23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 7 17 KASIM 2020 SALI Azerbaycan’da Rusya ile ortak ateşkes izleme merkezi konuşlanması için harekete geçildi Asker tezkeresi Meclis’te Dağlık Karabağ uzlaşısı kapsamında Rus barış güçlerinin bölgedeki konuşlanması sürüyor. Sputnik’in haberine göre Rus güçleri, dün Laçin koridorunda patlayıcı temizleme çalışmalarına başladı. Dışişleri Bakanı görevden alındı Erivan hükümeti sarsılıyor Rusya arabulucuğunda Baku ile imzalanan Dağlık Karabağ’a yönelik ateşkes anlaşmasının ardından Erivan’da kriz büyüyor. Anlaşmaya vardığı için muhalefetin tepkilerinin merkezindeki Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, dün parlamentoda yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanı Zograb Mnatsakanyan’ı görevden alma kararı verdiğini açıkladı. Ardından Mnatsakanyan’ın istifa ettiği haberi geldi. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Anna Naghdalyan, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Mnatsakanyan’ın görevi bıraktığını duyurdu. Ermenistan basınına yansıyan haberlere göre Paşinyan, daha önce yaptığı bir açıklamada, barış görüşmelerinde Şuşa dahil bazı bölgelerin Azerbaycan’a verilmesine yönelik anlaşmaların teklif edildiğini öne sürmüşMnatsakanyan tü. Naghdalyan ise Paşinyan’ı yalanlayarak Şuşa’nın Azerbaycan’a verilmesi konusunun Karabağ müzakerelerinin hiçbir aşamasında gündeme gelmediğini iddia etmişti. ‘Mahkemeye çıkabilirim’ Paşinyan’ın hâkimleri hedef göstererek “dört duvar arasında sızlananlar” sorununun nihai çözümü için cephedeki askerlerin dönmesini beklediği yönündeki açıklamasına tepki gösteren Ermenistan Başbakan Yardımcısı Tigran Avinyan’ın Özel Kalem Müdürü Varag Siseryan da istifa kararı aldığını duyurdu. Muhalefetin kendisine yönelik istifa çağrılarının gündeminde olmadığını belirten Paşinyan basına verdiği demeçte, Gündemimde yalnızca ülkenin istikrarını ve güvenliğini sağlamak var. Durumun en büyük sorumlusu olduğumu anlıyorum. Bu nedenle mahkemeye çıkmam gerekiyorsa çıkabilirim” diye konuştu. Paşinyan’ın, Dağlık Karabağ’daki savaş nedeniyle yüzlerce Ermeni askerinin kaybolduğunu askerlerden bazılarının hayatta olabileceği açıklaması da dün gündeme yansıyan haberler arasındaydı. BAE’den Ermenistan hamlesi Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) Veliaht Prens Muhammed bin Zayed ile bir araya geldi. BAE resmi haber ajansı görüşmede, Erivan’ın Baku ile vardığı ateşkesin yanı sıra iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, bölgesel konular ve Orta Asya ile Kafkaslardaki gelişmelerin ele alındığını duyurdu. Azerbaycan ile Ermenistan arasında varılan mutabakat sonucu, ateşkese uyulup uyulmadığının denetlenmesi amacıyla işgalden kurtarılan Azerbaycan topraklarında bir ortak merkez oluşturulması için asker gönderme tezkeresi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis’e gönderildi. Tezkerede, Moskova arabuluculuğunda BakuErivan arasında varılan mutabakata işaret edilerek “Azerbaycan’ın talebi üzerine merkezde Türkiye ve Rusya’nın müştereken yer almaları kararlaştırılmıştı” denildi. Metinde, tezkerenin “Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tescil eden uluslararası ilkeleriyle uyumlu olduğu, bölge halklarının da huzur ve refahı yararına olacağı, ayrıca milli çıkarlar bakımından gerekli olduğu” belirtildi. Bir yıllık süre Tezkerede şunlar kaydedildi: “Taahhütlerimizi yerine getirmek, ateşkesin tesisi, ihlallerin önlenmesi, bölgede barış ve istikrarın sağlanması amacıyla Türkiye’nin yüksek menfaatlarını etkili şekilde korumak ve kollamak üzere, hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, TSK’nin ortak merkezin görevlerinin ifası yönünde hareket etmek üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkân sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı taraGözler, Rus heyetle bu hafta da sürmesi beklenen temaslarda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Meclis’e gönderilen tezkerede, “Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü” vurgusu yapıldı. bölgede oluşturulacak ateşkes izleme merkezi ve barış gücüne ilişkin Ankara ile Moskova arasındaki görüşmelerde. Daha önceden açıklandığı gibi Dağlık Karabağ’daki ateşkes sonrasında yapılacak teknik çalışmalar kapsamında Rusya’dan geniş katılımlı heyet geçen hafta Ankara’ya gelmişti. Yaklaşık 20 kişilik Rus heyetle Suriye’ye ilişkin gelişmeler de masaya yatırılmıştı. Ancak geçen haftaki görüşmelerden sonuç TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu çıkmadığı, heyetlerin temasının önüüyeleri geçen hafta Ermenistan’ın Azerbaycan müzdeki günlerde süreceği haberleri günsivil yerleşim birimlerine gerçekleştirdiği sal deme yansımıştı. Rus heyetle görüşmelerin dırılarda yaşanan hak ihlallerini araştırmak için tamamlanmasının ardından Karabağ ateşGence ve Terter’i ziyaret etmişti. kesinin izlenmesi konusunda görev alacak fından belirlenecek esaslara göre yapılması için anayasanın 92. maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunarım.” Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise dün basına verdiği demeçte, TBMM’ye sunulan tezkerenin Türkiye’nin kendi iç prosedürü olduğunu belirtti. “Azerbaycan topraklarında da bir gözlem merkezi olacak, oraya Türk askerlerinin gönderilmesi gerekiyor” dedi. Rusya arabuluculuğunda BakuErivan hattı arasında varılan ateşkes ve Dağlık Karabağ’daki 28 yıllık işgali kısmi sona erdirecek uzlaşının ardından gözler, Türk askerlerinin sayısı ve nerede bulunacağının netleşmesi bekleniyor. Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin imzaladığı anlaşmanın 3. maddesi uyarınca Dağlık Karabağ’daki cephe hattı ve Laçin koridoru boyunca 16 gözlem noktası oluşturuyor, toplamda 1960 asker konuşlandırıyor. Moskova’dan yapılan açıklamalarda RusTürk gözlem merkezinin Dağlık Karabağ dışındaki Azerbaycan topraklarında olacağı, insansız hava araçları (İHA) yardımıyla uzaktan görev yapacağı ve Türk gözlemcilerin Dağlık Karabağ’a girmeyeceği belirtilmişti. l Dış Haberler/ANKARA/ Cumhuriyet SURİYE DIŞİŞLERİ BAKANI MUALLİM YAŞAMINI YİTİRDİ Ortadoğu satrancının kilit ismiydi Suriye’nin en zorlu yıllarının Dışişleri Bakanı olan Velid el Muallim, önceki gün nedeni açıklanmayan bir hastalıkMUSTAFA K. tan öldü. Uzun zamandır sağERDEMOL lık sorunları yaşayan Muallim, Suriye’nin baba Esad’dan kalan en önemli figürüydü. Diplomasi becerisi, bölge sorunlarına olan hâkimiyeti, kıvrak zekâsıyla sadece Suriye’nin değil, tüm Ortadoğu’nun en önemli diplomatlarından biriydi. Çok az kimse ülkesi adına İsrail’le barış görüşmelerinde müzakereci olduğunu bilir. 2006 yılından beri Dışişleri Bakanlığı yapsa da bir iktisatçı olmasına rağmen ülkesinin diplomasisinde söz sahibi olduğu yıl 1964’tür. “Esad’ın hep kendi mezhebinden ekip kurdu” iddiasını çürüten çok sayıda örnekten biri de Muallim’di. Şam’lı bir Sünni ailedendir. Mezhebi kökeni, Baas ideolojisinin kararlı bir savunucusu olmasına engel olmamıştır. Verilen görevi üstlendiğinde “sıcak” ortamlardan kaçma gibi bir tutumu yoktu. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah için “Onun askerlerinden biri olmaya hazırım” dediği hafızalardadır. İsrail/ABD’ye karşı Hizbullah’a desteğini böyle ifade etmekten çekinmemiştir. En bilinen tarafı, özellikle uluslararası görüşmelerdeki esprili ifadeleridir. Batı sever bu tür kişilikleri. Suriye’ye emperyal çullanmanın başlamasından bir yıl sonra dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe’nin “Esad rejiminin günleri sayılı” sözlerine “Bekle ve gör. Ama bunun için çok uzun bir ömrünün olması lazım” deyişi, Juppe’nin siyaset sahnesinden silinişi, “Esad ve rejimi”nin hâlâ varlığını sürdürüyor oluşu anımsanırsa sadece bir hiciv ifadesi değilmiş demek ki. Muallim’in öngörüsünü haklı çıkaran Suriye dinamiklerinin farkında olmayan sadece Juppe değildi kuşkusuz. İki kez görüşme şansını yakalamama rağmen kaçırdım. Şam’da düzenlenen “teröre karşı uluslararası konferans”ta, Esad RUSYA: GÜVENİLİR PARTNER Şam yönetiminin dışa açılan ismi 79 yaşındaki Muallim için dün cenaze töreni düzenlendi. Muallim, en son kamuoyunda geçen hafta Şam’da sığınmacıların dönüşüne ilişkin Muallim konferansın açılışında görülmüştü. Ancak kimi yorumda Muallim’in yorgun, kilo vermiş Kültür Merkezi’ndeki bir toplantıda salo göründüğü belirtilmişti. Muallim’in kalp sona girince gösterilen saygı müthişti. Anla runları yaşadığı daha önce gündeme gelmişmadığım ama herkesi güldürdüğüne gö ti. Şam’ın yakın müttefiki Rusya’dan taziye re hayli şakacı olduğu bir gündü. Salonda mesajı geldi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımher ettiği laf üzerine gülmeyen yok gibiy cısı Mihail Bogdanov, Moskova’nın güvenilir di neredeyse. Görüşme talebim, kibarca, bir partnerini ve samimi bir dostunu kaybetzamansızlık nedeniyle geri çevrilmişti. Kısa boylu, şişman, iri bir adam olarak nasıl o kadar hızlı yürüdüğüne hâlâ şaşarım. Tanzanya’dan ABD’ye tiğini söyledi. Sputnik’e konuşan Bogdanov, “Mizah duygusuna ve en önemlisi de en derin uluslararası siyaset, Ortadoğu bilgisine sahip çok renkli bir kişilikti. Suriye ve çevresindeki durum hakkında ondan birçok fayuzanan kariyer... Suriye’de devlet okullarında okumuş, yükseköğrenimini Kahire’de yapmış, iktidalı ve yeni şey öğrendim” dedi. Muallim’in yerine Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faysal Miktat’ın atanabileceği belirtiliyor. satçı olarak döndüğü ülkesinde 1964’te Askerlerin çekilmesinden sonra Lübnan’ı ziDışişleri Bakanlığı’na girmişti. Gerisi süyaret eden en yüksek düzeyde Suriyeli yetkirekli yükseliştir. İlk görevi Tanzanya’da Su li oluşu o dönemde Şam karşıtı tüm bölgesel riye Büyükelçiliği’ni açmak oldu. Suudi güçlere meydan okumak demekti. Arabistan’da Suriye Büyükelçiliği’nde çalıştı, Ülkesine emperyal çullanmadan iki yıl ardından Madrid’deki Suriye Büyükelçiliği’ne sonra Şubat 2013’te Moskova’ya yaptığı zigitmiştir. 1972’de Londra’daki Suriye mis yaret sırasında hükümetinin “silahlı Suriyeyonuna başkanlık eder, 1975’te beş yılıli muhaliflerle bile” görüşmeler yapmaya hanı büyükelçi olarak geçirdiği Romanya’da zır olduğunu söyleyen ilk Suriyeli yetkili o oldır. Daha sonra döndüğü Şam’da Dışişledu. O dönem bu açıklama, Suriye’den hep ri Bakanlığı’nın 1984 yılına kadar doküman tersini beklemiş olanları çok şaşırtmıştı. En tasyon bürosunun başına geçer. Suriye’nin çok eski BM Genel Sekreteri Ban Kimun’la Washington Büyükelçisi oluşu 1990’dadır. hırlaştı. İsviçre’nin Montrö kentinde 2014’te Dokuz yıl yaşadığı ABD’de, Suriye İsrail düzenlenen barış konferansının başlangıcınbarış görüşmelerinde önemli bir görev üstle da yaptığı konuşmada zaman sınırını aştığını nir. Dışişleri Bakanlığı’na atanması çok “buh söyleyip konuşmasını bitirmesini isteyen geranlı” bir dönemde gerçekleşir. 2005’te es nel sekreterin, Muallim’in “Sen New York’ta ki Lübnan Başbakanı Hariri’nin öldürülme yaşıyorsun ben Suriye’de. Üç yıldır acı çeksinden Şam’ın sorumlu tutulduğu dönemdir tirdiğiniz ülkem adına konuşmak benim hakbu. Arap/Batı ülkeleri tarafından dışlanan kım” yanıtından sonra uzun süre sessiz kalSuriye’nin Lübnan’dan askerleri çekmesinde dığını söylerler. Haklıydı. O hep Suriye’de yaönemli bir rolü vardır. Bu yaklaşımının sağ şadı. Konuşmak, susmamak hakkıydı. Ülkeduyulu/akıllı bir tutum olduğunu söylerler. sinin diplomasi tarihinin yıldızıdır artık. Macron’dan BMGK salvosu “NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiği” çıkışıyla tartışma yaratan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un hedefinde bu kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) vardı. BMGK’nin “artık küresel sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kaldığını” savunan Macron, “Uluslararası işbirliği mekanizmalarının gözden geçirilmesi gerektiğini” söyledi. Fransız basınına verdiği demeçte Macron, uluslararası işbirliğine dair yapıların reforme edilerek modernleştirilmesi gerektiğini söyledi. Macron, çok taraflı işbirliği çerçevelerinin, engellendikleri için zayıflatıldıkları görüşünü dile getirdi. “BMGK’nin artık yararlı çözüm üretemediğini söylemek zorundayım. Örneğin Dünya Sağlık Örgütü’nde yaşadığımız çok taraflı krizin tutsağı olduğumuz gerçeği de dikkate alındığında hepimiz bundan sorumluyuz” dedi. Güçlü Avrupa vurgusu yapan Fransa Cumhurbaşkanı, “Bu gelişmeler ışığında siyasi Avrupa’yı güçlendirip geliştirmeli, arzu edilen işbirliğinin tesisi için dengeli kutupların yapılandırılması ve yeni bir çok taraflılık etrafında, yani farklı güçler arasında birlikte karar verecek bir diyalog geliştirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı. Berlin’e çıkış Macron, Almanya Savunma Bakanı Annegret KrampKarrenbauer’ın “Avrupa’nın güvenliğinin garantörlüğü konusunda ABD’yi değiştiremeyeceği” yönündeki sözlerine katılmadığına da değindi, “Şanslıyız ki Almanya Başbakanı Merkel bu görüşü paylaşmıyor” dedi. GÖRÜŞMELERE ARA Libya’da Ankara destekli Ulusal Uzlaşı Hükümeti ile ülkenin doğusunu elinde bulunduran Tobruk cephesi arasında siyasi çözüm için müzakereler sürüyor. Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde bir haftadır Tunus’ta süren Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun, geçiş sürecini yönetecek isimler üzerinde uzlaşı çıkmaması nedeniyle gelecek hafta yeniden toplanmak üzere ertelendiği duyuruldu. BM Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) Temsilcisi Stephanie Williams, forumun yedinci ve kapanış gününde düzenlediği basın toplantısında, katılımcıların bir hafta sonra video konferans yoluyla tekrar toplanacağını açıkladı. Libya’da geçen hafta taraflar arasında seçimlerin 24 Aralık 2021’de yapılması için uzlaşılmıştı. Sandu, ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı oldu. Moldova’ya Batı yanlısı lider Moldova’da cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda resmi olmayan sonuçlara göre Batı yanlısı Maia Sandu, en çok oyu alarak ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı oldu. Kremlin’in desteklediği bağımsız aday İgor Dodon yenilgiyi kabul etti. Yoksul, eski Sovyet Cumhuriyetini Batı’ya yaklaştırma sözü veren Eylem ve Dayanışma Partisi (PAS) lideri Sandu, yüzde 57.75 oy alırken Dodon yüzde 42.25 oy aldı. Yurtdışında yaşayanlar dahil 3 milyon 287 bin 140 seçmenin bulunduğu ülkede, seçime katılım oranı yüzde 52.78 oldu. Kremlin kutladı Moldova’da mevcut Cumhurbaşkanı Dodon’un görev süresinin sona ermesi nedeniyle 1 Kasım’da seçime gidilmişti. Adaylardan hiçbirinin yüzde 50’nin üzerinde oy alamaması nedeniyle seçimler ikinci tura kalmıştı. Sandu’yu kutlayan Dodon, çok sayıda ihlal olduğunu belirtmekle birlikte destekçilerinden sokaklara inmemelerini istedi. Dodon, “İstikrarsızlık istemiyoruz” dedi. Sandu’nun seçimi kazanması, kimi siyasi gözlemciler tarafından “Kremlin’e darbe” olarak niteleniyor. Kremlin, Moldova’nın kendi nüfuz alanında kalmasını istiyordu. Avrupa Birliği üyesi Romanya ve Batı yanlısı Ukrayna Sandu’yu ilk kutlayan ülkeler arasında yer aldı. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Sandu’yla telefonda görüştüğünü ve kendisini tebrik ettiğini belirtti. UkraynaMoldova ilişkilerinin ve halkların Avrupa’ya entegrasyon sürecinin gelecekte kuvvetleneceğinden emin olduğunu kaydeden Zelenskiy, “Sabırsızlıkla Kiev’e ziyaretinizi bekliyorum” dedi. Kremlin’den de dün Sandu’yu tebrik ettikleri açıklaması geldi. Manama’dan İsrail’e ilk heyet İsrail ve Bahreyn arasında ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde, ABD arabuluculuğunda yapılan anlaşmanın ardından Bahreynli bir yetkili ilk kez İsrail’i ziyaret ediyor. Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez Zeyani, yarın İsrail’e resmi ziyaret gerçekleştirecek. Ez Zeyani, Başbakan Binyamin Netanyahu ve ziyaret için İsrail’de bulunan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile üçlü görüşme yapacak. Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri İsrail ile ilişkilerin tamamen normalleştirilmesine yönelik anlaşmaları 15 Eylül’de Beyaz Saray’da imzalamıştı. ‘Birilerinin kaybettiğini anlatması lazım’ ABD Başkanı Donald Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton, Cumhuriyetçi Parti liderlerinin seçmenlere Trump’ın kaybettiğini anlatmalaTrump önceki gün golfteydi. rı gerektiğini söyledi. ABC’ye konuşan Bolton, seçilmiş Başkan Joe Biden’ın zaferinin hileyle olduğunu iddia eden Trump’a karşı çıkışını sürdürdü. “Her geçen gün bununla ilgili hiçbir kanıt olmadığı daha da fazla ortaya çıkıyor” diye konuştu. Öte yandan Trump, önceki gün Twitter’dan seçimlere hile karıştığı iddialarını yinelemekle birlikte Biden’ın zaferini ilk kez kabul ettiği mesajını paylaştı. “O kazandı, çünkü seçim hileliydi” dedi. Trump, mücadeleden vazgeçmeyeceğini de bir başka tweet’le duyurdu. Trump ayrıca başka bir demecinde de Bolton için “Sadece savaş isteyen bir danışmandı” ifadesini yineledi. Basın İlan Kurumu’nun belgeli haberleri nedeni ile Cumhuriyet Gazetesi’ne uyguladığı resmi ilan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ediyorum. Haber alma özgürlüğümüz için Cumhuriyet’in yanındayım. ÜNAL DEMIRTAŞ CHP Zonguldak Milletvekili
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle