Katalog

14 29 KASIM 2020 PAZAR İtalyan sineması çevrimiçinde Film günleri bu yıl 11. kez düzenlenecek, ilk kez dijital ortamda yapılacak Güç Başar Gülle KÜLTÜR Volkan Hürsever Caz ve klasik Batı müziği alanındaki çalışmalarıyla dünyaca tanınan Güç Başar Gülle, eski konser kaydını pandemi döneminde yayımladı. B Filmi Gibi Hayat: Piero Vivarelli Her sene Tepebaşı’ndaki tiyatro salonunda sinema günlerini düzenleyen İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, pandemi süresince ilk kez çevrimiçi KONUK YAZAR EMEL SEÇEN olarak sinema günlerine devam edecek. İstanbul İtalyan Kültür Merkezi Müdürü Salvatore Schirmo, yaptığı açıklamada “2020’nin bu son bölümünde İtalya’nın yansıdığı yüzler, öneriler, temalar, analizler açısından her zamankinden daha verimli olduğunu kanıtlayan ‘yedinci sanat’ diye nitelenen sinemamızı bir kez daha anıyor. Bu buluşma için seçilen filmler, farklı tür ve modellerle, günümüzün büyük küresel dönüşüm anını yansıtan, aynı zamanda yıkıcı ve yaratıcı olan günümüzün hikâyelerini ve duygularını anlatmakta. İtalyan Kültür Merkezi tarafından Istituto LuceCinecittà ile olan sağlam işbirliği sayesinde düzenlenen ‘İtalyan Sinemasıyla Buluşma’nın on birincisinde sinemamız tamamen yeni bir bakış açısıyla kendini gösteriyor ve keşfedilmemiş yolları izliyor. Sadece kültür dünyasını değil, tüm dünyayı altüst eden pandemi nedeniyle festivaliİşte film programı Film programı şöyle: Bugün: 10.00 “Kardeşler”, 15.00 “Yağmacılar”, 20.00 “Veletler”. Yarın: 14.00 “Veletler”, 20.00 “Ayakkabı Bağcıkları”. 1 Aralık: 14.00 “Nefret Etme”, 20.00 “B Filmi Gibi Hayat: Piero Vivarelli”. 2 Aralık: 14.00 “Saklanmak İstiyorum”, 20.00 “Yağmacılar”. 3 Aralık: 14.00 “B Filmi Gibi Hayat: Piero Vivarelli”. miz ilk kez tamamen online olarak gerçekleştirilecek. Kültür merkezinin güzel tiyatrosunu her zaman dolduran kemikleşmiş İstanbullu izleyiciler, eleştirmenler tarafından büyük beğeni kazanan son belli başlı festivallerde ve son Venedik Film Festivali’nin programında yer alan en ilginç yedi filmi sinema salonunda izleme heyecanından mahrum kalacak. Ama bunun karşılığında 27 Kasım ile 3 Aralık tarihleri arasında İtalyan Kültür Merkezi’nin sosyal medya kanallarında programda yer alan filmler online olarak Türkiye çapında her yerde çok daha geniş bir izleyici kitlesi tarafından izlenebilecek. Herkese iyi seyirler” diye konuştu. EDEBIYAT NÖBETI’NE NEDRET GÜRCAN ÖDÜLÜ Edebiyat Nöbeti dergisi, Payda Yayınları’nın düzenlediği Nedret Gürcan Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Payda Yayınları ve Nedret Gürcan ailesinin edebiyat dergileri arasında düzenlediği ve ilki bu yıl verilen Nedret Gürcan Edebiyat Ödülü, sahibini buldu. Seçici kurul Bafra’da yayımlanan Edebiyat Nöbeti adlı dergiyi ödüle değer gördü. Ödül, 2021 yılı ocak sonunda Ankara’da düzenlenecek bir törenle derginin yöneticisine verilecek. Ödül gereği Payda Yayınları, derginin OcakŞubat 2021 tarihli 32. sayısının basım maliyetini karşılayacak. Belirtilen sayıda, Payda Yayınları yönetmeni Mesut Özcan’ın editörlüğünü yapacağı Nedret Gürcan üzerine hazırlanan dosya yazısı yer alacak. l ANKARA/ Cumhuriyet Duayen gazeteci, yazar, siyasetçi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanlarından Sn. Altan Öymen, bu yıl gazetecilikte 70’inci şeref yılını kutluyor. Kendisine nice sağlıklı, huzurlu ve mutlu yıllar temenni ediyoruz. Siyasetin ve basın dünyasının “Altan Abi”sinin yaşamı ve Türk siyasi hayatındaki yerini detaylarıyla ve belgeleriyle inceleyen yazarımız Çağhan Uyar, Altan Öymen hakkında tam bir başucu kitabı ve eşsiz bir biyografik eser sunuyor. ZZZJDOHDW?\D\?QHY?FRP JDOHDW?\D\?QF?O?N JOHW?\D\?QF?O?N JDOHDW? ‘Yaptıklarımıza inancımızı yitirdik’ Güç Başar Gülle, bugüne kadar Türk müziği, caz ve klasik Batı müziği hakkındaki birikimini çeşitli projelerinde ortaya koydu. Berklee Müzik Okulu’nu iki yılda tamamladı, BBC Senfoni ve ünlü müzik şirketi ECM tarafından yüORHUN rütülen projelere, yaATMIŞ nı sıra Toronto ve Valencia gibi önemli okullara davet edildi. ABD, Kanada, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde çeşitli festivallere katıldı. Gülle, okul arkadaşı Ürdünlü şarkıcı Farah Siraj’ın parçası için okuduğu uzun hava sonrası Los Angeles’taki genç hapishanesinde mahkumlar için Türk müziği atölyesi de düzenlemişti. Bu parçanın Harvard Üniversitesi’ndeki performansında seslendirdiği uzun havası da büyük ilgi çekmişti. Şimdi sanatçının 2013 yılında yayımladığı “Bensiz” albümünün Borusan Müzik Evi’ndeki canlı konser kayıtlarından oluşan albümü dinleyiciyle buluştu. Gülle, albümünü yapıtlarına imza koymayan ortaçağ sanatçılarına ithaf ederek günümüz “ben” kavramına farklı bir soru ile yaklaşıyor. Klasik, caz, Latin ve flamenko etkilerinin hissedildiği “Bensiz Live” albümündeki tüm eserlerin müzik ve düzenlemesi Güç Başar Gülle’ye ait. ‘Çıkmaz sokak...’ n Felsefe eğitimi almış bir insanın “Ben” kavramıyla ilgili bir albüm yapıyor olmasının altında derin bir anlam vardır diye düşünüyorum. Nedir “Bensiz” albümünün anlamı? Çok uzun süredir her yerimize sinmiş olan egolarımıza hapsolmuş kimliklerden çok sıkıldığımı fark ettim. Öyle bir hale geldik ki kendimiz dışında her şeye, herkese ne kadar yetenekli, zeki, başarılı, güzel, akıllı olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz. Sosyal medyadan günlük konuşmalarımıza her yer ego silsilesi içinde. Ego, Yunanca “Ben varım” demek. O kadar yokluk içinde yüzüyoruz ki bunu unutmak için her yerde olmayan “ben”imizden bahsediyoruz. Bakkaldan ekmek alırken bile karizmatik gözükmeye çalışıyoruz. Yaptığımız şeylere o kadar inancımızı yitirdik ki akıl, düşünce üretebilmek için dayanacak bir inanç ve zemin kaybetti. O yüzden olmayan “ben”imize sığınarak kendimizi oyalıyoruz. Kadim literatürde “ben”, dünyevi anlamına gelir. Aslında burada dünyevi olmak değişime direnmek anlamına geliyor. Değişimi hissedemeyen ya da hissetmekten kaçan bireyin en çok sığındığı yer illüzyon benliği oluyor. Bu bir çeşit direnç. Hayat enerjisine ve hayat şevkine duyulan bir direnç. O yüzden bu tür bireyler kendi yararına olacağını bilse bile değişimin verdiği acıdan kaçmak için hiçbir fonksiyonu kalmayan bakış açılarına taparcasına yaşamaya devam etmek isterler. Lafzi düzeyde her şeyi anlar gözükmelerine rağmen iş eyleme geçince kaçma refleksleri devreye girer. Belki de en çok terbiye etmeye çalıştığım şey, bu tarz kaçışlarım oldu. “Bensiz”, bu kaçışlarımın sonundaki çıkmaz sokak oldu. n “Bensiz”in konser kayıtları neden şimdi, 7 yıl sonra dinleyiciyle buluşuyor? 2013 yılında ben gitar, Volkan Hürsever kontrbas duo formunda kaydettik ve aynı yılın yaz döneminde yayımlandı. O dönem Türkiye için siyasi gerginliklerin çok arttığı bir dönemdi. Gezi olayları ve siyasi gerginlikler albümü birçok platformda gölgede bıraktı. 2015 yılında Borusan Müzik Evi’nde bu albümün konseri yapıldı. Hem ses hem de görüntü kayıtları alındı ama hiç yayımlama fikri yoktu. Pandemi döneminde her şey o kadar dijitalleşti ki dinleyenlerle canlı konser kaydı atmosferini paylaşmak istedim. Bu kadar birbirimizden uzaklaştığımız bir dönemde canlı paylaşımın tadını tekrar hatırlatmak istedim. Ortaçağa ithaf... n Ortaçağa olan ithafın anlamı ne? Ortaçağ benim için modern dünya üzerine kurduğum ezbere benlik anlayışımı kırmamda yardımcı oldu. O yüzden ortaçağ sanatçılarından çok, onların farklı hayat formları benim için fonksiyonunu yitirmiş bakış açımı yenilememde ilham sembollerim. Ortaçağ benim için yüce bir yer değil, fakat oradaki yaşam formlarının etkisiyle bugüne ait ezberlerimizi kırarak kendime yaşam alanı oluşturmaya çalışıyorum. Modern, postmodern, analitik ve varoluşsal yaklaşımların fonksiyonunu yitirdiğine inanıyorum. Çok konuşuyoruz, çok okuyoruz, çok yemek yiyoruz çok uyuyoruz, çok üretiyoruz ve çok düşünüyoruz. Artık sadece durmaya, sessizliğe ve kendimizle kalmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Ortaçağ sanatçıları benim için bir sembol, üretimin hem düşünsel hem de pratik hayatta ortak olduğuna inanıyorlar. Bu fikir inanılmaz ferahlatıcı benim için. Ayrıca bilginin değil bilmenin peşinde olma halleri bugün var olan enformasyon bombardımanından koruyan bir form veriyor bana. O yüzden albümü ortaçağ sanatçılarına ithaf etmek istedim. ‘Yoğun bir dönüşüm dönemi’ n Bununla birlikte müziğin ve müzisyenlerin içinde bulunduğu kriz ortamı derinleşiyor. Enstrümanlarını satmak zorunda kalan müzisyenler duyuyoruz ve maalesef yaşamlarını sonlandıranlar da var. Siz nasıl yorumlarsınız bu kriz ortamını? Psikolojik ve finansal olarak yoğun bir dönüşüm dönemi yaşıyoruz. Her yönümüzle küçülmek zorundayız gibi gözüküyor. Çok özel bir döneme tanıklık ediyoruz. Bilgi ve yaşam şekilleri dönüşüyor. Sonuçlarını hep birlikte kademeli bir şekilde göreceğiz. Umarım olabilecek en az acı ve kayıpla atlatabiliriz. Türk tiyatrosu yeni eserler kazandı Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun Mitos Boyut Yayınları işbirliğiyle bu yıl dördüncüsünü düzenlediği “Sahne Eseri Yazma Yarışması”nda ödüller sahiplerini buldu. Yarışmanın birincisi “Geç Kalan Akşam Yemeğinin Hezimeti” adlı eseriyle Cenap Hakan Akgül oldu. İkincilik ödülünü “Yansıma” adlı eseriyle Evrin Araç Ödül töreni Covid19 önlemleri altında yapıldı. kazandı. Üçüncülük ödülü ise “M.AliBir Varoş Nidası” adlı eseriyle ye konuştu. Turgay Korkmaz’a gitti. Yarışmanın seçici kurulunda NiYarışmaya başvuruların geçen yı lüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu Gela göre iki katına yaklaştığını hatırla nel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkaltan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay kar; gazeteci, tiyatro eleştirmeni BaErdem, “Öyle anlaşılıyor ki pandemi har Çuhadar, Prof. Dr. Metin Balay, sürecinde ‘evde kal’ çağrılarına uyan yönetmen, oyun yazarı, oyuncu Muyetenekli yazarlarımızın üretkenlirat Karasu ve Prof. Dr. Tülin Sağlam ği de gözler önüne serilmiş oldu” di bulunuyor. Kapan ‘Kapan’a Roma’dan iki ödül birden Yönetmenliğini Seyid Çolak’ın yaptığı TRT ortak yapımı “Kapan” filmi, İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen Uluslararası Rieti Sabina Film Festivali’nde “En İyi Film” ve “En İyi Erkek Oyuncu (Onur Dilber)” ödüllerini kazandı. Yapımcılığını Zürafa Film ve Seyid Çolak’ın üstlendiği Kapan, bir adada balıkçılıkla hayatlarını idame ettiren beş arkadaşın, aralarından birinin kaybolması ve vahşi bir kurdun ortaya çıkmasıyla yaşadıklarını anlatıyor.