14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Irak üzerinden kapışmaABD’nin İran bağlantılı milisleri vurmasının ardından protestocular elçilik binasına saldırdı ABD’nin, Kerkük’teki K1 hava üssüne saldırı gerekçesiyle geçen pazar, Irak ve Suriye’de İran destekli Kata’ib Hizbullah (Hizbullah Tugayları) hedeflerini vurmasının ardından Irak’ta öfke dinmiyor. WashingtonTahran nüfuz mücadelesinin alanlarından olan ülkede ABD güçlerinin çıkarılması yönündeki çağrılar artarken, dün başkent Bağdat’ta hükümet binalarının bulundu korunaklı Yeşil Bölge’deki ABD Büyükelçiliği önünde binlerce kişi protesto gösterisi düzenledi. Şii milis gücü Haşdi Şabi’ye bağlı Hizbullah Tugayları’nın bayraklarını taşıyan eylemciler “ABD’ye ölüm” sloganları attı, ABD bayrakları yaktı. Bazı göstericilerin binaya girmeyi başardığı belirtilirken binadaki ABD askerlerinin kalabalığa göz yaşartıcı gaz ve alevses bombaları ile yanıt verdiği belirtildi. WashingtonTahran mücadele sahasına dönen Irak’ta meydanlar boşalmıyor. Ekonomik, siyasi krizin alevlendiği ülkede İran destekli gruplarla ABD arasındaki gerilim şiddetleniyor. 20 kişi yaralandı Yerel basına yansıyan haberlerde, olaylar sırasında 20 kişinin yaralan dı aktarıldı. Irak resmi haber ajansına göre, İçişleri Bakanı Yasin el Yasiri bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Başbakan Adil Abdulmehdi, başkentteki yabancı ülke temsilciliklerini saldırılar karşısında uyarırken sükunet çağrısı yaptı. Elçilik kapısına spreyle “Halk adına kapatılmıştır” diye yazan eylemciler, duvarların etrafındaki güvenlik kameralarını da taş ve tuğlalar atarak kırdı. Öte yandan Irak hükümeti, ABD’nin Şii milislere yönelik saldırıları nedeniyle ülkede üç günlük yas ilan edildiğini duyurdu. ABD Dışişleri Bakanlığı, “Bağdat Kata’ib Hizbullah saldırılarına kar Büyükelçiliği’nde görevli ABD perso şılık olarak düzenlenmiştir” açıkla neli güvende. Elçiliğin tahliye edilme ması yapılmıştı. ABD, İran ve bağ si planlanmıyor. Büyükelçi Matt Tueller önceden planlanmış bir seyahatteydi. Tahliye edildiğine ilişkin haberler gerçeği yansıtmıyor. Büyükelçi, elçiliğe dönüyor” açıklaması yaptı. Irak yönetimiyle görüşen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “Irak’taki Amerikalıları koruyacağız ve savunacağız. Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, Amerikan personelinin güvenliği konusunda garanti verdi” dedi. Haşdi Şabi, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) düzenlediği saldırıda 25 milisin öldüğünü, 50 kişinin yaralandığını açıklamış TRUMP,tı. Pentagon tarafından “ABD ön cülüğündeki koalisyon güçleri İRAN’Ine ev sahipliği yapan Irak üsSUÇLADIlerine yönelik tekrarlanan lantılı güçleri Irak’taki üs saldırılarından sorumlu tutuyor. K1’deki saldırıda ABD’li bir sözleşmeli çalışan ölmüş, dört ABD askeri ve iki Iraklı personel yaralanmıştı. ‘Koalisyonla işbirliği Milli Güvenlik Kurulu da ABD’nin hava saldırılarının Irak’ı, IŞİD’e karşı ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonla işbirliğini gözden geçirmek durumunda bırakacağı çıkışı yapmıştı. Tahran’dan saldırıların “ABD’nin te gözden geçirilecek’ Irak Başbakanlık ofisi önceki gün ABD operasyonunu, “tehlikeli sonuçlar doğurabilecek kabul edilemez bir saldırı” olarak nitelendirmişti. Irak rörizme destek verdiğini kanıtladığı” tepkisi gelirken Kata’ib Hizbullah’tan ise misilleme tehdidi yükselmişti. ABD, İran destekli Şii milislerden oluşan Hizbullah Tugayları’nı “terör örgütü” olarak kabul ediyor. 2007’de İran’ın desteğiyle kurulan grup, Irak’ta 2014’te ABD Başkanı Donald Trump, IŞİD’e karşı sa “İran’ı, Irak’taki ABD elçiliğine saldı vaşmak üzere rının arkasında olmakla” suçladı, bundan bir araya ge sorumlu tutulacağını söyledi. len Haşdi Şabi’nin içindeki en güçlü yapılardan. Reuters’e konuşan, ismi açıklanmayan ABD’li yetkililer, milis grubun misilleme yapacağı konusunda şüphelerinin olmadığını dile getirdi. Irak’ta son aylarda hükümet karşıtı eylemler şiddetlenmiş durumda. Kötü yönetim, yolsuzluk, ekonomik krize karşı ülke genelinde protestolar düzenleniyor. Eylemlerde yüzlerce sivilin yaşamını yitirdiği haberleri gelirken muhalefet, ölümlerden güvenlik güçlerini sorumlu tutuyor. Krizle birlikte Başbakan Abdulmehdi istifa kararını açıklamış, yeni yönetim gelene kadar görevde kalacağını belirtmişti. Ancak Şii, Sünni, Kürt gruplar arasında siyasi uzlaşıya varılamıyor. Eş Şebab’dan tehdit ‘HTŞÖSO ittifakı’ iddiası Rusya destekli Suriye ordusunun saldırıları sebebiyle İdlib’den Türkiye sınırına göç sürerken TSK destekli ÖSO’nun güçlerini güneye gönderdiği iddia edildi. BBC’nin Suriyeli muhaliflerin haber sitesi Enab Baladi’de yer alan bir iddiadan aktardığı habere göre, aylar süren çatışmaların ardından, Suriye ordusunun operasyonlarına karşılık vermek için masaya oturan Suriyeli silahlı muhalifler ve İdlib’deki etkin cihatçı örgüt, El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) anlaştı. Uzlaşı sonucu ÖSO güçleri, HTŞ’nin hakim olduğu ve Suriye ordusunun operasyonlarının yoğunlaştığı güney ve batı bölgelerine giderek çatışmalara katıldı. Habere göre ÖSO sözcüsü Yusuf Hammud, 2. ve 3. tümenden yaklaşık bin savaşçının İdlib’in güneyine ve batısına yönlendirildiğini söyledi. HTŞ’den yapılan açıklamada da, operasyonların Halep’in güneyini de kapsadığını ve ÖSO’nun cephede ön saflarda savaşacağı belirtildi. NATO’ya Rusya’nın üyeliği konuşulmuş İngiltere’de 1995 yılına ait, gizliliği kalkan bir resmi belgeye göre, Moskova ile Batı arasındaki Soğuk Savaş döneminin gergin ilişkilerinin değiştirilmesi için Rusya’nın NATO’ya “ortak üyeliği” gündeme gelmiş. Guardian’ın haberine göre, dönemin Savunma Bakanı Malcolm Rifkind, eski Başbakan John Major ve kabine üyeleri ile yaptığı strateji toplantısında sunduğu öneride, Rusya için geliştirilen “ortak üyelik” formülünün “Bir NATO üyesine yapılan saldırı, tüm üyelere yapılmıştır” şeklindeki 5’inci maddeyi içermemesi öngörülüyordu. Haberde, önerinin kimse tarafından desteklenmediği, ayrıca dönemin Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in alkol düşkünlüğü ve geçirdiği sağlık sorunları nedeniyle “öngörülemez bir müttefik” olarak tanımlandığı belirtildi. Türkiye’nin yurtdışındaki en büyük askeri üssünün bulunduğu Somali’de geçen cumartesi günü düzenlenen saldırının hedefinin Türk konvoyu olduğu iddia edildi. Somali’de etkin olan El Kaide bağlantılı Eş Şebab adlı cihatçı terör örgütünün “Şeyh Ali Mahmud” adlı sözcüsü tarafından yayımlandığı bildirilen ses kaydında, aralarında 2 Türkün de olduğu 90 kişinin yaşamını yitirdiği saldırı üstlenildi. “Müslüman Somali halkına acı veren kayıplar için çok üzgünüz” ifadelerinin kullanıldığı ses kaydında, saldırının hedefinde “Somali hükümetiyle işbirliği yapan Türkiye’den gelenleri taşıyan bir konvoy olduğu” belirtildi. Başkent Mogadişu’daki saldırıda hedef alınan, araç ve insan trafiğinin yoğun olduğu cadde üzerinde, yol yapım çalışmasına katılan Türk mühendis grubunu taşıyan bir konvoy da bulunuyordu. Örgütün mesajında Türkiye, “Somali’nin kaynaklarını sömürmek Mogadişu’daki saldırıda aralarında iki Türk olmak üzere 90 kişi yaşamını yitirmişti. ve dinden dönmekle” suçlandı. 2017’de üs açılmıştı Somali Devlet Başkanı Muhammed Abdullahi Farmaajo, saldırıdan Eş Şebab örgütünü sorumlu tutmuş, istihbarat örgütü ise yabancı bir ülkenin saldırının düzenlenmesine yardımcı olduğunu savunmuş, ancak başka bir detay vermemişti. TSK’nin, Somali’de Eylül 2017’de yurtdışındaki en büyük üssünü açmasının ardından, Eş Şebab’ın Türkiye’yi hedef alan çok sayıda saldırısı gündeme gelmişti. Mogadişu, Ekim 2017’de TSK’nin üssünün hedef alındığı iddia edilen bir saldırıya sahne olmuştu. Bombalı saldırılarda en az 512 kişi ölmüş, 316 kişi de yaralanmıştı. Katliam için güvenlik güçleri Eş Şebab’ı sorumlu tutmuş, ancak örgüt saldırıyı üstlenmemişti. 30 Eylül 2017’de hizmete giren TSK üssünün uzun vadede Somali ordusuna 10 bin asker yetiştirmesi planlanıyor. Mogadişu’da geçen eylülde de Türkiye Maarif Vakfı’na ait bir araca bombalı saldırı düzenlenmiş, üç kişi yaralanmıştı. Yurtdışındaki “FETÖ okullarının” devralınması amacıyla kurulan Türkiye Maarif Vakfı’nın Somali’de anaokulundan liseye altı eğitim kurumu bulunuyor. ArapBirliği Libya için toplandı Türkiye’nin iç savaşın sürdüğü Libya’da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle (UUH) imzaladığı anlaşmalar ve bu ülkeye asker gönderme gündemi, Arap Birliği’ni harekete geçirdi. Merkezi Kahire’de bulunan Arap Birliği’nin daimi temsilcileri Mısır’ın çağrısıyla dün Libya gündemli olağanüstü toplantıda bir araya geldi. UUH’ye karşı savaşan Tobruk merkezli Halife Hafter güçlerine destek veren Kahire yönetiminin “Libya’da gelişmelerin bölge güvenliğini tehlikeye sokacak derecede değişme ihtimalinden dolayı, ortak bir tutum belirlemek amacıyla” çağrı yaptığı toplantının oturum başkanlığını Mısır’ın Irak Büyükelçisi ve Arap Birliği temsilcisi Ahmed Nayif Dulaimi yaptı. Toplantıda gerektiği Arap ülkelerinin Libya’nın istikrarı için ortak tutum alınması, “dış müdahale” yerine siyasi çözüm istediği belirtildi. Libya’da Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin destek verdiği Hafter güçleri saflarında Rus paralı askerlerinin de savaştığı bildiriliyor. Hafter güçleri, geçen nisanda Trablus’u ele geçirmek üzere operasyon başlatmıştı. UUH ise Türkiye ile deniz yetki sahası alanında ve askeri düzeyde anlaşmalar imzalamış, Ankara’dan asker desteği istemişti. Libya’ya asker gönderme tezkeresinin yarın TBMM’de görüşülmesi bekleniyor. İsrail doğalgazı pompalıyor Akdeniz’de enerji, etkinlik mücadelesindeki gerilimde gözler, Türkiye’nin Libya’ya yönelik adımlarına çevrilirken İsrail’den dün Mısır’a doğalgaz ihracının da yolunu açan Leviathan sahasının faaliyete geçtiği haberi geldi. Bölgede gaz sondaj faaliyetlerinde bulunan Amerikan Noble Enerji, Delek ve Ratio’dan oluşan konsorsiyumdan yapılan açıklamada, bunun İsrail ekonomisi için tarihi bir dönemeç olduğu savunuldu. Açıklamada ayrıca çok yakın bir zamanda ihracata başlanmasının planlandığı, gazın çıkarılmasıyla birlikte İsrail’deki elektrik fiyatlarının düşmesinin beklendiği de kaydedildi. 17 Aralık’ta İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, Leviathan ve Tamar sahasından çıkacak gazın Mısır’a satışını onayladıklarını duyurmuştu. 71 OCAK 2020 ÇARŞAMBA 2019’DAN KALANLAR... DIŞ POLITIKADA ABD ILE ÇALKANTILI YIL Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump kriz gündemleriyle görüştü. 2019 yılında dış politikada yaşanan çalkantılar ülke gündemine damgasını vururken ABD, Türkiye’ye yaptırım tehditlerini yaşama geçirdi. Barış Pınarı Harekâtı’nın başlatılmasıyla birlikte ABD’nin bölgeden asker çekmesiyle Suriye’de, sahadaki tablo kayda değer ölçüde değişirken yıl sonunda Türkiye’nin Libya’da Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle imzaladığı mutabakatlar dış politikanın ana gündem maddesi oldu. HÜSEYİN HAYATSEVER 2019 YILINDA TÜRK DIŞ POLITIKASINDA ŞU GELIŞMELER YAŞANDI: n HAREKÂT TABLOYU DEĞİŞTİRDİ: 2018 sonunda ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD askerlerini Suriye’den çekeceğini açıklaması ve Suriye’nin kuzeyinde “güvenli bölge” kurulması önerisini ortaya atmasının ardından iki ülke arasında “güvenli bölge” konusunda görüşmeler yılın ilk yarısında devam etti. 7 Ağustos’ta iki ülke, Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda güvenli bölge oluşturulması konusunda uzlaşıya vardı. Yaklaşık 2 ay boyunca süren bu çalışmalardan sonuç çıkmadı. ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la telefon görüşmesinde operasyona “yeşil ışık” yakmasıyla birlikte Türkiye, 9 Ekim’de Tel Abyad ve Resulayn arasındaki bölgeye Barış Pınarı Harekâtı’nı başlattı. Harekâtın operasyonel bölümü, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in 17 Ekim’de Ankara ziyaretinde varılan uzlaşmayla sonlandırıldı. Önce ABD, sonra Rusya ile varılan mutabakatlar sonucunda terör örgütü YPG, Türkiye sınırından 30 kilometre derinliğe indi ve Suriye ordusu, Rusya’nın desteğiyle uzun süre sonra Fırat’ın doğusuna geçti. n ABD İLE GERİLİM: ABD ile Suriye ve YPG nedeniyle yaşanan gerilimin yanı sıra Rusya’dan alınan S400 hava savunma sistemleri nedeniyle yıl boyunca “yaptırım” tartışması yaşandı. Türkiye’nin, S400’lerin F35’lere zarar verip vermeyeceğini araştıracak komisyon önerisini reddeden ABD, 12 Temmuz’da S400 malzemelerinin Ankara’ya sevkıyatına başlanmasının ardından Türkiye’nin, F35 savaş uçağı programına katılımını durdurdu. Yıl sonunda savunma bütçesine eklenen maddelerle Türkiye’ye F35 ve Patriot satışı, S400’lerden vazgeçme şartına bağlandı. Haziran ayında o dönem ABD Savunma Bakan Vekili olan Shanahan tarafından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar”a “ültimatom” niteliğinde S400 mektubu gönderildi. Ayrıca ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 9 Ekim’de “Budala olma” gibi skandal ifadelerle dolu bir mektup yazdığı ortaya çıktı. ABD Temsilciler Meclisi’nde 29 Ekim’de, Senato’da ise 13 Aralık’ta 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyan kararlar kabul edildi. n RUSYA’DAN S400’LER GELDİ: Rusya ile enerji ve savunma sanayii alanındaki işbirlikleri 2019’da da sürdü ve Rusya’dan iki adet S400 bataryasının sevkıyatı 12 Temmuz’da başladı, 15 Eylül’de tamamlandı. Sistemin kurulumunun 2020 Nisan ayında tamamlanacağı ve kullanılmaya başlanılacağı açıklandı. Rusya ile Suriye’deki işbirliği Barış Pınarı Harekâtı’nın ardından da devam etti ve Fırat’ın doğusunda Rusya ile ortak devriyeler yapılmaya başlandı. İdlib konusunda geri Suriye’de, Türkiye ile Rusya lim sürerken Su ortak devriyelere başladı. riye ordusunun ilerleyişiyle Türkiye’nin İdlib’deki 8 ve 9 nolu gözlem noktaları Suriye ordusunun kontrol ettiği alanların ortasında kaldı. İç savaşın sürdüğü Libya’da farklı tarafları destekleyen iki ülke, Libya konusunu da görüşmelerine dahil etti, ancak bu konuda 2019 içinde bir uzlaşma çıkmadı. n AVRUPA’YLA MÜLTECİ GÜNDEMİ: Avrupa BirliğiTürkiye ilişkilerinde kayda değer bir gelişme yaşanmazken Cumhurbaşkanı Erdoğan sık sık Avrupa’ya mülteciler üzerinden “kapıları açarız” tehdidinde bulundu. Ekim ayında Suriye konulu TürkiyeRusyaFransaAlmanya zirvesi, aralık ayında ise TürkiyeİngiltereFransaAlmanya zirvesi düzenlendi. n LİBYA İÇ SAVAŞINA DA MÜDAHİL: İç savaşın sürdüğü Libya’da Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ile 27 Kasım’da deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ile askeri işbirliği mutabakatları imzalandı. Askeri işbirliği mutabakatı ile de yetinmeyen hükümet, UUH’yi korumak için bu ülkeye asker gönderme kararı aldı. Tezkere yeni yılın ilk günlerinde görüşülecek. n DOĞU AKDENİZ’DE KRİTİK GELİŞMELER: Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Fatih ve Yavuz sondaj gemileri sondaj çalışmalarını sürdürdü. Libya ile 27 Kasım’da imzalanan mutabakatın ardından Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Akdeniz’deki kıta sahanlığının sınırlarını gösteren haritayı paylaştı. Kıta sahanlığının sınırları BM’ye de bildirildi. l ANKARA YARIN: DÜNYADA DALGA DALGA İSYAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle