19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1327 EYLÜL 2019 CUMA Sayıştay’dan DT’nin temizlik malzemesi alımıyla ilgili uyarısına DT’den dikkat çeken savunma DT’ye deterjan yetmiyor Görkemli yapılar Sayıştay’ın Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürlüğü’nün aldığı temizlik malzemeleri ile ilgili yaptığı uyarıya genel müdürlükten dikkat çe ken yanıt geldi. Genel müdürlük, “oyunların matinesuare şeklinde olmak üzere, çocuk oyunları da dikkate alındığında, bazı zaSELDA manlar günde 3 kez sahGÜNEYSU nelerin seyirciler tarafından ziyaret edildiği” belirtilerek, “Etkinliklerimize vatandaşlarımızın da yoğun ilgisi eklendiğinde, temizlik malzemelerinin sarfiyatı da aynı oranda artmaktadır” açıklamasını yaptı. DT’deki sanatçıların “makyaj temizliği” için kullandığı malzemelerin de “temizlik malzemeleri kodu üzerinden alındığı” tespit edildi. Sayıştay’ın DT Genel Müdürlüğü’ne ait 2018 yılı denetim raporunda, kurumdaki “temizlik hizmeti alımlarının çokluğuna” vurgu yapıldı. Sayıştay, “kurumun temizlik hizmeti alımının, temizlik malzemelerinin her ay miktar yönünden kontrol edilmeden bedel ödemesi yapıldığı” tespitinde bulununca, genel müdürlükten konuya ilişkin yanıt istedi. DT Genel Müdürlüğü’nün Sayıştay’a gönderdi Sayıştay, “kurumun temizlik hizmeti alımının, temizlik malzemelerinin her ay miktar yönünden kontrol edilmeden bedel ödemesi yapıldığı” tespitinde bulununca, genel müdürlükten konuya ilişkin yanıt istedi. ği yanıtta ise “çarpıcı” ifadeler yer aldı. ‘Seyirci sayımız yükseldi’ DT Genel Müdürlüğü’nün yanıtında “oyunların matine ve suare şeklinde olmak üzere sahnelendiği, çocuk oyunları da dikkate alındığında bazı zamanlar günde 3 kez sahnelerin seyirciler tarafından ziyaret edildiği” belirtilerek “Örneğin Diyarbakır Devlet Tiyatromuzda 2018’de sahnelenen oyunlarımızı 70 bin seyirci izlerken, 2019’da açılan iki yeni sahne ile birlikte seyirci sayımız 140 bine yükselmiştir. Ankara’da 10, İstanbul’da 5, İzmir’de 4, Bursa’da 2 ve diğer bölge tiyatro müdürlüklerinde birer sahne ve idari binalar ile hizmetimizi yürütülmektedir” denildi. ‘İlgi artınca sarfiyat artıyor’ DT Genel Müdürlüğü, kurumun düzenlediği festivalleri de örnek gösterdi. DT’nin, Bursa 6. Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali, Sabancı 21. Uluslararası Adana Tiyatro Fes tivali, Diyarbakır 16. Orhan Asena Yerli Oyunlar Tiyatro Festivali, Konya 12. “Bin Nefes Bir Ses” Uluslararası Türkçe Tiyatro Yapan Ülkeler Festivali, Ankara 15. “Küçük Hanımlar, Küçük Beyler” Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali, Van 17. Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği, Trabzon 20. Uluslararası Karadeniz Tiyatro Festivali, 10. Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali gibi festivaller de düzenlediği belirtilerek “Etkinliklerimize vatandaşlarımızın da yoğun ilgisi eklendiğinde, temizlik malzemelerinin sarfiyatı da aynı oranda artmaktadır. Oyun sayısının ve tiyatroya gelen seyircinin yoğunluğuna bakıldığında ise anılan sahnelere ek olarak idari binaların da temizlikleri iki ya da üçer defa yapılmaktadır. Anılan malzemelerin ihtiyaç belgeleri düzenlenmiş teslim alınmıştır. Alınan malzemeler bölge müdürlüklerimize, sanat teknik müdürlüğüne ve tüm sahnelerimize ihtiyaca binaen peyderpey gönderilmiştir” denildi. DT’nin yanıtında oyuncuların “makyaj temizlemek için kullandık ları malzemelerin de temizlik malzemesi sınıfına sokulduğu” ortaya çıktı. Yanıtta, şu ifadelere yer verildi: “İstanbul DT’nin repertuvarındaki oyunlar için münferit tarihlerde düzenlenen ihtiyaç belgelerinde belirtilen bazı malzemeler, temizlik malzemeleri kodu ile muhasebeleştirilmektedir. İstanbul DT Müdürlüğü’nün gönderdiği yazıdan da anlaşılacağı üzere, alınan temizlik malzemeleri oyunlarımızda rol alan sanatçılarımızın makyaj temizliğinde kullanılmış olup, yıllardır bu alımlar temizlik malzemeleri kodundan alınmıştır.” ‘Fesat karıştırmaya konu fiil...’ Sayıştay ise DT’nin yanıtlarını “tatmin edici” bulmayarak, şu tespiti yaptı: “Yükleniciye ödenen malzeme bedelinin teknik şartnamedeki her bir kalem için genel müdürlük ve bölgelerin teslim aldığı malzemeleri bir araya getirerek, teknik şartname dahilinde alması gereken malzemeleri almış olduğunu gösterememiştir. Bulguda ifade edilen hususlar ‘edimin ifasına fesat karıştırma suçuna’ konu olabilecek fiil ve işlemler olduğundan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından incelenmesi gerekir.” l ANKARA Adana’da suç günü 26. Adana Altın Koza Film Festivali üçüncü gün yapılan gala gösterimleriyle devam etti. Ulusal Yarışma’da suç unsurunu gündeme taşıyan üç film daha izleyici ile buluştu: ‘Aidiyet’, ‘Kovan’ ve ‘Görülmüştür’. EMRAH KOLUKISA 26.Adana Altın Koza Film Festivali’nde Ulusal Yarışma kapsamında önceki gün izleyiciyle buluşan filmlerden “Aidiyet” seyircileri ikiye bölen ender filmlerden biriydi. Kimileri filmi “öğrenci filmi” seviyesinde bulurken (Berlin Film Festivali’nde dünya prömiyeri yapmış bir film için ne denli hakkaniyetli bir yorum olduğunu siz takdir edin artık), kimileri de festivalin en ayrıksı ve en deneysel işi olarak niteledi. Bu yorumların ilkinin filmi hiç beğenmeyenler, sonrakinin ise filmi beğenenler tarafından yapıldığını söylemeye gerek yok herhalde. Anneyi öldürmek İlk 2025 dakikalık bölümü dış sesin okuduğu bir monolog üzerine çoğunlukla hareketsiz (fotoğraf değil ama sabit kamera) görüntülerden oluşan ve geri kalan 4550 dakikalık bölümü iki oyuncu (Eylül Su Sapan ve Çağlar Yalçınkaya) tarafından sırtlanan “Aidiyet” yönetmen Burak Çevik’in kendi ailesinde yaşanmış gerçek bir suç hikâyesini (Çevik’in teyzesinin annesini, yani Çevik’in anneannesini öldürmesini) anlatıyor. Bir yanıyla klasik anlatıları tamamıyla reddeden deneysel bir film olan “Aidiyet” izleyicilerin bir bölümü tarafından çok zorlayıcı bulunsa da Adana’daki sinemaseverler filmi kavramak ve içine girmek için hiç de azımsanamayacak ‘Aidiyet’ filminin ekibi soruları yanıtladı. bir çaba gösterdiler; bunu filmin sonundaki soru cevap seansından anlamak mümkündü. Kendisi askerde olduğu için Adana’ya gelemeyen Burak Çevik adına birçok soruya filmin yapımcılarından Selman Nacar’ın yanıt vermek durumunda kalması günün ironik detaylarından biriydi, zira filmdeki erkek karakter de askerliğini yapan bir delikanlıydı. Filmin kadın oyuncusu Eylül Su Sapan ise yönetmenle nasıl bir çalışma yürüttükleri sorusuna “Hazırlık aşamasında senaryo, mahkeme dosyaları, benim canlandırdığım Pelin karakteriyle Çağlar’ın oynadığı karakterin ifadelerini okuduk. Hep birlikte bu karakter neden bunu yapmıştır, nasıl karar vermiştir gibi sorulara yanıt aramaya başladık. Oyuncu olarak benim en çok ilgimi çeken bir insanın annesini ya da çocuğunu öldürecek noktaya nasıl gelebildiği meselesiydi. Hepimizde belki yarın gidip birini öldürecek bir potansiyel var ama anneyi öldürmek çok garip bir şey... Buradaki motivasyonun da, en azından Pelin için, kendini kurtarmak gibi itki olduğunu düşünüyorum. Aslında ‘Aidiyet’in neden aidiyet olduğunu Burak’a hiç sormamıştım ama aidiyet galiba ailede, en çok da annede vardır. Ve anneni inkâr ettikçe, o benliğinden sıyrılmak, ait olduğun yeri parçalamak isteğinden yola çıktım ben” sözleriyle yanıtlıyor. Sansürcünün hayal dünyası Bir ceza infaz koruma memurunun hapishane mektuplarından ve bir fotoğ raftan yola çıkarak peşine düştüğü bir suç hikâyesini kovalayışını anlatan “Görülmüştür”, Adana izleyicisi tarafından genel olarak beğenildi ve olumlu tepkiler aldı. Yönetmen Serhat Karaaslan’ın 2015’ten beri üzerinde çalıştığı ve OHAL sürecinde bir süre ertelemek zorunda kaldığı film şu sıralarda halen vizyonda ve Berkay Ateş, Saadet Işıl Aksoy, Füsun Demirel, İpek Türktan Kaynak, Banu Fotocan gibi isimlerin de yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip filmi görmediyseniz fazla gecikmeden izlemenizi tavsiye ederiz. Özellikle Berkay Ateş’in tüm filmi sürükleyen oyunculuğu ile öne çıktığı “Görülmüştür” festivalde önemli dalların bazılarında jüri tarafından muhakkak dikkate alınacaktır gibi geliyor bize. Filmin sonrasında yapılan sorucevap seansında yönetmen ve senarist Karaaslan, “Bu hikâyeyi her zaman anlatılageldiği üzere mektupları sansürlenen mahpuslar açısından değil de bir sansürcünün gözünden anlatmak benim ilgimi çekti en başından beri. Filmin sonunu da özellikle açık bırakmak istedim, çünkü bir noktadan sonra tüm bunların gerçek mi yoksa Zakir’in zihninde yarattığı bir şey mi olduğu sorusuna benden ziyade izleyicinin yanıt vermesi gerektiğini düşündüm. Yoksa ilk senaryodaki son çok farklıydı, bu versiyon çekimler sırasında kafamda olgunlaştı” diyerek filme dair yorumlarını paylaştı. T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI’NDAN BURSA GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Sayı:46346984225.99Konu: İlanen Tebligat BURSA GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜNDEN İLANEN TEBLİGATTIR Aşağıda yazılı ilanen tebligat listesinde belirtilen ceza kararları muhteviyatı araçların, Bursa İl Emniyet Müdürlüğü ile Bursa Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğünden alınan değişik gün ve sayılı yazılarına istinaden, Bursa Tasfiye İşletme Müdürlüğüne ait oto sundurmasına geçici olarak teslim alınmıştır. Söz konusu araçlar ile Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin 1 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliğinin 19/1 ve 27/12. maddelerinin ihlal edilmesi nedeniyle, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 238/1. maddesi tatbik edilerek aşağıdaki listede de sayı/tarihleri belirtildiği üzere ceza kararları tanzim edilmiş olup, ihlallerde kusurları bulunan şahısların yeterli yurtiçi ve yurtdışı adreslerinin tespit edilemediğinden, bahse konu ceza kararlarını içeren tebligatlar muhataplarına yapılamamıştır. Bu nedenle, listede yazılı on yedi (17) adet ceza kararları muhteviyatı idari para cezalarının bir ay içinde ödenmesi, tebligatın yayımlandığı tarihten itibaren (7) gün sonunda ilanen tebligatın yapılmış sayılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28’inci ve müteakip maddeleri uyarınca ilanen tebliğ olunur. Sinan ONAR Gümrük Müdürü Yüreği yanık bir sevdalı, şu dizeleri yazarken kim bilir neler duyumsamış da, nice acıları unutturan zaman onu belleklerden silememiş: Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı İçinde salınan yâr olmayınca Kişiliğe beğeninin temelini atan sanat sevda gibidir, bellekte kök saldı mı hiçbir güç onu yerinden söküp atamıyor. Sanat eğitimi Müzeler, tiyatrosinemaoperabalekonser salonları, resimheykel galerileri gibi kurumlar halkın yaratıcılık dünyasını sanatsal yönden geliştirmede eğitici işlevini görür. Türk Tarih, Dil kurumlarında olduğu gibi, bizde gösteri sanatlarının sergileneceği yerlerin temeli de Cumhuriyetin ilk yıllarında atılmıştır. Ankara’da Büyük Tiyatro, İstanbul’da Şehir Tiyatrosu sanatsal kurumlaşmanın ilk adımlarıdır. Adları saygıyla anılan yönetmenler, oyuncular, dünya tiyatrolarından geri kalmayacak düzeydeki yapıtları bu kurumlarda sahneye koymuşlardır. O dönemlerde tiyatroya gitmek, konser dinlemek kaçınılmaz etkinliklerdendir. Tiyatro neredeyse hayatın bir parçası olmuştu. İzleyiciler salonu dolduruyor, ortada boş koltuk kalmıyordu. İktidarların tutumları Sanat, özgür ortamlarda gelişir. Baskıcı yönetimler, her çağda insanı yüce duygularla besleyen sanatı lekelemek istemiştir. O nedenle, kimi iktidarların liderleri tiyatroyu desteklerken, onların bağnazları, bu kültür yuvalarının ahlaksızlık yaydığını ileri sürerek kösteklemiştir. Bu anlayış sanatın her alanında aynıdır. Örneğin darbe sonrası, resim alanında duvar boyacıları kadar bile deneyimi olmayan liderlerden biri, nasıl olmuşsa ziyaret ettiği bir Picasso sergisini gezerken, ne denli cahil olduğu şundan da belli ki, “Bunu ben de yaparım!” diyebilmiştir! Ne yazık ki, bir işadamı, sanat bilgisinin düzeysizliğini bu sözüyle kanıtlayan yöneticinin, sıradan bir ortaokul öğrencisinin ödev olarak yapabileceği bir resmini milyonlar vererek satın alıp, beyaz boyalı evinin duvarına asabilmiştir... Bir, Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur” dediği günleri; bir de sanatçıların, yazarların, gencecik akademisyenlerin mahkeme kapılarında süründürüldükleri, hapislerde çürütüldüğü günleri düşünün... Cato Özellikle İstanbul’da ancak para babalarının gücünü simgeleyen yapılar sıralanırken, yönetenlerden biri çıkıp da o yükseltilerin, milyonları deniz havasından yoksun bıraktığını dile getirme erdemini gösteremiyor. Oysa insanın görkemli yapıların görüntüsüne kapılmamasını yüzyıllar önce Roma devlet adamı Cato anımsatmıştır: “Ahmaklardır uygarlığı görkemli yapılarda arayanlar!” Cato, bu sözü, içi kültürle, sanatla doldurulmamış yapıların boşluğunu vurgulamak için söylemiş olabilir... Sorun şurada: Türkiye’de okuma oranı binde bir, ilkokul öğrencileri arasında yüzde kırkının okuduğunu anlama yeteneğinden yoksun olduğu bir ülkede neyle doldurulur yapıların içi? Biri çıksa da ülkemizde müzeye, sinemaya, tiyatroya, konsere gidenlerin; evinde kitaplığı olanların, gazetedergi okuyanların oranını belirlese, sanırım yöneticisinden akademisyenine, aydınından öğretmenine, utançtan kimse birbirinin yüzüne bakamayacaktır... Oysa yayınevleri, içerik, tasarım, resimleme yönünden Avrupa’yla, Amerika’yla boy ölçüşecek kitaplar basıyorlar. Ayrıca, çocuk yazınının, göğüs kabartıcı bir gelişme gösterdiğini de vurgulamalıyım. No Şahıs Adı Şahıs Soyadı 1 GIGA KHOPERIA 2 G.SALI MEHMED 3 ASYA DEMİREVA 4 M.ASTSM ALMOUSAWI 5 M.A.A.M ALQURASHI 6 VASIL VASILEV 7 R.RAUF HASAN 8 ANGEL VALCHEV 9 ERCAN MEHMED Uyruğu GE BG BG KWT KWT BG BG BG BG Para Cezası No 19160100CK000491492 19160100CK0015111514 19160100CK0018261827 19160100CK0018501854 19160100CK0018491853 19160100CK0021042107 19160100CK002268 19160100CK0023712372 19160100CK0023562357 Para Cezası Miktarı 44.700,00TL 2.312,00TL 2.980,00TL 2.755,00TL 2.606,00TL 2.980,00TL 1.490,00TL 2.756,00TL 2.080,00TL Ambar Mak. No 2019/29 2019/77 2019/89 2019/94 2019/95 2019/116 2019/126 2019/134 2019/135 Halk ozanı Neşet Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1057324) Ertaş Kartal’da anıldı T.C. ARDAHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ADINA KAMULAŞTIRMA İLANI 1)Aşağıda özellikleri ve mahkememizdeki dosya numaraları belirtilen Ardahan İli, Merkez ile Çıldır (AyrPosof Türkgözü Devlet Yolunun km: 0+096.24 4+910.55 arasında yol yapım ve emniyet sahasına rastlayan taşınmazların kamulaştırılmasına dahil gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerin mülkiyetinde bulundukları ve kamulaştırma planında gösterilen yol güzergahına isabet edeh köylerinde bulunan taşınmazların KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA 18. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNCE kamulaştırılmasına karar verilmiş ve kamulaştırma bedelinde taşınmaz maliki, zilyedi veya hissedarları ile davacı idare arasında anlaşma sağlanamadığından bahisle KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA 18. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNCE mahkememize kamulaştırma bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmazların kamulaştırılan kısımlarının Bakanlık adına tesciline karar verilmesi istemi ile dava açılmıştır. 2)İlgililerin 4650 Sayılı Yasa ile değişik 2942 Sayılı Yasanın 10. maddesi gereğince tebligat veya ilan tarihinden itibaren 30 (Otuz) gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası açabilecekleri;Dava açılmadığı veya belgelendirilmediği taktirde kamulaştırmanın kesinleşeceği, mahkememizce tespit edilecek bedelin hak sahiplerine ödeneceği ve taşınmazın kamulaştırılan kısımlarının davacı idare adına tesciline karar verileceği, 3)Açılacak davalarda husumetin KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA 18. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE yöneltilmesi gerektiği ve adresinin Karayolları 18. Bölge Müdürlüğü/Kars olduğu, 4)Mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedelinin Ziraat Bankası ArdahanŞubesinde açılacak mevduat hesabına, karar verildiğinde hak sahiplerine ödenmek üzere yatırılacağı, 5)İlgililerin konuya ve taşınmazın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerini tebliğ tarihinden itibaren 10 (On) gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeleri gerektiği, 6)Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlarda, hak sahiplerinin ilan tarihinden itibaren 1 (Bir) ay içinde itiraz etmedikleri taktirde, kamulaştırma bedelinin tespit olunan zilyet veya hissedarlarına ödeneceği, Aşağıda belirtilen davalı, malik, zilyed veya hissedarlarının adresleri tespit olunamadığından, mahkememizce dava dilekçesinin ilan yolu ile tebliğine karar verilmiş olup, ilgililerin duruşmanın yapılacağı 31/10/2019 günü saat 09:00’da Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır olmaları ya da kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi taktirde yargılamaya yokluklarında devam olunarak karar verileceği HMK, 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesi ve 7201 Sayılı Tebligat Yasası’nın 28 ila 31.maddeleri gereğince İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. 24/09/2019 Sıra no Esas No 2019/ Köy/Mahalle Ada Parsel Cinsi Malik, Zilyed, Hissedar(Davalılar) Kamulaştırılan alan m² Taşınmazın toplam alanı m² 1 234 Altaş Köyü 112 79 Tarla Hacer Hanım Binti, Mesude Binti 3.819,28 3.819,28 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1057476) ‘Bozkırın Tezenesi’ olarak da bilinen ünlü halk ozanı Neşet Ertaş, vefatının 7. yılında Kartal’da anıldı. Kartal Belediyesi tarafından düzenlenen anma programı, Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Anma gecesinde yazar Ahmet Özdemir usta ozanın yaşam hikâyesini ve hayatından anektodları anlatırken Türk halk müziği sanatçısı Mustafa Tatlıtürk de sazıyla ve sesiyle Ertaş’ın türkülerini söyledi. l AA Ressam Havva Şener ‘Kadına Dokundu’ Ressam Havva Şener’in “Kadına Dokunmak” isimli kişisel sergisi bugün saat 18.00’de BASAD Muhsin Kut Sanat Galerisi’nde açılıyor. Sergi, 10 Ekim tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Sergi Türkiye’de ve dünyada yaşanan insan hakları ihlallerine de göndermede bulunuyor. Sergide, toplumsal geçerlilikleri olan, realist ve figüratif tarzda çalışmalar yer alıyor. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle