içindekilere, tabii ki önde gelenlere iki seçenek kalıyor: Ya RTE’nin suretleri olacaklar, her şeyi kabul edecekler ve liderin yüceltilmesine en büyük desteği verecekler... Ya da atıl ve sessiz kalacaklar ve güçlü kişilikleri ve cesaretleri varsa ayrılıp partileşecekler. T.C. İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDAN İLANEN TEBLİĞ İhbarname Fiş No Vergi K.No SoyadıAdı(Unvanı) Adres Vergi Dönemi V.Nevi Cezanın Nevi Verginin Toplamı Ceza Toplamı 2020102213XCv0000002 6090537969 LÜLE METAL İNŞAAT PLASTİK ELEKTRİK KAĞIT İSMET PAŞA MAH. CAMİ SK.No:11/A BAYRAMPAŞA İST 201510201510 0015 3080 365205.52 365205.52 “Tuna Vergi Dairesi Müdürlüğü Mükelleflerine ait olup yukarıda adı, soyadı ve unvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan v.c.ihb bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 sayılı V.U.K.nun 103106. maddelerine istinaden Vergi Dairesince ilan koymaya mahsus yerine asılmasını izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olduğu ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içerisinde bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı,ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında ilan tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur.” Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1268038) Sıradanlaşmaya reddiye Bugün AKP’nin, kuruluş zamanıyla zerre ilgisi kalmamıştır. Ne söylemi ne programı ve uygulaması ne de kurucuları açısından. Bir tek RTE vardır. Baş otoritenin partide yaptığı tam bir sıradanlaştırmadır. Sıradanlaştırılmayı, sıradanlaşmayı kabul etmeyenler kenara itilmiş, işlevsizleştirilmiş, siyasetten arındırılmışlardır. Bunlar, liderden aynı zamanda farklı görüşleri savunanlardır. Onların bir kısmı ayrılarak iki partide siyasi varlıklarını sürdürmeye karar verdiler. Bir kısmı YİK kızağına çekilerek, özgür ve bağımsız konuşmamak koşuluyla “onurlandırılmayı” tercih ettiler. Söyleyecekleri bir şey varsa YİK ne güne duruyor! T.C. İSTANBUL ANADOLU17. İCRA DAİRESİ’NDEN Örnek No: 10* 2018/20145 ESAS Kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile yapılacak takipte ödeme emri 1Alacaklı ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı, vergi kimlik numarası ve yerleşim yerindeki adresi: alacaklı yabancı ülkede oturuyorsa, Türkiye’de göstereceği yerleşim yerindeki adresi: NURETTİN AKTÜRK, 18542597438 TC Nolu, No:36 Tozan Köyü Akıncı Bucagı Mardin Merkez / MARDİN vekili Av. Nevin Topal Tunç 2Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı ve yerleşim yerindeki adresi, alacaklı tarafından biliniyorsa vergi kimlik numarası: 1 FAHRİ GÜL, 33721446550 TC Nolu, Zeki Hayriye oğlu/kızı, 01/03/1973 D.Tarihli Güvercintepe Mah. Çimen Sk. No:107P İç Kapı No:12 Başakşehir /İSTANBUL 2 METİN DİNÇ, 35692380758 TC Nolu, Halit Kadriye oğlu/kızı, 02/01/1969 D.Tarihli Telsiz Mah. 88/2. Sk. No:2 İç Kapı No:14 Zeytinburnu / İSTANBUL 3 Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı, faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi: FAHRİ GÜL, METİN DİNÇ 30.390,63 TL,, 30.390,63 TL Toplam Alacak Asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiz, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili(TBK.100. madde gereğince yatırılan paranın öncelikle ferilerden düşümü ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) (KKDF, TBK 100. Md., ) Uygulanacaktır. 4Senet ve tarihi: 106/2018 ve 10/07/2018 tarihli 2 adet 15.000,00 TL bedelli senet 5Bir terekeye karşı yapılan takiplerde mirasçıların adları, soyadları ve yerleşim yerindeki adresleri: Yukarıda yazılı borç ve giderleri işbu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren (10) gün içinde ödeme emrini gönderen icra dairesine ait banka hesabına yatırmanız; takibin dayanağı senet kambiyo senedi niteliğini haiz değilse (5) gün içinde icra mahkemesine şikayet etmeniz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu (5) gün içinde ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmeniz, aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın sizden sadır sayılacağı, imzanızı haksız yere inkar ederseniz takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceğiniz, borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya imhal edildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki hakkında itirazınız varsa bunu sebepleriyle birlikte (5) gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinde itirazın kabulüne dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri icraya devam olunacağı, itiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde (10) gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilipte reddedildiği takdirde ise (3) gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya gerçeğe aykırı beyanda bulunursanız ayrıca hapisle cezalandırılacağınız ihtar olunur. 16/11/2020 (İİK m.168) İcra Dairesi Hesap Bilgileri Banka Adı : T. Vakıflar Bankası T.A.O. Iban No : TR350001500158007297937096 Vergi Dairesi Adı/No : KARTAL VERGİ DAİRESİ 9190380465 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1268036) İki yeni parti varlığı iyidir Onlar da geliştikçe tek adamlık zayıflayacaktır. Hem tek adam partisine oy verenlerden bir kısmı onlara göz kırpacak hem de iktidarın tek adamın etki alanı, yeni ve eski seçmene ulaşmakta zorlanacak veya olanaksızlaşacak. Bu etkiye, iktidara karşı “demokrasi çemberi”nin genişlemesi diyebilirsiniz. Böyle dönemlerde dişli partilerin, kazandıkları demokrasi alanlarını savunması ve bu alanlarını genişletme çabaları, önemlidir. Türkiye sanıldığından çok daha büyük ve ağır bir siyasette, kültürde, ekonomide, toplumsal ilişkilerde kirlenme, kötüleşme yaşadı ve yaşamaktadır. Büyük bir fırsat var önümüzde Hele ekonomide... Hele hukukta.. Hele temel insan hak ve özgürlüklerinde... Hele üniversitelerde... Hele ülkenin ve Hazine’nin kaynaklarını keyfi yönetmekte, çarçur etmekte ve peşkeş çekmekte... Hele dış politika uygulamalarında ve tercihlerinde... Ve bu tablo ağırlaşarak sürüyor. Yani farklı çekim merkezlerinin çoğalması, 18 yıllık bir dönemin parçalanması ve değişmesi açısından olumludur, dahası acil ihtiyaçtır. İktidar medyası ve kalemşorlarına bakın, tersini yapın. Amiral Battı mesela, bu parti liderlerini aşağılamak için çırpınıyor. Türkiye’yi büyük bir “onarım süreci” bekliyor. Büyük onarım süreçleri büyük çöküşlerden sonra devreye girer. Ülkenin önünde, kaçmaması ve çok yönlü katkılar gerektiren büyük bir fırsat var... Adeta yeni ve yeniden bir kuruluş! Azınlık basınına destek yok Gazetelere resmi ilan dağıtımında yetkili devlet kurumu olan Basın İlan Kurumu, azınlık basınına resmi ilan vermemesine karşılık olarak, 2011 yılından bu yana maddi yardımda bulunuyordu. Basın İlan Kurumu’nun 2020’nin son genel kurulunda bu yönde bir karar çıkmadığı öğrenildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle