15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 17 KASIM 2020 SALI HABER MSB, 2020’nin ilk 6 ayında müttefik ülkeler için başlangıç ödeneğinin 3 katını harcadı Yardıma para akıyor Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) 2021 yılı bütçe teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda geçen hafta görüşülerek kabul edildi. Komisyona sunulan bütçe teklifinde yer alan verilere göre bakanlığın bu yılki yurtdışı harcamalarında önceki yıla göre dikkat çekici bir artış yaşandı. Buna göre bakanlığın “Barışı DestekleHÜSEYİN me ve Koruma” ile “Dost HAYATSEVER ve Müttefik Ülkelere Güvenlik Desteği” başlıklarından oluşan “Dış Politika” programı kapsamında 2020 yılı için 166.4 milyon TL başlangıç ödeneği belirlenmesine karşın haziran ayı itibarıyla bu başlıklar için yapılan harcama 531.9 milyon TL oldu. 2019’DA YAPILAN YURTDIŞI FAALIYETLERİ Komisyona sunulan MSB’nin 2019 Faaliyet Raporu’nda yurtdışı faaliyetlerine ilişkin “BM çatısı altında Lübnan’da, NATO kapsamında Afganistan, Kosova ve Akdeniz’de, AB şemsiyesi altında ise Bosna Hersek’te yürütülen barışı destekleme görevlerine katkıda bulunulmaya devam edilmektedir. Öte yandan NATO kapsamında Irak’ta yürütülen eğitim ve danışmanlık faaliyetine, BM kararları doğrultusunda Aden Körfezi ve Somali açıklarında yoğunlaşan deniz haydutluğu faaliyetlerine karşı yürütülen deniz operasyonlarına katkı sağlanmıştır” denildi. Faaliyet raporunda, Türkiye’nin Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle Kasım 2019’da Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası’nı imzaladığı da anımsatıldı. Bütçe teklifi gerekçesinde “Dış Politika” programı altındaki “Barışı Destekleme ve Koruma” alt programının hedefi “Uluslararası yükümlülükler ve uluslararası politika doğrultusunda yurtdışında gerçekleştirilecek faaliyetler ile barışın yeniden tesisi, korunması ve teknik işbirliğinin sağlanması” olarak belirtildi. Dünyada barış ve istikrarın tesisi için NATO, BM ve AB bünyesinde yapılan faaliyetleri kapsayan “Barışı Destekleme ve Koruma Harekâtları” kapsamında Türkiye’nin 10 ülkede faaliyet gösterdiği, bu sayının 2021’de 11, 2022’de 12, 2023’te ise 15 olmasının hedeflendiği kaydedildi. “Dost ve Müttefik Ülkelere Güvenlik Desteği” alt programının hedefi ise “Uluslararası politika doğrultusunda ülke sınırları içinde ve yurtdışında gerçekleştirilecek faaliyetler ile teknik işbirliğinin sağlanması ve tecrübe paylaşımı” olarak belirlenirken askeri yardım ve güvenlik işbirliği kapsamındaki ülke sayısının 35 olduğu, bu sayının gelecek yıllarda da aynı kalmasının hedeflendiği bildirildi. l ANKARA Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy’dan AB Temsilcisi Borrell’in KKTC ile ilgili sözlerine tepki: Çözüm, iki devlet modelinde Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in “Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik Birleşmiş Milletler (BM) ilkeleriyle çelişen açıklamalardan üzüntü duyuyoruz” açıklamasına Ankara’dan tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Kıbrıs Türk halkının iradesi son seçimlerde iki devletli çözüm modelinin müzakere edilmesi yönünde oluşmuştur. Bu iradeye AB dahil herkesin saygı göstermesi gerekir” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 37. kuruluş yıldönümü dolayısıyla KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la birlikte yaptığı açıklamada, “Bugün Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm müzakere edilmeli” demişti. AB Yüksek Temsilcisi Borrell ise önceki gece konuyla ilgili “AB’nin mesajı çok açıktır. Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne BM Güvenlik Konseyi kararları temelindekinin dışında alternatif yoktur. Bu bakımdan Maraş’taki kapalı bölgenin açılmasıyla ilgili bugünkü eylemlerden ve Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik BM ilkeleriyle çelişen açıklamalardan üzüntü duyuyoruz. Bunlar daha fazla güvensizliğe, bölgede daha fazla gerilime neden olacaktır ve acilen geri alınmalıdır” açıklamasını yaptı. Borrell’in açıklamalarıyla ilgili bir soruya cevaben açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Borrell’in ifadelerine tepki göstererek “AB, Kıbrıs meselesinin çözümüne katkıda bulunmak istiyorsa öncelikle Kıbrıs Türk halkının varlığını ve iradesini dikkate almalı ve 2004 yılında verdiği taahhütleri yerine getirmelidir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet BABACAN, ‘TÜRKİYE’DE BİR HUKUK GARABETİ VAR’ DEDİ ‘TALIMATLA IÇERI AT, TALIMATLA BIRAK’ DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, önceki gün partisinin Elazığ ve Bingöl il kongrelerine katıldı. Babacan, Osman Kavala’nın bin günden uzun süredir cezaevinde olduğunu kaydederek Kavala’nın cezaevinde tutulmasının “hukuk garabeti” olduğunu söyledi. Babacan, “Hukukçu arkadaşlarımıza dosyalarını incelettim. Dosyaların durumu içler acısı. Osman Kavala’yı, Ahmet Altan’ı ve nice kişiyi ceza evinde tutuyorlar. Güçlü ekonomi için güçlü hukuk gerektiğini söylemiştik, bizden kopya çektiler. Yine kopya çekip hepsini serbest bırakırlar diye umut ediyorum. Ama bu bile hukuka uyduklarını göstermez. Talimatla içeri at, talimatla serbest bırak. Hukuk bu değildir” dedi. Babacan, dün de partisinin 1. olağan il kongresine katılmak için Van’a giti ve kongre öncesi yurttaşların sorunlarını dinledi. l İç Politika Sarıgül, partisinin kuruluşunu öne çekti Daha önce CHP ve DSP’de siyaset yapan eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün 20 Aralık’ta kendi partisini kuracağı öğrenildi. 4 Ocak 2021’de parti kuracağı söylenen Sarıgül, edinilen bigiye göre bu tarihi 20 Aralık 2020’ye çekti. Bu hafta Ankara’da kurmaylarını toplayacak olan Sarıgül, kuruluş sloganını “Çare değişim, çare Sarıgül” olarak belirledi. Partisinin genel merkez binası hazır hale getirilirken Sarıgül cephesi partinin oy oranı ile ilgili “asgari yüzde 6.5 ile başlarız” iddiasında bulunuyor. Kurulacak parti ile beraber Türkiye’deki faal parti sayısı 99’a yükselecek. l İç Politika MADENCILERIN DIRENIŞI ZAFERLE BITTI Tazminatlarını alamadıkları için aylardır eylemde olan Ermenek ve Somalı madenciler, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüşmeden olumlu sonuç aldı. Ermenek’te 18 işçinin yaşamını yitirdiği facianın ardından kapatılan madendeki işçiler ile Soma’da güvenlik önlemlerinin yetersizliği nedeniyle faaliyetine son verilen madendeki işçiler, hakları olan alacakları için günlerdir bekliyordu. Uyar Madencilik’ten hakları olan kıdem ve ihbar tazminatlarını alamayan madencileri temsilen 4 kişi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ile İçişleri Bakanı Yardımcısı’nın da aralarında bulunduğu yetkililer ile görüşmüştü. Bu görüşmede işçilere sorularının çözüleceği sözü verilmişti. İşçilerin bir kısmı Manisa Gölmarmara’da beklerken, bir kısmıda Ermenek’te eyleme devam ediyordu. Soylu ile görüşüldü İşçiler, dün önce Manisa Valisi, ardından İzmir’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Görüşmelerden olumlu sonuç çıktı. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası uzmanı Kamil Kartal, “Anlaşmaya vardık” dedi. Sendikanın sosyal medya hesabından “Direne direne, direnişle zafere” ifadeleriyle yapılan paylaşım ile bugün Soma’da, saat 12.00’de basın açıklaması yapılacağı duyuruldu. l ANKARA/Cumhuriyet T.C. İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NDAN İLANEN TEBLİĞ S.NO VERGİ KİMLİK NO T.C. Kimlik No MÜKELLEFİN ADISOYADI VEYA UNVANI ADRES VERGİ VEYA CE VERGİ CEZANIN VERGİ CEZA ZANIN DÖNEMİ NİN NEVİ NEVİ MİKTARI MİKTARI 1 3230477042 SAFİR MİMARLIK MÜHENDİSLİK DEK. İNŞ. REKLAM ABBASAĞA MAH. IHLAMUR YILDIZ CAD. 33 9 BEŞİKTAŞ İST. 201501201512 GELİR V.0 VERGİ ZİYAİ 272,315.11 408,472.67 “Beşiktaş Vergi Dairesi mükelleflerine ait olup yukarıda adı,soyadı ve ünvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler,bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 Sayılı V.U.K.’nun 103106. maddelerine istinaden vergi dairesince ilan koymaya mahsus yerine asılmasını izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olduğu ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içerisinde bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında ilan tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur.” Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1258612) T.C. İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NDAN İLANEN TEBLİĞ Vergi K.N. Mükellef Adı Soyadı(Unvanı) Adres V.Dönemi Vergi Türü Vergi Ceza Tutarı Türü Ceza Tutarı 0540430573 ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM TİCARET A.Ş. OSMANAĞA MH.ÇUHADARAĞA SK. NO:23/109 KADIKÖY/İSTANBUL 12/2014 VZ.C.Z 356.178,05 Kadıköy Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerine ait olup yukarıda adı,soyadı ve ünvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 sayılı V.U.K.nun 103106. maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde vergi dairesine bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini, bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı, bir ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında işbu ilanın neşri tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1258398) Dakika bir gol biriki Cumhurbaşkanı “Demokrasi ve hukuk reformu hazırlıyoruz” sözlerini üç gündür vurgulayıp duruyor ya, iyimserlikten ortalık yıkılıyor. Yaşasın demokrasiye dönüyoruz, hukuk devletine dönüyoruz... Piyasa kurallarına göre ekonomi çalışacak... Bazı gazeteci yazarlarımız “O altın AKP dönemine geri geliyor RTE” diye yazmaya, söylemeye başladı. Doların, Avro’nun düşmesine bakılacak olursa Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları kısmi bir güven ortamı yaratmış gibi, henüz ortalıkta elle tutulur bir şey olmasa da. Piyasa şöyle düşündü 1 Cumhurbaşkanı’nın 2.5 yılı aşkın bir görev süreci daha var. Döviz füze gibi yükseliyor, döviz yok, 16 milyar dolarlarını geçen ay yabancılar alıp çıkmışlar ülkeden, doğrudan yatırımlar en alt limitte, yerli bile yatırım yapmıyor, 100 milyarlarını ülke dışında tutuyor, ekonomi çökmüş, şeffaflık güven öngörülebilirlik Türkiye ve ekonomi için sıfır, bugün böyle ama yarın ne yapacağı belli değil iktidarın... 2 AKP’nin oyu yüzde 30’un altını görmüş, yarın seçim olsa seçilemeyecek. 3 Bu durumda tam tersi politikalara yönelmeyecek de ne yapacak Cumhurbaşkanı. Eli mecbur. Dümeni tersine kırdı Bu durumda Cumhurbaşkanı ekonomide kendisini yeniden ciddi seçilme potasına sokacak değişimleri yapmak zorunda. Fakat biliniyor ki özellikle dışarıdaki yatırımcılara gel yatırım yap dediğinizde, onlar öncelikle ülke raporuna bakıyorlar, sadece ona sunduğun ekonomik teşviklere değil. Güven konusu bir bütündür, hukuk ve demokrasi ekonomi ile birlikte hareket eder. Yatırımcı, evet yatırım için olanaklar var ama bu ülkede ne demokrasi var (otoriter rejim, özgür olmayan ülke) ne hukuk (keyfi tutuklamalar, mala mülke el koymalar, iktidara bağlı mahkemeler, basına ekonomik baskılar gözaltılar ve tutuklamalar).. İfade özgürlüğü zor, Cumhurbaşkanı 62 binden fazla kişiye dava açmış, sokaktaki vatandaş hükümet aleyhine söz mü söyledi, karakola çekiliyor... Suç yok ama insanlar içeride, Kavala bunların simgesi gibi. Başka çare yok Peki, Cumhurbaşkanı demokrasi ve hukuk reformundan ne kastetti, bilmiyoruz. Mesela hukuk, adalet mekanizmasının tamamen Cumhurbaşkanı’nın, partinin yandaş atamalarına bağlı bir yargı sisteminde nasıl bir reform yapacaklar? Tarafsız ve bağımsız bir yargı bu mümkün olabilir mi? İnsanların, parti liderlerinin iktidarca yargılanma tehditlerine maruz kaldığı, daha dün Kılıçdaroğlu hakkında fezleke düzenlemeye kalkan bir iktidarın adalet ve hukuk konusunda dile getirdiği reform nedir, bundan ne anlamalıyız? Anayasayı tanımayan alt mahkemelerinizi kapatacak, haklarında soruşturma açacak, ne demek uymuyorum diyecek misiniz? Onlara talimat veren birtakım suç örgütlerini soruşturacak ısınız? Selahattin Demirtaş’ı mesela Kürt seçmenine karşı rehin tutmaktan vazgeçecek misiniz? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hukuksuzluğu derinleştirdi. Bu konuda ne yapacaksınız? Yüksek yargı üzerindeki otoritenizi nasıl sıfırlayacak ve onları özgür bırakacaksınız? Her şey kapalı kapılar ardında. Ne açıklık var ne saydamlık. Peki, kamplaşma ne olacak? Siyasi rakiplerinize hain, vatan haini, terörist, PKK’ci, FETÖ’cü gibi asılsız suçlamalarınızı bırakacak mısınız? Toplumu kamplara ayırmaktan vazgeçecek misiniz? Yüzde 50’yi evde zor tutuyorum tehditlerini bırakacak mısınız? Siyasi ahlak, siyaset para arasındaki ilişkileri nasıl düzelteceksiniz? Ve daha bir sürü konu ve olay.. Hayır bunların bütünü demokrasinin olmazsa olmazları, demokratik bir devletin ve yönetimin parçaları... HHH Biz bunları tartışırken, Cumhurbaşkanı konuşup dururken, bir de ne görüyoruz, dakika bir gol bir. Ekrem İmamoğlu hakkında İçişleri Bakanı, Kanal İstanbul’a karşı çıktığı için soruşturma açmışşşşşş... AFAD adlı kuruluş, belediyelere emir vermeye başlamışşşş: Deprem üzerine konuşmayın, açıklama yapmayın! Ne olacak şimdi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle