16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 11 24 KASIM 2020 SALI Piyasalar yeni haftaya hareketli başladı. Dolar 7.95 lira, Avro 9.45 lirayı aştı Döviz ‘fırsat’ kolluyor Faiz artışı sonrası 7.50 liraya kadar düşen dolar kuru, yeni haftanın ilk gününde güçlendi. Bu, mevcut seviye yatırımcı tarafından alım fırsatı olarak da görülüyor. Merkez Bankası’nın (TCMB) geçen haftaki faiz artırımı sonrası Türk Lirası kısmen de olsa güçlenirken, piyasalar hem ekonomi hem diğer alanlarda atılacağı ilan edilen reform adımlarını ve bunların zamanlamasını yakından takip ediyor. Özellikle iç siyasi gerilimle ilgili haber akışı da piyasaların yönünü baskılıyor. Ayrıca dövizdeki gerileme bir alım fırsatı olarak da görülüyor. Faiz artışı öncesi 8.58 liraya kadar çıkan dolar, bu karar sonrası 7.50 liraya kadar çekilirken, özellikle yerli yatırımcılar bu seviyeyi döviz ve altın cinsi varlıklarını artırmak için de kullanmaya başladı. Bu tür gelişmelerin dövizin dünkü değerlenmesinde de etkili olduğu tahmin ediliyor. Örneğin Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık Başkanı Haluk Bürümcekçi, hem içeride hem dışarıda beklentilerde değişen bir şey olmadığını belirterek “Dolardaki hareket tahmin edilen bandın içinde. 7.80’i aşmadığı sürece düşüş tredi devam eder. Ancak artışta alım fırsat etkisi olabilir. Bunu geçen hafta faiz artışı sonrası görmüştük” dedi. Sinyaller bozuluyor InvestAZ Araştırma Müdürü Yusuf Topçu ise yurtdışında Trump’ın, 2019’un benzeri ikinci bir ticaret savaşına hazırlandığı izlenimi oluştuğunu belirterek faiz artışından hemen sonraki gelişmelere dikkat çekti. Faiz koridorunun geri geldiğine atıf yapan Topçu, “Politik ekonomik kararlarda köklü değişim yaşanmayacağının sinyalleri veriliyor. Uluslararası sermayenin yeni ekonomi yönetiminden yeşil ışık beklediği ve uluslararası yatırım bankalarının gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmayı devamlı olarak övdüğü günlerde yaşadığımız bu volatilite, 19 Kasım’ın tam olarak bir dönüm noktası olmadığı fikrini güçlendiriyor” diye konuştu. Dün dolar 7.65797.9505 lira, Avro kuru 9.07309.4514 lira arasında yukarı yönlü hareket etti. İlerleyen saatlerde ise Avro/TL 9.369.42 bandında dengelendi. l Ekonomi Servisi BETAM, dördüncü çeyrekte tablonun yeniden kötüleşeceğini öngördü Yüzde 5 büyüme beklentisi Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 5 büyüme beklediğini açıkladı. Raporda, üçüncü çeyrek için mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyümenin bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 12 olacağı öngörüldü. Raporda, “Öncü göstergelerin büyük kısmının ciddi artışlar kaydettiğini görmekteyiz. Haziran ayı itibarıyla atılan normelleşme adımlarının ekonomiyi toparladığını ve rahatlattığını söyleyebiliriz. Bu yüksek rakamlarda, yıllık büyümede kısmi olmakla birlikte baz etkisinin de etkili olduğunu, ülke ekonomisinin dip yaparak toparlandığını ifade edebiliriz. Bir sonraki çeyrekte ise Covid19’a yönelik yeni tedbirlerle, tablonun kötüleşmesi oldukça muhtemel” görüşüne de yer verildi. TÜİK, üçüncü çeyrek büyüme verilerini 30 Kasım’da açıklayacak. l Reuters Borsa’ya genç ilgisi Altınbaş Üniversitesi’nden, eski Borsa İstanbul Denetim ve Gözetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Kılıç, Borsa İstanbul’daki yeni yatırımcıların yaklaşık yüzde 70’inin 2040 yaş aralığında olduğunu aktardı. Özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’dan gelen yatırımcı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Yeni yatırımcılar daha çok küçük meblağlarla işlem yapıyor. Bunların yüzde 40’ı borsada 10 bin liranın altında bir tasarrufu değerlendiriyor. Yüzde 70’inin yatırım tutarı 20 bin liranın, yüzde 82’sinin yatırım tutarı 50 bin liranın altında” dedi. l DHA IEA Başkanı Birol, küresel enerji yatırımlarının hızla düştüğünü açıkladı Enerjide 4 milyon işsiz EN ÇOK YEM VE GÜBRE Tarımsal üretim maliyeti yine arttı Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Eylül 2020 verileri, çiftçinin üretim maliyetlerinin hız kesmeden arttığını ortaya koydu. Buna göre tarımsal girdiler 2020 Eylül’de, bir önceki aya göre yüzde 2.31, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.63 arttı. Maliyeti en çok artarak çiftçiyi zorlayan ürün grupları hayvan yemi, gübre ve makine bakım masrafları oldu. Yıllık bazda makine bakım masrafları yüzde 26.6, hayvan yemi yüzde 15.08 arttı. Aylık bazda ise maliyeti en çok yükselen alt gruplar sırasıyla yüzde 4.02 ile makine bakım masrafları, yüzde 3.65 ile hayvan yemi ve yüzde 3.26 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu. l Ekonomi Servisi 185 TL ARTACAK Sürücü kurslarına yüzde 12 zam Karadeniz Sürücü Kursları Dernek Başkanı Hasan Guda, Samsun’da sürücü kursu ücretlerine yüzde 12 oranında zam yapılacağını söyledi. Her yıl 1 Ocak itibarıyla uygulanan sürücü kursları zam tarifesi Samsun’da belli oldu. Yapılan zammın ardından 1535 TL olan B sınıfı sürücü kursu ücreti 1720 TL’ye çıkacak. Guda, “Komisyonda yüzde 20 ve yüzde 15 zam talepleri vardı. Valilik ise yüzde 12’de yani enflasyon oranında zam yapılmasını uygun gördü. Geçen yıla oranla 185 TL bir zam oldu” dedi. 1 Haziran 2021’e kadar KDV oranının yüzde 1 olduğunu aktaran Guda, 1 Haziran’dan sonra ise KDV oranının yüzde 8 olarak devam edeceğini kaydetti. l İHA 10 ayda 11.2 milyon yabancı turist geldi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verileri, pandemi dönemini kapsayan OcakEkim 2020 döneminde, Türkiye’ye toplam 13 milyon 652 bin 641 ziyaretçi geldiğini ortaya koydu. Buna göre: 4 İlk 10 ayda ağırlanan toplam rakam içerisinde yabancı ziyaretçi sayısı 11 milyon 200 bin 892 oldu. 4 Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı OcakEkim 2020’de, geçen yılın aynı dönem aralığına kıyasla yüzde 72.5 azaldı. 4 Gelen yabancı turist sayısı yalnızca 2020 Ekim’de ise yüzde 59.4 azaldı. Buna göre, Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı ekimde 1.74 milyon kişiye düştü. 4 En çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında, 10 ayda 1 milyon 911 bin 264 ile Rusya Federasyonu birinci, 1 milyon 37 bin 293 ile Almanya ikinci, 997 bin 470 ile Bulgaristan üçüncü sırada yer aldı. Bulgaristan’ı Ukrayna ve İngiltere izledi. 4 Türkiye’ye gelen ziyaretçilerin ülkeye giriş yaptıkları iller sıralamasında da 4 milyon 154 bin 21 ile İstanbul ilk sırada yer aldı. Antalya 3 milyon 99 bin 687 ile ikinci, Edirne 1 milyon 508 bin 542 ile üçüncü oldu. l Ekonomi Servisi Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) ilk kez hazırladığı “Turkey Energy Outlook” çalışması dün açıklandı. Bu amaçla düzenlenen dijital toplantıda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, enerji sektörünün büyük şok süreci yaşadığını belirterek şu noktalara dikkat çekti: “Enerji kullanımı bu yıl yüzde 5 düşecek. Bu düşüş 2008 küresel kriz döneminden 7 kat fazla. En büyük darbeyi petrol aldı. Sadece yenilenebilir direniyor. Özellikle güneş. Yeni santral yatırımlarının yüzde 50’si güneş. Genel enerji yatırımları ise yüzde 18 düştü. Enerji şirketleri yatırımları azaltıyor, işçi çıkarıyor. Sektörde işsiz kalanlar 4 milyon kişiye ulaştı. Bunlar çoğu mühendisler, teknisyenler.” Birol, Türkiye’nin de bu süreçten etkileneceğini vurguladı. Çalışmayı tanıtan IICEC Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray ise 2040’a Fatih Birol kadar senaryo bazlı politika önerileri de geliştirildiklerini ifade ederek Türkiye’nin yıllık enerji yatırım ihtiyacı ortalamasının referans senaryoda 8 milyar dolar, alternatif senaryoda 9 milyar dolar olacağının altını çizdi. Karadeniz’de bulunan gaza da atıf yapan Güray, bugün doğalgazda yüzde 1 olan yerli payının 2040’ta referansa göre yüzde 25, alternatife göre yüzde 51’e çıkabileceğini anlattı. Güray, “Yeni keşiflerle bu değişebilir. Mevcut sözleşmelerin bitişi de bu piyasayı daha rekabetçi hale getirecek” dedi. ‘Bilimin ışığı görüldü’ Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da pandemide belirsizliklerin arttığını, ancak bugünlerde tünelin ucunda bilimin ışığının görüldüğünü hatırlatarak “Enerji sektörü Türkiye’de büyüyor. Yol haritası niteliğinde bir rapor bu. Öngörülebilirlik her alanda çok önemli. Bu raporun yatırımların artmasına referans olmasını umuyorum” dedi. l Ekonomi Servisi Katarlılar İstinye Park’a ortak oluyor Doğuş Holding Başkanı Ferit Şahenk, Ağustos 2019’da grubun 700800 milyon Avro civarında bir varlık satışı planladığını ifade etmişti. Doğuş Holding, İstanbul’un lüks markalara ev sahipliği yapan AVM’lerinden İstinye Park’taki hisselerini, dünyanın en büyük fonlarından olan Qatar Holding’e 1 milyar dolara satmaya hazırlanıyor. Rekabet Kurumu, resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada İstinye Park’ın satışa konu olan hisselerinin Qatar Holding LLC tarafından devralınması işlemine izin verildiğini duyurdu. Finansbank’ın da ortağı olan Katarlılar, İstinye Park’ta stratejik ortak olacak. Satışa konu olan hisse oranı açıklanmazken İstinye Park AVM’de yüzde 58 hisse ile çoğunluk yine Türk ortaklardan oluşan Orta Gayrimenkul’e ait. Öğretmen öğretir Türkiye’yi 18 yıllık iktidarları sürecinde dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde, süper projelerle donatmış olmakla söze giren Erdoğan liderliğinde, virüs salgınına dönük alınan zorunlu koruma önlemleri gerekçeli, en gelişmiş 20 ülkeyi unutun, dünyanın pek çok en yoksul ülkesinden de çok daha sorunlu, ağır koşullarda öğrencilerinden koparılmış, mağdur edilmiş, öğrencisine öğretemeyecek koşullara düşürülmüş öğretmenlerimize, bayram günlerinde derin saygı ve sevgilerimizle.. Elbette kendi özelimde, sıcak, en zorlu göçmenlik koşullarında, yüreğini, emeğini, birikimlerini vererek eğitim yaşamımın geleceği için 9 ayda önümü açmış olan Behice Öğretmenimin kişiliğinde, Atatürk Cumhuriyeti’nin değerleri, seferberliğinde yetiştirilmiş öğretmenler kuşağımıza artı özel saygı, minnetle.. 1966’nın yeni ders yılına girilmesine gün sayarken Büyükada’ya düşmek, sonuç olarak Büyükada İlkokulu öğrencisi olabilmeyi yakalamış olmak, kuşkusuz büyük göçün ağırlıklı yerleştiği bölgelere göre baştan şans da sayılabilir. Anneannemin anne ve kardeşlerinin yerleşik koşulları da çok çarpıcı gelebilir. En büyük ağabey, Atatürk ile aynı tarihlerde, Gazi Meclis’in kurtuluş, kuruluş savaşımı süreçlerinde, Ankara’da Kosova kökenli göçmen olarak yollarının çakışması, İstanbul’un kurtuluşu sonrası mühendis kimliği ile İstanbul’un ilk tapu müdürlüğüne atanması da öyle. İkinci kardeş, Büyükada’daki Anadolu Kulübü’nün müdürü olarak yeni inşaatı yapılan binaları dolaşırken koşturan çocuk olmak da öyle. En küçük kardeş, şimdiki iskelenin dibinde İnci Pastanesi’nin geçmişteki balıkçı kahvesinin kiralık da olsa işletmecisi. Bugünün saadet zinciri kültürü içinde köşe dönmüş bir aile sanırsınız. Bizi göçe zorlamış, kucak açmış olarak yaşayanlar, ister inanın ister inanmayın, hâlâ iskelenin hemen ilk sokağının başındaki bugünün Büyükada Kilisesi’nin müştemilatında kiracı olarak yaşamaktaydılar. Çok estetik, içeriden çift katlı, çinili, kiralık tek odalı boş yazlık dairelerden, kendilerinin de arka dar sokaktan girilen binasından oda tutarak ortak mutfağını paylaşmayı seçtiler. Cumhuriyet aydınlanmacılarının, Cumhuriyet değerlerinde buluşma savaşım güçleri ile ters orantılı, günümüzde tırmanarak katlanan köşe dönücülükten, saadet zincirleri kurma becerisinden ne ölçeklerde uzak kalabildiklerinin çok özel örneklerine, Cumhuriyet gazetesi ailesi içindeki tanıklıklarla çok fazlasıyla tanışacaktım. Öğretmen bayramı yazısı içinde en çok Köy Enstitüleri efsanesi çatısı altında yaratılmış destanın içinde etkin görev almış olanları, TÖS, TÖBDER çatısı altında öğrenci yetiştirmekte öncülük yapan saygın öğretmenlerimizi, ödetilen bedelleri en çok saygıyla gözlerimizin önünden film şeridi gibi geçirmek gerek.. Behice Öğretmenim, okul müdüründen gereken ön bilgiyi almış, elimden tutup beni kendisini derse bekleyen arkadaşlarımın yanına götürmüştü. Laf aramızda Büyükada’nın iskele yolundan ilk tepesindeki, klasik Cumuhuriyet okulları binasına hayran kalmıştım. Tiyatro salonu, piyanosu, müzik yayını ile orman içinde muhteşem duran ahşap binaya, onlar içeride konuşurlarken âşık olmuştum. Öğretmenim zilin çalmış olması nedeniyle geciktirmeden beni sınıfa sokmuş, arkadaşlarıma müjde verir gibi bir ses tonu ile kısaca tanıtmıştı. Yugoslavya’dan göçmen gelmiş ilk konuklarıydım. Türkçe aksanımın berbatlığı yetmezmiş gibi, babam üç dil birden öğrenmemizi sağlamak üzere, Tito Yugoslavyası’nın eğitim koşullarında üç dilden birden öğrenim yapılan okulda hiç bilmediğimiz Arnavutça sınıfa yazdırmıştı. Okuma yazmayı üç dilden birden, Cumhuriyet devrimciliği ile çakışan alfabe harfleri yanında, Sırpça ve Arnavutça için özel alfabe diliyle de öğrenmiştik. Behice Öğretmen konuk olmam ve dil sorununu çabuk çözmem gerektiğinin altını çizerek doğal sınıf temsilcisi ilan etmiş, sabahları biraz erken gelip Kartal Çimento Fabrikası’ndaki dumana bakarak da hava raporunu tahtaya yazarak, özel en az bir yarım saat konuşma yapmam gerektiği gibi bir program çizmişti. Yaz başı okulların tatil olduğu gün vapur iskelesinde annemle karşılaştığında, “Hiç korkma, üç çocuğun da yeni yaşamlarına hazırlar” diyerek moral vermişti. Levent İlkokulu’nda ikinci sınıf öğrencisi olmuş 7 yaşındaki kız kardeşimin sınıfında hastalanan öğretmeninin yerine ders verip yazılı yapmam istendiğine, ağabeyim Heybeliada’da orta bir öğrencisi olarak edebiyatçı Adnan Öğretmen’in yolunda edebiyatı seçtiğine göre, öğretmen dayanışması içindeki katkılarını varın siz düşünün. Öğrencilerini yetiştirmek isteyen öğretmenlerimizin bugün içine düşürüldükleri olumsuz koşullara isyan etmemek söz konusu olabilir mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle