14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 1 OCAK 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET HABER İyi bir yıl için Biten yılın çok hayrını görsek, hüzün dolar ve bitmesini kutlamazdık. Ama öyle değil, insan umut eden bir canlı. Saatler gece yarısına yaklaşırken hep birlikte geriye doğru sayıyor ve gelen yılı kutluyoruz. Yaşamla ölüm arasında bu işlemi kaç kez yapacağımız belirsiz; tadını çıkarmakla da doğrusunu yapıyoruz. İnsanın yaşama tutunmak için başkalarına zarar vermeden yarattığı tüm nedenler iyidir. Zordur bunca çürümenin, yozlaşmanın, sömürünün ortasında yaşama tutunmak için nedenleri tazelemek. Nedenleri tazelemeye vesile olduğu sürece yeni yıl iyidir, kutluyoruz.  Elbette hepimiz yeni yıldan sağlık, huzur, mutluluk, sevdiklerimizle birliktelik ve geçimimizi sağlayacak kadar para bekliyoruz. Bunlar özel dileklerimiz. Bir de kamusal meselelerimiz var. İnsanın insanı sömürmediği bir dünya istiyoruz. Kula kulluğun son bulmasını arzuluyoruz.  Çocukların, kadınların öldürülmediği, işçilerin iş cinayetlerine kurban edilmediği bir 2020 bekliyoruz. Yalanın, talanın hâkimiyetinin son bulmasına hasret çekiyoruz. Nâzım’ın dizelerindeki gibi, “bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” yaşamak özlemi duyuyoruz. Dünyanın daha iyi bir dünya olmasını, çocukların öldürülmediği, savaşların, terörün bittiği bir yer haline gelmesini, savaşlara harcanan bütçenin halk için kullanılmasını bekliyoruz. İşsizlerin iş bulmasını, çalışan çoğunluğun hakkıyla, insan onuruna yaraşır bir ücretle yaşamasını, emeklilerin geçim kaygısı çekmeden, başka işlerde çalışmak zorunda kalmadan günlerini huzurla, keyifle geçirmesini diliyoruz. Kütüphanesiz okul kalmamasına, hastalara şifa bulduracak bir kamusal sağlık sisteminin yaratılmasına hasret çekiyoruz.  Adam kayırmacılığın, ayrımcılığın, her türlü adaletsizliğin son bulmasını, insan haklarına uygun bir düzenin hâkim hale gelmesini arzuluyoruz. Listeyi uzatmak mümkün. Dilekler, arzular, özlemler bitmez. Bu hasret bizim.  Ama şundan eminim: Yeni yılı kutlayan herkes, bu büyük değişimlerin takvimde basit bir sayı değişikliğiyle gelmeyeceğinin farkında. Ne gelecekse bizden gelecek, bizimle olacak, biz bulup yaratacağız o çareleri. Kurtuluşu bizim dışımızdan beklemeyeceğiz. Farkındayız.  Öyleyse neyi kutluyoruz? Yeniden başlamayı, umudu tazelemeyi, en sevdiğimiz insanlarla birlikte olduğumuz güzel bir akşam sofrasında ya da taptaze, demli bir çayın eşlik ettiği yeni yılın ilk kahvaltı sofrasında, ikiyüzlülüğe, çürümüşlüğe, yalanın ve talanın hâkimiyetine karşı iyilikle, güzellikle, tebessüm dolu hikâyelerle moral depolamayı kutluyoruz. Hakkımızdır, kutlu olsun. Yeni yılda umudu, dayanışmayı, iyiliği ve güzelliği çoğaltalım. İyi seneler. Arınç’tan Başsavcı Kocaman’a gözdağı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç, damadı Ekrem Yeter hakkında açıklama yapan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’a “Her düşündüğünüzü, herkese söyleyemezsiniz. Bakanlık ve HSK’nin gerekli incelemeyi yapacağına inanıyorum” sözleri ile gözdağı verdi. Arınç, Başsavcı Kocaman’ın, damadı hakkındaki “Ekrem Yeter ile ilgili dosya, bizim açımızdan dolu dosyaydı. Dosyada ciddi deliller vardı” ifadelerine yönelik Twitter’dan yaptığı yazılı açıklamada “Gazeteciliği tetikçilik ve haysiyet cellatlığı yapanların, Kocaman’ın açıklamalarından malzeme çıkardığını” ileri sürerken, “Sayın Başsavcı, siz bir gazeteci veya sokaktaki herhangi bir kişi değilsiniz. Her düşündüğünüzü, herkese söyleyemezsiniz. Sizin bu konuşmanız, ihsası rey mahiyetindedir, yargılamayı etkilemeye teşebbüstür, Türk Yargı Etiği Bildirgesi’ne aykırıdır” dedi. Kocaman’ın, açıklamaları ile “kötü niyetli kişilere malzeme verdiğini” savunan Arınç, “Bu sözleriniz sebebiyle gerek bakanlığın gerekse Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun gerekli incelemeyi yapacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Bakanlık, Kanal İstanbul’un ÇED’i tamamlanmadan imar planlarının bir kısmını hazırladı Öngörülü Araplar! SAĞLIK TURIZMI İstanbul, sahip olduğu sağlık tesisleriyle son yıllarda sağlık turizmi açısından önemini artırmakta. Sağlık turizmini desteklemek amacıyla planda sağlık turizmine yönelik sağlık parkı ayrılmış olup “ST” sembolü ile gösteriliyor. Sağlık turizmi ile hedeflenenler arasında, yabancı sermayenin ülkeye girişini artırmak, istihdamı ve kalifiye işgücünü artırmak, kalifiye yabancı beyin göçünü ülkemize çekmek, yüksek tıbbi teknoloji girişini hızlandırmak ve İstanbul Havalimanı’nın Türkiye’ye, bölgede sağlayacağı fırsatları, Yenişehir’i sağlık alanında bir cazibe merkezi haline getirerek güçlü bir yöne dönüştürmek. Bu kapsamda oluşturulması hedeflenen sağlık turizm alanı; tam donanımlı hastane, ilgili fakülte ve yüksekokullar, araştırma geliştirme birimleri, sağlıklı yaşam ve rehabilitasyon merkezleri. İmamoğlu: Uykularım kaçıyor İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne Kanal İstanbul itiraz dilekçesi sundu. İmamoğlu, “Tüm hemşerilerimi bu sorumluluğu yerine getirmeye davet ediyorum. 16 milyon bunları söylemem için beni seçti. Bu millet yat, kat, Saray istemiyor. Bu millet iş, aş, eğitim, ekmek istiyor” dedi. “Ben burada, genç insanlar görüyorum, sorumluluk sahibi insanlar görüyorum” diyen İmamoğlu, “Türkiye tarihinde ilk defa bir konuya insanlar şiddetle karşı. Bunu görmezlikten gelmek mümkün mü? Kanal İstanbul, benim uykularımı kaçırıyor. Bu şehrin uykularını kaçırıyor. Öyle konuyu bulandırmaya gerek yok. Örneğin üçüncü köprüyü kim istemedi? Niye istemediniz o zaman? Niye ‘ihanet’ diye yorumladınız? Sayın Cumhurbaşkanı’na bu sözünü hatırlatmak isterim. Biz İstanbul’da, 78 Ocak’ta İstanbul’un suyunu 910 Ocak’ta Kanal İstanbul’u konuşacağız. ‘Olumlu düşünenleri de davet edin’ diye talimat verdim. Gelsinler, anlatsınlar kanalı konuşalım” dedi. Kanal İstanbul’la ilgili verilen örneklerin yanlış olduğunu kaydeden İmamoğlu, “İstanbul bir tane. Vicdanlara sesleniyorum; akla, bilime sesleniyorum. Ahlaka sesleniyorum. Bu süreç, onun bunun süreci değil, o partinin bu partinin süreci de ğil” diye konuştu. Yaşanan sürecin siyasi bir tartışma olmadığını vurgulayan İmamoğlu, “Bu sizin çocuklarınızın, torunlarınızın konusu. Bu şehrin geleceği. 16 milyon vatansever vatandaşımızın, 82 milyon vatansever yurttaşımızın haklarını korumak adına Kanal İstanbul’un ÇED Raporu’na itiraza geldim. Bu süreci sonuna kadar takip edeceğim” dedi. İmamoğlu, gazetecilerin “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni şehri 100 binlik planlara işledi. Siz bu konuya itiraz edecek misiniz” sorusuna, “Gayet tabii itiraz edeceğiz, öyle bir plan olur mu? 16 milyon insan bunları söylemem için beni seçti. Ben onların sesiyim” yanıtını verdi. l İç Politika Tapu sorgulamaya kısıtlama ZEHRA ÖZDİLEK Kanal İstanbul projesinin güzergâhındaki mülkiyet tartışmaları sürerken bölgede Kuveytli bir şirketin 53 dönüm, Suudi Arabistanlı bir iş insanın da 9 dönüm arazi almasının ortaya çıkmasının ardından Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü belediyelerin tapu bilgilerine ulaşımına kısıtlama getirdi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile İBB ve ilçe belediyeler arasında İstanbul sınırları içerisinde bulunan gayrimenkullerin durum sorgulamasına imkân veren protokol, Tapu ve Kadastro Genel Müdür lüğü tarafından 31 Ocak’tan itibaren kısıtlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından alınan komisyon kararında “belediyelerin kullanımına açılan belediye görev alanı dışında taşınmaz sorgulama yetkileri ile kayıtlarda bulunan şerh /beyan/irtifak, muhtesat/teferruat/eklenti, rehin ve buna bağlı diğer verilerin kullanılmasına yönelik yetkilerin 31/01/2020 tarihi itibari ile gerçek ve tüzelkişi sorgulama, zemin sorgulama, hissedar sorgulama, pasif parsel sorgulama, pasif malik sorgulama yetkilerinin ise 01/07/2020 tarihinde genel müdürlüğümüz ile belediyeler arasın da imzalanan TAKPAS protokolünün ‘Tarafların yetki ve yükümlülükleri’ başlıklı 5.4. maddesi ile aynı protokolün ‘Sorgulama kriterleri” başlıklı 7.2. maddesi kapsamında kapatılarak...” denildi. Belediyeler, TAKPAS protokolü kapsamında tapu bilgilerini sorgulayabiliyorlar ve güncel değişiklikleri görebiliyorlardı. Bu imkân çerçevesinde Kanal İstanbul tartışmalarına yönelik gayrimenkul toplayanlar açıklanmıştı. Ayrıca İBB proje bölgesindeki mülkiyet haritasını paylaşmıştı. Şimdi bu karar ile sadece İçişleri Bakanlığı belediyeler linki kullanılacak ve bakanlık imkân verirse veriler alınabilecek. l İSTANBUL ‘PARASIZ, EŞIT EĞITIM’ KÜBRA KÖKLÜ İstanbul Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından üç öğün indirimli olarak sunulan yemekhane hizmetinin bir öğüne indirildiğini ve kahvaltı öğününün de tamamen kaldırıldığını duyurmasını öğrenciler protesto etti. İÜ’nün Beyazıt’taki rektörlük binası önünde toplanan öğrenciler, “Nitelikli ve ucuz yemek herkesin hakkı”, “Parasız, eşit eğitim istiyoruz”, “Kazık değil, yemek yemek istiyoruz”,  “Müşteri değil öğrenciyiz”, “Bütçe kesintisi öğrenciye yüklenemez” yazılı döviz ve pankartları açtı. “Rektörlüğe değil, eğitime bütçe”, “Yemekhane hakkımız engellenemez” sloganlarını attılar. Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Helin Kaya, devletin Kanal İstanbul için İÜ öğrencileri, yemek haklarının kısıtlanmasını protesto etti. gereken finansal desteği sağladığı ancak öğrencileri aç bırakmaya çalıştığını ileri sürerek “Yapılan bu son değişiklikle öğrencilerin en temel ihtiyaçlarından biri olan gıda ihtiyacının karşılanması pratik olarak imkânsızlaşmaktadır. Döneme başlarken yapılan yemekhane zamları hali hazırda öğrencileri zor durumda bırakmaktadır. Ülkemizdeki fiyatların yükselmesiyle alım gücü iyice düşmekte. Öğrenciler artan hayat pahalılığıyla boğuşmaktadır” dedi. l İSTANBUL 10 ilçeyi kapsayan “Yenişehir”de kanalın çevresine, konutlar, oteller, sanayi siteleri, teknoparklar, üniversiteler, haller, TIRkamyon parkları, kongre ve fuar merkezleri, kamping alanları, spor tesisleri, tam donanımlı hastaneler yapılması planlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kanal İstanbul projesinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süre ci tamamlanmadan pro jenin etrafına kurulacak şehri “Yenişehir” adıy la üst ölçekli plana işle di. İstanbul’un can damar larından Sazlıdere Baraj Gölü ve su havzasını yok HAZAL OCAK edecek yeni plan, Katar Emiri’nin annesi Şeyha Moza ile Ku veyt vatandaşı Wael N Y Alnusef’in ka nal güzergâhında aldığı arazilere imar verilmesinin önünü açıyor. 10 ilçeyi kapsıyor Önceki gün yapılan değişiklikle İstanbul’un anayasası sayılan 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı delindi. Askıya çıkan imar planı açıklama raporunda söz konusu alan “Yenişehir” diye tanıtıldı. Planlama alanı; Arnavutköy, Başakşehir, Küçükçekmece, Avcılar, Eyüp, Bağcılar, Bakırköy, Bayrampaşa, Esenler, Sultangazi’de olmak üzere 33 bin 498 hektarlık alanı kapsıyor. İstanbul’un anayasası 2009 yılında İBB Meclis kararı ile onaylanan Çevre Düzeni Planı’nda söz konusu alan, “Meskun alanlar, gelişme alanı, eğitim bilişim ve teknoloji alanı, askeri alanlar, kentsel ve bölgesel ölçekte yeşil ve spor alanı, üniversite alanı, tarımsal niteliği korunacak alan, mera alanları, orman alanları, gelişimi ve yoğunluğu denetim altında tutulacak alanlar, kıyı rehabilite alanı, plaj kumsal ve kıyı alanı, baraj ve gölet alanları” olarak belirlenmişti. 500 bin nüfus öngörüsü Öngörülen nüfusun 500 bin olduğu planda “Su yolu” olarak gösterilen alanın kesin sınırlarının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından onaylanacak alt ölçekli planlarda belirleneceği açıklandı. Suyolu projesi sınırları içerisinde yapılacak sanat yapıları, rekreasyon alanları, doğubatı istikametindeki altyapı geçişlerinin kesin yerleri de yapılacak detaylı çalışmalarla alt ölçekli planlarda ortaya çıkacak. Planlama alanının mevcut arazi kullanım analizi incelendiğinde; alanın yüzde 43.65’inin tarım alanı, yüzde 21.23’ünün 3. havalimanı, yüzde 9.85’inin konut alanı olduğu anlatıldı. Planlama alanının yüzde 8.31’i orman vasfında. Ayrıca yeni planda Sazlıdere Baraj Gölü ve su havzanın iptal edilerek imara açılması dikkat çekti. Merak konusuydu Bu süreçte Arap iş insanlarının arazilerinin ne olacağı da büyük merak konusuydu. Katar Emiri’nin annesi Şeyha Moza’nın kanal güzergâhında yer alan Arnavutköy ilçesi, Baklalı Köyü’nde aldığı 44 dönüm arazi tarla vasfındaydı. Yeni planda bu arazinin sağlık turizmi alanında kaldığı görülüyor. Eğer arazi bu fonksiyonda kalırsa bu alana özel hastaneler ve buna bağlı konaklama merkezleri yapılabilecek. Kuveyt vatandaşı Wael N Y Alnusef ve Suudi iş insanı Al Muhaıdıb’ın Arnavutköy Yassıören köyünde “tarla” vasfında 53 bin 878 metrekare arazi ise yeni plana göre bir kısmı konut, bir kısmı da yeşil alanda kalıyor. Mahkeme, tarikat yurdu inşaatını durdurdu, ancak Üsküdar Belediyesi karara karşın mühürlemedi YARGIYI DINLEYEN YOK HAZAL OCAK İstanbul 7. İdare Mahkemesi, Üsküdar Belediyesi tarafından 49 yıllığına bedelsiz AKP’ye yakın vakıflardan Aziz Hüdayi Vakfı’na verilen Acıbadem’deki Şehit Mete Sertbaş Parkı bitişiğindeki arazide süren yurt inşaatını durdurdu. Mahalle sakinleri dün bitmek üzere olan inşaatın önünde toplanarak binanın mühürlenmesini istedi ancak ilçe belediyesi binayı mühürlemedi. Türkiye İş Bankası AŞ Mensupları Emekli Sandığı Vakfı (TİBAŞ) tarafından park ve bitişiğindeki arazi “belediye hizmet birimi” ve park olarak kamu yararına bedelsiz terk edil di. Arazinin Üsküdar Belediyesi tarafından Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı’na verildiği ortaya çıktı. Vakfın araziye yurt yapmasının da önü açıldı. Bölge sakinleri açtığı davayı kazandı. İBB inşaatı mühürledi ancak daha sonra bir önceki İBB yönetimi parka ilişkin yeni bir imar planı hazırladı. Yeniden dava Yeni imar planlarına parkın sosyal ve kültürel tesise dönüşmesinin önünü açan plan notları ekledi. Bu sürecin ardından Üsküdar Belediye Meclisi’nin geçen yıl ocak ayı oturumlarında arazinin Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na “Eğitim Hizmetleri ve Öğrenci Yur du” faaliyetinde bulunmak üzere 49 yıllığına bedelsiz verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. Böylece süre 20 yıl uzadı. Üsküdar Belediyesi Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından da 10 Ocak 2019’da inşaata ruhsat verildi. Bölge sakinleri dava açtı. İstanbul 7. İdare Mahkemesi ne uygulama imar planında ne de açıklama raporunda belediye hizmet birimleri alanı fonksiyonunun kesin kullanım türünün somut olarak belirtilmediğine dikkat çekerek hukuka uymadığını anlattı. Telafisi güç zararlar doğabileceğini vurgulayan mahkeme, ruhsatın yürütmesinin durdurulmasına 25 Aralık’ta oybirliğiyle karar verdi. MÜHÜRLENMEDİ TİBAŞ Parkı Gönüllüleri dün inşaat önüne giderek belediyeden binayı mahkeme kararına uyarak mühürlemesini istedi ancak belediye mühürlemedi. Gönüllüler, “Kaçak inşaat ile ilgili yürütmenin durdurulması kararının uygulanması için Üsküdar Belediyesi’nin tüm birimlerine tebliğ edildi. Hukuk birimi ‘inşaatı durdurmayabiliriz’ şeklinde cevap verdi. Karardan haberdarlar, kasten mahkeme kararını uygulamıyorlar” ifadelerini kullandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle