16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA 11 20 KASIM 2020 CUMA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.5930 13.3 kuruş 8.9820 18.1 kuruş 10.0760 22.9 kuruş 13.82 0.18 puan 1.313 18.30 puan 3057.89 82.14 lira 455.54 12.5 lira Politika faizi piyasa beklentisine paralel şekilde yüzde 10.25’ten yüzde 15’e çıktı KISA VADELI HAMLE Dünkü PPK sonrasında “aslında bir faiz artırımı yapılmadığına” dikkat çeken ekonomistler uyarıyor: “Çok ciddi bozulmuş ekonomik göstergelerden dolayı köşeye sıkışmış bir iktidar, bu hamlelerle sorunları öteliyor.” Merkez Bankası (TCMB), Naci Ağbal başkanlığınmi yönetiminin değişmesi, Erdoğan’ın dahi “piyasa dostu” sayılabilecek medaki ilk toplantıda politisajları ve dün yapılan faka faizini piyasa beklenti GAMZE iz artırımını “zihniyet delerine paralel 475 baz puBAL ğişimi değil, çok ciddi boan artışla yüzde 15’e yükzulmuş ekonomik gösterseltti. Ancak ortalama fonlama gelerden dolayı köşeye sıkışmaliyetinin zaten yüzde 14.8 mış bir iktidarın, bu hamlelerolduğu düşünüldüğünde, po le sorunları bir süre daha ötelelitika faizinin yüzde 15’e yük meye çalışması” olarak gördüseltilmesinin ‘sınırlı bir artı ğünü dile getirdi. rım’ olduğu ve ancak kısa vadeli çözüm sunduğu belirtil Belirsizlik sürüyor di. Ankara Üniversitesi Siyasal Ekonomist Uğur Gürses ise Bilgiler Fakültesi öğretim üye “Mevcut enflasyon karşısında si Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bu bu artırım yeterli değil” diyor. durumu “İçeride uygulanan fi “Sevinen bir piyasa var ama geyatı, dükkânın camına da yaz leceğe yönelik belirsizlikler sümış oldular” şeklinde yorumla rüyor” diyen Gürses, “Belki budı. Uzun vadede ise serbest pi gün politika faizi yüzde 17’ye yasa ilkelerine uygun, öngörü çıksaydı, o zaman hakikaten lebilir iktisat politikalarına ve enflasyon konusunda ciddi olhukuk reformuna ihtiyaç du duğunu gösteren bir Merkez yuluyor. Bankası olduğunu ve siyasetçiKarar öncesinde 7.73 sevileri dinlemediğini düşünürdük. yesindeki dolar/TL, 7.5320 se Ancak Merkez, gelecek aylarviyesine kadar geriledi. Ancak da enflasyona ilişkin ne yapayeniden 7.64’ü aştı. Ekonomist cağını söylemiyor, yine ‘CumMahfi Eğilmez, kurdaki bu ha hurbaşkanına sorarız’ fotoğrafı reketi “Merkez’in ortalama fai var” diye konuştu. zi zaten yüzde 15 idi. Piyasa bu Hem Karatepe hem Gürses, artışın gerçekte bir artış olma mevcut ekonomik sorunların dığını anlayınca kur yine yük üzerinden faiz artırımıyla çıkıseldi” şeklinde değerlendirdi. lamayacağının da altını çiziyor. ‘Köşeye sıkışmışlardı’ Gürses, “hukuk reformuna” dikkat çekerken Karatepe ise Ankara Üniversitesi’nden “TL’ye duyulacak güveni, faizi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, söz yüzde 15’e çıkartarak sağlayakonusu faiz artırımının piyasa mazsınız. Bütün sorumluluğu lara “sizinle uyumlu çalışaca Merkez’e yıkarak Türkiye’nin ğız” mesajı olduğunu aktardı. düze çıkmasını beklemek fazla Karatepe, geçen hafta ekono iyimser olur” diye konuştu. Kasım enflasyonunda kur kaynaklı yükseliş bekleniyor Merkez’den itiraf metni Merkez’in dünkü PPK sonrası yayımlanan metninde “Kasıma ilişkin takip edilen veriler, enflasyonda döviz kuru oynaklığı kaynaklı bir yükselişe işaret ediyor” denildi. Metinde ayrıca, ekonomiye ilişkin daha önce resmi ağızdan dillendirilmeyen söylemlerin yer alması da dikkat çekti. Metinde “Düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke risk primlerinin düşmesi, dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla, makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir” denildi. İktisatçı Hayri Kozanoğlu, “Merkez Bankası metni sanki ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ “tezini çürütmek için kaleme alınmış” değerlendirmesini yaptı. Borcun milli gelire oranında en fazla artış Lübnan, Çin ve Türkiye’de Borçlulukta yeni rekor GRAM 455 TL’YE INDI Yurttaş altına talebi artırdı İleriye dönük olarak yatırım yapmayı düşünerek altın almak isteyen, ancak yüksek fiyatları nedeniyle beklemeye geçen yurttaş, düşen altın fiyatları sonrası kuyumculara koştu. Dün 460.6 liradan işlem gören gram altın, öğleden sonra 455 TL’ye çekildi. Kuyumcu işletmecisi Faruk Mamik, “Altın her zaman uzun vade de kazandırıyor, kısa vadede de vatandaşların altınlarını bozdurmalarını tavsiye etmiyoruz” dedi. Mamik ayrıca, “Pandemi nedeniyle düğünlerin olmaması satışımızın yüzde 50, yüzde 60’ını etkiledi” şeklinde konuştu. l Ekonomi Servisi, İHA SALGININ FATURASI AVM’ler için kader değişiyor Venezia Mega Outlet Yönetim Direktörü Oğuz Isıgöllü, sosyal hayatı değiştiren salgınla beraber alışveriş merkezlerinin (AVM) kaderinin değişeceğini açıkladı. AVM’ler arasında rekabetin sertleşeceğini ve bazı AVM’lerin rekabetten düşeceklerini dile getiren Isıgöllü, “Hem AVM hem de markalar tarafında bir konsolidasyon süreci yaşanabilecek. Rekabette öne çıkabilen AVM’ler eskisinden de güçlü duruma gelecekler” dedi. AVM’lerin geleceği ile ilgili farklı görüşler bulunduğunu kaydeden Isıgöllü, bundan sonra yatırımların kontrollü olacağını söyledi. ‘Esnaf nakdi destek bekliyor’ Koronavirüs salgını nedeniyle alınan yeni kapanma önlemleri esnaf ve zanatkârda endişe yarattı. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, mart ayından bu yana iş yapamayan esnaf ve sanatkârın son tedbirlerden sonra somut olarak desteklenmesinin şart olduğunu belirterek, “Esnaf ve sanatkâr camiası olarak salgın boyunca en fazla sıkıntıyı biz çektik. Mart ayından bu yana 2 milyon esnafımız ve tüm işkolları bu süreçten olumsuz etkilendi” dedi. Bazı mesleklerin bitme noktasına geldiğini anlatan Palandöken, “Esnafın artık dayanacak gücü kalmadı” dedi. Covid19 tedbirleri kapsamında faaliyetleri durdurulan ve çalışma saatleri ile çalışma şekilleri sınırlandırılan tüm esnafa nakdi destek sağlanması gerektiğine dikkat çeken Palandöken şunları söyledi: Kolaylık talebi “Kahvehane, kıraathane, internet kafe işletmecileri başta olmak üzere, örgün eğitime yeniden ara verilmesiyle işine ara veren servis araçları, okul kantinleri ve hizmetleri yalnızca paket servisi ile sınırlandırılan restoran, lokanta, pastane, kafe gibi işletme sahipleri bırakın ev geçindirmeyi, işyeri kirasını ve faturalarını bile ödeyemez. Bu dönemde esnafımız ya kepenk kapatacak ya da nakdi desteklerle bir şekilde ayakta kalacak. Esnafın kira, elektrik, su ve doğalgaz faturalarını ödeyebilmesi için aylık nakdi yardım yapılmalı. SSK, BağKur ve vergi ödemelerinden muaf tutulmalı.” Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), küresel borcun Eylül 2020’de 272 trilyon doları aşarak rekor kırdığını duyurdu. Borcu milli gelire oranı yüzde 167’yi aşan Türkiye, bu alanda en hızlı artış gösteren ülkeler arasında. IIF’nin yayımladığı “Küresel Borç İzleme” raporuna göre: 4 Ocakeylül dönemindeki küresel borç artışı 15 trilyon doları geçti. Yıl başında yüzde 320 olan borcun küresel gelire oranı yüzde 364’e yaklaştı. 4 IIF, 2020 sonunda küresel borcun 277 trilyon dolara, borcun küresel gelire oranının da yüzde 365’e ulaşmasını bekliyor. 4 Gelişmekte olan ülkelerin toplam borcu 70.6 trilyon dolardan 76 trilyon dolara yükseldi. 4 Borcun milli gelire oranında gelişmekte olan ülkelerde en fazla artışlar sırasıyla Lübnan, Çin, Malezya ve Türkiye’de oldu. 4 Türkiye’de borçların milli gelire (GSYH) oranları dikkate alındığında, 2020’nin üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre hanehalkı borçları yüzde 14.7’den yüzde 18’e, finansal olmayan şirket borçları yüzde 65’ten yüzde 77.5’e, banka gibi finansal şirketlere ait borçlar yüzde 25.2’den yüzde 28.7’ye ve kamu borçları yüzde 32.3’ten yüzde 43’e yükseldi. 4 Türkiye’de borçların milli gelire oranı yüzde 137.6’dan 167.2’ye, toplam borç 1.24 trilyon dolara ulaştı. Bu borcun 50.9’u TL, yüzde 49.1’i döviz cinsinden. l Ekonomi Servisi ‘Gözümüzü kararttık oteli açtık’ ŞEHRİBAN KIRAÇ NG Hotels, NG Sapanca ve NG Afyon’dan sonra Sapanca’daki ikinci oteli NG Sapanca Enjoy’u hizmete açtı. Otel; orman, havuz ve göl manzaralı toplam 270 odayla hizmet verecek. NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Sapanca’da düzenlediği toplantıda, oteli normalinde geçen mayıs ayında açmayı planladıklarını ancak salgın nedeniyle açılışı ertelediklerini belirterek, “Boşa giden bir zaman ve büyük bir emek var burada. Gözümüzü kararttık ve açtık. İlk rezervasyonu da kral dairesine aldık” dedi. Güral Gül, otel için ilk başta 300 milyon TL yatırım planladıklarını ancak, döviz kuru da dahil öngörmedikleri maliyet artışları olduğunu ve toplam yatırımın 450 milyon liraya çıktığını söyledi. Güral Gül, “Pandemi döneminde sektörde birçok işletme mevcut otelini bile açamazken, 450 milyon TL yatırımı yapmamız gerçekten cesaret işi” diye konuştu. Gelecek 12 yılın turizm açısından belirsiz olacağını İstanbul’da da bir 400 odalı otel projelerinin olduğunu ancak piyasalar düzelinceye kadar açılışı ertelediklerini ifade eden Gül, İstanbul’daki otellerde yaz döneminde bir hareketlenme olduğunu ancak şu anda yeniden boşalmaya başladığını ifade etti. Gül, geçen yıl otellerindeki doluluk oranının yüzde 72 olduğunu bu yıl bunun yarıya ineceğini, cirodaki kaybın ise daha fazla olacağını aktardı. ‘Pandemi’nin istenmeyen çocukları... 10aydan beri Covid19 pandemisi ile iç içeyiz. Birçok ülke derin bir halk sağlığı krizi ile boğuşuyor. Yoksulluk derinleşiyor, şiddet artıyor. Hemen her büyük krizde olduğu gibi fatura da ağırlıklı olarak kadınlara kesiliyor. Pandemi bir gün sona erecek ama ya sonrası? Odak noktanın koronavirüs tanı ve tedavi hizmetlerine kayması aile planlaması, cinsel sağlık ve üreme sağlığı gibi kamu hizmetlerini önemli ölçüde sekteye uğrattı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid19 salgınını 20 Mart 2020 tarihinde pandemi ilan ederken, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), pandeminin altı aydan uzun sürmesi durumunda 144 düşük ve orta gelirli ülkede 47 milyon kadının modern doğum kontrol yöntemlerine erişemeyebileceğini, istenmeyen gebeliklerde 7 ile 15 milyon kadar artış olabileceğini öngörüyor. UNFPA’nın tespitlerine göre, pandemi sürecinde cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarla ilgili tanılama, ilaç ve tedavi hizmetlerine, önemli tıbbi u¨ru¨nlere erişimde ciddi sorunlar yaşandı. Ve Türkiye de bundan hayli nasibini alan ülkeler arasında. Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu (CİSÜ) adına Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV) tarafından Etkiniz’in desteğiyle “Pandemi Öncesi ve Sırasında Türkiye’de Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı İzleme Raporu” önceki gün açıklandı. TAPV Genel Koordinatörü Nurcan Müftüoğlu ve raporu hazırlayan Boğaziçi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Volkan Yılmaz, raporda, pandeminin aile hayatına etkisi, Türkiye’de üreme sağlığı ve cinsel sağlık hizmet ve haklarının güncel durumunu paylaştılar. Buna göre: Bazı hastanelerin pandemi hastanelerine dönüştürülmesi, anne adaylarının bulaş riski nedeniyle rutin kontrollere gelmekte sıkıntı yaşaması, büyükşehirlerde toplu taşıma kullanma endişesi gibi nedenler, kamu hastanelerinde doğum hizmetlerine erişimde gu¨çlu¨kler yaşanmasına neden oldu. Pandemi, istemli gebelik sonlandırma hizmetlerinde de sorunlar yaşanmasına neden oldu. Öncesinde olduğu gibi pandemi sürecinde de gebeliğin sonlandırılması işlemi sağlık personelinin kararına bırakıldı. Biliyorsunuz öncesinde de en az 3 çocuğu teşvik eden hükümet politikaları kürtajı da zorlaştırıyordu. 2013 yılına kadar artan ivme ile seyreden aile planlaması 2013 sonrasında düşüşe geçmişti. Pandemi döneminde aile planlaması ve kontrasepsiyon hizmetleri, ilgili sağlık çalışanlarının neredeyse tümünün pandemiyle mücadelede görevlendirilmesi nedeniyle durma noktasına geldi. Mevcut personel bebek ve gebe izlemeye yoğunlaşırken, bu alanlar için alternatif hizmet kanalları açılmadı. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 5 yılda bir Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları yapılıyor. 2019 yılında yayımlanan son rapor Türkiye’de cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin 2013 yılından sonra düşüşe geçtiğini ortaya koyuyor. 1517 yaş grubundaki kız çocuklarının doğum yapma oranlarının artması raporun çarpıcı sonuçlarından biri. Ancak önemli bir unsur daha var; o da aile planlaması danışmanlığı ve hizmeti almak isteyenlerin sayısında ciddi bir artış olması. Yani kadınlar artık ne zaman ne kadar çocuk sahibi olacaklarına kendileri karar vermek istiyor. SES Diyor ki... SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği, Kadın SES’i Projesi ile sosyal medyada kadınların bu süreçte her alanda yaşadıkları sorunları görünür kılmak için kampanya başlattı. Dernek, Kadın SES’i elçileri aracılığıyla bu konuyu gündeme getiriyor. Onlardan biri de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin artması. UN Women Türkiye’nin “Türkiye’de COVID19 Etkilerinin Toplumsal Cinsiyet Açısından Değerlendirilmesi” araştırmasına göre, pandemi sürecinde erkeklere göre işini kaybeden kadınların oranı yüzde 32 daha fazla oldu. İşveren kadınlar erkeklere göre yüzde 100 daha fazla işyerlerini kapatmak durumunda kaldı. Ücretsiz izin kullanma oranı kadınlarda erkeklere göre yüzde 42 daha fazla. Ev temizliği ve bakım işlerinde kadınların iş yükü erkeklere oranla yüzde 65 arttı. Yemek pişirme ve servis etme oranı ise yüzde 150 kat daha fazla oldu. Bu süreçten kadınlar erkeklere göre duygusal ve psikolojik olarak yüzde 10 daha fazla etkilendi. Bu konuda bir başka araştırmayı gerçekleştiren UNDP araştırma notuna göre, salgın döneminde ilan edilen evde kalma tedbirleri nedeniyle erkeklerin ve kadınların ücretsiz iş yükü arttı. Araştırma bir başka gerçeği de çarpıcı biçimde ortaya koydu: O da kadınların ücretsiz emek harcayarak yaptıkları işler, erkeklerin yaptıkların 4 kat daha fazla.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle