16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 18 KASIM 2020 ÇARŞAMBA HABER SOYLU’DAN SOMALI MADENCILERE SÖZ Manisa’da 37 gündür, Karaman Ermenek’te 80 gündür alacakları ve tazminatları için hak gasplarına karşı eylem yapan maden işçileri direnişlerini noktaladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüşerek, görüşmeden zaferle çıkan maden işçileri dün Soma meydanında açıklama yaptı. Burada konuşan Bağımsız Madenİş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Kamil Kartal, 15 Ocak’a kadar 15 günde bir meydana çıkmaya devam edeceklerini söyledi. Kartal, “Ödeme olmazsa şimdiye kadar verdiğimiz mücadeleden daha büyük bir mücadele vereceğiz” dedi. Maden işçilerine seslenen Kartal, “2014 katliamından sonra madencilerin sıkıntısı bitmedi. Çok uzun süre açlığa mahkum edildiler. İnsan canı ve kanı üzerinden çalışma saatleri biraz da olsa kısaltıldı. Aldıkları hakkı o 301 insanın canının hakkıyla alabildiler. Binlerce insanı açlıkla terbiye etmeye çalıştılar. Soma’da 4 bine yakın insanımızın hak ettiklerini bir türlü vermediler. Kimini 14, kimini 6 yıl süründürdüler. Bunun baş mimarı sarı sendika, şimdi utanmadan Soma basınına bastırıyor parayı bizim emeklerimizi görünmez kılacak. Dün bakanın karşısına gelmeye utanmadılar. Onlarla uğraşmaya devam edeceğiz. Onlar maden işçilerinin üzerinde bir kene, kanını emen bir kene” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Projeye ilişkin çalışmalar için dün bölgeye dozerler geldi. Bölge sakinleri alana giderek eylem yaptı. ŞİRKET REVİZYON UYANIKLIĞIYLA ÇED ŞARTINI KALDIRDI Şavşat’ta HES tehlikesi Artvin Şavşat’ta Hanlı ve Kireçli köyleri sınırları içinde yapılması planlanan ve 28 köyü etkileyen Hidroelektrik Santralı (HES) projesine karşı açılan davayı bölge halkı kazanırken projeye verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararı iptal edildi ancak hukuki süreç tamamlanmadan şirket projede küçük bir revizyon yapınca “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verildi. Bölge sakinleri bu karara da dava açtı. Şavşat Dernekleri Federasyonu tarafından yapılan açıklamada “Halkın lehine sonuçlanan dava sürerken, bu kez HES Şirketi, kurulum gücünün 10 MWg altında olmasına dayanarak ve çok küçük bir revizyon yaparak ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı almıştır. Hanlı Regülatörü ve HES Revize Projesi olarak adlandırılan bu proje için verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının iptali için Rize İdare Mahkemesi’nde 11 Kasım’da ilgili köyler adına yeniden dava açılmıştır” denildi. ‘Hukuku dolanmak’ Açıklamada özetle şöyle denildi: “Bu yöntemin, hukuku dolanmak olduğu, mahkeme kararını da işlevsiz kılma sonucunu doğurduğu aşikârdır. Hukukta yeniden reformun konuşulduğu bu günlerde, hukukun böylesine basit bir yolla yok sayılması, yargı erkine de güven kaybettiren dramatik bir tablodur. 2 yıl dava sürsün, keşifler yapılsın, bilirkişi raporları hazırlansın ve mahkeme karar versin ama aynı proje için yeniden aynı yargı kurumu önüne çıkılsın. Üstelik dosya içeriğinde saptanan eksik, yanlış ve aykırılıklarda zerrece bir düzeltme de yapılmadan. Doğa için hukukta reform, dünya incisi Şavşat’ı, Artvin’i talan eden mantığı söküp atmaktır.” l ARTVİN/ Cumhuriyet Karayalçın: İçişleri Bakanlığı, var olmayan “devlet projesi” kavramını kullandı ‘Devlet projesi’ uydurma SEFA UYAR Eski Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı ve eski Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “Kanal İstanbul” nedeniyle başlatılan ön inceleme gerekçesinde kullanılan “Devlet Projesi” tanımına tepki gösterdi. Anayasa’da, yönetmeliklerde, genelgelerde “devlet projesi” diye bir kavram olmadığına dikkat çeken Karayalçın, “Dolayısıyla ‘Devlet Projesi’nin tanımı da yok. ‘Devlet Projesi’ diye bir kavrama göndermede bulunarak yerel yönetimleri ve bazı belediye başkanlarını suçlamanın da zemini olamaz. İçişleri Bakanlığı’nın olmayan bir kavramı kullanmasını hayretle karşılıyorum. Önce böyle bir kavram var mı bunu incelesinler” dedi. Mevzuatta “kamu yatırım projeleri” olduğunu söyleyen Karayalçın, “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol” başlıklı yasanın, kamu yatırım projeleri ile ilgili süreçleri düzenlediğine ve yasanın yürürlükte olduğuna işaret etti. ‘Hayalet proje’ Türkiye’nin her yıl yaklaşık olarak 3 bin kamu yatırım projesi olduğuna ve projelerin alan olarak çeşitlilik gösterdiğine dikkat çeken Karayalçın, “Bu projelerin her birinin bir proje numarası alması gerekir. Yatırım programına böyle girerler ve bu numara üzerinden izlenirler. Bu 3 bin proje içinde ‘Kanal İstanbul’ diye bir proje var mı? ‘Kanal İstanbul’ ile bağlantılı yan yol, kamulaştırma projesi gibi projenin bütününün dışında ama ‘Kanal İstanbul’ adını da bir şekilde taşıyan bazı projeler olabilir ama gördüğüm kadarıyla şimdiye kadar ‘Kanal İstanKarayalçın bul’ diye bir proje burada yer almadı. Yer aldıysa bile kamuoyuyla paylaşılmadı” dedi. Karayalçın, “Kanal İstanbul” adlı bir projenin 2021 bütçesinin içinde yer alıp almadığının da açıklanması çağrısında bulunarak, “Varsa büyüklüğü ne kadar? Kaç para? Nasıl yapılacak? Bu ortaya koyulmalı. Bu, hayalet proje. Adı var ama kendisi yok. Şehir efsanesi gibi değişik miktarlar söyleniyor” ifadelerini kullandı. ‘Karara sahip çıkıyor’ Bütün illere, 1/100.00’lik çevre düzeni planı hazırlanması görevi verildiğini, büyükşehirlerde bu planın büyükşehir belediye meclisi tarafından karara bağlandığını aktaran Karayalçın, “Kadir Topbaş zamanında 500 uzman tarafından İstanbul’un 1/100.000’lik çevre düzeni planı hazırlandı. Topbaş tarafından İBB Meclisi’ne sunuldu. Meclis de bunu oybirliği ile onayladı” dedi. Bu planda, “Kanal İstanbul” diye bir proje olmadığını ve 3. havalimanının bulunduğu yere ilişkin öngörü bulunmadığını vurgulayan Karayalçın, planda, “İstanbul’un, kuzeygüney istikametinde İstanbul’un akciÖN İNCELEME BAŞLATILDI Bakanlığın, Kanal İstanbul için “Devlet Projesi” tanımını kullanması ve belediyeler üzerinde uyguladığı “vesayet denetimi”nin kapsamı tartışmaya neden oldu. İçişleri Bakanlığı, Kanal İstanbul’a karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliğinin kullanılarak afişler bastırılması ve şehrin farklı yerlerine astırılması nedeniyle ön inceleme başlatıldığını belirtmişti. Açıklamada, “belediyelerin idari vesayet denetimine tabi olduğu” aktarılırken, “‘Ya Kanal Ya İstanbul’ şeklinde bir afişle uluslararası hukuk boyutu bulunan, siyasi alana taalluk eden ve ‘Devletin Egemenlik Yetkisi’ne ilişkin bulunan bir konuya kamu kaynağı kullanılarak karşı çıkmanın idarenin bütünlüğü ilkesine ve hukuka aykırı olduğu” kaydedilmişti. ğeri olan ormanlarının ve su kaynaklarının olduğu gerekçesiyle kentin kuzeygüney yani Karadeniz ve Marmara arasında genişlememesi gerektiğinin yer aldığını” belirtti. Karayalçın, “Buna rağmen 3. havalimanı yapıldı, şimdi ‘Kanal İstanbul’ geliyor. Merkezi yönetim bu kararı deliyor. İBB Başkanı bu plana sahip çıkıyor, oybirliğiyle kabul edilmiş bu plana sahip çıkarak bunun yanlışlığını söylüyor. İBB Başkanı’nın ‘Kanal İstanbul’a karşı çıkması doğrudur. Yasaların büyükşehir belediye başkanına verdiği bir yetkiyi kullanıyor. ‘Buna karşı çıkamazsın’ denilemez” ifadelerini kullandı. ‘AYM’ye taşınmalı’ Karayalçın, merkezi yönetimin, yerel yönetimler üzerindeki “vesayet” yetkisine de işaret ederek, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), “devletin asli ve sürekli hizmeti kapsamında değerlendirerek, belediye hizmetlerinin özelleştirilmesine olanak sağlayan maddeyi iptal ettiğini” ve “merkezi yönetim, kendisini yerel yönetimlerin yerine koyarak vesayet yetkisini kullanamaz” kararı bulunduğunu anımsattı. Karayalçın, “Burada da vesayet yetkisinin kullanımıyla ilgili AYM’nin yaklaşımına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu konu da idare mahkemesi üzerinden AYM’ye taşınmalı” dedi. l ANKARA T.C. İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NDAN İLANEN TEBLİĞ Vergi No Mükelelfin Adı Soyadı Veya Ünvanı Adre Vergi Dönemi Ana V. K. Ana Takip Dosya No Takip Dosya No Toplam Borç 4840022868 İzoMus İzolasyon Asfalt YolYapı Tic.Ltd.Şti. OSMANAĞA M. G.O.PAŞA S. 027 001 KADIKÖY İSTANBUL 200201200212 0010 2016060866F1M0000035 2016030414F250000951 893,677.11 4840022868 İzoMus İzolasyon Asfalt YolYapı Tic.Ltd.Şti. OSMANAĞA M. G.O.PAŞA S. 027 001 KADIKÖY İSTANBUL 200201200212 0010 2016060866F1M0000035 2016030414F250000950 350,229.52 7560265559 Sayka Elektronik Reklam İnş.Tek.Gıdasan.Ve Tic.Ltd.Şti DALYAN TOPBURNU MEVK İİ 4 PAFA 29 PARSEL 0 ÇEŞME İZMİR 201206201206 9047 2019111566F1P0000069 2019111514F280000116 666,601.92 Kadıköy Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerine ait olup, yukarıda adı, soyadı ve unvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ödeme emirleri bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 sayılı V.U.K.’nun 103106’ncı maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde vergi dairesine bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut TAAH.lü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı bir ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında işbu ilanın neşri tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1259165) T.C. İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NDAN İLANEN TEBLİĞ MÜKELLEFİN ADI SOYADI VEYA ÜNVANI VERGİ NUMARASI ADRESİ VERGİ VEYA CEZANIN DÖNEMİ VERGİNİN NEVİ CEZANIN VERGİNİN CEZANIN NEVİ MİKTARI MİKTARI AKTÜRK MAKİNA VE TEKSTİL ENDÜSTRİ SAN.TİC.LTD.ŞTİ. 0430213266 AYRANCI MAH. KARLIKAYIN SK. NO:8/13 ÇANKAYA/ANKARA 201510201512 KGV VZCZ 350,632.88 525,949.32 Güneşli Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerine ait olup yukarıda adı soyadı ve ünvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan Vergi Ceza İhbarnameleri, bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 sayılı V.U.K. nun 103 106 maddelerine istinaden vergi dairesince ilan koymaya mahsus yerine asılmasını izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olduğu ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde vergi dairesine bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı, bir ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında işbu ilanın neşri tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur.” Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1259383) AKKUYU’NUN 3. ÜNİTESİ İÇİN LİSANS ‘Nükleerden vazgeçilmeli’ SEFA UYAR Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın (NGS) 3. ünitesi için inşaat lisansı verildi. Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Ahmet Dursun Kahraman ve Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ nükleer ısrarını Cumhuriyet’e değerlendirdi. ÇMO Başkanı Kahraman, Akkuyu’nun ortaya çıkış nedeninin, Türkiye’nin doğalgazda dışa bağımlılığı olduğunu söyleyerek, “Gerçekçi bir gerekçe değildi” dedi. Santralın tüm etkilerinin yanında özellikle atıklarına dikkat çeken Kahraman, “Atıkların büyük kısmı kullanıldıktan sonra saklanıyor. Bu, Kahraman çevreyi olumsuz etkileyecek” dedi. Projenin iptal edilmesi çağrısı yapan Kahraman, “Alternatif enerji kaynaklarına dönüp, nükleer enerjiden vazgeçmeyi savunuyoruz” ifadelerini kullandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in, nükleer kazalara ilişkin “Tarihte geçmiş bir iki kazadan dolayı bunu yapacaksak uçağa binmemeniz lazım” sözlerini anımsatan Kahraman, “Bu, bu kadar basite alınacak bir şey değil” değerlendirmesinde bulundu. ‘Asfaltkaldırım kalitesi’ EMO Yönetim Kurulu Üyesi Özdağ ise projenin temelinde 2 kez çatlak meydana geldiğini söylerek, “Türkiye’nin asfalt, kaldırım yapma kalitesi neyse, nükleer yapma yetkinliği de o. Birinci ünitenin temelini düzgün beceremeyen anlayışla çalakalem girdik bu işe” dedi. Türkiye’nin kurulu enerji gücünün 94 bin megavatı bulduğuÖzdağ nu ancak kurulu gücün 2020 yılı içinde en fazla tüketim değerinin yaklaşık 49 bin megavat olduğunu kaydeden Özdağ, Türkiye’de elektrik tüketim kaleminin artmadığını ve bu projeye ihtiyaç olmadığını söyledi. İki katına alım garantisi Akkuyu için alım garantisi verildiğine dikkat çeken ve dolar ile piyasanın en az iki katı ödeme yapılacağını söyleyen Özdağ, şunları kaydetti: “Bu bizim faturalarımıza yansıyacak. Herkes otoyollara, köprülere odaklanıyor ama elektriğe de alım garantisi veriyorlar. Böylece, mecburen üretilen elektrik alınacak ama başka kaynaktan kısılacak. Bu proje hayata geçerse, Türkiye’de tüketilen elektriğin net olarak yüzde 35’i, piyasa fiyatının en az iki katı fiyattan alım garantili elektrik olacak. Hepimiz, vergilerimizle bu elektriğin parasını ödeyeceğiz. Bu proje, 2019’da borç batağına giren elektrik enerjisi üretim ve dağıtım sektörünü darmadağın edecek. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Bu proje durdurulmalı. Proje kâğıt üstünde bakıldığında 20 milyar dolarlık proje. Bu para kimin parası?” l ANKARA DANIŞTAY KARARINI DİNLEMİYOR İktidar ‘Yeşil Yol’da kararlı MUSTAFA ÇAKIR İktidar, Danıştay tarafından durdurulmasına karar verilen “Yeşil Yol” projesini yapmakta kararlı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Karadeniz’deki 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki “Yeşil Yol Projesi”ni durdurmuştu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank önceki gün bakanlığının bütçe görüşmesinde milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, “Yeşil Yol, Doğu Karadeniz’de yeni bir yol yapılanması asla değildir. Bu, zaten insanımızın kullandığı yolların, özellikle yaylaları birbirine bağlayan yolların güncellenmesi, düzenlenmesi ve biraz iyileştirilmesi projesidir” dedi. Mevcut yolların biraz iyileştirildiğini belirten Varank, “Asfalt atılabilecek olanlar varsa asfalt yapılıyor ve dolayısıyla, bölge insanı bakınız bu yollardan asla şikâyetçi değil” diye devam etti. Varank, şunları kaydetti: “Bu yanlış bir proje değil, zaten Danıştay’ın ya da idare mahkemesinin iptal etme sebebi de şu: Yaylalar arasındaki kültür farklılıklarının birbirine karışımıyla ilgili bir çekinceden bahsediyorlar. Biz eğer Danıştay süreçlerinde başarılı olursak devam edeceğiz.” Adıgüzel: Rant projesidir CHP’li Mustafa Adıgüzel, Varank’ın projenin “yeni bir yol yapılanması olmadığı” açıklamasını, “Evet öyle bakarsak yol projesi değil, rant projesidir” sözleriyle değerlendirdi. Hem maden işletmelerine hem de özellikle Arap girişimcilere o yollar üzerinden alan açıldığını belirten Adıgüzel, yolun geçtiği yerde tahribat yarattığını, çevre düzenlemesi yapılmadığını söyledi. Yolların paralel şekilde birbirine bağlanmasının doğanın kurgusuna da aykırı olduğunu dile getiren Adıgüzel, “Burayı otobana çevirirsen, rant alanı olur. Bunu gördük. Rize’de, Ordu’da özellikle yolun geçtiği alanda Arap yerleşimciler var. Bizim insanımıza tanınmayan haklar onlara veriliyor” dedi. 2B statüsündeki arazileri kullanan yurttaşlardan hayvancılık parası istenildiğini, Osmanlı’dan kalma tapuların yok sayıldığını dile getiren Adıgüzel, “Kendi yurttaşı mülk edinmekte zorlanırken, Araplara oralar peşkeş çekiliyor. Bu yol da onun güzergâhı olacak” diye konuştu. Adıgüzel, insanların sessiz kalmasının destek olarak algılanmaması gerektiğini, bölge insanının projeye karşı çıktığını da vurguladı. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle