15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER [email protected] 9 1 KASIM 2020 PAZAR Ermenistan Başbakanı, Putin’e destek çağrılı mektup yazdı Rusya’dan ricacı Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ’daki çatışmalarda Azerbaycan güçlerinin ilerleyişi sürerken başından beri Rusya’dan aradığı desteği bulamayan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Moskova’dan yardım istedi. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Paşinyan, dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, “Dağlık Karabağ’daki durumu anlattığı bir mektup gönderdi ve Ermenistan’ın güvenliğinin sağlanmasına yönelik nasıl bir destek verilebileceğini ele almak amacıyla istişarelere başlanmasını” istedi. Mektupta, talep için dayanak olarak iki ülke arasındaki müttefiklik ilişkileri ve 29 Ağustos 1997 tarihli Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Anlaşması’nın 2. maddesi gösterildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise iki ülke arasındaki anlaşma çerçevesinde Dağlık Karabağ’daki çatışmaların doğrudan Ermenistan topraklarına taşınması halinde Erivan’a gerekli tüm yardımı gösterecekleri belirtildi. ‘7 bölge geri verilebilir’ Söz konusu anlaşmadaki birçok maddenin iki ülkeden birinin topraklarına yönelik bir saldırganlığın ya da silahlı saldırı tehdidinin meydana gelmesi halinde somut eylemleri öngördüğü hatırlatılan açıklamada, taraflara çatışmalara son verme ve müzakerelere dönme çağrısı yapıldı. Bu arada Moscow Times’ın haberine göre Putin, Dağlık Karabağ’daki Ermenistan işgali altındaki 7 bölgenin Azerbaycan’a geri verilmeDağlık Karabağ’da ateşkesin sağlanması için Tahran da devrede. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Moskova’nın ardından Ankara’da temaslarda bulundu. BAYRAK ÇEKİLDİ si yönündeki olasılığa olumlu yaklaştıkları mesajı verdi. Ancak önce ateşkesin sağlanması gerektiğini belirtti. Öte yandan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, soruna “bölgesel çözüm” önerisiyle Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın ardından Türkiye’yi ziyaret etti. Arakçi, Ankara’da Türk mevkidaşı Sedat Önal’la görüştü. Verimli bir görüşme yaptıklarını belirterek “İran ve Türkiye, bölgenin barış ve istikrarında yadsınamaz rolü olan iki büyük aktördür” ifadelerini kullandı. Türk Dışişleri Bakanlığı da görüşmede “ikili ve bölgesel gelişmelerin ele alındığını” bildirdi. Arakçi, İran’ın önerisiyle ilgili Rus RIA Novosti haber ajansına verdiği demeçte Tahran’ın barış planının Rusya ve Türkiye’nin de dahil olduğu bölge ülkelerinin katılım esasına dayandığını söylemişti. lDış HaberlerANKARA/Cumhuriyet Azerbaycan, Dağlık Karabağ’da Ermenistan işgalinden kurtarılan İran sınırına karakollar kurdu. AA’nın haberine göre, Cebrail ve Zengilan illerinde yer alan Soltanlı, Halefli, Hudaferin ve Kumlak karakollarına Azerbaycan bayrağı dikildi ve Azerbaycan Devlet Sınır Hizmetine bağlı askerler burada görev yapmaya başladı. Ermenistan Ombudsmanı Arman Tatoyan, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da fosfor içeren silah kullandığını iddia etti. Azerbaycan Savunma Bakanlığı iddiayı yalanlayarak, Erivan’ın sivillere karşı işlediği savaş suçlarını gizlemeye çalıştığını kaydetti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, Ermenistan ordusunun Terter, Ağdam, Goranboy ve Ağcabedi illerine top ve füze saldırısı düzenlendiğini belirtti. Ermenistan ve Azerbaycan dışişleri bakanları önceki gün İsviçre’nin Cenevre kentinde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eşbaşkanlarının da katılımıyla bir araya gelmişti. AGİT Minsk Grubu, iki ülkenin sivil halkı veya askeri olmayan noktaları hedef almama konusunda anlaştığını duyurmuştu. Yeniden kapanma Dünyayı sarsan yeni tip koronavirüs (Covid19) salgınında ikinci dalga kaygısı büyüyor. En fazla can kaybına sahip 5. ülke İngiltere’de Başbakan Boris Johnson, ülkede 5 Kasım tarihinden 2 Aralık’a kadar sürecek olan 4 haftalık ulusal çapta sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu. Yunanistan’da Başbakan Kyriakos Miçotakis’in açıkladığı yeni önlemler kapsamında ülkedeki vaka yoğunluğuna göre iki kategorili risk ayrıştırmasına gidilecek. Yüksek riskli olduğu belirtilen başkent Atina ve Selanik’in de aralarında olduğu kentlerde salı gününden itibaren bir ay süreyle gece saatlerinde sokağa çıkma yasağı uygulanacak. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 4 Kasım’dan itibaren 25 kentte 10 gün boyunca kısıtlamaların yeniden uygulanacağını açıkladı. Belçika’da vakaları azaltmak için daha önce alınan tedbirlere yenileri eklenerek marketler ve eczaneler hariç mağazaların 1 Aralık’a kadar kapatılmasına karar verildi. Dün itibarıyla küresel çapta vaka sayısı 46 milyonu aşarken can kaybı 1 milyon 196 bin 690’a yükseldi. Filistin’in Batı Şeria kentinde dün Fransa karşıtı protestolar düzenlendi. Gerilim dinmiyor Fransa’da Lyon kentinde dün bir Yunan Ortodoks Kilisesi’nde saldırı düzenlendi. Yerel kaynaklar saldırganın av tüfeğiyle kilisenin papazını vurduğunu ve kaçtığını duyurdu. Papazın ağır yaralı olduğu belirtildi. Olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı. Chateaudun kentinde ise bir camiyi bir kişinin kundaklamaya çalıştığı gündeme yansıdı. Geçen perşembe günü Nice’te bir radikal İslamcı, kilisede üç kişiyi katletmişti. Gerilim, bir radikal İslamcının, Hz. Muhammed karikatürlerini öğrencilere gösterdiği gerekçesiyle bir öğretmeni öldürmesinin ardından artmıştı. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, El Cezire’ye verdiği demeçte, Hz. Muhammed’i tasvir eden karikatürlerin Müslümanlar için “şoke edici” etkisinin olduğunu anladığını ancak bunun şiddete başvurmayı haklı çıkarmadığını söyledi. Macron ayrıca Ankara karşıtı çıkışlarını sürdürdü. Türkiye’nin NATO müttefiklerine karşı kavgacı bir tutum izlediğini, bölgede emperyal yönelimlerde olduğunu savundu. Fransa’nın gerilimin sona ermesini arzu ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a atıfla, “Fransa’ya, AB’ye saygı gösterip, yalanlar söylememesi gerek” ifadesini kullandı. ABD güçleri Suriye’de petrol bölgelerinde konuşlanmış halde. ABD SEÇİMLERİNDE GERİ SAYIM BAŞKANLARIN HEMEN HEPSİ MÜDAHALECİYDİ “ABD’ye ne kadar yakın Tanrı’ya ne kadar uzak...” Bu, bir yakınmadır aslında. Meksika’nın devlet başMUSTAFA K. kanlarından birine aittir. BurERDEMOL nunun dibinde olduğu ABD’nin müdahalelerinin bıkkınlığıyla söylenmiş, ABD’nin komşularına neler çektirdiğini ifade eden bir cümle. ABD’ye yakın olmayı “Tanrı’nın bile” önleyemediğini bu kadar iyi ifade eden bir cümle var mıdır?.. ABD sadece 1945’ten değil, çok öncesinden beri hem içinde bulunduğu bölgede, hem de uzak coğrafyalarda askeri müdahaleler yaptı. Her başkanlık seçimi sonrası bir ya da daha çok askeri müdahaleler oldu istediği ülkeye. Hiçbir başkanlık seçimi sadece bir seçim olarak görülmemeli bu yüzden. ABD dış politikasının uzun yıllara dayanan askerileştirilmiş bir politika olduğunu bilmeyen yok. ABD, 120 yılı aşkın bir süredir önemli bir güç. Her seçilen başkan, elbette tek başına verdiği bir karar değilse de kendi doktrini doğrultusunda, “ABD güvenliği” ya da “çıkarı” için askeri güç kullanarak ülkelerin iç işlerine karıştı, hükümetler devirdi, kurdu. Sıkıcı gelebilir ama sıralayayım örneklerini: Trablusgarp’la savaş (18011805), Meksika ile savaş (1846 1848), bu savaştan sonra aynı ülkeye 1853, 1859,1876, 1913, 1914, 1915, 1916, 1923 müdahaleleri. Yüzyılı geçen müdahaleler tarihi Meşhur Monreo Doktrini uyarınca ABD Güney Amerika ülkelerine de müdahalelerde bulundu. Kıtadaki en büyük ülkelerden Arjantin’e 1831’den başlayarak (20 yıl öncesine kadar) hep ABD müdahaleleri oldu. Latin Amerika ülkesi Nikaragua’ya, başına getirdiği kukla hükümetlere destek amacıyla 1855’ten itibaren, yakın bir tarihe kadar müdahalelerde bulundu. Küba’ya hâlâ süren dolaylı/dolaysız müdahaleleri var. Paraguay’a 1855, 1858, 1868, 1947,1973 yıllarında müdahale etti. 1948’de başkan adaylarından Jorge Eliecer Gaitan’ı öldürerek Kolombiya iç politikasına da el attı. 19481957 arası ABD yanlısı diktatörlerin yönettiği bu ülkede 300 bini aşkın insan öldürüldü. ABD, 1856 yılında Panama’ya ilk müdahalesini yaptı. Bunu 1898, (ülkenin Kolombiya’ya karşı bağımsızlık mücadelesini destekleme adına) 1903 müdahalesi takip etti. Bu ülke 1918’de, 1925’te iki kez, 1989’dan 1990’a kadar da üçüncü kez işgal edildi. Aynı ülkede 1941’de, 1968’de darbe gerçekleştirdi. 1981 yılında halkçı cumhurbaşkanı Albay Omar Torrijos Herrera CIA parmağı olan bir uçak kazasında ölünce CIA memuru Panamalı General Manuel Noriega başkanlığa getirildi. Şimdi Tayvan olarak bildiğimiz, 19. yüzyılda Çin’e bağlı olan Formoza’ya 1867’de asker çıkardı. Japonya’nın tüm tarihini etkilemiş olan ABD bu ülkeye iki kez (18531858 ve 19391945) askeri müdahalede bulundu. Fiji’ye müdahaleleri, 1840, 1855, 1858’de gerçekleşti. Hawaii Adaları önce bir deniz gücü yollanarak (1893) ardından da (1898) herhangi bir resmi anlaşma olmadan ABD’ye bağlandı. 19501953 yılları arasında yapılan Kuzey Kore ile Güney Kore savaşına askeri müdahalede bulundu. 1956 Süveyş Kanalı krizini bahane ederek Mısır’a asker yolladı. Haiti’ye 1881, 1891, 1914 – 1934, 1994, 2004 – 2005 yıllarında, Samoa Adaları’na 1898’de müdahale etti. 1891’de Şili’ye, 18981910 ve 1989 (askeri) Filipinler’e, 18981902, 19061909, 1912, 1917 1933, 1962 yıllarında Küba’ya askeri müdahalelerde bulundu. 1898, 1950 Porto Riko, 1898, 1944 Guam askeri müdahaleleri de var. Honduras, Dominik Cumhuriyeti müdahaleleri, Guatemala’ya 1920, 1954, 19661967, 1980 müdahaleleri, El Salvador’a 1932, 19811992 müdahaleleri, Almanya’ya 1948,1961, Vietnam’a 60 bin ABD askerinin öldüğü 1963 yılından 1973 yılına kadar süren müdahale, Lübnan’a 1958, 19821984 askeri müdahaleleri; Laos’a, Kamboçya’ya müdahaleleri, Grenada’ya, Libya’ya müdahaleleri, Bolivya’ya 1986, Liberya’ya askeri müdahalesi, Irak’a 19901991 ve 20032004 askeri müdahaleleri, Somali’ye asker çıkarma, Bosna’ya 1995 askeri müdahalesi, Afganistan’a 80’lerden bu yana süren müdahale. (Bu konuda derli toplu ayrıntılı bir çalışma olarak Haydar Çakmak’ın editörlüğünü yaptığı ‘ABD’nin Askeri Müdahaleleri’ kitabını Kaynak Yay. öneririm). Seçimlere kayıtsız kalınamaz Çünkü hepimizi etkiliyor. Dünyanın neredeyse her yerine, kendince gerekçelerle, 120 yıldır müdahale eden bir savaş makinesi olarak ABD’nin başkanlık seçimlerine kayıtsız kalınamaz. Her başkan, dünya politikasını elbette ABD egemenlerinin uygun gördüğü anda değiştirip saldırgan politikaya dönüştürdü. Kendi doktrinlerini oluşturan başkanlar var. Bunlardan en bilineni, tüm yayılmacı ABD politikalarının esası sayılan Monreo Doktrini’nin babası ABD’nin beşinci Başkanı James Monreo’ydu. Bakın ne demişti: “Herkes şunu açıkça görmelidir ki, adil sınırlar içinde kalmak şartıyla toprak genişlemesi her hükümete daha büyük hareket serbestisi sağlar, güvenliklerini sağlamlaştırır ve diğer yönden bütün Amerikan halkı üzerinde iyi etkiler gösterir. Toprağın büyüklüğü bir ulusun birçok özelliğini belirler. Kaynaklarının, nüfusun ve fiziksel gücünün sınırlarını gösterir. Kısacası büyük güç ile küçük güç arasındaki farkı ortaya koyar”. George H.W. Bush’un (Baba Bush) Yeni Dünya Düzeni’ni, Bill Clinton’ın Küreselleşme’yi, George W. Bush’un (Oğul Bush) “terörizmle savaş” doktrinlerini ortaya attıklarını unutmayalım. Barack Obama’nın da “Yeni İdealizm” doktrinini vardı. T.C. BAKIRKÖY 9. AİLE MAHKEMESİ’NDEN T.C. OF SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2020/72 Esas Davalı ATİLLA BUDAK, Demez ve Türkan oğlu, 10/10/1971 doğumlu, 18922994666 TC kimlik numaralı, Cerrahpaşa Mahallesi Vanilya Sokak Gökyiğit Apartmanı No:1 D:1 Fatih/İSTANBUL adresinde iken ikametgahı meçhul. Davacı HÜLYA BUDAK tarafından davalı ATİLLA BUDAK aleyhine mahkememize açılan Boşanma davasının açık yargılaması sırasında davalıya ön inceleme duruşma gününün ilanen tebliğine,ilanın gazetede yayınlanmasından itibaren “HMK 139. maddesi hükümleri uyarınca taraflara sulh olmaları için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda gelmeyen tarafın, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğive diğer tarafın onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ve HMK nun 150. maddesi hükümleri uyarınca duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri taktirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğihususunun ve yargılamanın yargılamanın 09/12/2020 günü saat 10.20’ye bırakılmasına tensiben karar verildiğinin adresi meçhul olan davalı ATİLLA BUDAK’a ilandan itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, davadilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 30.10.2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1247822) ESAS NO: 2019/189 Esas DAVALILAR: 1 ABDÜLKADİR ÇELİK Budapeşte Cad Anıt Apt No 26/13 ÇukurambarÇankaya/ ANKARA Davacı Tekirdağ Vergi Dairesi tarafından aleyhinize açılan Trabzon ili Of ilçesi Sırt Mahalle Pınaraltı Köyü 370, 400 ve 405 parsel numaralarında kayıtlı taşınmazların ortaklığının satış suretiyle giderilmesi davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize dava dilekçesi, tensip tutanağı ekli tebligat çıkarılmış olup tarafınıza tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesinin ve duruşma gün ve saatinin ilanen tebliğine ilişkin karar verilmiştir. Durusma Günü: 03/11/2020 günü saat: 10:10’ de duruşmaya gelmediğiniz veya gelip de davayı takip etmediğiniz takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı, sulh için gerekli hazırlığı yapmanız duruşmaya gelmediğiniz takdirde diğer tarafın yargılamaya devam etmek istemesi durumunda yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz ve diğer tarafın muvafakatiniz olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği dava dilekçesitebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1248042) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/180 KARAR NO: 2020/220 Davacı ALİCAN İLTİGER aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM:Davanın KABULÜNE, Elazığ ili, Elazığ Merkez ilçesi, Avculu Mah./köyü, Cilt no:34, Hane No:44, BSN 27 32416440408 TC nolu, 08/08/1970 Elazığ doğumlu, Rıza ve Zekiye oğlu, Alican İltiger’in kayden “İltiger” olan soyadının “Toprak” olarak TASHİHEN TESCİLİNE,Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 27/10/2020 T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/31 KARAR NO: 2020/299 Davacı NUR KILIÇ tarafından davalı NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;Davanın KABULÜNE, Trabzon İli, Hayrat İlçesi, Çağlayan Mahallesi, Cilt No 63, Hane No 1, BSN 91’de nüfusa kayıtlı 52564640260 T.C. Kimlik Numaralı, imdat ve Gülbeyaz’dan olma 29/10/1991 doğumlu Nur Kılıç’ın “NUR “ olan adının “HANDE NUR” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, karar verilmiş olduğu ilan olunur.30/10/2020 T.C. GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NDEN Mahkememizin 2020/273 Esas 2020/377 Karar Sayılı, 08/09/2020 tarihli ilamı ile;Kars İli, Sarıkamış İlçesi, Uzungazi Mahallesi/Köyü cilt:59, hane 17: Bsn:146’ da nüfusa kayıtlı, Zeynal Abidin ve Songül oğlu 11.07.2019 doğumlu, 71113206832 kimlik numaralı Atlas Kurtboz’ un adının Muhammed Atlas Kurtboz olarak DÜZELTİLMESİNE karar verilmiş olup, ilan olunur. 28/10/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1247698) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1248125) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1247807) TRUMP’IN DOKTRİNİ... Aday olduğunda kimsenin ciddiye almadığı, cehaletine herkesin tanık olduğu Donald Trump’ın da kendi adıyla anılan bir doktrini var. Bu doktrin Trump yönetiminin hazırladığı 18 Aralık 2017 tarihli “Amerika Birleşik Devletleri’nin Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi”ne dayanıyor. Özü şu: “ABD’nin rızaya dayalı hegemonya ve yumuşak güç anlayışını terk edip sert güç ve güvenlik politikasına ağırlık vermesi”. Sembolik gücü var denen başkanın dünyaya “çeki düzen verme” amaçlı her doktrini ülkelere acı, kaos, ölüm getirdi. Trump gidip Biden geldiğinde de durum pek değişmeyecek ama Biden da kendi “doktrinini” yaşama geçirecek. Tüm diğer ülkeler bu doktrine göre konum belirlemek zorunda kalacak. BIDEN’IN DOKTRİNİ... Peki Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden’ın doktrini var mı? Var. Hem de yeni değil. Kendi adıyla anacak olsak da Biden’ın üzerine oluşturduğu dış politika aslında Harry Truman’dan izler taşıyor. Yani Truman Doktrini, yeniden Biden’la hayat bulacak. Trump’ın “Önce Amerika” doktrinine karşı Biden’ın uluslararası işbirliğine kucak açan duruşu bu doktrini anlamak için yeterli değil. Kampanyası sırasında “özgür dünya”, “demokrasi”, “Avrupa”, “liderlik” gibi kavramlara sık başvuran Biden, Truman’ı takip edecek. İşaretleri var. Neydi Truman Doktrini? 1947’de Truman’ın “Sovyet tehdidi”ne karşı hazırladığı bir belgedir bu. ABD dış politikasında önceliğin Sovyetler’le mücadeleye verilmesi gerektiğini içeriyordu kısaca. Biden her ne kadar “uluslararası işbirliğine kucak açmaktan” söz etse de önceliği Rusya’yla, Çin’le hem ticari hem de siyasi anlamda mücadele etmek olacak. Bunun üzerine kurulu politikasında müttefiklerinin kim olacağı çok önemli. Müttefik olunursa sorun yok, ya olunmazsa? Ne olacağı belli. İşte budur ABD başkanlık seçimlerini istemesek de bizim/herkes için önemli kılan. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle