18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 119 EYLÜL 2019 PAZARTESİ Küresel risklere dikkatYapı Kredi Üst Yöneticisi Gökhan Erün, ticaret savaşlarını ve Arjantin’in etkilerini değerlendirdi Bankacılık sektörünün tecrübelerine atıf yapan Yapı Kredi Üst Yöneticisi Gökhan Erün, yaşanan küresel sorunlar karşısında Türkiye’nin pozitif ayrışacağını düşünüyor. Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, küresel gelişmelerin, bugün için özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde en çok hassasiyet yaratabilecek risklerin başında geldiğine dikkati çekti. Yapı Kredi’nin 75.i kuruluş yıldönümü nedeniyle hem bankası hem sektörü hem uluslararası ekonomik gelişmelerle ilgili güncel değerlendirmeler yapan Erün, AmerikaÇin ticaret savaşları ile küresel anlamda resesyon endişesinin ekonomiler üzerinde baskı unsurları olmaya devam ettiğini, özellikle Arjantin’e ilişkin oluşan endişelerin de, tüm gelişmekte olan ülkelere yönelik bir risk unsuru yarattığına işaret etti. Erün, bunun etkileri konusunda ise şu değerlendirmede bulundu: Fed olumlu etkiliyor “Bu gelişmelerin ekonomimize ve bankacılık sektörümüze kredi büyümesi, faiz oranları, yurtdışı borçlanma olanakları gibi temel konularda etkisi bulunuyor. Ancak hem kendi deneyimi hem küresel dünyada oluşan gelişmelerin ekonomimize sirayeti ve doğabilecek sonuçları yönetme açısından sektörümüz oldukça tecrübeli. Geçen sene hareketliliğin arttığı dönemde gerek sektör gerek ekonomi yönetiminin gösterdiği güçlü duruş ve bu tarz dönemlerden çıkarılan dersler ve tecrübeler, Türkiye’nin diğer gelişmekte olan ülkeler arasından pozitif yönlü ayrışmasını sağlayacaktır.” Erün ayrıca, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) gelen parasal genişleme aksiyonlarının ise gelişmekte olan ekonomileri pozitif yönde etkilediğini ifade etti. ‘Müşteri odaklıyız’ Yapı Kredi’nin ise güçlü sermaye ve likidite yapısı, müşteriyi odağa alan or ganizasyonu ve nitelikli insan kaynağından aldığı güçle çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Erün, bunun yılın ilk yarısındaki sonuçlara da yansıdığını ifade etti. Yılın ilk altı ayında Kredi Garanti Fonu’nun da (KGF) desteğiyle TL kredilerini 2018’e göre yüzde 9 artırarak 131.6 milyar TL’ye yükselttiklerini anlatan Gökhan Erün, reel sektörün en büyük destekçileri arasında yer almaya devam ettikleri 2019’da toplam 8.4 milyar TL tutarındaki KGF kredisinin de katkısıyla KOBİ’lere destek sağlamayı sürdürdüklerini vurguladı. SYO yüzde 15.6 Erün, yılın bu döneminde devam eden güçlü sermaye yaratımı ile sermaye yeterlilik oranlarını (SYO) 2018’e göre 83 baz puan daha güçlendirerek yüzde 15.6’ya çıkardıklarını bildirdi. Bu oranın, yıl sonu için hedefledikleri yüzde 15’in üzerinde olmasının yanında, yasal sınırın da oldukça üzerinde yer aldığını belirten Erün, şöyle konuştu: “Bankamızın ilk yarıyıldaki özkaynak kârlılık oranı yüzde 12.5 olarak gerçekleşti. Bunu yılın ikinci yarısında da sürdürmeyi hedefliyoruz. Krediler ve mevduatta büyümek, aynı zamanda yatırımcılarımızı, sermayedarlarımızı memnun edici bir kâr seviyesine ulaşmak her daim hedefimiz olmaya devam edecek.” Ayrıca, banka olarak bir yıl önce kendilerine uzun vadeli bir vizyon belirlediklerini ve o vizyon çerçevesinde ilerlemeye devam ettiklerini aktaran Erün, stratejilerinde, özellikle küçük miktarlı işlemlerde yaygınlaşarak büyüme hedefi olduğunu, bunu da ilk yıldan başardıklarını söyledi. Gökhan Erün, 2017 sonuna göre bireysel TL mevduatta 134 baz puan pazar payı kazandıklarını da bildirdi. Gökhan Erün, “75 yıldır olduğu gibi bundan sonra da ülkemize ve insanımıza aynı heves ve azimle sınırsız hizmet sunmaya devam edeceğiz” dedi. 100 milyon aylık işleM Müşterilerle olan ilişkilerinde derinleşmeyi sürdürdüklerini ifade eden Erün, “Müşterimizin daha çok işlemini bankamızdan yapmasını sağlayacak yol hari talarını belirliyoruz. Mevcut durumda aylık 100 milyonu aşan işlem adedimiz var. Önümüzdeki dönemlerde bunu artırmaya devam edeceğiz” dedi. 75 yıldır ilklerin bankası Yapı Kredi’nin Bahçekapı’da açılan ilk şube ve 1 milyon lira sermaye ile İkinci Dünya Savaşı’nın zorlu yıllarında Türkiye’nin ilk özel bankası olarak kurulduğunu anımsatan üst yönetici Erün, 9 Eylül 1944’ten bu yana geçen 75 yılda yaklaşık 25 milyon müşteriye dokunduklarını hatırlattı. “Hizmette sınır yoktur” anlayışıyla hem sektöre hem ülkenin tarihinde kuvvetli izler bıraktıklarını anlatan Erün, ilk şube bankacılığı, ilk 24 saat bankacılık, 444 0 444 ile ilk özel servis numaralı telefon bankacılığı, ilk kredi kartı, ilk tüketici kredisi ve ilk otomobil kredisi gibi hizmetlerine dikkat çekti. Ticari bir banka olarak ilk köy şubesini 1952’de açtıklarını, 1984’te ise Türkiye’de ilk defa şubelerinin online çalışmaya başladığını belirten Erün, şöyle devam etti: “Türkiye ve Avrupa’da bir ilk olarak göz tarama sistemi Göz ID ile müşterilerimize Yapı Kredi Mobil’e hızlı ve güvenli giriş imkânı tanıdık. Bugün müşterimiz olmak isteyenler, şubeye gelmeye gerek olmadan mobil bankacılık uygulamamız üzerinden müşterimiz olabiliyor.” Sanatın gönüllü destekçisi Yapı Kredi’nin, hayatın her alanında kalıcı izler bırakmış bir kurum olduğunu söyleyen ve “Özellikle kültür ve sanatın gönüllü destekçisi ve koruyucusuyuz” diyen Gökhan Erün, kurucuları Kazım Taşkent’in “Biz kültür ve sanatın bankasıyız” sözlerinin izinde yürümekten mutluluk duyduklarını belirtti. Yapı Kredi Yayınları’nın, gerek yayımladığı 5 bini aşkın başlıktaki kitapla gerek telif haklarına verdiği önemle öne çıktığını aktaran Erün, Doğan Kardeş ile Türkiye’nin çocuklara yönelik ilk dergisini çıkardıklarını hatırlattı. Türk sinemasının ilk renkli filmi Halıcı Kız’ın bankasının finansal desteğiyle çekildiğini, Muhsin Ertuğrul’a destek vererek Türkiye’nin ilk özel tiyatrosu olan Küçük Sahne’nin kurulmasına katkıda bulunduklarını söyledi. Erün ayrıca, Türk tiyatrosuna bu katkılarını, Türkiye’nin ilk kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale’nin anısına 23 yıldır düzenledikleri Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri ile bambaşka bir seviyeye çıkardıklarını ifade etti. Dünyaca ünlü heykeltıraş İlhan Koman’ın ‘Akdeniz’i, Kazım Taşkent Sanat Galerisinde sergileniyor. Tandoğan Meydanı’nda buluşan EYT’liler, ‘Alın terimizin karşılığını istiyoruz’ dedi Mücadele devam edecek İşyeri dışındaki satışlarda tehlike Ticaret Bakanlığı, özellikle üniversite kampuslarında kurulan stantlarda veya tüketicilerin evlerine gelerek yapılan işyeri dışındaki satışlara ilişkin çok sayıda şikâyetin geldiğini duyurarak önerilerde bulundu. İşyeri dışında yapılan satışlarda cayma hakkının kullanımına ilişkin ispat yükünün tüketicilere ait olduğunu anımsatan bakanlık, “Bu nedenle cayma bildiriminin 14 gün içerisinde yazılı olarak veya kısa mesaj, elektronik posta gibi kalıcı veri saklayıcısı ile gerektiğinde ispatı da sağlanabilecek şekilde yapılmalı” açıklamasında bulundu. Satış temsilcileri tarafından tüketicilere, cayma taleplerini telefon aracılığı ile iletmeleri üzerine satıcı veya sağlayıcılar tarafından cayma talebinin kaydedildiği ve işleme konulduğu yönünde yanlış ve yanıltıcı bilgi verildiğine işaret edilen açıklamada, böylece tüketicilerin hileli bir şekilde engellendiği bildirildi. Yeminli müşavirlik sınavı 14 Aralık’ta Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), yeminli mali müşavirlik sınavı yapacak. Resmi Gazete’deki duyuruya göre sınav 1423 Aralık 2019’da Ankara’da gerçekleştirecek. Başvurular 13 Eylül14 Ekim arasında yapılabilecek. l Ekonomi Servisi DİSK: Emeklilik yük değil, haktır Mitingde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bu topraklarda hak mücadelesi, eşitlik, adalet, demokrasi mücadelesi veriyoruz. Bu mücadele ülkemizin geleceğinin mücadelesidir. DİSK olarak EYT’liler ile omuz omuzayız” dedi. “Emeklilik yük değil, temel bir haktır” diyen Çerkezoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimseden sadaka istemiyoruz. Ülkeyi yönetenleri EYT’lilerin hakkını sağlamak adına adım atmaya çağırıyoruz. Emeklilik hakkımıza, kıdem tazminatına, çocuklarımızın geleceği için memleketimize sahip çıkacağız.” Öte yandan, EYT’lilerin sosyal medyadan mitinge davet ettiği sanatçı Haluk Levent de miting alanındaydı. Levent, EYT’liler için “Elfida” ve “Anlasana” şarkılarını söyledi. Levent’in şarkısına eşlik eden EYT’liler, “Ses ver bana” ve “Beni biraz anlasana” sloganları attı. En çok Fenerbahçe kazandırdı Borsa İstanbul’da (BİST) geçen ay spor endeksi yüzde 12.24 değer kazanırken, Fenerbahçe Futbol A.Ş. ise yüzde 22.02 ile yatırımcısına en fazla kazandıran spor şirketi oldu. Fenerbahçe gibi Süper Lig’de mağlubiyeti bulunmayan ve UEFA Avrupa Ligi’nde başarılı seyrini sürdüren Trabzonspor ise Trabzonspor Sportif Yatırım ve Futbol İşletmeciliği ile yüzde 19.05 değer kazanarak ikinci sırada yer aldı. Yine geçen ay Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin hisseleri yüzde 6.08, Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar’ın hisseleri de yüzde 4.76 artış kaydetti. Spor şirketlerinin BİST’teki ilk 8 aylık performansına bakıldığında, yatırımcılarına; Fenerbahçe yüzde 32.95, Galatasaray yüzde yüzde 24.19 kazandırırken, Trabzonspor yüzde 9.13, Beşiktaş yüzde 3.09 kaybettirdi. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), emekli olmalarını engelleyen yasanın 20. yılında “Yük değiliz, hak istiyoruz” diyerek Ankara Tandoğan Meydanı’nda miting düzenledi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen EYT’liler, ellerinde “Herkese bütçe var, EYT’ye yok” pankartları taşıdı. EYT Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Gönül Boran, “Ne erken emeklilik istiyoruz ne bütçeye yük getiriyoruz. 38 yaşında da değiliz. Hukuksuzluğa direnip alın terinin karşılığı haklarımızı istiyoruz” dedi. ‘Sonuç istiyoruz’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “talimatı”yla yetkililerle görüştüklerini belirten Boran, “İnanıyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuyla alakalı çalışmanın sonunu güzel noktalayacak. Ama biz, o sonuç kanunlaşmadan mücadeleyi bırakmayacağımızı her yerde ve ortamda da dile getireceğiz. Sonuç istiyoruz” diye konuştu. l ANKARA Brexit dersleri İngiltere’nin “Brexit” halkoylamasından sonra içine düştüğü kriz, halkoylamalarını kullanarak iktidara gelmeye çalışan Yeni Faşist eğilimlere karşı, özgürce işleyen bir meclisin, meclisi destekleyen sokağın direncinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Yeni Faşist işgal İngiltere’de Muhafazakâr Parti’yi ve hükümeti Boris Johnson aracılığıyla ele geçiren ekibi Yeni Faşist olarak nitelerken “acaba abartıyor muyum” diye düşünmüştüm. Perşembe günü rahatladım. Muhafazakâr kesimden yazarlar, Boris Johnson (B.J.) ve ekibinin politikalarında, taktiklerinde, kullandıkları dile ilişkin yorumlarında, Yeni Faşizmin özelliklerinin hepsine değiniyorlardı. Financial Times’dan Stephens, B.J’yi “yolunu yalan ve hileyle açan politikacı” olarak niteliyor, deneyimli “saygın, dürüst, ılımlı politikacıları”, “anlaşmasız Brexit’i” engelleyen yasa önerisini destekledikleri için partiden atarak, Muhafazakâr Parti’yi “İngiliz milliyetçiliğinin partisine dönüştürdüğünü” yazıyor, demagog, yabancı düşmanı, popülist sözcüklerini kullanıyordu. Stephens, yaşananlar için demokrasiyi hedef alan “dayatmacı” bir saldırı diyordu. The Economist, “partiyi ele geçiren fanatiklerden” , “radikal popülizmden” söz ediyordu. Stephens’in yazısıyla birlikte yayımlanan karikatürde, Britanya Ulusal Partisi (BNP) militanları gibi giyinmiş (postal, paçaları kıvrık, askılı kot pantolon, kırmızı haçlı tişört) B.J., Muhafazakâr Parti’nin üzerinde tepiniyordu. The Times’ın bir karikatürü Boris’i ReesMogg ve Dominic Cummings arasında kalmış bir şaşkın olarak betimliyordu. Farklı siyasi eğilimlerden birçok yorumcuya göre B.J. ve ekibi, AB’den anlaşmasız çıkmanın sonuçlarına, örneğin ekonomik krize, gıdailaç tedariki sıkıntılarına, İskoçya’nın ayrılma olasılığına, İrlanda’da şiddet olaylarının yeniden başlaması riskine aldırmıyorlardı. Bunlar işveren örgütlerinin, doktor örgütlerinin, sendikaların uyarılarına kulaklarını kapatmışlardı, AB’den anlaşmasız çıkabilmek için parlamentoyu askıya almışlardı. B.J’nin tek amacı, “anlaşmasız Brexit’in” ardından seçimlere gitmek, milliyetçiliği, yabancı düşmanlığını körükleyen bir kampanya ile Brexit Partisi’nin oylarını da alarak tek başına iktidara gelmekti. Cockburn’un The Independent’ta açık biçimde vurguladığı gibi, Türkiye’dekine benzeyen, “bir iktidarı işgal eden otoriter rejim projesi” söz konusuydu. Ülkenin kentlerinin meydanlarında, parlamentonun önünde “darbeyi durdur” sloganı yankılanıyordu. Meclis ne işe yarar? Yaşananlar, özgürce işleyen bir meclisin, hatta atanmışların (üst düzey bürokrasinin) direncinin, halkın itirazının, iktidarı ele geçirmek isteyen Yeni Faşist bir ekibe karşı güçlü bir savunma hattı oluşturmak açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu. B.J. ve ekibi, 31 Ekim’de AB’den anlaşmasız çıkmalarını engelleyecek tartışmaları susturmak, oylamaları engellemek için meclisi askıya aldığında, halkın temsilcilerine, 31 Ekim’e kadar olan sürenin başında ve sonunda yalnızca birer hafta kalıyordu. Ancak AB’den anlaşmasız çıkmaya karşı olan, farklı partilerden temsilciler mecliste birlikte davranmayı başardılar. Muhafazakâr Parti’nin en deneyimli temsilcilerinden 21 milletvekili partilerine karşı oy kullandı, biri yerinden kalkıp karşı saflara Liberal Parti’ye geçti. Muhafazakârların İskoçya Başkanı istifa etti. Bu istifaları, Eğitim Bakanı (B.J’nin kardeşi), Çalışma Bakanı izledi. Parti, Yeni Faşizmin elinde dağılırken, meclis, anlaşmasız Brexit’i engelleyecek yasa tasarısını onayladı. Meclis, “anlaşmasız Brexit’i” amaçlayan baskın bir erken seçim olasılığını da önleyerek şimdilik, “Yeni Faşist” saldırının ilk dalgasını kırdı. Özgür bir meclis ve onu destekleyen “sokaklar”, hükümetlerin “çoğunlukçu” tutumlarını, “halkoylamalarında” kazananların kaybeden tarafı, yargının kararlarını yok saymasını, hatta siyasi darbeleri önleyebilir. Türkiye’de Meclis’in işlevsizleştirilmiş olmasının, “sokaklardaki” ağır baskının nedeni de budur! Kısa... Kısa... l 109’u yabancı 2 binden fazla markanın buluştuğu CNR Food İstanbul’u, 117 ülkeden yerli ve yabancı 50 bin kişi ziyaret etti. Katılımcı firmaların, kurdukları iş bağlantılarıyla 3 milyar dolarlık ticaret hacmi sağlandı. l Şişecam Topluluğu, bu yıl yedincisini düzenlediği İş Sağlığı ve Güvenliği Resim Yarışması’nda üretim faaliyeti gösterdiği 13 ülkede, çalışanlarının çocuklarını ödüllendirdi. Yarışmada 137’si yurtdışından toplamda 270 resim değerlendirildi. l Karadeniz Holding’in markası Karpowership’in 235 megavat kapasiteli yüzer elektrik gemisi “Ayşegül Sultan”, Senegal’in ihtiyacının yüzde 15’ini karşılamak üzere dün Yalova’daki Karmarine Tersanesi’nden yola çıktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle