17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 20 KASIM 2020 CUMA 140/2 0 200/100 100/30 160/7 0 130/40 80/4 0 50/ 3 0 110/ 1 0 200/9 0 110/50 90/40 180/1 0 0 70/30 200/170 100/1 0 10/0 0 90/20 140/5 0 90/50 190/100 150/60 250/1 7 0 TARİHTE BUGÜN 1961: Türkiye’de ilk koalisyon hükümeti, Başbakan İsmet İnönü tarafından AP ve CHP’li bakanlarla kuruldu. 1979: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Doğanay, uğradığı saldırıda öldürüldü. 2003: İstanbul’da İngiltere Başkonsolosluğu ile HSBC Bank Genel Müdürlüğü’ne intihar saldırılarında 27 kişi öldü. Öğrencilerin yarısından fazlası dersleri ebeveynlerin telefonundan sadece izliyor Tableti beklerken Covid19 salgınının artışa geçmesi ile birlikte uzaktan eğitim tartışmaları yeniden başladı. EBA’ya 11 milyon öğrencinin eriştiğini ancak bu öğrencilerin yüzde 64’ün ailelerinin cep telefonları ile dersleri sadece izleyebildiğini söyleyen EğitimSen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Uzaktan eğiSEFA time erişebilen öğrenUYAR ciler de nitelikli bir erişim imkânına sahip değil” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamasında, öğrencilere tablet dağıtımına ilişkin açıklamaları dikkat çekti. Kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör kuruluşları ve sivil inisiyatifler aracılığıyla gönderilen 60 bin tablet bilgisayarın öncelikli ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırıldığını, 30 bin tabletin daha 10 gün içinde öğrencilere ulaştırılacağını kaydeden Selçuk, “Dağıtımını gerçekleştireceğimiz 500 bin tablet bilgisayarın tedarik süreci tamamlanmakta olup yıl sonuna kadar öğrencilerimize teslim etmiş olacağız” dedi. 8 ay geçti, hâlâ sorunlu EğitimSen Genel Başkanı Aydoğan, MEB’in 21 Eylül13 Kasım tarihleri arasında EBA’yı 11 milyon 408 bin 915 öğrencinin kullandığına ilişkin verileri anımsattı. Okulların salgın nedeniyle kapanmasının üzerinden 8 ay geçmesine karşın en az 4 milyon öğrencinin uzaktan eğitime erişim imkânı olmadığını vurgulayan Aydoğan, “Uzaktan eğitime erişebilen öğrencilerin ise yüzde 64’ü, EBA’ya ebeveynlerinin cep telefonu ile ulaşmaya çalışıyor. Veriler, uzaktan eğitime erişebilen öğrencilerin de nitelikli bir erişim imkânına sahip olmadığını kanıtlıyor” dedi. Selçuk’un tablet dağıtımına ilişkin açıklamasına dikkat çeken Aydoğan, “Öğrencilerin aylardır uzaktan eğitime erişim sorunu devam ederken bu sorunun hâlâ çözülmemiş olması kabul edilemez. Bu, izahı olmayan bir durum” ifadelerini kullandı. Aydoğan, uzaktan eğitimde devamlılığın sağlanması için ebeveyn desteğinin şart olduğunu söyleyerek “Uzaktan eğitim sırasında ebeveynlerden birine mutlaka ücretli izin hakkı verilmeli. Yoksul ailelerin çocukları ve dezavantajlı tüm kesimlere düzenli eğitim desteği verilmeli. İhtiyacı olan tüm öğrencilerin uzaktan eğitime erişimi için gerekli cihazlar ve internet erişimi ücretsiz olarak acilen sağlanmalı” çağrısında bulundu. l ANKARA BioNTech Kreş Çalışan anne ve babalar krizi çocuklarını nereye bırakacak? ‘Acil kullanım BioNTech’in kurucusu Prof. Dr. Uğur Şahin koronavirüs aşısının aralık ayında hazır olacağını açıkladı. Şahin, “Eğer her şey yolunda giderse ABD’den acil durumda kullanım iznini aralık ayının ilk yarısında ya da ikinci yarısının izni yakın’ başlarında alabileceğiz” dedi. Şahin, avrupa Birliği’nin şartlı onayının ise aralık ayının ikinci yarısında verilebileceğini dile getirdi. l Haber Merkezi MUSTAFA ÇAKIR Hükümet, tüm okul öncesi kurumlar ile kreşleri de “uzaktan eğitim” kapsamına aldı, ancak çalışan anne ve babaların çocuklarını nereye ve kime bırakacakları hiç düşünülmedi. Kreş ve anaokulları kapatıldı ancak kamudaki tüm kurumlar çalışmaya devam ediyor. İşyerine gitmemek işveren için sözleşmenin “haklı feshini” doğuruyor. Yani işçi tazminatsız olarak işten atılıyor. Şu anda birçok aile küçük çocuklarını bakacak kimse olmadığı için işyerlerine götürmek zorunda kalıyor. Yıllık sözleşme Ayrıca 20 yaşından küçüklere de sokağa çıkma kısıtlaması getirildi. Yani bakacak kimsesi olmayan aileler çocuklarını işyerlerine de götüremeyecek. Evlere çocuklar için bakıcı bulunması olasılıklar arasında. Ancak özel anaokulu ve kreşler ile yıllık sözleşme yapılıyor. Aileler bu sözleşmeden cayma hakkını kullandıklarında ek maliyet çıkıyor. Sözleşme devam ettiğinde ise kreş ve anaokulları kapalı oldukları süre içerisinde ücretin yüzde 50’sini almaya devam ediyor. Hem kreş ve anaokuluna ücret ödemek hem de ayrıca bakıcıya ödeme yapmak zaten zar zor geçinebilen emekçiyi daha da zorlayacak. Bir diğer olasılık annebabaların aile büyüklerinden yardım istemesi. Ancak bu da büyük risk yaratıyor. Anne ve baba çalıştıkları için dışarıdan virüsü eve taşıyıp yaşlılara bulaştırmaları olasılığı var. Ayrıca birçok anne ve baba, memleketinden uzakta yaşıyor. Bu nedenle de küçük çocuğu olan çalışan anne ve babalardan birisine izin verilmesi gerekiyor. Kamuda bunun olabileceği ancak özel sektörde çok zor olduğuna da dikkat çekiliyor. Özel kreş ve anaokullarının sorunun çözümü için CİMER yoluyla Cumhurbaşkanlığı’na başvuracakları öğrenildi. l ANKARA 19 KASIM PERŞEMBE 157 BIN 756 4542 123 16 MILYON 781 BIN 245 11 BIN 943 2918 %3.8 430 BIN 170 3610 359 BIN 63 Oxford/AstraZeneca AstraZeneca/Oxford aşısında son aşama denemeleri sürüyor. İkinci aşama klinik deneme sonuçlarında, pandemiye karşı savunmasız durumda olan yaşlılarda güçlü bağışıklık tepkisi oluşturduğu belirtildi. Gönüllülerin herhangi bir yan etki bildirmediği kaydedildi. Oxford Aşı Grubu araştırmacısı Dr. Maheshi Ramasamy, aşının sadece yaşlılarda değil gençlerde de benzer bağışıklık tepkileri verdiğini görmekten memnuniyet duyduklarını belirtti. l AA PCR çıktı indi BakanKoca;PCRtestinden alınan fazla ücretin yalan olduğunu iddia etti ama faturalar da bakanı yalanlıyor MAHMUT LICALI Koronavirüs salgını nedeniyle özel hastanelerde PCR testini Sağlık Bakanlığı’nın genelgesinde belirlenen 250 TL’den daha fazla para vererek yaptıran vatandaşlar ücret iadesi için şikâyette bulunuyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise bu durumu “yalan” diyerek reddetti. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda önceki gün görüşülen Sağlık Bakanlığı bütçesinde PCR testi tartışması yaşandı. Bulut’un “Geçen hafta sizin kurucusu olduğunuz hastane de dahil olmak üzere 350 ile 550 lira arasında fiyat verildi” demesi üzerine Sağlık Bakanı Koca “Yalan söylüyorsun” dedi. Bulut’un “Aradık, kaydı var. 350 liradan 250 liraya düştüğü anda daha önce 350 lira verenlerin parasını iade edecek mi etmeyecek mi bu hastaneler?” sorusuna Koca yine “Yalan söylüyorsun” karşılığını verdi. İade talebi CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, “Ortada PCR testi yaptıran vatandaş var; ellerinde faturaları var; elimizde ses kaydı var. Bakan Koca, eksikleri düzeltmek, vatandaşın yanında olmak yerine inkârı seçti” diye konuştu. Cumhuriyet’in konuyla ilgili haberi ve CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut’un soru önergesinin ardından ücretler genelgede belirlenen 250 TL’ye düşürüldü. Bunun üzerine çok sayıda vatandaş kendilerinden alınan fazla ücretin iadesiyle ilgili şikâyet sürecini de başlattı. Bulut, genelgeye karşın PCR testi tavan fiyatını 250 TL’nin üzerinde belirleyen özel hastanelerin haksız kazanç sağladığına işaret ederek, “Vatandaşlar, cebinden çıkan fazla parayı geri almak için özel hastanelere başvurduğunda, hastaneler kapı duvar. Koca da özel hastanelerle aynı tavrı sergiliyor” değerlendirmesinde bulundu. l ANKARA Cehalet bilimi cehaletin bilimi (8) AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Eskişehir’de koleksiyoner iş insanı Erol Tabanca’nın kurucusu olduğu, ünlü Japon mimar Kengo Kuma tasarımı Odunpazarı Modern Müzesi’nin açılışına katılmış ve burada bir konuşma yapmış. Bu konuşmayı hangi sıfatıyla yaptı bilemedim ama 17 yıllık bir icraattan söz ettiğine göre galiba AKP Genel Başkanı sıfatıyla konuşmuş. (07.9.2020) HHH “Türkiye, geçtiğimiz 17 yılda her alanda tarihinin en büyük dönüşümlerine, en büyük reformlarına, en büyük yatırımlarına, en büyük eserlerine, en büyük hizmetlerine kavuşmuştur. Ülkemizi demokraside ve ekonomide getirdiğimiz yerin önemini, elini vicdanına koyup geçmişten bugüne sağlıklı bir değerlendirme yapan herkes teslim edecektir. [...] Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insanı zenginleştirme olan kültürsanattır. Sorun asla kültür sanata bakışımızda, bu alana verdiğimiz önemde değildir. Biz kültürü tıpkı, toprak, bayrak, askeri ve ekonomik güç gibi özgürlüğümüzün sembollerinden biri olarak görüyoruz. Dünyadaki güçlü ülkelerin paraları ve orduları kadar, hatta onlardan daha önce kültürsanat alanındaki hâkimiyetleriyle bu sıfatı elde ettiklerini biliyoruz.” HHH AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan’ın “Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık” cümlesine kadar söylediklerine katılmamız kuşkusuz mümkün değil. Hiçbir şey üretmeyen beton yığınları; vergilerimizin 25 yılına ipotek koyan soygun yöntemi “yap, işlet, devret” modeli yol, tünel ve köprü yatırımları elbette rasyonel ve ekonomik değil. Bu nedenle bunları büyük eser ve büyük hizmet saymamız da olanak dışı. Ama “Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insanı zenginleştirme olan kültürsanattır” demesi son derece haklı. Ancak bu geri kalış, dinsel saplantı ve hurafelerin ürünü olduğu için, “nispeten” değil, tam anlamıyla benzersiz bir bozgun. Bu da çok doğal! HHH R.T. Erdoğan, insan yetiştirme bilimi olan eğitim ve öğretim alanında “nispeten” başarısız olduklarını iddia ediyor. Ben bu itirafın doğruluğunu kanıtlamak için bundan önceki yedi yazıyı yayımladım. Kanıt: Bilime inanmayan, bilime karşı dinsel dogma ve hurafelerini “ilim” kisvesiyle savunan üniversite öğretim üyeleri ve bir rektör. Bu örnekler ne yazık Kütahya Üniversitesi’yle sınırlı değil. Yeryüzünün uygar ülkelerinde Darwin’in “Evrim Kuramı”na karşı “din kitapları”nın yaratılış efsanesini çıkartan tek bir uygar ülke bulamazsınız. Büyük bir olasılıkla R.T. Erdoğan da çalışma arkadaşlarının tamamı da “Evrim Kuramı”na karşıdırlar ama günümüzde “evrim”e dayanmayan bilimsel bilim ve teknoloji yoktur. “Evrim” dilbilimi bile kapsamaktadır. HHH Din bilgisi, dünyanın uygar ülkelerinde, genel ve örgün eğitim ve öğretim programlarında yer almaz. Özellikle uygar ülkeler diye yazıyorum. Çünkü 1923’te kurulan Cumhuriyetin hedefi uygar ülkeler sınıfında yer almaktı. AKP iktidarı Tevhidi Tedrisat Kanunu’nu tersine çevirerek bu bilimsel ve çağdaş hedefe karşı (düşman) olduğunu dünyaya ilan etti. Bu amaçla, hortlamış Panislamist modelin doğmalarını uygulamaya başladı. Kendi iktidarına yeniçeri yetiştirmek için yoksul halk çocuklarını devşirme yolunu seçti. Oysa adil bir sınavda imam hatip mezunlarının yüzde 95’i üniversiteye giriş sınavını kazanamaz. HHH Benim Din İman Masa Kasa (Tekin Yayınları) adlı bir kitabım var. Kitabın önsözünde yer alan bir bölümü aktaracağım: “İmam hatip liselerinin önündeki engeller kalkmıştır. İHL’den mezun olunca; hem dininizi üst düzeyde öğrenecek hem de tıp, hukuk, siyasal, mühendislik gibi her çeşit üniversiteye girebileceksiniz. Hem halkın önüne geçip imam hatip olabilecek hem de öğretmen, doktor, avukat, hâkim, kaymakam, müfettiş, mimar olabileceksiniz.” HHH Yeryüzünde bunun benzeri bir öğretim sistemi yoktur, ilkel bir köle yetiştirme sistemi. İlkin ilk ve ortaöğretimde beyinleri yıkayıp ütüleyecekler; bilim karşıtı dogmalarla tıka basa dolduracaklar ve düşünen insan yerine uzaktan yönetilen robotlar yetiştirecekler ve ülke yüzeyini bu türden piranalarla işgal edecekler. ÖZDEN GÖNÜL KOOPC ORTAĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle