16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 28 KASIM 2020 CUMARTESİ KÜLTÜR ‘Masumlar’, ‘Yaralı’ 10.kez düzenlenen Suç ve Ceza Festivali’nin ödülleri ‘Yara’ ve ve ‘Yabancı’ydı ‘Yabancı’ya gitti, Çekya’nın Oscar adayı ‘Şarlatan’ ve Yabancı ‘Almanca Dersi’ ise festivalde öne çıkan KONUK YAZAR filmlerdi EMEL SEÇEN Herkese ve her zaman adalet gerçeğini hatırlatmak amacı ile her yıl bir başka başlık altında yapılan festival, bu yıl “Ben Masumum” teması altında ilk kez çevrimiçi düzenlendi. Seçki içerisinde yer alan filmlerden kendimize göre yaptığımız listeye girenler aynıydı ama birinci farklıydı. İranlı yönetmen Nader Saeivar’ın “Yabancı” filmi, Altın Terazi Uzun Metraj Film En İyi Film Ödülü’nü kazandı. İranlı yönetmen, Türkçe konuşmaya çalışarak teşekkürlerini sundu. Her zaman güvendiğim, dünyada değerler ve toprak kavramlarını algılayış biçimleri ile hâlâ üniversite öğrencisi olan gençlerimizin oluşturduğu öğrenci jürisi, Byambasuren Davaa’nın yönetmenliğini yaptığı “Dünyanın Damarları” filmine, Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması Ödülü verdi. Kısa metrajda ise çevrimiçi bağlantıda bu filmi yaraları bir türlü kapanmayanlara ve “Cumartesi Anneleri”nehediye eden Onur Güler’in yönetmenliğini yaptığı “Yara” filmi, Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nü kazandı. Kısa film Altın Terazi Jüri Özel Ödülü, Mustafa Kemal Altıner’in yönetmenliğini yaptığı “İnsiyak” filmine gitti. Belgesel olarak dikkatimi çeken filmlerden biri, iki sanatçı kadının çektiği, “Barış ve Güven” için yola çıkan ve Türkiye’de ölümüyle sonuçlanan 2020 yapımı “Barış Gelini: Pippa Bacca” hazindi. Onlar “Başkalarına güvenirseniz sadece iyi şeyler alırsınız. Bu yolculuk bunu kanıtlamak için bir performanstır” diye öngörüyorlardı. ‘Şarlatan’ ve ‘Almanca Dersi!’ Gelelim dikkatimizi çeken iki filme: Çekya’nın bu yılki Oscar temsilcisi olan ve festivalin onur ödülü sahibi Polonyalı yönetmen Agnieszka Holland imzalı, Polonya sinemasının derinliğini tarihsel süreçte sentezi ile sunan “Şarlatan”, ilginç bir filmdi. Ve “Ben Masumum” başlığı altında hem onu doğrulayan hem niteliksel derinlikte ve tarihin Nazi döneminde bir mikro çalışma ile adeta bir ailenin travmatik gerçekliğini sere serpe gün yüzüne sunabilen, sinematografik açıdan da olağanüstü bir film olan yönetmenliğini Christian Schwochow’un yaptığı (2019) “Almanca Dersi”. İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra Almanya. Kuzey Almanya’da küçük bir köyde büyüyen, sonra tutuklu gençlerin evinde yaşamak zorunda kalan Siggi Jepsen’a öğretmen, “Görev Sevinci” üzerine bir makale yazmasını ister. Yazamaz. Yazması aslında filmin başlamasıdır. Film onun yazmaları ile şekillenir. Küçük bir köyde hem yetkili hem kendisini tamamen görevine adayan bir polis memuru babası Jens Ole Jepsen’e iliş10. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nde ödüller çevrimiçi yapılan törenle sahiplerini buldu. kin anılarını yazar. Savaş sırasında babası, çocukluk arkadaşı ekspresyonist sanatçı Max Ludwig Nansen’e, Ulusal Sosyalistler tarafından zorla getirilen resim yasağını uygulamak zorunda kalır. Henüz 11 yaşındaki Siggi’den ispiyonculuk yapmasını isteyen ama aynı zamanda sevdiği insan olan sanatçı Nansen yardım isteyince işler karışır. İki yetişkin arasındaki olaylardan “Uyum mu yoksa direnç mi” sorusu, Siggi için belirleyici ve yaşamsal bir mesele halini alır. Ve böylelikle sanat ve ölüm arasında, yer yer dispozofobiye (kompulsif biriktirme hastalığına) doğru ölü fareler, iskeletler ve de askerlerden çalınmış tablolar aynı kefede yer alacaktır. Gezici Festival bu yıl iptal edildi Ankara Sinema Derneği, koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl Gezici Festival’in yapılmayacağını açıkladı. Festivalden yapılan açıklamada, “Gezici Festival olarak, 25 yıldır uzun mesafeler kat ederek Türkiye’nin dört bir yanındaki farklı seyirci gruplarıyla buluşuyoruz. Sinema salonunun dahi bulunmadığı yerlerde özel imkânlar yaratarak filmleri seyircilere ideal koşullarda sunmaya çalışıyoruz. Söyleşiler, canlı performanslar, dayanışma ve sıcak sohbetler bu deneyimin önemli bir parçası... Bu nedenle sanal ortamda gerçekleştireceğimiz bir festivalin Gezici’nin ruhunu yansıtmakta yetersiz kalacağını düşünüyoruz. Buna karşılık, çok yakında yeniden yollara düşmek hedefiyle hazırlıklarımızı sürdürüyoruz” denildi. ‘Sürdürülebilir Yaşam’ filmleri internette Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2020 Seçkisi, çevrimiçi olarak tüm Türkiye’den izlenebilecek. Belgeseller 16 Aralık tarihlerinde surdurulebiliryasam.net’te izleyicilerle buluşacak. Festivalde gösterilecek 26 adet kısa ve uzun metrajlı belgesel, sürdürülebilir tarım ve gıda sistemleri ile tedarik zincirleri, tohum, onarıcı hayvancılık, su hakkı, müştereklerimizin korunması, iklim değişikliği ve göç, altın madenciliği ve toksik atıklar, mega yangınlar, toplayıcılık kültürü, balıkçılık, biyoçeşitlilik, doğa koruma ve yaban hayatı, sosyal girişimcilik, sürdürülebilir ekonomi gibi çok geniş yelpazede temayı ve yaklaşımı barındırıyor. Festivalin açılışı 1 Aralık’ta, BM tarafından kuruluşunun 75. yılında ve “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”nın beşinci yılını kutlamak için yapılmış “Milletler Birleşince: Acil Zamanlar için Acil Çözümler (Nations United: Urgent Solutions for Urgent Times)” filmi ile yapılacak. Şanlıurfa’da ikinci Göbeklitepe heyecanı Göbeklitepe’deki dikili taşlarla benzerlik gösteren ve ilk belirlemeye göre neolitik döneme ait “T” şeklinde 250 dikilitaşın bulunduğu Karahantepe, kentte heyecana yol açtı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, geçen günlerde Karahantepe’de Göbeklitepe’den de eski, bu nedenle dünyada ses getirecek yeni bir keşif olabileceğini açıklamıştı. Tek Tek Dağları Milli Parkı içindeki Kargalı Mahallesi yakınlarında, araştırmacılar tarafından 1997 yılında yapılan yüzey çalışmasında Karahantepe’deki toprak altında bulunan yapılar fark edilmişti. GENCER’IN RESIMLERI BEYOĞLU’NDA Perşembe Sineması ‘Sersemler’ ile bitiyor Özkan Gencer’in resim sergisi Asmalımescit Sanat Galerisi’nde açıldı. Sergi, 24 Aralık’a kadar görülebilecek. Gencer, uzun yıllar kişisel ve karma sergiler olmak üzere çok sayıda sanatsal etkinlikte yer aldı. Çeşitli müzayedelerde eserleri sergilenen Gencer, çalışmalarını Dragos’taki atölyesinde sürdürüyor. Adres: Büyükhendek Cd. No: 4, Kuledibi/Beyoğlu, İstanbul. Keişan’dan ikisi bir arada... Sersemler SALT’ın Garanti BBVA Mortgage desteğiyle sürdürdüğü Perşembe Sineması’nın yedinci yıl gösterimleri “Cranks (Sersemler)” ile sona eriyor. Film, yarın akşam saat 23.59’a kadar saltonline.org’da çevrimiçi olarak izlenebilecek. Ücretsiz gösterim, yalnızca Türkiye’den erişime açık olacak. Film, hamilelik sanrısına kapılmış yaşlı bir kadın, evindeki ışıkları saplantı haline getirmiş genç bir kadın, sevgili bulabilmek için çocuğu yokmuş gibi davranan bekâr bir anne ya da öfkesinin günden güne tükettiği bir adam gibi karakterlerle az diyaloglu özgün bir hikâye anlatıyor. Bu yalnız karakterleri, 1971 ile 1998 yılları arasında yayımlanmış radyo programı “Action Line”ın sunucusu Peter Warren’a yazdıkları acayip mektuplar birbirine bağlıyor. Kartal’da kazanan öğrenciler belli oldu Trap müziğin güçlü temsilcilerinden Keişan’ın yeni şarkısı “Ateş, Elbet” Sony Music etiketiyle yayımlandı. Sözü ve bestesi Keişan’a, müziği Berkay Duman’a ait olan çalışma, aslında iki ayrı şarkı olan Ateş ve Elbet’in altyapılarının Berkay Duman’a özgü bir geçişle (beat switch) birleştirilmesiyle “Ateş, Elbet” olarak dinleyiciyle buluştu. Kartallı çocuk ve gençlerin müzik alanında nitelikli bir eğitim alması amacıyla faaliyetlerini yürüten Kartal Belediyesi Sanat Akademisi Müzik Bölümü’nde eğitim alacak yetenekler açıklandı. 340 öğrencinin katılımıyla kasım ayı başlarında ve koronavirüs salgını nedeniyle olağanüstü önlemler altında yapılan Kartal Belediyesi Sanat Akademisi Müzik Bölümü sınavının sonuçları belli oldu. Akademisyenlerin yapmış olduğu değerlendirmenin neticesinde piyano bölümüne 27, çello bölümüne 6, perküsyon bölümüne 5, yan flüt bölümüne 6, koro bölümüne 7, keman bölümüne 21 ve gitar bölümüne 22 olmak üzere 713 yaş arası toplam 94 öğrenci kabul edildi. Kitap ve sıkıntı Bir kitap kolayına gelmiyor elbette elimize. Yayınevlerinin depolarına, kitapçı raflarına, internet sitelerine, kargo paketine, dergilerin, gazetelerin, televizyonların, radyoların, sosyal medyanın tanıtım, değerlendirme sayfalarına kolayına girmiyor. Yazmakla okuyana ulaşması, yazarla okur arasında çözülmesi gereken bin bir sorunu olan kitabın sıkıntı olmayan tek özelliği var: Konu. Konu bulma sıkıntısı çeken yazarın vay haline! Bıraksın yazmayı! Her yan, her an, düngelecek, eskiyeni, güzelçirkin, doğruyanlış, gerçekdüş öyle çok konu var ki... Karantina TV’deki Fırçanın İzi Yazının Gücü programında (YouTube, Yön: Övünç Zaman) Nurdane Özdemir Sağkan’ın “Konularınızı nasıl buluyorsunuz” sorusu aklıma getirdi bunları. Tonguç için Örneğin Tonguç’a Kitap, bizi biz yapan bir değerimiz olan Tonguç’tan alınan ışık ya da onu ilk selamlama idi. Tonguç’un Kitapları (C. Atuf Kansu), Eğitimde İki Anıt: YücelTonguç (S. Edip Balkır), Piramidin Tabanı (Hürrem Arman), Devrim Açısından Köy Enstitüleri ve Tonguç, Bir Eğitim Devrimcisi: İsmail Hakkı Tonguç (Engin Tonguç), Tonguç Yolu (M. Başaran), Tonguç Işığı (Fikret Madaralı), Tonguç ve Enstitüleri (Pakize Türkoğlu), Tonguç Baba (Ahmet Köklügiller), Tonguç Baba/ Ülkeyi Kucaklayan Adam (Mehmet Cimi), Bir Aydınlanma Neferi Tonguç (Recai ŞeyhoğluBekir YurdakulYörükhan Ünal), Tonguç’un Köy Öğretmeni, (Galip Candoğan), Tonguç’un Kır Çiçekleri (Galip Akın), Çeşitli Yönleriyle Tonguç (Haz. Mustafa Aydoğan), İsmail Hakkı Tonguç Sempozyum Bildirileri Kitabı (Haz. Kemal Kocabaş) onu ülkemiz insanına anlatan güzellikler sundu. Yazacağını söylediği Tonguç’la ilgili romanı hakkındaki soruma Fakir Baykurt’un “Niye bekliyorsun ki? Sen de yaz. Birçok kişi yazsın. Keşke Tonguç için 100 roman yazılsa. Yeni şiirler, öyküler, yeni incelemeler yazılsa!” yanıtı bana yol gösterici oldu, Büyük Oğul Efsanesi’ni yazdım. Enver Gökçe için 40 kuşağı şairlerinden Enver Gökçe hakkında, Enver Gökçe Üzerine (Haz. Özgen SeçkinMetin Turan), Şiirimizin Işıklı Irmağı Enver Gökçe (Haz. Mehmet Özer) ve Berceste Mısraı Yazan Komünist: Enver Gökçe (Celil Denktaş) adlı kitaplar yayımlandı. Hasan Hüseyin Yalvaç Zulme Direnenler/ Enver Gökçe Türküsü, Yalçın Duman Unutma Sen Şu Bitmeyen Kavgayı, ben de 40 Kuşağı Şairleri ile Enver Gökçe’yi bir kez daha selamladık son günlerde. Fakir Baykurt için 8 ciltte özyaşamöyküsünü yazan Fakir Baykurt için Feridun Andaç Anadolu Aydınlanmacısı Fakir Baykurt, Birnur Şener Fakir’in Kıyısında, Fakir Baykurt’u Anarken, Hulki Cevizoğlu Eşekli Kütüphaneci, Gönül PultarSelim Sünter Kardeşim Yaralısın’ı yazdı. Refet Özkan yeni çıkardığı FakirRefet Kitabı’nda birlikte savaşım verdikleri TÖS yıllarını aktarırken Hatice Eroğlu Akdoğan, Fakir Baykurt’un Kaleminin İzinde/Romancının Serüveni ile Baykurt’u bir kez daha geleceğe taşıyor. Ben de boynuma borç bildim Fakir’in romanını yazmayı. İnsanın, insanlığın sorunları Eğitim, sağlık, adalet başta olmak üzere yaşadıklarımızın her bir “an”ı konu. Hele insanlığın yüzyıllardır sorun haline getirdiği ve çözemediği bir konu var ki mutlaka yazılmak zorunda: Kadın! Kısacası özgürlük ve ölümsüzlük arayışı bitmez yazarın. Konu bulmakta sıkıntı çekiyorum diyen yazar var mı hâlâ? Bursa’da ‘Viyana Klasikleri’ konseri Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası (BBDSO) bu haftaki “Viyana Klasikleri” konserinde özgün ve yenilikçi Mozart yorumlarıyla yankı uyandıran piyanist Özgür Ünaldı’yı ağırladı. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (AKKM) düzenlenen konseri şef Dağhan Doğu yönetti. Konserde, solistin kendi doğaçlamaları ile yorumladığı eserlere BBDSO eşlik etti. Gecenin sonunda solist ve şefin performansı sanatseverler tarafından uzun süre alkışlandı. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle