10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Diplomatik düelloABDİran hattında savaş rüzgârlarıyla birlikte gündem yine nükleer pazarlık 710 OCAK 2020 CUMA Washington ile Tahran arasında yükselen gerilimde, ABD Başkanı Donald Trump’ın önceki günkü açıklamaları savaş ihtimalini düşürürken taraflar arasında bu kez diplomatik salvolar başladı. ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kelly Craft, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin geçen hafta Irak’ta öldürülmesiyle ilgili BM Güvenlik Konseyi’ne yolladığı mektupta Tahran’la görüşmeye hazır olduklarını vurguladı. Mektupta, Süleymani’nin öldürülmesinin “meşru müdafaa” olduğu savunulurken operasyonun BM Sözleşmesi’nin 51. maddesi uyarınca düzenlendiği belirtildi. Söz konusu maddede, ülkelerin kendilerine dönük silahlı saldırılara meşru müdafaa hakkı korunuyor. ABD, Tahran’la yeni bir nükleer anlaşmanın yapılmasını istiyor. ‘Birlikte çalışmalıyız’ Öte yandan, Craft’ın Tahran’la “önkoşulsuz müzakereye açık olunduğuna” ilişkin ifadesi dikkat çekti. İran’ın BM Daimi Temsilcisi Macid Tahtirevançi ise Trump’tan gelen “işbirliği” çağrısına tepki gösterdi. Süleymani’nin öldürülmesinin ardından yaptığı “ulusa sesleniş” konuşmasında Trump’ın “İran’la dünyayı daha güvenli ve barışçıl kılacak bir anlaşma için hep birlikte çalışmalıyız” ifadesine yanıt veren Tahtirevançi, “Washington’ın yaptırımları sürerken gelen bu çağrı inanılır gibi değil” yorumu yaptı. Tahtirevançi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yazdığı mektupta, İran’ın önceki gün Irak topraklarındaki üslere düzenlediği füze saldırısının “meşru müdafaa” çerçevesinde olduğunu belirtti. Bu arada, İran Dı İki ülkenin Irak toprakları üzerinden birbirini hedef almasının ardından ABD önkoşulsuz müzakere önerisini yineledi. İran ise “Önce yaptırımları kaldır” dedi. ABD’nin New York kentinde önceki gece savaş karşıtları eylemdeydi. şişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, Süleymani’nin öldürülmesinin ardından İsviçre hükümeti aracılığıyla Washington yönetiminden mesaj aldıklarını duyurdu. Dün bakanlığa çağrılan İsviçre Büyükelçisi aracılığıyla “ABD’nin mesajına gerekli yanıtın iletildiğini” söyledi. ABD Savunma Bakanı Mark Esper ise saldırılarla İran üzerinde belli bir düzeyde caydırıcılık sağladıklarını savundu. Öte yandan İngiliz Reuters haber ajansı, dün akşam Irak’ın Selahaddin kentinde ABD askerlerinin bulunduğu Beled üssü yakınına bir roket düştüğünü bildirdi. Olayda ölü ya da yaralının olmadığı belirtildi. Trump’tan NATOME önerisi Trump’ın, NATO’nun Ortadoğu’da daha fazla rol üstlenmesi talebine, örgütten onay geldi. NATO’dan yapılan açıklamada, Trump ile Genel Sekreter Jens Stoltenberg arasındaki telefon görüşmesinde, tarafların ittifakın bölgesel istikrar ve uluslararası terörle mücadeleye daha fazla katkı sağlayabileceği konusunda anlaştığı belirtildi. Trump, önceki gün DEVRIM MUHAFIZLARI: ASKERLERI DEĞIL, TESISI HEDEF ALDIK İran Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Amir Ali Hacıza de, Irak’taki üslere saldırıda “ABD askerlerini öldürmeyi değil, düş manın savaş makinesini vurma yı hedeflediklerini” söyledi. Bu na rağmen ABD saflarında onlar ca ölü, yaralı olduğunu savunan Hacızade, “Trump yalan söylüyor” dedi. Trump, can kaybı yok açık laması yapmıştı. Hacızade, saldı “NATO’nun Ortadoğu’ya daha fazla müdahil olmasını isteyeceğim” ifadesini kullanmıştı. Trump dün yaptığı açıklamada da, İran'a yeni bir dizi ekonomik yaptırımı onayladı rı hakkında “Süleymani’nin intikamı için yeterli değildi ama ABD’nin bölgeden çıkarılması yolunda ilk adımdı” şeklinde konuştu. Koalisyon ‘askıda’ ğını söyledi. Trump, “Ortadoğu’da Irak’ta bulunan ABD öncülüğün ABD askerinin olmasındansa NA deki IŞİD karşıtı koalisyondan ya TO askerinin olmasını tercih ederim. NATO Ortadoğu'yu kapsayacak şekilde genişlemeli. NATO ve Ortadoğu. NATO için yeni ad buldum: NATOME” dedi. ABD’yle yaşanan gerilimin ardından uluslararası nükleer anlaşmaya pılan açıklamada ise üsleri olası bir saldırıdan korumak amacıyla askeri faaliyetlerin askıya alındığı duyuruldu. Irak meclisinin ülkedeki yabancı güçlerin çıkarılması hakkındaki kararına da açıklık getirilmesi talep edildi. uymayacağını duyuran Tahran yönetimine Avrupa’nın “anlaşmaya dön” çağrısı da devam ediyor. AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yaptığı görüşmede Tahran’ın anlaşmaya ilişkin geri dön BAĞDATERBIL AYRI TONDA Irak meclisindeki en büyük grup Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda Sadr, “Kriz sayfası, İran devleti ve özellikle Trump’ın açıklamaları sonrasında kapandı” ifadele rini kullandı. Diğer yandan da ABD’nin ülkedeki varlığının dürüle sonlandırılmasını istedi. meyecek adımlardan kaçınması çağrısı yaptığı aktarıldı. Tahran’da ABD saldırısında ölen Süleymani için dini lider Hamaney’in de katıldığı bir tören düzenlendi. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ise “çatışmanın tarafı olmadıklarını” belirtti. Irak’ın IŞİD’e karşı koalisyon güçlerine ihtiyaç duyduğunu savundu. 3 günde ‘arabulucu’ çarkı ÇavuşoğluSalih Irak’ta ‘gerilimi azaltma’ teması Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İranABD arasındaki nüfuz mücadelesinin sahası haline gelen Irak’ta gerilimin azaltılması çerçevesinde dün Bağdat’taydı. Iraklı mevkidaşı Muhammed Ali el Hekim’le bir araya gelen Çavuşoğlu, ortak basın toplantısında Bağdat yönetimiyle dayanışma mesajları vererek “Biz Irak’ın dış güçlerin çatışma alanı olmasını istemiyoruz” dedi. El Hekim ise ülkenin egemenliğine saygı duyulması konusunda mutabık kaldıklarını söyledi, “Türkiye’yle terörle mücadelede işbirliği halindeyiz” diye konuştu. Çavuşoğlu, Başbakan Abdülmehdi, Cumhurbaşkanı Salih ile de görüştü. Çavuşoğlu’nun, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Fontelles ve İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile de telefonda görüşerek Libya meselesini ele aldıkları açıklandı. Erdoğan ve Merkel görüştü Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile telefonda görüştü. Görüşmede, ABDİran gerginliği, Libya ve Suriye başta olmak üzere uluslararası gelişmeler ele alındı. Demokratlar ikna olmadı ABD Kongresi’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nin, kişisel çıkarları uğruna Ukrayna yönetimine baskı yaptığı gerekçesiyle hakkında azil kararı verdiği ABD Başkan Donald Trump, son olarak İran’la tırmandırdığı gerilim nedeniyle tartışma konusu oldu. Demokratların, Trump’ın önceki gün Tahran’ın ABD mevzilerine yaptığı saldırılara ilişkin açıklamasında bahsettiği, İranlı General Süleymani’nin öldürülme gerekçelerinden ikna olmadığı bildirildi. Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Eliot Engel, Trump’ın İran konusunda atabileceği askeri adımları sınırlandırmak için yapılacak toplantı öncesinde, “ABD’ye yönelik açık bir tehdidin olduğu bize söylendi. Bundan pek emin değilim” dedi. Öte yandan, New York Times gazetesi, İran’ın füze saldırıları öncesi son 3 saatte Beyaz Saray’da yaşananları aktardığı bir haber yayımladı. Buna göre, Amerikan istihbarat servislerinden Beyaz Saray’a salı günü yerel saatle 14.00’te mesaj geldi, böylece, yetkililer saldırılar öncesi önlem aldı. Doğu Akdeniz’in hidrokarbon kaynakları üzerindeki egemen lik mücadelesi ve Libya’da iç sa vaş kızışırken Cumhurbaşkanı Re cep Tayyip Erdoğan ile Rusya Dev let Başkanı Vladimir Putin arasın da önceki gün gerçekeşen kritik görüşmenin ardından yapılan ateşkes KAHIRE’DE ROMA VETOSU çağrısında taraflar kendilerini “arabulucu” olarak tanımladı. Libya’da Birleşmiş Milletler (BM) Trablus operasyonunu sürdüren ve kritik Sirte kentini ele geçiren Hafter güçlerine destek ve lerde, İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio’nun “çok dengesiz” olarak değerlendirdiği sonuç bildirisine imza tarafından tanınan Trablus merkez ren Mısır, önceki gün Libya günde atmadığı aktarıldı. Di Maio’nun, mev li Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne (UUH) miyle beşli bir toplantıya ev sahip kidaşlarından Türkiye ve UUH’ye destek vermek üzere asker yolla liği yaptı. Mısır, Fransa, İtalya, Yuna karşı sert tutumlarını yumuşatmala maya başlayan Türkiye ile Tobruk merkezli Halife Hafter güçleri safında paralı askerinin savaştığı bildi nistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dışişleri bakanları toplantısına ilişkin İtalyan basınında çıkan haber rını istediği ve Libya’da siyasi çözüm için Berlin sürecinin baltalanmamasını talep ettiği belirtildi. rilen Rusya arasındaki diyalog, gerginliğin seyri açısından önem taşıyordu. TürkAkım doğalgazboru hattında akışın başlaması vesilesiy sı yer aldı. Oysa Erdoğan, Libya’da arabuluculuk yapılması çağrısı yapan CHP Genel Başkanı Kemal le eleştirmişti. Bu arada, BM Libya Özel Temsilci si Gassan Selame, ateşkes çağrısını le düzenlenen törene katılmak üzere Türkiye’yi ziyaret eden Putin ile Erdoğan’ın görüşmesinin ardından yapılan ortak açıklamada, “Arabulucular olarak, Libya’daki tüm taraflara çatışmaları 12 Ocak günü saat 00.00 itibarıyla durdurma” çağrı Kılıçdaroğlu’nu, geçen pazar gecesi katıldığı televizyon programında, “İnanın uluslararası hukuku bu adam bilmiyor! Bir tarafta darbeci var, bir tarafta meşru hükümet var. Meşru hükümetle darbeci arasında arabulucu olunur mu?” sözleriy memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Atina’dan kritik ziyaret Öte yandan Türkiye’nin UUH ile geçen ay imzaladığı deniz yetki sahası anlaşması ve Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinden rahatsızlı ğı bilinen Yunanistan’dan ‘HAFTER ATEŞKESI REDDETTI’ üst düzey bir diplomatın bugün Ankara’yı ziyaret BM destekli UUH’ye karşı savaşan Halife Hafter, Türkiye ve Rusya’nın ateşkes çağrısını reddettiklerini duyurdu. Sputnik’in haberine göre Hafter ordusunun Rusya ve Türkiye’nin Libya’da ateşkes çağrısını memnuniyetle karşıladığı, ancak Trablus için çatışmalara devam edeceği belirtildi. Öte yandan İtal edeceği bildirildi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Themistoklis Demiris’in, Dışişleri Bakanı Yardımcı ya Başbakanı Giuseppe Conte’nin Roma’da görüştüğü Hafter’e sı Sedat Önal ile yapaca siyasi çözüm önerisinde bulunduğu, “askeri seçenekten vaz ğı görüşmede, ikili iliş geçmeye” davet ettiği belirtildi. Önceki gün AB yetkilileri ile Brüksel’de buluşan UUH lideri Feyyaz Saraj’ın, Hafter’in bulunduğu Roma’ya geçmeyi reddederek Trablus’a döndüğü bildirildi. Hafter, İtalya Başbakanı Conte ile görüştü. kiler, bölgesel ve uluslararası konuların ele alınması bekleniyor. Türkiye’ye ve Avrupa ülkelerine doğalgaz taşıyacak Türk Akımı’nın ABD’nin engelleme ça balarına karşın devreye girmesiyle Rusya başarı hanesine bir puan daha yazdı. “Kıvrak”, daha doğrusu “fırsat çı” Rus diplomasisi son yıllar da ülkenin gücünün ve ola naklarının ötesinde başarı el de etti. Rusya’nın eski Sov yet toprakları dışındaki ilk as CENK BAŞLAMIŞ keri operasyonu olan Suriye müdahalesi bu yolda dönüm noktasıydı. Bu süreçte RusTürk ilişkilerinin ve işbirliğinin ge lişmesi Moskova’nın planlarının ger çekleşmesinde önemli rol oynadı. 24 Kasım 2015’te yaşanan “uçak krizi”ni bölgedeki konumunu güçlendirmek için fırsat olarak kullanan Rusya, Su riye’deki iç savaşın başından beri kar şısında olan Türkiye’yi yanına çekme yi başardı. Moskova’nın diğer kazanç RUSYA ‘BÜYÜK OYNUYOR’ ları yapımını üstlendiği Akkuyu Nükleer Santralı projesini sağlama alması, engellenen Güney Akım Projesi ile kapıdan kovulduğu Avrupa gaz pazarına Türk Akımı ile bacadan girmesi ve Ankara’ya S400 füzelerini satması oldu. Bugün çoğu kişinin “tarihte bir sayfa” gözüyle bakarak artık önemsemediği “uçak olayı” aynı zamanda, o ana dek nispeten dengeli giden ilişkilerin dengesini bozdu ve Rusların hareket alanını genişletti, elini güçlendirdi. Dokuz aylık krizin ardından 2016’da gelen barışma, Türkiye’ye ise Suriye’ye dönme ve Batı’ya karşı “Rus kozu”nu oynama fırsatını verdi. Karşılıklı ihtiyaç Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Akımı açılışında söyle diği, “Aramızdaki fikir ayrılıklarının ortak çıkarlarımızın önüne geçmesine izin vermedik” sözü günümüzde AnkaraMoskova ilişkilerinin tam bir özeti. Gerçek şu ki “stratejik ortaklık” benzetmeleri fazla iddialı olsa da, ilişkilerde dengesizlik bulunsa da tarihin bu anında iki ülkenin birbirlerine ihtiyacı var. Bu ihtiyaç nedeniyle terazideki ortak çıkarlar kefesi, Suriye, Libya ve diğer konulardaki görüş ayrılıklarına ağır basıyor. “Nereye kadar” sorusunun yanıtı belirsizliklerle dolu olsa da. Bir gerçek daha var: Aynı anda hem Türkiye hem de Suriye, hem İran hem de İsrail ile görüşebilen, ABD ile Avrupa’nın arasını açmaya çalışan Rusya dış politikada, gerçekte sahip olduğu gücüyle karşılaştırılamayacak oranda “büyük oynuyor.” Yaşamını yitirenler için İran, Kanada ve Ukrayna’da gözyaşları içinde anma törenleri düzenlendi. ABD VE KANADA’YA GÖRE, VURULDU İRAN’DAKI UÇAK FACIASINDA BÜYÜK ŞÜPHE İran’ın Irak’taki ABD mevzilerine yönelik füze saldırılarıyla aynı gün yaşanan şüpheli uçak faciasının nedenleriyle ilgili farklı senaryolar gündeme gelmeye devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, “Çok kötü bir şey olduğuna yönelik hissiyatım var. Birileri hata yapmış olabilir. İdeal olan kara kutunun Boeing’e verilmesi. Başka ülkeye de verebilirler” dedi. Reuters haber ajansının hükümet yetkililerine dayandırdığı habere göre, ABD yönetimi uydu görüntüleri nedeniyle uçağın İran tarafından bir füzeyle yanlışlıkla vurularak düşürüldüğüne emin. Kanada Başbakanı Justin Trudeau da “Elimizde uçağın İran’a ait füze ile kazara vurulduğuna dair kanıtlar var” ifadelerini kullandı. Boeing 737800 tipi uçağın enkazından çıkarılan kara kutuyu ABD merkezli şirkete teslim etmeyi reddeden İran’dan dün ilk resmi açıklama geldi. İran Sivil Havacılık Dairesi Başkanı Ali Abidzade, “Önce batıya dönen uçak, sorun çıkması üzerine sağa döndü ve havalimanına gelmeye çalışırken düştü” dedi. Uçağın bu sırada alevler içinde olduğunu ve pilotun kuleyle temas kurmadığını belirtti. Kiev yönetimi ise uçağın teknik arıza nedeniyle düşmüş olabileceği yönündeki erken değerlendirmelerinden geri adım attı. Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Aleksey Danilov, düşmenin nedeni olarak füze saldırısı, motor arızası ya da terör seçeneklerini değerlendirdiklerini bildirildi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Facebook’tan yaptığı açıklamada, “Tüm seçenekler incelenmeli” ifadelerini kullanırken araştırma için bir heyeti Tahran’a gönderdiğini söyledi. Reuters’ın haberine göre heyet dün sahaya ulaşırken, İranlı kul lanıcıların sosyal medyada paylaştığı ve düşen uçağın enkazına ait olduğu ileri sürülen görüntülerdeki “Rus yapımı TorM1 füzesinin” izlerini aramaya başladı. Kiev ayrıca, 11 Ukraynalının öldüğü saldırı nedeniyle dün bir günlük yas ilan etti. Öte yandan, olayda İran’dan sonra en fazla vatandaşını kaybeden Kanada ve üretici firmanın menşe ülkesi olan ABD’den de Tahran yönetimine “bağımsız soruşturma” çağrıları geldi. New York Times’ın Yolcular arasında çok sayıda öğrenci vardı. haberine göre, havacılık kuralları gereği düşen bir uçağın kara kutusu, analiz için üretici firmaya iletilmeli. Ancak aylar boyunca sürebilecek bu araştırmanın, halihazırda ölümcül kazalarla anılan 737 model uçağın sahibi olan Boeing firması tarafından sağlıklı yürütülebileceğine yönelik de şüpheler bulunuyor. Ukrayna Havayolları’na ait uçak, önceki gün Kiev’e gitmek üzere Tahran İmam Humeyni Havaalanı’ndan kalkıştan kısa süre sonra, İran’ın Irak’a yönelik hava saldırısının sonlanmasından yaklaşık 3 saat sonra başkentin 60 km. batısındaki kırsal alana düşmüştü. Mürettebat dahil 176 kişiden kurtulan olmamıştı. Büyük bölümü Tahran Üniversitesi öğrencisi olduğu belirtilen Kanadalıların çoğunun aynı zamanda İran vatandaşlığı bulunuyor. Kanada, İran diyasporasının yoğun olarak yaşadığı ülkelerin başında geliyor. ‘Aramco saldırılarının arkasında Husiler yok’ Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) için hazırlanan bir raporda, ABD ve müttefikleri ile İran arasında son aylarda gerilimin artmasına neden olan, Suudi Arabistan’ın petrol şirketi Aramco’nun iki tesisine yönelik saldırıların arkasında İran bağlantılı Husilerin olmadığı savunuldu. Bağımsız uzmanlarca hazırlanan ve Reuters’ın ulaştığı raporda, saldırıların Suudi Arabistan’ın güneyindeKİ Yemen’den gerçekleşmediğinin anlaşıldığı belirtil di. Füze saldırılarının petrol rafinerilerinin olduğu bölgelerin kuzey ve kuzeybatısı ile kuzey veya kuzeydoğusundan atıldıkları, ayrıca Husilerin kullanılan “sofistike” silahları imal etmesinin mümkün olmadığı savunuldu. Yemen’de Riyad destekli Hadi hükümetine karşı savaşan Husiler,14 Eylül’deki saldırıları üstlenmiş, ABD de saldırıların arkasında olduğunu iddia ettiği İran’ı suçlamıştı. İran ise saldırılarla ilgisi olduğu iddialarını reddetmişti. Brexit anlaşması, Avam Kamarası’nda onaylandı İngiltere Parlamentosu’nun alt kanadı olan Avam Kamarası, ülkenin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasının (Brexit) koşullarını düzenleyen anlaşmayı 231’e karşı 330 oyla onayladı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın AB’yle vardığı anlaşma önümüzdeki hafta Lordlar Kamarası’ndan da geçerse, Kraliçe İkinci Elizabeth’in de onayıyla yasalaşacak. Lordlar Kamarası anlaşma metninde değişiklik yaparsa, anlaşma tekrar oylanmak üzere yeniden Avam Kamarası’na gelecek. İngiltere 31 Ocak’ta AB’den ayrılacak. Görüşmeler sırasında, AB vatandaşlarına süresiz oturum izni verilmesi, oturum izni başvurusu reddedilen AB vatandaşlarına itiraz hakkı tanınması, yanlarında yetişkin olmayan çocuk mültecilerin aile birleşimi hakkının korunmasına dair önergeler reddedildi. Avrupa Birliği ve İngiltere Brexit sonrası, geçiş döneminin ardından kuracakları ilişki düzeyini belirleyecek bir anlaşmaya varmaya çalışacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle