22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 28 EKİM 2020 ÇARŞAMBA EĞİTİM TÜRKİYE EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI ÇOCUKLARI EĞİTİME BAŞLADI Uzaktan ve eğlenceli Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda (TEGV) uzaktan eğitimler başladı. Eğitim gönüllülerinin verdiği bilişim ve kodlama, İngilizce, fen, matematik, sosyal duygusal öğrenme ve okuma programlarıyla ilköğretim çağındaki çocuklara akademik, sosyal ve duygusal beceriler kazandırılması hedefleniyor. Vakıf Genel Müdürü Sait Tosyalı, 800 gönüllü tarafından Türkiye’nin her yerinden dört bin çocuk çocuğa uzaktan eğitim verileceğini söyledi. Vakfın eğitim programlarının dijital içeriğe dönüştürüldüğünü, programın temmuzda 400 gönüllü ve 2 bin 500 çocukla pilot uygulamasının yapıldığını anlatan Tosyalı, “Programın pilot uygulamayla ölçme ve değerlendirilmesi de yapıldı ve şimdi gönül rahatlığıyla başlayacağız. Eski Arçelikliler Derneği ile başlattığımız tablet kampanyasının destek görmesini bekliyoruz. Ne kadar çok bağış gelirse o kadar çok çocuğa erişebiliriz. Kampanya büyürse interneti olmayan çocuklar için fon ayırmak da mümkün olabilecek” dedi. Tosyalı’nın verdiği bilgilere göre, yıl sonuna kadar toplam 8 bin çocuğun TEGV uzaktan eğitimleriyle tanışması bekleniyor. Uzaktan eğitimler Türkiye’nin 7 bölgesinde, 67 etkinlik noktasında uygulanıyor. Vakfın uzaktan eğitim programları şöyle: ALGO DİJİTAL BİLİŞİM: Çocukların okuldan uzak oldukları bu dönemde teknolojinin doğru kullanımı, algoritma ve günlük hayat problemleri arasında ilişki kurabilmelerini, problem çözme becerilerine katkıda bulunmayı hedefliyor. Başlıca amaçları arasında temel bilişim teknolojilerini tanıma, temel programlama bilgi ve becerilerini edinme, günlük hayat ve kodlama kavramı arasında ilişki kurabilme, yaratıcı düşünme ve çözüm üretebilme becerilerini geliştirme ve analitik düşünme, eleştirel düşünme, problem çözebilme becerilerini geliştirme yer alıyor. BİLİM KAFASI: Okullarından uzak oldukları bu dönemde çocukların bilimsel süreç basamaklarına hakim, nedensonuç ilişkisi kurabilen ve fen bilimine karşı olumlu tutum geliştiren bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmayı amaçlıyor. SAYILARIN DÜNYASI: Bu programda çocukların matematiğe karşı olumlu tutum geliştirmelerine katkı sağlanması, matematiğe ilişkin duyabilecekleri kaygının azaltılması hedefleniyor. Günlük hayatta ihtiyaç duyulan temel matematik bilgi ve becerilerinde artış, problem çözme EĞİTİM ÖĞREN becerilerinde gelişme, karmaşık sorunları açık, basit ve mantıksal adımlara ayırarak çözme ve düzenlemelerini sağlama ve matematiğin farklı disiplinlerle ilişkisini fark ettirme temel amaçlar. OKUYORUM OYNUYORUM: Online Okuma Programı kapsamında, çocukların kitapların maceralı yolculuğuna dahil olması, yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmelerini, sosyal duygusal gelişimlerine dair farkındalık kazanmaları, farklı yazar ve kitaplarla tanışmaları ve okumanın, hayal kurmanın heyecanlı yolculuğuna dahil olmaları amaçlanıyor. GİZLİ HAZİNEM: Çocuklara kişisel farkındalık kazandırmayı ve onların sosyal becerilerini geliştirmeyi hedefleyen bir eğitim programı. Bu etkinlikle, çocukların duygularını tanıdığı ve yönetmeyi öğrendiği; içinde yaşadığı çevre ve toplumu önemsemeye başladığı; sorumlu davranmayı, pozitif, sağlıklı sosyal ilişkiler kurmayı, kendisi ve çevresine zarar veren davranışlardan kaçınmayı öğrenmesi hedefleniyor. İNGİLİZCE KONUŞMA KULÜBÜ: Bu program, çocukların şarkı, resim tarifi, diyalog, kısa metinler, interaktif çalışmalar ve oyunlarla anadilde öğrendikleri şekilde duyarak ve konuşmayı deneyerek İngilizce öğrenmelerini hedefliyor. CILERE TABLET TEGV uzaktan eğitime erişimi yaygınlaştırmak ve dezavantajlı bölgelere de taşımak amacıyla Eski Arçelikliler Derneği ile ‘’Yeni Dünya Projesi’’ni başlattı. Projenin ilk bölümünde Beykoz’da Kılıçlı ve Zerzavatçı köylerindeki Kılıçlı İlköğretim Okulu ve Sait Taşçıoğlu İlköğretim Okulu ile Siirt/Kurtalan’da bulunan Gürgöze İlköğretim Okulu öğrencilerine tablet dağıtıldı. Projenin ikinci bölümünde Van Muradiye ve Hakkâri’deki öğrencilere 400 tablet verilecek. Bağış kampanyası ile ilgili ayrıntılı bilgi vakfın internet sitesinden alınabilir. Okulöncesi öğretmenleri destek istiyor Okulöncesi öğretmenleri teknoloji okuryazarlığı, teknolojik platformları kullanma ve dijital içerik oluşturma süreçlerinde desteğe ihtiyaç duyuyor. İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Toran ve Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Dr. Gökhan Güneş tarafından, “okulöncesi öğretmenlerinin Covid19 pandemisi sırasında pedagojik deneyimleri ve olası eğitim senaryosu” hakkındaki görüşlerini inceleyen bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırmadan elde edilen ilk bulgulara göre, okulöncesi öğretmenlerinin pandemi sürecinden hem kişisel hem de mesleki olarak etkilendikleri, teknoloji okuryazarlığı, teknolojik platformları kullanma ve dijital içerik oluşturma süreçlerinde desteğe ihtiyaç duydukları ve teknolojik, pedagojik alan bilgisi yeterliliği konusunda kendilerini zayıf hissettikleri ortaya çıktı. Verilere göre, çocuklar bu süreçten psikolojik ve gelişimsel olarak olumsuz etkilendi, aileler ise bu sürecin yönetiminde önemli bir çaba sarf etti ancak yeterli olamadı. Teknolojik yetersizlik Salgınla başlayan uzaktan eğitim sistemine ilişkin okulöncesi öğretmenlerinin teknolojiyi kullanma, dijital içerik oluşturma, alan bilgisini teknolojik alanda etkili kullanma noktasında kendilerini yetersiz algıladıkları sonucuna ulaştıklarını belirten Doç. Dr. Mehmet Toran şöyle devam etti: “Okulöncesi öğretmenleri, teknolojik altyapının yeterli olmadığı noktalarda anlık mesajlaşma programlarından da destek aldıklarını belirttiler. Bunun sebebini teknoloji kullanımı konusunda bireysel eksikleri kadar platform erişimlerinde yaşadıkları sınırlamalara da bağlayan katılımcılar, pandeminin hizmet içi eğitimlerin geliştirilmesi için bir fırsata dönüşebileceğinin altını çizdiler. Uzaktan eğitim ve dijital platform kullanımlarında öğretmenlerin gereksinim duydukları eğitim başlıkları arasında ise teknoloji okuryazarlığı, dijital içerik üretimi yer alıyor. Bununla birlikte çalışma grubunda yer alan okulöncesi öğretmenleri, COVID19 pandemisi gibi krizlere karşı mesleki olarak kendilerini güçlendirecek destek programlarına ihtiyaç duyduklarını, bu destek programlarının mesleki yeterlik ve psikolojik desteği kapsayacak şekilde olması gerektiğini ifade ettiler. Öğretmenler, yeni normaldeki eğitim uygulamalarının, okulların fiziksel koşullarından, sınıfların kalabalık olmasından ve uygulamalardaki belirsizlikten dolayı zor olacağını ifade ederken, sınıf mevcutlarının seyreltilmesi, uygun fiziksel ve donanımsal koşulların sağlanması koşuluyla yeni normalde eğitimin başarılı bir şekilde uygulanabileceğini belirttiler.” Odaklanma sorunu Araştırmanın, uzaktan eğitim sürecinde çocukların yaşadıkları problemlere dair verileri de içerdiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Toran’ın verdiği bilgilere göre uzaktan eğitimde çocuklar uzun süre ekran karşısında kalamadığını, odaklanma sorunu yaşadıklarını, çocukların dikkat sürelerinin oldukça sınırlı olduğunu, yönergeleri istenilen nitelikte alamadıklarını ve çocuklarla uzaktan etkili iletişim kuramadıklarını ifade ettiler. 9 bin öğretmene eğitim Toplantı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bir zamanlar öğrencisi olduğu okulda yapıldı. Bakan Selçuk, okuldaki öğrencilerin derslerine katıldı, birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve Sabancı Vakfı işbirliği ile hayata geçirilen “Köy Okulları Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenleri Mesleki Gelişim Programı”na yaklaşık dokuz bin öğretmen katıldı. Türkiye’nin tüm köy okulu öğretmenlerine ulaşma ve mesleki gelişimlerine destek olma hedefiyle yaklaşık bir sene önce başlayan proje kapsamında birleştirilmiş sınıflarda eğitim ve köyde öğretmen olmak gibi konularda eğitimler verildi. Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki Emirler Köyü İlkokulu’nda yapılan toplantıda konuşan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığı bir toplum hayaliyle ‘Eğitim hakkı tartışılmaz!’ diyoruz. Türkiye’nin her yerinde ve eğitimin her kademesinde desteklediğimiz projelerle kadın, genç ve engellilerin eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için çalışıyoruz. Kırsalda eğitimin niteliğinin artırılması için de Köy Okulları Değişim Ağı Derneği ile 4 yıldır çalışmalar yürütüyoruz” dedi. SINAVLAR OKULDA YAPILACAK ISMLIINEŞBKA’IVDNLEYANARZAI Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), okullarda sınav uygulamalarına ilişkin ayrıntıları 81 ile gönderdiği yazıyla paylaştı. Buna göre, öğrenciler müfredatın tamamından sorumlu olacak. 20202021 eğitim öğretim yılının birinci döneminde, ilkokul ve ortaokulların sınavları okulda yapılacak ancak kendisinde veya ailesinde kronik rahatsızlığı olan ya da Covid19 salgınından dolayı hasta veya temaslı olan öğrenci, okul içinde uygun bir zamanda ve izole bir ortamda sınava alınacak. Sınavların tarihine okullardaki alan/zümre başkanları kurulunca karar verilecek. Sınav süresi her ders için bir saat olacak. Cumartesi günleri de okullarda sınav yapılabilmesine imkân sağlanacak. Sınav tarihleri en az bir hafta önceden duyurulacak. Yatılı bölge okullarında kayıtlı olan ve uzaktan eğitim alan öğrenciler, sınav tarihlerinde pansiyonda konaklayabilecek. Öğrencilere, yüz yüze eğitim, canlı ders veya EBA TV takip ve ders etkinliklerine katılımlarına göre katılım puanı verilecek. Görsel sanatlar, müzik, beden eğitimi gibi dersler ve seçmeli derslerde sınav yapılmayacak. Ortaöğretim kurumlarına ilişkin gönderilen yazıda da öğrencilerin öğretim programlarındaki tüm konu ve kazanımların tamamından sorumlu olacağı ve ölçme ve değerlendirme uygulamalarının okul ortamında gerçekleştirileceği anımsatıldı. Yazıya göre, ölçme ve değerlendirme uygulama takvimi, eğitim kurumunun zümre başkanları kurulunca belirlenecek ve tüm öğrencilere süresi içinde duyurulacak. Cumartesi günleri de sınav yapılabilecek, her bir sınav için bir ders saati süre verilerek uygulanacak. Beden eğitimi ve spor, görsel sanatlar ve müzik derslerinin sınavları uygulamalı yapılacak. l ANKARA/Cumhuriyet CUMHURBAŞKANLIĞI YILLIK PROGRAMI Kadın üniversitesi programa girdi SEFA UYAR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 2019’da, Japonya ziyaretinde gördüğü ve Türkiye’ye döndüğünde YÖK Başkanı Yekta Saraç’a “Çalışmanı buna göre yap” talimatını verdiği kadın üniversiteleri, 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na eklendi. Programda, 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması, 23 bin akıllı tahta ihalesine çıkılması ile özel sektörün okul açmasının teşvik edilmesi de yer aldı. Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan programda, 2020’de eğitimde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildi, yapılması planlanan çalışmalar aktarıldı. Çalışmalar özetle şunlar: 5 yaş zorunlu eğitim kapsamında l Erken çocukluk eğitiminde 5 yaş zorunlu eğitim kapsamına alınacak. l Yeni derslik yapımı planlamasında, derslik inşa edilmesi planlanan yerdeki diğer eğitim binalarının verimli kullanımı dikkate alınacak, atıl vaziyetteki eğitim binalarının kullanımı öncelenecek. l Okullaşma ve tamamlama oranları artırılacak, devamsızlık oranları azaltılacak. l Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun tasarım ve beceri atölyeleri kurulacak. 23 bin akıllı tahta alınacak l EBA portalının içeriği öğretim programlarıyla uyumlu hale getirilerek zenginleştirilecek ve portalın etkin kullanımı yaygınlaştırılacak. l Teknolojiye erişimin sağlanması amacıyla okullara ağ altyapısı ve etkileşimli tahta kurulacak. Bu kapsamda, 7 bin 400 okulun ağ altyapı işletme ve bakımonarım işlemleri, 3 bin 500 okulun ağ altyapısı kurulumu tamamlanacak. 2 bin 500 okula GSM üzerinden internet erişimi sağlanacak. 23 bin etkileşimli tahta alım ihalesi yapılarak kurulumu gerçekleştirilecek. Özel okullara teşvik artırılacak l Mesleki ve teknik eğitim kurumları ile sektör arasında işbirliği protokolleri artırılacak. OSB’lerde mesleki ve teknik eğitim kurumlarının açılması ve desteklenmesi amacıyla sektörle işbirliği sağlanacak. l Özel mesleki ve teknik okullarda eğitim gören öğrencilere yönelik destek ödemeleri sağlanacak, özel sektörün okul açmasına yönelik yatırım teşvikleri artırılacak ve OSB’ler başta olmak üzere mesleki ve teknik okul sayısı ve çeşitliliği artırılacak. l Japonya örneği incelenerek sadece kadın öğrencilerin kabul edildiği kadın üniversiteleri kurulacak. l Akademik personellerin atama ve yükselme kriterleri alt sınırı, merkezi olarak yükseltilecek. Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nde düzenleme yapılacak. l Nitelikli yabancı uyruklu akademisyenlerin toplam istihdamı oranı içindeki payı artırılacak. l Yabancı dilde eğitim veren programların sayısı artırılacak. Okullaşma oranında düşme Programın “Hedefler” başlığında ise 2019’da yüzde 75.2 olan 5 yaş net okullaşma oranının 2020’de 75.1’e düşmesi beklenirken 2021’de ise yüzde 83’e artırılması planlanıyor. Tekli eğitimdeki öğrenci oranına ilişkin hedef şöyle: “İlkokul için 2020’de beklenen yüzde 63.2, 2021’de olması hedeflenen yüzde 85. Ortaokul için 2020’de beklenen yüzde 80.9, 2021’de olması hedeflenen yüzde 87.5. Lise için 2020’de beklenen yüzde 97.4, 2021’de olması hedeflenen yüzde 97.5.” l ANKARA / Cumhuriyet ÜNİVERSİTEDEN BİLİM KARŞITI KONGRE Pozitivizmi hedef alan alana SEFA UYAR Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin, cemaat ve tarikat bağlantılı vakıflar ile düzenlediği 4. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’nin ardından, Harran Üniversitesi de bilimi hedef aldı. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenecek 14. Uluslararası Mevlidi Nebi Sempozyumu tanıtım metninde, çocukların, “kitle iletişim araçları, pozitivist eğitim ve sokakların kıskacında büyüdüğü, anne ve babaları tarafından gerekli ilgiyi çoğunlukta görmediği” iddia edildi. Üniversiteler aracılığıyla pozitivizm ve materyalizm üzerinden gerçekleştirilen eğitim eleştirilerine Harran Üniversitesi de katıldı. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, 14. Uluslararası Mevlidi Nebi Sempozyumu’nun “İslam ve çocuk” temasıyla 14 Aralık’ta düzenleneceğini açıkladı. Sempozyumun, “Bir yetişkin olan Hz. Âdem ile başlatılan insanlık âleminde çocukların hep yer aldığı görülmekte” ifadeleri ile başlayan tanıtım metninde, çocukların yetiştirilmesinde toplumun kültür ve değerlerinin etkili olduğu, “içinde yaşadığımız toplumun kültür değerlerinin oluşmasında ise Kuran ve sahih sünneti referans alan İslamın belirgin etkisi” bulunduğu kaydedildi. Kuran ve sahih sünnette, “çocuklarla ilgili cahiliye âdetlerinin katı tavırlarının ortadan kaldırıldığı, çocukların hayat haklarının güvence altına alındığı, bu amaçla anne rahmindeki çocukların öldürülmesine, kız çocuklarının diri diri gömülmesine engel olunduğu” belirtildi. ‘Kitle iletişim araçları kıskacı’ Sempozyum tanıtım metninde, çocukların, “kitle iletişim araçlarının, pozitivist eğitimin ve sokakların kıskacında büyüdüğü, anne ve babaları tarafından gerekli ilgiyi çoğunlukla görmediği” iddia edilirken, bu çocukların yetiştirilmesinde, “Kuran ahlakının en güzel örneğini yaşantısıyla gösteren Hz. Muhammed’in güzel örnekliğine her zamankinden çok ihtiyaç olunduğunun apaçık ortada olduğu” kaydedildi. 26 Ekim’de duyuruya çıkılan sempozyumun programı 11 Aralık’ta ilan edilecek. Sempozyumun dili ise Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak belirlendi. Pozitivizm, teoloji (ilahiyat) ve metafizik (fizik biliminin ötesinde kalan) içermeyen, sadece fiziksel veya maddi dünyanın gerçeklerine dayanan düşünce anlayışıdır. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle