12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 21 OCAK 2020 SALI EDİTÖR: ALPER İZBUL HABER Belki de iyi oldu Adam, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından FETÖ üyesi olmaktan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılıyor. İstinafa gidiyor, Ankara 20. Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozuyor, beraatına ve tahliyesine karar veriyor. Savcılığın itirazı üzerine, Ankara 21. Bölge Adliye Mahkemesi tekrar müebbete hükmediyor ve ardından da yakalanması kararını veriyor. Bunların hepsi de yasal mahkeme kararları. Ankara 20. Bölge Adliye Mahkemesi’nin beraat ve tutukluluk halinden salıverilmesine karar verdiği aynı dosyada, Ankara 21. Bölge Adliye Mahkemesi müebbet hapse ve tekrar tutuklanmaya hükmedecek deliller buluyor ve suçu sabit görüyor. Aynı dosya, aynı kanunlar, aynı usul hukuku, aynı delillerle işlevleri birbirinin aynı iki mahkeme, aynı kişi hakkında iki yüzde yüz ters yönde karar alabiliyor. Bu durumda bunlardan birinin doğru birinin yanlış olması gerekir. Hangisi doğru, hangisi yanlış? Hangisi adil, hangisi zalim? İkilem yalnız bu olayla sınırlı değil. Aynı yargı düzeninin mahkum ettiği ya da beraatına hükmettiği benzer durumda binlerce insan var. Şimdi yukarıdaki kararlarına tanık olduğunuz bu yargının kararlarını nasıl içinize sindirip, onun masum dediklerinin gerçekten masum, suçlu dediklerinin gerçekten suçlu olduklarına inanacaksınız? HHH Bilge Montaigne, Denemeler’inde şöyle der: “Aklım beni bir kere yanılttıktan sonra, bir daha ona nasıl güvenebilirim ki...” Sonra da ekler: “Eğer hep yanlış çalışsa kolay. O zaman onun söylediğinin tersini yaparım sorun çözülür, ama ne zaman doğruyu gösteriyor, ne zaman yanlışı o da belli değil ki...” Metin İyidil hakkında hangi mahkemenin kararı daha doğrudur, bunu bilmek de bu durumda mümkün olmuyor. Ve bütün bunları görünce insanın aklına ister istemez, Osman Kavala’nın iki yılı çoktan aşan tutukluluğu geliyor. Anımsayacaksınız, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Gezi olaylarının düzenleyicisi olarak cebir şiddet kullanarak müesses nizamı devirmek ve yürütme ile yasamanın işleyişlerini engellemekten tutuklu olarak yargılanan Osman Kavala hakkında, cebir şiddet kullandığı yolunda hiçbir müspet delil olmadığından, iki yılı aşan tutukluluk halinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 4, 5 ve 18. maddelerinin ihlalini oluşturduğundan derhal tahliyesine hükmetmiş, ama anayasanın 90. maddesinin, amir hükmüne karşın davaya bakan mahkememiz, tutukluluk halini devam ettirmişti. Bu durumda neyin hukuka uygun, neyin hukuka aykırı olduğunu saptamak kolaydı. Çünkü hukuk, yerel mahkemenin AİHM kararına uymasını amirdi. Ama bu husus göz ardı edildi, tutuklulukta direnildi. Şimdi sormak gerek: Metin İyidil’in palas pandıras beraatını ve tahliyesini içlerine sindiremeyenler Osman Kavala’nın tutukluluk yoluyla yargısız infazını içlerine sindiriyorlar mı? Adalet Bakanı bu konuda ne der acaba? HHH İyidil olayı, Cumhurbaşkanı’nın da tepkisini çekti. O da “yargının yaptığının çok çok üzücü olduğunu” söyledi Berlin’e hareket etmeden önce düzenlediği basın toplantısında. Yargıdaki çarpıklığın ayan beyan ortaya çıkmasına yardım etmesi açısından Metin İyidil olayının belki de yararlı olduğu bile söylenebilir. Yalnız bunun için olaydan gerekli dersin çıkarılması gerekir ki o da yargının adil olması için her şeyden önce bağımsız olmasının zorunluluğunun öncelikle anlaşılmasıdır. Yargının bağımsızlığı bir kez çiğnendi mi, bir de bakarsınız ki, oraya hiç ummadığınız güçler sızıvermişler. Bunun engellenmesi oraya buraya verilecek talimatlarla değil, yargı bağımsızlığını bir an önce yasal ve anayasal güvenceye alacak düzenlemelerle mümkün olabilir ancak. Tuzla’dan Kop’a sıcacık bir dokunuş CHP Tuzla Kadın Kolları, Bayburt’un Kop köyünde kışlık kıyefet ihtayacı olan 80 çocuğa yardımda bulunarak sevindirdi. Köy muhtarı, CHP Tuzla İlçe Başkanlığı’na, 80 çocuğun kışlık kıyafete gereksinimi olduğununu içeren bir mektup gönderdi. Kadın kolları da, bot, mont, kazak ve kırtasiye malzemelerinden oluşan kolileri köye ulaştırarak çocuklara dağıttı. CHP Tuzla Kadın Kolları Başkanı Havva Perihan Ak, “Gidip gördüğümde okullarının tamir edilmediğini de gördüm. Çocuklar Maden köyünde, okullarından çok uzakta eğitim görüyorlar. Ziyaretimden çok mutlu ve buruk ayrıldım” dedi. l İç Politika Seni kim korudu?CHP Sözcüsü Öztrak’tan MHP lideri Bahçeli’ye 12 Eylül göndermesiyle rapor resti: CHP Sözcüsü Faik Öztrak, MHP’nin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında rapor hazırlaması ve suç duyurusu hazırlığı konusunda, “Ellerinde ne varsa ortaya koysunlar” dedi. Öztrak, 12 Eylül’de yargılanmayan tek dernek başkanının MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğuna işaret etti. Öztrak, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. FETÖ’nün siyasi ayağıyla ilgili tartışmalara değinen Öztrak, şöyle konuştu: “FETÖ’nün siyasi ayağı mutlaka ortaya çıkarılmalıdır ve bu TBMM’nin gözetimi altında yapılmalıdır. Bu çerçevede bizim TBMM’ye verdiğimiz araştırma önergesi, anlaşılan belli mahfillerin oyununu bozmuş, senaryosu olgunlaş CHP’li Öztrak, MHP lideri Bahçeli’nin 12 Eylül döneminde yargılanmayan tek dernek başkanı olduğunu anımsattı. tırılmaya çalışılan bir operasyonu deşifre etmiştir. Yapılmak isteneni Bahçeli anlatmıştır. Hapiste yumuşatılan mahkumları Saray’ın emrindeki hâkim ve savcılar konuşturacak; ‘Siz gelseydiniz, Bakanlar Kurulu’na ve bürokrasiye kimleri alacaktınız’ diye soracak. Buradan da siyasi cadı avı başlatılacaktı. Ama biz, ‘Bu işe Meclis vaziyet etmelidir’ deyince paniğe kapıldılar ve gerçek muratlarını da ortaya koydular. Artık Erdoğan’ın seçimle iktidara gelme dönemi sona ermektedir. Böyle bir ortamda yargı gücünü elinde tutan Erdoğan ve ortağı, FETÖ meselesini kolaylıkla siyasi bir baskı aracına dönüştürebilir.” MHP lideri Bahçeli’nin, 12 Eylül askeri darbesini değerlendirirken kulandığı, “Şimdi çok konuşan Faik Öztrak. Soruyorum: İlhan Öztrak neyin olur acaba” açıklamasının sorulması üzerine ise Öztrak, şunları söyledi: “Rahmetli İlhan Öztrak benim amcam. Aynı zamanda çok büyük saygı duyduğum üniversiteden hocam. Ben 40 yıla yaklaşan bir süredir devlet hizmetindeyim. Benim ailem de Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar bu devletin hizmetinde olmuş, başka bir şey düşünmemiş. Biz hesabımızı tarih önünde her zaman veririz. Madem 12 Eylül dosyası açılıyor, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası diye bir da va vardı. 564 sanıklıydı, 220’si idamla yargılanmıştı. Bu dava kapsamında başında ‘ülkücü’ ismi geçen 16 derneğin, 15 tanesi hakkında dava açılmıştı ve başkanları idamla yargılandılar. Tek bir istisnaydı. Ülkücü Akademisyenler Derneği... Derneğin başında Devlet Bahçeli vardı. Şimdi soruyorum; kendisini 12 Eylül’de en fazla korumaya mazhar ülkücü haline kim ya da kimler getirdi?” Öztrak, MHP’nin CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkında rapor hazırlaması konusunda da “Hep söylüyoruz. Demirden korksak, trene binmezdik. Hodri meydan. Ellerinde ne varsa ortaya koysunlar. ByLock dosyasına gelince... Devletin arşivleri elinde onu onlar bulacaklar” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Adalet Bakanlığı’nın yaptığı görevde yükselme sınavları, sonuçlarıyla tartışma yarattı Derece aldılar, sözlüden kaldılar! Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumların görevde yükselme sınavları yapıldı. Ancak sınav sonucuna göre, Türkiye birincisi, ikincisi, üçüncüsü olanlar da dahil çok sayıda personel mülakatta elendi. Konuya tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba “İsmi ‘Adalet’ olan bir bakanlığın kendi personeli arasında göz göre göre ayırımcılık yapması kabul edilemez” dedi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından Ceza İnfaz Kurumu 2. Müdürü, Denetimli Serbestlik Müdür Yardımcısı, idare memuru, şef, memur ve öğretmen kadrolarına atama yapılması için 23 Mart 2019 tarihinde Ankara’da yazılı sınav gerçekleştirildi. Sınavda başarılı olan adaylar 23 Eylül 2019 tarihinde sözlü sınava (mülakat) tabi tutuldu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ve 26.12.2019 tarihinde sonuçları açıklanan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı mülakatlarında haksızlık yapıldığı ve Türkiye çapında derece yapanların da bulunduğu çok sayıda personelin mülakatlarda elendiği iddia edildi. 34 kadro boş kaldı Denetimli Serbestlik Müdür Yardımcılığı, Ceza İnfaz Kurumu İkinci Müdürlüğü, idare memurluğu, öğretmenlik ve baş memurluk alanlarında yazılı sınavda 100 ila 80 puan alarak kendi alanlarında Türkiye’de ilk ona giren adaylara mülakatta 70 puan altı verilerek elenmesi iddianın temel gerekçesi oldu. Özellikle Denetimli Serbestlik Kurumu’na 75 müdür yardımcısı kadrosu ihdas edilmesine rağmen, 100 ve 90 puan arasında alan adaylar mülakatta elendi, 41 müdür yardımcısı kadrosuna atama yapılıp 34 kadro boş bırakıldı. Konuyla ilgili Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM’ye soru önergesi veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Adalet Bakanı’nda biraz adalet duygusu varsa mülakat sonuçlarını iptal edip hak eden personelin hak ettiği görevlere atamasını yapar. Yoksa hem kendisi hem de bakanlığı yıllarca ‘ah’ almaya devam edecektir” dedi. Ağbaba, Bakan Gül’e şu soruları yöneltti: “Kurum mevzuatının, işleyişinin sorulduğu yazılı sınavda tüm soruları bilerek Türkiye birincisi olan personelinizin mülakatta elenmesi Bakanlığınız tarafından nasıl değerlendirilmektedir? Denetimli Serbestlik Müdür Yardımcılığı için 75 kadro ihdas edilmesine rağmen, yüksek puan alan 34 personelin kadroları boş bırakılarak 41 müdür yardımcısı ataması yapılmasının sebebi nedir?” l Haber Merkezi IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN ERDOĞAN’DAN CHP’NIN ‘FETÖ’NÜN SIYASI AYAĞI ARAŞTIRILSIN’ ÖNERGESINE ILGINÇ TEPKI: Meclis’i buna karıştıramazsın CHP’nin “FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın komisyonu” önergesine ilişkin konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Parlamentonun içinde veya herhangi siyasi partide, AKP’de, MHP’de bu tür adamlar mı var? Hadi ispatla. Meclis’i buna karıştıramazsın” dedi. Almanya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, CHP’nin FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmasına yönelik komisyon önergesi sunmasına ilişkin “İddia sahibi kim? CHP... Sen iddia sahibi olduğuna göre bir de fa bu iddianı ispatlamakla mükellefsin. Parlamentonun içinde veya herhangi siyasi partide, AKP’de, MHP’de bu tür adamlar mı var? Hadi ispatla. Eğer ispatlayamıyorsan demek ki bunlar sende... Ya CHP içinde var, ya İYİ Parti’de var, ya HDP’de var. Bunu ispatlayamayan bu parti parlamentonun tamamını zan altına almak için böyle bir yola başvurdu. Daha geçenlerde Urla Belediye Başkanı’nın FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. Şu anda ne oldu? Tutuklu içeride. Mahkemesi devam ediyor. Bunun bedelini ödeyecekler. Önce sen iddia sahibisin, bu iddianı ispatla. Meclis’i buna karıştıramazsın” yanıtını verdi. l İç Politika Erdoğan CHP’li Haydar Hakverdi ‘çek yasası’ teklifi sundu CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, karşılıksız çekler nedeniyle yaşanan yargı sürecinde tarafların mağduriyetini giderilmesinin düzenleyen yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. CHP’li Hakverdi, Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz nedeniyle sanayici, esnaf ve tüccarların önünü göremez olduğuna, iflasların yaşandığına dikkat çekti. Karşılıksız çeklerde mahkemeler tarafından hükmedilen adli para cezalarının şikâyetçiye ödenememesi nedeniyle yasal değişiklik yapılması gerektiğini söy leyen Hakverdi’nin teklifi ile yasaya göre hükmedilecek çek miktarı kadar para cezasının ceza yükümlüsü tarafından kısmen veya tamamen ödenmesi halinde, ödeme tarihinden itibaren 1 ay içerisinde, çek hamili olan alacaklıya ödenmesi sağlanacak. Bu durumda hem karşılıksız çek kesilmesi halinde ticari hayatın güvenli olması, hem de olası kısmi veya tam ödeme halinde ödenen meblağın alacaklıya iletilmesi ile borçlunun ödediği miktar nispetinde borcundan kurtulması sağlanacak. l ANKARA / Cumhuriyet CHP: Bağış kampanyaları 6 ay içinde sonuçlansın CHP, 15 Temmuz şehit ve gazileri ile Beşiktaş terör saldırısı mağdurları için toplanan 397.2 milyon TL tutarındaki bağışların “doğrudan şehit yakınları ve gazilere dağıtılması” için yasa teklifi verdi. Teklifin gerekçesinde, yaklaşık 3.5 yıldır bağışlardan mağdurlara tek kuruş yardım yapılmadığı vurgulanırken, “Bağışların mağdur ve mağdur yakınlarına ulaştırılması, TBMM’nin 15 Temmuz’da canı pahasına darbele direnen millete olan borcudur” denildi. 5 maddeden oluşan yasa teklifiyle kamu kurum ve kuruluşla rınca doğal afet, can ve mal kayıplarına yol açan terör olayları ile afet benzeri olaylardan sonra, mağdur ve mağdur yakınları için düzenlenen bağış ve yardım kampanyalarının altı ay içinde sonuçlandırılması öngörülüyor. Teklife göre, 15 Temmuz Dayanışma Kampanyası ile Beşiktaş terör saldırısı kampanyası için toplanan ancak Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’na aktırılan bağışların ise Sayıştay denetiminin ardından üç ay içinde mağdur ve mağdur yakınlarına aktarılması amaçlanıyor. l ANKARA / Cumhuriyet DEMİRTAŞ: Attığınız çatal bıçak artık bizi yaralamıyor Edirne’de tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kitabının tiyatroya uyarlanması ve sahnelenmesi üzerine başlayan tartışmalara ilişkin avukatları aracılığıyla sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. AKP’nin “barış” kelimesini duyunca kırmızı görmüş boğaya dönmüş gibi olduğunu söyleyen Demirtaş, “Barış isteyen herkesi neden anında terörist ilan ediyor? Aklı başında herkes bunun cevabını biliyor, değil mi? Çünkü arkasına saklanacakları tabutlara ihtiyaçları var. Yoksulluğun, işsizliğin, yolsuzluğun sorgulanmaması için gencecik evlatlarımızın cenazelerine ihtiyaçları var. Barış olursa istismar edebilecekleri konu kalmayacak. Milliyetçilik ve beka söylemiyle toplumu artık kutuplaştırıp karşı karşıya getiremeyecek, buradan oy sağlayamayacaklar. Barış diyene bunca öfkenin, bunca nefretin nedeni budur” dedi. 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği’nin ödül gecesinde Ahmet Kaya’ya yönelik bıçak ve çatal fırlatılması olayını anımsatan Demirtaş, “Fırlattığınız çatallar, bıçaklar artık bizi yaralamıyor. Birlikte olmak için, yan yana durmak için daha fazla cesaretlendiriyor, güç veriyor, moral veriyor. Devam edin, devran dönüyor” ifadelerini kullandı. l İç Politika RAHŞAN ECEVİT’İN CENAZESİ Definden sonra yasa çıkarılacak Eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’in Devlet Mezarlığı’na defnedilmesine olanak sağlayan Devlet Mezarlığı Hakkında Yasada Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Teklifi, beş partinin ortak imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklif, AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç, HDP Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç, MHP Grup Başkan Vekili Muhammed Levent Bülbül ve İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın imzasını taşıyor. Teklif, Devlet Mezarlığı Hakkında Yasa’nın birinci maddesine “Devlet Mezarlığı’na defnedilenlerin eşleri de vasiyetleri üzerine Devlet Mezarlığı’na defnedilebilir” fıkrasının eklenmesini öngörüyor. Teklifte, düzenlemenin yürürlük tarihi de 1 Ocak 2020 olarak belirlendi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle