16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 11 23 KASIM 2020 PAZARTESİ Salgında en büyük artışı erkek bakım setleri gösterdi. Mart/haziran döneminde satış yüzde altı bini aştı ‘Küçük’ler fark edildi Dünyayı ve ülkeyi etkisi altına alan salgının en çok değiştirdiği alanlardan biri de evlerdeki alışkanlıklar oldu. Evlerdeki küçük ev aletleri kullanımında öncelik ve ağırlık sırası değişti. GFK verilerine göre geçen yılki büyüklüğü 5.4 milyar lira seviyesinde olan bu pazarda, pastadan önemli bir pay alan Arzum’un altı aylık verileri tüketimde küçülme olmadığı gibi kaydadeğer bir büyümeye işaret ediyor. Şirketin brüt kârı 30 Haziran 2019 tarihinde sona eren altı aylık dönemde 67.4 milyon lira iken, 30 Haziran 2020 tarihinde sona eren altı aylık dönemde 18.9 milyon liralık bir artışla 86.3 milyar liraya yükselmiş durumda. Şirketin yıl başından önce yapmak istediği halka arzı konuşmak için bir araya geldiğimiz Arzum Küçük Ev Aletleri Üst Yöneticisi (CEO) Mete Mete Zadil Zadil, bu artı14 Ekim’de halka arz için SPK’ye başvuran Arzum Küçük Ev Aletleri Üst Yöneticisi Mete Zadil, pandemiye karşın şirketin büyümeyi sürdürdüğünü anlattı. Zadil, pandemi döneminde tüketicinin ütüden uzaklaştığını, ekmek yapımı ve kişisel bakıma yöneldiğini söyledi. şın yüzde 28’i aştığını belirterek şirketin pandemi döneminde de ciro artışını sürdürdüğünü OLCAY anlattı. Arzum olarak BÜYÜKTAŞ pazarın büyük oyuncularından biri olduklarını belirten Zadil, “Şirket hasılatı, 30 Haziran 2019’da sona eren altı aylık dönemde 217.2 milyon lira iken, 30 Haziran 2020’de sona eren altı aylık dönemde 55.5 milyon liralık yani yüzde 25.5’lik artışla 272.7 milyon TL’ye ulaştı. 2019 yılında yurtiçi ve yurtdışı servis gibi tüm kanallarımız dahil toplam şirket cirosu 448 milyon TL olarak gerçekleşti” bilgisini verdi. Saç evde kesilir Çalışma biçimlerinden eğitime, yeme içmeden seyahate yeni normalin konuşulduğu pandemi dönemi, alışkanlıkları da değiştirdi. Mete Zadil’in günlük hayata ilişkin sorularımıza verdiği yanıtlardan anladık ki yaşam biçimleri yeni normalini çoktan bulmuş. Zadil’in verdiği bilgiye göre, erkeklerin saç ve sakallarını şekillendirmek için gösterdikleri çaba, erkek bakım setinin satışını yüzde altı binden fazla artırdı. Herkesin az buçuk aşçı olduğu, ekmek yaptığı bu dönemde satışları yüzde 100 hatta yüzde bin artan ürünler, ekmek yapma ve çay makineleri oldu. En büyük talep artışı Panetti ekmek yapma makinesinde gözlemlenirken detoks içeceklerinden sağlıklı birçok içeceği kolayca hazırlayabilmeye olanak tanıyan Shake’n Take Kişisel Blender da gözde ürünlerden biri olmuş. Zadil’in kendisinin de yoğunlukla kullandığı elektrikli modern sefertası Foodie, bu dönemde birçok tüketiciden teşekkür almış. HALKA ARZ YÜZDE 47’YE ÇIKABILIR Mete Zadil’in, Arzum’un halka arz, satış ağı, yeni pazarlar ve iharacata ilişkin verdiği bilgiler özetle şöyle: 4 Arzum, halka arz için 14 Ekim’de SPK’ye başvuru yaptı. Bugüne kadar iki özel sermaye fonu ortağı oldu. 6 kez özel sektör tahvili ihracı yapıldı. 4 Halka arzda, Özel Sermaye Fonu ortaklığı (Mediterra Capital Partners I’in iştiraki olan SDA International S.a.r.l.) sahip olduğu yüzde 47.5’e kadar payların halka arz edilmesi planlanıyor. Bu nedenle, halka arzdan şirkete bir para/sermaye girişi olmayacak. 4 Halka arz edilecek paylar özel sermaye fonuna ait. Arzum’un yüzde 51 oranında paylarına sahip olan Kolbaşı Ailesi hisse satmayacak. 4 Türkiye’de faaliyet gösteren Starbucks’ın bütün şubelerinde Arzum OKKA var. Starbucks’ın Türkiye dışındaki dört ülkedeki mağazalarında da OKKA kullanılıyor. 4 Merkezde, operasyonda toplam 146 kişilik bir organizasyon. Hizmet sağlayan üreticiler söz konusu. Fabrikalarda yani üretici bölümünde ise yaklaşık 3 bin 500 kişi var. BORSADA GONG ÇALACAK İş Portföy’den ucu açık ‘gümüş fon’ İş Portföy, 20’nci yılı için çıkardığı Türkiye’nin “gümüş”e yatırım yapan ilk serbest fonunu bugün Borsa İstanbul’da gong töreni ile yatırımcılara sunacak. Fon borsada 1 milyon TL ve üzeri işlem yapan nitelikli yatırımcıya satılacak. İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, gümüşün yüzde 80’inin endüstriyel, yüzde 20’sinin ise mücevher sektöründe kullanıldığını belirterek şunları söyledi: “Gümüş likiditenin bol, faizlerin düşük olduğu dönemlerde yükselirken, faizlerin yükseldiği, likiditenin daraldığı dönemlerde geriliyor. Avrupa Birliği’nin çıkardığı pandemi mali destek paketinde, temiz enerji ile ilgili önşartlar ve ABD de Biden’ın başkan seçilmesi sonucu temiz enerjiye yapılacak yatırımların artma beklentisi, gümüşte altına göre ekstra talep yaratmaktadır.” Eraslan borsada işlem görmeye başlayacak İş Portföy Gümüş Serbest Fon’un, sadece gerekli koşulları sağlayan nitelikli yatırımcılar tarafından alınabileceğini, fonun büyüklüğünün ise açık uçlu olacağını ve gelecek talebe göre belirleneceğini belirtti. l Ekonomi Servisi Serkan Ülgen ONLINE ÖDEME ARTTI ‘Dijitalle tanışan eskiye dönmez’ Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Serkan Ülgen, “Dijitalle tanışıp, her işlemini dijital kanallar üzerinden yapmaya başlayan müşterilerimizin eski kullanım alışkanlıklarına döneceğini düşünmüyoruz” dedi. Ülgen, pandemi dönemindeki harcamalara ilişkin şu bilgileri verdi: “Normalleşmeyle birlikte kartla yapılan günlük ortalama harcamalar, salgın öncesindeki seviyelere dönerken, seyahat harcamaları hâlâ pandemi öncesi dönemdeki seviyeye ulaşmadı. Pandemi döneminde Yapı Kredi müşterilerinin her 3 satın alma işleminden 1’i eticaret oldu. Bu oran pandeminin ortaya çıkmasından önce 5 alışverişten 1’i şeklindeydi. Normalleşme döneminde ise bu oran 4 alışverişten 1’i şeklinde gerçekleşti. Normalleşme döneminde günlük eticaret hacmi pandemi öncesi döneme göre yüzde 37, pandemi dönemine göre ise yüzde 26 artış gösterdi.” l AA Mısır ekim alanları eridi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkedeki mısır ekim alanları 2015’te 6.9 milyon dekarken geçen yıl 6.4 milyon dekara düştü. 20192020 sezonunda ise bu alanın 5.9 milyon dekara ineceği tahmin edildi. Mısır üretimi de 2015’te 6.4 milyon ton olurken, geçen yıl 6 milyon tona geriledi. Buna karşın aynı dönemde dekara ortalama verim 930’dan 940 kilograma yükseldi. Bu yıl ise mısır üretiminin 6.5 milyon tona ulaşması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Salgının derinleştirdiği kriz, binlerce işyerinin kapanmasına yol açtı 11 bin şirket kapandı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) verilerine göre, 2020 OcakEkim döneminde kapanan gerçek kişi ticari işletmelerin sayısı yüzde 16.61 artarak 18 bin 316’ya çıktı. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı ise yüzde 12.6 artarak 11 bin 223’e yükseldi. TOBB’ye göre: 4 2020 OcakEkim aralığında en çok kapanan şirketler, yüzde 11 ile elektrik enerjisi üretimi alanında görüldü. 4 En çok şirket kapanışı olan ilk 10 faaliyet arasında ikinci sırayı ise yüzde 8 ile bina inşaatı aldı. Bunu yüzde 2.7 ile bilgisayar programlama faaliyetleri, yüzde 2.6 ile mühendislik faaliyetleri ve yüzde 2.52 ile de lokanta, seyyar yemek hizmeti faaliyetleri takip etti. Sermaye azaldı 4 Oteller ve benzer konaklama faaliyetlerinin kapanmadan aldığı pay yüzde 1.31 oldu. 4 Yılın ilk 10 ayında 102 banka şubesi açılırken, 189 şube kapandı. 4 2020 OcakEkim döneminde kurulan şirket sayısı ise 85 bini aştı. Ancak 2020 Ekim’de kurulan şirketlerin sayısında aylık bazda yüzde 3.2 azalış yaşandı. 4 2020 Ekim’de kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, bir önceki aya göre yüzde 21.6 düştü. l Ekonomi Servisi BANDROLSÜZ IÇKI UYARISI Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, bu ay sonu itibarıyla evsel amaçlı etil alkolün raflardan kaldırılacağını belirterek “Vatandaşlarımız daha bilinçli olmalı ve merdiven altı sahte alkol yerine, bandrollü şişeleri tercih etmeli” dedi. Kasım sonu itibarıyla da evsel kullanım amaçlı etil alkol yerine yalnızca denatüre edilmiş yani acılaştırılmış ve alkol yapımına uygun olmayan genel kullanım amaçlı etil alkolün satışı yapılabilecek. Palandöken, şöyle devam etti: “Merdiven altı ürünler can kaybına yol açıyor. Aynı zamanda görme kaybı gibi birçok sorun yaşayan vatandaşlar da oldu. Etil alkole ulaşımın kolay olması, bandrollü alkolde ÖTV ve dolayısıyla fiyatın yüksek olması gibi birçok neden bu tür ağır sonuçlara yol açtı.” l Ekonomi Servisi Suudi Arabistan’dan boykot inkârı ARSA FIYATLARI UÇTU Çanakkale Boğazı’na inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nden dolayı tarla ve konut fiyatlarında büyük artış yaşandı. Özellikle Lapseki ve Gelibolu çevresinde arsa ve tarla fiyatları yüzde 100’ün üzerinde yükseldi. Çanakkale Elektrik ve Elektronikçiler Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nda emlakçıları temsil eden Emine Özcan, “Güzelyalı’daki yazlık fiyatları bir yıl önce 350 bin TL civarındaydı. Şu an yüzde 700750 bin TL civarında. Bayramiç’te kır olan arazilerimizin dönüm fiyatı bile yüzde 300 arttı” dedi. l Ekonomi Servisi Suudi Arabistan’ın uzun süredir Türk menşeli ürünlere uyguladığı gayri resmi boykota ilişkin ilginç bir yorum geldi. Boykota ilişkin bilgisi olmadığını söyleyen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Al Suud, “Gayri resmi bir boykot uygulandığına dair çok fazla konuşma var. Böyle bir şey var mı yok mu bilmiyorum. ‘Boykot’ olduğunu destekleyen herhangi bir veri görmedim” dedi. G20 Liderler Zirvesi’nde Reuters’a röportaj veren Prens Faysal’ın “Krallığın Türkiye ile iyi ve dostane bir ilişkisi var” yorumuna karşın, Suudi Arabistan’ın Türk ürünlerine yönelik boykotu giderek sertleşiyor. Son olarak Ticaret Bakanlığı Riyad Ticaret Ateşeliği’nden yapılan duyuru ile kanatlı hayvan ithalatının da durdurulduğu belirtilmişti. Boykot ihracat rakamlarına da yansıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) yayımladığı son verilere göre ekim ayında Türkiye’nin Suudi Arabistan’a ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.7 gerileyerek 198.9 milyon dolar oldu. Ocakekim döneminde ise yıllık yüzde 15.8’lik düşüşle 2.2 milyar dolara geriledi. Hazır giyim sektöründen yapılan açıklamada da ekim ayında ihracatın yüzde 48 azaldığı belirtilmişti. Türk iş dünyasından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğünde 8 sivil toplum kuruluşu da geçen ay boykot ve gümrüklerde çıkarılan zorluklara yönelik ortak bir açıklama yapmıştı. l Ekonomi Servisi Trump dersleriBazı paralellikler ABD Başkanlık seçimleri, güçler ayrılığı, denetlemedengeleme organları son derecede güçlü ve karmaşık bir devlet yapısına, bağımsız medya kurumlarına sahip bir liberal demokraside, bir kez “süreç olarak faşizm koridoruna” girilince, nelerin yaşanabileceğine ilişkin önemli derslerle dolu. Özellikle güçler ayrılığı, denetleme ve dengeleme kurumları çoktan iflas etmiş, ana akım basını “bağımsızlığını kaybetmiş” ülkelerdeki muhalefet partileri ve toplumsal hareketler açısından... Vahim bir realite sorunu Türkiye’de siyasal İslamın partisi AKP ve liderliğinin ciddi bir realite sorunu olduğunu birçok yazımda vurgulamıştım. Şimdi, ABD’de “süreç olarak faşizm” içinde liderlik konumuna yerleşmiş Trump’ın ve toplumsal tabanının aynı hastalıktan mustarip olduğu görülüyor. Trump, I. Dönemi sonunda, başkanlık seçimlerini 5 milyondan fazla oy, 70’ten fazla “seçici delege” farkıyla kaybetti ama beklenen de oldu. Adam hiçbir kanıt sunmadan, seçimleri aslında kendisinin kazandığını, oyların ülke çapında bir komployla çalındığını iddia ediyor. Seçimleri kazanan Biden ve ekibi ile devir teslim için işbirliği yapmayı reddediyor. Bu sırada Covid19 ile mücadele çöktü, ölü sayısı 250 bini geçti ve hızlanarak artmaya devam ediyor. Durum ayan beyan ortadayken, Trump avukatlarının, seçim güvenliğini sorgulayan girişimleri bölge mahkemelerinde kanıt yokluğundan geri çevrilirken, iki tehlikeli gelişme dikkat çekiyor. Birincisi, Cumhuriyetçi Parti’nin genel olarak sessiz kalması, artık “Trump’ın partisi” haline geldiğini düşündürüyor. İkincisi, Trump bir taraftan güvenlik bürokrasisinin başına kendi adamalarını atarken, bir taraftan da Cumhuriyetçi Parti’den eyalet yönetimlerine, seçim sonuçlarını yok sayarak seçici delegelerini Trump’a devretmeleri için baskı yapıyor. Dahası, hızını alamadı, seçimlerden başarıyla çıkan Cumhuriyetçi Parti senatörlerinden kendisine destek vermeyenleri de komploya ortak olmakla suçlamaya başladı. Trump’ın bu girişimleri adeta bir darbe sürecine benziyor. Bu darbe sürecine benzeyen gelişmelerin başarılı olacağına kimse inanmadığı için de “Trump aslında ne yapmaya çalışıyor” sorusu tartışılıyor. Kimileri, Trump’ın kendisini hep küçük gören Demokratlar’dan intikam aldığını hem de ekonomik siyasi yolsuzluklarının kanıtlarını yok etmek için zaman kazanmaya çalıştığını iddia ediyor. Bir diğer açıklamaya göre Trump, 2024 seçimlerine hazırlanıyor. Trump hem “Yasal Savunma” Fonu adı altında büyük miktarlarda para toplamaya hem de taraftarlarının “seçimleri çaldılar” öfkesini keskinleştirmeye devam ediyor. Toplumsal destek ve mali kaynak, Trump’ın Cumhuriyetçi Parti üzerindeki gücünü konsolide etmeyi amaçlıyor. Kokteyl komplo Bu sırada Trump taraftarlarının yüzde 70’i oyların çalındığına inanıyor. Sokaklarda, IŞİD’i anımsatan silahlı militanların 4x4 konvoyları, “dört yıl daha” sloganıyla dolaşıyor. Trump’ın sözcülerinin, yasal itiraz sürecini yöneten eski New York Valisi Rudi Guliani’nin benimsediği söylem de tam anlamıyla faşist hareketlerin realiteyi yok sayan “absürt” propagandalarını anımsatıyor. Son basın toplantısında, Trump’ın sözcüsü, “Kanıtınız var mı” sorusuna “Sizin düşünce sisteminizin mantığı temelden bozuk” diye cevap verdi. Guliani, “Ben hırsızlığı kokusundan tanırım... Siz, Kuzenim Vinny filmini gördünüz mü?” gibi cevaplardan sonra, seçimleri çalan komplonun arkasındakileri açıkladı: Hugo Chavez’in örgütlediği ve gönderdiği oy sayma makineleri, komünist parası, Küba, Çin manipülasyonları, Soros’un ve “Siyah Yaşamlar Önemlidir” hareketinin parası, Clinton’lar, Antifa (faşizme karşı hareket), oy makinelerinin yazılımlarını “hack”leyen gençler... Bu abuk sabuk açıklamalar karşısında Türkiye’de AKP döneminde yaşananları anımsamamak olanaksız. Seçimleri kaybeden biri, gitmemek için koalisyon çabalarını sabote etti, sonra bombalar patladı, insanlar öldü; saldırıların arkasında “kokteyl terörü örgütü” vardı. Kaybettiği seçimle gitmeyen, bir başka seçimlerde mühürsüz oy pusulalarını son anda saydırdı; bir keresinde sonuçlar resmen açıklanmadan “Atı alan Üsküdar’a geçti” dedi. Bu sırada sokaklarda silahlı taraftarları gösteriler yaptı... Peki, tüm bunlar olurken muhalefet ne yaptı? Emek örgütleri: Servet vergisi toplanmalı İstanbul Eminönü’nde bir araya gelen Otel ve Turizm İşçileri Sendikası, Kırmızı Gazete, İşçinin Kendi Partisi, Emek ve Adalet Platformu, İşçi İttifakı, Yaşar Usta Emek Portalı ve Kadın İşçi İnternet Gazetesi dün ortak açıklama yaptı. Pandemi koşullarının en çok işçi sınıfını etkilediği dile getirilen açıklamada “Halktan gerçekleri saklamaktan vazgeçilmeli. Başta İstanbul’da olmak üzere acilen en az iki haftalık tam kapanma sağlanmalı. Bir defaya mahsus toplumun en zengin kesimlerinden servet vergisi toplanmalı” denildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle