10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] İsrail, Doğu Akdeniz’deki Leviathan sahasından Mısır’a doğalgaz sevkıyatına dün başladı Akdeniz’de enerji satrancı Doğu Akdeniz’de enerji mücadelesi gerilimi sürerken İsrail ve Mısır’ın dün, iki komşu ülke arasında barı şın sağlandığı 1979’un ardından imzala nan en önemli anlaşmalardan biri kap samında doğalgaz alışverişine başladığı bildirildi. İsrail Enerji Bakanlığı’ndan ya pılan yazılı açıklamada, Mısır’a doğalgaz ihracatına başladıkları belirtilirken “Bu adım her iki ülkenin de ekonomik çıkar larına hizmet edecek” denildi. İsrail’e ait Leviathan ve Tamar doğalgaz sahaları Anlaşma, İsrail’in Leviathan ve Tamar doğalgaz sahalarının işletmesini elinde bulunduran şirketler ile Mısır’ın Dolphinus şirketi arasında yapılmıştı. nın işletmesini elinde bulunduran şirketler ile Mısır’ın Dolphinus şirketinin geçen yıl yaptığı anlaşmaya göre, İsrail, 15 yıl boyunca 19.5 milyar dolar değerin deki 85 milyar metreküp gazı Mısır’a ihraç edecek. İsrail’in Akdeniz’deki bu iki sahasının işletme ortaklarından Delek Drilling’in CEO’su Yossi Abu, “Anlaşma, Ortadoğu enerji sektörü için yeni bir dönemi simgeliyor” diye konuştu. İsrail, 1 Ocak’ta da Akdeniz’deki Leviathan sahasından çıkan gazı, Ürdün’e ihraç etmeye başlamıştı. Mısır’a gidecek doğalgazın aynı zamanda buradaki sıvılaştırılmış doğalgaz terminalleri üzerinden Avrupa’ya aktarılabileceği belirtiliyor. Mısırlı yetkililer, böylece ülkenin bölgesel bir enerji merkezi haline gelmesini umuyor. Öte yandan, iki ülkenin son hamlesinin, İsrail Enerji Bakanı Yuval Stei nitz ve Mısır Enerji Bakanı Tarık el Molla’nın İtalya, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Ürdün enerji bakanları ve Filistinli yetkililerle buluştuğu Kahire’deki Doğu Akdeniz Gaz Forumu öncesinde gelmesi dikkat çekti. Doğu Akdeniz, son dönemlerde dünya enerji devlerinin ilgi odağı olmuş durumda. GKRY, tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgelerde İtalyan ve Fransız şirketlere doğalgaz arama ruhsatı vermiş, Ankara da bu hamleye karşı bölgeye iki sondaj gemisi göndermişti. Yunanistan, GKRY ve İsrail, Türkiye’yi bypass eden EastMed boru hattı projesinde imzaları geçen ay atmıştı. Trablus diken üstünde Ruhani, uçakta ölen 176 kişi için açılan taziye defterini imzaladı. Gözaltı furyası İran’ın, Süleymani suikastına misilleme olarak Irak’taki ABD üslerine füzeli saldırı düzenlediği gün Ukrayna’ya ait bir uçağı düşürmesine ilişkin gözaltılar sürüyor. Tahran önceki gün uçağın düşürülmesinde sorumluluğu olduğu belirtilen kişilerin gözaltına alındığını duyurmuş ancak kaç kişi olduğuna dair detay vermemişti. İranlı yetkililer dün uçağın füze ile vurulma anının görüntülerini çekerek basınla paylaşan kişinin de gözaltına alındığını açıkladı. Görüntüleri ilk yayımlayan, Londra’da yaşayan gazeteci Nariman Gharib Tahran’ın videoyla ilgili yanlış kişiyi tutukladığını savundu. Bu arada New York Times gazetesi uçağın 30 saniye arayla iki roketle vurulduğu iddiasını gündeme taşıdı. Ruhani’den gözdağı ABD’nin İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi Irak’ta öldürmesinin ardından TahranWashington hattında yükselen tansiyonda yeni kriz başlığı, uluslararası nükleer anlaşmanın (JCPOA) akıbeti oldu. ABD’nin tek taraflı olarak çekildiği, İran’ın ise son gerilimin ardından yükümlülüklerini uygulamayı askıya aldığını duyurduğu JCPOA yerine ABD Başkanı Donald Trump patentli yeni bir anlaşma imzalanması önerisine İran’dan sert tepki geldi. Trump’ın İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile yeni bir “Trump Anlaşması” konusunda mutabık kaldıklarına ilişkin açıklamasına yanıt veren İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, önerinin “garip” olduğunu söyledi. JCPOA’nın taraflarından olan İngiltere’nin attığı adımı “yanlış” olarak nitelendirdi. Başkent Tahran’da kabine toplantısında konuşan Ruhani, “Biz bölgede güvenlik sorunu yaşanmasını istemiyoruz. Bu bölgeden, savaşmadan akıllıca gidin. Bugün ABD askerleri güvende değil. Yarın Avrupalı askerler de tehlikede olabilir. Gelin, nükleer anlaşmaya geri dönelim” dedi. Irak’a yaptırım kartı çıktı ABD, İran’la sürdürdüğü nüfuz mücadelesinin savaş sahası haline gelen Irak’ın yabancı güçlerin ülkeden çekilmesi yönünde karar alması ve Rusya’yla S400 hava savunma sistemleri satın alınması için görüşmelere hız vermesi nedeniyle yaptırım tehdidini gündeme getirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Ortadoğu’dan sorumlu Bakan Yardımcısı Joey Hood, Irak’ın olası S400 hava savunma sistemi alımının ABD’yi yaptırım uygulamaya kışkırtabileceğini söyledi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise Irak’ın S400 savunma sistemi alması halinde ABD’nin olası yaptırımlarına nasıl karşı koyacaklarını bildiklerini söyledi. “ABD’nin yaptırımlarından korkmuyoruz” dedi. Libya’nın doğusunda hâkimiyeti elinde bulunduran Tobruk merkezli Libya Ulusal Ordusu’nun lideri Halife Hafter’in, Türkiye ve Rusya öncülüğünde yapılan ateşkes görüşmelerinden çekilmesinin ardından yeniden çatışmaların başlamasına ilişkin kaygılar artıyor. Hafter’in müttefiki Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, yerel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada “Ateşkes sona erdi, savaş devam edecek” ifadelerini kullandı. Hafter güçlerinin, 12 Ocak’ta çatışmayı durdurduğunu ilan etmesine rağmen, Trablus çevresinde füze saldırılarında bulunduğu iddia edildi. Salih, televizyonda yayımlanan konuşmasında, 12 Ocak’ta Türkiye ve Rusya’nın yaptığı ateşkes çağrısına “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e duydukları saygı” nedeniyle olumlu yanıt verdiklerini söyledi. AA’nın Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) kaynaklarına dayandırdığı haberde ise Hafter güçlerinin, Ramle ve Salahaddin bölgelerindeki yerleşim alanlarına roket attığı belirtildi. Moskova’da hafta başında yapılan görüşmelerin ardından ateşkes rejimine ilişkin oluşan taslak metni, Trablus merkezli UUH tarafından kabul edilmiş, Hafter’in ise önceki gün sabaha kadar süre istediği bildirilmişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı, önceki gün yaptığı açıklamada taslağı imzalamayan Hafter’in gece geç saatlerde Moskova’dan ayrıldığını duyurmuştu. ‘İmzayı BAE engelledi’ Feyyaz Saraj’ın liderliğini yaptığı UUH cephesinden, Hafter’in ateşkes metnini imzalamamasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) etkisi olduğuna ilişkin değerlendirmeler geldi. Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid elMişri dün yaptığı basın toplantısında, “BAE’nin Moskova Maslahatgüzarı, Libya’da ateşkes anlaşmasının yapılamamasının nedenlerinden biridir” ifadelerini kullandı. Hafter’e Fransa, Suudi Arabistan, Mısır ve BAE destek verirken, Rus paralı askerlerinin de Libya Ulusal Ordusu saflarında savaştı Hafter güçlerinin Trablus çevresinde roket saldırıları düzenlediği iddia edildi. ğı iddia ediliyor. Bu arada, Libya’da siyasi çözüm için 19 Ocak’ta Berlin’de yapılacağı duyurulan uluslararası konferans için çalışmalar sürerken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da yapılan görüşmelerin konferansa hazırlık niteliğinde olduğunu söyledi. Lavrov, Berlin’deki konferansa Libya’daki tüm taraflarının çağrılması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, Hafter’in ateşkes anlaşmasını imzalamak için iki günlük süre istediğini de hatırlattı. ABDış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise destek verdikleri Berlin Süreci’nin başarıya ulaşmasının garantisinin olmadığını vurguladı. Askeri çözümden yana olmadıklarını vurgulayan Borrell’in “Bugün Avrupalılar, 6 ay öncesine göre daha aktif ancak şu an Ruslar ve Türkler Libya konusunda çok güçlü bir rol oynuyorlar” şeklindeki sözleri dikkat çekti. Erdoğan, Trump’la görüştü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Libya’daki son durum ve bölgesel gelişmeler ele alındığı açıklandı. ‘2 BİN SURİYELİ LİBYA’YA’ Türkiye’nin BM tarafından tanınan UUH yönetimine destek vermek üzere Libya’ya asker gönderme kararıyla birlikte gündeme gelen “Suriyeli savaşçılar” hakkında İngiliz Guardian gazetesi özel bir haber yayımladı. Gazetenin, Türkiye, Suriye ve Libya’daki kaynaklara dayandırdığı haberinde, Suriye’den Türkiye’nin desteğiyle yaklaşık 2 bin savaşçının Libya’ya yerleştirileceği iddia edildi. Gazeteye göre Türkiye’nin finanse ettiği ÖSO bağlantılı “Suriye Milli Ordusu” adlı oluşumdan 300 kişi 24 Aralık’ta sınırdaki “HavarKilis askeri geçiş noktasından” Türkiye’ye geçti. 29 Aralık’ta ise 350 kişi daha geçiş yaptı. Guardian, bu kişilerin Libya’nın başkenti Trablus’a uçakla gönderildiği ve Hafter güçleri tarafından saldırı altında bulunan kentin doğu cephesinde görevlendirildiği iddiasını aktardı. Gazeteye konuşan Suriye Milli Ordusu kaynakları, Suriye’de 450550 TL maaş verilen savaşçıların Libya’da 2 bin dolar (11 bin 800 TL) kazanacağını, altı aylık iş sözleşmesini Türk ordusuyla değil Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle imzaladıklarını, Türkiye’nin ise tümüne Türk vatandaşlığı vaat ettiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “vatandaşlık” iddiasının gerçek dışı olduğunu açıkladı. Ankara, Libya’ya Suriye’den savaşçı gönderildiği yönünde daha önce de gündeme gelen iddiaları reddetmişti. Medvedev’den ‘reform’ istifası Rusya’da Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “parlamentoya daha geniş yetkiler vermeyi” de içeren kapsamlı anayasa değişiklikleri çağrısının ardından, Başbakan Dimitri Medvedev hükümetin istifa edeceğini açıkladı. Süreyi uzatma hamlesi mi? Sürpriz olarak nitelendirilen gelişmeyle ilgili ilk işareti, Rusya’nın yasama organı Federal Meclis’te yaptığı konuşmasında Putin verdi. Federal Meclis’in Federasyon Konseyi ile birlikte iki kanadından biri olan Duma’ya, göreve gelecek başbakan, başbakan yardımcıları ve federal bakanlar hakkında belirleyici kararı verme hakkı verilmesi gerektiğini söyleyen Putin, devlet başkanına ise bu kararı veto hakkı verilmemesi gerektiğini savundu. Putin, devlet başkanlarının görev süresinin gözden geçirilmesi gerektiğini, anayasanın başkanlara toplam en fazla iki dönem görev hakkı tanıyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Üst üste iki dönem başkanlık yaptıktan sonra dört yıl boyunca başbakan Putin, Medvedev’in ardından başbakan adayı Mişustin ile görüştü. lık görevine geçen ve daha sonra tekrar devlet başkanlığına dönen Putin’in yeni düzenlemeyle, kendi iktidar süresini uzatmak üzere bir hamle yapabileceği de yapılan yorumlar arasında. Putin: Güvenlik Konseyi’ne atanabilir Putin ayrıca, “Rusya güçlü bir devlet başkanlığı ülkesi olarak kalmalı. Devlet başkanı, başbakan ve bakanları görevden alma yetkisini ise korumalı” ifadelerini kullandı ve anayasal düzenlemeler için halk oylaması yapılması gerektiğini belirtti. Putin’in en yakın çalışma arkadaşlarından olan ve da ha önce devlet başkanlığı görevinde de bulunan Medvedev ise bu konuşmanın ardından yaptığı açıklamada, “Devlet başkanına bu kararın uygulanması için gerekli tüm kararları alma imkânı sunmak üzere hükümetin tümüyle istifa etmesinin doğru olacağını düşünüyorum” dedi. Putin’le birlikte kameralar karşısına çıkan Medvedev, “Bu değişiklikler, sadece anayasanın bazı maddelerinde değil, genel itibarıyla yasama, yürütme ve yargı erklerinin dengesinde ciddi değişiklikleri beraberinde getirecek” dedi. Putin ise istifa açıklamasının ardından, yeni hükümet kurulana kadar Medvedev ve bakanların görevlerine devam etmelerini talep etti. Hükümet üyeleriyle bir araya gelen Putin, Medvedev’in, kendisinin başkanlığını yürüttüğü Güvenlik Konseyi’nin başkan yardımcılığını üstlenebileceğini belirtti. Kremlin basın dairesinden dün akşam saatlerinde yapılan açıklamaya göre ise Putin, Federal Vergi Dairesi Başkanı Mihail Mişustin’e başbakanlık görevini önerdi. Olumlu yanıt alan Putin’in adaylığı Duma’ya sunduğu belirtildi. ÖFKE DINMIYOR L übnan’da işsizliğe ve yolsuzluğa karşı protesto dalgası sürüyor. Önceki gece başkent Beyrut’taki Merkez Bankası önünde toplanan göstericiler ile güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşandığı belirtildi. Beyrut’un en işlek caddelerinden Hamra’da lastikleri yakan, bazı bankaların camlarını kıran eylemcilere polis göz yaşartıcı gaz ile müdahale etti. Ülkenin resmi haber ajansı NNA, protestoların başlamasından bu yana en sert olaylardan birine sahne olan Hamra’daki çatışmalarda en az 37 kişinin yaralandığını, 59 eylemcinin gözaltına alındığını aktardı. Kimi kaynaklar, bazı grupların hükümet kurma görevi verilen Hasan Diab’ın evine yürüdüğünü iddia etti. Geçen ekimde patlak veren protestolar Başbakan Saad Hariri’yi koltuğundan etmişti. 716 OCAK 2020 PERŞEMBE Saldırıda 10 sivil yaşamını yitirdi. İdlib’de Rus bombardımanı Rusya ile Türkiye arasındaki mutabakat sonucu Suriye’nin büyük ölçüde cihatçıların etkinliğindeki İdlib vilayetinde geçen pazar başlayan ateşke İsrail, Suriye’yi yine vurdu Suriye resmi haber ajansı SANA’nın askeri kaynağa dayandırdığı haberinde, önceki gün İsrail’e ait savaş uçaklarının Humus’taki T4 as sin ardından Rus keri hava üssüne saldı uçakları dün böl rı gerçekleştirdiği belirtil geye hava saldırısı düzenledi. Muhalif kaynaklar ve görgü tanıklarının verdiği bilgile di. Hava savunma sistemlerinin çok sayıda füzeyi durdurduğu ancak 4’ünün üsse isabet ederek maddi hasara yol açtığı iddia edildi. Suriye İnsan Hakla re göre saldırılar rı Gözlemevi ise İran bağ Khan al Subl, Maasaran ve İdlib’in güneyinde kalan bazı yerleşim birimlerini hedef aldı. 10 sivilin yaşa lantılı üç milisin öldüğünü duyurdu. İsrail, iç savaşın başladığı 2011’den bu yana zaman zaman İran destekli gruplara ve Şam’a ait askeri noktalara saldırılar dü mını yitirdiği be zenliyor. Suriye ordusu lirtildi. Rusya destekli Şam güçlerinin İdlib’e yönelik operasyonunda son haftalar ve hükümeti destekleyen güçlerin Halep’te muhaliflerin kontrolündeki bölgeye yönelik büyük bir operasyon hazırlığı içerisinde olduğu iddiası da da yoğunlaştırdı dün gündeme yansıyan ğı saldırılar nede haberler arasındaydı. niyle yüz binlerce insan bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı. BM, İdlib’den kaçan en az 300 bin sivil olduğunu ve insani duru mun daha da acil bir hal aldığını belirtiyor. Bu arada Arabnews’un haberine göre Su udi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Far han, Arap Birliği’nin yasama organı Arap Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada “Suudi Arabistan, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyin deki askeri müdahalesini reddediyor” dedi. Öte yandan Suriye yönetiminin, ülkenin kuzeyindeki bazı Kürt partileri Şam’a davet ettiği öne sürüldü. Rudaw’ın haberine göre hafta başında MİT Başkanı Hakan Fidan’la Moskova’da görüşen Suriye Ulusal Güven lik Bürosu Başkanı Ali Memlük, geçen ay Kamışlı ziyaretinde bazı Kürt siyasetçile ri Şam’a çağırdı. Haberde, davet alan partile rin önce terör örgütü YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne danıştığı, daha kapsamlı bir heyet ile gi dilmesi önerisini dikkate aldığı iddia edil di. Reuters’a konuşan bir Türk yetkili, Mem lük ile Fidan’ın görüşmesinde “Terör örgütü YPG’ye karşı birlikte çalışma ihtimalinin de ele alındığını” söylemişti. Brüksel’de Suriye mesaisi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, NATO genelkurmay başkanları toplantısı kapsamında gittiği Belçika’nın başkenti Brüksel’de önceki gün ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley ile görüştü. ABD Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Albay DeDe Halfhill, yaptığı yazılı açıklamada, “İki komutan Suriye’deki güvenlik durumu ve bölgede TürkAmerikan işbirliğinin önemini ele aldı. ABD, Türkiye ile stratejik ilişkilerine değer veriyor” değerlendirmesinde bulundu. NATO üyesi 29 ülkenin genelkurmay başkanları, ittifakın gündemindeki önemli konuları görüşmek üzere Brüksel’de bir araya geldi. İki gün süren toplantıya NATO Askeri Komite Başkanı Orgeneral Stuart Peach başkanlık etti. Toplantının ana gündem maddelerini, NATO’nun savunma ve caydırıcılık kabiliyeti, Irak eğitim misyonu, Afganistan’daki Kararlı Destek Misyonu, KFOR olarak bilinen Kosova’daki barış gücü, Rusya ve ortaklarla ilişkiler oluşturdu. F35 parça bilmecesi ABD’nin, Ankara’nın Rusya’dan S400 hava savunma sistemi almasının ardından uyguladığı yaptırımların bir parçası olarak açıkladığı, Türkiye’yi F35’lerin üretim programından çıkarma hamlesini geciktireceği öne sürüldü. ABD merkezli Defense One sitesinin haberine göre, Türkiye programda beklenenden uzun kalacak ve üretim, 2020 yılı boyunca sürecek. Haberde gecikmeye gerekçe olarak “üretici şirketler Lockheed Martin ile Pratt&Whitney şirketleri ile yapılan anlaşmaların süresinin bitmesinin beklenmesi” gösterildi. Öte yandan Pentagon’un Satın Alma ve İdame İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ellen Lord, “Ankara’nın Washington’ın baskısına karşın Rus S400 hava savunma sistemlerinden vazgeçmediğini” söyledi. Lord, bu bağlamda Türkiye’deki F35 parça üretiminin büyük bir kısmını gelecek mart ayına kadar ABD’ye taşımayı planladıklarını söyledi. Lord daha önce Türkiye’deki F35 parça üretiminin tamamının Mart 2020’ye kadar ABD’ye taşınacağını açıklamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle