18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 5 EKİM 2020 PAZARTESİ Zeydan Karalar ELLERİYLE BESLEDİ Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde Adana Büyükşehir Belediyesi, dün sokak hayvanları için parklara otomatik suluk ve mamalık yerleştirdi. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, parkta bulunan sokak canlılarını besledi. Karalar, Kozan’daki orman yangınında yaralanan ‘Minnoş’ isimli köpeğin bir aylık tedavisinin ardından sağlığına kavuşmasından mutluluk duyduğunu da söyledi. l İç Politika 168 GÖÇMEN YAKALANDI Havasızlıktan can verdiler Van’ın İpekyolu ilçesinde, dün durdurulan 15 kişilik minibüste, 72 kaçak göçmen yakalandı. İki göçmenin ise havasızlık ve sıkışmadan dolayı yaşamını yitirdiği belirlendi. Organizatörler Ç.Ö, Ş.H ve H.Ö. yakalandı. Muğla’nın Seydikemer ilçesinde tekneyle yasadışı yollardan yurtdışına çıkmaya çalışan 96 düzensiz göçmen yakalandı. Yapılan kontrolde göçmenlerin 26’sının Afganistan, 33’ünün Suriye, 24’ünün Irak, 8’nin Somali, 3’nün İran ve 2’sinin Mısır uyruklu olduğu tespit edildi. Organizatörlerin yakalanması için jandarma ekiplerince çalışma başlatıldı. l AA ESKİ EŞİNİ KATLETTİ Cinayet sonrası ‘günaydın’ Adana’da bir spor salonunda müdürlük yapan Hülya Güllüce (39), evinde başından tabancayla vurularak öldürüldü. Olay, dün sabah 07.00 sıralarında Çukurova ilçesinde meydana geldi. Cesedi, gürültü üzerine uyanan 17 yaşındaki kızı tarafından bulundu. Bir süre önce boşandığı Abdullah K. ile yaşadığı, son günlerde aralarında sürekli tartışma çıktığı öne sürüldü. Polis, gözaltına alınan Abdullah K’nin, kadının ölümünden 1 saat sonra 08.00’de “Günaydın aşkım” diye mesaj gönderdiğini belirledi. Hülya Güllüce’nin ağabeyi Ünal Güllüce, “Ayrılmak istiyordu ancak kızı için sabrediyordu” dedi. l DHA TEKİRDAĞ VE BALIKESİR Sözbilir’den deprem uyarısı Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ganos fayında uzun süren sessizliğe dikkat çekerek Tekirdağ ve Balıkesir’i etkileyebilecek iki yıkıcı depreme karşı uyardı. 1912’de kırılan Ganos fayının, o günden beri yıkıcı deprem üretmediğine değinen Sözbilir, benzer suskunluğun Edremit ile Gönen arasında da olduğunu anlattı. Sözbilir, oradaki son depremin 1944’te olduğunu anımsatarak sismik boşluğa dikkat çekti. Sözbilir, suskunluğu olan segmentlerin Balıkesir’i etkileyebileceğini buraların yapılaşmaya kapatılması, var olan yapılaşmanın depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini belirtti. l DHA 310/120 330/200 200 /1 40 310/170 320/100 230/70 180/40 310/100 350/170 310/170 280 /1 20 290/190 190 /1 00 330/240 150/90 180/80 150/80 170/90 150/90 200/1 10 190/100 280 /1 50 TARİHTE BUGÜN 1896: Avusturya gazetesi Wiener Presse, Alman fizikçi Wilhelm Roentgen’in yeni bir radyasyon çeşidini (bugünkü adıyla xray) bulduğunu açıkladı. 1925: İlk Cumhuriyet Altını, İstanbul Darphanesi’nde basıldı. İlk para Mustafa Kemal Paşa’ya gönderildi. 1926: İstanbul Boğazı’nda trenler için vapur seferleri başlatıldı. 1930: En büyük hava gemilerinden R.101 havada patladı, 44 kişi öldü. 4 HAYVAN HAKLARI CHP’den yasa teklifi CHP Genel Başkan Yardımcıları Gülizar Biçer Karaca ile Ali Öztunç, CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz hayvan hakları ile ilgili kapsamlı düzenleme öngören 4 farklı yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Karaca, TBMM’de uzlaşı ile kabul edilen ve rapora imza atan tüm AKP ve MHP milletvekillerine seslenerek “Eğer hayvan hakları yasasında samimiyseniz, attığınız imzanıza sahip çıkın ve verdiğimiz kanun teklifini bir an önce gündeme alalım ve yeni yasama yılının ilk yasası olarak yasallaştıralım” çağrısında bulundu. l ANKARA/ Cumhuriyet ESENYURT BELEDİYESİ DOSTLARINI UNUTMADI Esenyurt Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde hayvan dostlarını unutmadı. Ekipler, okul bahçelerindeki ağaçlara kuşlar için renkli yuvalar astı. İlçedeki hayvanseverler ile birlikte köpeklerin beslenme noktalarını temizleyerek ihtiyaç olan yerlere kulübeler yerleştirdi. l İHA HAYTAP: Koruyamadık Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İzmir Temsilcisi Esin Önder, sokak hayvanları için yıllardır dile getirdikleri taleplerin gerçekleşmemesi, yasal değişikliklerin yapılmaması, bakım evlerinin ölüm kampına dönüşmesi nedeniyle 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nü kutlamadıklarını belirtti. Önder, “Onların hakkını koruyamadık. Her parti onay verdiği halde TBMM’ye gelen değiştirilmesi istenilen maddeler ne yazık ki can dostlarımız için yasalaşmadı” diye konuştu. Gaziantep’te hayvanların haklarını korumak için mücadele eden Canlı Hayatını İyileştirme Derneği (CAHİDE) gönüllüleri, hayvanlara karşı koruyucu bir yasa çıkmaması nedeniyle 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nü kutlamadıklarını açıkladılar. l Cumhuriyet SIBEL İlk dersimiz: BAHÇETEPE Tehlikeli temas Bir öğrencinin Covid19’lu olması durumunda diğer öğrencilerin maske takarak derse devam etmesine uzmanlardan tepki: Salgını engellemekten vazgeçmek demek Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan “Covid19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi”nde yer alan “Bir sınıfta öğrencilerden herhangi birine Covid19 pozitif tanısı konulması durumunda, öğrenciler ve öğretmen temaslı kabul edilecek, kuralına uygun maske takmak koşuluyla okula devam edebilecekler” maddesi tepkiye neden oldu. Uzmanlar, bu durumun pandemi ile mücadalede uygulanan genel kurallara aykırı yaklaşım olduğunu belirterek “Salgın hastalıkla mücadelede önce hasta, sonra temaslıları saptanır. Sağlıklı insanlara bu hastalığı geçirmesini engellemek için hastalar izole edilir; hasta ile teması olan ve şüpheli vakalar da karantinaya alınır. Söz konusu yaklaşım, salgının yayılmasını engelleme stratejisinden vazgeçme yaklaşımıdır” dediler. ‘SAĞLIĞI RISKE ATIYORLAR’ Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan: Yayılım arttıkça kaygılarımız da derinleşiyor. Okullarda yüz yüze eğitimin sağlık riskine neden olmadan başlayabilmesi için bilimsel veriler ve şeffaf bilgi esas alınmalı. Ancak yayımlanan rehberde ‘yakın temaslı öğrenciler ve öğretmenler eğitime devam eder’ maddesi ile bilim insanlarının uyarıları temel alınmamakta. Bilimi referans almayan her adım öğrencilerimiz, öğretmen arkadaşlarımız ve halk sağlığı açısından sağlık riskini arttırmaktadır. NASIL DENETLENECEK? Prof. Dr. Kayıhan Pala: Bu durum şu ana kadar konuştuğumuz genel kurallara aykırı yaklaşım. Öğrencilerden biri Covid pozitif. Bu saptanıyor, hem o sınıftaki yakın temasta bulunduğu öğrenciler hem de öğretmenin devam etmesi isteniyor. “Bunlar kurallara uygun ağız ve burunlarına maske takarlarsa devam etsinler” deniyor. Bir defa kurallara uygun olup olmadığını, okulda bulunduğu sürede nasıl denetleyecekler? Bu mümkün değil. Türkiye şu an tehlikenin içinde. Salgını yönetemiyorlar. Temaslılar da gündelik hayatlarına devam etsinler diye öğrenciler üzerinden böyle bir yaklaşımı benimsemek gerçekten çok ciddi. Bu yaklaşım, salgının yayılmasını engelleme stratejisinden vazgeçme yaklaşımıdır. İki sağlıkçı yaşamını yitirdi Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğü çalışanı Hamza Atlı ve Elazığ’da görev yapan Üroloji Uzmanı Dr. Navzat Açık koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) sosyal medya hesabından yapılan açıklamalarda Atlı ve Açık’ın aileleri ile sağlık camiasına başsağlığı dilendi. l Haber Merkezi 4 EKİM PAZAR 104 BİN 402 1429 10.806.285 8 BİN 441 % 6.4 57 1182 324 BIN 443 1475 285 BİN 50 Rektör ve eşi karantinada Koronavirüs aşı çalışmalarında hayvan deneylerine geçen Erciyes Üniversitesi’nin Rektörü Mustafa Çalış ve eşi eski AKP Kayseri Milletvekili Havva Talay Çalış, koronavirüse yakalandı. Yüksek ateş şikâyetiyle önceki gün test yaptıran çiftin test sonuçları pozitif çıktı. Çalış çifti, evlerinde karantina altına alındı. l DHA Erdoğan’ın elini öptürmediği Nurcunun cenazesi “N e olduğu meçhul adamları göme göme ecdat yadigârı hazirelerde yer kalmadı.” Yıllardır muhafazakâr camianın içinde bulunmuş tanıdığım söyleyince, neyi kastettiğini önce anlamadım. Sosyal medyada devlet erkânının ardı ardına yayımladığı başsağlığı mesajından sonra idrak ettim. Cumartesi günü hayatını kaybeden 92 yaşındaki Mehmet Fırıncı, Cumhurbaşkanlığı’nın kararıyla dün Eyüp Sultan Camisi Haziresi’ne defnedildi. Kalabalığın içerisinde cenaze namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile hemen ardında görünen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gözüme çarptı. İçimden geçirdim, FETÖ lideri Gülen 2012’de ölmüş olsaydı Fırıncı için düzenlenen “devletli tören” muhtemelen onun olacaktı. Neden böyle düşündüğümü anlatayım… Gerçek adı Mehmet Nuri Güleç. Rivayete göre babasının fırıncı olmasından ötürü Said Nursi ona “Fırıncı” diye hitap ediyordu. Nurcular yıllarca “Fırıncı Ağabey” ya da “Mehmet Fırıncı” diyerek ona yeni bir isim verdiler. Nursi ile tanışmasından kendisi şöyle bahsediyordu: “Bediüzzaman ile fırıncılık yaparken tanıştık, elini öptük bir sabah namazından sonra. ‘Ne iş yapıyorsunuz’ diye sordu. ‘Fırıncılık’ dedim. ‘İnsanların ekmeğine hizmet etmek çok sevaptır’ dedi. ‘Efendim ekmek değil de biz pasta, börek, çörek yapıyoruz’ dedim. ‘O daha sevap’ dedi.” FETÖ ile çok yakınlardı “Bediuzzaman Said Nursi ve İlmi Şahsiyeti” isimli kitapta yer alan polis raporu ise hikâyeyi biraz daha derinleştiriyor. 1953 yılının mart ayında İstanbul’a gelen Nursi’ye uygun bir otel bulunamayınca, sahibi Fethi Uraz olan Güleçler’in Fatih Çarşamba’da kullandığı ev aylık 80 liraya Nursi’ye kiralanmıştı. Yani Nursi, aynı zamanda Fırıncı’nın kiracısıydı. Nursi’nin ölümünün ardından öğrencileri arasında “şimdi ne olacak” endişesi başladı. Nursi’nin en yakınında yer alan Zübeyir Gündüzalp öncülüğünde cemaati bir araya topladılar. İttihad Dergisi’ni, Mihrab Yayınevi’ni kurdular. Yeni Asya Yayınları da bu ekolden çıktı. Nursi’nin öğrencilerinin yaşadığı kırılmalardan sonra Nur Cemaati’ni yöneten “Üç Mehmetler” arasında Fırıncı da vardı. Bir sonraki bölünmede ise Fırıncı ekibi Nesil Yayınları’nı kurdu, Nesilciler adını aldılar. Nesilciler FETÖ ile o kadar yakındı ki birçok projeyi ortaklaşa yürütüyor, krize girdikleri yerde FETÖ imdatlarına yetişiyordu. Nursi, Patrikhane’yi ziyaret etti mi Hep FETÖ’den bilinse de Fırıncı, “dinlerarası diyalog faaliyetleri”ni başlatan kişiydi. Üstelik projeyi bizzat Nursi’ye dayandırıyordu. Rakip Nurcu gruplardan birinin onun hakkında yazdıklarını okuyorum. FETÖ firarisi Ekrem Tufan Aytav ile FETÖ’ye ait bir kanalda muhabbet eden Fırıncı’nın videosunu “istihbarat elemanlarına hafiyelik yaptığını kendi diliyle ve ağzıyla anlatıyor” diye paylaştığını görüyorum. Gerçekten Fırıncı, Aytav’a Nursi’yi takip ederek rapor yazan polislere bilgi verdiğini söylüyor. Fırıncı aynı konuşmada Nursi’nin Rum Patriğini ziyaret ettiğini ve dinlerarası diyalog fikrine nasıl hayat verdiğini de aktarıyor. Fırıncı’nın hikâyesine göre Nursi, Patrik’e “Kuran’ın Allah’ın kitabı olduğunu kabul etmeleri durumunda” Hıristiyan kalsalar dahi ortak bir dinde buluşabileceklerini söylemiş. Fırıncı’yı şaibeli bulan, dinlerarası diyalog projelerini reddeden diğer Nurcu ve İslamcı gruplar bu görüşme rivayetini ve ortak din projesini yıllardır yalanladılar. İddianın hayal ürünü olduğunu söyleyerek Fırıncı’ya cephe aldılar. Patrikhane’nin böyle bir görüşmeyi teyit etmemesi, Nursi’yi takip eden polis raporlarında böyle bir görüşmenin yer almamış olması, Patrikhane’nin ekümeniklik iddiası nedeniyle hem devletle hem de İslamcı cemaatlerle arasının kötü olması gibi bir dizi gerekçe sıraladılar. Dinlerarası diyaloğu hayata geçiren FETÖ ise kendilerinin tezine can suyu veren Fırıncı’ya bu nedenle hep sahip çıktı. Nursi ile ilgili polis raporlarındaki “içeriden ayrıntılar” söylediğim nedenle ona mal edildi. Sadece başka cemaatler değil, diğer Nurcu gruplar da onu hep şaibeli buldu. 61 yaşındayken evlendiği, rahibe okulunda yetişmiş, kendisinden 21 yaş küçük olan İngiliz asıllı eşinin (Mary Weld, sonradan Şükran Vahide) hikâyesini de Nursi’ye parayla kiraladığı evini de hiç gündemden düşürmediler. Eşinin Hıristiyanlığa uyarlayarak İngilizceye çevirdiği Risalelere şüpheyle yaklaştılar. Yetiştirdikleri Gülen’de boy verdi FETÖ lideriyle aralarında muhabbet vardı. Gülen, yurtdışına çıkmadan önce Nesil Grubu’nu ve tabii ki Fırıncı’yı ziyaret etmiş ve helalliğini almıştı. Nurculuk birleşik kaplar gibiydi. Birinde dolup taşan FETÖ’ye akıyordu. Fırıncı’nın kabı da farklı olmadı. Onun yanında yetiştirdikleri Gülen’de boy verdi. Aynı zamanda akrabası olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Cemal Uşşak, Gülen’i mehdi ilan eden konuşmaları elden ele dolaşan İhsan Atasoy ya da FETÖ firarisi Cemil Tokpınar gibi isimler Gülencilerin önde gelen isimleri oldu. Fırıncı’nın önderi olduğu İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın, AKPFETÖ kavgasına kadar Gülen’e karşı bir tavrı yoktu. Düzenlediği etkinliklerde Gülen’in ABD’den gönderdiği mesajlar alkışlarla okunuyordu. FETÖ’cülerle dinlerarası diyalog çalışmaları örgütleyen, Gülen’in Papa ile buluşmasını organize eden Vatikan’ın eski temsilcisi George Maroviç, Fırıncı’nın Risale okumalarına katılıyor, Fırıncı onun kendi toplantılarında kelimei tevhit getirdiğini iddia ediyordu. Erdoğan’ın elini öpecekti Uzatmayayım, bu filmin sonunu biliyorsunuz. Bir dönem Gülen’le iç içe olan, FETÖ ile aynı projeler içinde yer alan Fırıncı ekibi, AKPFETÖ ortaklığının bitişiyle tarafını iktidardan yana seçti. Geçmişte olanların aksine, Gülen’le ne kadar uzak olduklarının hikâyelerini anlatarak yeni bir tarih yazdı. Sürpriz de değil, yıllarca Erbakan’a tavır almış, devleti yöneten DPANAP çizgisine destek vermişlerdi. Bu seferki öyleydi ki, Fırıncı’nın 2014 yılında Erdoğan’ın elini öpmek için eğildiği, Erdoğan’ın onu durdurduğu görüntüler bu desteğin sembolü olarak hafızalarda yer etti. Erdoğan, Yeni Asyacılar gibi istisnalar hariç, diğer Nurcu grupları Fethullah Gülen’e karşı yanına çekmişti. Nitekim Diyanet 2014 yılında Risalei Nurları basmaya başlarken, ilk nüshasını Erdoğan’la birlikte Mehmet Fırıncı da imzalamıştı. Ayasofya cami olarak açılırken özel davetlilerin arasında o da vardı. İslami jargonla söylersek, “hiçbir ilmi eğitimi olmayan” Mehmet Fırıncı, Said Nursi’nin mirasını AKP iktidarı ile buluşturması sayesinde Eyüp Sultan Haziresi’ne adeta bir devlet töreniyle gömülmüştü. Bir yandan tabutu omuzlayanlara, bir yandan firarda “amalı” başsağlığı mesajları verenlere baktım. Gördüğüm manzara, “cenazenizin kalabalık olmasını istiyorsanız sizin için istediğiniz hikâyeyi anlatanlar olsun” der gibiydi. Çocuklarını dövüp sosyal medyadan canlı yayımladı Mersin’de, yaşları 18’den küçük 4 çocuğunu döverek sosyal medyada canlı yayın yapan Halil Y., tutuklandı. Toroslar ilçesinde çocuklarına şiddet uygulayan baba Halil Y., görüntüleri sosyal medya hesabından canlı yayınla paylaştı. İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince evinde gözaltına alınan baba Halil Y., tutuklandı. Eve giden Aile İçi Şiddetle Mücadele ekipleri F.Y. (16), C.Y. (13), A.Y. (9) ve E.Y.’yi (7) alarak Çocuk Esirgeme Kurumu’na teslim etti. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle