16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER [email protected] 7 28 KASIM 2020 CUMARTESİ Silahlı saldırıda Tahran’ın nükleer programının kilit ismi Fahrizade hedef alındı İRAN’I SARSAN SUİKAST ABD’nin seçilmiş başkanı Joe Biden’ın Ortadoğu politikalarına dikkatler çevriliyken İran Savunma Bakanlığı, ülkenin nükleer programının kilit isimlerinden Muhsin Fahrizade’nin uğradığı suikast sonucu öldüğünü açıkladı. Tahran’dan saldırıya ilişkin İsrail’i sorumlu tutan açıklamalarla birlikte intikam mesajı verildi. İlk olarak İran devlet televizyonu, nükleer fizikçi Fahrizade’nin dün öğleden sonra Abserd ilçesinde düzenlenen saldırıda ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldığını duyurdu. Ardından Savunma Bakanlığı, Fahrizade’nin öldüğünü bildirdi. İran nükleer programının mimarı olarak tanınan Fahrizade’nin adı 2007’de Birleşmiş Milletler’in konuyla ilgili kararnamesinde İran’ın nükleer, balistik füze aktivitelerinde yer alan kişilerden biri olarak geçmişti. Netanyahu açıklamıştı 2011’de Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) bir raporunda “Kurumun, İran’ın nükleer bombayı harekete geçirebilecek sistemlerin geliştirilmesi yönünde faaliyetlerde bulunduğuna dair yabancı istihbarat birimleri ve kendi araştırmaları sonucu elde edilen güvenilir bilgilere” sahip olduğu belirtilmişti. Raİran Dışişleri Bakanı ve Devrim Muhafızları Fahrizade’nin öldürülmesiyle ilgili İsrail’e işaret etti. Tahran’dan “karşılıksız kalmayacak” çıkışları yükseldi. porda, Fahrizade’nin ismi de geçiyordu. Fahrizade’nin adı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Mayıs 2018’de İran nükleer programı hakkında yaptığı sunumda özellikle belirtilmişti. Netanyahu Fahrizade’den “İran’ın nükleer silah programının başındaki kişi” olarak bahsedip “Bu ismi unutmayın” demişti. New York Times gazetesinin haberinde, Fahrizade’nin İsrail istihbarat servisi Mossad’ın bir numaları hedefi olduğuna işaret edildi. Mossad’ın sekiz yıl önce aralarında Fahrizade’nin yardımcılarının da bulunduğu isimlere düzenlenen suikastların ardında olduğu iddiİRNA’nın haberinde Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Örgütü Başkanı Fahrizade’nin (üstte) suikasta uğradığı duyuruldu. ası aktarıldı. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, suikastta İsrail’in rolüne dair ciddi işaretler olduğunu söyledi. Suikastı gerçekleştirenleri de “terörist” olarak nitelendirdi. Savunma Bakanlığı da Fahrizade’ye “silahlı teröristlerin” saldırı düzenlediğini belirtti. İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, Twitter’da yaptığı açıklamada, suikasttan İsrail’i sorumlu tuttu. “Siyonistler nükleer bilimcimizi öldürdü, ancak bu adımın karşılığını nerede verdiğimizi kendileri bilir. Biz açıklamıyoruz, fakat onlar biliyor. Geçmişte sahada hiçbir adımı karşılıksız bırakmayacağımızı gösterdik” ifadelerini kullandı. İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in askeri danışmanı Hüseyin Dehkan ise “Onları buna pişman edeceğiz” dedi. Biden öncesi ABD’de Trump yönetimi İran ile varılan nükleer anlaşmadan çekildikten sonra yaptırım kartını çıkarmıştı. Tahran hükümeti, Temmuz 2019’da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak’ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütlerini askıya aldığını açıklamıştı. Biden ise seçildiği takdirde nükleer anlaşmaya yeniden katılmının masada olduğunu dile getirmişti. İran ile 5+1 ülkeleri arasında imzalanan nükleer anlaşma ObamaBiden döneminde imzalanmıştı. UAEK, yaklaşık iki hafta önce yayımladığı raporda, Tahran’ın düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stokunun nükleer anlaşmada belirlenen seviyenin çok üstünde olduğunu kaydetmişti. Saldırının Biden cephesinin işini zorlaştırabileceğine dikkat çekiliyor. İsrail son haftalarda Suriye’de İran hedeflerine yönelik saldırılarını da artırmış durumda. New York Times, El Kaide’nin iki numarası Abdullah’ın geçen ağustosta İran’da İsrail ajanları tarafından öldürüldüğünü öne sürmüştü. BAE’den Türkiye karşıtlığı Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) yine Ankara’yı hedefe koyan bir açıklama geldi. AA’nın haberine göre İtalya Dışişleri Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen 2020 Akdeniz Diyalogları’ndaki bir oturumda BAE Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş, Doğu Akdeniz meselesinde Yunanistan, Mısır ve Fransa ile birlikte Türkiye’ye karşı pozisyon aldıklarını söyledi. Türkiye’nin Arap dünyasının içişlerine müdahale ettiği iddiasını bir kez daha gündeme getirdi, Türkiye ve İran gibi köklü ülkelerin bölgesel nüfuzuyla baş edebilmek için ittifaklar kurduklarını belirtti. Gemi krizi dinmiyor Bu arada BerlinAnkara arasında kriz yaratan RosalineA adlı Türkiye bandıralı gemiye AB Irini misyonu kapsamında baskınla ilgili Der Spiegel’de yeni iddialara yer verildi. Haberde, RosalineA’nın demirlediği Ambarlı Limanı’nda da gemiye şüpheli malların yüklendiğinin uydu görüntüleri ile belirlendiği öne sürüldü. Bunun üzerine de, Libya’ya silah ambargosunu denetlemeyi hedefleyen Irini misyonu komutanlarının gemiyi kontrol etme kararı aldığı savunuldu. Alman askerlerin gemide bulunan yaklaşık 150 konteynırdan çok azını kontrol edebildiği ve kontrol edilenlerde silah bulunmadığı belirtildi. Haberde, Türkiye’nin gösterdiği sert tepkinin AB diplomatlarınca gemide yasadışı mallar bulunduğu yönündeki şüphenin doğru olduğunun bir göstergesi olarak değerlendirildiği iddiası yer aldı. Çavuşoğlu İİT’de konuştu Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün Nijer’in başkenti Niamey’de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 47. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’na katıldı. Asya grubu adına konuşmasında koronavirüsten İslamofobiye, İsrail’in Filistin’e yönelik işgal politikasından Dağlık Karabağ sorununa kadar gündemdeki konular üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Covid19 salgının yanı sıra İslamofobinin de hiç olmadığı kadar yükselişte olduğunu söyledi. İsrail’in ilhak planlarını askıya alma kararının aldatmaca olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, Kudüs’te büyükelçilikler açma yönündeki uluslararası girişimlerin Kudüs’ün statüsünü zayıflatmayı hedeflediğini vurguladı. Çavuşoğlu, Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya arasında imzalanan ortak bildirinin, kalıcı barış için umut verici bir adım olduğu görüşünü dile getirdi. Bildirinin BM, AGİT ve İİT kararlarına uygun olarak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü yeniden teyit ettiğini kaydetti. Frontex ‘kötü muameleyi gizledi’ Yunan sahil güvenliğinin geriye ittiği sığınmacıların Türk gemilerince kurtarıldığı haberleri daha önce sıkça gündeme gelmişti. AnkaraAtina hattında şekillenen nüfuz ve enerji mücadelesinde sığınmacılar önemli bir başlık oluşturuyor. Alman Der Spiegel dergisi ile ABD’li New York Times gazetesinin haberinde, Ege Denizi üzerinden Avrupa’ya gitmeye çalışan sığınmacıları Yunan sahil güvenliğinin geri itmesi eylemlerini, Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Ajansı Frontex’in Direktörü Fabrice Leggeri’nin gizlediği iddia edildi. AA’nın Der Spiegel’den aktardığı habere göre Frontex’in iç yazışmalarında Leggeri’nin, Yunanistan’ın sığınmacıları açık denize geri itmesinden haberdar olduğu ama bunu sumen altı ettiği öne sürüldü. New York Times’ın haberinde konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi. Bu iddiaların Frontex’in saygınlığına zarar verdiğine işaret edilirken TürkiyeAvrupa Birliği göç mutabakatının mimarlarından Göç Araştırmaları uzmanı Gerald Knaus’un “AB sınırlarında hukukun üstünlüğünün erozyona uğradığı” tepkisine yer verildi. Ankara’da yaptırım senaryoları Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Libya’ya giden bir Türk gemisinin Irini operasyonu kapsaHÜSEYIN mında aranmasıyla birlikte HAYATSEVER Doğu Akdeniz konusunda gerilim yükselirken Ankara, 1011 Aralık’ta yapılacak AB Liderler Zirvesi’nden Türkiye’ye yönelik olası yaptırımları tartışıyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, AB’nin Türkiye ile müzakereleri ya da Gümrük Birliği’ni askıya alması gibi seçeneklerin düşük olasılık olduğunu belirtti. Diğer yandan AB’nin Türkiye’ye yaptığı mali yardımları tamamen askıya alabileceğini, sondaj çalışmalarına dahil olan bürokratlara seyahat yasağı getirilebileceğine işaret etti. TürkiyeAB ilişkilerindeki gerilimin 1011 Aralık’taki AB zirvesine nasıl yansıyacağı tartışılmaya devam ediyor. Daha önce Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin, Türkiye’ye yönelik yaptırım çağrılarına karşı çıkan Almanya’nın zirvedeki tavrının etkili olacağı belirtiliyor. AB zirvesinde Türkiye’ye yönelik bir yaptırım gelip gelmeyeceği önceki gün TBMM Dışişleri Komisyonu toplantısında da konuşuldu. Muhalefet milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Kaymakçı, “AB’nin alabileceği çeşitli kararlar var. Müzakereleri resmen sonlandırması: Böyle bir şeyin yapılabileceğine inanmıyorum. Bu, nitelikli oyçokluğu getiriyor. O noktaya gelir mi? Tahmin etmiyorum. Müzakerelerin resmen askıya alınması: Hafter güçleri mevzileniyor Libya’da gözler Ankara destekli, Birleşmiş Milletler’in (BM) tanıdığı Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ile Tobruk cephesi arasında krizin siyasi çözümü için müzakerelerdeyken Tobruk destekli Halife Hafter’in, güçlerini batıya kaydırmaya başladığı iddia edildi. BM arabulucuğunda Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun, geçiş sürecini yönetecek isimler üzerinde çalışmaları sürüyor. Forum öncesinde, çatışmalara çözüm arayışları çerçeveUUH cephesinden Misrata’da güvenlik güçleri devriyede. sinde Cenevre’deki toplantılar sonucu taraflar arasında 23 Ekim’de kalı tanı Tuğgeneral İbrahim Beytülmal, cı ateşkes anlaşması imzalanmıştı. Uz “Sirte’nin güney ve batısında Hafter laşının öne çıkan maddeleri arasında milislerinin askeri hareketlilikte oldu“tam bir ateşkesin sağlanması, Sirte ğunu, bölgeye paralı askerlerin ve siCufra hattındaki milislerin kamplarına lahların sevk edildiğini” belirtti. Hafter dönmesi ve yabancı paralı askerlerin cephesinin “Morava MLRS” tipi Sırp 3 ay içinde ülkeyi terk etmesi” yer alı yapımı roketatarları tedarik ettiğine yordu. Middle East Monitor’un habe ilişkin iddialara da haberde yer verilrine göre ise Hafter, anlaşmanın üze di. 2011 yılında üretilmeye ve 2019 yırinden bir ay geçmesine rağmen Sirte lı sonunda da kullanılmaya başlandığı Cufra hattındaki milislerini çekmeye belirtilen Morava roketatar sistemini yönelik herhangi bir adım atmadı. Sırbistan’dan ithal eden ilk yabancı ülHabere göre, UUH’ye bağlı Sirtekenin Birleşik Arap Emirlikleri olduğuCufra Ortak Operasyon Dairesi Komu na dikkat çekildi. Bu da kolay bir karar değil. Bu karar alınabilir belki ama alınsa dahi bunun bence çok olumsuz bir etkisi olmaz. Zaten müzakereler şu anda, maalesef, durma noktasına getirildi AB tarafından. Dolayısıyla, ben bunun bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Bu yönde bir karar çıkabilir mi? Sanmıyorum” dedi. ‘Kimse 8 milyar Avro’yu kolay kolay gömmez’ Kaymakçı, zirvede Türkiye’ye verilen mali yardımların tamamen askıya alınması seçeneğinin gündeme gelebileceğini kaydetti. “Mali yardımlarda geçen dönemde de kesinti yapmışlardı. Bunda da kesinti yapabilirler veya tamamen askıya alabilirler. Bu da Türkiye’yi çok olumsuz etkilemez ama tabii, TürkiyeAB diyaloğunu, sivil toplum kuruluşlarımızı, parlamenter diyaloğu, öğrencilerimizi, değişim programlarını olumsuz etkileyebilir” ifadesini kullandı. Kaymakçı, “Onun dışında, sondaj çalışmalarına dahil olan üst düzey bürokratlarımıza seyahat yasağı getirilebilir yani getirilebilecek şeylerden bir tanesi de bu” diye konuştu. Türkiye’nin Brüksel’le temaslarının sürdüğünü söyleyen Kaymakçı, “Belki önümüzdeki bir iki hafta içerisinde ön açıcı bir formül bulunabilir zirveye kadar diye düşünüyorum” görüşünü dile getirdi. Kaymakçı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de tüm ülkelerin katılımıyla bir konferans toplanması önerisi olduğunu da anımsattı. “Bence burada çıkış yolu, Türkiye’nin Doğu Akdeniz konferansı önerisine cevap verilmesi. Bunun, tabii, bir çözüm olacağına inanmıyoruz ama en azından ortamı yumuşatsın ve Kıbrıs Türklerinin de içinde olduğu bir Doğu Akdeniz konferansında özellikle Kıbrıs Adası’ndaki enerji, hidrokarbon konusu ve gelir paylaşımı konusu da yavaş yavaş ele alınsın çünkü, bildiğiniz gibi, Doğu Akdeniz Boru Hattı Projesi de Türkiye’siz ve Kıbrıs Türkleri olmadan gerçekleştirilebilecek bir proje değil, yani hiç kimse denizin altına 8 milyar Avroyu kolay kolay gömmez” ifadesini kullandı. lANKARA Sadr, seçimlere hazırlanıyor Irak’ın önde gelen Şii din adamı Mukteda el Sadr destekçisi on binlerce kişi dün başkent Bağdat’ta meydana çıktı, ekonomik kriz ve yolsuzluğa karşı protesto düzenledi. Ülkede gelecek haziran ayında seçimlerin yapılması planlanırken Sadr, geçen hafta taraftarlarına ülkede bir an önce gerekli reformların yapılması talebiyle eylem çağrısında bulunmuştu. Eylemde koronavirüse karşı sosyal mesafe önlemlerinin alınmadığı da objektiflere yansıdı. Nasıriye’de şiddet Bazı yerel kaynaklar ise Nasıriye’de de hükümet karşıtı protestoların düzenlendiğini duyurdu. Sadr yanlısı bir grubun bölgedeki bir çadırı ateşe verdiği, bir kişinin vurularak yaşamını yitirdiği, 49 kişinin yaralandığı savunuldu. Bağdat’ta Tahrir Meydanı’ndaki eylemde Sadr’ın mesajı yardımcısı tarafından okundu. Sadr’ın, oluşumun genel seçimleri kazanarak mecliste çoğunluğu kazanmasını, kendilerinden bir kişinin başbakanlık koltuğuna gelmesini istediği aktarıldı. Sadr, mesajında “Yönetimimiz vatanını seven, itibarını isteyen, adil bir yönetim olacak. Ülkemiz bağımsız, egemen, yolsuzluğu olmayan, şiddetten ve terörden uzak ülke olacak” vaadinde bulundu. Sadr öncülüğündeki Şii hareketi Mayıs 2018 seçimlerinde kazandığı 54 sandalye ile ülke siyasetinde önemli rol oynamıştı. Siyah gence şiddet Macron’u şoke etti Fransa’nın başkenti Paris’te siyah bir müzik yapımcısının uğradığı polis şiddeti tepkilere neden oldu. Michel Zecler adlı siyah gence maske takmadığı gerekçesiyle şiddet uygulayan ve ırkçı hakaretlerde bulunan üç polis açığa alınırken Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan da dün açıklama geldi. Olayın görüntüleri karşısında “şoke olduğunu” söyleyen Macron, önceki gün İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’den sorumlulara sert ceza verilmesini istemişti. Kameraya yansıyan görüntülerde polislerin Zecler’i çalıştığı binanın içine sokarak yumruk ve tekmelerle dövdüğü, ırkçı hakaretlerde bulunduğu görülüyor. Yardım çığlıkları atan genci polisin elinden binadaki arkadaşları kurtardı. Bina girişinden uzaklaştırılan polisler, camı kırarak içeri göz yaşartıcı sprey sıktı. Daha sonra karakola götürülen ve “polise hakaret”le suçlanan Zecler, iki gün gözaltında tutuldu. Yunanistan’ın başkenti Atina’da önceki gün Sağlık Bakanlığı önünde kamu çalışanlarının eylemi vardı. Salgınla güçlü mücadele için daha fazla sayıda sağlık çalışanının işe alınması istendi. Malezya’dan aşı tedariği hamlesi Yeni tip koronavirüs (Covid19) vakaları dünya çapında dün itibarıyla 61 milyon 450 bin 322’ye, can kaybı da 1 milyon 440 bin 605’e yükseldi. Kurtulanların sayısı 42 milyon 527 bin 474 oldu. Salgınla mücadelede gözler aşı çalışmalarında. Filipinler ve Malezya, Covid 19 aşısı alımı için kolları sıvadı. Filipinler, ülkenin ilk koronavirüs aşısı tedarik anlaşması kapsamında AstraZeneca tarafından geliştirilen aşıdan 2.6 milyon doz alacağını duyurdu. Diğer aşıların yanı sıra Filipinler, Çin’in Sinovac ve ABD’nin Pfizer firmasından 2050 milyon doz aşı alma konusunda görüşmelerini sürdürüyor. Malezya da Pfizer’la ürettiği aşıdan 12.8 milyon doz almak için anlaşma yapan ilk Güneydoğu Asya ülkesi oldu. Kayak merkezleri tartışması Almanya salgının yayılmasını engellemek için kayak merkezlerini ocak ayı başına kadar kapalı tutma konusunda AB ülkeleriyle anlaşma yapmak istediğini duyurdu. Başbakan Angela Merkel, “Bu kolay olmayacak ama deneyeceğiz” dedi. Ancak Finlandiya Ticaret Bakanı, Merkel’in pistleri kapatma önerisine ülkesindeki yerli kış turizmine işaretle işletmeler için “ölümcül” olacağını söyleyerek karşı çıktı. Sicilya’ya Küba’dan doktor Tıbbi personel sıkıntısı çekilen İtalya’nın Sicilya Adası yetkilileri ise Küba hükümetinden doktorlar ve hemşireler de dahil olmak üzere yaklaşık 60 sağlık çalışanını bölgeye göndermesini istedi. Öte yandan virüse yakalanan Sudan’ın eski başbakanı Sadık el Mehdi’nin, BAE’de yaşamını yitirdiği bildirildi. El Mehdi, 1989 darbesinde devrilmeden önce Sudan’ın demokratik olarak seçilmiş son başbakanıydı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle