28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 329 EYLÜL 2019 PAZAR Genç kuşaklar ezili yor ve susuyorlardı. Yaşlı kuşaktan Melih Cevdet An day, Oktay Rifat, Vedat Günyol, Ke mal Tahir gibi ede Huysuz tamirci biyat devlerini eleştirdim. Herkes deli olduğumu düşündü. Osmanlı hanedanı dilimiz Türkçeyi beğenmedi. Enderun dönmeleri ve medrese ulemayla birlikte ArapçaFarsçaTürkçe türlüsünden kendisine bir sentetik dil olan Osmanlıcayı uydurdu. Ama sarayda Türkçe konuşuyordu. Osmanlıca sadece resmi yazışmalarda ve şiirde kullanılıyordu. Ulema uyduruk kitaplarını kötü bir Arapçayla yazıyordu. Dil devrimi bu ağır yanlışı düzeltti ve halkın diline sahip çıktı. Osmanlı, İslamın ve ulemanın etkisiyle ve rekabet olasılığından korkarak, devlet kurucusu halkın Türk kimliğini horladı ve kimlik sıralamasının en altına gönderdi. Türk halkı dilini unutmadıysa da kimliğini neredeyse unuttu ve ancak Cumhuriyet sayesinde hatırladı. HHH Bu gerçeği gören genç bir Cumhuriyetçi olarak devrimlere inandım ve izlerinden gittim. Toplumsal eşitsizliklere ve kör otoriteye karşı çıkma ahlakı edindim. Yirmi yaşıma kadar okumam gereken ne varsa okumuştum. Ankara’ya genç bir şair olarak geldiğim zaman kimse karşısında ezilmedim. Kimseye, hiçbir yazar ve şaire hayran değildim. Benden yaşlı olanlara saygı duydum, ama karşılarında eğilmedim. İstanbul’u sevmedim, karşısında kompleks duymadım. Fransızca öğretmeni oldum. Bir sınav kazanarak Fransa’da ek öğrenim gördüm. Batı’dan ürkmedim, karşısında tırsmadım. Kendimi karşısında sınadım. HHH Otuzlu yaşlara yaklaştığım sırada edebiyat ortamında müthiş bir otorite saltanatı vardı. Ama bende de donanım vardı. Kemal Tahir’in Devlet Ana romanı yayımlandığı zaman yer yerinden oynadı. Roman sanatı aşılmıştı (!) Herkes övgü düzerken ben Dost dergisinde kıyasıya eleştirdim. * Muğla’da Fransızca öğretmeniydim ve 29 yaşımdaydım. Sebebi ne olursa olsun kimseden ses çıkmadı. HHH Yazmak için özgür bir kafa ve yürek gerekir. Siyasal baskı, özgür kafa ve yüreği susturamaz, ama yaşlı kuşağın baskısı genç Bastonla dayak yiyecektim. Olmadı. M. C. Anday ile dost olduk. HHH 1910 kuşağının baskısı yetmezmiş gibi İlhan Berk, Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar ve Ece Ayhan İkinci Yeni’nin halifelerine dönüştürüldü.. Onlarla da cenk ettim. Onlardan da ses çıkmadı. Ama benden yana da kimse çıkmadı. Çünkü edebiyat ortamında sırasını bekleyen çorbayı içer anlayışı egemendi. Barış içinde birlikte yaşama şiarı her şeye göz yummayı gerektiriyordu. Bir de meyhane arkadaşlığı raconu vardı. Hatır kırılmaz (!) HHH Öğretmenlik yaparken yanlışlar karşısında işim kolaydı, çünkü not veriyordum. Televizyonda da kolaydı, çünkü müdür yetkilerim vardı. Editörlük yaparken daha kolaydı, çünkü gereken düzeltmeyi yapmayanın kitabını yayımlamıyordum. Ama gazete yazarlığı çok başka. Hürriyet’te yazarken, bir yandan dinbaz ve yandaş gazeteler ve yazarları, bir yandan yandaş troller, bir yandan da davalar, müthiş bir saldırı altındaydım. HHH 1980’lerden bu yana edebiyat dünyasında, daha sonra da gazete yazarlığında, yanlış kullanılan sözcük ve kavramları yanlışları düzeltmek saplantım oldu, yanlışların hiç peşini bırakmadım. Ortak Akıl konusundaki inadımı biliyorsunuz. Örneğin Fransızcada “Raison d’Etat” diye bir şey var. Birisi “Devlet Aklı” diye Türkçe karşılık bulmuş. Devlet Aklı aşağı Devlet Aklı yukarı. Oysa Osmanlı bunun tam karşılığını bulmuş: “Hikmeti hükümet” (devletin yararı gereği). “Derin Devlet” de denilebilir. Unutmayalım ki ülkemizde kanun hükmünde kararnameler (KHK) hep devletin yararı gereği çıkarılmaktadır. HHH Basın dünyası tıpkı edebiyat dünyası gibi. Belki daha beter. Yazdığım uyarıcı yazılar umursanmadığı için artık ilgililere özel mesajlar gönderiyorum. Bu yazıyı bir genç meslektaşıma bilgi vermek için yazdım. yazarı susturur. Yaşlıların yaptı * Ne Altın Ne Gümüş, Doğan ğı yanlışlar bile mücevher sayılır. Kitap, 2003, s.21 7’den büyük olacakBeklenen olası İstanbul depremi için bir uyarı da ODTÜ’den geldi: İstanbul’da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem sonrası bir uyarı da Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) geldi. ODTÜ İnşaat ve Jeoloji Mühendisliği bölümlerinden yapılan ortak açıklamada, “Son deprem sonrası geometrisi daha net hale gelen bu fay bölümünün boyutları göz önüne alındığında, 7’den büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğu görülmektedir” değerlendirmesi yapıldı. Depremin Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun (KAFZ) Kumburgaz bölümünün batı ucunda meydana geldiğinin anlaşıldığına dikkat çeken açıklamada, “KAFZ’ın Kumburgaz bölümünün uzun zamandır büyük bir depremle kırılmadığı ve güncel deprem aktivitesi açısından suskun olduğu bilinmektedir” denildi. “Yardıma hazırız” diyen ODTÜ’lü uzmanlar, “Betonarme yapıların yanı sıra, yığma, ahşap yapılar ve tarihi yapılarla ilgili de tecrübe birikimimize dayanarak yardıma hazır olduğumuzu vurgulamak isteriz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet seferberliK çağrısı İTÜMeteoroloji Bölümü öğretim üyesi, afet bilimci Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu yetkililere “deprem seferberliği” ilan etme çağrısı yaptı ve change.org’da “Deprem Seferberliği İlan Edilsin” imza kampanyası başlattı. Kampanya 4 saatte 60 bin kişi tarafından imzalandı. Kadıoğlu, “1509’da bir parçası üzerinde deprem oldu. Her 100 kişiden 5’i ölmüş... Depremin bugün tekrarlanması halinde ne canlar gideceği hesaplanamaz ama büyük bir kıyamet işareti gözüküyor” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet İETT Garajı, Afet toplanma alanı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Topkapı Pazartekke’de bulunan tarihi İETT garaj alanının imar planlarını 14 Eylül’de oybirliğiyle değiştirdi. Yeni değişikliğe göre arazinin zemin altı otopark, üstü ise park alanı olacaktı. Başkan Ekrem İmamoğlu da dün yaptığı paylaşımda alanın parkın yanı sıra afet toplanma alanı olacağını açıkladı. KURUM: İSTANBUL’Da 10 BİN TOPLANMA ALANI VAR 77 bina ağır hasarlı İstanbul’da meydana gelen depremin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılan hasar tespit çalışmalarında, toplam 77 yapıda ağır hasar tespit edildi. Alınan bilgiye göre, kamu binalarında yapılan incelemelerde 7’si hastane, 49’u okul, 9’u idari bina olmak üzere 65 hasarsız, 1’i hastane, 4’ü okul, 4’ü de idari bina olmak üzere 9 ağır hasarlı bina tespit edildi. Konut ve işyerlerinde ise 3 bin 102 bağımsız birim incelendi. Bin 987 hasarsız, 610 az hasarlı, 68 de ağır hasarlı bina tespit edildi. 437 yapı da deprem öncesi riskli olduğu için kapsam dışı sayıldı. Statlar, millet bahçeleri Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, afet toplanma alanları ile ilgili olarak, “Toplamda 10 bin toplanma alanımız var. Bu alanlar da sürekli güncelleniyor. 81 ilde millet bahçeleri projesi aynı zamanda depremde toplanma alanları. Stadyumlarımız toplanma alanı. Birçok kamu kuruluşu binası, okulların İstanbul’da yüzde 92’si yenilendi. Bahçeleri bile toplanma yerleri. İstanbul’un bu noktada bir eksikliği yoktur” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Belediye Başkanı: YAĞMUR KORKUTUYOR Borçka’da sel kâbusu Artvin’in Borçka ilçesi Yeni Mahallesi’nde sağanak nedeniyle, dün öğle saatlerinde İçkale Deresi taştı. Sel suları nedeniyle debisi aniden yükselen dereyi çevreleyen istinat duvarı çöktü. Çöken duvarın bitişiğinde yer alan arazide yaya olarak kullanılan asma köprünün bir kısmı da sulara gömüldü. Bölgede yaşayanlar su baskını sonucu evlerinde mah Selin vurduğu ilçedeki pek çok evde hasar meydana geldi. l DHA sur kaldı. İhbar üzerine bölgeye AFAD ekipleri sevk edildi. Sel sularının sürüklediği moloz, balçık ve su kaplı bölgede ekipler, evde mahsur kalan 13 kişiyi kurtardı. Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan ise “Yağmur şiddetle devam ediyor. Sevindirici tarafı can kaybının olmaması. Fakat yağmurun bu şekilde devam etmesi bizi korkutuyor, endişelendiriyor” dedi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle