15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 18 KASIM 2020 ÇARŞAMBA HABER Bütçeden bol keseden harcama yapan hükümet, yurttaşa ‘acı reçete’ dayatıyor Aşı herkesin hakkıdır Önce BioNTech girişimiyle Pfizer, ardından da Moderna, yüzde 90’ın üzerinde etki gösteren bir aşı geliştirdiğini duyurdu. Elbette güzel. Ancak firmaların pazar kapma yarışı, rekabeti kızıştı. Dünyayı yok olmanın eşiğine getiren kâr odaklı iktisadi ilişkiler ve iktidar hiyerarşisi, virüse de aşısına da sirayet ediyor. Bunlara bakmadan iyimserlik gerçekçi değil. Bu virüs “kader”in bir oyunu muydu? Hayır. Küresel iklim değişikliği de, kontrol edilemeyen yangınlar da, yaban hayatın yok olması da, hayvan türlerinin son 50 yıl içinde kaybolmaya başlaması da “kader” değil. “Doğal” mı peki? İnsanın doğayla ve diğer canlılarla kurduğu yıkıcı ilişkiye doğanın verdiği tepki diyebiliriz, ama “doğal” ya da “kendiliğinden” değil. İnsanoğlunun binlerce yıldır karşılaşmadığı olumsuzlukların son yüzyıla sığması doğal mı? Kapitalist medeniyet son yüzyılda, ama özellikle de neoliberal aşamada kâr dürtüsüyle taşı sıkıp suyunu çıkarmaya çalışıyor. Sonuçlarını da hepimiz yaşıyoruz işte. Sınırlı bir azınlığın dünyayı yok eden ve buna karşı çareler üretmekten de geri durmasına yol açan koşullar en çok kimleri etkiliyor? İşe gitmek zorunda olanları, işçileri, yoksulları, ABD’de siyahları, Avrupa’da göçmenleri ya da bakımevlerinde çaresizce ölüme terk edilen, “değersiz” görülen yaşlıları. Dünyayı bu hale getiren anlayış neyse, kimlerin yaşayıp kimlerin ölebileceğine karar veren de o anlayış. Bir iktidar ilişkisi bu. Virüsle değişmedi, derinleşti. Aşının dağıtım süreci, bu anlayış ve ilişkiden bağımsız mı olacak? Küreselleşme, virüsü en hızlı şekilde dünyaya yaydı. Peki, bulunan aşı, yani çare de aynı hızla ve oranda dünyaya yayılabilecek mi? Hayır. Aşı çalışmalarına öncülük edenler gelişmiş ülkeler. Bir anda bütün dünya için üretim yapılması imkânsız. Haliyle de gelişmiş ülkelere öncelikle dağıtılacak. İlk eşitsizlik buradan başlayacak. Dünya Sağlık Örgütü dünkü açıklamasında, 2021’in ilk yarısında “oldukça sınırlı” bir üretim gerçekleşeceğini ifade etti. Bu “sınırlı” aşı da gelişmiş ülkelerin taleplerini karşılayacak. Dolayısıyla bu kış her yerde çetin geçecek. Çare, etkilerini ancak önümüzdeki kışa gösterecek. Peki, bizdeki yönetenlerin bütün sorumluluğu halka yükleyen, gerçek bilgileri saklayan ve virüsün yayılımını durdurmak için gerekli tedbirleri almayan aymazlığının nedeni ne? Elbette ekonomi. Bu durumda, ekonomi bu haldeyken, o aşıyı biz nasıl alacağız? Alsak da bütün vatandaşlara ücretsiz aşı hakkını sağlamadan yayılımı nasıl durduracağız? Maliyet ve eşitsizlik boyutu İşte bu da ikinci nokta. Moderna’nın iki doz aşı için 50 ile 60 ABD Doları arası bir fiyat belirleyeceğini söylüyor Euronews. Pfizer’in aşısının da iki dozunun 40 doları bulduğu belirtiliyor haberde. Ekonominin hali belli, diyelim ki gelişmiş ülkeler gibi bizim hükümet de sınırlı üretimden pay almayı, ayırmayı başardı. Peki, doların hali ortada, milletin alım gücü de. Evrensel aşı hakkı temelinde her vatandaş için bu aşıyı temin edebilecek mi? Hayır. Bir de aşının taşınması sorun. Bozulmaması için donduruculara ihtiyaç olduğu söyleniyor. Lojistik, aşının korunması gibi konular da devreye girince, merkeze ve gelişmiş dünyaya uzak ülkeler açısından işler daha da karmaşıklaşıyor. Moderna aşısının buzdolabı koşullarında saklanabildiği açıklandı gerçi. Ama bu yeni aşı daha pahalı. Tablo bu. Bakın, bir yandan da her gün 100’e yakın yurttaşımızı yitiriyoruz. Resmi verilere göre elbette. Doğru olduğunu kabul etsek bile, her gün 100 eve ateş düşüyor. Normalmiş gibi, alışmışız gibi davranıyor, başka başka gündemlere hapsoluyoruz. Acının farkında mıyız? Önümüz kış, hastalık yayılıyor. Sağlık çalışanları tükendi. Aşı için aylar var. Ekonominin hali ortada. Öncelikli talep belli: Derhal kapatma tedbiri, devletin kaynaklarının geçinemeyenler için kullanılması ve aşının evrensel bir hak olarak tanınması için mücadele. Fatura hep yurttaşa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yaşadığımız kritik dönemin ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olaMUSTAFA ÇAKIR rak fedakârlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız” sözünün tartışmaları devam ediyor. “Acı reçete” hep yurttaşa çıkarılırken, hükümetin yaptığı harcamalar gündemde. MAAŞ ADALETSİZLİĞİ 4 Halen 2 bin 324 lira olan asgari ücretteki artış sınırlı kalırken, Cumhurbaşkanı’nın maaşındaki artış da muhalefet tarafından eleştiriliyor. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “TBMM’ye sunulan bütçe teklifine göre Erdoğan kendi maaşını yüzde 8.3 zamla 88.000 TL’ye yükseltiyor. Zammın karşılığı 6.750 TL, 3 asgari ücrete denk geliyor. Erdoğan’ın maaşı yüzde 8.3, Saray’ın bütçesi yüzde 28.1 artıyor, vatandaşa da yoklukta sabretmek düşüyor” demişti. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ Sarayı para yutuyor 4 “İtibardan tasarruf olamayacağı” gerekçesiyle 1150 odalı yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşaa edildi. Bunun yanı sıra muhalefetin “ağaçlar kesiliyor, plaj dolduruluyor, yollar genişletiliyor” eleştirisini getirdiği Marmaris’teki Cumhurbaşkanlığı Köşkü yenilendi. Ahlat’a yeni Cumhurbaşkanlığı Köşkü yapıldı. 4 Cumhurbaşkanlığı’nın bu yılki bütçesi 3.1 milyar liraydı. Ödenek toplamı ise 3.3 milyar lira. 10 ayda 2.1 milyar lira harcama yapıldı. 4 Sayıştay’ın Cumhurbaşkanlığı 2019 Raporu’na göre, mal ve hizmet alım giderleri 1.7 milyar lira oldu. Beslenme, gıda amaçlı ve mutfakta kullanılan tüketim malzemelerinin bedeli 3 milyon 82 bin lira. Giyecek, mefruşat ve tuhafiye malzemeleri için yapılan harcama 13.4 milyon lira. Temizleme ekipmanları için yapılan harcama 4.1 milyon lira. Yiyecek için yapılan harcama 114 bin 831 lira. İçecek için yapılan harcama 1.3 milyon lira. Bakım, onarım ve üretim malzemeleri için yapılan harcama tutarı da 11 milyon 72 bin lira. 2019 verilerine göre Marmaris ve Ahlat’taki inşaatların devam ettiği Cumhurbaşkanlığı’nın yapılmakta olan yatırımlar hesabı da 2.2 milyar liraydı. Bahçeli: Muhteşem kalkışa hazırız Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Büyüyen bir Türkiye, kafaları küçücük olanları mahcup edecektir. Zenginleşen bir Türkiye, insanımızın ekonomik sorunlarını istismar eden siyaset kalpazanlarını ters köşeye yatıracaktır. Kuyu kazmak yerine birbirimize kol kanat germeliyiz. İftira atmak yerine birbirimizin hakkını savunmalıyız” dedi. Ekonomi ve hukuk reformu konularına değinen Bahçeli, “Açılan ya da açılacak yeni ufuklarla, demokrasi ve hukuk alanlarında kuvveden fiile geçecek sağlam ve sağduyulu hamlelerle fasit çemberin kırılacağını, muhteşem bir kalkışın yaşanacağını düşünüyorum” diye konuştu. Anayasa iddiasına tepki CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin anayasa hazırladığı iddialarına ilişkin konuşan Bahçeli, “İhanet metnini kim yazdı, kimler müzakere etti? Anayasanın ilk dört maddesi kırmızı çizgimizdir. Hodrimeydan, her kim hain bir mücadelenin içinde olacaksa, önce bizim bedenlerimizi toprağa gömmek zorundadır” dedi. İYİ Parti Başakşehir İlçe Başkan Yardımcısı Faruk Çınar’ın “İçimizdeki MHP kalıntılarından kurtuluyoruz” sözlerine de gönderme yapan Bahçeli, “MHP’ye zamanında yapılan okyanus ötesi kaynaklı operasyonun gerçek mahiyeti şu günlerde daha da netleşmiştir. ‘MHP kalıntılarından kurtulmak lazım’ diyen alçakların hangi senaryoların tetikçisi ve teşrifatçıları oldukları alenileşmiş, açığa çıkmıştır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN CHP’li Beko: Korkmuyoruz CHP Milletvekili Kani Beko, İstanbul ve İzmir büyük şehir belediye başkanlarına yönelik soruşturma ve yasak hamlesini AKP iktidarının ‘büyük korkusu’nun gün yüzüne çıkmış hali olarak yorumladı. Beko, “Deprem vergisi ve Kanal İstanbul rantının hesabını veremeyen iktidar başkanlarımıza saldırıyor! Yolsuzluk ve hukuksuzlukla mücadele eden başkanlarımız korkmuyor ve susmayacaklar!” dedi. Ekrem İmamoğlu’na Kanal İstanbul projesine karşı çıktığı için soruşturma başlatıldığını anımsatan Beko, “Şehre harcanması gereken paranın hesabını soruyor. İktidar, İzmir’deki belediye başkanlarına AFAD aracılığıyla ‘Depremle ilgili medyaya ve kamuoyuna konuşmayın’ diyerek yasak koymaya çalışıyor. AKP ranta devam etsin isteniyor. Kimsenin hakkını yedirmeyeceğiz” dedi. l İZMİR 4 Bu yıl için bütçenin 138.9 milyar lira açık vermesi bekleniyordu. Ancak harcamalardaki artış nedeniyle yılın daha 10. ayında açık 145 milyar lirayı aştı. Bu “devasa” açığı yurttaş ödeyecek. 4 3 yıllık hedefler orta vadeli mali planda (OVMP) yer alıyor. Geçen yılki plan ile bu yılki plan karşılaştırıldığında bütçelerdeki artış dikkat çekiyor. Geçen yılki plana göre Cumhurbaşkanlığı’nın 2021 bütçesinin 3.5 milyar lira, 2022 bütçesinin de 3.8 milyar lira olması gerekiyordu. Ancak bu yılki OVMP’de Saray’ın gelecek yılki bütçesi 4 milyar 39 milyon liraya çıkarıldı. 2022’de de 4.2 milyar lira olacak. Böylece geçen yılki hedefler revize edilmiş, ödenek miktarları da artırılmış oldu. Yedek de bitti! 4 Sayıştay’ın 2019 Yılı Genel Uygunluk Bildirimi’ne göre kamuda toplam 53.4 milyar liralık yedek ödeneğin 53.3 milyar lirası kullanıldı. 23.3 milyon lira kaldı. Yedek ödenekten en fazla aktarma yaklaşık 15 milyar lira ile Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yapıldı. Cumhurbaşkanlığı’na da yedek ödenekten 1.4 milyar lira aktarıldı. 4 Sayıştay raporlarına göre, genel bütçeli 9 idare toplam 42.7 milyar lira ödenek üstü harcama yaptı. Milyarlarca liralık bütçesi ile birçok bakanlığı geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ödenek üstü gider tutarı 121 bin 467 lira oldu. 4 2020’ye devreden Hazine garantili borç tutarı 114.4 milyar lira oldu. 2019’da kur farkı hariç verilen garanti tutarı 15.5 milyar lira. 4 2019 net borçlanma limiti 160.1 milyar liraydı. 157 milyar 81 milyon lira borçlanma yapıldı. 4 Sayıştay’ın Karayolları Genel Müdürlüğü denetim raporuna göre, yapişletdevret müteahhitlerinden 568 milyon liralık alacak tahsil edilmedi. Maliyeti 19 bin lira olan işe 17 milyon lira ödeme yapıldı. Otoyol girdabı 4 2019’da borç üstlenim tutarı olarak 4.5 milyar dolar limit belirlendi. 4.4 milyar dolar borç üstlenim taahhüdü gerçekleşGELIRLER BELLİ! 4 Bütçe açığını kapatamayan hükümet, gelecek yıl para cezalarından 19.2 milyar lira, alkollü içkilerden 17.9 milyar lira, tütün mamüllerinden 65.5 milyar lira gelir hedefliyor. Trafik cezalarından beklenen gelir ise 6 milyar lirayı aşıyor. ti. Bunun 3.6 milyar doları ÇanakkaleKuzey Marmara Otoyolu KurtköyAkyazı Kesimi projesi, 2 milyar 72 milyar doları da Kuzey Marmara Otoyolu KınalıOdayeri Kesimi projesine ait. 4 Yapişletdevret modeli ile yapılan Avrasya Tüneli Projesi’nde işletmeye alındığı 2016 yılından itibaren ücreti tahsil edilemeyen kaçak geçişler nedeniyle görevli şirkete 24.1 milyon TL garanti ödemesi yapıldı. 4 Sayıştay raporuna göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın, Avrasya Tüneli’nde verdiği geçiş garantisi kapsamında 2026 yılına kadar yapılacak toplam 963 milyon TL tutarındaki ödemeyi muhasebe kayıtlarına 31.2 milyon TL olarak geçirdiği tespit edildi. 4 Hükümet, şehir hastanelerini devlet olarak kendisi yapmak yerine kamu özel işbirliği (KÖİ) modeliyle müteahhitlik şirketlerine inşaa ettirdi. Bu nedenle devlet bu hastanelerde “kiracı” olurken milyarlarca lira kira bedeli ödüyor. Şirketlere “hasta garantisi” verildiği de iddia ediliyor. Artan döviz kuru nedeniyle bu şirketlere sadece bu yılın ilk 6 ayında 3 milyar liranın üzerinde kira bedeli ödendiğine dikkat çekiliyor. Yüzlerce araç 4 Bu yıl için 2’si güvenlik önlemli 22 binek otomobil alması öngörülen Cumhurbaşkanlığı, bütçeye göre, gelecek yıl 30 binek otomobil daha alacak. Bunların dışında Cumhurbaşkanlığı’na gelecek yıl 5 minibüs, 5 pickup, 5 panel, 2’de otobüs alınacak. Cumhurbaşkanlığı hizmetlerinde kullanılacak olan araçların bedeli bütçeden karşılanacak. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle