16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 17 KASIM 2020 SALI 170/60 230/100 110/50 180/80 150/20 120/20 60/30 140/10 220/80 160/50 150/30 180/120 130/9 0 220/15 0 130/50 10/20 130/70 170/90 120/40 210/10 160/120 210/1 10 TARİHTE BUGÜN 1558: İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth tahta çıktı. 1877: Rus birlikleri Kars’a saldırdı. 1917: Ünlü “Düşünen Adam” heykelinin yaratıcısı August Rodin, Fransa’da yaşamını yitirdi. 1918: İngilizler, Baku’yu işgal etti. 1972: Türkiye Ulusal Kadınlar Partisi kuruldu. DİKKAT: DEPREM SONRASI YAPILAN BİNA YIKIMLARI ZEHİR SAÇIYOR ENKAZDA ASBEST TEHLİKESİ Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, İzmir’de depremin yerle bir ettiği binaların enkazında ortaya çıkan zehirli gazların yıllar sürecek tehlikeli etkisine dikkat çekti. Yıkım çalışmalarının çok ciddi çevresel etkileri olduğunu söyleyen İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, binaların içerisinde kullanılan ekipmanlar ile yıkım işleminin hava kalitesinde olumsuzluklara yol açtığını belirtti. Meraklı yurttaşlar Kınay şöyle devam etti: “Alanı görmek isteyen yurttaşlarımız merak ederek alanda yer aldılar. Bu, hem çalışmalar için hem de vatandaşların güvenliği Helil İnay Kınay, “Yıkılan binalarda asbest analizinin yapılması önemli” dedi. için sıkıntı oluşturdu. Yıkım faaliyetlerinden kaynaklanan bir toz bulutu ve bunun içerisinde yer alan kimyasalları soluyoruz. Bunun çeşitli etkileri var. Yıkım çalışmalarını izleyenler korunmasız olarak bu etkiye maruz kaldıs. Uzun vadede özellikle asbest gibi maddeler kansere kadar yol açabilecek sıkıntılara neden olur. Sadece koruyucu ekipmanıyla beraber görevli personelin bu alanda bulunması gerekir.” Hasar tespit çalışmaları sonrasında kaç bina yıkılacağına ilişkin ellerinde bir veri bulunmadığını kaydeden Helil İnay Kınay, yürütülecek tüm çalışmaların uzun bir zaman dilimini kapsayacağını söyledi. Kınay, “Bu inşaat ile birlikte yeniden yapılanma da benzer sonuçlara neden olacak. Burada evleri hasar görmemiş olan ve yaşamlarına devam edenler var. Onların sağlıkla ilgili olumsuz etkilenmemesi için uyarıların yapılması gerekiyor. Normalde yıkımdan önce binaların asbest analizinin yapılması gerekirdi. Binalarda asbest tespiti durumunda ise kapalı koşullarda bu işlemin gerçekleştirilmesi gerekirdi. Ancak deprem nedeniyle yıkılan binalarda bu hazırlıklar tam olarak yapılamıyor” diye konuştu. l DHA SURIYELI KADINI TACIZ ETTI IDDIASINA TAKIPSIZLIK VERILDI, AVUKATI KARARA ITIRAZ ETTI Nedeni, kimsesizlik ZEHRA ÖZDİLEK Suriye’deki iç savaştan kaçarak kocası ve çocuklarıyla beraber Türkiye’ye gelen E.B., Diyarbakır’da eşinin patronu R.N. tarafından taciz edildiği iddiasıyla Emniyet’e ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık tarafından yürütülen soruşturmaya takipsizlik verildi. İddiaya göre soruşturma, R.N’nin birkaç ay önceye kadar Güvenlik Şube Müdürü olan kardeşi M.N’nin etkisi ile kapatıldı. Suçlamaları kabul etmeyen R.N., “Zam istedi yapmadım. Kardeşimin kariyerini engellemek için iftira atıyorlar” dedi. E.B. ise “Emniyet’te kardeşim var, seni Suriye’ye göndeririz, eşini de öldürürüz” diye tehdit edildiğini ileri sürdü. ‘Soruşturmaya gölge düştü’ Takipsizlik kararına itiraz eden E.B’nin avukatı Zeynep Şeşeoğulları, “Soruşturma başından sonuna kadar asayiş şube müdürlüğü ile yürütülmüş. Gözaltı, fezleke ve telefon teslim işlemlerinin altında da sırasıyla asayiş şube müdürü ve müdür vekilinin imzası vardır. Soruşturmada deliller toplanmamış veya leyhe olan diğerleri ise göz ardı edilmiştir. Mağdure ve şühpeli yüzleştirilmedi. Tanıkların ifadesi ve psikolojik tıbbi rapor alınmadı. Şüphelinin kardeşi soruşturma işlemleri üzerine gölge düşürmüştür. Mağdur ve ailesi Türk vatandaşı değildir. Kimseleri yoktur. Soruşturmanın kasten takipsizlik kararı çıkacak şekilde yönlendirildiği soruşturma makamının aykırı bir şekilde yeterli şüphe nedenleri varken soruşturmayı kapattığı anlaşılmaktadır” ifadelerine yer verdi. R.N., “Bana atılmış bir iftiradır. Çalışma izni yok ama ben Allah rızası için işe aldım. Yanımda çalıştırdım. Elde hiçbir delil yok. Ben de karşı dava açacağım” dedi. Kız arkadaşını öldürmeye teşebbüs eden sanığa 53 yıla kadar hapis istendi. FALÇATALI DEHŞET Böyle savundu: Abartmayın! İ INTIHARA NEDEN stanbul’da ayrılmak isteyen kız arkadaşı Rabia Kaçmaz’a OLAN ISTISMARCIYA falçata ile işkence ettikten 26 YIL HAPIS sonra çuvala koyup Avcılar’daki göl kenarına bıraktığı gerekTekirdağ Çorlu’da, 9 yaşından 18 yaşına kadar akrabası Vedat Tarhan’ın cinsel istismarına uğrayan Emre Y., geçen yıl 29 Nisan’da 15. kattan atlayarak yaşamına son verdi. Emre Y’nin, sanık ile yüz yüze gerçekleştirdiği görüşmeye ait ses kaydıyla suç duyurusunda bulunduğu, ancak dilekçenin intihardan sonra işleme koyulduğu ortaya çıkmıştı. Dün Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi, “çocuğun nitelikli istismarı” suçundan Tarhan’a 26 yıl hapis cezası verdi. Emre’nin ablası Derya Gür, “Kardeşim artık rahat uyuyacak” dedi. l DHA çesiyle yargılanan sanık hakkında mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, sanık Emre Çiçek’in “cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “cinsel saldırı” ve “canavarca hisle kasten öldürmeye teşebbüs etme” suçlarından 53 yıla kadar, arkadaşı Yunus Kıldır’ın ise “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada adli tıp raporunda, olayda mağdurun boyun bölgesindeki kesik sonucu oluşan ses tellerindeki hasar ve bunun sonucunda oluşan ses kısıklığının kişinin konuşmasında sürekli zorluğa neden olduğu belirtildi. Söz verilen zanlı Çiçek, “Avukatımla birlikte savunma yapacağım. Pişmanım ancak olay abartılıyor” dedi. Mahkeme, taraflara mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre vererek duruşmayı erteledi. Sevgilisini öldürdü Konya’da Seyfullah K., iddiaya göre sevgilisi, 2 çocuk annesi Elif Yakın’ı, ruhsatsız tabancasıyla öldürdü. Gözaltına alınan Seyfullah K. hakkında ağustos ayında 1 aylık uzaklaştırma kararı aldırıldığı ortaya çıktı. Seyfullah K., “Konuşurken bana küfretti. Beni sevmediğini söyledim. Sonra tabancayı çıkarıp, ateş ettim” dedi. l AA/DHA rumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenCehalet bilimi lenir. Milletler arası antlaşma hükümleri cehaletin bilimi (7) saklıdır. Anayasa değişikliği sonrası 42. Bundan önceki altı yazımızda ele aldığımız konu ve eleştirilerimaddeye ek: Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse miz, T.C. Anayasası’nın 10., yükseköğrenim hakkını kul42. ve 130. maddelerinin var lanmaktan mahrum edilemez. lığını hatırlamamızı zorunlu Bu hakkın kullanımının sınırları kılmakta: kanunla belirlenir. Türkiye Cumhuriyeti AnaTürkiye Cumhuriyeti yasası Madde 10: Herkes, Anayasası Madde 130: Çağdil, ırk, renk, cinsiyet, siyadaş eğitimöğretim esaslasi düşünce, felsefi inanç, din, rına dayanan bir düzen içinmezhep ve benzeri sebeplerle de milletin ve ülkenin ihtiyaçayırım gözetilmeksizin kanun larına uygun insan gücü yeönünde eşittir. tiştirmek amacı ile ortaöğre(Ek: 7.5.20045170/1 md.) time dayalı çeşitli düzeylerde Kadınlar ve erkekler eşit hak eğitimöğretim, bilimsel araşlara sahiptir. Devlet, bu eşitli tırma, yayın ve danışmanlık ğin yaşama geçmesini sağla yapmak, ülkeye ve insanlığa makla yükümlüdür. hizmet etmek üzere çeşitli biHiçbir kişiye, aileye, zümreye rimlerden oluşan kamu tüzelveya sınıfa imtiyaz tanınamaz. kişiliğine ve bilimsel özerkliğe DEVLET organları ve idasahip üniversiteler devlet tare makamları, bütün işlemle rafından kurulur. rinde ve her türlü kamu hizHHH metlerinden yararlanılmasınBütün anayasa maddelerida kanun önünde eşitlik ilke ne olduğu gibi yukarıda ansine uygun olarak hareket et dığımız 10., 42. ve 130. madmek zorundadır. delere de Türkiye CumhuriyeTürkiye Cumhuriyeti Ana ti vatandaşları, bütün devlet yasası Madde 42: Eğitim kurum ve kuruluşları uymak ve Öğrenim Hakkı ve Ödezorundadır. Bu bağlamda hüvi: Kimse, eğitim ve öğrenim kümet ve Cumhurbaşkanlıhakkından yoksun bırakılağı kurumları da saygı göstermaz. Öğrenim hakkının kap mek, uymak ve uygulamak samı kanunla tespit edilir ve zorundadır. düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Ancak Türkiye Cumhuriyeti’ni Atatürk ilkeleri ve inkılaplayöneten ve anayasayı uyguları doğrultusunda, çağdaş bi mak zorunda olan kurumların lim ve eğitim esaslarına göre, anayasaya ve onun kuvvetler devletin gözetim ve denetiayrılığı ilkesine uymadığı gömi altında yapılır. Bu esaslara rülmektedir. aykırı eğitim ve öğretim yerleHHH ri açılamaz. Eğitim ve öğretim Anayasamızın okullarda uyguhürriyeti, anayasaya sadakat lanması zorunlu ilkesini bir kez borcunu ortadan kaldırmaz. daha okuyalım:“Eğitim ve öğİlköğretim, kız ve erkek bü retim, Atatürk ilkeleri ve intün vatandaşlar için zorunkılapları doğrultusunda, çağludur ve devlet okullarındaş bilim ve eğitim esaslarıda parasızdır. Özel ilk ve or na göre devletin gözetim ve ta dereceli okulların bağlı ol denetimi altında yapılır. Bu duğu esaslar, devlet okulla esaslara aykırı eğitim ve öğrı ile erişilmek istenen seviretim yerleri açılamaz. Eğitim yeye uygun olarak, kanunve öğretim hürriyeti, anayala düzenlenir. Devlet, madsaya sadakat borcunu ortadi imkânlardan yoksun başa dan kaldırmaz.” rılı öğrencilerin, öğrenimleriHHH ni sürdürebilmeleri amacı ile Ne var ki özellikle ilk ve orburslar ve başka yollarla ge taöğretimde, Milli Eğitim Barekli yardımları yapar. Devlet, kanlığı görevlerini Diyanet İşdurumları sebebiyle özel eği leri Başkanlığı ve tarikat vakıftime ihtiyacı olanları topluma larıyla paylaşmakta ve bu payyararlı kılacak tedbirleri alır. laşmayı ihale yöntemiyle yüEğitim ve öğretim kurumlarütmektedir. Bu durum anarında sadece eğitim, öğretim, yasanın başlangıç ilkelerine ve araştırma ve inceleme ile ilgi anayasanın konuyla ilgili madli faaliyetler yürütülür. Bu fa delerine aykırıdır. Cumhuriyealiyetler her ne suretle olur tin, eğitim ve öğretimin laik ilsa olsun engellenemez. Türk kesini her gün biraz daha keçeden başka hiçbir dil, eğimiren bu girişim AKP iktidarıtim ve öğretim kurumlarında nın koruyucu kanatları altında Türk vatandaşlarına anadille her gün biraz daha semirmekri olarak okutulamaz ve öğre te, Cumhuriyet Devleti’nin vartilemez. Eğitim ve öğretim ku lığını tehdit etmektedir. 90 gündür haber yok Fatma Sarı Aile, kızını kaçıranların TV programlarına çıkmamalarını söyleyerek tehdit ettiklerini öne sürdü. Aydın’da babası ile kahvaltı yaptıktan sonra ortadan kaybolan Fatma Sarı’dan (16), 3 aydır bir haber yok. Kızının, İzmir’de yaşayan Olcay S. tarafından kaçırıldığını ileri süren anne, “Olcay S’nin ailesi, evlenmeleri için gereken onayı vermemiz için 50 bin lira teklif etti. Kabul etmedim” dedi. Nazilli’nin kırsal Beğerli Mahallesi’nde hayvancılık ve çiftçilik yaparak geçimlerini sağlayan Afife Betül Sarı ve Mustafa Sarı çiftinin 2 çocuğundan küçüğü, lise birinci sınıf öğrencisi Fatma Sarı 18 Ağustos’ta annesi tarladayken babası ile kahvaltı yaptıktan sonra ortadan kaybolmuştu. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle